Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 OCAK 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIZI
Hastalığa etken olan viriisler, yerleştiği bölgedeki genlerin aşırı çalışmasına neden olabüirler
Virüslerin kanserdeki rolü"W" ~r ıruslenn kanser yapabılme
I / ozellıklenne geçmeden once
U/ mıkroplar âlemınden kısaca
V soz etmek yararh olacaktır
Mıkroplar âlemı uç ana başlık altrnda top-
larur Baktenler tnantarlar, vırusler
- Bakteriier ve mantarhr: Bu tek hüc-
reden oluşmuş canhlar, yüksek canlılar-
dan olan uısan hucresınden, çoktemelbır
yapı farklılığı nedenı ıle aynlır Bunlar-
da, hucre çekırdeğı bulunmaz, ınsan hüc-
resınde ıse hucrenın ıçınde bır çekırdek
vardır \ e kromozomlar çekırdeğın ıçınde
bulunur Çekırdeğı olmayan ve bır huc-
reden ıbaret olan baktenlenn bır tane ku-
çük kromozomu bulunur, çekırdek olma-
dığından bu kromozom baktennın ıçınde
öylece orta yerde durmaktadır
Bu bır hücrelı canlının yaşamını de-
vam ettırmesı ıçın çok uzun bır DNA ge-
rekmedığınden (ya da DNA'sı çok kısa
olduğundan çok alt dûzeyde bır canlıdır)
bu kısacık DNA, hucrenın ıçınde, oylece
orta yerde ıplıkçık gıbı açılır \ e bır taraf-
tan DNA'nın şıfresı çozûlurken bır taraf-
tan proteın >apılır Bakten yaşamı ıçın
gereküğınde, bu ortalık yerde oylece ıp-
lıkçık şeklınde duran DNA'sındakı şıfie-
lennı kullanarak kendısı ıçın gereklı pro-
teınlen uretır Ama baktenler bu kısacık
DNA lanna rağmen uygun ortam bulduk-
lannda yaşamlannı rahatça devam etüre
bılırler Bu uygun ortam bır ınsan ya da
hayvan vucudu olabıhr Baktenler don-
durulduktan sonra bıle tekrar çözunduk-
lennde yenıden yaşamaya devam edebı
lırler trisan vucuduna gırdıklennde çok
daha rahat \ aşama ve çoğalma şansı bu-
lurlar ve bu arada da hastalık yaparlar
Vlrusler
Kuçucuk bır DNA parçası ve bu DNA
parçasırun etrafinı saran bır proteın kılıf-
tan oluşurlar Kendı başlanna yaşamlan-
ru surdurebılme olanaklan yoktur, sade-
ce ınsan vucudundakı hucrelenn ıçıne gı-
np ınsan hücrelennın DNA'sının ıçıne
yerleşerek canlılık kazarup yaşama olana-
ğı bulabıhrler
Bu hucrelenn ıçıne gınp DNA'nın ıçı-
ne yerleşmedıkçe, hıçbır > aşamsal etkın
lık gosteremezler tnsan vucudundakı
hucrenın DNAsına yerleşınce de, ınsan
hucresının DNA'sını kullanarak kendıle-
n ıçın gereklı proteınlenn uretımını sağ-
layarak ıçıne gırdıklen hucrenın kendı
fonksryonlannı bozarlar ve hucreyı ken-
dılen ıçın çalışünrlar Her vırusün canlı
hucre ıçıne gınş yolu ve hucrenın DNA'sı
ıçıne yerleşım yerlen bırbınnden farklı-
dır Kanser etkenı olan virusler, hucrenın
DNA'sının o) le bır yenne yerleşır kı, yer-
leştığı bolgedekı genlenn aşın çalışması-
na hucrenın çoğalmasını duzenleyen
genlenn fonksıyonlannın bozuhnasına
neden olabıhrler "Protooncogen" adı \ e-
nlen genlenn, "oncogen" adı \enlen ve
kanser etkenı olan genler halıne gelerek
çalışmasına neden olabılırier
Butun bunlara neden oimasa bıle VTTUS,
hucrenın DNA'sına yerleştığınde, hucre-
nın ıçınde kalıcı hale gelır (latent vırûs)
\e zaman zaman da zaman zaman huc-
re ıçınde çoğalmaya başlar Hucre ıçınde
çoğalarak hastalık yapması ıse genelde
bağışıkhk sıstemının zayıf duştüğu du-
rumlarda gorulur Hûcre ıçınde çoğaldı-
ğında hucrede bazı değışıklıklere neden
olduğundan bu değışıklığe uğramış hüc-
re, bağışıklık sıstemının hucrelen tara
findan derhal oldurulur "Herpes snnp-
leı" adı venlen ve halk arasında uçuk vı-
rusu olarak bılınen vırus, boyle latent ka-
labılen virûslere en tıpık orneknr
AIDS ve HIV
tmmun sıstemın hucrelen \irus bulaş-
mış hucrelen yakalayıp öldurmekle go-
re\lıdır Ancak bazı vırüsler, bağışıklık
sıstemının hucrelennın ıçıne yerleşırler
Buna en bılınen ornek, AJDShastalığı et-
kenı olan HıVdır HIV, bağışıklık sıste-
mının en onemlı hucrelennden bın olan
T hücresı ıçıne yerleşerek bu hucrelenn
apoptoas adı venlen ve vucudun normal
hucre olum bıçımı olan bır mekanızmay-
la olmelenne neden olur Bağışıklık sıs-
temının hucrelennın ölumu ıse kışıyı kan-
ser \ e mıkrobık hastalıklara açık hale ge-
tınr Sonuçta HIV, hastada ımmun sıste-
mı çokerttığınden kansenn ortaya çık-
masına ve bakten, vırûs ve mantarlann
vucudu ıstıla ederek hastalık yapmasına
neden olur AIDS, HlV'ın bızzat kendısı-
nındeğıl olumune neden olduğu bağışık-
hk sıstemı hucrelennın jokluğuna bağlı
oluşan bır hastalık tablosudur Yıne bağı-
şıklık sıstemının T hucrelennın ıçıne gı-
ren "insan losemi virüsü" (HTLV) de "T
hücreleri"nın ıçıne gırerek onlan genetık
değışıklığe uğratıp losemi hucresı halıne
getırerek bır üp losemıye neden olmak-
tadır Bağışıklık sıstemının Bhücrelernıin
ıçıne gıren bır vırus ıse "EB virüsü"dur
Bu vırus çocukluk çağında kansere neden
olmazken yetışkınde bazen lenfbezı kan-
senne neden olabılmektedır Gençlerde
ıse hem EB vırusu bulaşmış hem de ım-
mun sıstemı baskılayan başka bır hasta-
lık varsa lenfbezı kansen ortaya çıkabıl-
mektedır Ozellıkle Afhka'da, EB virusû
bulaşmış kışılerde bu bolgede sıtma has-
talığı da sık gorülduğunden \e sıtmanın
kendısı ve sıtma tedavısınde kullanılan
üaçlar da ımmun sıstemı baskıladığın-
dan, EB vırusû ıle bırhkte sıtma dı var-
sa. ıkısı bır arada gençlerde de lenfbezı
kansenne neden olabılmektedır Butün
bunlardan dolayı bugun Afhka'da, Bur-
krtt's lenfoma adı venlen lenfbezı kanse-
ırüs, hücrenin DNA'sına yerleştiğinde, hücrenin içinde
kalıcı hale gelır (latent virüs) ve zaman zaman sessiz kalır,
zaman zaman da çoğalmaya başlar. Hücre içinde çoğalarak hastalık
yapması ise genelde bağışıklık sisteminın zayıf düştüğü durumlarda
görülür. Hücre ıçınde çoğaldığında hücrede bazı değışıklıklere
neden olduğundan bu değişikliğe uğramış hücre, bağışıklık
sısteminin hücrelen tarafindan derhal öldürülür.
n sıklıkla gönılmektedır Papilomavirüs
adı venlen bır virus ıse zaman zaman kan-
ser nedenı olabılmektedır
Kanser ve bağışıkiık slsteml
Kanser oluşumunda hucrelerde gene-
tik değışıklık şartür, ancak yeterlı değıl-
dır Bu nedenle her geneuk bozukluğun
kanser oluşumuna neden olması söz ko-
nusu değıldır Kanser, başka faktörlenn
de rol aldığı çok faktorlu bır olgudur Ge-
netık olarak değışıklığe uğramış hucrele-
nn uzennden buyume ve çoğalmalan ıle
ılgıh kontrol mekanızması kalkar ve huc-
re hızla çoğalmaya başlar Bu donemde
bağışıklık sıstemı tarafindan yok edıl-
mezse tumor hucresı hemen başka bırta-
kım değışıklıklere daha uğrar Bu değışık-
lıkler, bağışıklık sıstemınden kaçmasını
kolaylaştıran ("immun escape"), ondan
korunmasım sağlayan değışıkkkler ve
metastaz yapma özelhğı, dokulann ıçıne
nûfuz etme ozellığı, ılaçlara dırençhlık
gıbı, bağışıklık sıstemınden kaçışını ve
çoğalmasını kolaylaşnracak ozelhklerdır
Tûmör hücresı bağışıkhk sıstemınden
kaçışını ıse ya bağışıklık sıstemını kıht-
leyecek maddeler yaparak ya da bağışık-
hk sıstemını şaşırtarak, yanı hedef şaşır-
tacak yollar gelıştırerek sağlamaktadır
Bu sonuncusu tam anlamı ıle sağ goste-
npsolvurmakgıbıdır Bağışıkhk sıstemı
hucresı, tumor hücresını ona özgu bır be-
hrteçle tammaktadır, tam hucre onu bu
ozellığı ıle tanıyıp yanıt verecekken bu
kez tûmör hucresı bu belırtecını saklayıp
yepyenı bır belırteç ortaya çıkarmakta-
dır Bu yenı ortaya çıkan belırtecı bağı-
şıkhk sıstemı tanımadığından ona am ya-
nıt verememektedır
Bağışıklık slsteml
Bu tümör behrteçlen genelhkle tumor
hücresının yüzeyınde bulunan molekül-
lerdır Boyle boyle kaçış surmektedır Bu-
nun dışında, kanser hücresı beslenmesı-
nı kolaylaştırmak ıçın etrafında yenı kıl-
cal damarlar oluşmasını sağlamaktadır
Bılındığı gıbı besınler kan yolu de vucut-
takı hucrelere ulaşırlar Boylece bu yenı
damar ağı ıçınde kendı beslenmesıru ra-
hatça sağlayarak yaşamını sürdürebıl-
mektedır tmmun sıstem ıle kanser olu-
şumu arasında başka herhangı bır olguda
rastlanamayacak kadar sıkı bır ılışkı bu-
lunmaktadır Çünku bağışıklık sıstemı-
nın gorevı, yabancı olanı kendınden ayırt
etmek ve onu hemen tanryarak yok et-
mektır
Bağışıkhk sıstemınınhucrelen kendın-
den olmayanı, yanı yabancıyı çok ıyı ta-
nıyabılme konusunda vûcutta eğınlmek-
tedır Bu eğıtmın sonunda, bağışıklık sıs-
temının hucrelen, kendınden olmayanı
çok kolay ayırt edebüır
Bu nedenle genetık değışıklığe uğra-
mış kanser hucresı, vûcudun obur hucre-
lennden farkh hale geldığınden vûcuda
yabancıdır, bağışıkhk sıstemının onu he-
men tanıyıp yok etmesı gerekmektedır
Yüzyılın başında, bağışıklıkbıhmının te-
mellennın de atılmasını sağlayan Profe-
sor Ehıüch tarafindan ortaya atılan bu te-
on, daha sonra Profesor Tbomas ve Pro-
fesör Burnet tarafindan "immune surve-
3aDce"teonsı olarakadlandınlmıştır Bu
teonyı doğrular nıtehkte, hem deneysel
tumörlerhem de kendıhğınden oluşan tü-
morlerde, gerçekten de tümorün çevre-
sınde bağışıkhk sıstemının hucrelen ço-
ğunlukla bulunmaktadır
Bu teon. "Kanser nasıl ohıyor da im-
mün sisteme rağmen varhğuu sürdürü-
yor" sorusuna çok net bır yanıt geörme-
mekle bırhkte, bugun hâlâ geçerlı bır te-
ondır
Bugun kanser olgusunda, bağışıklık
sıstemınde saptanabılmış behrgın bırbo-
zukluk bulunamamış olmasına rağmen,
ımmündefısit sendromu olarak bıhnen
bağışıklık sıstemı bozukluğu hastalıkla-
nnda ya da ımmun sıstemı baskılayan
üaçlarla tedavı goren hastalarda kanser
ortaya çıkmaktadır Bu da 'irnmune snr-
vabnce" teonsını tersten de olsa doğru-
lar bır gerçekhknr
SÜRECEK
Kanser virüsü, hücrenin DNA'sına yerleştiğinde, hücrenin içinde kalıcı hale gelir ve zaman zaman da hücrenin içinde çoğalmaya başlar.
AIDS'e neden olan HIV
virüsünün etkimekmizması
Thüc
Vırustc
hucreıun
parçaknışı
HIV, immÖD sJstemin en
önemM hücresi olan T
hûcresinin içme girdikten
sonra, onun DNA'sının
içme yerieşmekte ve kendısi
için T hücresine protein
firettirmektedir. Daha
sonra HI\'bu proteinleri
knianarak hücrenin içinde
çoğahr ve şekflde
görüldüğü gibı T
bücresinin yüzeyinde
virüse ah proteinier ve
virüs tomurcuklanır.
Bu tomurcuklannıa. başka
virüsfeıie bulaşmış
hucrelerde de göruiör ve
immün sistem hücrelen
onlan bu tomurculdanma
3e yabana olarak tamr ve
bu höcreleri öldûrür.
İçinde HTVüreyenT
hücresisolda görüldüğü
gibı ya MTÜS tarafindan
oldurulur ya da sağda görüldüğü gibı ölmez, amafonksiyonubozulmuş HIV
rezervuan hucre haline gelir. T hücresi ölmez de HIV rezervuan halıne geürse,
T hücresi içinde HlV'in uremesi durur, ama bu defa, ıçınde her an HTV'in
tekrar üreme potansiveunı taşır. Bu durumdaki T hûcresinin
fooksiyonu bozulduğu için (çünkiurbk onun
^ücrelenn
bırbınne
yaptşması
DNA'sı değişınişuT)T
höcresi kendi kendini
ökiürür (apoptook ölüm;
vücuttakı hücrderin doğal
ölüm bıçımı) ve sonuçta
hastada T hucre sayısı
giderek azahr. İçinde HIV
üreyen T hücresi, yâzeyindeid
bu tomumıklardan dotayı
inunun sistemin diğer
hûcreieri tarafindan tannur
veöldurümr.
HTV tomurculdannm
yaptşkan özeüiği
btthmduğundaıı, immân
sistem hûcreieri HTV
bulaşmı; hücreye yaptşarak
onu öktûrmeyi başanr, bunu
başaramazsa kendi
fonksryoDİan da bozularak
böyte yapışık hücre kümeleri
olarak kahriar.
HTV virüsüne ait ve T hücresi
içinde üretüen moleknller (gp
120) ortama saçıhr ve öbür hücretere yaptşarak hücre yüzeyini
tomurcuklandınr, bu tomurcuklanmış hücreler de bağışıkhk sısteminin diğer
hûcreieri tarafindan öldürülür, öidüriUemezterse fonksiyonlan
bozuk hücreler hahnde kahriar
(CMnical Immunology den ahnmtşbr).
Fonksiyonu bozuk T hücresı
^ r e z e r v u a n halıne
getmış T hucrejjj
Oldurücü hucrelenn
saîdına üe
IPİ20
Fonksiyonu
hpzulmuş
hücre
DUZYAZI
ORHAN BtRGtT
Entel Keyfi ve
İşsider Ordusu..
Bızı Avrupa Bıriığı uyelığınetaşıyacak olan "Ulu-
sal Program"\n taslağını hazırtayan dıplomat bu-
rokratlanmızın, bu adamakıllı zor gorevı tamam-
ladıklan ve ocak ayının ortasında toplanacak olan
lıderier doruğuna sunulacak hale getınldığı anla-
şılıyor
Adamakıllı zor gorev nıtelemesının başlıca ne-
denını, taslakta ozellıkle Kurtçe eğıtım ve televız-
yon yayını konusunda, sadece koalısyonu oluş-
turan partıler arasında degıl, ozellıkle sılahlı kuv-
vetler açısından da goruş aynlığı bulunması oluş-
turuyor Hem demokratıkleşeceğız, hem de has-
sas coğrafyamızın geregı bazı konularda duyarlı-
lığımızı surdureceğız duşuncelennın bıleşkesın-
de, dıplomat-burokratların orneğın, kurulacak
Kurtçe TV'de Turkçe ders yayını konulması, Kurt-
çe eğıtım yenne ısteyenlertn dıl kurslan ıle bu dılı
oğrenmelenne olanak tanınması gıbı onenler yer
alıyor
AB dunyasında egemen olan Kurtçe TV ya da
anadılle oğrenım gıbı koşullan, ulkemızde olumlu
karşılayan kımı çevreler, bunu demokratıkleşme-
nın vazgeçılmez koşulu olarak değeriendınrken,
kımılen de "canım yaşadığımız çağda, çanak an-
tenı evının çatısına dıken, her ısteyen ıstedığı ya-
yını ızleyebılıyor, hıç değılse bolucu propaganda-
lara evının kapısını açmakzorunda kalmasın" an-
layışını kendısıne gerekçe yapıyor
Pekı, asıl gerçek ne^ Turkıye'dekı Kurt kokenlı
sade yurttaşlann goruşlennı bılıyor muyuz''
Bu yurttaşlann, anadıllennde yayımlanmakta
olan gazete ve dergılere fazlaca tıryakı olmadık-
lan, trajlarla ortada Ya Kurtçe televızyonlar ya da
radyolar'?
"Sıyasal Ekonomık, Sosyal Araştırma ve Stra-
tejı Gelıştırme Merkezı" ısımlı bır kuruluş, ozellık-
le Dogu ve Guneydoğu Anadolu'dan son 10 yıl
ıçınde yurdumuzun diğer bolgelerıne goç eden
Kurt kokenlı vatandaşlar arasında yaptığı bır araş-
tırmayı yayımladı Geçen ay 20 ıl ve 25 ılçede ya-
pılan bu araştınmada yuz yuze goruşulen 1314
denekten yuzde 58 19'u, devletm ıznıyle Kurtçe TV
yayını yapılmasını gereklı gormuyor Ancak yuzde
8 denek, dış ulkelerde anadıllerı ıle yayın yapan ıs-
tasyonlan ızleyebılmek ıçın çanak anten ya da ozel
cıhaz temın etmış Bunlardan, bu yayınların guve-
nılır olduğuna ınananlann oranı yuzde 6 23'te ka-
lıyor Devlet Kurtçe yayın yaparsa ıyı olur dıyenle-
nn oranı ıse 7 54 Halen Doğu ya da Guneydoğu
Anadolu'da oturan Kurt kokenlılenn yuzde 16.19'u
ıse bu soruyu, 'olumlu olur' dıye yanıtlıyor
Turkçe yayın yapan televızyonlann Doğu ve Gu-
neydoğu Anadolu bolgesınde ızlenme oranı yuz-
de 68 63 Yoreden başka bolgelere goçmuş Kurt
kokenlı yurttaşlardan yuzde 73 40 ulusal TV'len ız-
ledıklennı soyluyor
SESAR anketorlen, doğduklan yerlerden goç
etmış bu yurttaşlann sadece yuzde 10 04'unun
Turkçe bılmedığını saptamışlar Bu oran anneler-
de yuzde 16 10'u, buyukanne ve babalarda ıse
yuzde 4'u buluyor Ama gençlerın yuzde 70 65'ı,
çocuklann ıse 84 23'u Kurtçenın kendılenne ge-
rekmedığını soyluyorlar.
Bu sonuçlar, her allahın gunu kendı dunyalann-
da bızım coğrafyamız ıçın yenı dunyalar kuran AB
entellennın hoşuna gıtmeyecek Dahası, belkı de
anketın bır manıpulasyon gereğı duzenlendığı bı-
le soylenecektır
Yukanda sayılan sorular ve onlara venlen yanıt-
lann yuzdelennın, oyle pembe bır tablo çızme
amacıyla alt ate. sıralanmadığının kanıtı, denekle-
nn en buyuk sorun ıçın verdığı yanıtın "ışsızlık" ol-
duğunu belırtmelen ıle ortadadır Yuzde 28.37'Rk
bır grup, ışsızlığı one çıkanrken 26 24'luk bır yuz-
de de, goçten doğan uyumsuzluktan şıkâyet edı-
yor Aıle değerlennın değışımıne uyum sağlayama-
yanlar yuzde 26'yı, kulturel şok ıçınde olduklannı
soyleyenler 24 68'ı buluyor Okumak, ya da ço-
cuklannı okutmak ısteyenler de 21 44
Yasalan bıldıklennı soyleyenlerın oranı yuzde
80 Doğup buyuduklen yere donmek ısteyenlenn
oranı ıse ne yazık kı 13 01
Iş, ekmek ve aş bulamayacaklan ıçın doğup bu-
yuduklen yere donmeyı duşunmedıklennı soyle-
yen ve Samsun, Ordu, Ankara, Konya, Mersın,
Antalya, Eskışehır, Izmır, Aydın, Denızlı, Muğla,
Manısa, Balıkesır, Bursa, Istanbul, Kocaelı, Tekır-
dağ, Kaysen ve Hatay'a yerieşen bu yurtaşlara,
fabnka gerekıyor, tezgâh, toprak, tarla gerekıyor.
Hem de, bugun yaşadıklan bolgelerden daha
çok, doğup buyuduklen coğrafyayı çekıcı kılacak
yatınmlan, o yoreye yapmak gerekıyor
AB gerçekten Turkıye Cumhunyetı'nın Kurt ko-
kenlı yurttaşlanna ozel ılgı duyuyorsa, bu coğraf-
yada yapılacak yatınmlar ıçın destekleyıcı olaca-
ğını ve Euro kesesını açacağını bıldırsın
Aç mıdelen, entel onenlerle doyurmanın ımkân-
sız olduğunu bızım de, yabancılann da bılmesı
ıçın aslında anket duzenlemeye bıle gerek yok a-
ma..
Faks:0212-677 07 62
E-mail: obırgit(g e-kolay net
ilk toplantı dün yapıldı
CHPIstanbul'da
yönetim beliıiendi
Istanbul Haber Servi-
si-CHP Istanbul II Yo-
netımı bellı oldu Kısa
sûre önce Istanbul 11
Başkanhğı'nda, AK To-
poz'un bırhkte çalışaca-
ğı ısımler arasında, on-
cekı yönetımden ısımler
de yer aldı
Yenı oluşan ve dun
akşam ıl merkezınde ılk
toplantısını yapan CHP
Istanbul II Meclısı şu
ısımlerden oluştu
Vahap Adrjaman,
Cem Arkan, Mehmet
Akpolat, Ruştu Altıner,
Nazlı Bilgin Antan,
Remzıye Aslanca, Ha-
sanAvdın SefaBınncı,
Cemal Canpolat, Ayla
Ozlu Çevık, Pmar Çrta-
koğlu, Lutfiı Gündondu,
Celal Gul, Battal Ugez-
dı, Durmuş Ka\a, Bah-
tıyar Kuru, Nilûfer Me-
te, Şenol Oktem, Orhan
Örkmez, Sırn Ozbek,
Zakir Özlu Hakkı Se-
vım, Cemal Seymen,
Süleyman Şahm, Hıida-
verdi Talay, Denız Tan-
sı, AH Uçar, Seyıt Usta,
Ceyhun Yağhcıoğlu, Is-
maıl Yazgılı, Ahmet Ya-
na, Uluç Yurtduru.