Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 OCAK 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Anayasa Mahkemesi, FP'yi kapatma davasını yann görüşmeye başlayacak
Kutankonuşma yasağıkoydıı
• Bu genelgeyle
hedefin kendileri
olduğu, parti içi
muhalefetin
susturulmak istendiği
görüşünde birleşen
yenilikçiler, "Biz
gördüğümüz
yanlışlan çıkıp parti
içinde de kamuoyu
önünde de söylemeye
devam ederiz" dediler
ANKARA (ANKA) - Anayasa
Mahkemesi'nin karar
aşamasına gelen kapatma
davasını yann görüşme karan
alması üzerine FP Genel
Başkanı Recai Kutan,
milletvekillerine konuşma
yasağı getirdi.
Partilerin kapatılmasını
güçleştirecek 69'uncu
maddedeki anlaşmazlık
sonucu anayasa paketinin
askıya almması ve ardından
davanın yann
görüşüleceğinin açıklanması
üzerine Kutan, "Sayın
MiUetveküi" başlığını taşıyan
bır genelge yayımladı. Kutan,
genel başkan yardımcılanna,
TBMM Grubu'na.
milletvekillerine ve il
başkanlıklanna dağıtunı
yapılan genelgesiyle
milletvekıllerinin Genel
Merkez'den izin almadan
konuşmasını yasakladı.
Siyasi partiler dışında kimı
kunım ve kuruluşlann parti
temsilcilerinin de davet
edildiği bazı etkinlikler
düzenlendiğini, bu
etkinliklerin kurumsal
bütünlük anlayışı içinde
partinin tanıtılması için de bir
fırsat olarak
değerlendinlebileceğini
vurgulayan Kutan'ın
genelgesı şöyle:
"Ancak konusu, zamanlaması
ve etkinliği düzenleyen
kurumun kimliği de dikkate
ahndığuıda, bu etkinöklere
22 yıl önce öldürülmüştü
îpekçi davası
yeniden başlıyor
İstanbul Haber Servisi
-Milliyet Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni ve Baş-
yazan Abdi tpekçrnın
öldürülmesine kanştıkla-
n iddıa edilen Yalçın Öz-
bey ve Yusuf Çelikkaya
hakkmda. cinayetten 22
yıl sonra açılan dava bu-
gün başlıyor Özbey ve
Çelikkaya'nın Taam-
müden adam öldürmek
suçuna katdmak"tan 20
yıldan aşağı olmamak
üzere ağu" hapısle ceza-
landınlmalan ısteniyor.
istanbul 7. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde bugün
başlanacak davanın gıya-
bi tutuklu sanıklanndan
Yalçın Özbey Belçika'da,
Yusuf Çelikkaya ise Ün-
ye Cezaevı'nde hükümlü
olarak bulunuyor. Kartal
Cezaevi'nde tutuklu bu-
lunan îpekçi'nin katili
Mehmet M Ağca'nın ise
duruşmaya tanık olarak
getinlmesi bekleniyor.
Abdı Îpekçi'nin 1 Şu-
bat 1979 tarihinde öldü-
rülmesine ılışkın olarak
istanbul Sıkıyönetim As-
keri Mahkemesi'nde yar-
gılanan Ağca ölüm ceza-
sma, aynı davadan yargı-
lanan Yavuz Çaylan 3 yıl
hapis cezasına çarpnnl-
mıştı. Diğer sanık Meh-
met Şener hakkında ise
zamanaşımı nedeniyle
takipsizhk karan alın-
mışh.
Iddianamede. Papa 2.
Jean Paul'e sılahh saldı-
nnm ardından Ağca'nın
1983'te Italya'da alınan
ifadesinde îpekçi'yi öl-
dürenin kendisı değil
Yalçın Özbey olduğunu
söylediğine dikkat çeki-
liyor.
iHD'ye yeni katılımlar
Olüm oruçlarj
102. gününe girdi
İstanbul Haber Servisi
-'F tıpi cezaevlerinin ka-
patılması için yapılan
ölüm oruçlan, bugün
102. gününe girdi.
19Aralık2000tanhin-
de ölüm oruçlannın 60.
gününde gerçekleştirilen
ve 32 kişının ölümüyle
sonuçlanan "Hayata Dö-
nüş" operasyonuna kar-
şın cezaevlerinde ölüm
orucu ve açlık grevi ey-
lemlen sona ermedi. Tu-
tuklu yakınlan ve kıtle
örgütleri dıyalog meka-
nizmalannın yeniden iş-
letilmesmı ve cezaevleri-
nin sivil denetıme açıl-
masını istedi.
ÖDP İstanbul tl Başka-
nı Vahit Genç tarafından
yapılan açıklamada,
"şefkat" operasyonunun
üzerinden 1.5 ay geçme-
sine karşın ölümlerin so-
rumlulannın yargılanma-
dığı ıfade edıldı. Açıkla-
mada. Tabipler Odası, T-
MMOB, Baro. IHD gıbı
kurumlann raporlannın,
aile, avukat tanıklıklan
üç kişilik lüks odalar söz-
lerinin yalan olduğunu
ortaya çıkardığı anlatıldı.
lnsan Haklan Derneği
İstanbul Şubesı'nde. dün
dernek üzerindekı baskı-
lar karşısında destek için
yenı başvuranlann üyelik
kayıtlan yapıldı. İHD Ge-
nel Merkez yönetıcilerin-
den Celal Meral, F tıpi ce-
zaevlenne karşı mücade-
le yürüten toplumsal güç-
lerin baskı ve yoğun gö-
zaltılarla karşılaştığını
ifade ettı. İHD'ye üye
olan yurttaşlar baskılara
tepkı vermek ve iHD'nm
mücadelesınin yanında
olduklan göstermek
amacıyla üyelik için baş-
vurduklannı söylediler.
Kutan'ın kapatma davasuu etkikyecek konuşmalann engellenmesi için getir-
diği yasak yenitikçilerden tepki gardü. Yenilikçiler, yasağın kendâeıjpy
lediği görüşüyle susmama karan akü. «• •» *«* *.• « * «.
kimi zanıantaiçkatümamak
daha yararh ofanaktadn*. Bu
nedenle daha etkin ve verimli
bir tanıtma için dunım doğru
değeriendirilmeudir. Bilindiği
gibi bu tür faanyeüer Tanıtma
Başkanhğunızın sorumluluğu
albnda yürütülmektedir. Bu
nedenle, partimizi temsilen
yapılan panel, açık oturum,
seminer, konferans, ulusal TV
programlan vb. davetierin
Tanıtma Başkanhğı'na
iletilmesinibutür
programlara ve
teşküaümızm rutin
teşkuatiçi
toplantdannm dışmda
düzenledikleri
etkinliklere davet
edilecek katihmcılar
için Tanıtma
Başkankğunızın
onayınm ahnmasinı rica
eder, çahşmalannızda
başarüar düerim."
Yenilikçiler
uymayacak
Kutan'ın davada karar
aşamasına gelindiği
için yapılacak
açıklamalarla,
"Anayasa
Mahkemesi'ne yönenk
eleştirikr'' nedeniyle
davanın
etkilenmesinden kaygı
duyduğu için
yayımladığı belirtilen
yasak genelgesini
yenilikçiler üstlerine
aldı. Bu genelgeyle
hedefın kendileri
olduğu, parti içi
muhalefetin
susturulmak istendiği
görüşünde birleşen
yenilikçiler, "Biz
gördüğümüz yanhşlan
çıkıp parti içinde de
kamuoyu önünde de
söylemeye devam
ederiz" diyerek
genelgeye uymama
kafarraldı. ^ ^
Okuyan, işçi ve işveren temsilcilerini toplantıya çağırdı
güvencesı zarvesıANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Yaşar Okuyan"ın daveti
üzerine işçi ve ışveren
sendıkalannın temsilci-
Bakan Yaşar Okuyan
leri, 31 Ocak günü Çalış-
ma Bakanlığfnda bir
araya gelecekler. Türk-
tş, TlSK. DISK, Hak-Iş
genel başkanlannın ka-
tılacağı toplantıda tem-
silciler, tasan üzenne
görüşlerini açıklayacak.
İşçi sendikalan temsil-
cıleri, tasannın neden bu
kadar çok geciktiği so-
rusuna da yanıt araya-
cak. lş güvencesi yasa
tasansının hazırlandığı
günden bu yana "önü-
müzdeki hafta çıkar" di-
ye sendikalan oyalayan
Çahşma Bakanı Yaşar
Okuyan, yükselen tepki-
ler üzerine sendika tem-
sılcilenni bakanlığa da-
vet etti. Işveren sendika-
sı TlSK'ın uluslararası
rekabeti engelleyeceği
ve kendilerine ek mali-
yet getireceği savıyla
karşı çıktığı tasanya, iş-
çi sendikalan iş banşını
sağlayacağı ve iş verimi-
ni arttıracağı gerekçesi
ile destek veriyorlar.
Görüşmede, işveren
sendıkası TlSK'ın başlı-
ca itiraz noktalanndan
biri olan işten atmalarda
haklı nedenin işveren ta-
rafından ispat edilmesi
konusu da aynntılı ola-
rak ele alınacak. tşvere-
ne, haklı nedenlerinin
tek tek sıralanması öne-
rilecek. İş güvencesi ya-
sa tasansına ilişkin ola-
rak toplantıda üzerinde
durulacak konular da
şöyle:
• tşverene, işten at-
malarda haklı nedenı ka-
nıtlama zorunluluğu.
• lşverene, haklı ne-
deni kanıtlayamazsa ih-
bann üç katı kadar taz-
minat ödeme formülü.
• Kıdem tazminatı
uygulaması.
• Işsizliksigortası uy-
gulaması.
• Açılacak davalann
zaman kaybı yaratacağı
savı.
• Işverenin işe iade
karan verilen işçiyi işe
başlatmaması durumun-
da, bir yıllık ücreti kadar
ücret ödemek zorunda
kalması.
IRMIKI AYDIN ENGÎN aengin(g doruk.nettr
Sayın Bakan,
Çok mektup aldığınızı biliyo-
rum. Ne kadannı okuyabildiği-
nizi bilemiyorum. Ne kadarının
size iletildiğini de bilemiyorum.
Yine de bu mektubu okuyaca-
ğinızı ummak istiyorum.
Mektubumun, okudukça, si-
zinle polemik yapmayı amaçla-
madığını; dostça ve en önem-
lisi yalın bir öneri üretmeyi he-
deflediğini göreceksiniz.
Sayın Bakan,
Bugün hemen hepsi F tipi
hapishanelere konulmuş siya-
si tutuklu ve hükümlülerin
"ölüm orucu" olarakniteledik-
leri direnişin 100. gününü geri-
de bıraktık. Bu konuda kamu-
oyunda ve sizin çevrenizde
"ölüm orucu" nitelemesıne yö-
nelgin kimi küçümseyici, kimi
kuşkucu değerlendirmeler ol-
duğunu iyi biliyorum. "100
günlük gerçek bir ölüm oru-
cunda kimse sağ kalamaz.
Bunlar B vitamini alıyortar, şe-
ker ve tuz katılmış su alıyorlar.
Buna ölüm orucu denemez"
diyenler var.
Doğrudur, ölüm oruçlanna
yatanlar B vitamini alıyor, su ve
tuz katkılı su içiyoriar.
"Böyle ölüm orucu olmaz"
diyenlerin çok değil sadece 10
Adalet Bakanı'na Acil Bir Mektup
gün, sadece B vitamini alıp sa-
dece şeker ve tuz katkılı su içe-
rek yaşamayı denemelerini ıs-
terdim.
Ölüme yatanlar, B vitamini,
şeker ve tuz katkılı su alarak
ölümden kaçamazlar, sadece
ölümü geciktiriıier. Bu ger-
çeği sizin de bildiğinizi sanıyo-
rum. Bilmiyorsanızeğerdanış-
manlannızın işine hemen son
verrnelisinız.
Ölümü geciktirerek ölüme
yolculuk edenler o yüzden 100
günü doldurdular ve o yüzden
hâlâ ve henüz yaşıyoriar.
Peki daha ne kadar gecikir
ölüm?
Sorunun yanıtını "yaşayalım
ve görelim bakalım" diyever-
mekten yana olamazsınız. 01-
mamalısınız. Hukukçusunuz.
Hukuk bilginiz ve kültürünüz
bunu reddeder. Haccagidecek
kadar inançlısınız. Kuran'ın
"ölümleri seyredin" diyen bir
suresi olduğunu bilmiyorum.
Yanılıyor muyum Sayın Ba-
kan?
• • •
Sayın Bakan,
Bu mektup yine de sizin hu-
kuk kültürünüze, inancınıza
seslenmek ıçın yazılmıyor.
Siz de bilıyorsunuz; ben de
biliyorum. Bir uğursuz kilitlen-
me yaşanmakta. Hükümetini-
zin "Hayata Dönüş" adınıver-
diği bir silahlı operasyonla ce-
zaevlerine gırildi. 32 kişi öldü.
Direnış kınldı. Tüm direnenler
Sincan'ın, Edirne'nin, Kandıra
yolunun F tıpi cezaevlerine ko-
nuldular. Durum şu anda bu
noktada ve tam da bu nokta-
da kilitlendi.
Sayın Bakan,
Kilitlendi demek "dondu"
demek değil. Yaşam sürüyor.
Yağmuriaryağıyor, havasoğu-
yor, ısınıyor insanlarişlerinegi-
diyor; âşık oluyor; tatile çıkıyor;
kediler "kızgınlık" günlerine gir-
di, damlarda uzun uzun miyav-
lıyor; özsu, ağacın dallannayü-
rümeye hazırlanıyor; deprem
oluyor; gece oluyor, güneş do-
ğuyor; deniz kâh çalkalanıyor,
kâh duruluyor...
Yaşam yürüyorSayın Bakan.
Ve Sincan'da ve Edirne'de
ve Kandıra yolunda ve Bu-
ca'da ölüm de yürüyor.
Kilıdi kırmak kime düşer?
• • •
Sayın Bakan,
Tutuklu ve hükümlüler F tipi-
ne konunca "ölüme yürüyüş"
durmadı. Bunu siz de biliyorsu-
nuz; ben de biliyorum; biravuç
gazeteci de biliyor, ana baba-
lar, avukatlar biliyor. Medyada
örülmüş suskunluk duvan, her-
kesin bilmesini önlüyorsa bu
bizi yanıltmamalı değil mi?
Dışanda yaşam, içeride ölüm
yürüyor. Bir "uzlaşma" buluna-
na dek de bu böyle olacak.
Uzlaşma "taraflar" arasında
olur.
Taraflar belli: Siz ve içeride-
kiler.
Ama içeridekiler bir olası çö-
zümü tartışmak, aralannda
meşveret etmek olanağından
yoksunlar. Kısa süre önce Edir-
ne FTipi Cezaevi'nde örgüt so-
rum'ularından üçünün bir ara-
ya gelip kısa bir süre konuş-
malanna olanak tanıdınız. Çö-
züm, bu "meşveret ortamı "nın
sıklaştınlarak yaratılmasından
geçecek.
Biliyorum, "örgüt sorumlu-
/an'Yıdan hoşlanmıyorsunuz.
Sizin gerekçelerinizle değil, a-
ma ben de hoşlandığımı, ide-
olojik ve siyasal bağlamda
kendimi onlarayakın hissettiği-
mi söyleyemem. Ama ne çare
ki ölüme yatan gençler, örgüt-
lerine olan inançlannı koruyor-
lar ve örgüt disiplinine uymaya
kararlılar.
Bu ölüm yürüyüşünün taraf-
lan, ölüme yatanlar ve sizsiniz
Sayın Bakan.
Bugün ölümlerin "önlenme-
sini önleyen" kilidin kınlması,
taraflann ve yalnız taraflann bu-
lacağı bir "çözüm"e bağlı. Ta-
raflardan sizin içinde yer aldı-
ğınız kesimin tartışma, danış-
ma, görüş üretme, meşveret
etme olanağı var.
Içeridekilerin yok. Bu olana-
ğı yaratamaz mısınız?
Bakın, F tipi odalar (hücre-
ler) kaldınlsın filan gibi bir öne-
ri değil benimki. Sadece günün
belli saatlerinde içeridekilerin
de aralannda meşveret edebil-
melerinin somut koşullarını ya-
ratmanızı önermekteyim.
Bu çatışmadatarafolmayan,
ama ölümsüz çözümleri inatla
savunan bir gazetecinin öner-
isini dikkate almaz mısınız?
Yoksa daha iyi bir çözüm
öneriniz mi var?
Saygılanmla...
Tapu Kadastro'dan TBMM'ye
'Muhtıra'
TBMM'nin "itiban,
etkinliği" siyasetçilerin
yakınma konulannın
baştnda gelir. Son
günlerde, "Askerden
TBMM'ye uyan",
"Anayasa
Mahkemesi'nden
postmodem muhtıra",
"Danıştay'dan uyan"
benzeri haberter
gazeteterden eksik
olmuyor. Ahmet Ivimava
TBMM dışından "etkili" ' '
ve "duyarir çevreler bazı
uyanlar, eleştiriler
geliyor. Ancak, onlar pek
ciddiye alınmtyor...
Milletvekilleri "TBMM'ye
uyan" haberlerinden son
derece rahatsız. DYP
Amasya Milletvekili
Ahmet lyimaya,
"Gündemdeki diğer
konulan falan bırakalım.
Anayasa Mahkemesi'nin
TBMM'ye yaptığı •
darbeyi bir özel
oturumda konuşalım"
uyanlarda bulunuyor, hemen
arkasından -gündemde her ne
varsa, anayasa değişiklıği, yasa
tasansı ya da yasa önerisi- hemen
geri çekiliyor. Elbette sivil toplum
örgütlerinden de TBMM'ye sert
diyor. Kuliste arkadaşlanyla
dertleşen bir milletvekili de şöyle
diyordu:
"TBMM'ye uyan göndetmeyen, bir
Tapu Kadastro Genel Müdühüğü
kaldı. Yakında oradan da bir
muhtıra yersek şaşırmayın."
Gazetecilerle bankacılar...
ANAP'lı Mehmet Güneş,
kuliste gazetecilerte
dertteşiyordu: "Bankacılarfa
gazetecilere güvenilmez.
Yağmuryağdığında şemsiye
kapatırtar." Meraklı bakışlar
üzerine Güneş, bu sözlerini
açıkladı:
"6/rgazetecfye derdini
anlatmak için ihtiyacın
olduğunda, gazeteci
bulamazsın. Ama ne zaman ki
sen onlardan kaçmak istersin,
peşini bırakmazlar. Bankacılar
da öyle. Paraya ihtiyacın varken
vermezler. İhtiyacın yokken
düşük faizle para verelim, diye
peşinde koştururlar."
'Hocam, vallahi anladık'
TBMM Adalet Komisyonu'ndaki
Türk Medeni Yasa Tasansı
gorüşmeleri renkli geçiyor. 75 yıllık
yasada köklü değişiklikler getiren
1030 maddelik tasan üzerinde
iktidar ile muhalefet milletvekilleri
arasında tartışmalar yaşanıyor. FP
milletvekillerinin itirazlan, ağırtıklı
olarak tasanda kullanılan dil
üzerinde yoğunlaşıyor. "Şart"
yerine "koşul", "ikametgâh" yerine
"yeıieşim yeri", "sıhri hısımhk"
yerine "kayın hısımlığı"
sözcüklerinin kullanılmasına tepki
gösteren FP'liler, Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk ü soru
yağmuruna tutuyoriar. Ancak bazı
durumlarda soru sorduklanna bin
pişman oluyorlar...
Adalet Bakanı Türk, Meclis
çalışmalannda en uzun konuşan
bakan olarak tanınıyor. Türk,
üniversite hocalığından kalma ders
verme alışkanlığıyla sorulan uzun
uzun yanıtlıyor, aynntılara dalıyor.
Adalet Komisyonu'nun geçen
haftaki toplantısında Türk, yine
"hocalığını" gösterdi. FP'li Nazlı
llıcak'ın sorusu üzerine
konuşmaya başlayan Adalet
Bakanı Türk'ü, Komisyon Başkanı
Emin Karaa'nın uyanları
durduramadı. Karaa'nın, "Taman
sayın bakan, sanınm soruyu
yanıtladınız" demesine karşın Türk,
konuşmasını sürdürdü. Karaa, en
sonunda mılletvekillerinden yardım
istemek zorunda kaldı. Karaa,
"Anlaşıldı değil mı arkadaşlar?"
deyince, FP'lı Ramazan Toprak
sessizce yanıt verdi:
"Anlamış gibi yapaiım bari." »•*-•
Barajlar niçin kurudu?
FP'liler siyasi degerlendirmeler
yaparken "Islami söy/em'den
vazgeçemezler. FP Trabzon
Milletvekili Şeref Malkoç, 28
Şubat süreciyle ilgili eleştirilerde
bulunurken kendilerine haksızlık
yapıldığını savunuyordu. "Eğer
bizim başımızda bu dava
olmasa her şey daha farklı
olurdu. Siyaset daha farklı
şekillenirdi'' d'ryen Malkoç,
ilginç bir değerlendirmeyle
haklılığını kanıtlamaya çalıştı:
"Dûnya kurulduğundan beri ilk
defa Fırat Havzası'ndaki
barajlar susuz kalıyor. Bu,
bilimsel bir gerçek. Insanlarda
radyo dalgalan gibi sinyaller
yayıyortar. Eğer olumlu sinyaller
verilirse iyi şeyler olur, olumsuz
sinyaller çoğaldığında da işte
böyle şeylehe karşılaşılıyor.
Hayır-dua edenler azaldığı için
ülkede işler rayında gitmiyor."
Şeref Malkoç'un
değerlendirmesine benzer bir
başka açıklarYıa da FP Genel
Sekreteri Suat Pamukçu'dan
geldi. Pamukçu, "manevı
eğitimin" önemine dikkat
çekerek "Herkes evlatlanna
Allah'ın gözetleyici olduğunu
ve hesap günü geldiğinde
mutlaka hesap verileceğini
öğretirse bu konu çözümlenir"
diyordu.
Tüzüğü bulsa..
DSP İstanbul Milletvekili Mustafa
Düz'ün, affa karşı çıkmasından
sonra partisiyle arası bozuldu. KİT
Komisyonu'nda Halkbank ve
Emlakbank'la ilgili yolsuzluk
raporlan dağıtan Düz, ihraç
istemiyle disiplin kuruluna sevk
edildi. Düz, önce mücadelesini
sürdüreceğini. istifa etmeyeceğini
söyledi. Ancak, birkaç gün
sonra bir basın toplantısı
düzenleyerek istifa etti. Düz,
neden istifa ettiği sorulduğunda
ilginç bir yanıt verdi:
"Tüzüğün hangi maddesine göre
disipline vehldiğimi öğrenip
savunma hazııiayacaktım. Ama,
diğer milletvekillerinde olduğu
gibi, bende de parti tüzüğü yok.
Yönetıme başvurup tüzük
istedim. Yanıt alamayınca yazılı
başvurdum. Buna rağmen, bir
milletvekili olarak bir parti
tüzüğünü elde edemedim. Neyle
suçlandığımı bilemediğim için ve
elimde tüzük olmadan savunma
yapmayacağımdan onlar atmadan
istifa etmeye karar verdim."
'Seçeneksiz değiliz,
toplarımız var...'
İktidar partileri, anayasa Bunun yerine alelacele hazırlanan
değişikliğinde olduğu gibi, TBMM 8 maddelik içtüzük değişikligi
içtüzük değişiklıği konusunda da gündeme getirildi. Bunda,
uzun süre "kararsız" kaldılar. sadece "muhalefetin
önce 52 maddelik içtüzük susturulmasına" dönük
değişikligi genel kurulda düzenlemeler öngörüldü. Geçen
görüşülrneye başlandı. Hatta cuma günü içtüzük değişikligi
degişiklik önerisinin ilk 13 görüşmelerine başlandı.
maddesi de gene) kurulda kabul ANAP istanbul Milletvekili Sühan
edildi. Ancak, iktkjann sag Özkan, iktidar kanadının, "arw
kanadı, kılık-kıyafette ilgili madde tutum değişikliklerini" soran
değişildiğinden tedirgin oldu. gazetecilere, sunucu-oyuncu-
Özellikle MHP, içtüzük şarkıcı Özkan Uğur'un tarzıyla
değişikliğinde yer alan "Genel yanıt verdi:
kurula başı açık girilir" "İçtüzük ve anayasa değişikligi
düzenlemesini "seçmenine bu kez de Meclis'ten geçmezse
antetamayacağını" ortaklanna her şey bitmiş değil. Daha
aktannca, bu degişiklik genel toplanmız var. Sokaktaki adam,
kurulda "donduruldu". yan yanya..."
Türey Köse, Ayşe Sajın, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu
ankcum@ttnet.net.tr