17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2001 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAM m m G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK H Baştarafi 1. Sayfada Gazetelerimize göre, Davos'tan Türkiye'ye övgüler yağıyor". Ne ki, raporun başlığı bu denli övgülerin nedenini açık- hyor "Bir fırsatlar ûlkesi Türkiye". Türkiye'nin Avaıpa'nın en hızlı gelişen ekonomisi ol- duğu ve bölgede beyaz eşya ile otomobil üretiminde li- der konumuna geldiği vurgulanıyor. Getecek 10 yılda yüzde 5.5 büyüyeceğimize değinili- yor. "Neden ftrsatlar ve cazip olanaklar ülkesi" diye övül- düğüne baktığımızda -uzun süredir aleyhimize olduğu- na inanarak- tartıştığımız kimi temel öğeler karşımıza çı- kıyor. Raporda yabancı çevrelerin iştahasını uyandıracak yabnm alanlan da yazılı. Bir köşeye sıkışan küçük habene göre; raporu Davos toptantılannı organize eden Klaus Schwap, "Mesut Vİonat'dan istedi" ve "redaksiyonunu bizzat üstlendi". Enerji Bakanı ile bağlantılı yolsuzluk tartışmalanndan yorgun çıkan Mesut Yılmaz (daha önce Dünya Ekono- mik Forumu toplantılanna katılan iki cumhurbaşkanın- dan sonra) Başbakan Yardımcısı olarak bugünlerde Da- vos'ta HertialdeyabancılarlaTürkiye'deki fırsatlan kaçırma- malannı salık veren görüşmeler yapıyor. Rapoaın bir bölümü ilginç mi ilginç. Ülkemize kazanç açtstndan yabancı sermayenin güvenmesindeki "beş temel nedeni" yazıyor. (1) Işgücü maliyeti birçok Avrupa ülkesine göre düşük- tür. (Hem Türkiye'de hem de Türkiye'de üretip dışarda pahatıya satacağınız ürünleri çok ucuza mal eder, bol ka- zanırsınız.) (2) Türkiye, AB ile gümrük birliğı anlaşması nedeniy- legümrükvergısiz mal satabilmektedir. (AB'den beş ku- ruş almaksızın Avrupa ülketerine gümrük birliği olanak- lan tanıyan başka bir ülke bulamazsınız.) (3) AB'ye aday ülkeler arasında en büyük pazara sa- hiptir. (Bir AB araştırmasına göre Türkiye'de daha pa- halı olduğu halde Avrupa malını kendi ürettiği ucuz rnal- larayeğleyen, gezen, tozan, eğlenen 5 mityonayakın in- san çılgınca tüketiyor.) (4) Aynca Türkiye; Asya, Avrupa ve Ortadoğu pazar- lanna ulaşım açısından stratejik noktada bulunmakta- dır. (Bu duyarlı coğrafı nedenden, sıralanan temel öğe- leıie birlikte yararlanmayacak Batılı var mıdır?) Son madde "Türkiye'nin (devlet adamlanmızın ifti- haria sıksıkyinelediği) Avrupa 'nın en genç nüfusuna sa- hip olduğunu" vurguluyor. Gerçekte raporun başlığı "Enayi olmayın; haydi ftrsa- ta" olmak gerekirdi ama; ne de olsa Batılılar nazik insan- lar. "iA//ngan"Türkiye'yi kışkırtmak istemiyor, bağcıyı döv- meden üzüm yemenin gereğını elbette çok iyi biliyoriar. Ya bu araştırma neyin nesi? Peki ama cazip fırsatlar ülkesinde; TÜBİTAK gibi cid- di bir kuruluşun aynı gün yayımladığı araştırmadaki yü- rekter acısı rakamsal saptamalan ne yapacağız? Araşbrma, (4 kişilik bir aılede gıda gereksiniminin 177 milyon, asgari ücretin net 102 milyon olduğu) Türkiye'de nüfusun yüzde 41.9'unun 150 milyon liranın altında ge- lire sahip olduğunu ilan etti. 150 ile 300 milyon gelirli orta-alt grubu nüfusun yüz- de 33.1 'i. Üst-orta grup yüzde 7.9. Ama dikkat; yaşa- mın kaymağını yiyen üst gelir grubu yüzde 2.8! Şimdi manşetimizi atalırrv. TUBİTAK nüfusun yansmın ayda 150, en çok 300 milyon lıradan (nüfusun yüzde 75'l) dûşük gelirie -tabii buna yaşamak deniliyorsa- yaşadı- ğını açıklarken, Davos'tan pembe tablo. Bu manşeti Başbakan'a beğendırebılene aşkolsun! Is- terseniz deneyin ve (geçende söylediği gibi) alın yanıtı: "Sotvnlan gerçek boyutlanndan fazla abartarak ruh- lannızdaki karanlığı topluma yansıtmayınız." Zira ona göre, "her yer karanlık olsa da pûr nur Baş- bakanlık". Mutlu yaşama yeter de artar bile! ^ -. Ajanlı günler başhyor ANKARA (Cumhuri- yet Bfirosu) - Çetelerle mücadele çerçevesinde Çikanlan yönetmelik, a- jan kullanılması ile yurti- çi ve yurtdışındaki tüm görüsmelerin dinlenebil- mesine olanak sağlıyor. Cumhunyet savcılannın izin ve denetiminde yapı- lacak telefon dinleme ve izlemeler, emniyet güçle- rini, suç işlemesınden "şüphe" edilen kişilerin tûm iletişim araçlannın dinlenmesmde yetkıh kı- byor. Yönetmelıkte "giz- ligörevti" olarak adlandı- nlan ajanlar, suç işlediğı- ne ilişkin güçlü belirtiler olan kışınin "her faaüye- tini" teknik araçlarla gö- zetleyecekler. Çıkar Amaçh Suç Ör- gütleriyle Mücadele Ya- sası'nın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik, Res- mi Gazete'nin dünkü sa- yısında yayımlandı. Yö- netmelik ve yasanın ikin- ci maddesindeki "iletişi- min dinknmesi veya tes- piti'' ile 10. maddesinde- ki "gfatitiğin ihlali yetkili- lerin sorumluluğu ve ce- zalandmlması"na ilişkin kararlann alınması ve bunlann uygulanmasın- da uyulacak esas ve usul- ler belirlendi. Buna göre, iletişimin dinlenmesi veya tespiti talep ve kararlannda, "iletişimidmlenecekveya tespit edilecekkişiıün eğer bfimiyorsa kimliği, ileti- şün araçjanna aittür, nu- mara, frekans gibi bflgi- ler, karann hangi suçun sorusturulması için isten- diğivebusuçaUişkinkuv- vetli bdirtflerin neler ol- duğu, dinleme veya tespit süresi, gerekli hallerde ile- tişim aracına ait ve iletişi- min içeriği dtşında kalan kayıtiann da tespit edile- bileceği, gerekli hallerde iletişim araeuun bulun- duğu yerin tespiti ve baş- ka bir tedbir ile faifin be- tirlenınesi, ele geçirUmesi veya suç delillerinin eWe edilmesinin mümkün ol- madığı hakkmdaki açık- lama" hususlan yer ala- cak. Yönetmelikte, ahna- cak "tedbirierin" kapsa- mı çok genış tutuldu. Yurtdışı görüşmeleri de dinknebilecek Yönetmehğe göre, din- lenilen iletişim araçlan- nın dinlenilmesi öngörü- len kişiye ait olması koşu- lu aranmayacak. Dinleme karan, yurtdışı görüşme- lerini de kapsayabilecek. Yönetmeliğe göre dinlen- me, iletişimin kayda alın- ması suretiyle yapılacak ve gizlilik kurallanna "tam olarak" uyulacak. Dinlenmeye son verildi- ğinde bir tutanakla tespi- tin sonuçlandığı belirtile- cek. Kanunda öngörülen suçun veya suçlann izle- nen kişi tarafindan işlen- diğine ilişkin şüphenin ortadan kalktığı hallerde tedbirin uygulanması so- nucu elde edilen verileT, cumhuriyet savcısının de- netime altında ve en çok 10 gün içinde kolluk tara- findan yok edilecek. Izle- nen kişinin yaşamının ne- redeyse her anı izlenebi- lecek. Gizli izlenen kişi- nin her türlü faaliyeti tek- nik araçlarla gizli olarak gözetlenecek, izlenecek, ses ve görüntü kaydı alı- nabilecek. Gizli görevli kullanıl- ması talebi, kanunda ön- görülen diğer tedbirierin yeterli olmadığının anla- şılması halinde kolluk ta- rafından cumhuriyet sav- cısına iletilecek. Camîde gîzlendiler • Baştarafi 1. Sayfada laşnikof a ait olduğu belirlen- di. Aynca bulunan 45 adet Ba- rabellum mermisinin de koru- malarca atıldığı anlaşıldı. Diyarbakır Emniyet Müdürü Okkan ile özel kalem müdürü Mehmet Kamah, korumalar Mefamet Sepetçi, Mustafa Din- çer,AtiDaDurmuş ve Selahattin Baysoy'un şehıt olduğu silahlı salduıyla ilgili soruşturmarun ilk sonuçlan ortaya çıkmaya başladı. Saldınnın gerçekleştiği yerde olay yeri inceleme ekip- lerince yapılan araştırmanın ar- dından, 200 metrelik alanda, 3 ayn noktada 466 mermi kovanı bulundu. Saldırganlannbu alan içinde beşerli gruplar halinde gizlenip çapraz ateş açtıklafı ve olaydan çok kısa bir süre önce saldm noktalanna dağıldıklan belirlendi. Balistik incelemele- rinin ardmdan mermilerin 15 farklı Kalaşnikof'tan çıktığı be- ürlenirkenböylece saldınyı ger- çekleştirenlerin sayısuım 15 ol- duğu varsayımı ağırlık kazandı. Saldırganlann, suikastın ar- dından olay yerinin birkaç met- re ilerisindeki Şehitlik Ca- mii'nde gizlendikleri anlaşıldı. Bu cami, Hizbullah'ın Diyarba- kır'da bir dönem etkin olduğu camiler arasmdayer alıyor. Sal- dırganlann el bombasıyla yak- laşık 185 mermiyi de camiden attıklan belirlendi. Olay yerin- de bulunan Makarov silahı ile buna ait 3 mermi kovanı dışın- da başka silah da ele geçirildi. Okkan'ın aracının yalnızca ka- portasında 44 kurşun deliği sa- yıldı. Olay yerinde bulunan ko- vanlar arasından bazılannın, ka- rakoldaki nöbetçinin kullandığı Kalaşnikof a ait olduğu belir- lendi. Aynca bulunan 45 Bara- bellum mermisinin de koruma- larca atıldığı anlaşıldı. Emniyet Genel Müdürlü- ğü'nden bölgeye gönderilen özel ekibi ve operasyonu eski Diyarbakır Emniyet Müdürü, Emniyet Genel Müdür Yardım- cısı Ramazan Er'in koordine et- tiği bildirildi. Kentte operasyon başlatan güvenlik güçleri, yüz- lerce kişiyi gözaltına aldı. Bun- lardan 41 'i Hizbullah uzmanla- nnca sorgulanıyor. Suikast ye- rinde bulunan saldırganlara ait 1 Kalaşnikof un Hizbullah tara- findan daha önce bir cinayette kullanıldığı belirlendi. 'Elinde Kalaşnikof vardı' Olay yerinin yakınında bulu- nan berber SerdalBarasi "Silah seslerinin yanı sıra bomba sede- ri de gekü Sonra biz hemen içe- ri girdik. O sırada tammadığımız bir kişi tçeri girdi. Elinde Kalaş- nikof vanü. Bizi yere yaünh. O sırada eü tetiğe değdivesflah pat- ladL Sonra dükkândan çıkıp git- û. Bir ara telsiz duydum" dedi. Yarah poüsler anlattyor Saldm sırasında yaralanan polisler Fatih Gökçek, Musta- fa Dinçer, Nuri Bozkurt ve Ve- h Göztepe'nnı Dıcle Üniversi- tesi Tıp Fakültesi Hastane- si'ndekı tedavisi ise sürüyor. Sağlık durumlan iyiye giden polis memurlan AA'ya yaptık- lan açıklamada saldiıyı şöyle anlattılar: "Emniyet Müdürlü- ğü'nden çıküktan sonra Sezai Karakoç Bulvan'nda seyret- meyebaşladık. Vaüliğe gidi\ or- duk. Önde motorize ekipler bu- lunuyordu. Bizler önce gider- ken birden arkadan silah sesle- ri duyduk. Şehh olan arkada- şım emniyet müdürümüze sal- dın olduğunu söyledL Biz de hemen döndük. 3 kişiyi gör- dük; 3'ü de sakalh, içlerinden biri ise şalvarhydL 3 kişi gör- dük. ancak. her taraftan ateş açdıyordu. Biz de yere yaüp ateş etmeye başladık, Ateş açanlar en az 10-15 kişiydL Önden, ar- kadan yandan ateş ediüy ordu. Ortalık adeta cehenneme dön- mûştû. Biz yerimizden kalkıp tam olarak yanlanna yaklaş- maya çahşük. Bu sırada bom- ba atnlar. O sırada yaralandık. Daha sonra ara sokaklara doğ- ru kaçtdar." Bu arada, Diyarbakır Valiliği yaptığı yazılı açıklamayla Em- niyet Müdürü Okkan ve arka- daşlannı şehit eden teröristlerin bildirümesi için ihbartelefonla- nnı duyurdu. Ihbarda bulunula- bilecek telefon numaralan şöy- le sıralandı: 04122247487/0412 2248844/0412 23389 02/0412 2338903/0412 2338904/155 Bursa'da araç soruşturması Saldmnuı hemen ardmdan o- lay yerinden uzaklaşan araçla il- gili araştırma da devam ediyor. Olayda kullanıldığı iddia edilen 16 YT 375 plakah otomobil hakkkmda, Bursa Emniyet Mü- dürlüğü ön soruşturma başlattı. Bursa Emniyet Müdürü Aydın Genç Bursa plakah bordo renk- li Ford marka otomobilin, Al- manya'da işçi olarak çalışan Nazmi Kaplan'a ait olduğunu belirlediklerini bildirdi. Tetikçilerin adları ana iddianamede DhARBAKm(CumhuriyetBûro- su)- Diyarbakjr Emniyet Müdürü Afi Gaffio' Okkan ve 5 arkadaşını şehit ettiği belirlenen Hizbullahçı terörist- lerden Hüseyin Sanağaç, Ramazan Elmas ve Haydar Soimaz'm adlan, Okkan tarafindan açıklanan 26 kişi- lik tetikçi listesinde yer aüyordu. Te- tikçilerden bazılarının adlan aynca, örgütün üst düzey siyasi kanat yöne- ticisi EdipGûmûş ve askeri kanat so- rumlusu Cemal Tutar'ın da yargılan- dığı 15 sanıkiı dava dosyasındaki ey- lemlerde geçiyor. Iddianameye göre tetikçi Elmas, Sanağaç ve Solmaz İ994 yıhnda Güneydoğu'da işlenen çok sayıda cinayet eyleminde yer alıyordu. 1994 yılmda Kaynartepe semtinde Elmas'm, Bahri Tekin ve Abdulhalim Aitunal'm silahlı saldın sonucu olay yerinde, Mehmet Aü As- lan'ın da kaçınlıp sorgulanmasından sonra Ergani yolu üzerinde öldürül- mesı olaylanna kanştığı iddianamede yer alıyordu. Talimatİsa Altsoy'dan mı? Haber Merkezi - Diyarbakır tl Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'a yönelik silahlı saldınyla ilgili ola- rak Almanya'nm günlük siyasi ga- zetelerinden Der Tagesspiegel, ölüm emrinin Almanya'dan gehniş olabileceğinı yazdı. Istanbul Emni- yet Müdürü Kazım Abanoz da su- ikast emrinin Almanya'da bulun- duğu öne sürülen ve Hüseyin Xe&- oğlu'nun öldürülmesinin ardmdan şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ın en önemli ismi Isa AHsoy tarafin- dan verildığı ihtimali üzerinde du- rulduğunu belirtti. Almanya'nm günlük siyasi ga- zetelerinden Der Tagesspiegel'de Susanne Güsten imzasıyla yayım- lanan haber-yorumda, Türk gû- verdik güçlerinin, örgütün yeni li- den Isa Altaoy üzerinde durdukla- nnı yazan gazete, bu kişinin yak- laşık 1 yıl önce sahte pasaportla Al- manya'ya kaçtığı şeklinde bilgi bu- lunduğunu kaydetti. Sağlık Bakanı Durmuş'a tepki i HaberMerkezi-Dıyarbakır'dauğradı- ' ğı saldın sonucu şehit olan polis memu- ru Atflla Durmuş'un cenazesıne katılan Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un, terör örgütü DHKP-C'nin AlevüeT adınaterör yaptığı şeklindeki açıklaması, yurttaşla- raı büyük tepkisini topladı. Durmuş, ba- zı siyasi partilere yönelik suçlamalarda dabulunarak "FarkhsiyTasipartieremen- sup ohnak PKK'ye hoş görünmenin ge- rekçesi oiamaz, DHKP-C'yi arkalarma ahnanın gerekcesi oiamaz" dedi. Bakan Durmuş'un yakuıı poüs memu- ru Atilla Durmuş'un cenazesı, dün Kı- nkkale'de düzenlenen törenle toprağa venldi. Durmuş, u Ate\ikardeşiennvbK- ler sizi seviyoruz. Ahmet Yesevi Oca- ğı'ndan, Haa Bcktaş Ocağı'ndan yetişen herkesi soiyonız. Hz. Ali'yi seviyoruz, Ehübeyti seviyoruz, ama sLan adınıza te- rör yapan, sizi aldatmaya çahşan o DHKP-C denenleri sevmiyoruz" dedi. Durmuş'un konuşmasını televizyonlar- dan izleyen çok sayıda yurttaş, gazetemi- zi arayarak tepkilerini dile getirdi. Gaffar Okkan 9 a hüzünlü tören Ytart Haberleri Servisi - Hiz- bullah tarafindan katledilen Di- yarbakır Emniyet Müdürü Gaf- far Okkan dün memleketı Hen- dek'te düzenlenen görkemli bir törenle toprağa verildi. Binlerce kişinin katıldığı törende terör nefretle kınandı. Muhafazakâr bir kesimin oturduğu Hendek'te, "Kahrolsun Hizbullah" pan- kartlan açıldı. Gaffar Okkan için dün mem- leketi Hendek'te Cumhuriyet Alanı'nda düzenlenen törene tçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Çahşma ve Sosyal GüvenUk Ba- kanı Yaşar Okuyan, Emniyet Genel Müdürü Turan Genç, es- ki tçışlen Bakanı Mehmet Ağar ile eski Ulaştırma Bakanı Nec- det Menzir, Sakarya Valisi Ca- hit Kıraç, Diyarbaİar Valisi Ce- mil Serhadh ile 40 ilın valileri ve emniyet müdürleri katıldı. Tö- rende Okkan'ın "Fahri Başka- nı" olduğu Diyarbakırspor tam kadro olarak törene kaüldı. Çev- re kentlerde yaşayan Diyarba- lorlılar da Hendek'teki cenaze törenine kaüldılar. Tören öncesinde Tantan, Genç, Serhadlı ile il emniyet müdürleri, şehit emniyet müdü- rü Okkan'm babasının evine ge- lerek ailesine ve yakınlanna başsağhğı dilediler. Okkan'm naaşı tören alannıa götürüknek üzere evden çıkanlırken Sakar- ya II Müftüsü Ahmet Şark dua etti. Daha sonra Okkan'ın naaşı, tekbir sesleri arasmda yurttaşla- nn omuzlannda tören alanına kadar taşmdı. Bu sırada törene katılanlar gözyaşlanm tutama- dılar. Okkan'ın cenazesinin tö- ren alanına taşınması sırasında yurttaşlar, "Kahrolsun PKK, kahrokun terör", "PoKse uza- nan eDer kuTİsuı" sloganlannı attılar. Yurttaşlar aynca "Senöl- medin kaDbimizdesin, terör or- tammda beslenenler,bu miOeter geç yakanıza yapışacaktır", "Katiller yakalansuı, şehitkrin kanıyerdekahnasm" yazılı pan- kartlar da taşıdılar. En çok dik- kati ise "Kahrolsun Hizbullah" pankartı çekti. Aynca ilçede yurttaşlar, kepenklerini kapata- rak camlanna "Şehitcenazemiz- den dolayı işyerimiz kapahdır" yazılan astılar. Araçlara ve iş- yerlerine siyah kurdele takıldı. Ilçenin çeşitli yerlerine siyah bez üzerine yazılı "Başunız sa- ğolsun" pankartlan ile binalara Okkan'm resimleri asıldı. Öğrencüer karneterine fotoğrafinıyapıştırdı Karne alan öğrencilerin kar- nelerinin üzerine Okkan'm fo- toğrafinı yapıştırmalan dikkat çekti. Saygı duruşu ve lstiklal Marşı'nm okunmasıyla başla- nan törende, Okkan'ın özgeçmi- şi okundu. Içişleri Bakanı Sa- dettin Tantan, "Sakarva vadisin- de yetişen insanlara, aikterinm, ülkeye hizmet etmenin ibadet ol- duğunu aşıladığuu, şehit emni- yet müdürü Okkan'ın da bu dû- şünceterieyetiştirildiğini" söyle- di. Okkan'm hızmetı ibadet sa- yarak çalıştığını, böylelikle hal- kın sevgisini kazandığını anla- tan Tantan, "Kendisine yapdan saldınnın nefreti bütün ülkeye yayıku. Diyarbakır'da dün yaşa- nan sahne, halkuı teröre tepldsi- ni, nefretini gösteriyor" dedi. Gaffar Okkan'm yetişmiş "en nitelikli, en cesur, en iyi emniyet müdürü olduğunu" ıfade eden Tantan, "O çok üstün görevlere faytk bir kardeşimizdi. Diyarba- ku-'da biraz daha kahnak iste- mesi, oraya hizmet etinesi, o in- sanlara karşı büyük sevgisinin ifadesiydi" diye konuştu. Emniyet Genel Müdürü Tu- ran Genç de katillerin bir an ön- ce bulunacağını ve adalete tes- lim edileceklerıni söyledi. DSP VE MHP'LtLER MÜKERRER OY KULLANINCAİZGİ TOPLANTTYI SONA ERDtRDt TBMM'de 'yoklama' sahtekârbgL ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Üctidar partilerince ha- zırlanan ve TBMM'de muhale- fetin gücünü zayıflatan içtüzük değişikliği, TBMM Genel Ku- rulu'nda kavgaya neden oldu. Muhalefet sözcüleri sık sık ka- rar yeter sayısı aranmasını iste- yerek engelleme yapmaya çalı- şırken baza DSP ve MHP millet- vekillerinin yoklama sırasında mükerrer oy kullandıklan sap- tanınca oturumu yöneten TB- MM Başkanı Ömer İzgi toplan- tıyı kapattı. Ancak genel kuru- lun kapanması kavgayı önleme- di. FP ve MHP'liler arasmda i- tiş kakışa varan sert tartışmalar yaşandı. FP Rize milletvekili Mehmet Bekaroğlu, MHP'lile- rin "silahlanna davrandıklan- nı" savunarak "Eşkıya bunlar. Hepsinin beUnde sflah var" di- ye bağırdı. tktidar partileri, iç- tüzük değişikliğiyle, yasa gö- rüşmeleri sırasında muhalefetin soru sorması ve önerge verme- sine kısıtlama getirmeyi amaç- lıyor. TBMM'de daha önce 12 maddesi kabul edilen ancak muhalefetin engellemeleri ne- deniyle görüşmeler uzaymca Anayasa Komisyonu'na geri çekilerek 58 maddeden 8 mad- deye indirilip yeniden düzenle- nen içtüzük değişikliği, dün gö- rüşülmeye başlandı. Iktidar ve muhalefet milletvekilleri ara- smda sert tartışmalara neden olan içtüzük değişikliğinin 1. maddesiyle ilgili bir önergenin oylaması sırasında bazı MHP ve DSP milletvekillerinin müker- rer oy kullandıklan saptandı. Bunun üzerine oturumu yöne- ten TBMM Başkanı İzgi "Tees- süf ederim. Bir daha böyie bir şey ohırsabu yola başvuranlann KÜnlerini tek tek açıklarun" di- yerek toplantıyı sona erdırdi. Genel kurul salonundaki oyla- ma sırasında tırmanan gerilim, bu olay üzerine FP ve MHP'li- ler arasmda kavgaya dönüştü. Genel kurulun kapanmasına karşın milletvekilleri salondan aynhnayarak kavgayı sürdürdü. FP'den Mehmet Bekaroğlu, Az- mi Ateş, Lütfü Yahnan, NazbIb- cak, MHP'den ise Mustafa Ver- kaya, Mustafa Zorhı ve Nidai Se- ven başta olmak üzere çok sayı- da milletvekilinin katıldığı tar- tışma itiş kakışa dönüşürken ba- zı milletvekillerinin ve idare amirlerinin devreye girmesiyle kavga güçlükle önlendi. Görüşmeler sırasmda ANAP Grup Başkanvekili Zeki Çakan ve MHP Grup Başkanvekili ts- mail Köse muhalefetin suiıstı- malleri nedeniyle böyle bir dü- zenlemeye gereksinim duyuldu- ğunu savundular. FP ve DYP milletvekilleri, iktidar sözcüleri- ni sıra kapaklanna vurarak pro- testo edince, izgi sık sık "Söz ahn,bağınp çağarnayın.Beni 68. maddeyi uygulamakzorunda tn- rakmayuı" uyansında bulundu. FP Grup Başkanvekili Bülent Annç, görüşmeler devam eder- ken düzenlediği basm toplantı- suıda "TBMM'de bir hukuk fa- dası yaşanryor, bir cinayet işieni- yor. Muhalefetin görevini yap- ması, değisiklik önergesi verme- si, soru sorması engelleniyor. Adeta Takrir-i Sükûn Yasası ç>- kanlaraksöylenilenlereitirazet- meyen bir meclis ve halk istetû- yor" diye konuştu. Annç, içtü- zük değişikliği önerisinin " yûz kızardcı,utançverici" olduğunu savundu. W V G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada harcadığı çabadan emniyet müdürlüğünün yanı sıra belediye başkanı, milletin vekili gibi hareket et- mesine kadar onlarca güzellik var. Bütün bunlann yanında bir gerçek daha van Okkan son derece vahşi bir saldın sonucu öldü- rüldü. Bunu gerçekleştiren örgütün önümüzdeki dönem hedefi ne? Okkan'ın halkla kaynaşma, topluma güven verme yolunda dikkat etmesi gerekenler yok muydu? Terör örgütünün böylesine profesyonel bir eylemi gerçekleştirebilmesi için Okkan'ın Emniyetten çıkı- şını ya da programını öğrenmiş olması gerekmiyor mu? Biryıldır Hizbullah operasyonlan sürüyor, alınan y- ol nedir? Hizbullah'ın belini kırdık diyenler şimdi ne diyor? Olaydan çıkan olan yakın-uzak komşulanmız-müt- tefiklerimiz var mı? Okkan'ın katlinin ardmdan oluşan duygusallıklann yanı sıra, yukandaki soru-gerçeklerin de dikkate alın- ması gerekiyor. ••• Diyarbakır olayı karşısında FP'lilerin takındığı tu- tum manidar. Önceki gün ve dün Meclis çatısı altın- daki FP'lilerden terörü kınamanın ötesinde degerien- dirmeler geldi! Milli Eğitim Komisyonu'ndaki FP'lile- re göre, terörle Hizbullah adını aynı anda anmamak gerekiyor... Dün bir basın toplantısı düzenleyen FP'li Suat Pa- mukçu'nun yorumu da şu oldu: Terör olaylannın ardında manevi eğitim eksikliği yatıyor..." FP, gelişmeleri hâlâ salt kendi penceresinden de- ğerlendirmeye devam ediyor! ••• Söz FP'den açılmışken bu partinin içindeki arayış- lara da değinelim. Partinin sistemle oynamaya bayı- lanlanndan Recep Tayyip Erdoğan, yasaklı olup ol- madığını saptamak üzere yeni bir yöntem geliştirdi. Buna göre, Erdoğan'ın durumuna uygun bir kişi si- yasete atılıp öne geçecek. Bu kişiye izin verilirse, "Demek ki benim deyasağım kalkmış" deyip "Ya Al- lah" nidalanyla fıriayacak. Sözün kısası Erdoğan, mayın eşeği anyor... Demokrasiyı, kendisini istediği yere götürecek bir tramvaya benzeten Erdoğan, anlaşılan hukuku da mayına benzetiyor. Yap-mayın! ••• Beyaz Enerji Operasyonu, Diyarbakır olaylannın ve anayasa değişikliği tartışmalannın gölgesinde kal- dı. Bu operasyonun etrafında, sıstemi karaya değil de rayına oturmuş bir ülkede "olmaz, oiamaz" de- necek şeyler dönüyor. Ikisini paylaşalım... İlk aşamada gözattına alınıp sorgulanan, ardmdan salıverilen Enerji Bakanlığı Özelleştirme Dairesi Başkanı Seçkin Ülgen, önce- ki gün Meclis'teydi. Elektrik Piyasası Yasa Tasansı görüşülürken Bakan Ersümer'in hemen arkasında görev yaptı. Beyaz Enerji Operasyonu çerçevesinde hakkında soruşturma yapılanlar için "suçlu" dene- mez. Kaldı ki davanın nasıl açılacağı, kimleri kapsa- yacağı da belli değil. Ancak, soruşturma kapsamın- da olan bir kişinin aktif görevini sürdürmesi, bakan- lığın operasyona bakışının cıddıyetinı ortaya koyuyor. Ersürnen,affedersınız Ersümer hakkmdaki gen- soru görüşülürken topu Danıştay'a atmış, "TEAŞ Genel Müdürü Zeki Köseoğlu'nun görevden alın- ması için Danıştay'a başvurdum, işlem yapmadılar" demişti. Buna Danıştay'ın en tepesinden, Başkan Nuri Alan'dan yanıt geldi: "İddia doğru değil, tersine, bakanlıktan gelenya- zı Köseoğlu hakkında işlemyapılmaması yönûndey- di..." Yargı önyargıya karşı! * • • Fransa'nın 18 Ocakta oybirliğiyle yasalaştırdığı soykınmı ıddiasına tepkiler sürüyor. Son olarak Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev'ın Fransa gezisinde olaya yeterince değin- mediği iddia edildi. Haberlere dikkatli bakıldığında Aliyev'in gerekli yerde gerekli şeyleri söylediği anla- şılıyordu, ama Hk haberin yarattığı kınklık devam et- ti... öteki Orta Asya cumhuriyetlerindense pek ses yok... Ister misıniz, Türk cumhuriyetleriyle aramıza bir de Ermenistan girsin! ankcum@ttnetnettr FP dcıvcısı haftaya ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Anaya- sa Mahkemesi, FP'nin kapatılması istemiyle açılan davayı 30 Ocak Salı günkü gündemine aldı. Yüksek Mahke- me, Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcıhğı'nca FP kongresiyle ilgili gönderilen kasetlerin kanıt olarak kabul edi- lip edilmeyeceğini de- ğerlendirecek. Yüksek Mahkeme, FP'nin 14 Mayıs 2000 tarihinde yapılan 1. Olağan Kongresi'nde hükümet komiseri ta- rafindan tutulan rapo- run onaylı örneğinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan is- tenmesini de karar al- tına ahnıştı. Başsavcı- lık, mahkemenin bu is- teklerini 22 Ocak Pa- zartesi günü Anayasa Mahkemesi'ne ilet- mişti. Anayasa Mahkeme- si Başkanı Mustafa Bumin daha önce yap- tığı açıklamada, baş- savcılıktan gelen bilgi ve belgeler doğrultu- sunda FP kongresine ilişkin söz konusu bantlann kanıt olarak kabul edilip edihneye- ceğinin değerlendirile- ceğini bildirmişti. Ankara Yeşil Kuşak Projesi içinde yer alan Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ile Sayıştay Başkanlığı tarafından oluşturulacak hatıra ormam fidan dikim tö- renine Anayasa Mah- kemesi Başkanı Mus- tafa Bumin, Sayıştay Başkanı Mehmet Ka- mil Mutluer ve Orman Bakanı Nami Çağan katıldı. Bumin, bir gazeteci- nin "Anayasa değişik- liği yapıhrsa Adalet Ba- kanımız,bunun FP'nin işine yarayacağmı söy- ledL Bunu nasıl değer- lendirryorsunuz" soru- suna, "Ne kadar uğraş- samz beni, birkaç gün- dür tartıştığımız konu- lara çekemezsiniz" karşılığmı verdi. FP'nin kapatıhnası- na ilişkin sürecin hız- landınhp hızlandınl- mayacağma ilişkin so- ru üzerine Bumin, "Bu olaylann bizim süreci- mizüzerinde olumhıya da olumsuz bir etkisi olmaz" dedi. Anayasa Mahkemesi, Şartla Sa- lıverme ve Cezalann Ertelenmesine İlişkin Yasa'nın bazı madde ve düzenlemelerinin iptali istemiyle yerel mahkemelerden yapı- lan başvurularda ilk in- celemeyi de yapacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle