17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2001 PAZAR OLAYLAtv Vllı OORUŞLJltR [email protected] Çok Tartışılan Konu: Anayasa Prof.Dr. Suna KİLİBoğaziçi 9 - 13 Ocak 2001 tarihle- rinde Türkiye Barolar Birliği, Ankara'da "Uhıs- lararası Anayasa Huku- ku Kuruttayı" düzenle- di. Türkiye'de katıldı- ğım, gerek sunulan bildirilerin bilim- sel içeriği, gerekse organizasyon açı- smdan belli bir düzeyi yakalamış olan ikinci uluslararası toplantı olu- yorbu. Atatûrk'ün 100. doğum yıl- dönümü nedeniyle T. Iş Bankası'nca düzenlenen uluslararası sempozyum da her açıdan mükemmel, verimli bir toplantıydı. En ince aynntılan da göz önüne ah- narak bu kurultayı düzenlediği için Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sa- yın Eralp Özgen,Hazırlık ve Yürüt- me Kurulu üyeleri Sayın Atilla Sav, Hûseyin Erkenci^Erzan Erzurum- luoğiu, Özdemir Ozok, Ünsal Toker, Kemal Hakimoğlu, Sadık Erdoğan, Erkan Yücel, Uğur Uzer, Tülay Ytf- maz, Ahsen Coşar, Tacar Çağlar, ts- mailAtakve OğuzBüyüktanır'ı kut- lamak gerekir. Türkiye Barolar Birliği "Niçin Anayasa Kurultayrnı düzenlediği- ni özetle şu sözlerle açıklıyor: "Barolar BirKği, kuruhışundan be- riTörk hukukuna ohunluveyol gös- terid katkılar yapmayıgörevinin ge- Üniversitesi reği saynuşür. Hukukun üstünlüğü ilkesinin toplumumuzca benimsen- mesi için sürdürükn çabalar ve ça- lışmalanmız bunun bir örneğidir» Devletin varhğının ve temel kurulu- şunun hukuk çerçevesi oian anaya- samız, son yıDarda en çok tarüşılan konudur— Onsekiz yılhk uygulama sonucunda anayasa, toplumun her katmanında tarbşıhr ve değtştiril- mesi istenir hale gelmiştir» Türkiye Barolar Biıüği 1982Anayasası'nmda- ha hazırlanması aşamasmda bu ta- sarnun 'getirdiği kurum ve düzen- lemelerle halkın oyuna inanmayan ve genel olarak seçimi önemseme- yen, çoğulcu demokrasiye ve çağı- mızın tüm sosyal ve hukuksal değer- lerine ters düsen, Türktoplumunu çok gerilere ve çeşitli bunalımlara sü- rükleyebilecek nitelikte bulmakla' ol- duğunu belirtmiştir. Butanmmgerçekokhığııyaşanmış- ür. Şimdi, yeni bir yüzyıhn başında e%TensdohışumlarvetopJumumuzun eriştiği gelişme süreci içinde anaya- sanın sistematik ve bütüncûl bir tu- tumlatarüşılmasmın çağdaş,bir ana- yasannı oluşmasına ışık tutacağı ve ortam hazırlayacağı kuşkusuzdur. Bu TürkiyeBarolar Biıüği'nin göre- vidir. Kurultay bu anlayış ve inanç- la hazDİanmtştır. T> Kurultayın açış konuşmasıru ya- pan Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile ikinci konuşmacı olan Adalet Bakanı Sayın HikmetSa- miTürkarasında. konuya yaklaşım- daki farklılıklar göze çarpmaktaydı. Bilimsel açıdan kurultay şu konu- lar üzerinde odaklandr. "Dünyada AnavasaahkHareketieriveYeniAna- yasalar", "Türkiye'de Anayasacıhk ve Anayasa Kültürü", "Ekonomik, Sosyal ve KültüreJ Haklar", "Yeni Geüşmeler ve Üçüncü Kuşak Hak- lar", "Temel Hak ve ÖzgürKUder", "Siyasal Sistenüer", "Demokratik DenetimveKanhmalık", "tdarenin YargtsalDenetimi", "MffletvekffiDo- kunuhnaztağı, Bakanlarm Sorumhı- luğu, Cumhurbaşkannun Sorum- suzhığu", "SiyasalPartfler ve Seçim Hukuku", "KüreseUeşme, Evrensel DeğerlerveUlusalEgeroenlik w , "Hu- kukun Üstünlüğü ve Hukuk Devle- ti", "Yargı BağunsızbğT, "Anayasa ve Yüksek Mahkemeler", "Ekono- mik Düzen ve Anayasa." Yukarıda özetle belirttiğim konu- lar, kurultaya dünyada ve Türkiye'de- ki anayasacıhk hareketlerini hem hukuk, hem siyaset hem de ekono- mik değerler açısından inceleme fir- satuıı verdi. Yabancı hukukçulann varlığı da bu incelemenin karşılaş- tırmalı olması olanağını zenginleş- tirdi. Sunulan bildirilerin bilimsel içerikleri açısından -kammca, bir- kaç yabancı konuşmacı dışmda- Türk bilim insanmın kurultaya katkısı da- ha üstün bir düzeydeydi. Kurultayın son günü "AçıkTarüş- ma" başlığı altuıda siyasal partiler temsilcilerine, hukukçulara ve gaze- tecilere çeşitli konularda görüş bil- dirme olanağını verdi. FP ve HADEP temsilcilerinin söyledikleri sanki bir- biriyle örtüşüyordu. Her iki konuş- macı, çoğulculuk, insan haklan ko- nulannı işleyerek devletin herkonu- da müdahalesini asgariye indirme eğiliminde idiler. DSP temsilcisi, demokrasi konusunu işlerken özel- leştirme uygulamasmın olumsuz- luklanna pek değinmedi. CHP tem- silcisi özelleştirmeye eleştirisel bir yaklaşımı getirirken "kamu" yara- nnın korunması gereği üzerinde dur- du. Siyasal parti temsilcilerinin ko- nuşmalan, anayasa ile ilgili bazı te- mel konularda aralannda pek bir tt konsensüs"e ulaşılmadığının gös- tergesiydi. Oysa Türk bilim insan- lan arasında bazı temel konularda bir konsensüsün oluştuğu ortadaydı ve bu da sevindirici bir sonuçtu. Bu konsensüs özellikle hukukun üstün- lüğü, hukuk devleti ve insan hakla- n konulannda yoğunlaşıyordu. Sa- yın profesörler Türkel Minibaş ve Mümtaz Soysal'ın kamuya hizmet gerekliliği, özelleştirme uygulama- lannın adaleti, kamu yarannı göz ardı ettiği, küreselleşme politikala- nmn ne denli sosyal adaleti zedele- diğini vurgulayan konuşmalan dik- kat çekiciydi. Çeşitli anayasal konularda büim in- sanı, siyasetçi, Anayasa Mahkeme- si Başkanı Saym Mustafa Bumin ve Danıştay Başkanı Sayın Nuri Alan gibi yargı organlannın temsilcileri, hukukçular ve gazeteciler, bu ku- rultayda beş gün boyunca etkin bir diyalog ortamı buldular. Bu açıdan da bu diyaloğu sağlayan akılcı bir program gerçekleştirdikleri için Tür- kiye Barolar Birliği'ni aynca kutla- mak gerekiyor. Tartışılan konular ve sunulan bil- diriler, bir kitap halinde basılaca- ğuıdan toplumun da bu çalışmalar- dan yararlanma olanağı doğmakta- dır. Kurultay, Türk insanının, Türk bilim insanının geldiği etkin ve et- kileyici düzeyi de gözler önüne ser- miştir. Umuyonız ki Türkiye Barolar Bir- liği bu tür toplantılan belirli aralık- larla düzenler; böylece ülkemizin ve dünyanın sorunlanna karşılaştır- malı ve bu denli kapsamlı bir biçim- de eğilme olanağını buluruz. Dü- zenlediği bu kurultay nedeniyle Tür- kiye Barolar Birliği'ne "bravo" de- mek gerekir. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Gaflet ve Dalaler mi? Yığınla kitap, masalan kaptamış! Hepsi birbirin- den değerli... Çoğunu okumuş, notlar almtşım! öyküler, romanlar, denemeler, araştırmalar, çevi- riler... Köşe yazarhğının iyi yanı yayıncılardan, ya- zarlardan sürekli kitap gelmesidir. Karşıdan bakar o kitaplar, içlerindeki gömülerin büyük okur kala- balığınca duyulmasını, paylaşılmasını isterier. Ha bugün ha yann diyerek zaman geçer! Şöyle birdurulsun toplum olaylan; hırsızlıklar, soygunlar azıcık azalsın; dışta, içte ülkemizin saygınlığı art- sın; sıra sanata, edebiyata gelsin diye beklerseniz o fırsatı kolay kolay bulamazsınız. "Pazar yazılan" diye bir tür vardır. Insanlann ca- nını sıkmamak, hiç değilse haftanın bir gününü huzurla geçirmek her yurttaşın özlemidir. Aile, dost- lar, çocuklar, kendi başına kalmak, açıp bir film iz- lemek, bir kitaba dalmak... Cinayetler, soyguniar, ölümlerden söz etmek istemez insan! Hem kendi açısından hem de okurlannı düşünerek... Ama olmuyor, olamıyor, olamayacak!.. Diyarba- kır'da bir genç emniyetçi, Hizbullahçılarla başı dertte, bu fesat yuvasını yıkmak için çaba harca- yan bir aydın insan... Kaç türiü pusularia çevrile- rek yanındakilerle biriikte öldürülüyor. Tam da Uğur Mumcu'yu anma gününde!.. Sen şimdi kalk, şiir- den, öyküden, romandan, anılardan söz et edebi- lirsen, yüregin etveriyorsa... TVİerde cenazeler, sokaklarda kalabalıklar, soy- levler... Kim işlemiş bu korkunç cinayeti? Adını bi- le vermekten çekinen politikacılar! Dikkatle dinle- dim cenaze başında yapılan konuşmalan! "Hizbul- /a/j"adınıngeçtiğini bilmem siz duydunuz mu? Hat- ta biri kalabalıkta "Kahrolsun PKK" diye bağırdı! "Kahrolsun Hizbullah" "Kahrolsun şeriatçılar" di- ye seslenen yok nedense? Korkudan mı? Yoksa konuyu saptırmak, yozlaştırmak, başkalaştırmak isteğinde olanlann baskısından mı? Tehlike ortada; şeriatçılar her gün güçleniyor, her gün ileri doğru adımlar atıyor. Parti görünüşü altında, siyasetçi adı altında; gazeteci, köşe yaza- n adı altında; düşünür, demokrasi yanlısı adı altın- da!.. Bilerek bilmeyerek, düşünce özgürtüğü, in- san haklan diyerek bir karanlığa dogru itiliyoruz. Kim çıkıp da bu gidişin sonunda uçurum olduğu- nu yazarsa, söylerse, hemen "Sen demokrasi düş- manısın", "Sen insan haklan karşıtısın" suçlama- lan!.. Geçen gün Athlâ llhan açıkça yazdı, ABD kay- nakJı"Project Democracy" yan\ "Demokrasi Pro- jesi" adı altında uygulanan bir operasyonu... Ül- kemizde bu projeye katılan ya da ilgilenen aydın- lanmızın, poiitikacılanmızın adlannı da verdi. "...de- mokrasi nerden gelirse gelsin kabulümüzdür de- yip geçen, ya da onuriannda en küçük bir sarsıl- ma duymayan aydınlar ve derin siyasetçiler"\ an- dı!.. Toplumsal demokrasinin geliştirilmesi, kültür mozaiğinin oluşturulması, sivil toplum örgütlerinin güçlendirilmesi yolunda çalışmalar hangi ülkeler- de yapılmışsa, o ülkelerin ne hale getirildikleri!.. Hizbullahlar, bilmem neler, işte bu tür "Demok- rasi Projeleri"nden ve "gaflet ve dalalet" içindeki destekçilerinden yürekleniyorlar! Bütün bu cina- yetlerde "demokrasi" oyununun parmağı vardır demek pek de yanlış olmayacak! İşte son olay! Gen- cecik bir cumhuriyetçi aydının ve arkadaşlannın Hiz- bullahçılarca kıyılması!.. Artık bu da bir uyan, bir ders olmayacak mı? Attilâ'nın yazısında adı geçen "proy'e'cilerden kaç gündür ses de çıkmadı! C)ysa "Hayır biz böy- le işlerde yokuz" demelerini beklerdik, "Adımız yanlışlıkla o listede yer almış" demelerini!.. Ama nerde? Hâlâ Umut Kesilmeyen Parti: CHP N e z a h a t Ö Z B E K Eğitimci, Marmant Oni. tktişim Fak. Yüksek Lisans Öğrencisi tatürk'ün kurduğu, Cumhuri- yetin ve laikliğin temeli, devrimlerin ger- çekleştiricisi, uygulayı- cısı, kabullendiricisi, ya- şatıcısı Cumhuriyet HalkPartisi(CHP),ay- dınların belki bir gün düzeh-ne olur diye bek- ledikleri, hâlâ umutla- nnı kesmedikleri bir par- ti konumundadır. Ülkemizin aydınlan- nın bir kısmı Ulu ön- der Atatûrk'ün anısına saygısızhk etmemek için, bir kısmı Cumhu- riyetin koskoca partisi- nin gittikçe incelen bir ip gibi kaybolup, küçü- lüp, eriyip yitmesine da- yanamadıklan için, bir kısmı ise gidecek başka yerleri, başka bulmalık- lan (adresleri) olmadığı için ve hâlâ bir umut, bir beklenti içinde ol- duklan için CHP'den ko- pamamaktadırlar. Israr- la bu partinin mensubu olmaya devam etmek- tedirler. Özlemle CHP'nin güçleneceği, bilimsel ataklar yapaca- ğı günü beklemektedir- ler. CHP'nin kaderi, de- ğişen yıl|ap paralel, de- ğişen başkanlanriın, de- ğişen ve gelişen yeni dünyadüzeninde yer ala- mamasmdan dolayı kü- çülmek, sinmek ve kan kaybetmek olmuştur. Partiye yeni kan, ye- ni kapasite kazandıra- mayan, yeni bir strateji belirlemenin yanından bile geçmeyen, mevcut gizilgücü (potansiyeli) kullanamayan basiret- siz başkanlar sayesinde bugün gelinen nokta or- tadadır. Atatûrk'ün CHP'sinin bıraktığı ma- nevi kahtın (mirasın) avantajı ve mevcut, gi- decek başka yeri ohna- yan aydınlann koşulsuz bağlılığı ile dahası bun- lan kâr ve yeterli sayao başkanlann aymazlığı içinde küçüle küçüle yö- luna devam etmektedir. Nereye kadar? CHP eski sermayeyi tüketerek daha ne kadar yoluna devam edecek? Hazıra dağ mı dayanır? ^Intercrossu 22 -jiın^ll r }Yıl mıızinil^ı jbttsn sıL 23-25 Mart tarihlerinde Kartalkaya'da Hazır Kart'ın misaflri olarak Wlntercross'un tadını çıkar. • Ücretsiz snowboard dersleri • Ücretsiz snovvboard kjyafetterl • Nefes kesen snovvboard ve motocross yanşlannı Izleme fırsatı 9 Şubat'a kadar Haor Kart'lı cep tetefonunun mesaj bölümüne adınt, soyadım, yaşını, adreslni yaz. 5535egönder. Çeklllşe katıl. Daha çok mesaj gönder, şansını artır. Bu vfcMşto ıad«c« Hazır Karfb c«p tat«fc> ^ 60 kaktefl g* unriıın göndorHan meujtar Csçertl uyriacaktn. 4 kHd ya Arnrrbh bilgt İçin 444 0 535 numarah Haz» Kart Müftarl HtDMdari'ni •rayabülniııiz. www.turfccali.cam.tr/hazlrkart TÜRK - tTALYAN DOSTLUK DERNEĞt ve ISTITUTO HALIANO DICULTURA Ocak Ayı Sohbet Toplantısında Istanbul Kültûr Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof ÖZER SEZGİN "Cumhuriyet Dönemi Çoksesli Müziğimiz" konusunu örneklerle açıklamalı olarak sunacaktır. Kokteylli Sohbet Toplantısı 29 OcakPazartesi Saat: 18.00 Circolo Roma Salonu, Tepebaşı, Meşrutiyet Cad No. 161 Beyoğlu Bu sermaye bitince ne olacak?.. O halde ne