17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 2001 PAZARTESİ HABERLER Gaffan Okkan sevgisi • ANKARA (AA)- Hain bir saldın sonucu 5 polis memuruyla birlikte şehit olan Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın adına açılan internet sitesi, tam anlamıyla ziyaretçi akınına uğruyor. Diyarbakırlılar tarafından 26 Ocak'ta kurulan "www.gaffarokkan.com "adlı internet sitesini 34 bin 112 kişi ziyaret etti. Şanlıurfa'nm Siverek ilçesinde de, haftalık olarak yayımlanan "Irfan" gazetesi, şehit olan Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın katilleri bulununcaya kadar siyah başlıkla çıkma karan aldı. Insanlar yaşam savaşı veriyor' • ADANA(AA)- Fazilet Partisi (FP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, Türkiye'nin gündemınde yolsuzluk, yoksulluk ve terörün olduğunu söyledi. Bekaroğlu, düzenlediğı basın toplantısında, ülke nüfusunun yansının yoksulluk sınınnda olduğunu belirte»k "Ayhk mutfak masrafmın 170 milyon lira olduğu Türkiye'de, insanlar yaşam savaşı veriyor" dedı. Gemiciliğin gefişimi • Istanbul Haber Servisi - Tuzla tersaneler bölgesinde, Gemi Inşa Sanayi AŞ'de 'Römorkaj ve Kılavuzluk' hizmetlennin başlaması nedeniyle düzenlenen törene katılan Denizcilikten Sorumlu Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu, gemiciliğin ilerlemesi için gemi inşa sanayiciliği ve tersaneciliğinin gelişmesinin şart olduğunu belirterek bu alandaki bütün çalışmalara destek verdiğini söyledi. Bursa'da 30 kişi zehirlendi • BURSA(AA)- Bursa'da kömür sobasmdan sızan karbonmonoksit gazından 30 kişinin zehirlendiği belirlendi. Önceki gün başlayan şiddetli Lodos nedeniyle kömür sobalanndan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen 30 kişi Bursa SSK Hastanesi'ne kaldınldı. Tedavi altına alınanlardan 24'ü taburcu edilirken 6'sının müşahade altında tutulduğu öğrenildi. Tanm yatsrımları • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - DYP'nin haftalık ekonomi raporunda, hükümetin2001 yılı bütçesindeki tavrına göre, genel yatınmlanh enaz lOyıl, tanm alanındaki yatınmlann da 33 yıldan önce tamamlanamayacağı hesaplandı. Raporda, 2001 yılı yatırım programında proje sayısı azaltılmasına karşın, tamamlanma sürelerinin daha da uzadığına dikkat çekildi. Şirketin yüzde 33.5'inin satışını öngören ihale şartnamesi, olayın gerçek yüzünü ortaya koydu Telekom'a yabancı yönetim IŞIKKANSU/ BANUSALMAN ANKARA-Telekom'un yüzde 33.5 hissesinin satışında tüm yönetim hak- lannın yabancılara bırakıldığı, ihale şartnamesiyle ortaya çıktı. Yabancıla- rın ağırlıkta olacağı stratejik ortak, ge- nel müdür başta olmak üzere oluşturu- lacak "Stratejik Hizmetier KomitesT üyelerinin çoğunluğunu belirleyecek. Telekom'un günlük işlerinin yönetim hakkını Stratejik Hizmetier Komite- si'yle elinde bulunduracak olan yaban- cı ortak, yönetim kurulunda yüzde 33.5'lik temsil hakkına karşın stratejik konular adı altında hemen tüm karar- larda onay hakkına sahip olacak. Böy- lece yönetim kurulu göstermelik bir Geçici teminat karmaşası ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Mali bunalı- mın faturası olarak 14 Aralık 2000 tarihinde ale- lacele ihale ilanına çıkı- lan Telekom'un satışı, 21 Mayıs tarihinde gerçek- leştirilecek. ihale şartna- mesinin eki olarak yer alan geçici teminat mek- tubunda rakamla 20 mil- yon dolar, yazıyla 100 milyon dolar geçici temi- nat alınacağı belirtiliyor. Özelleştirme Idaresi. yap- tığı ihalelerde Devlet Üıa- le Yasası'na bağlı değil. Devlet ihale Yasası'na gö- re geçici teminat, tahmini ihale bedelinin yüzde 3'ü oranmda belirleniyor. Özelleştirme ldaresi yetkilileri, bu yöntemle ihalede fiyat belirleyici olunmaması için geçici teminatta yüzde 3 kura- lının uygulamadıklannı belırtiyorlar. Tahinini bedelin yüzde 3'üne göre değerlendirrne yapılırsa 20 milyon doîar geçici teminat üzerinden Telekom'un toplam değe- ri 2 milyar dolarda kalı- yor. Eğer geçici teminat 100 milyon dolar ahnırsa toplam değer 10 milyar dolarda kalıyor. Bu 10 milyar dolarlık değer ise Telekom Değer Tespit Komisyonu'nun 1997 yı- lı rakamlan üzerinden 3 yıl önce yaptıgı değer tes- pitine denk geliyor. Tele- kom'un gerçek değerinin ise çok daha yüksek oldu- ğu vurgulanıyor. Telekom ihale Şartna- mesi'ne göre blok satış dokümantasyonunun 12 Şubat 2001 tarihinden ıti- baren kayıt yaptırmış olan yatırımcı gruplara veril- mesı planlanıyor. Bu do- kümantasyonun dağıtımı- nın3OMart2OOltarihine kadar tamamlanması ön- görülüyor. Kayıt işlemleri ise 11 Mayıs 2001'e kadar devam edecek. Ven odala- nnda yapılacak inceleme- lere ilişkin olarak 19 Şu- bat 2001 tarihinden önce kayıt yaptıranlara öncelik tanınmak suretiyle 12 Şu- bat 2001 'den itibaren baş- lanması planlanıyor. düzeye indirgeniyor. "Stratejik Hiz- metfcrAnlaşması" ve işlem doküman- tasyonunda belirlenecek stratejik ko- nular adı altında personelden yatınm- lara, mali işleTden ana sözleşme deği- şikliğine kadar Telekom'la ilgili tüm kararlan yabancı ortak belirleyecek. Telekom'un 15 Ocak 200 l'de 15 bin dolar karşıhğı ihaleye katılmak isteyen- lere verilmeye başlanan ihale şartna- mesinde, yüzde 33.5'likhisse 117 tril- yon 250 milyar liralık itibari değerde kabul ediliyor. Bakanlar Kurulu kara- nna göre, ihaleye yabancı ortak ağırlık- lı ohnak koşuluyla yabancı-yerli ortak- lığı, yabancı-yabancı ortaklığı ve yal- nızca yabancı bir şirket de girebilecek. ihaleye katılabilecek olanlar, "ulusla- rarası temeltetekomünikasyon işletme- dsi" adı altında, şartnameyle, "Ban Av- nıpa, Kuzey Amerika, Japonya ve Avustralya'da hizmet sunan altyapı sa- hibi işjetmecileri'' olarak belirtiliyor. Bunlann dışında îhale Komisyo- nu'nun, sabit hat, mobil hat, data altya- pısı, abone sayısı, kârlılığı ve cirosunu esas alarak yeterli bulacağı şirketler de ihaleye kabul edilebilecek. Yönetsel haklar yabancı şirkete Şartnameye göre, yönetsel haklar başlığı altında, Telekom'un yönetimi- nin yabancı şirkete bırakılmasını sağ- layıcı düzenlemeler şöyle: - Stratejik Hizmetler Komitesi, genel müdür ve genel müdür yardımcılann- ÇiDer, tstanbul'da 32 ilçe örgütünün bilgisayar ağlarnun yenifcnmea törenine kaükh. DYP, Meclis'te her ay bir konuyu ele alacak Giller 6 mali aP istedi tstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkanı Tknsu ÇiDer. Meclis'teki öncelikli gündemlerinin mali affı çı- karmak olduğunu söyledi. Çiller, DYP'nin Istan- bul'daki 32 ilçe örgütüne birer bilgisayar da- ğıtılması amacıyla Ataköy'deki Crowne Pla- za Oteli'nde düzenlenen törende yaptıgı ko- nuşmada, Meclis'te parti olarak her ay bir ko- nuyu ele alacaklannı belirtti. DYP lideri Tansu Çiller şöyle devam etti: "Bu ayın gündemi maH aftır. Bugün cezaevle- ri boşalükh. Ama vergisini, Bağ-Kur primini ödeyemeyenler cezae>1erine gönderilmektedir. Meclis'teki önceükfi gündemimiz. bu ay maH affi çıkarmak için borabardıman > apmakür." DYP'nin Türkiye'de on-line sistemine ge- çen ilk siyasi parti olduğunu ve bugün de sis- temini yenileme aşamasma geldiğini vurgula- yan Çiller, bilgiyi kullananlann gelirini arttır- dığı, ancak gelir bozukluğunun gelir kullanı- mını engellediği bir dönemde bulunulduğu- nun altını çizdi. Emek Platformu diyalog turunda YAKUPKARBUZ ANKARA - Hükümetin uy- gulamalanna ilişkin olarak "di- yalog yolunu zorlama" karan alan Emek Platformu, Cumhur- başkanı, Başbakan, Başbakan yardımcılan ve siyasi parti li- derlerinden emek örgütlerinin mevcut sorunlannın çözümü- nün sağlanması için görüşme is- teminde bulundu. Bu hafta için- de görüşmelere başlayacak olan platform temsilcileri, zorunlu tasarruflann ödenmesi, yetki yasası, anayasa değişiklikleri ve l Aralık eylemine ilişkin olarak başlatılan soruşturmalann ön- lenmesi konulanna çözüm bul- maya çalışacak. Türkiye Kamu- Sen de Memur Sendikalan Ya- sa Tasansı'nın bir an önce yasa- laşması amacıyla siyasi parti temsilcileri ile görüşmelere baş- lıyor. 2001 yıhnın ilk Emek Plat- formu Başkanlar Kurulu top- lantısında, emek hareketinin önündeki sorunlann çözümü- nün sağlanması amacıyla diya- log yolunu zorlama karan alan emek örgütleri, harekete geçi- yor. Emek hareketinin günde- mindeki sorunlann çözümü amacıyla Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan yar- dımcılan ve siyasi parti liderle- rinden randevu isteminde bulu- nan Emek Platformu Başkanlar Kurulu'nun önümüzdeki hafta içerisinde görüşmelere başla- ması bekleniyor. Görüşmelerde 1 Aralık eyle- mine katılan memurlar hakİcın- da başlatılan soruşturmalann önlenmesi, Zorunlu Tasarruf Fonu'ndaki paralann ödenmesi, anayasa değişiklıklen. hüküme- tin çıkarttığı Yetki Yasası konu- lanm gündeme getirecek olan Emek Platformu alt komisyon- lanrun çalışmalan son aşaması- na geldi. dan oluşacak. Icra komitesi olarak da nitelendirilen bu oluşum, Telekom'un tüm günlük işlerini yürütecek ve Tele- kom yönetimi üzerinde "etldnyönetsel kontrolsahibi" olacak. Komitenin baş- kanlığını, tamamen yabancı ya da ya- bancı ağırlıklı stratejik ortağın belirle- yeceği genel müdür yapacak. Genel müdürü ataması yeterli görülmeyen stratejik ortağa, komite üyelerinin ço- gunluğunun belirleme yetkisi de veri- liyor. Stratejik Hizmetler Komitesi'nde de basit çoğunlukla karar alınması ön- görülüyor. Yani, yabancı ağırlıklı stra- tejik ortak, üyelerin çoğunluğunu atan- dığı Icra Komitesi'nin tek hâkimi ola- cak. Devlet hisselerini temsilen Strate- jik Hizmetler Komitesi'nde yer alan üye ya da üyelerin itirazı hiç- bir anlam ifade etmeyecek. 'Göstennetik' yönetim kurulu - Stratejik Hizmetler Komi- tesi, iş planı ve bütçeyi hazır- layarak yönetim kurulu onayı- na sunacak. Tamamen yaban- cı ya da yabancı ağırlıklı ola- cak olan stratejik yatırımcı yüzde 33.5'lik hisse karşıhğı yönetim kurulunda temsil edi- lecek. Ancak "Stratejik yaü- runcuun yönetim kurulunun işlem dokümantasyonunda beiirlenecek stratejik konular- da alacağı kararlara onay ver- me hakla tanmacakür" deni- lerek temsilıyet oranma aykın olarak yönetim hakkı yabancı ağu-lıklı ortaklığa bırakılıyor. Böylece, oluşturulan yönetim kurulu "göstenneük" bir dü- zeye indiriliyor. Telekom'un çoğunluk hissesini elinde bu- lunduracak devletin temsiliye- ti, yönetimde azınlık hakkına bile sahip olamazken yüzde 33.5'lik hisseyle yabancı şir- ket, yönetimde neredeyse yüzde 100 belirleyici olacak. - Yönetimin yabancılara bı- rakılmasında aynntılı düzenle- me stratejik konulann belirlen- mesiyle gerçekleştirilecek. Stratejik Hizmetler Komite- si'nin işleyişi ve yönetim kuru- luyla ilişkilerine ilişkin aynn- tılar ihaleye katılacaklara su- nulacak işlem dokümantasyo- nuyla ortaya konacak. İşlem dokümantasyonuyla aynntı- landınlacak stratejik konular, Başbakan Bülent Ecevit, Baş- bakan Yardımcısı Devlet Bab- çelL, devlet bakanlan \ üksel Yalova, Recep Önal. Maliye Bakanı SümerOraL, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tannkuhı'nun imzası bulunan Özelleştirme Yüksek Kurulu karanyla temel olarak belirlen- miş bulunuyor. ÖYK karann- da. "Personel, yatmm, mali iş- ler ve anasözleşme değişikliğj gibi ilgili anlaşmalarda belirle- necekstratejikkonulara ilişkin yönetim kurulu kararlannda stratejik ortağın onayının alın- ması" hükmû yer alıyor. Bu çerçevede "Stratejik Hizmet- ler AnlaşmasT yapılacak. - Stratejik Hizmetler Komi- tesi, yönetim kurulunda yal- nızca genel müdürle temsil olunacak. Yönetim kurulu, Stratejik Hizmetler Komitesi adaylannı onaylama hakkına sahip olacak. Ancak yönetim kurulunun göstermelik düze- ye indirilmesi nedeniyle bu atamalarda etkin olması müm- kün değil. SlFIR NOK TA SI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] 650 mityon liralık smokini ki- raladığını filmin galasında söy- ledi Yılmaz Erdoğan. O, tarif- siz gençlik muhabbetlerinin adamıydı. Hercebinden birke- lime, her konuşmasından bir espri çıkanyordu. Gençlik onu sevdi. Farklı birdili, farklı birsti- li vardı. "BirDemet Tiyatro"da Mükremin Abi olarak ün kazan- dı. Vizontele, onun bir iddiasıy- dı. Kendi doğup büyüdüğü topraklara yöneldi. İlk filmini orada çekecekti. Yanına tiyat- rodaki arkadaşlannı aldı. Van'ın Gevaş ilçesinde çekilen Vizon- tele, yine Mükremin'den alıştı- ğımız esprilerte doluydu. Tele- vizyonun, yani hızlı haberin, fil- min, gösterinin, dünyada neler olup bittiğinin en ücra köşele- re uzanmasının ilk günlerini an- latıyor Vizontele. Sevimli bir film yapmış Erdo- ğan ve arkadaşlan. Demet Ak- bağ, büyük oyuncu olduğunu bir kez daha bu filmle kanıtlıyor. Belki de ilk kez oynadığı Doğu- Yılmaz Erdoğan'ın 'Vizontele'si lu kadın rolünde muhteşem. Kırkyıllık Siti Ana gibi. Cem Yıl- maz, Altan Erkekli de başan- lı. Yılmaz Erdoğan yine kendi- sine uygun ilginç bir kişilik ya- ratmış. "Deli Emin" aslında Anadolu toprağının evrensel tiplerinden. Hemen her kasa- bada, kentte mahallenin birde- lisi vardır. Belki deakıllısı. Emin işte bunlardan biri. Yaratıcı, ay- kın ve sevimli. Siti Ana rolünde Demet Ak- bağ, askere yolladığı çocuğu- nu Krbns harekâtında yitiriyor. Yani bir Kürt çocuğu Kıbns'ta canını veriyor. Bir mesaj yok mu bunun içinde? Eski sine- malar, sinema salonlan, onu tehdıt eden TV. İşte bu büyük değişim süreci, yöresel tiplerin eşliğinde ekrana geliyor. Film- de zaman zaman öylesine güç- lü kareler çıkıyor ki, ortaya bir Fellini filmi lezzeti çıkıyor. Vı- zontelecilerin dağa tırmanışı, Siti Ana'nın tepenin başındaki dikilişi, kasabalı esnaf, sinema- cı ve oglu evrensel resimler ola- rak karşımıza geliyor. Film üzerine çok şeyler söy- lenebilir. Örneğin, yer yer Yıl- maz Erdoğan'ın tiyatrocu dili, sinema dilini bastınyor. Diya- loglar, kurgu, zaman zaman zorlanıyor. Bu filmin çekildiği yörenin diline ve kültürüne iliş- kin öğeler anyorsunuz. Olması şart mı diye de sorabilirsiniz. Olsaydı, başka sıkıntılar mı çı- kardı diye düşünebilirsiniz. Vizontele'de çok emek oldu- ğu belli. Açılış gecesine göste- rilen olağanüstü ilgi, filmin pa- zannın iyi olacağının işareti. lyi de olsun. Yılmaz Erdoğan'ın bu ilk filmi ve başanlı. lleride daha iyilerini yapacağının da kanıtı Vizontele. Vizontele'ye başan- lar diliyorum. ••• Istanbul'un ve Türkiye'nin hengâmesinden birsüre uzak- laşıyorum. Zaman zaman in- sanı bunaltan, insanda kaçıp gitmek duygusu yaratan gün- delik hayhuylardan birkaç gün ayrı kalacağım. Ne Türk gaze- tesi göreceğim ne de Türk TV'si. Gaffar Okkan'ın ölü- müyle sarsılan ülkem daha bakalım nelerte sarsılmaya de- vam edecek? Ölüm oruçları 100. güne yaklaşıyor. "F ti- p/"ndeki tecrit ve izolasyon sürüyor. Bu konudaki suskun- luğu da bu nedenle bir süre görmeyeceğim, duymayaca- ğım. Nimet Tannkulu, Erdal Kara ve bazı insan haklan sa- vunuculan, F tipi operasyonla- n sırasında gözaltına alınıp tu- tuklandılar. Kimse adlannı bi- le anmıyor. Birsuskunluk ülke- si benim güzel ülkem. Görmek istemediğini görmemeyi ba- şanr. Konuşturmak istemedi- ğini konuşturmaz. Ermeni sorunuymuş, Avru- pa paıiamentolanndan çıka- cak yeni soykınm kararlany- mış, bunları da duymayaca- ğım. Bu konuda üstünkörüyü- rütülen ve Türkün Türke pro- pagandasıyla sınırlı kampan- yaları görüp sinirlenmeyece- ğim. Kendi kendime söylenip öfke nöbetlerine tutulmayaca- ğım. Susurluk kahramanları- nın son günlerde yeniden yıl- dız olarak TV ekranlarına ve gazete manşetlerine taşınma- sına da hiç olmazsa bir süre tanık olmayacağım. Onlann neden bu kadar kıymetli ol- duklanna ilişkin yorumlar yap- mak zorunda kalmayacağım. işin açıkçası kafamı dinleye- ceğim. Evet, bir süre Türkiye'de ol- mayacağım. Bir yanımla kafa dinlerken, bir yanımla o kar- maşayı, kaosu, belirsizliği, acı- ların ülkesini özleyeceğim. Ege'nin öte yakasından, Ati- na'dan sevgilerle... 2OOOTt YILLARDA ERDAL ATABEK Uğur Mumcu'yu Konuşurken... Kadıköy Belediyesi'nin düzenlediği "Unutmu- yorvz" gününde, 24 Ocak 2001 tarihli anma gü- nünde Uğur Mumcu'yu konuşurken Diyarba- kır'da Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, kurulmuş bir pusunun tuzağına düşürülerek çapraz ateşle öldürülüyordu. Diyarbakır'dadevletletoplumu ba- nştırmayı başarmış bir görev insanının uğradığı bu suikast bir kez daha şiddeti kanlı bir biçimde ortaya çıkanyon bir kez daha gizli örgütlenmele- ri, pusu kararlannı, kan dökmeyi, acıları, ağıtlan toplumun önüne koyuyordu. Belediye nikâh salonunu kapılanna kadar dol- duran Uğur Mumcu dostlanna seslenen Mehmet Faraç, Hizbullah'ın yapısını, operasyonlarla ele geçirilen örgüt talimatlannı anlatıyor, "eğerbu ör- güt ortaya çıkanlmasaydı binlerce hedef kişinin öl- dürülmesi için harekete geçeceklerini, kanlı bir katliamın hazırlanmış olduğunu" açıklıyordu. Din- leyiciler soluklannı bile tutmuş olarak bu dehşet verici açıklamalan dinliyoriar, ülkenin başına nasıl belalann sanlmış olduğunu düşünüyorlardı. Aynı dakikalarda Gaffar Okkan'ın nasıl hain bir pusu- da can verdiğini henüz hiçbirimiz bilmiyorduk. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, olaylann iç ve dış bağlantılannı kapsayan bir ko- nuşmayla Uğur Mumcu ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki doğru bağlantıyı kuruyordu. Panelde Özgür ve Mutlu adındaki genç gazeteci arkadaş- lanmız "utn.ag" vakfındanyetişmişlerdi. Özgür'ün ilgisi Uğur Mumcu'yu sevmekle başlamıştı. Mut- lu, Kemalizmin özgün bir model olarak sorunlan çözeceğini anlatıyordu. Mehmet Faraç, Hizbul- lah'ı anlattı. Anlattığı, Türkiye Hizbullahı idi. Özet- le Hizbullah, dinin hayata hâkim kılınmasını amaç- lıyordu. Hareketin kurucu önderlerinden Fidan Güngör "Müslümanlann tarih içinde ihtiyaç duy- duklan en önemli konulardan birisi de bu dinin ha- yata nasıl hâkim kılınacağıdır. Veya bir Müslüman topluluk tarafından en kısa zamanda ve en sağ- lıklı biçimde ilahi kanunlann nasıl uygulanacağı- dır." (Hizbullah-Faik Bulut, Mehmet Faraç). Isla- mın Hizbullahçı tefsirine göre de "Tespihleh atıp düşmanı susturmak için silaha sanlmanın zama- nıdır. Allah'ın insanoğlu için yarattığı güzel bah- çedeki yabani otlan söküp atmak yolundaki ilahi buyruklan, her mümin yerine getirmek zorunda- dır." (Aynı kitaptan alıntı). Hizbullah, Türkiye'deki laik düzeni yıkıp din dev- leti kurmak, şeriat hükümleriyle toplumu yönet- mek isteyen örgütlerden sadece birisidir. Açık ya da gizli, yasal ya da yasadışı pek çok örgütün son amacı budur. Bu düşüncenin pek çok taraftan da yasal siyasal partilerin kimileri eliyle devlet kadro- lanna yeıieştirilmişlerdir. Milli eğitimde, adalet ör- gütlennde, güvenlık orgütlennde, yöneticilik gö- revlerinde bu düşünceleri paylaşan birçok kişinin, -elbette asıl amaçlarını gizleyerek ve sadece inançlı bir kişi görünerek- görev yapması bugün de sürmektedir. Gaffar Okkan'ın cenazesinin ar- kasında yürüyenler arasında bile böyle kişileri "deWefyara/7na^u//anma/c/ç/n"desteklemiş olan- lar vardır. "Son amacı din hükümlerine göre yönetilen bir devlet kurmak olan" akımlann, örgutlenmelerin ortaya çıkanlmasında, gelişmesinde, desteklen- mesinde geçmişin bütün sağ partilerinin payı var- dır, sorumluluğu vardır. Parti grubunda Siz ister- seniz hilafeti bile getirebilirsiniz" diyen Adnan Menderes, "Bana sağcılar cinayet işledi, dedir- temezsiniz" diyen Süleyman Demirel. her türlü tarikat örgütlenmesıne yeşıl ışık yakan Turgut Özal,şeyhleri, hocalan Başbakanlık'asokan Nec- mettin Erbakan, 12 Eylül'ün sivil ve asker kad- rolan, kimi ne yaptığını bilerek, kimi de ne yaptı- ğının pek farkında olmadan bugünlere gelen yo- lun taşlannı döşemişlerdir. Bu örgütler kimi zaman da devleti yönetenler ta- rafından "birini ötekine kırdırmak" prensibine da- yanarak görmezden gelinmiş, gelişmelerine göz yumulmuş ya da kontrol altında oldukları sanıla- rak desteklenmiştir. Sonra da bu örgütler ve kişi- ler kontrolden çıkınca hepsinin durumuna göre bulunan yollaria ya ortadan kaldınlmış, ya ortada bırakılmış ya d a üstlerine gidilmiştir. Bütün bunlar Türkiye'nin bugünkü durumuna yol açan neden- ler olmuştur. Uğur Mumcu toplantısında ben de "tehlike içi- ne düşürülmüş olan" beş boyırtu anlattım: 1. Cumhuriyetimizın varlığı tehlikededir. İnsan aklının üstünlüğüne dayalı olan "Cumhuriyetimiz", bilimin öncülüğü yerine dogmalann öncülüğü ka- bul edilerek tehlikeye düşürülmüştür. Eğitim birli- ğinin bozulması bu durumun en açık örneğidir. 2. Misak-ı Milli ile çizilen sınırlar içerden ve dı- şardan tehdit altındadır. Türkiye'nin bölünmesi, zayıf düşürülmesi hem Kürt sorunu çıkarılarak hem de Ermeni sorunu yaratılarak amaçlanmak- tadır. 3. Halkçılık ve devrimcilik ilkelerinin temeli olan "insanın değeri ve emeği" küreselleşme adı altın- da serbest pazara ve paraya kurban edilmekte- dir. Seımayenin küreselleşmesine karşı emeğın küreselleşmesi yeni bir hedef olmalıdır. 4. Laiklik ilkesi ortadan kaldınlmak istenmekte- dir. Laiklik hiçbir zaman din karşıtlığı değildir, sa- dece dinin toplum yönetiminin dışında tutulması demektir. Laikliğin ortadan kaldınlması toplumla- n bölünmelere, karşıtlıklara ve çatışmalara götür- mektedir. 5. Sosyal değerler tahrip edilmektedir. Insanlık değerlerinin yerini para ve mal değerleri almakta- dır. Mücadele edilmesi gereken bir boyut da bu- dur. Uğur Mumcu'ları anmak değil, onlann mücade- le ettiği yolda onlardan da güç alarak doğru he- deflere varmak bugünün ve yannın hedefleridir. e-mail: erdalatakta superonline.com Faks:0 212-513 85 95 BAJORKOY 2. SULH HUKUK HÂKİMLÎĞİ'NDEN Sayı: 2000-1076 Mahkememızde görülmekte olan vası tayıni davası sebebı ile, Mahkememızce venlen 26 12 2000 tanhlı 2000; 1076 esas, 2000/1337 karar sayılı karar ile tst Fatüı lmrahor Cılt: 033'08, aılesırano: 1040, sırancr 7'denufiısakayıtlıbulunan Le\ent Perksoy'un hastalığı sebebı>le kendisıne a>TU yerde nüfiısa kayıtlı buluaan eşı Yüksel Perksoy'un vası olarak ta- yuııne karar venlmıştır Bu karara ıtırazı olanlann yukarda yazıh dosya nnmarası- na müracaat etmelerı, aksı takdrrde karann kesuıleşeceğı hu- susu ılan olunur 26.12 2000 Basın 4166
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle