Katalog

5 OCAK 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye'den ABD'ye gözdağı: Bakû-Ceyhan'ın iptali, ilişkilerimizi çok olumsuz etkiler 'Ceyhan'dandönüş yok'SERKANPEMİKIAŞ ANKARA - Türkiye, Bakû-Ceyhan petrol boru hatn projesinin iptal edilme- sininAnkara-Washington ilışkilerinı kö- künden etkileyebilecek bir gelişme ola- bileceğini, bu durumun yeni Amerikan yönetuni tarafından da yakından bilin- diğini kaydetti. ABD'nin yeni seçilen başkanı Georee W. Busb yönetimınin asıl amacının Iran'ın güneyindeki zen- gin petrol ve doğalgaz yataklannayöne- lik yatınmlara Avrupa şirketlerinin yanı sıra Amerikan şiıketlennin de kaulımı- nı sağlayacak düzenlemeyi gerçekleştir- mek olduğu bildirildi. Bakû-Ceyhan projesinin en önemlı ortağı BP-Amoco şırketinın, "Iran'la yeni bir pszarbk 3-4 yıfamtzı aar. Biziın petrotömüz 2004te akacak. tran'ı konuşmak için arük çok • Bakû-Ceyhan projesinin en önemli ortağı BP-Amoco şirketinin, "Iran'la yeni bir pazarlık 3-4 yılırruzı ahr. Bizim petrolümüz 2004'te akacak. Iran'ı konuşmak için artık çok geç" görüşünde oldugu bildirildi. geç* görüşünde oldugu bildirildi. Ener- ji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer, gelecek ay sonu ya da marf başmda ABD'ye gidecek. ABD'de olaylı seçunlenn ardından başkan seçilen ve 20 Ocak'ta Beyaz Sa- ray'a geçecek olan Bush yönetiminin uygulaması olası dış politika kapsamın- da Kafkas petrolleri için Bakû-Ceyhan yerine Iran'ı tercih edebileceğine yöne- ük raporlar Ankara'da yakından izleni- yor. Son olarak Camegie Endownment ve CATO Insntute tarafından hazırlanan raporlan ve Bush yönetiminin izleyebi- leceği polıtikalan aynntılı olarak ince- leyen Ehşişleri Bakanhğı yetküileri şu unsurlann öne çıkbğuu kaydettiler: - Her iki kurumun yaptığı raporlarda iletilen görüşler yeni degil. Bu raporlar, iki yönetim arasındaki siyasi boşluktan yararlanmak isteyen gruplann niyet ifa- desinden başka bir şey degil. Bush yö- netimiriden hıç kimse, Kafkas petrolle- rinin Ceyhan'dan geçirihnesıne karşı çı- kan açıklamada bulunmadı. - Bush-Cheney ekibinin "Tahran ile Oişküerin düzetöhnesi yönündekr poli- tikasının temelınde güney tran'daki ye- ni yannm olanaklanndan Amerikan şir- ketlerinin yararlanması istemi yaüyor. Mevcut ambargo yüzünden Amerikan şirketleri, Iran'ın yatınm bekleyen zen- gin doğalgaz ve petrol kaynaklanna yö- nelemiyor. - Bush yönetimi de Cfintonkadar Tür- kiye'yi ve bölgesel önemıni yakından büiyor. Bakû-Ceyhan projesinin değiş- tirilmesinin Türk-Amerikan ilişkilerin- de onanlması güç yaraiar açacağuu gö- rüyorlar. Proje bu aşamaya kadar başa- nlı oldu. Değıştirmek gerçekçı ohnaz. - Bakû-Ceyhan'ın gerçekleştirilme- sınden sorumlu şirketler de Bakû-Cey- han'ın değiştırilmesi konusuna sıcak bakmıyorlar. BP-Amoco, ABD'de yeni yönetim sürecınde lıan hattma dönüle- bileceğı tezlerine, "BizBakû-Ceyhan fle flgfli anlaşmayı, projeyi bugûnkü hafine getirmekiçin 3-4 yü harcadık. traniaye- ni birpazarhk btzün3-4yıhmızı ahr.Hal- buki bizim petrolümüz 2004 yıhndan itj- baren akmaya hazır hale getecek. Biziın için zaman çok öoemti ve ıran'ta pazar- hkiçingeç kabndığınıdüşûnüyonız n ya- nıtım verdi. Projeninfinansmanıile il- gili çabalar da sürüyor. OPEC ve Exim- bank, Bakû-Ceyhan projesine fînans- man sağlamaya hazır olduklannı içeren açıklamalarda bulundular. - Enerji bakanının kim olduğu ABD'de hiç önemlı değil, Bakû-Ceyhan konusunda şimdiye kadarki Amerikan enerji bakanlannın çok bir etkısi olma- dı. Bu daha çok siyasi bir konu olduğu için başkanın kendisi ve Dışişleri Ba- kianlığı yetkilileri ilgilendiler. Hem bun- lar kdşilerle olacak işler değıl, Bakû- Ceyhan ABD'nin birdevlet politikasıdır. 7 üst düzey bürokrat gorevden alındı Enerjide ihale depremi ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı Mûs- teşar Yardımcısı Mustafa Mendfldoğta, TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Sdvi, Genel Müdür Yardımcısı Ünal Peker, Enerji Işleri Genel Müdür Vekili Os- man Öhan, TEAŞ Yük Tev- zıı Başkanı Mustafa Aslan, TEAŞ Hukuk Müşavın Sa- baSoytekm, TEAŞ Avuka- n Duran Bdge görevlerin- den alındı. Gorevden ahn- malann, ihale yö- netmelıklenne aykın çıkanlan şattnameler ve rekabetin oluş- masını önleyici ihalelerle kuru- mun zarara uğra- hlması, Yeşilhisar Konya 4 iletun hattı ihalesiyle ilgili soruşturma açıhnası iste- minin 14 Ocak 2001'de do- lacak olan zamanaşımıyla geçersiz kılmmaya çalışıl- masının etkılı olduğu ileri sürüldü. Ancak gorevden almalann hukuk müşavir- lerine kadar uzanması, ope- rasyonun tek bir ihale yol- suzluğuyla smırlı olmadı- ğını ortaya koyuyor. Enerji BakanlığVnda dün üst düzey bürokratlan içeren gorevden alma ope- rasyonu gerçekleştirildi. Resmi Gazete'de yayım- lanmadan ortaya çıkan go- revden almalann gerekçe- si Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanlığı'ndan Yeşilhi- sar Konya 4 iletim hattıyla ilgili olduğu biçiminde ya- yıldı. Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Cumhur Ersü- mer'ın 1997 yıhnda ihale- si yapılan ve hizmete de alınmış olan bu iletim hat- tı ihalesini kazanan firma- lar arasında neden büyük fıyat farkı olduğunu sordu- ğu, geriye dönük olarak son 10 yıla ilişkin soruştur- ma açılmasını istedıği ileri sürüldü. Ancak, gorevden alınan isimlerin hepsinin bu ihaleyle ilin- tili olmadıklan öğrenildi. Yeşil- hisar Konya-4 ihalesiyle ilgili olarak gorevden alınan TEAŞ Genel Müdürü Selvi, Genel Müdür »r- dımcısı Peker, Yük Tevzii Başkanı Aslan, Avukat Belge'nin yanı sıra eski ge- nel müdürü ZekiKöseoğhı, eski TEAŞ Yönetim Kuru- lu üyesi Bfrsen Sonmez hakkında suç duyurusunda bulunulacağı bildirildi. Ersümer'in konuyla ilgi- li dava açılması konusunda da, TEAŞ Genel Müdürlü- ğü'ne vekâleten bakacağı öğrenilen EroiEsirgemez'e yetki verdiği belirtildi. Enerji BakanlığTnın, dava açılmadıgı için gorevden almalann yapıldığı iddi- asına karşın önceki gün Konya Yeşilhisar iletim hattı ihalesiyle ılgılı Aslı- ye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığı belıruldı. EMOdan sonra KlCEM de iptal istedi Telekom'da bir dava dahaANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Kamu Işletmecılı- ğiıîi Geliştirme Merkezi (KİGEM) adına dün Anka- ra Bölge ldare Mahkeme- si'nde, Telekom ihalesinde yürütmenin durdurulması istemiyle davaaçtı. Soysal, davadilekçesinde Telekom İhale Komısyonu adına özelleştirme Idaresı Baş- kanlığı'mn (ÖtB) ihaleye çıkma istemi ile hisse sanş koşulannı be- lirieyen 2000 / 88 No'lu, ta- rihsiz özelleş- tirme Yüksek Kunılu (ÖYK) karannuı iptalıni istedi. Elektrik Mühendisleri Odası'nnı (EMO), önceki gün Telekom ihalesinin ip- tali için Danıştay'da daVa açmasının ardından dün de Prof. Dr. Mümtaz Soysal KİGEM adına, Ankara Bölge îdare Mahkeme- si'nde dava açtı. Soysal, 9 sayfalık dava dilekçesinde Telekom'un ihale sürecinin hukuka aykınlık nedenle- nnı. "ÖYK karanmn B»- kanlarKuruhıkarannaay- lan ohnası" ve "Değer tes- jit ve ihale komisyonJan ıçısmdan 406 sa>ıh yasaya aykmkk" olmak üzere iki ana başhkta topladı. Dava dilekçesinde, Tele- kom'un özelleşörümesi konusunda 1993 yüından 2000 yılına kadar çıkanlan 1 KHK ve 4 yasayla ilgili olarak Anayasa Mahkeme- si'nin verdiği iptal kararla- n anımsaüldı. Bu iptal ka- rarlannın "Haberleşnıe bir kamu bjzmetidir", "Ha- bcıkşmestnıtejikbn'kaına hizmetidir. Bu nedenk his- seterin yûzde 49'ununsatıla- bflmesi, yüzde Srinindevktte kahnası öngö- rühnüşfür" ve "Özel hu- knk kuraflanna bağh oisa- lar da kamu tüzri Idşüm- nin asıl hukuksalrejimika- musal mevzuat kuraDanile idarebokuku karaDandır'' ilkelerine dayandınldığına dikkat çekildi. Dava dilek- çesinde özetle şu gerekçe- lere yer verildi: • Telekom hisselerinin en çok yüzde 49'u satılabi- hr, yüzde 51 'ı kamunundur. • Hisselerin saüşında BakanJar Kunılu yetkilıdir. • ÖlB'ye sadece özelleş- tirmeye ilişkin usuh' işlem- lerin yerine getirilmesi gö- revi verilmiştir. b i r ijjjj gerçekleştirerek Montmorency Falk Buz OteB'ni açryor. Son rötuşlan >*apüan buz oteün yapınunda 4 bin 500ton kar ve 250 ton buz kullanıld]. Bin metrekare aiana inşa edilen buz oteL alb misafir odasL yüksek- rek giden bir girişi ve buzdan heykeDerin sergüeneceği iki sanat galerisinden oluşacak. Halen vapunı süren buz otetin ilk zryaretçikri ise Japon turisder oktu. (REUTERS) Koıııisyoııda zam tarbşması ANKARA (Cumhuriyrt Bfiro- su)-Elektrik fıyanna yapılan son zam TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Bilgi ve Teknoloji Komis- yonu'nda tartışmaya neden oldu. Zammın geri alınmasını isteyen DSP Niğde Milletvekili EyûpDo- ğanlar'a Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Cumhur Ersümer tep- ki gösterdi. TBMM Sanayi ve Enerji Ko- misyonu'nda dün Elektrik Piya- sası Yasa Tasansı 'nın görüşmele- rine başlandı. Elektrik sektörünü, "üretim, iletim, dağrtnn, toptan saöş, perakende veotoprodûktör" lisanslan ile tamamen özel sektö- re devreden tasannın tümü üze- rindeki görüşmeler, komisyon üyelerinın ^yoterince hazırhk ya- pamadıklan" gerekçesıyle hafta- ya bırakıldı. Komisyonun DSP'li ûyesi Doğanlar, elektrik fıyanna • Elektrik sektörünü, "üretim, iletim, dağıtım, toptan satış, perakende ve otoprodûktör" lisanslan ile tamamen özel sektöre devreden tasanrun tümü üzerindeki görüşmeler, komisyon üyelerinin "yeterince hazırlık yapamadıklan" gerekçesiyle haftaya brrakıldı. yapılan son zammı gündeme ge- tırdı. Yüzde 8'lık zammı ihracat yapan firma için "felaket" olarak değerlendiren ve zammın geri alınmasını isteyen Doğanlar, "Sa- nayicinin etinde sihirti değnek mi var, dokunacak pamuğa 'iplikol' diyecek,iplik olacak" dıye konuş- tu. Enerji Bakanı Ersümer, DSP millervekilini şöyle yanıtladı: "Zam karannı ben vermedim ki geri alayım. Ben yine de bu serze- nişi hükümete götüreceğim. Ama istikrar programının gereği bu." Bunun üzenne. gelışmış ülke- lerde üreticilerin kullandığı elekt- rik fiyatlanndan örnek vererek ses tonunu yükseiten Doğanlar, "Böyle geçiştinnek ohnaz İd. Hü- kümetin üyesi oiarmksayın bakan beni şikâyet ediyor. Bana hesap sorduklannda cevap veremiyo- rum'' dedı. Ersümer de tepkisini "Benim böyle bir yetkim .vok. Ta- bü ki hükümete götüreceğim, ne- reye götürmemi arzu edersiniz" diye sürdürdü. Enerji Bakanı, tasanyla ilgili bilgi verirken de üretim, iletim ve dağıtımın özei hukuk hükümle- riyle düzenlenmesi konusunda anayasa değişikliği yapıldığına dikkat çekri "Bir zincirin halka- lan tamamlanacak'" dıyen Ersü- mer, devlet etkınlığını ortadan kaldu^n düzenlemelerin petrol ve doğalgaz piyasalan için de geti- rileceğini belirtti. Komisyonun MHP'li üyesi Mustafa Haykır, düzenlemenin ürerime dönik olası etldlerine de- ğinirken "Tanmda ve sanayide sübvansiyonu kaldmnak Türkiye için inn'har etmekrir. Yurtdışına sürekli olarak sanayi kaviyor. Fab- rikalar gidip Romanya'da kuru- tayor" dedı. DSP Kocaeiı Millet- vekili Ahmet Arkan da tasannın daha gemş değerlendınlmesıni ıs- terken "Bu yaunmlar şimdiye ka- dar Hazine garantisinde .vapıkh. Dmnl birinin suimda tokmak bi- rinin ehnde mi olacak? lyi deger- lendirflmezseyaz boztahtasma dö- ner* görüşünü dıle gerirdı. MiffiSavunma Bakanı Çakmakoğlu başkanhğnıda toplanan TBMMMilh SavunmaKo- misyonu'nda. TürkSUahh Kuvvetleri'nde sözksroehsu- bay ve astsubay istihdam edfl- mesini öngören yasa tasansı kabuJedildi. TSK'de 'sözleşmelisubay'dönemiANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Milli Savunma Ko- misyonu'nda, Türk Sıiahlı Kuvvet- leri'nde (TSK) sözleşmeli subay ve astsubay istihdam edilmesini öngören yasa tasansı kabul edildi. Içişleri Komisyonu'nda ise emek- li subaylara ödenen kadrosuzluk tazminatı ile jandarmaya Ödenen asayış tazminafuun arttınlmasını öngören karamame kabul edildi. Milli Savunma Bakanı Sabahat- tin Çakmakoğhı, çağdaş leknolojı- deki gelişmenın TSK'nin hareket ve atış gücünü yüksek duruma ge- tireceğini behrterek bunda da uz- man personele ihtiyaç duyulduğu- nu vurguladı. Çakmakoğlu, "TSK'ninyenidenvapılandınhna- 9, tasarmın gerekceJermden birisi- dir" dedi Meclis komısyonunda kabul edilen tasan, TSK'de ihtiyaç duyulan sınıflarda teğmenden yüz- başı rütbesine kadar sözleşmeli su- bay, çavuştan kıdemli üstçavuş rüt- besine kadar sözleşmeli astsubay istihdam edilmesini öngörüyor. Ta- sanya göre, en az 4 ydlık faİcülte ya da yüksekokul mezunlanndan 27, lisansüstü eğitiminı tamamlamış olanlardan ise 32 yaşından büyük olmayanlar, diğer koşullara da uy- gun olduklan takdirde sözleşmeli subay olarak; en az lise veya den- gi okul mezunu ve 24 yaşmdan bü- yük olmayanlar ise sözleşmeli ast- subay olarak istihdam edilebilecek. TBMM Içişleri Komisyo- nu'nda ise emekli subaylara öde- nen kadrosuzluk tazminan ilejan- darmaya ödenen asayiş tazmina- tının arttırümasını öngören karar- name kabul edildi. Komisyonda, kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen subaylara ödenen kadrosuzluk tazminan, jandarma personeline ödenen asayış tazmi- natııun komando ve sınır birükle- rinde yüzde 52'ye, diğer karar- gâh, birlik ve kurumlarda ise yüz- de 46'ya çıkanhnasmı öngören karamame komisyonda benim- sendi. Tasan, Plan ve Bütçe Ko- misyonu'na havale edildi. Içişleri Komisyonu'nda kabul edilen kişi hali belgelerinin anla- şılması için yapılan "Ahvaü Şah- siye BeJgeferinde Yer Alan Bflgfle- rin Kodlanmasma" ilişkin sözleş- me, nüfus kayıtlannda cinsiyet bil- gileri verilirken kadın ve erkek cin- siyetlennin yanı sıra "Onsyeti be- Krsiz'' hanesınm de yer almasını öngörüyor. GENtŞ AÇI HlKMETBtLA Schmidt Ne Dedi? New York'taki özgürlük anıtı, özgürlüğün sem- bolü... Ama durumu hâlâ kanşık. Masum bakışla- nnın altında biraz da hinlik yatar. Fransızlann Ame- rikalılara armağan ettiği bu anıtın ne amaçla ya- pıldığı da hâlâ belli değildir. Kimine göre Ameri- ka'da köleliğin sona ermesinin şerefıne, kimine göre siyahlann özgürlüğü için, kimine göre Ame- rika'nın göçmen akınına kucak açması içindir. Her- kesin buluştuğuyorum ise, Fransa'nın Ingiltere'ye karşı ayaklanan Amerikalılara verdiği desteğin anı- sına yapılmıştır bu anıt... Avrupa'dan kaynaklanan binbir türlü hinliğin, binbir türlü cinliğin güzel bir ifadesidir "Lady Li- berty." ••• Almanya'nın eski başbakanlanndan Helmut Schmidt, yılbaşı günü ortalığı birbirine kattı. De- di ki, şu Türkiye'ye adaylık statüsü verilmesi ha- tadır. Hatta Sevr sırasında Türkiye'nin bölünme- miş olması da hatadır. Schmidt, 1974-1982 yıllan arasında Almanya'da başbakanlık yaptı. Üzerinize afiyet sosyal demok- rattı. Ondan sonra Başbakan olan Helmut Kohl ise Hıristiyan demokrattı. Kohl tam 17 yıl Avrupa'nın bu en güçlü ülkesinin başındaydı. O da şöyle di- yordu: Hiçbir ders kitabında Türkiye'nin Avrupa'da yer aldığını okumadım. Almanya'yı toplam 25 yıl yönetmiş bu iki baş- bakanın sözleri sıradan laflar olarak görülebilir mi? Yoksa, Avrupa'da kökleşmiş bir polrtikanın iki li- der tarafından dışavurumu mudur? Başbakan Ecevit'e göre Helmut Schmidt'in sözleri, aslında Avrupa'da güçlü bir Türkiye kar- şıtlığının ifadesiydi. Ecevit'in DSP grubundaki söz- lerini özetle anımsayalım: "Bizden korkanlar var." "AB ile ilişkilerin güçlendirilerek sürdürülmesi zorunlu.. ama bu kolay olmayacak." "Bizi kerhen, isteksiz olarak adaylık statüsüne kavuşturmuş ûlkeler, devlet adamlarr ve politika- cılar var." "Türkiye'siz yapamayacaklannı biliyoriardı. O- nun için Helsinki Kararlan alındı ve bazı itirazlan- nız kabul edildi. Fakat Türkiye'nin gelecekteki adaylığını içlerine sindiremeyen kesimlerhâlâ Av- rupa'da var. Bunun çok acı bir ömeği eskiAlman Başbakanı ve daha önce de Savunma Bakanhğı yapmış olan Helmut Schmidt'in açıklaması ger- çekten çok acı verici. Türitiye'nin AB'ye üyeliğine kesin karşı çıktığı gibi Tûriciye'nin bölünmesini bi- le temenni ettiğini açıkça ifade ediyor. Ve bu söz- lere öyle yaygın tepkiler gelmiyor AB ülkelerin- den." Sayın Başbakan, Schmidt'in sözlerine AB ülke- lerinden tepki gelmemesini kınıyor. Belki Schmidt'in sözlerinden daha acı olan, Schmidt'in sözlerine Avrupa'dan tepki gelmeme- sinden daha acı olan, Türkiye'den birtepki gelme- mesi değil mi? Türkiye'nin Avrupa'ya layık olmadığını, Avru- pa'nın hep haklı, Türkiye'nin hep haksız olduğu- nu, Türkiye'de Avrupa Birliği'ne girmeye karşı güç- lü kesimler olduğunu savunan siyasetçiler, yazar- lar, çizerler Schmidt'in sözleri karşısında acaba neden sessizler? Yoksa Sevr konusunda Schmidt ile aynı görüş- te olduklan için mi? • • • Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne hazır olmadığı bir gerçek. Bu yolda çok şey yapması gerektiği de bir gerçek. Ama bir başka gerçek daha var: Avrupa da Türkiye'nin üyeliğine hazır değildir. Ve yakın hatta orta vadede hazır olacağına ilişkin bir belir- ti de yoktur. Türkiye ile Avrupa ilişkilerini değeriendirirken gerçekçi olmakta yarar var. İki taraflı düşünmek- te yarar var. Kraldan çok kralcılık kimseye hayır ge- tirmez. Schmidt'in ırkçılığına karşı çıkmazsanız, Türkiye'nin düzenini eleştirirken inandırıcı da ola- mazsınız. özgürlük anıtı Amerika'ya armağan. Görünüşü masum mu masum... Ama o masum heykelin ka- fasındaki tilkileri de unutmamak gerek... hikmettKgntv.com.tr Önaldan IMF taahhütleri notu 35 bin yatınmcıya ödeme formülü ANKARA (Cumhu- riyet Bfirosu) - Batan bankalann halka açık hisselerinin de fona geçmesiyle bu hissele- re yatınm yapmış olan- lann uğradıklan zararla ilgili yapılabilecek dü- zenleme, TBMM'de bu- lunan off-shorezedelere ilişkin tasan çerçevesin- de değerlendiriüyor. Iç- lerinde yurtdışından ya- ünmcılann da bulundu- ğu 35 bin kişinin aldığı hisse senetleriyle ilgili Bankalar Yasası'nda yapılacak değişikliğin yalnızca el konulan bankalara yöneük değil, genel bir düzenleme olacağı belirtildi. Liderler, önceki gün ekonomiden sorumlu bakanlar ve bürokrat- larla yaptıklan ziryede, 2001 yılının yöğun ekonomik gündemini ve özellikle mali piya- salara yönelik durumu görüştüler. Devlet Ba- kanı Recep Önal. 43 maddelik, IMF'ye su- nulan 2001 yılı taah- hütleri, bunlann ger- çekleştiriknelerine iliş- kin son tarih ve ilgili ol- duğu sektörü gösteren bir bilgi notu sundu. Bu çerçevede genel değer- lendirme yapılırken çı- kanlacak yasalar, özel- likle bankacılık sektörü ele alındı. Zirvede özel finans kurumlannın durumu da gündeme geldı. Isla- mi esasa dayalı olarak kâr payı adı altında faiz yöntemı uygulayan özel finans kurumlanna ya- pılan yatınmlann ban- kalarda olduğu gibi mevduat güvencesinde olmadığı anımsatıldı. El konulan 11 banka- dan Yaşarbank, Esbank ve Dernirbank'a borsa- da yatınm yapan 35 bin kişinin durumunun da görüşüldüğu öğrenildi. Bankalar Yasası 'nm 14. maddesinde yapılacak değişıklikle, yalnızca şimdiye kadar el konu- lan bankalann değil, ge- nel kapsamda banka hisselerine yapılan yarı- nmlarla ilgili düzenle- meye gidiknesı bekleni- yor. Bu konudaki yasal düzenlemenin, off-sho- rezedelerin 20 milyar li- raya kadar olan parala- nnın ödenmesi için TB- MM'de bekleyen yasa tasansı kapsamında yer aldığı öğrenildi.