yapmalı da bu partiyi kurtarmalı? Nasıl? Dü- şüncesi ve söylenmesi bile o kadar zorki?.. Uy- gulamaya geçirmek ise zorun zoru demektir. Bu, aydınlann, bilim- sel düşünenlerin partisi, Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yaptığı şov'larla kurtulabiur mi? Metrodayolculukla, çar- şı pazar gezmelerle, şeyhlerin müridi ohnak- la, okutmayla, üflemey- le, sadece göze hitap eden,gözden kaybolun- câfuçbir iz bırakmayan davranışlarla bu kosko- caparti kurtulabilir mi? "Ben ne diyorsam o olur", "Ben nasıl ister- sem öyle yapanm, ldm- se kanşamaz", "Mühür bendeSüleymanbenim'' diye düşünen bir başkan ve seçimlerde belki omuzumdan rutup, beni beş-on kişinin üzerine çıkanr düşüncesiyle ve pis bir yağdanlıkla etra- finda yer alan bazı üye- leriyle bu parti kurtula- bilir mi? Kararsız, tutarsız dav- ramşlarla bu parti kur- tulamaz. Sadece başka partilerin kötü bir kop- yası olur ki, bu da par- tinin "intihan" demek- tir. Zira aslı varken kop- yaya kimse rağbet et- mez... Zaman zaman çı- kışlar yapan ve her attı- ğı adımda heryaptığı çı- kışta eleştirilen sayın ge- nel başkan için diyece- ğim şu ki: "Bazen yan- hş bir şey yapmaktansa, hiçbir şey yapmamak daha ryîdir" derler. Aynca Atatûrk'ün emeğiyle, çabasıyla ku- rulan, Atatürkçü fıkir- lerle yoğrulan CHP, gü- nü kurtarmak uğruna ya da seçimlerde biraz- cık fazla oy alabilırim düşüncesiyle yanlış adımlar atmamalıdn". II- kelerine sıkı sıkıya sahip çıkmalı ve ilkelerinden asla ödün vermemelidir. Halk ilk başlarda başka furyalara kapılıp öbür partilere yönelse bile doğruluğun, dürüstlü- ğün yerini hiçbir şey ala- mayacağı için gün gele- cek ilkelerinden ödün vermemiş, kararlı, tu- tarlı, kirlenmemiş istek ve gereksinimlerine ya- nıt veren bu partiyi baş- tacı edecektir. Düşünü- rün birisi "Yanhş giden bir saatten durmuş saat daha iyidir, hiç değilse günde iki kez doğruyu gösterir" demiştir. tlkelerinden ödün ver- meyen, kararlı, tutarlı, gelişen, günün ve yan-. nın beklentisini çağlara taşıyan, halkın istek ve gereksinimlerine yanıt verebilen bir parti, kısa bir süre duraklama dö- nemi yaşasa bile bir sü- re sonra yoğun ilgi gö- rebilir. Değişmeye, öznelli- ğini yitirmeye başlayan bir parti, kendi yandaş- lannı (taraftarlannı) bi- le her değişmede birkaç parçaya böler. CHP'nin değişen ve gelişen dünya düzenin- de yer alması derken, yapılan değişmelerin es- kiyi bırakıp, bir başka yöne kayma biçiminde değil de eski ilke ve fi- kirlerin üzerinde yükse- lerek, yani özüne bağlı kalarak, gelişmesi biçi- minde bir değişim ol- malıdır. Büyük işler yapabil- mek ve amacımıza ula- şabilmek için, bilimsel düşünen, gerçekçi çö- zümler arayan; akıllı, bilgili hareket eden, pra- tik zekâya, üstün bir de- haya sahip olunmalıdır. Lider, yönetici, yücelti- ci konulara egemen, pro- fesyonel, birleştirici, uz- laştıncı olmalı. İvedi çözüm gereken durumlarda, en gerçek- çi ve takdir toplayan du- rumlan, davranışlan ya- pacak bir zihniyete, bu azmi gerçekleştirecek çabaya ve çalışmaya, çok çok çalışmaya ge- reksinim vardır. PENCERE X. Haıv Kart 5535 servts numan»ma adım. soysdtra, adresını yaşırvt ıçeren me&a)mı yolla HAZIft KART Wtmercross Kampanya çefcıltşıne Katıl 2. 24 Ocak 2001 lantnnOe başlayacak »an KAZ1R KART Mntercross Kamcanys aa yapnacatı oian cet>t> ş*e 22 kışı, bırer arhad^yta beraber Bohj Kartaikaya ya seyah* hahMı kazanacattır Çekatf 16 Şubat 2001 Cura gunu saat 11 00 Oe Menfof Ememasyona* Sponsoriuk. Tanrtım. DervfmmMt ve r<caret Lrmıted Ş*rket. VatKleçeşme Uaçks Meydan SoMgı No 50-52 A B«şı*ıaş 8O680 LSTANBbL adresmde noter huTurunöa yapıiacaMır S. 16 Şubaı 3001 tanhnde yapılacafc çeMtşe 09 Şubat 2001 Cuma gûnû saat 17 00 ye kadar 5535 no \t semse uia^an mesajlar dahti edıhacekUr Kaeanan ası> tal:Nıler ve y&öe«>en 19 $uDat 2001 lanhP Akşam gazete&ınde ılan sâılecekur 4. Kampanyaya sadece Haıı- Kart Hattı na sarwp tBtefontarâan gondenlecek mesajfar kaütacaMır S. Ilan tarnnden ttibarer 15 taKvvr gunu ^nle MenUx Entemasyûnaf Sponsortuk Tanıtım Oarn^manl* « ncaret ümıted Ş.rt^L Vaıdeçeşme Maçka Merdan Sokagı Uo 50-52/4 Beşjktaş 80680 tSTAf«UL adresme. rnssa saaden içinde her ne neoen tle o*ursa otsun kıml^ı .le başvurmayan as<t tatıh»ıler kazanöıkan se>ah<K na**mı KaybedeceMenSr Asil taMiMer ıçm son ba^vuru tarrn 06 Mart 2001 *r &j sure içnnöe başvurmayar as \ 'ahhlıtef varsa çen-hş stra&na gore yedek tatihMer İle temasa geçHecektF Vedeh trfıNıtef ıç*n başvuru suresı 15 takvım gunuûur ve son oaşvuru tanh> 21 Mart 2001 öır 6. Kartalkaya seyohatt 23-25 Mart 2001 tanhieri arasmda gerçekleşec«ktK 7. HAZIR KAPT WintercfOS5 Kampanya seyahatı kazanan talMdenn Turkıye nn ner yemden BcHu Kafiafcays ya gıdış dönuş yol masraflan 2 gece 3 glûn Kartal Ote-I 6e tam pansfyon konahiama ve yemek masraflan ve transferterl, tsteyen taltfılıtenn 1 gunluk »no-Mboard ktraJama ve kurs ucrettefi sevahat kap&amırKJadtr KDV fıanç dıger vergi yasal yûkûmlûlûh ve harcamafar ile pasaport ve vtze alınması talihlriere aittır 8 Tat^hlenn rsımten resimten we gârûnUılen tanıtjm ve reKlam amacı >te bastn ve yaym arBçtemda kuHaoılabıl.r 9 Ç-ekıfeşe 18 yssffidan buyukJer kacnaOtlır 18 yaşmûan küçükier katıtmış ol&alar darx &eyarıat kazannaiari haiııxle E>u seyahet (hrafnfyesı Keı^dılenie venlmeyecekUr Bir kt^ıye Dtröen Wıa mramiye vesntmeyeceKOf Ikramfyeter natuie çevntemez 10. Kaoalkaya taUine mMİIeTtn arkada$ı olarak kautmak İçm 15 ya$mı dolöurmoş oimak gerekir Kartalkay» tatifine kaUma hakkı kazanan tatıhiıtenn arkada»lan 15-18 vaçJannOa tse seyahate katıiabtlmelen *?n v««erirwı ysztU ıznt gerekmekt«ı&r 11. TURKCEU çatışanlan ve aıtofen ve ou promosyon ile »İgılı ajansiarm çalışanlan ve atleten bu çekıltşe kablamaftar 12. 8u promosyon MPİ run 23/01/2001 tartft ve B 02 ! MPİ 0 13 00 02/144-528 sa>ilı en Ae du2ertenme*rted»r 13. Ksuan herkes Ou promosjon kuraUanra kabul etmış »ayıbr ANKARA17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2000/554 Karar No: 2000/790 Davacı Meryemm Çal tarafindan, davalı nüfus müdûrlüğû ve davaya ihbar olunan Elmas Şeker aleyhlerine açılan anne kaydının tashihi davasınm yapılan açık yargılaması sırasında: Davanın kabulü ile; Ankara ili, Haymana ilçesi, Bahçecik köyü, c: 09, h: 16'da nüfusa kayıtlı, Mah- mut ve Elmas'tan olma 27.2.1985 d.lu Ferit Erat'ın Elmas olan ana adınm Meryem olarak tashihine, Ferçekanası olan Yozgat ili, Merkez ilçesi, Çalatlı köyû, c: 027, h: 37'de nüfusa kayıtlı, Abidin ve Döndü'den olma 4.6.1948 d.lu Meryem Çal ile de bağ kurularak anaya bağlı nesebeninin düzeltil- mesine dair verilen karar, karar yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın:2981 Fransız Bilim Adamı Politikacısına Karşı... Kitabın adı: • " "Osmanlı Imparatohuğu Tarihi". 1989'da Fransa'da basılmış; çeşitli üniversiteler- de çalışan bilim adamlan kurulunda imeceyle ya- zılmış; 1000 sayfayı aşkın iki ciltten oluşuyor. Prof. Robert Mantran yönetiminde imeceye ka- tlanlar kimler?.. J-L Baque-Grammont, Louis Ba- zin, Irene Beldiceanu, Nicoara Beldiceanu, Pa- ul Dumont, François Georgeon, Andre Ray- mond, Jean-Paul Roux, Nicolas Vatin, Gilles Ve- instein. Her birinin etiketinde yazılı bilimsel ku- rumlan bu köşeye aktarmak lafı uzatmak olacak... Yayını yöneten Prof. Mantran "önsöz"de çalış- manın gerekçesini anlatırken diyor ki: "J. von Hammer'den beri, 19'uncu yüzyıl bo- yunca ve 20'nci yılın başlannda, Osmanlı Impa- ratohuğu üzerine birkaç genel eseryayımlandı; ne var ki, hayli kısa, fazla derinliğe varmayan ve ço- ğu kez Avrupa merkezli bir tarih anlayışının dam- gasını taşıyan eserlerdir bunlar genellikle." Peki, sonra ne olmuş?.. Yainız Batılı değil, Do- ğulu kaynaklara dayanarak araştırmanın koşullan Fransa'da oluşrnuş; İkinci Dünya Savaşı'ndan son- ra Osmanlı arşivlerine ulaşmak olanağı doğmuş; tekyanlılıktan kurtularakyazmak ciddiyetinde olan uzmanlar bir araya gelmişler. "Osmanlı Imparatohuğu Tahhi"n\n ikinci cildin- de 1915 olaylan da ele alınıyor; o sayfalan okur- ken altını çizdiğim bölümleri aktanyorum: "1915 Mayısı'nın ortasına doğru, Osmanlı hü- kümeti, Doğu illerinde yerieşmiş bütün Ermenile- nn 'tehcir'/n; emreder, aynı şeyi, daha önce cep- henin öte yanında Ruslar yapmıştır. Söz konusu olan, savaşın sürdüğû bölgeleri boşaltmaktır ilke olarak: Bununla, 'sivil halkın güvenliğini sağlamak' kadar silahlı güçleri, Rusya'ya yüzü dönük birta- kım insanlann olası ihanetınden korumaktır. Bununla biıiikte Kilikya ve Batı Anadolu Emrıe- nilerini de (Batı Anadolu Enmenileri işin içinde yok- tu. İS) içine alacak harekât, korkunç koşullar için- de akışını sürdürür: Yağmalar, yangınlar, işkence- ler, kıyımlar olur. Suriye ve Mezopotamya topla- ma kamplanna doğru gönderilen sûrgün kitleleri, Teşkilat-ı Mahsusa'nın ve başıbozuk takımının oluşturduğu çetelerin darbeleri altında erir tüke- nir günden güne. Onlann hayatta kalan 120 bin kadan Hama, Humus, Şam kamplanna ulaşabile- cektir; Dair-ez-Zor'da 200 bin ve Halep'te de bir 50 bin kişi sayılacaktır. öte yandan bakılırsa 300 bin dolayında insan, Rus işgali sayesinde Kafkas- ya'ya dönmeyi başardı. Ya ötekiler? Kurbanlann sayısını doğrulukla saptama olanağı yok! Kimine göre 300 bin ile 600 bin arasında bu sayı.. kimi- ne göre de bir milyonu aşıyor." Karşılıklı tezler mi? • . • •..'! Ermeni tezi: "...hiçbir uzlaşma kabul etmiyor: Istanbul'da ik- tidarda bulunan Ittihatçılar, açıkça bütün birhal- kıyok etmekistemtşlerdir." v - „ , Türk tezi: ' " V . . 7 , * " ~~*~: o Mıfüjiiûaııbui hûkümetinh Ermeni ulusünu yok et- meyi hiçbirzaman aramadığını, savaş zamanında geçehi bir uygulamaya uygun olarak, sadece Er- menileri 'tehcir' zorunda kaldığını ileri sürer." Peki, kitap ne diyor?.. • Kitap diyor ki: "Savaşın felaketleri altında ezilen tek halk de- ğildir Ermeni halkı. 1915 yılının ilkbahannda, Çar ordusu, Van Gölü yöresinde ilerlerken, Kafkas ve Türkiye Ermenilerinin oluşturduklan gönüllü ta- burian da arkasından geliyordu. Osmanlılarancak temmuz başlanna doğru püskürtebilecektir bu Rus-Ermeni kanşımı güçleri. Bu arada on binler- ce Müslüman, -aynı zamanda askeri harekâttaki dalgalanmalara tabi olarak pek büyük sayıda Hı- ristiyan- öldûrüldü ya da kaçmakta buldu selame- ti. Birkaç ay sonra, Ruslar Erzurum'u alıp (1916 Şubatı) Doğu Anadolu 'nun hatın sayılır bir bölû- münü gitgide işgal ederek birliklerini güneyde Muş'a ve kuzeyde Trabzon'a (alınışı temmuzda) de- ğin sürdüklerinde, aynı senaryodur görülen. Bukez de, cemaatler arasındaki çatışmada Müslüman halk ağır bir vergi ödeyecektir. Savaş sonrası is- tatistikleri, Rus işgaline ve Ermeni milislerin öç eylemlerine uğrayan illerden herbirinde önemlibir nüfus açığı koyuyoriar ortaya; yüzbinlerce insan yok olup gitmiştir ki, bunun hatın sayılır bir bölü- mü düşmanın işlediği kıyımlar sonucudur." • Prof. Robert Mantran'ın yönetiminde bilim adam- lannın hazırladıklan kitap böyle yazıyor; Fransız politikacılan ise Meclis'te "soykınm "diye karar ve- riyor... Fransız bilim adamı, Fransız milletvekiline kar- şıL Sonuç: 1915'i 2001 'e taşıyanlarda ne gerçek saygısı var ne de tarih bilinci!.. Kin ve intikam güdülemesinde güncel siyaset yürütüyorlar. 1970' terde Türk diplomatlannı avlayan ASALA te- rörü, bayrağını 1980'lerde PKK'ye teslim etmişti; PKK de yenilgiye uğrayınca çıldıranlar, şimdi Batı pariamentolannda saldınya geçmişlerdir. (Osmanlı Imparatorluğu Tarihi. Yayın Yönetme- ni: Robert Mantran. Çeviren: Server Tanilli. Adam Yayınlan.) İLAN TC ADAN4 ASLİYE TİCARET MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 1999/522 Davacı Kadir Payas tarafindan davalı Adnan Sevenay aleyhine mahkememızde açılan tazminat davasında, Davalı Adnan Sevenay adına davetiye tebliğ edile- memiş ve yapılan emniyet araştırmasına rağmen adre- si yine tespit edilememiş olduğundan bu kerre davalı- nın davetiyesinin ilanen yapılmasına karar verilmiş olup karar gereğince davalı Adnan Sevenay'ın duruşma günü olan 5.4.2001 günü saat 09.00'da mahkememızde hazır bulunması veya bir vekil göndermesi, duruşmaya gelmediği veya vekil de göndennediği takdirde duruş- malartn davalının gıyabında yapılacağı ve gıyabında karar verileceğinden işbu ilan davalı Adnan Sevenay adına davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 18.12.2000 Basın: 3376
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle