17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 OCAK 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Kiiltür-Sen'hı tepkisi Eski DevletTiyatrolan Genel Müdürü Le- mi Bilgin görevden alındığında, sanatçı- lar bir metni imzaya açarak Cumhurbaş- kanlığı'na ve ilgili yerlere iletmişler, basın açıklaması yapmışlardı. Bu tepki nasıl mı karşılanmıştı? Kültür-Sen Genel Sekre- teri Bilal Şimşir, gelişen olayları şöyle özetliyor: "Bu süreçte, Kültür-Sen Ankara Şube- si Yönetim Kunılu üyelerinden Devlet 77- yatrosu çalışanı Sart Durukan, Kültür Ba- kanlığı Hukuk Müşavirliği raportörü Er- can YıMız, Kültür-Sen Genel Merkez Yö- netim Kumlu üyesi Ertuğrul Özbaki sür- gün edildiler. Sendikanın yönetim kurulu üyesi, Kültür Bakanlığı avukatlarından Ali Akdayı, gördüğü baskılar sonucu kurum değiştirmekzonjnda bırakıldı. Kültür-Sen Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Le- vent Attümsek'e, iki ay içinde uyarma- dan maaş kesimine kadar varan 13 ayn di- siplin cezası verildi. Son olarak Levent Al- tümsek, Kayserill KültürMüdürfüğü'nemü- dür yardımcısı olarak kadrosunun altında birgöreveatandı. Soruşturmaya uğrama- yan, ceza almayan, baskı görmeyen Kül- tür-Sen Yönetim Kurulu üyesi kalmadı." Geçen günlerde "1. Perde" operasyo- nu ile Lemi Bilgin'in yerine Devlet Tiyat- roları Genel Müdüriüğü'ne atanan Rah- mi Dilligil yolsuzluk yaptığı savıyla tutuk- landı. Bilal Şimşir, "Yaşananlar, Devlet Tıyat- rosu çalışanlannı ve sendikamızı haklı çı- karmıştır" diyor ve öneriyor: "Devlet Tiyatrosu sanatçılan, verdikle- rizamanında ve yerinde tepkilerle sanat- çı sorumluluğuna sahip olduklannı kanıt- lamışlardır. Devlet Tiyatroları'nda gerçek bir banş ortamı içine girilebilmesi ve ye- ni bir dönem başlatılabilmesi için her şey- den önce, sürgüne uğrayan ve görevden alınan kişilerin 12 Eylül 1999 öncesi ko- numlanna iade edilmeleri ve baskı altın- da kalmadan çahşabilme olanağına ka- vuşmalan gerekir." ISIKKANSU Cumhuriyet İlkeleri İçin Yeni Siyasi HareketAnkara SBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sina Ak- şin'in, 27 Ekim 2000 tarihli gazetemizde "Ata- türkçü Partiyi Kurmanın Sırası Geldi" başlıklı bir yazısı yayımlanmıştı. Akşin yazısında, Türkiye Cumhuriyeti'nin içi- ne düşürüldüğü çok derin bunalımı özetliyor, Atatürkçülerin gelecek ilk genel seçimde kime oy verecekleri konusunda kararsız olduklanna değiniyor ve "Atatürkçülerin kendipartilerinin ol- ması, onlann hakkıdır. Aynızamanda Türkiye'nin nesnelgereksinimidir. Atatürkçü birpartinin var- lığı, CHP ve DSP'yi Atatürkçü çizgiye çekebilir. Sol, yaniulusalgüç birliğinigerçekleştirebilir, Ata- türkçülüğû denetleme iktidanndan tam iktidara yükseltebilir" diyordu. Akşin'in bu yazısı, çeşitli kesimlerden yurttaş- lann yoğun ilgisini çekmiş. Geçen süre içinde Prof. Sina Akşin, bir bildirge taslağı kaleme al- mış, konuyla ilgilenenlere ulaştırmış. "Cumhu- riyet Devrimi Partisi "n\n kurulması gereksinimi- ni dile getiren bildirgede, son yıllarda Atatürk devriminin ne anlama geldiği konusunda bir bi- linçlenme başladığına değiniliyor ve bu devri- min "aydınlanma, bütûnsel kalkınma amacı ve cumhuriyetçilik, ulusçuluk, halkçılık, devletçilik, laiklik ve devrimcilik ilkeleri" ile bütünleşen bir model oluşturduğunun anlaşıldığının altı çizili- yor. Bildirgede, Atatürkçü bir siyasi çizginin sa- vunması gereken ana temalar da şöyle sırala- nıyor: "Türkiye'yi utanç verici biryan bağımlılı- ğa sokan mali durum düzeltilmeli. Devletin borç yükü hafifletilmeli. Aydınlanma devrimi, 1945 öncesinde olduğu gibi canlandınlmalı, zorunlu eğitim 12yıla çıkanlıp niteliği yükseltilmeli, eği- timin devlet bütçesindeki payının yüzde 25 do- layında olması hedeflenmeli. Iktisadıalanda, de- mir ve denizyollannın taşımacılıkta payı arttınl- malı, stratejik bir yatınm siyasetiyle azgelişmiş bölgeler ve köyler kalkındınlmalı, yüksek tekno- lojiye yatınm yapılmalı. KlT'ler verimli hale geti- rilmeli, özelleştirmeler durdurulmalı, gerektiği ölçüde kimi özelleştirilmiş kurumlaryeniden ka- mulaştınlmalı. Nitelik ve nicelik bakımından sağ- lık ve adalet kuruluşlan ülkemize yaraşır bir dü- zeye yükseltilmeli. Parası olmayanlar da sağlık, eğitim ve adalet hizmetlerinden yarariandınlma- lı. Sendikacılık, toplusözleşme ve sosyal sigor- talar düzeni, tanm güçlendirilmeli, desteklen- meli. Geri bıraktmlmış olan demokrasi ve insan haklan, altı okçu siyaset uygulamalanyla geliş- tirilip güçlendirilmeli. Dış ilişkilerde kesinlikle ba- nşçı ve onuriu bir siyaset izlenmeli, başta kom- şulanma, bütün ülkelerie karşılıklı saygıya daya- lı dostluk ve işbiriiği ilişkileri geliştirilmeli. AB ile gümrük biriiğiyeniden incelenmeli ve gereği ye- rine getirilmeli." Bildirgede, Atatürkçü çizgide oluşturulacak si- yasi hareketin "önder partisi" değil, "Atatürk devrimi ve ilkeleripartisi" olması gerektiği de ifa- de edilerek "partinin ortak önderiik ilkesine gö- re yönetilmesi" öneriliyor. Sol adına siyaset ya- panlann sağa kaydığı, hatta sağla bütünleştiği bir dönemde ve TBMM'de "tekparti" görüntü- sü veren yapı karşısında; cumhuriyet devrimi- nin ilkeleri ve halktan yana politikalar üretilme- si için nadasa yatmış bir toprağa yeni seçenek tohumlan atılması kaçınılmazdı. Prof. Sina Ak- şin ve onun gibi düşünenlerin girişimi de bu açı- dan değeriendirilmeli... Cumhuriyet düşmanlannca şe- hit edilen Diyarbakır Emniyet Mü- dürü Gaffar Okkan ile ilgili olarak gazeteci dostumuz, Hürriyet'in Di- yarbakır Temsilcisi Naci Sapan şunlan yazmış: "Hizbullah'ı hiç küçümsemedi Gaffar Okkan. Hizbullah operas- yonlannın sonunda, 'Hizbullah bir dünya oyunu. Dünyanın oyununu Diyarbakır'dan bozuyoruz' diyor- du. 'Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalfnın katilleri bunlar. Onlann katillerine ulaşmak istiyorum. Tek Rastlantı mı, işaret mi? hedefım bu' diyordu." Geçen yıl ocak ayında başlamış- tı Hizbullah operasyonu. Sonrası- nı anımsayalım. Hizbullah operas- yonunda elde edilen bilgiler ışığın- da UMUT operasyonu gerçekleş- tirilmiş, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı'yı katleden örgütlerie ilgili ipuçlanna ulaşılmıştı. Türkiye'de son birkaç yıldır bir iklim değişikliği var. Laik, demokratik cumhuriyete; ulus dev- leti, sosyal devleti zayıflatmayayö- nelen gizli ve açık saldınlara karşı gücünü halktan alan uzun soluklu bir kurtuluş savaşı veriliyor adeta. Terör örgütlerine, yolsuzluk yapan odaklara yönelik operasyonlann gi- derek hızlanması bu savı kanıtlıyor. Bu iklim değişikliğinden rahatsız olanlar da direniyoriar. Kim onlar? Yobazlar, temelindeki bağımsız- lık harcını "ulusal ant" ile yoğur- muş Türkiye'yi Sevr noktasına ge- ri getirmek isteyenler, vahşi piyasa koşullannı kullanarak ulusal-kamu- sal kaynaklan hallaç pamuğu gibi atmaya çabalayanlar... Hizbullah'tan yola çıkarak cum- huriyet devrimini savunan aydınla- ra yönelik cinayetlerin aydınlığa ka- vuşması yolunda şehit düşen Gaf- far Okkan, 24 Ocak günü öldürül- dü. Uğur Mumcu da, bir 24 Ocak günü öldürülmüştü... Rastlantı mı, yoksa işaret mi? ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞIPAL SSK, Malıdlük Aylığı ve Sağlık Yardımları Süresi Soru: tlk kez 1994 yılında SSK sigortalısı oldum. Bir yıl- dan bu yana ağır bir hastalık nedeniyle tedavi gör- mekteyim. Bu nedenle bir yıldır aylık alamadığın için, primim de ödenmiyor. Şu ana kadar 1.400 gün prim gün sayım var. Doktorlar işgücü kaybımın yüzde altmışbeşi geçtiğini ve malulen emekli olabileceği- .-....„. mi söylediler. Ancak, malulen emekliolabilmekiçin en az 1.800 gün prim ödemelt gerekryormuş. Ayn- ca. hastalık tedavi süresinin de bir buçuk yıl oldu- ğunu, bir buçuk yıldan sonra tedavinin kesileceğini aktardılar. Hastaüğımın iyileştirilmesi çok uzun za- man gerektiriyor ve çok pahalı ilaçlara dayanıvor. Maddi giicütn bu ilaçların bedelini karşılayacak du- rumda da değil. Sorularım: 1) Malulen emekli olma koşulları nedir? 2) Kısa dönem olan 8 aylık askerlik süremi borçla- narak sigortama ekletirsem, emekli olmama yeter- li midir? 3) Tedavi süremin 18 ayı doldurduğunda ne yapa- cağımı bilemiyorum? Tedavi giderlerini karşılaya- cak durumda değilim. (İ.Y.) YANIT: 1) Sosyal Sigortalar Yasası'nın "Malullük Aylığın- dan Yararlanma Şartlan" başlıklı 54. maddesine göre: A) Çalışma gücünün üçte ikisini (yüzde 67) yitirenler, B) "Iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazan- ma gücünün en az yüzde 60'ını kaybedenler" malul sayılırlar. Ancak bu konumda olanlann malullük aylığından yararlanabil- mesi için. SSK Yasası'nın 54. maddesi uyannca: "Toplam olarak 1.800 gün veya en az 5 yıldan beri sigor- talı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama ola- rak 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi öde- miş olması" gerekmektedir. Konuyla ilgili bir yargı karan: (*) "Davacımn malul olduğu, en az 5 yıldan beri sigortalı bulunduğu ve 1.800 prim ödeme gün sayısının doldurmadı- ğı yönlerinde uyuşmazlık yoktur." (...) Maddedeki (ortalama) sözcüğüne dayanılarak. 1.800 gün prim ödeme koşulu yerine gel- memiş durumlarda da ödenen prim gün sayısı sigortalılık süre- sine bölünerek bir sonuca vanlamaz." (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 19.9.1974tarih,3792esas,5612 karar) Bu yargı karanna göre malul aylığı alabilmeniz için 1.400 gün prim ödemeniz yeterli değildir. Bu süreyi 1.800 güne tamam- lamanız gerekecektir. 2) Kısa dönem 8 aylık (240 gün) askerlik süresini borçlanıp sigortalılık sürenize eklediğinizde, toplam sigorta süreniz 1.640 güne ulaşacaktır. Bu süre de malullük aylığı bağlanması için ye- terli süre değildir. Kaldı ki, askerlik borçlanmalanna ilişkin sü- relerin maluliyet aylığı bağlanmasında göz önüne alınmayaca- ğı bir yargı karannda vurgulanmıştır. (**)3" (...) sigortahların er olarak silah altında geçen sü- releriyle ilgili prim ödeme gün sayıları, yaşlılık aylığımn bağ- lanması söz konusu olduğu halde göz önünde tutulabilir. Malullük aylığında böyle bir uygulama düşünülemez." (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 3.3.1971 tarib, 6460 esas, 1490 karar) 3) Sosyal Sigortalar Yasası'nın 34. maddesi ile sağlık yardım- lannın süresi 18 (onsekiz) ay olarak sınırlandınlmıştır. Ancak, 19.8.1991 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahke- mesi'nin 17.1.1991 tarih, 1990/27 esas ve 1991/2 sayılı karan ile 18 ayla sınırlanan tedavi süresi, anayasanın 60. maddesine aykın bulunup iptal edilmiştir. Böylece tedavi sürelerindeki kı- sıtlayıcı sınır bu kararla kaldınlmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin bu karan üzerine SSK Genel Mü- dürlüğü 4.2.1992 tarihli 3-57. Ek Genelge'yi yayımlamıştır. Ge- nelgede 18 aylık sürenin uygulamadan kalduıldığı çok açık ola- rak vurgulanmaktadır. "(...) Bu durumda 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hü- kümlerine göre hastalık haünde kurumumuz sağlık yardım- larından yararlanan kimselerin en çok 18 ayla sınırlandırıl- mış olan tedavi sürelerindeki bu kısıtlama ortadan kaldırıl- mış olmaktadır. (...)" Kaynak: (*) Mustafa Çenberci, Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi, 1977, sayfa: 1158,(1 ./a) (**) Mustafa Çenberci, Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi, 1977, sayfa: 1158(1.) KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak(a turk.net HARBt SEMİH POROY semihporoy(a yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 29 Ocak 18AYSURE. 1GUNDE COZUM! 1697'D£ 8USÜM, SunilC İMSİÜZ. BtUSiNİ ISAAC M&A/TVN, (AYZAK NÛTIN), 18 AY SÜe€ TANtNAN BİR KiATGMA TİIC PHSLEMİNİ ÇÖZOÜÎ** İSVİÇRGÜ AAAPHOSLEMİNİ Ç.ÖZOÜÎ** İSVİÇRGÜ AAATBMATİKÇJ so&veui-u"B&ua£To*ysc*/'A£>/ vsmiLSM çö- i PKOSLEM İÇİN ÖĞe£*/CİC£/&NE 6 Ay TANlMtŞrt. Fİ10ZOP LE/BM2 'İN ISJCASIYLA, SÜ££ 18 AYA ÇtKfltZILPI. 29 OCAK GÛMJ SAAT f& 'M SU PeOSCEM MEWTON'A VERİLPİ. B&TESÎ SA&H, ÇÖ - ZÜM HAZIRDI. MEWTOM APMt AÇtKLAMA/ÜIÇTr A/HA, PieofesâB soeA/Euuj ONU KASTEDEREK. *&iz AS- LAKII PSUÇESİMPEA/ TnAJ/S/z'DSAf/fT/'/. C») Prof. CarlSagan'm *Ko2mo£*adlı k.i+at>ında*.. Çevırı; Reçı*- Aşçıoylu -At-f-t* Kıhıplctr Y Sağda, Meıvh>n'UH bafyapıft *Principıa"'nn IçapaBı. rür-kçtsı••Ooja fc/£9feslnif> MatemaHkset HkeSe.r,.. İLAN T C • '•'- ' ADIYAMAN ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN EsasNo: 1997/1019 Karar No: 1998/485 Davacı Gülhan Doğan tarafından davalı Haydar Doğan aleyhine açmış olduğu boşanma davasının yapılan yargüaması sonunda, mah- kememizce 6.5.1988 tarih ve yukandaki esas ve karar ile talebin kabulüne karar verildiği, karann tüm aramalara rağmen davalı Alman- ya'daki dava dilekçesinin tebliğ edildiği adresten aynlmış olduğundan yeni adresı de bulunamamasından ötürü karann tebliğ edileme- diği, bu nedenle davalıya ilanen tebliği yoluna gidilmiş olmakla, karanmızın ilan tarihinden itibaren davalının karara karşı yasal 15 gün- lük süre içerisinde itiraz etmesi, ıtıraz etmemesi halinde karann kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. 09.01.2001 Basın: 2434 : İLAN TC ANKARA 11. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1996/21 Davacı Ankara Üniversitesi Rektörlüğü vekili tarafindan davalılar Yalçın Yavaş, Fatih Gülyüz, Cahit Bağcı aleyhlerine açılan alacak davasından dolayı: 1352 Avenue Road Toronto-Ontario M5N 2H2 Kanada adresinde daha önce kendisine tebligat yapılan davalı Yalçın Yavaş'ın bu adre- sinden aynldığı ve adresinin meçhul kaldığı tespit edildiğinden adı geçen davalıya davacı Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nün, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 14.2.2000 gün, 2000/110 esas, 2000/614 karar sayılı kaıannın karar düzeltme yolu ile bozulmasına ilişkin karar düzeltme isteminin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Adı geçen davalıya işbu karar düzeltme dilekçesi ilanen tebliğ olunur. 17.01.2001 Basın: 3336 GÖRÜŞ MERİÇ VELlDEDEOGLU ISuçlu Bir Genekçe' Yıllardır çağın gereklerine göre düzenlenmesi söz konusu edilen Türk Yurttaşlar Yasası (Tiirk Me- deni Kanunu), 57. Hükümet'çe ele alındı. Yöntem gereği, TBMM Adalet Komisyonu'nda ikinci kez görüşülmeye başlanan yasa tasansının maddelerine geçmeden önce oturuma katılan milletvekillerinin, tasannın gerekçesine ağıreleş- tiriler yönerttiklerini Cumhuriyet gazetesi (11 Ocak 2001) aynntılarıyla verdi. önümüzdeki şubat ayının 17'sinde 75. yılını kutlayacağımız Yurttaşlar Yasası'nın (Medeni Ka- nun) bir bakıma bütünleyicisi olan gerekçe, FP'li ve MHP'li milletvekillerince; "Müslümanlan inci- ten, Islama küfür niteliği taşıyan, dine hakaret eden ifadeler taşıdığı" ileri sürülerek suçlanıp mahkûm edilmiş! 1923 Aydınlanma Devrimi'nin temel ürünü olan yasanın gerekçesine yapılan bu saldınlar karşı-x sında insan, TBMM'nin 17 Şubat 1926günlü otu- - rumunu, dahası bu Meclis'i oluşturan üyeieri dü- şünmeden ve kimi sorular sormadan edemiyor î Tam 75 yıl önce İkinci Meclis'in üyeieri, gerek- • çesiyle biriikte Yurttaşlar Yasası'nı "Müttefikan, müt- '. tefikan!" (oybirliğiyle) bağırışlarıyla ve büyük bir coşkuyla kabul ederken dinlerine yapılan "küfrü" ' de mi onaylıyorlardı? Meclis'in bu ikinci dönemini oluşturan üyeieri arasında, günümüzTBMM Adalet Komisyonu'nda- ki FP'li, MHP'li milletvekilleri kadar dinini bilen, ko- ruyan hiçbir milletvekili yok muydu? Yanıt için bu doğrultudaki soruları noktalayıp, ikinci dönemin Meclisi'ne şöyle bir bakacak olur- sak, din eğitimi almış pek çok kişinin, sözgelimi: müftünün, kadının, müderrisin, hacının, hafızın - az da olsa- dergâh üyesinin ve şeyhin TBMM'de yer aldığını görürüz. Hele bu milletvekilleri içinde üç din adamı var- dı ki, onların bilgi ve değerlerini kimse tartışa- maz: Siirt Müftüsü Halil Hulki (Aydın) Siirt Mil- letvekili olarak, Karacabey Müftüsü Mustafa F6h- mi (Gerçeker) Bursa Milletvekili olarak, Antalya- lı din adamı Rasih Hoca (Kaplan) Antalya Mil- letvekili olarak, Birinci ve İkinci Meciis'te görev al- dıkları gibi ileriki dönemlerde de seçildiler. Kurtuluş Savaşı süresinde Mustafa Fehmi'nin yayımlamaktan çekinmediği fetvalan, belli başlı devrim yasa tasarılanndaki Halil Hulki'nin imza- ları, dünya Müslümanlarının da tanıyıp saydığı Rasih Hoca'nın kendisine ulaşan önerileri (hali- felik gibi) hiç çekinmeden devlet başkanına gö- türüp düşüncelerini açıkça ortaya koyması, kuş- kusuz yakın tarihimizdeki yerierini çoktan aldı. Ne var ki, gerek değerli bu üç din bilginiyle ge- rekse din eğitimli öbür milletvekilleriyle birlikte tüm İkinci Meclis, kabul ettikleri yasanın gerek- çesinde "Müslümanlan inciten" bir anlatım yer aldığı ileri sürülerek bir bakıma sorgulanıyor, da- ha doğrusu suçlanıyor, tam 75 yıl sonra... Oysa onlar gerekçede, Yurttaşlar Yasası'nın çağa dönük yenilikçi niteliğinin, yani laik yaşam düzeninin, Türk toplumu için taşıdiğı bu devrirrı^' ci özün açık bir anlatımla, bütünlük içinde ortaya' kondugunu, Adalet Komisyonu'ndaki FP'li, MHP'li milletvekillerinin hiçbir zaman algılayamayacak- lan biçimde algılayıp görmüşlerdi. Dahası onlar bu yenilikçi özü, baskılara boyun eğip gerekçeyi devrimci kimliğinden uzaklaştınp özetleyerektasanya koyan, 2001 yılının Adalet Ba- kanlığı'ndan çok daha iyi anlamışlardı. Ve bunu da yasayı oybirliğiyle kabul ederek belirtrhişler- di. Kotarılmak istenen bu durum, 75 yıl önce Yurt- taşlar Yasası'nın hazıriama çalışmalannı büyük bir heyecanla izleyen, destekleyen Cumhurbaş- kanı Gİazi Mustafa Kemal'e. Başbakan Ismet Pa- şa'ya, gerekçeyi hazırlayan Adalet Bakanı Esat Mahmut'a ve yasalaşmayı sağlayan İkinci Mec- lis'e, DSP'Iİ Erol Al'ın söylediği gibi, yalnızca say- gısızlık değil, ondan da öte bir tırtumdur... BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDAINSAĞA: 1/ Marmara Denizi'ndebir yanmada. 2/ Kokulu tohu- 3 mu hamur iş- lerinde ve ra- kıcılıkta kulla- mlan bitki... Alan ölçüsü hektarın kısa yazılışı.3/Pa- 8 ramızı simge- g leyenharfler... Uzaklaşmak, ara açıl- mak. 4/ Demiryolu... 1 Küçûk çocuklan kor- 2 kutmak için uydurul- 3 muş yaratık. 5/ Mü- 4 zikte üç ya da daha 5 çoksesinbiraradatın- laması... Içel'in Silif- ke ilçesinde antik bir kent. 6/ Ipten düğüm- lü saçaklarla oluştu- 9 rulan bir el sanatı. 7/ Kalsiyumun simgesi... Bir no- ta... Isteksiz gibi görünerek yalvartmak amacıyla ya- pılan davranış. 8/ Soy... Dört tncil'den birincisinin yazan olan aziz. 9/ Bir cins iri at. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Fethiye ilçesi yakınlannda, doğal güzelliğiyle tanınmış bir koy ve ada. 2/ Zekâ... Küçük su kana- lı. 3/ Eski dilde ayak... Uğur, iyi talih... Ford oto- mobilinin bir modeli. 4/ Hararet... Sergen. 5/ Göv- desi kızıl. ayaklan ve yelesi kara olan at... Oyunda kazanılan her parti. 6/ Türkiye'nin en güney nok- tasını oluşturan burun... Iki tarla arasındaki sınır. II Kökündeki yumrulardan "ararot" adlı un elde edi- len kamış çeşidi. 8/ Vücudun herhangi bir yerini ha- fifçe çizip üzerine boynuz, bardak ya da şişe otur- tarak kan alma. 9/ Kadınlann ziynet eşyası... Namaz çağnsı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük Bizim Gazete Ülke sorunlanna ilişkin raporlarıyla, araştırmalarryla, köşe yazılanyla, tarafsız haberleriyle sivil toplumlann gazetesi. Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle