22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 OCAK 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Anayasa Mahkemesi, FP'yi kapatma davasını yann görüşmeye başlayacak Kutankonuşma yasağıkoydıı • Bu genelgeyle hedefin kendileri olduğu, parti içi muhalefetin susturulmak istendiği görüşünde birleşen yenilikçiler, "Biz gördüğümüz yanlışlan çıkıp parti içinde de kamuoyu önünde de söylemeye devam ederiz" dediler ANKARA (ANKA) - Anayasa Mahkemesi'nin karar aşamasına gelen kapatma davasını yann görüşme karan alması üzerine FP Genel Başkanı Recai Kutan, milletvekillerine konuşma yasağı getirdi. Partilerin kapatılmasını güçleştirecek 69'uncu maddedeki anlaşmazlık sonucu anayasa paketinin askıya almması ve ardından davanın yann görüşüleceğinin açıklanması üzerine Kutan, "Sayın MiUetveküi" başlığını taşıyan bır genelge yayımladı. Kutan, genel başkan yardımcılanna, TBMM Grubu'na. milletvekillerine ve il başkanlıklanna dağıtunı yapılan genelgesiyle milletvekıllerinin Genel Merkez'den izin almadan konuşmasını yasakladı. Siyasi partiler dışında kimı kunım ve kuruluşlann parti temsilcilerinin de davet edildiği bazı etkinlikler düzenlendiğini, bu etkinliklerin kurumsal bütünlük anlayışı içinde partinin tanıtılması için de bir fırsat olarak değerlendinlebileceğini vurgulayan Kutan'ın genelgesı şöyle: "Ancak konusu, zamanlaması ve etkinliği düzenleyen kurumun kimliği de dikkate ahndığuıda, bu etkinöklere 22 yıl önce öldürülmüştü îpekçi davası yeniden başlıyor İstanbul Haber Servisi -Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Baş- yazan Abdi tpekçrnın öldürülmesine kanştıkla- n iddıa edilen Yalçın Öz- bey ve Yusuf Çelikkaya hakkmda. cinayetten 22 yıl sonra açılan dava bu- gün başlıyor Özbey ve Çelikkaya'nın Taam- müden adam öldürmek suçuna katdmak"tan 20 yıldan aşağı olmamak üzere ağu" hapısle ceza- landınlmalan ısteniyor. istanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün başlanacak davanın gıya- bi tutuklu sanıklanndan Yalçın Özbey Belçika'da, Yusuf Çelikkaya ise Ün- ye Cezaevı'nde hükümlü olarak bulunuyor. Kartal Cezaevi'nde tutuklu bu- lunan îpekçi'nin katili Mehmet M Ağca'nın ise duruşmaya tanık olarak getinlmesi bekleniyor. Abdı Îpekçi'nin 1 Şu- bat 1979 tarihinde öldü- rülmesine ılışkın olarak istanbul Sıkıyönetim As- keri Mahkemesi'nde yar- gılanan Ağca ölüm ceza- sma, aynı davadan yargı- lanan Yavuz Çaylan 3 yıl hapis cezasına çarpnnl- mıştı. Diğer sanık Meh- met Şener hakkında ise zamanaşımı nedeniyle takipsizhk karan alın- mışh. Iddianamede. Papa 2. Jean Paul'e sılahh saldı- nnm ardından Ağca'nın 1983'te Italya'da alınan ifadesinde îpekçi'yi öl- dürenin kendisı değil Yalçın Özbey olduğunu söylediğine dikkat çeki- liyor. iHD'ye yeni katılımlar Olüm oruçlarj 102. gününe girdi İstanbul Haber Servisi -'F tıpi cezaevlerinin ka- patılması için yapılan ölüm oruçlan, bugün 102. gününe girdi. 19Aralık2000tanhin- de ölüm oruçlannın 60. gününde gerçekleştirilen ve 32 kişının ölümüyle sonuçlanan "Hayata Dö- nüş" operasyonuna kar- şın cezaevlerinde ölüm orucu ve açlık grevi ey- lemlen sona ermedi. Tu- tuklu yakınlan ve kıtle örgütleri dıyalog meka- nizmalannın yeniden iş- letilmesmı ve cezaevleri- nin sivil denetıme açıl- masını istedi. ÖDP İstanbul tl Başka- nı Vahit Genç tarafından yapılan açıklamada, "şefkat" operasyonunun üzerinden 1.5 ay geçme- sine karşın ölümlerin so- rumlulannın yargılanma- dığı ıfade edıldı. Açıkla- mada. Tabipler Odası, T- MMOB, Baro. IHD gıbı kurumlann raporlannın, aile, avukat tanıklıklan üç kişilik lüks odalar söz- lerinin yalan olduğunu ortaya çıkardığı anlatıldı. lnsan Haklan Derneği İstanbul Şubesı'nde. dün dernek üzerindekı baskı- lar karşısında destek için yenı başvuranlann üyelik kayıtlan yapıldı. İHD Ge- nel Merkez yönetıcilerin- den Celal Meral, F tıpi ce- zaevlenne karşı mücade- le yürüten toplumsal güç- lerin baskı ve yoğun gö- zaltılarla karşılaştığını ifade ettı. İHD'ye üye olan yurttaşlar baskılara tepkı vermek ve iHD'nm mücadelesınin yanında olduklan göstermek amacıyla üyelik için baş- vurduklannı söylediler. Kutan'ın kapatma davasuu etkikyecek konuşmalann engellenmesi için getir- diği yasak yenitikçilerden tepki gardü. Yenilikçiler, yasağın kendâeıjpy lediği görüşüyle susmama karan akü. «• •» *«* *.• « * «. kimi zanıantaiçkatümamak daha yararh ofanaktadn*. Bu nedenle daha etkin ve verimli bir tanıtma için dunım doğru değeriendirilmeudir. Bilindiği gibi bu tür faanyeüer Tanıtma Başkanhğunızın sorumluluğu albnda yürütülmektedir. Bu nedenle, partimizi temsilen yapılan panel, açık oturum, seminer, konferans, ulusal TV programlan vb. davetierin Tanıtma Başkanhğı'na iletilmesinibutür programlara ve teşküaümızm rutin teşkuatiçi toplantdannm dışmda düzenledikleri etkinliklere davet edilecek katihmcılar için Tanıtma Başkankğunızın onayınm ahnmasinı rica eder, çahşmalannızda başarüar düerim." Yenilikçiler uymayacak Kutan'ın davada karar aşamasına gelindiği için yapılacak açıklamalarla, "Anayasa Mahkemesi'ne yönenk eleştirikr'' nedeniyle davanın etkilenmesinden kaygı duyduğu için yayımladığı belirtilen yasak genelgesini yenilikçiler üstlerine aldı. Bu genelgeyle hedefın kendileri olduğu, parti içi muhalefetin susturulmak istendiği görüşünde birleşen yenilikçiler, "Biz gördüğümüz yanhşlan çıkıp parti içinde de kamuoyu önünde de söylemeye devam ederiz" diyerek genelgeye uymama kafarraldı. ^ ^ Okuyan, işçi ve işveren temsilcilerini toplantıya çağırdı güvencesı zarvesıANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan"ın daveti üzerine işçi ve ışveren sendıkalannın temsilci- Bakan Yaşar Okuyan leri, 31 Ocak günü Çalış- ma Bakanlığfnda bir araya gelecekler. Türk- tş, TlSK. DISK, Hak-Iş genel başkanlannın ka- tılacağı toplantıda tem- silciler, tasan üzenne görüşlerini açıklayacak. İşçi sendikalan temsil- cıleri, tasannın neden bu kadar çok geciktiği so- rusuna da yanıt araya- cak. lş güvencesi yasa tasansının hazırlandığı günden bu yana "önü- müzdeki hafta çıkar" di- ye sendikalan oyalayan Çahşma Bakanı Yaşar Okuyan, yükselen tepki- ler üzerine sendika tem- sılcilenni bakanlığa da- vet etti. Işveren sendika- sı TlSK'ın uluslararası rekabeti engelleyeceği ve kendilerine ek mali- yet getireceği savıyla karşı çıktığı tasanya, iş- çi sendikalan iş banşını sağlayacağı ve iş verimi- ni arttıracağı gerekçesi ile destek veriyorlar. Görüşmede, işveren sendıkası TlSK'ın başlı- ca itiraz noktalanndan biri olan işten atmalarda haklı nedenin işveren ta- rafından ispat edilmesi konusu da aynntılı ola- rak ele alınacak. tşvere- ne, haklı nedenlerinin tek tek sıralanması öne- rilecek. İş güvencesi ya- sa tasansına ilişkin ola- rak toplantıda üzerinde durulacak konular da şöyle: • tşverene, işten at- malarda haklı nedenı ka- nıtlama zorunluluğu. • lşverene, haklı ne- deni kanıtlayamazsa ih- bann üç katı kadar taz- minat ödeme formülü. • Kıdem tazminatı uygulaması. • Işsizliksigortası uy- gulaması. • Açılacak davalann zaman kaybı yaratacağı savı. • Işverenin işe iade karan verilen işçiyi işe başlatmaması durumun- da, bir yıllık ücreti kadar ücret ödemek zorunda kalması. IRMIKI AYDIN ENGÎN aengin(g doruk.nettr Sayın Bakan, Çok mektup aldığınızı biliyo- rum. Ne kadannı okuyabildiği- nizi bilemiyorum. Ne kadarının size iletildiğini de bilemiyorum. Yine de bu mektubu okuyaca- ğinızı ummak istiyorum. Mektubumun, okudukça, si- zinle polemik yapmayı amaçla- madığını; dostça ve en önem- lisi yalın bir öneri üretmeyi he- deflediğini göreceksiniz. Sayın Bakan, Bugün hemen hepsi F tipi hapishanelere konulmuş siya- si tutuklu ve hükümlülerin "ölüm orucu" olarakniteledik- leri direnişin 100. gününü geri- de bıraktık. Bu konuda kamu- oyunda ve sizin çevrenizde "ölüm orucu" nitelemesıne yö- nelgin kimi küçümseyici, kimi kuşkucu değerlendirmeler ol- duğunu iyi biliyorum. "100 günlük gerçek bir ölüm oru- cunda kimse sağ kalamaz. Bunlar B vitamini alıyortar, şe- ker ve tuz katılmış su alıyorlar. Buna ölüm orucu denemez" diyenler var. Doğrudur, ölüm oruçlanna yatanlar B vitamini alıyor, su ve tuz katkılı su içiyoriar. "Böyle ölüm orucu olmaz" diyenlerin çok değil sadece 10 Adalet Bakanı'na Acil Bir Mektup gün, sadece B vitamini alıp sa- dece şeker ve tuz katkılı su içe- rek yaşamayı denemelerini ıs- terdim. Ölüme yatanlar, B vitamini, şeker ve tuz katkılı su alarak ölümden kaçamazlar, sadece ölümü geciktiriıier. Bu ger- çeği sizin de bildiğinizi sanıyo- rum. Bilmiyorsanızeğerdanış- manlannızın işine hemen son verrnelisinız. Ölümü geciktirerek ölüme yolculuk edenler o yüzden 100 günü doldurdular ve o yüzden hâlâ ve henüz yaşıyoriar. Peki daha ne kadar gecikir ölüm? Sorunun yanıtını "yaşayalım ve görelim bakalım" diyever- mekten yana olamazsınız. 01- mamalısınız. Hukukçusunuz. Hukuk bilginiz ve kültürünüz bunu reddeder. Haccagidecek kadar inançlısınız. Kuran'ın "ölümleri seyredin" diyen bir suresi olduğunu bilmiyorum. Yanılıyor muyum Sayın Ba- kan? • • • Sayın Bakan, Bu mektup yine de sizin hu- kuk kültürünüze, inancınıza seslenmek ıçın yazılmıyor. Siz de bilıyorsunuz; ben de biliyorum. Bir uğursuz kilitlen- me yaşanmakta. Hükümetini- zin "Hayata Dönüş" adınıver- diği bir silahlı operasyonla ce- zaevlerine gırildi. 32 kişi öldü. Direnış kınldı. Tüm direnenler Sincan'ın, Edirne'nin, Kandıra yolunun F tıpi cezaevlerine ko- nuldular. Durum şu anda bu noktada ve tam da bu nokta- da kilitlendi. Sayın Bakan, Kilitlendi demek "dondu" demek değil. Yaşam sürüyor. Yağmuriaryağıyor, havasoğu- yor, ısınıyor insanlarişlerinegi- diyor; âşık oluyor; tatile çıkıyor; kediler "kızgınlık" günlerine gir- di, damlarda uzun uzun miyav- lıyor; özsu, ağacın dallannayü- rümeye hazırlanıyor; deprem oluyor; gece oluyor, güneş do- ğuyor; deniz kâh çalkalanıyor, kâh duruluyor... Yaşam yürüyorSayın Bakan. Ve Sincan'da ve Edirne'de ve Kandıra yolunda ve Bu- ca'da ölüm de yürüyor. Kilıdi kırmak kime düşer? • • • Sayın Bakan, Tutuklu ve hükümlüler F tipi- ne konunca "ölüme yürüyüş" durmadı. Bunu siz de biliyorsu- nuz; ben de biliyorum; biravuç gazeteci de biliyor, ana baba- lar, avukatlar biliyor. Medyada örülmüş suskunluk duvan, her- kesin bilmesini önlüyorsa bu bizi yanıltmamalı değil mi? Dışanda yaşam, içeride ölüm yürüyor. Bir "uzlaşma" buluna- na dek de bu böyle olacak. Uzlaşma "taraflar" arasında olur. Taraflar belli: Siz ve içeride- kiler. Ama içeridekiler bir olası çö- zümü tartışmak, aralannda meşveret etmek olanağından yoksunlar. Kısa süre önce Edir- ne FTipi Cezaevi'nde örgüt so- rum'ularından üçünün bir ara- ya gelip kısa bir süre konuş- malanna olanak tanıdınız. Çö- züm, bu "meşveret ortamı "nın sıklaştınlarak yaratılmasından geçecek. Biliyorum, "örgüt sorumlu- /an'Yıdan hoşlanmıyorsunuz. Sizin gerekçelerinizle değil, a- ma ben de hoşlandığımı, ide- olojik ve siyasal bağlamda kendimi onlarayakın hissettiği- mi söyleyemem. Ama ne çare ki ölüme yatan gençler, örgüt- lerine olan inançlannı koruyor- lar ve örgüt disiplinine uymaya kararlılar. Bu ölüm yürüyüşünün taraf- lan, ölüme yatanlar ve sizsiniz Sayın Bakan. Bugün ölümlerin "önlenme- sini önleyen" kilidin kınlması, taraflann ve yalnız taraflann bu- lacağı bir "çözüm"e bağlı. Ta- raflardan sizin içinde yer aldı- ğınız kesimin tartışma, danış- ma, görüş üretme, meşveret etme olanağı var. Içeridekilerin yok. Bu olana- ğı yaratamaz mısınız? Bakın, F tipi odalar (hücre- ler) kaldınlsın filan gibi bir öne- ri değil benimki. Sadece günün belli saatlerinde içeridekilerin de aralannda meşveret edebil- melerinin somut koşullarını ya- ratmanızı önermekteyim. Bu çatışmadatarafolmayan, ama ölümsüz çözümleri inatla savunan bir gazetecinin öner- isini dikkate almaz mısınız? Yoksa daha iyi bir çözüm öneriniz mi var? Saygılanmla... Tapu Kadastro'dan TBMM'ye 'Muhtıra' TBMM'nin "itiban, etkinliği" siyasetçilerin yakınma konulannın baştnda gelir. Son günlerde, "Askerden TBMM'ye uyan", "Anayasa Mahkemesi'nden postmodem muhtıra", "Danıştay'dan uyan" benzeri haberter gazeteterden eksik olmuyor. Ahmet Ivimava TBMM dışından "etkili" ' ' ve "duyarir çevreler bazı uyanlar, eleştiriler geliyor. Ancak, onlar pek ciddiye alınmtyor... Milletvekilleri "TBMM'ye uyan" haberlerinden son derece rahatsız. DYP Amasya Milletvekili Ahmet lyimaya, "Gündemdeki diğer konulan falan bırakalım. Anayasa Mahkemesi'nin TBMM'ye yaptığı • darbeyi bir özel oturumda konuşalım" uyanlarda bulunuyor, hemen arkasından -gündemde her ne varsa, anayasa değişiklıği, yasa tasansı ya da yasa önerisi- hemen geri çekiliyor. Elbette sivil toplum örgütlerinden de TBMM'ye sert diyor. Kuliste arkadaşlanyla dertleşen bir milletvekili de şöyle diyordu: "TBMM'ye uyan göndetmeyen, bir Tapu Kadastro Genel Müdühüğü kaldı. Yakında oradan da bir muhtıra yersek şaşırmayın." Gazetecilerle bankacılar... ANAP'lı Mehmet Güneş, kuliste gazetecilerte dertteşiyordu: "Bankacılarfa gazetecilere güvenilmez. Yağmuryağdığında şemsiye kapatırtar." Meraklı bakışlar üzerine Güneş, bu sözlerini açıkladı: "6/rgazetecfye derdini anlatmak için ihtiyacın olduğunda, gazeteci bulamazsın. Ama ne zaman ki sen onlardan kaçmak istersin, peşini bırakmazlar. Bankacılar da öyle. Paraya ihtiyacın varken vermezler. İhtiyacın yokken düşük faizle para verelim, diye peşinde koştururlar." 'Hocam, vallahi anladık' TBMM Adalet Komisyonu'ndaki Türk Medeni Yasa Tasansı gorüşmeleri renkli geçiyor. 75 yıllık yasada köklü değişiklikler getiren 1030 maddelik tasan üzerinde iktidar ile muhalefet milletvekilleri arasında tartışmalar yaşanıyor. FP milletvekillerinin itirazlan, ağırtıklı olarak tasanda kullanılan dil üzerinde yoğunlaşıyor. "Şart" yerine "koşul", "ikametgâh" yerine "yeıieşim yeri", "sıhri hısımhk" yerine "kayın hısımlığı" sözcüklerinin kullanılmasına tepki gösteren FP'liler, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ü soru yağmuruna tutuyoriar. Ancak bazı durumlarda soru sorduklanna bin pişman oluyorlar... Adalet Bakanı Türk, Meclis çalışmalannda en uzun konuşan bakan olarak tanınıyor. Türk, üniversite hocalığından kalma ders verme alışkanlığıyla sorulan uzun uzun yanıtlıyor, aynntılara dalıyor. Adalet Komisyonu'nun geçen haftaki toplantısında Türk, yine "hocalığını" gösterdi. FP'li Nazlı llıcak'ın sorusu üzerine konuşmaya başlayan Adalet Bakanı Türk'ü, Komisyon Başkanı Emin Karaa'nın uyanları durduramadı. Karaa'nın, "Taman sayın bakan, sanınm soruyu yanıtladınız" demesine karşın Türk, konuşmasını sürdürdü. Karaa, en sonunda mılletvekillerinden yardım istemek zorunda kaldı. Karaa, "Anlaşıldı değil mı arkadaşlar?" deyince, FP'lı Ramazan Toprak sessizce yanıt verdi: "Anlamış gibi yapaiım bari." »•*-• Barajlar niçin kurudu? FP'liler siyasi degerlendirmeler yaparken "Islami söy/em'den vazgeçemezler. FP Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç, 28 Şubat süreciyle ilgili eleştirilerde bulunurken kendilerine haksızlık yapıldığını savunuyordu. "Eğer bizim başımızda bu dava olmasa her şey daha farklı olurdu. Siyaset daha farklı şekillenirdi'' d'ryen Malkoç, ilginç bir değerlendirmeyle haklılığını kanıtlamaya çalıştı: "Dûnya kurulduğundan beri ilk defa Fırat Havzası'ndaki barajlar susuz kalıyor. Bu, bilimsel bir gerçek. Insanlarda radyo dalgalan gibi sinyaller yayıyortar. Eğer olumlu sinyaller verilirse iyi şeyler olur, olumsuz sinyaller çoğaldığında da işte böyle şeylehe karşılaşılıyor. Hayır-dua edenler azaldığı için ülkede işler rayında gitmiyor." Şeref Malkoç'un değerlendirmesine benzer bir başka açıklarYıa da FP Genel Sekreteri Suat Pamukçu'dan geldi. Pamukçu, "manevı eğitimin" önemine dikkat çekerek "Herkes evlatlanna Allah'ın gözetleyici olduğunu ve hesap günü geldiğinde mutlaka hesap verileceğini öğretirse bu konu çözümlenir" diyordu. Tüzüğü bulsa.. DSP İstanbul Milletvekili Mustafa Düz'ün, affa karşı çıkmasından sonra partisiyle arası bozuldu. KİT Komisyonu'nda Halkbank ve Emlakbank'la ilgili yolsuzluk raporlan dağıtan Düz, ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi. Düz, önce mücadelesini sürdüreceğini. istifa etmeyeceğini söyledi. Ancak, birkaç gün sonra bir basın toplantısı düzenleyerek istifa etti. Düz, neden istifa ettiği sorulduğunda ilginç bir yanıt verdi: "Tüzüğün hangi maddesine göre disipline vehldiğimi öğrenip savunma hazııiayacaktım. Ama, diğer milletvekillerinde olduğu gibi, bende de parti tüzüğü yok. Yönetıme başvurup tüzük istedim. Yanıt alamayınca yazılı başvurdum. Buna rağmen, bir milletvekili olarak bir parti tüzüğünü elde edemedim. Neyle suçlandığımı bilemediğim için ve elimde tüzük olmadan savunma yapmayacağımdan onlar atmadan istifa etmeye karar verdim." 'Seçeneksiz değiliz, toplarımız var...' İktidar partileri, anayasa Bunun yerine alelacele hazırlanan değişikliğinde olduğu gibi, TBMM 8 maddelik içtüzük değişikligi içtüzük değişiklıği konusunda da gündeme getirildi. Bunda, uzun süre "kararsız" kaldılar. sadece "muhalefetin önce 52 maddelik içtüzük susturulmasına" dönük değişikligi genel kurulda düzenlemeler öngörüldü. Geçen görüşülrneye başlandı. Hatta cuma günü içtüzük değişikligi degişiklik önerisinin ilk 13 görüşmelerine başlandı. maddesi de gene) kurulda kabul ANAP istanbul Milletvekili Sühan edildi. Ancak, iktkjann sag Özkan, iktidar kanadının, "arw kanadı, kılık-kıyafette ilgili madde tutum değişikliklerini" soran değişildiğinden tedirgin oldu. gazetecilere, sunucu-oyuncu- Özellikle MHP, içtüzük şarkıcı Özkan Uğur'un tarzıyla değişikliğinde yer alan "Genel yanıt verdi: kurula başı açık girilir" "İçtüzük ve anayasa değişikligi düzenlemesini "seçmenine bu kez de Meclis'ten geçmezse antetamayacağını" ortaklanna her şey bitmiş değil. Daha aktannca, bu degişiklik genel toplanmız var. Sokaktaki adam, kurulda "donduruldu". yan yanya..." Türey Köse, Ayşe Sajın, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu ankcum@ttnet.net.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle