Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 OCAK 2001 CUMARTESt CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
13 yıl önce Sinop'ta karaya vuran zehirli varillerin Izmit'te yakılacağı ortaya çıkti
çevre cınayetıCEMULUEAŞ
Sinop'ta 13 yıl önce karaya vuran
zehirli-klorlu kimyasal maddeler
içeren varillerin, 2 yıldır kaçak ça-
hşan lzmit Tehlikeli ve Klinik Atık
Yakma Tesisi'nde (ÎZAYDAŞ) ya-
kılmasının planlandığı ortaya çıktı.
Çevre Bakanlığı yetkilileri, İZAY-
DAŞ'a atık yakma konusunda şubat
ayında lisans verileceğini ve zehir-
li varillerin burada yakılmasından
başka çözüm bulunamadığını bil-
dirdi. Varillerin klorlu kimyasal
maddelerden oluştuğu, bunlann ya-
kılmasının bir çevre cinayeti olaca-
ğı belirtildi.
Greenpeace'ten Toksik Atıklar
Kampanyası Sorumlusu Tolga Te-
• Çevre Bakanlığı yetkilileri, ÎZAYDAŞ'a atık yakma konusunda şubat ayında lisans
verileceğini ve zehirli varillerin burada yakılmasından başka çözüm bulunamadığını bildirdi.
Varillerin klorlu kimyasal maddelerden oluştuğu ve bunlann yakılmasıyla dioksin ve furan adı
verilen, kanser, bağışıklık sisteminin çökmesi, sperm sayısının azalması, çocuklarda gelişim
bozukluklan gibi çok sayıda hastalığa neden olan maddelerin açığa çıktığı belirtildi.
muge, Sinop'ta 1988'de karaya vu-
ran ve depolanan 127 varilde, dün-
yanın en zehirli kirleticileri arasın-
da yer alan DDT ve klor içeren HCB
gibi yüksek düzeyde toksik kimya-
sallar bulunduğunu söyledi. Önce-
ki gün lzmit Büyükşehir Belediye-
si'nde ÎZAYDAŞ'a karşı yaptıklan
protesto eyleminin amacının da söz
konusu tesiste bu kimyasallann ya-
kılmasıyla çevre ve insan sağlığı
için çok tehlikeli dioksin ve furan
gibi maddelerin ortaya çıkmasını
engellemek olduğunu arîlatan Te-
muge, şunlan söyledi:
"Sinop'taki variflerde zehirli bir
pestisit (tanm ilaa) olan DDT üe o-
nun türevieri, aynca yüksek düzey-
de zehirli olan klorlu HCB maddesi
yer abyor. Bunlann yakümasıyla di-
oksin ve furan adı verilen, kanser,
bağtşıkhksastemininçökmesi,sperm
sayısuun azalması, çocuklarda gefr-
şim bozukhıklangibiçok sayıda has-
tahğa neden olan maddeler açığa çv-
kıyor. Varillerin bu tesiste yaküması
cinayet ohır, kesinnkk karşıyız."
Birleşmiş Milletler Çevre Prog-
ramı'nın geçen ay Johannesburg'da-
ki toplantısında dioksin ve furanla-
nn kaynağında engellenmesi karan
ahndığına dikkat çeken Temuge,
-Klorlu bfleşüderin üretimi ve kıü-
lanıldıktan sonra yakılarak imha
edihnesi sırasında açığa çıkan bu
maddeler, dünyanın en tehlikeli 12
kirleticisi arasmda değertendirifi-
yor" dedi.
Yaklaşık 4 yıldır bu tesise karşı
mücadele verdiğini anlatan Tolga
Temuge, şöyle devam etti:
"tZAYDAŞ, Çevre BakanhğT-
ndan ank yakma tisansı alamadL
Bunarağmen 1999'daki depremler-
den sonra büyük miktarlarda orta-
ya çıkan atıklarnedeniyle Çevre Ba-
kanhğı3 ay süreylegeçiciolarak yak-
ma iznini verdL Bu izin klorlu bile-
şüderikapsamıyordu.AncakİZAY-
DAŞ bunufirsatbilerekyakma faaii-
yerkrinikaçakolaraksürdürdû.Üs-
teük akhğumz ve Londra'daki Gre-
enpeaceLaboratuvan'ndaanatizet-
tirdiğimizmımunekrde,tesisteklor-
hı bikşiklerin yakıkhğını saptadıkJ"
Turkuleıin
kardeşüği
Ermeni soykınmı iddialannuı Fransa Pariamentosu'nda kabul edihnesiyle Türkiye-Ennenistan Uiskileriyeniden gerginleşirken önceki akşam Ermeni müzik
grubu 'Knar'ın İstanbuTda verdiği konser, iki hallan aslında birbirine ne kadar yakm olduğunu bir kez daha gösterdi. Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde
düzenlenen "Müzikü Söyleşiler" etkinliği kapsannnda sahne alan Ermeni müzik grubu Knar, ut, tar, bağlama, düdük ve akordeon esüğinde Anadolu
Ermeni halk ezgileri sesİendirdi. Konserin ardından gazetecilerin sorularuu yanıtlayan grup üyelerinden Sezar Avedikyan, iki halk arasmda bir sorun
olmadığuu düşündüğünü, Türkiye Ue Ermenistan arasındaki sorunlann kârşılıklı görüşmelerle çözümlenebileceğine inandığını söyledi. Avedikyan,
sorunlann üçûncü ülkelerin kendi politik çıkarlan doğrultusunda hareket etmelerinden kaynaklandığını ifade etti. (Fotoğraf: CANER OZTÜRK)
Deneme üretimi yapabilecek
Eurogold'a
yeşilışık
CANGAZALa
ANKARA - Yörele-
rinde siyanürleme yön-
temiyle altın üretilme-
mesi için yaklaşık 10
yıldır mücadele yürüten
Bergama halkının tüm
çabalan boşa çıkanlı-
yor. Sağlık Bakanlı-
ğı'nrn, firmanın 'gayri-
sıhhi müessese ohnadı-
ğı" karannı verdiği öğ-
renildi. Izmir Valili-
ği'ne ulaşan bakanlığın
karanna göre Eurogold
'deneme üretimi' yapa-
bilecek. Firmamn, bu
karann ardından şubat
ayı içinde üretime baş-
layacağı belirtiliyor.
Yaptıklan eylemlerle
yörelerini mmmmmm
___
korumak
için çevre
savaşımı
veren Ber-
gama hal-
kına bir
darbe de
Sağlık Ba-
kanlığı ta-
rafindan
indirildi.
Ahnanbü-
giye göre,
Sağlık Ba-
kanlığı de-
neme üreti-
mi için Eu-
rogold'a
izin verdi.
Çevre ve
Ormanba-
kanhkla-
Siyanürie atim
üretUmesine karşt
yaklaşık 10 yıldır
mücadele eden
Bergama
köylülerinin
savaşımı darbe aUh.
Sağlık Bakanhğı'nın
Eurogold'un "gayri
sıhhi müessese
olmadığı"na karar
vermesfyle firmanın
deneme üretimi
yapabüeceği
büdirüdi Karar,
Bergama köylüJeri
tarafindan büyük
tepkiyie karşüandı.
çıkan yolsuzluklara adı
kanşanlann Euro-
gold'a ruhsat verenler-
le aynı mantıkta oldu-
ğunu savunan Konyar,
"Bu dosyalar tamam-
lamadan Bergama'da
üretimegeçitirsedünya
kamuoyunda khnsenin
yüzûne baknamaz.
Açıkça söyiemekistiyo-
rum, bir avuç ahm çı-
karmak için uğraşan
bu şirkete köylüler mü-
cadelelerinde yenilme-
diler, ama yenik göste-
riByoriar" dedi.
'Sonuç halkın
zaferi olacak'
Sonucun halkrn za-
feri olacağım belirten
Konyar,
nndan daha önce gerek-
li izinleri alan Euro-
gold'un, üretime başla-
ması için Bergamalılann
olası eylemlerinin dışın-
da engel kalmadı.
Eytemler sûrecek
Izmir Çevre Hareke-
ti avukatlanndan Ok-
tay Konyar, siyanürle
altm üretimini engelle-
mek için her türlü eyle-
mi yapacaklanm bil-
dirdı. Beyaz Enerji
operasyonuyla ortaya
"Bu giri-
şim dur-
durul-
mazsa
herkesise-
ferberüğe
çağn-aca-
ğız" dedi.
Berga-
ma köylü-
leri de,
SağhkBa-
kanlı-
ğı'nuı ka-
ranna tep-
ki gösterir-
ken "Biz
deneme
tahtasınu-
yız" dedi-
ler. Köylü-
ler, kendi yöreleriyle il-
gili alınan bir kararda
söz haklannm bulun-
ması gerektiğini vurgu-
ladılar.
Eurogold yetkilileri,
deprem riski altında
bulunan Bergama-
Ovacık'taki işletme
için her türlü önlemin
alındığını iddia ediyor-
lar. Eurogold yönetici-
leri, "Dünyanın en gü-
venH işletmesini kur-
duk" iddiasında da bu-
lunuyorlar.
Beyaz Enerjfde yeni sayfa
Istanbul Haber Servisi - Nük-
leer Mühendisler Derneği Baş-
kanı Prof. Osman Kemal Kadi-
roğhı. nükleer santral ıhalesine
fesat kanştınldığı ıddialan üze-
rine elindeki bilgi ve belgeleri
Beyaz Enerji soruşturmasım
yürüten DGM Savcısı Talat
Şalk'a ulaştırdı. Kadiroğlu. Be-
yaz Enerji operasyonu kapsa-
mında tutuklanan eski devlet ba-
kanı, TEAŞ Yönetim Kurulu
Üyesı Birsel Sönmez'in kızırun
nükleer santral ihalesine giren
NPI adlı konsorsiyumun türbin
bölümünün temsilcisi olduğu
iddiasmı da gündeme getirdi.
TEAŞ Nükleer Santral thale
Komisyonu üyeleri ile TEAŞ
• Nükleer santral ihalesine fesat kanştınldığı iddialan
ile ilgili bilgi ve belgeler, Beyaz Enerji soruşturmasını
yürüten DGM Savcısı Talat Şalk'a ulaştınldı.
Danışmanı Ahmet Yüksel
Ozemre, brrbirlerini ihaleye fe-
sat kanştırmakla suçladılar.
Çernobil nükleer santral kaza-
srnın Türkiye üzerindeki etki-
lerini halktan gizleyen eski TA-
EK Başkanı ve TEAŞ Danış-
manı Prof. Ahmet Yüksel
Özemre, ihaleye giren firmalar-
dan AECL'nin fanatiği olmak-
la suçlanıyor._
Bilkent Üniversitesi'nden
Doç. Mustafa Akgûl'ün bılim
adamlannın enerji politikalanm
tartışması amacıyla internette
oluşturduğu stk.bilkentedu.tr
sitesi, enerji politikalanndan
çok, nükleer santral ihalesiyle
ilgili tartışma ve hakaretlerin
arenasına dönüştü.
Savcılığa suç duyurusunda
bulunan Prof. Kadıroğlu'nun da
taraf olduğu tartışmalarda, iddi-
alara göre Nükleer Santral lha-
le Komisyonu ihaleyi, Siemens-
Framatome ortaklığıylakurulan
NPI firmasına kazandırdı.
TEAŞ Genel Müdürü Muzaf-
ferSelvi'nin NPI frrmasınm iha-
leyi kazandığını açıklayacağı sı-
rada, TEAŞ danışmanı Prof.
Ahmet Yüksel Özemre, ihaleye
fesat kanşnrıldığı yönünde bir
rapor hazırlayarak eski Cum-
hurbaşkam Sükyman Demi-
rel'e, Başbakan Bülent Ecevit'e
ve Enerji Bakanı CumhurErsû-
mer'e ulaştırdı.
lnternet sitesinde, MuratKa-
ra, Zee Lee, Cahide Tutkun gi-
bi takma isimlerle kendilerini
savunan komisyon üyesi nükle-
er mühendisleri ise Ahmet Yük-
sel Özemre 'nin raporunu "fesat
raporu" olarak nitelediler ve
Özemre'yi yıllardır Kanada fir-
ması AECL'nin CANDU tipi re-
aktörünün fanatiği ohnakla suç-
ladılar.
Bayram Kuzu'nun ölümü çevreciler tarafindan da üzüntüyle karşüandı
Hopdediksdimuşleyaşq)XKxık
OZANYAYMAN
• Çokuluslu şirketin Bergama'da işletmek istediği altm
madenini ülke bağımsızlığı çerçevesinde değerlendiren
Kuzu, şu sözleriyle hep akıllarda kaldı: "Adımdan söz
edecekseniz madencinin, şeriatçının, Öcalancının
korkulu rüyası Bayram Çavuş diye yazın."
Bayram Çavuş, gün geldi ki-
lometrelerce yürüyüp maden
sahasının kapısına dayandı, gün
geldi soyundu ve çizgili pija-
masıyla Istanbul'da Boğaz
Köprüsü'nde yürüdü.
"Türkiye Arrikaolmayacak".
"Siyanûrcü şirket Tûrkiye'yi
terk et", "Susma, sustukça sıra
sana gekcek" sloganlarını her
eylemde tekrarlayan Bayram
Çavuş, son olarak Çanakka-
le'ye düzenlenen 300 kilomet-
relik "Kuvayı MflHye'' yürüyü-
İZMİR - Yörelerinde siya-
nürlü yöntemle altm madeni iş-
letilmesine karşı direnenlerin
simgelerinden ve köyünün
"Bayram Çavuş"u Bayram
Kuzu, kesinleşen mahkeme
kararlanna karşm Eurogold'un
köylerinden çekip gitmesini
göremedi... Ancak ardmdanki
köylüler, Bayram Çavuş'un
kararhhğını dün olduğu gibi
yılmadan sürdüreceklerini
söylüyorlar.
75 yaşmda yaşama veda eden
Bayram Kuzu, Bergama köylü-
lerinin eylemlerinde en ön sıra-
larda, çizgili pijamasıyla yer
alarak kamuoyunda "Hopde-
diks" adıyla tanınmıştı. Berga-
malılann altın madenine karşı
10 yılı aşkın bir süredir gerçek-
leştirdikleri eylemler artık Bay-
ram Çavuş'tan yoksun sürecek.
Yeni yılm ilk günleriyle birlik-
te beyin kanaması nedeniyle
hastaneye kaldınlan Bayram
Kuzu'nun ölümü, Bergama'da
olduğu kadar köylülerin müca-
delesine destek veren çevreler
tarafindan da büyük üzüntüyle
karşüandı.
şüne de katılmıştı.
10 yıllık bir süreç-
te gerçekleştirilen
yüzlerce eylemin ne-
redeyse tamamına
katılan Bayram Ça-
vuş, ne zaman konuşsa
tüm basın mensuplannuı
ilgi odağı oldu. Çokulus-
lu şirketin Bergama'da iş-
letmek istediği altın ma-
denini salt çevre sorunu
olarak görmeyen ve ülke ba-
ğımsızlığı çerçevesinde değer-
lendiren köylülerin simge ismi
Bayram Kuzu, şu sözleriyle hep
akıllarda kaldı:
"Adımdan söz edecekseniz
madencinin, şeriatçının, Öca-
lancunnkorkulurüyasıBayram
Çavuş diye yazm~."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Dayanıyoruz, Dayanacagız...
Gaffar Okkan'ı tanımamıştım. Diyarbakır'da
çok başanlı bir emniyet müdürü olduğunu duyu-
yor ve uzaktan uzağa övünüyorduk. Ve birdenbi-
re şehit edildiğini öğrendik. Inanın içim yandı...
"Mülkiyeli" bilinciyle yetişen ve halkın sevgisini
kazanmayı bilen "aslan gibi" bir emniyet görevli-
si... Elbette baş hedef olacak, elbette ortadan kal-
dınlmaya çalışılacaktı.
Gaffar Okkan ve şehit arkadaşlan için Allah'tan
rahmet diliyorum. Başta yakınlan olmak üzere; he-
pimizin, ulusumuzun başı sağ olsun. Elbette kan-
lan yerde kalmayacak, elbette bu hain tuzağı ku-
ranlar bunun bedelini ödeyecekler. Ama gidenler-
den hiçbiri geri gelmeyecek. Kederii ailelerinin ve
yakınlannın özlemleri, hiçbir zaman bitmeyecek.
• • •
Bu hain tuzağı kimin kurduğu, şu satırlan kale-
me aldığım ana kadar kesinleşmemişti. Ama gör-
gü tanıklannın tarifleri ve diğer bazı işaretler, bu tu-
zağın ardında "H/zbu//ah"ın olduğunu gösteriyor.
"Hizbullah, Allah'ın partisi demek. Ben de Hiz-
bullahçıyım..." gibisinden nutuklar atan siyasetçi-
ler utansın. O siyasetçiler ki anayasaya bağlılık
yemini etmişlerdi...
Yukanda değindiğim gibi, kesinleşmiş bir durum
yok ama, tüm izler Hizbullah'ı işaret ediyor. Aca-
ba, "Tespih çeken parmakla, tetik çeken parmak
birolmaz" diyen, "Bana sağcılarsuç işliyordedir-
temezsiniz" diyen devlet adamımızın da içi yanı-
yormu?
Aslında, kimseyi suçlamak da istemiyorum. O
insanlardan çoğunun, benim duyduğum acının
benzerini duyduğuna inanıyorum. Fakat insan da-
yanamıyor. Kaldı ki; eğer bazı şeyleri doğru teşhis
edemezsek, bundan sonraki gelişmeleri de denet-
leyemeyiz.
•••
Dayanılmaz şeyler yaşıyoruz. Dayanılması güç
şeytere dayanıyoruz ve dayanacagız. Zaten yapa-
bileceğimiz başka bir şey var mı?
Siyasetçilerimizyıllardır nutukatıyorlar. Terörün
belini kırdık" diyorlar. Acaba kırdılar mı?
Gerek Hizbullah, gerek PKK'ye karşı, çok başa-
nlı sonuçlar alındığı ortada. Fakat bunlann ve ben-
zerlerinin ortadan kaldınldığını zannedenler çok
aldanıriar. Zira, bu türden örgütlenmeler, toplu-
mun demokratik kurumlardan umudunun azalma-
sına paralel olarak güçlenirler ve toplumsal des-
tek buluıiar.
Çok yanlış bir kanı vardır. Özgürlüklerin geniş ol-
duğu toplumlarda, bu türden örgütlenmelerin or-
taya çıktığı sanılır ve iddia edilir. Oysaki gerçek, bu-
nun tam tersidir. Bu türden cinayet örgütleri, öz-
güriükortamındadeğil, özgürlüklerin ortadan kal-
dınlmaya çalışıldığı ortamlarda gelişme olanağını
bulurlar.
Zira kendini demokratik olarak "ifade etme" ola-
nağına sahip olan insanlar, "maceraya" rtibar et-
mez. Kendileri maceraya itibar etmedikleri gibi,
"maceracıya" da itibar etmez ve "soğuk" durur-
lar. Ve eğer bir tpR)u«nrJa "maceraalar" halkın deş-
teğini (zımni de otea) sağlayamazlarsa, yaşama
olanağını bulamazlar. -•
• • •
Türkiyemizin geteceğtne olan güvenimde, bir
adım gerileme yok. Fakat büyük acılar yaşıyoruz
ve çok zor bir dönemden geçiyoruz.
Inanılmaz derecede bozuk gelir dağılımımız, kı-
sa dönemde daha da bozulacak gibi görünüyor.
Işsizlik diz boyu. Ve işsızliği ortadan kaldıracak
politikalar görünmüyor. IMF Tûrkiye'yi bir ''dene-
me tahtası'na çevirdi. Bizi kobay olarak kullanı-
yoriar. Ve kimi "omurgasızlar", bununla iftihar edi-
yorlar. "/MFbiz/kurtarmakzorunda" diyorlar, "On-
lar ne dedilerse yaptık biz"...
Kimi geri zekâlılar da Cottarelli'nin Tûrkiye'yi
çok sevdiğini zannediyoriar. Boynuna san kırmızı
bir kaşkol bağlayınca, iş tamam oluyor...
•••
Başta Sayın Başbakanımız olmak üzere; hükü-
metimin sayın üyeleri, her şeyin yolunda olduğu-
nu sık sık dile getiriyoriar. Bu tutumlannı, mezar-
lıktan geçerken ıslık çalan çocuğa benzetiyorum.
Bunu sık sık dile getirdikleri zaman, işlerin düze-
leceğini sanıyortar.
Türkiye'de memur maaşlan, büyük kentlerimiz-
de ev kiralannı karşılamaya yetmiyor. Bu kentleri-
mizdeki memurlar ve aileleri yaşayabildiklerine gö-
re, bunlann büyük çoğunluğu gayri meşru kazanç
sağlıyoriar demektir.
Bir kamu görevlisinin 5 kuruş gayri meşru ka-
zanç sağlaması, devletin en azından 50 kuruş ge-
lir yitirmesi demektir.
Bunu görmemek için kör olmak gerekir.
Ve eğer mafya bozuntulan, çeteler vb. halkı ve
devleti soyabiliyorlarsa, kamu görevlilerinin en
azından göz yumması söz konusu değil mi?
• • •
Dayanılmaz şeyler yaşıyoruz. Dayanılması güç
şeylere dayanıyoruz ve dayanacagız.
Zaten yapabileceğimiz başka bir şey var mı?..
Acil eylem sözleşmesi
Sömürülen çocuğa
yasal güvence
ANKARA(Cumhu-
riyetBörosu)-TBMM,
her türlü çocuk "sö-
mürüsüne" karşı acil
eylem sözleşmesini
onayladı. "Enkötûbi-
çimlerdeki çocukişçili-
ğmi" yasaklayan söz-
leşmenin onaylanması
ile Türkiye'ye, çocuk
emeğinin sömürülme-
sine karşı gerekli ön-
lemleri alma ve buna
uygun yasal-kurumsal
düzenlemeleri en kısa
sürede yapma yüküm-
lülüğünü getiriyor.
TBMM Genel Ku-
rulu'nda, "EnKötûBi-
çunkrdeki ÇocukIsçi-
liğinin Yasaklanması
ve Ortadan Kaldınl-
masuıa tlişkin Acil Ey-
lem Sözleşmesi"nin
uygun bulunduğuna
dairyasatasansı önce-
ki gün kabul edildi.
Uluslararası Çalışma
Örgütü'nün, 1-17 Ha-
ziran 1999 tarihlerinde
Çenevre'de yapılan ge-
nel konferansında ka-
bul edilen sözleşmenin
TBMM tarafindan
onaylanması ile Türki-
ye, çocuk istismanna
karşı mücadele yolunu
açmış oluyor.
Sözleşme, üye ülke-
nin acil sorun olarak
"en körü biçimlerdeki
çocukisciüğiriinyasak-
lanmasmı'' sağlayacak
önlemlerin hızla alm-
masını öngörürken 18
yaşından küçüklerin
"çocuk" sayılmasım
hükme bağlıyor.