Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2001 PAZAR
OLAYLAtv Vllı OORUŞLJltR olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
Çok Tartışılan Konu: Anayasa
Prof.Dr. Suna KİLİBoğaziçi
9
- 13 Ocak 2001 tarihle-
rinde Türkiye Barolar
Birliği, Ankara'da "Uhıs-
lararası Anayasa Huku-
ku Kuruttayı" düzenle-
di. Türkiye'de katıldı-
ğım, gerek sunulan bildirilerin bilim-
sel içeriği, gerekse organizasyon açı-
smdan belli bir düzeyi yakalamış
olan ikinci uluslararası toplantı olu-
yorbu. Atatûrk'ün 100. doğum yıl-
dönümü nedeniyle T. Iş Bankası'nca
düzenlenen uluslararası sempozyum
da her açıdan mükemmel, verimli bir
toplantıydı.
En ince aynntılan da göz önüne ah-
narak bu kurultayı düzenlediği için
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sa-
yın Eralp Özgen,Hazırlık ve Yürüt-
me Kurulu üyeleri Sayın Atilla Sav,
Hûseyin Erkenci^Erzan Erzurum-
luoğiu, Özdemir Ozok, Ünsal Toker,
Kemal Hakimoğlu, Sadık Erdoğan,
Erkan Yücel, Uğur Uzer, Tülay Ytf-
maz, Ahsen Coşar, Tacar Çağlar, ts-
mailAtakve OğuzBüyüktanır'ı kut-
lamak gerekir.
Türkiye Barolar Birliği "Niçin
Anayasa Kurultayrnı düzenlediği-
ni özetle şu sözlerle açıklıyor:
"Barolar BirKği, kuruhışundan be-
riTörk hukukuna ohunluveyol gös-
terid katkılar yapmayıgörevinin ge-
Üniversitesi
reği saynuşür. Hukukun üstünlüğü
ilkesinin toplumumuzca benimsen-
mesi için sürdürükn çabalar ve ça-
lışmalanmız bunun bir örneğidir»
Devletin varhğının ve temel kurulu-
şunun hukuk çerçevesi oian anaya-
samız, son yıDarda en çok tarüşılan
konudur— Onsekiz yılhk uygulama
sonucunda anayasa, toplumun her
katmanında tarbşıhr ve değtştiril-
mesi istenir hale gelmiştir» Türkiye
Barolar Biıüği 1982Anayasası'nmda-
ha hazırlanması aşamasmda bu ta-
sarnun 'getirdiği kurum ve düzen-
lemelerle halkın oyuna inanmayan
ve genel olarak seçimi önemseme-
yen, çoğulcu demokrasiye ve çağı-
mızın tüm sosyal ve hukuksal değer-
lerine ters düsen, Türktoplumunu çok
gerilere ve çeşitli bunalımlara sü-
rükleyebilecek nitelikte bulmakla' ol-
duğunu belirtmiştir.
Butanmmgerçekokhığııyaşanmış-
ür. Şimdi, yeni bir yüzyıhn başında
e%TensdohışumlarvetopJumumuzun
eriştiği gelişme süreci içinde anaya-
sanın sistematik ve bütüncûl bir tu-
tumlatarüşılmasmın çağdaş,bir ana-
yasannı oluşmasına ışık tutacağı ve
ortam hazırlayacağı kuşkusuzdur.
Bu TürkiyeBarolar Biıüği'nin göre-
vidir. Kurultay bu anlayış ve inanç-
la hazDİanmtştır.
T>
Kurultayın açış konuşmasıru ya-
pan Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer ile ikinci konuşmacı
olan Adalet Bakanı Sayın HikmetSa-
miTürkarasında. konuya yaklaşım-
daki farklılıklar göze çarpmaktaydı.
Bilimsel açıdan kurultay şu konu-
lar üzerinde odaklandr. "Dünyada
AnavasaahkHareketieriveYeniAna-
yasalar", "Türkiye'de Anayasacıhk
ve Anayasa Kültürü", "Ekonomik,
Sosyal ve KültüreJ Haklar", "Yeni
Geüşmeler ve Üçüncü Kuşak Hak-
lar", "Temel Hak ve ÖzgürKUder",
"Siyasal Sistenüer", "Demokratik
DenetimveKanhmalık", "tdarenin
YargtsalDenetimi", "MffletvekffiDo-
kunuhnaztağı, Bakanlarm Sorumhı-
luğu, Cumhurbaşkannun Sorum-
suzhığu", "SiyasalPartfler ve Seçim
Hukuku", "KüreseUeşme, Evrensel
DeğerlerveUlusalEgeroenlik
w
, "Hu-
kukun Üstünlüğü ve Hukuk Devle-
ti", "Yargı BağunsızbğT, "Anayasa
ve Yüksek Mahkemeler", "Ekono-
mik Düzen ve Anayasa."
Yukarıda özetle belirttiğim konu-
lar, kurultaya dünyada ve Türkiye'de-
ki anayasacıhk hareketlerini hem
hukuk, hem siyaset hem de ekono-
mik değerler açısından inceleme fir-
satuıı verdi. Yabancı hukukçulann
varlığı da bu incelemenin karşılaş-
tırmalı olması olanağını zenginleş-
tirdi. Sunulan bildirilerin bilimsel
içerikleri açısından -kammca, bir-
kaç yabancı konuşmacı dışmda- Türk
bilim insanmın kurultaya katkısı da-
ha üstün bir düzeydeydi.
Kurultayın son günü "AçıkTarüş-
ma" başlığı altuıda siyasal partiler
temsilcilerine, hukukçulara ve gaze-
tecilere çeşitli konularda görüş bil-
dirme olanağını verdi. FP ve HADEP
temsilcilerinin söyledikleri sanki bir-
biriyle örtüşüyordu. Her iki konuş-
macı, çoğulculuk, insan haklan ko-
nulannı işleyerek devletin herkonu-
da müdahalesini asgariye indirme
eğiliminde idiler. DSP temsilcisi,
demokrasi konusunu işlerken özel-
leştirme uygulamasmın olumsuz-
luklanna pek değinmedi. CHP tem-
silcisi özelleştirmeye eleştirisel bir
yaklaşımı getirirken "kamu" yara-
nnın korunması gereği üzerinde dur-
du.
Siyasal parti temsilcilerinin ko-
nuşmalan, anayasa ile ilgili bazı te-
mel konularda aralannda pek bir
tt
konsensüs"e ulaşılmadığının gös-
tergesiydi. Oysa Türk bilim insan-
lan arasında bazı temel konularda bir
konsensüsün oluştuğu ortadaydı ve
bu da sevindirici bir sonuçtu. Bu
konsensüs özellikle hukukun üstün-
lüğü, hukuk devleti ve insan hakla-
n konulannda yoğunlaşıyordu. Sa-
yın profesörler Türkel Minibaş ve
Mümtaz Soysal'ın kamuya hizmet
gerekliliği, özelleştirme uygulama-
lannın adaleti, kamu yarannı göz
ardı ettiği, küreselleşme politikala-
nmn ne denli sosyal adaleti zedele-
diğini vurgulayan konuşmalan dik-
kat çekiciydi.
Çeşitli anayasal konularda büim in-
sanı, siyasetçi, Anayasa Mahkeme-
si Başkanı Saym Mustafa Bumin ve
Danıştay Başkanı Sayın Nuri Alan
gibi yargı organlannın temsilcileri,
hukukçular ve gazeteciler, bu ku-
rultayda beş gün boyunca etkin bir
diyalog ortamı buldular. Bu açıdan
da bu diyaloğu sağlayan akılcı bir
program gerçekleştirdikleri için Tür-
kiye Barolar Birliği'ni aynca kutla-
mak gerekiyor.
Tartışılan konular ve sunulan bil-
diriler, bir kitap halinde basılaca-
ğuıdan toplumun da bu çalışmalar-
dan yararlanma olanağı doğmakta-
dır. Kurultay, Türk insanının, Türk
bilim insanının geldiği etkin ve et-
kileyici düzeyi de gözler önüne ser-
miştir.
Umuyonız ki Türkiye Barolar Bir-
liği bu tür toplantılan belirli aralık-
larla düzenler; böylece ülkemizin
ve dünyanın sorunlanna karşılaştır-
malı ve bu denli kapsamlı bir biçim-
de eğilme olanağını buluruz. Dü-
zenlediği bu kurultay nedeniyle Tür-
kiye Barolar Birliği'ne "bravo" de-
mek gerekir.
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Gaflet ve Dalaler mi?
Yığınla kitap, masalan kaptamış! Hepsi birbirin-
den değerli... Çoğunu okumuş, notlar almtşım!
öyküler, romanlar, denemeler, araştırmalar, çevi-
riler... Köşe yazarhğının iyi yanı yayıncılardan, ya-
zarlardan sürekli kitap gelmesidir. Karşıdan bakar
o kitaplar, içlerindeki gömülerin büyük okur kala-
balığınca duyulmasını, paylaşılmasını isterier.
Ha bugün ha yann diyerek zaman geçer! Şöyle
birdurulsun toplum olaylan; hırsızlıklar, soygunlar
azıcık azalsın; dışta, içte ülkemizin saygınlığı art-
sın; sıra sanata, edebiyata gelsin diye beklerseniz
o fırsatı kolay kolay bulamazsınız.
"Pazar yazılan" diye bir tür vardır. Insanlann ca-
nını sıkmamak, hiç değilse haftanın bir gününü
huzurla geçirmek her yurttaşın özlemidir. Aile, dost-
lar, çocuklar, kendi başına kalmak, açıp bir film iz-
lemek, bir kitaba dalmak... Cinayetler, soyguniar,
ölümlerden söz etmek istemez insan! Hem kendi
açısından hem de okurlannı düşünerek...
Ama olmuyor, olamıyor, olamayacak!.. Diyarba-
kır'da bir genç emniyetçi, Hizbullahçılarla başı
dertte, bu fesat yuvasını yıkmak için çaba harca-
yan bir aydın insan... Kaç türiü pusularia çevrile-
rek yanındakilerle biriikte öldürülüyor. Tam da Uğur
Mumcu'yu anma gününde!.. Sen şimdi kalk, şiir-
den, öyküden, romandan, anılardan söz et edebi-
lirsen, yüregin etveriyorsa...
TVİerde cenazeler, sokaklarda kalabalıklar, soy-
levler... Kim işlemiş bu korkunç cinayeti? Adını bi-
le vermekten çekinen politikacılar! Dikkatle dinle-
dim cenaze başında yapılan konuşmalan! "Hizbul-
/a/j"adınıngeçtiğini bilmem siz duydunuz mu? Hat-
ta biri kalabalıkta "Kahrolsun PKK" diye bağırdı!
"Kahrolsun Hizbullah" "Kahrolsun şeriatçılar" di-
ye seslenen yok nedense? Korkudan mı? Yoksa
konuyu saptırmak, yozlaştırmak, başkalaştırmak
isteğinde olanlann baskısından mı?
Tehlike ortada; şeriatçılar her gün güçleniyor,
her gün ileri doğru adımlar atıyor. Parti görünüşü
altında, siyasetçi adı altında; gazeteci, köşe yaza-
n adı altında; düşünür, demokrasi yanlısı adı altın-
da!.. Bilerek bilmeyerek, düşünce özgürtüğü, in-
san haklan diyerek bir karanlığa dogru itiliyoruz.
Kim çıkıp da bu gidişin sonunda uçurum olduğu-
nu yazarsa, söylerse, hemen "Sen demokrasi düş-
manısın", "Sen insan haklan karşıtısın" suçlama-
lan!..
Geçen gün Athlâ llhan açıkça yazdı, ABD kay-
nakJı"Project Democracy" yan\ "Demokrasi Pro-
jesi" adı altında uygulanan bir operasyonu... Ül-
kemizde bu projeye katılan ya da ilgilenen aydın-
lanmızın, poiitikacılanmızın adlannı da verdi. "...de-
mokrasi nerden gelirse gelsin kabulümüzdür de-
yip geçen, ya da onuriannda en küçük bir sarsıl-
ma duymayan aydınlar ve derin siyasetçiler"\ an-
dı!.. Toplumsal demokrasinin geliştirilmesi, kültür
mozaiğinin oluşturulması, sivil toplum örgütlerinin
güçlendirilmesi yolunda çalışmalar hangi ülkeler-
de yapılmışsa, o ülkelerin ne hale getirildikleri!..
Hizbullahlar, bilmem neler, işte bu tür "Demok-
rasi Projeleri"nden ve "gaflet ve dalalet" içindeki
destekçilerinden yürekleniyorlar! Bütün bu cina-
yetlerde "demokrasi" oyununun parmağı vardır
demek pek de yanlış olmayacak! İşte son olay! Gen-
cecik bir cumhuriyetçi aydının ve arkadaşlannın Hiz-
bullahçılarca kıyılması!.. Artık bu da bir uyan, bir
ders olmayacak mı?
Attilâ'nın yazısında adı geçen "proy'e'cilerden
kaç gündür ses de çıkmadı! C)ysa "Hayır biz böy-
le işlerde yokuz" demelerini beklerdik, "Adımız
yanlışlıkla o listede yer almış" demelerini!.. Ama
nerde?
Hâlâ Umut Kesilmeyen Parti: CHP
N e z a h a t Ö Z B E K Eğitimci, Marmant Oni. tktişim Fak. Yüksek Lisans Öğrencisi
tatürk'ün
kurduğu,
Cumhuri-
yetin ve
laikliğin
temeli, devrimlerin ger-
çekleştiricisi, uygulayı-
cısı, kabullendiricisi, ya-
şatıcısı Cumhuriyet
HalkPartisi(CHP),ay-
dınların belki bir gün
düzeh-ne olur diye bek-
ledikleri, hâlâ umutla-
nnı kesmedikleri bir par-
ti konumundadır.
Ülkemizin aydınlan-
nın bir kısmı Ulu ön-
der Atatûrk'ün anısına
saygısızhk etmemek
için, bir kısmı Cumhu-
riyetin koskoca partisi-
nin gittikçe incelen bir
ip gibi kaybolup, küçü-
lüp, eriyip yitmesine da-
yanamadıklan için, bir
kısmı ise gidecek başka
yerleri, başka bulmalık-
lan (adresleri) olmadığı
için ve hâlâ bir umut,
bir beklenti içinde ol-
duklan için CHP'den ko-
pamamaktadırlar. Israr-
la bu partinin mensubu
olmaya devam etmek-
tedirler. Özlemle
CHP'nin güçleneceği,
bilimsel ataklar yapaca-
ğı günü beklemektedir-
ler.
CHP'nin kaderi, de-
ğişen yıl|ap paralel, de-
ğişen başkanlanriın, de-
ğişen ve gelişen yeni
dünyadüzeninde yer ala-
mamasmdan dolayı kü-
çülmek, sinmek ve kan
kaybetmek olmuştur.
Partiye yeni kan, ye-
ni kapasite kazandıra-
mayan, yeni bir strateji
belirlemenin yanından
bile geçmeyen, mevcut
gizilgücü (potansiyeli)
kullanamayan basiret-
siz başkanlar sayesinde
bugün gelinen nokta or-
tadadır. Atatûrk'ün
CHP'sinin bıraktığı ma-
nevi kahtın (mirasın)
avantajı ve mevcut, gi-
decek başka yeri ohna-
yan aydınlann koşulsuz
bağlılığı ile dahası bun-
lan kâr ve yeterli sayao
başkanlann aymazlığı
içinde küçüle küçüle yö-
luna devam etmektedir.
Nereye kadar?
CHP eski sermayeyi
tüketerek daha ne kadar
yoluna devam edecek?
Hazıra dağ mı dayanır?
^Intercrossu
22 -jiın^ll
r
}Yıl mıızinil^ı jbttsn sıL
23-25 Mart tarihlerinde Kartalkaya'da Hazır Kart'ın misaflri
olarak Wlntercross'un tadını çıkar.
• Ücretsiz snowboard dersleri
• Ücretsiz snovvboard kjyafetterl
• Nefes kesen snovvboard ve motocross yanşlannı
Izleme fırsatı
9 Şubat'a kadar
Haor Kart'lı cep tetefonunun mesaj bölümüne adınt, soyadım,
yaşını, adreslni yaz. 5535egönder.
Çeklllşe katıl. Daha çok mesaj gönder,
şansını artır.
Bu vfcMşto ıad«c« Hazır Karfb c«p tat«fc>
^ 60 kaktefl g*
unriıın göndorHan meujtar Csçertl uyriacaktn.
4 kHd ya
Arnrrbh bilgt İçin 444 0 535 numarah
Haz» Kart Müftarl HtDMdari'ni •rayabülniııiz.
www.turfccali.cam.tr/hazlrkart
TÜRK - tTALYAN DOSTLUK DERNEĞt
ve
ISTITUTO HALIANO DICULTURA
Ocak Ayı Sohbet Toplantısında
Istanbul Kültûr Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Prof ÖZER SEZGİN
"Cumhuriyet Dönemi Çoksesli Müziğimiz"
konusunu örneklerle açıklamalı olarak sunacaktır.
Kokteylli Sohbet Toplantısı
29 OcakPazartesi Saat: 18.00
Circolo Roma Salonu, Tepebaşı, Meşrutiyet Cad No. 161 Beyoğlu
Bu sermaye bitince ne
olacak?.. O halde ne
yapmalı da bu partiyi
kurtarmalı? Nasıl? Dü-
şüncesi ve söylenmesi
bile o kadar zorki?.. Uy-
gulamaya geçirmek ise
zorun zoru demektir.
Bu, aydınlann, bilim-
sel düşünenlerin partisi,
Genel Başkanı Deniz
Baykal'ın yaptığı
şov'larla kurtulabiur mi?
Metrodayolculukla, çar-
şı pazar gezmelerle,
şeyhlerin müridi ohnak-
la, okutmayla, üflemey-
le, sadece göze hitap
eden,gözden kaybolun-
câfuçbir iz bırakmayan
davranışlarla bu kosko-
caparti kurtulabilir mi?
"Ben ne diyorsam o
olur", "Ben nasıl ister-
sem öyle yapanm, ldm-
se kanşamaz", "Mühür
bendeSüleymanbenim''
diye düşünen bir başkan
ve seçimlerde belki
omuzumdan rutup, beni
beş-on kişinin üzerine
çıkanr düşüncesiyle ve
pis bir yağdanlıkla etra-
finda yer alan bazı üye-
leriyle bu parti kurtula-
bilir mi?
Kararsız, tutarsız dav-
ramşlarla bu parti kur-
tulamaz. Sadece başka
partilerin kötü bir kop-
yası olur ki, bu da par-
tinin "intihan" demek-
tir. Zira aslı varken kop-
yaya kimse rağbet et-
mez... Zaman zaman çı-
kışlar yapan ve her attı-
ğı adımda heryaptığı çı-
kışta eleştirilen sayın ge-
nel başkan için diyece-
ğim şu ki: "Bazen yan-
hş bir şey yapmaktansa,
hiçbir şey yapmamak
daha ryîdir" derler.
Aynca Atatûrk'ün
emeğiyle, çabasıyla ku-
rulan, Atatürkçü fıkir-
lerle yoğrulan CHP, gü-
nü kurtarmak uğruna
ya da seçimlerde biraz-
cık fazla oy alabilırim
düşüncesiyle yanlış
adımlar atmamalıdn". II-
kelerine sıkı sıkıya sahip
çıkmalı ve ilkelerinden
asla ödün vermemelidir.
Halk ilk başlarda başka
furyalara kapılıp öbür
partilere yönelse bile
doğruluğun, dürüstlü-
ğün yerini hiçbir şey ala-
mayacağı için gün gele-
cek ilkelerinden ödün
vermemiş, kararlı, tu-
tarlı, kirlenmemiş istek
ve gereksinimlerine ya-
nıt veren bu partiyi baş-
tacı edecektir. Düşünü-
rün birisi "Yanhş giden
bir saatten durmuş saat
daha iyidir, hiç değilse
günde iki kez doğruyu
gösterir" demiştir.
tlkelerinden ödün ver-
meyen, kararlı, tutarlı,
gelişen, günün ve yan-.
nın beklentisini çağlara
taşıyan, halkın istek ve
gereksinimlerine yanıt
verebilen bir parti, kısa
bir süre duraklama dö-
nemi yaşasa bile bir sü-
re sonra yoğun ilgi gö-
rebilir.
Değişmeye, öznelli-
ğini yitirmeye başlayan
bir parti, kendi yandaş-
lannı (taraftarlannı) bi-
le her değişmede birkaç
parçaya böler.
CHP'nin değişen ve
gelişen dünya düzenin-
de yer alması derken,
yapılan değişmelerin es-
kiyi bırakıp, bir başka
yöne kayma biçiminde
değil de eski ilke ve fi-
kirlerin üzerinde yükse-
lerek, yani özüne bağlı
kalarak, gelişmesi biçi-
minde bir değişim ol-
malıdır.
Büyük işler yapabil-
mek ve amacımıza ula-
şabilmek için, bilimsel
düşünen, gerçekçi çö-
zümler arayan; akıllı,
bilgili hareket eden, pra-
tik zekâya, üstün bir de-
haya sahip olunmalıdır.
Lider, yönetici, yücelti-
ci konulara egemen, pro-
fesyonel, birleştirici, uz-
laştıncı olmalı.
İvedi çözüm gereken
durumlarda, en gerçek-
çi ve takdir toplayan du-
rumlan, davranışlan ya-
pacak bir zihniyete, bu
azmi gerçekleştirecek
çabaya ve çalışmaya,
çok çok çalışmaya ge-
reksinim vardır.
PENCERE
X. Haıv Kart 5535 servts numan»ma adım. soysdtra, adresını yaşırvt ıçeren me&a)mı yolla HAZIft KART Wtmercross Kampanya çefcıltşıne Katıl
2. 24 Ocak 2001 lantnnOe başlayacak »an KAZ1R KART Mntercross Kamcanys aa yapnacatı oian cet>t> ş*e 22 kışı, bırer arhad^yta beraber Bohj
Kartaikaya ya seyah* hahMı kazanacattır Çekatf 16 Şubat 2001 Cura gunu saat 11 00 Oe Menfof Ememasyona* Sponsoriuk. Tanrtım. DervfmmMt
ve r<caret Lrmıted Ş*rket. VatKleçeşme Uaçks Meydan SoMgı No 50-52 A B«şı*ıaş 8O680 LSTANBbL adresmde noter huTurunöa yapıiacaMır
S. 16 Şubaı 3001 tanhnde yapılacafc çeMtşe 09 Şubat 2001 Cuma gûnû saat 17 00 ye kadar 5535 no \t semse uia^an mesajlar dahti edıhacekUr
Kaeanan ası> tal:Nıler ve y&öe«>en 19 $uDat 2001 lanhP Akşam gazete&ınde ılan sâılecekur 4. Kampanyaya sadece Haıı- Kart Hattı na sarwp
tBtefontarâan gondenlecek mesajfar kaütacaMır S. Ilan tarnnden ttibarer 15 taKvvr gunu ^nle MenUx Entemasyûnaf Sponsortuk Tanıtım Oarn^manl*
« ncaret ümıted Ş.rt^L Vaıdeçeşme Maçka Merdan Sokagı Uo 50-52/4 Beşjktaş 80680 tSTAf«UL adresme. rnssa saaden içinde her ne neoen
tle o*ursa otsun kıml^ı .le başvurmayan as<t tatıh»ıler kazanöıkan se>ah<K na**mı KaybedeceMenSr Asil taMiMer ıçm son ba^vuru tarrn 06 Mart
2001 *r &j sure içnnöe başvurmayar as \ 'ahhlıtef varsa çen-hş stra&na gore yedek tatihMer İle temasa geçHecektF Vedeh trfıNıtef ıç*n başvuru
suresı 15 takvım gunuûur ve son oaşvuru tanh> 21 Mart 2001 öır 6. Kartalkaya seyohatt 23-25 Mart 2001 tanhieri arasmda gerçekleşec«ktK
7. HAZIR KAPT WintercfOS5 Kampanya seyahatı kazanan talMdenn Turkıye nn ner yemden BcHu Kafiafcays ya gıdış dönuş yol masraflan 2 gece 3
glûn Kartal Ote-I 6e tam pansfyon konahiama ve yemek masraflan ve transferterl, tsteyen taltfılıtenn 1 gunluk »no-Mboard ktraJama ve kurs ucrettefi
sevahat kap&amırKJadtr KDV fıanç dıger vergi yasal yûkûmlûlûh ve harcamafar ile pasaport ve vtze alınması talihlriere aittır 8 Tat^hlenn rsımten
resimten we gârûnUılen tanıtjm ve reKlam amacı >te bastn ve yaym arBçtemda kuHaoılabıl.r 9 Ç-ekıfeşe 18 yssffidan buyukJer kacnaOtlır 18 yaşmûan
küçükier katıtmış ol&alar darx &eyarıat kazannaiari haiııxle E>u seyahet (hrafnfyesı Keı^dılenie venlmeyecekUr Bir kt^ıye Dtröen Wıa mramiye
vesntmeyeceKOf Ikramfyeter natuie çevntemez 10. Kaoalkaya taUine mMİIeTtn arkada$ı olarak kautmak İçm 15 ya$mı dolöurmoş oimak gerekir
Kartalkay» tatifine kaUma hakkı kazanan tatıhiıtenn arkada»lan 15-18 vaçJannOa tse seyahate katıiabtlmelen *?n v««erirwı ysztU ıznt gerekmekt«ı&r
11. TURKCEU çatışanlan ve aıtofen ve ou promosyon ile »İgılı ajansiarm çalışanlan ve atleten bu çekıltşe kablamaftar 12. 8u promosyon MPİ run
23/01/2001 tartft ve B 02 ! MPİ 0 13 00 02/144-528 sa>ilı en Ae du2ertenme*rted»r 13. Ksuan herkes Ou promosjon kuraUanra kabul etmış »ayıbr
ANKARA17. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000/554 Karar No: 2000/790
Davacı Meryemm Çal tarafindan, davalı nüfus
müdûrlüğû ve davaya ihbar olunan Elmas Şeker
aleyhlerine açılan anne kaydının tashihi davasınm
yapılan açık yargılaması sırasında:
Davanın kabulü ile; Ankara ili, Haymana ilçesi,
Bahçecik köyü, c: 09, h: 16'da nüfusa kayıtlı, Mah-
mut ve Elmas'tan olma 27.2.1985 d.lu Ferit Erat'ın
Elmas olan ana adınm Meryem olarak tashihine,
Ferçekanası olan Yozgat ili, Merkez ilçesi, Çalatlı
köyû, c: 027, h: 37'de nüfusa kayıtlı, Abidin ve
Döndü'den olma 4.6.1948 d.lu Meryem Çal ile de
bağ kurularak anaya bağlı nesebeninin düzeltil-
mesine dair verilen karar, karar yerine kaim olmak
üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın:2981
Fransız Bilim Adamı
Politikacısına Karşı...
Kitabın adı: • "
"Osmanlı Imparatohuğu Tarihi".
1989'da Fransa'da basılmış; çeşitli üniversiteler-
de çalışan bilim adamlan kurulunda imeceyle ya-
zılmış; 1000 sayfayı aşkın iki ciltten oluşuyor.
Prof. Robert Mantran yönetiminde imeceye ka-
tlanlar kimler?.. J-L Baque-Grammont, Louis Ba-
zin, Irene Beldiceanu, Nicoara Beldiceanu, Pa-
ul Dumont, François Georgeon, Andre Ray-
mond, Jean-Paul Roux, Nicolas Vatin, Gilles Ve-
instein. Her birinin etiketinde yazılı bilimsel ku-
rumlan bu köşeye aktarmak lafı uzatmak olacak...
Yayını yöneten Prof. Mantran "önsöz"de çalış-
manın gerekçesini anlatırken diyor ki:
"J. von Hammer'den beri, 19'uncu yüzyıl bo-
yunca ve 20'nci yılın başlannda, Osmanlı Impa-
ratohuğu üzerine birkaç genel eseryayımlandı; ne
var ki, hayli kısa, fazla derinliğe varmayan ve ço-
ğu kez Avrupa merkezli bir tarih anlayışının dam-
gasını taşıyan eserlerdir bunlar genellikle."
Peki, sonra ne olmuş?.. Yainız Batılı değil, Do-
ğulu kaynaklara dayanarak araştırmanın koşullan
Fransa'da oluşrnuş; İkinci Dünya Savaşı'ndan son-
ra Osmanlı arşivlerine ulaşmak olanağı doğmuş;
tekyanlılıktan kurtularakyazmak ciddiyetinde olan
uzmanlar bir araya gelmişler.
"Osmanlı Imparatohuğu Tahhi"n\n ikinci cildin-
de 1915 olaylan da ele alınıyor; o sayfalan okur-
ken altını çizdiğim bölümleri aktanyorum:
"1915 Mayısı'nın ortasına doğru, Osmanlı hü-
kümeti, Doğu illerinde yerieşmiş bütün Ermenile-
nn 'tehcir'/n; emreder, aynı şeyi, daha önce cep-
henin öte yanında Ruslar yapmıştır. Söz konusu
olan, savaşın sürdüğû bölgeleri boşaltmaktır ilke
olarak: Bununla, 'sivil halkın güvenliğini sağlamak'
kadar silahlı güçleri, Rusya'ya yüzü dönük birta-
kım insanlann olası ihanetınden korumaktır.
Bununla biıiikte Kilikya ve Batı Anadolu Emrıe-
nilerini de (Batı Anadolu Enmenileri işin içinde yok-
tu. İS) içine alacak harekât, korkunç koşullar için-
de akışını sürdürür: Yağmalar, yangınlar, işkence-
ler, kıyımlar olur. Suriye ve Mezopotamya topla-
ma kamplanna doğru gönderilen sûrgün kitleleri,
Teşkilat-ı Mahsusa'nın ve başıbozuk takımının
oluşturduğu çetelerin darbeleri altında erir tüke-
nir günden güne. Onlann hayatta kalan 120 bin
kadan Hama, Humus, Şam kamplanna ulaşabile-
cektir; Dair-ez-Zor'da 200 bin ve Halep'te de bir
50 bin kişi sayılacaktır. öte yandan bakılırsa 300
bin dolayında insan, Rus işgali sayesinde Kafkas-
ya'ya dönmeyi başardı. Ya ötekiler? Kurbanlann
sayısını doğrulukla saptama olanağı yok! Kimine
göre 300 bin ile 600 bin arasında bu sayı.. kimi-
ne göre de bir milyonu aşıyor."
Karşılıklı tezler mi?
• . • •..'!
Ermeni tezi:
"...hiçbir uzlaşma kabul etmiyor: Istanbul'da ik-
tidarda bulunan Ittihatçılar, açıkça bütün birhal-
kıyok etmekistemtşlerdir." v
- „ ,
Türk tezi: ' " V . . 7 , * " ~~*~:
o Mıfüjiiûaııbui hûkümetinh Ermeni ulusünu yok et-
meyi hiçbirzaman aramadığını, savaş zamanında
geçehi bir uygulamaya uygun olarak, sadece Er-
menileri 'tehcir' zorunda kaldığını ileri sürer."
Peki, kitap ne diyor?..
•
Kitap diyor ki:
"Savaşın felaketleri altında ezilen tek halk de-
ğildir Ermeni halkı. 1915 yılının ilkbahannda, Çar
ordusu, Van Gölü yöresinde ilerlerken, Kafkas ve
Türkiye Ermenilerinin oluşturduklan gönüllü ta-
burian da arkasından geliyordu. Osmanlılarancak
temmuz başlanna doğru püskürtebilecektir bu
Rus-Ermeni kanşımı güçleri. Bu arada on binler-
ce Müslüman, -aynı zamanda askeri harekâttaki
dalgalanmalara tabi olarak pek büyük sayıda Hı-
ristiyan- öldûrüldü ya da kaçmakta buldu selame-
ti. Birkaç ay sonra, Ruslar Erzurum'u alıp (1916
Şubatı) Doğu Anadolu 'nun hatın sayılır bir bölû-
münü gitgide işgal ederek birliklerini güneyde
Muş'a ve kuzeyde Trabzon'a (alınışı temmuzda) de-
ğin sürdüklerinde, aynı senaryodur görülen. Bukez
de, cemaatler arasındaki çatışmada Müslüman
halk ağır bir vergi ödeyecektir. Savaş sonrası is-
tatistikleri, Rus işgaline ve Ermeni milislerin öç
eylemlerine uğrayan illerden herbirinde önemlibir
nüfus açığı koyuyoriar ortaya; yüzbinlerce insan
yok olup gitmiştir ki, bunun hatın sayılır bir bölü-
mü düşmanın işlediği kıyımlar sonucudur."
•
Prof. Robert Mantran'ın yönetiminde bilim adam-
lannın hazırladıklan kitap böyle yazıyor; Fransız
politikacılan ise Meclis'te "soykınm "diye karar ve-
riyor...
Fransız bilim adamı, Fransız milletvekiline kar-
şıL
Sonuç:
1915'i 2001 'e taşıyanlarda ne gerçek saygısı var
ne de tarih bilinci!.. Kin ve intikam güdülemesinde
güncel siyaset yürütüyorlar.
1970' terde Türk diplomatlannı avlayan ASALA te-
rörü, bayrağını 1980'lerde PKK'ye teslim etmişti;
PKK de yenilgiye uğrayınca çıldıranlar, şimdi Batı
pariamentolannda saldınya geçmişlerdir.
(Osmanlı Imparatorluğu Tarihi. Yayın Yönetme-
ni: Robert Mantran. Çeviren: Server Tanilli. Adam
Yayınlan.)
İLAN
TC
ADAN4 ASLİYE TİCARET
MAHKEMESt'NDEN
EsasNo: 1999/522
Davacı Kadir Payas tarafindan davalı Adnan Sevenay
aleyhine mahkememızde açılan tazminat davasında,
Davalı Adnan Sevenay adına davetiye tebliğ edile-
memiş ve yapılan emniyet araştırmasına rağmen adre-
si yine tespit edilememiş olduğundan bu kerre davalı-
nın davetiyesinin ilanen yapılmasına karar verilmiş
olup karar gereğince davalı Adnan Sevenay'ın duruşma
günü olan 5.4.2001 günü saat 09.00'da mahkememızde
hazır bulunması veya bir vekil göndermesi, duruşmaya
gelmediği veya vekil de göndennediği takdirde duruş-
malartn davalının gıyabında yapılacağı ve gıyabında
karar verileceğinden işbu ilan davalı Adnan Sevenay
adına davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ
olunur. 18.12.2000
Basın: 3376