22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 OCAK 2001 CUMARTESt CUMHURİYET SAYFA HABERLER 13 yıl önce Sinop'ta karaya vuran zehirli varillerin Izmit'te yakılacağı ortaya çıkti çevre cınayetıCEMULUEAŞ Sinop'ta 13 yıl önce karaya vuran zehirli-klorlu kimyasal maddeler içeren varillerin, 2 yıldır kaçak ça- hşan lzmit Tehlikeli ve Klinik Atık Yakma Tesisi'nde (ÎZAYDAŞ) ya- kılmasının planlandığı ortaya çıktı. Çevre Bakanlığı yetkilileri, İZAY- DAŞ'a atık yakma konusunda şubat ayında lisans verileceğini ve zehir- li varillerin burada yakılmasından başka çözüm bulunamadığını bil- dirdi. Varillerin klorlu kimyasal maddelerden oluştuğu, bunlann ya- kılmasının bir çevre cinayeti olaca- ğı belirtildi. Greenpeace'ten Toksik Atıklar Kampanyası Sorumlusu Tolga Te- • Çevre Bakanlığı yetkilileri, ÎZAYDAŞ'a atık yakma konusunda şubat ayında lisans verileceğini ve zehirli varillerin burada yakılmasından başka çözüm bulunamadığını bildirdi. Varillerin klorlu kimyasal maddelerden oluştuğu ve bunlann yakılmasıyla dioksin ve furan adı verilen, kanser, bağışıklık sisteminin çökmesi, sperm sayısının azalması, çocuklarda gelişim bozukluklan gibi çok sayıda hastalığa neden olan maddelerin açığa çıktığı belirtildi. muge, Sinop'ta 1988'de karaya vu- ran ve depolanan 127 varilde, dün- yanın en zehirli kirleticileri arasın- da yer alan DDT ve klor içeren HCB gibi yüksek düzeyde toksik kimya- sallar bulunduğunu söyledi. Önce- ki gün lzmit Büyükşehir Belediye- si'nde ÎZAYDAŞ'a karşı yaptıklan protesto eyleminin amacının da söz konusu tesiste bu kimyasallann ya- kılmasıyla çevre ve insan sağlığı için çok tehlikeli dioksin ve furan gibi maddelerin ortaya çıkmasını engellemek olduğunu arîlatan Te- muge, şunlan söyledi: "Sinop'taki variflerde zehirli bir pestisit (tanm ilaa) olan DDT üe o- nun türevieri, aynca yüksek düzey- de zehirli olan klorlu HCB maddesi yer abyor. Bunlann yakümasıyla di- oksin ve furan adı verilen, kanser, bağtşıkhksastemininçökmesi,sperm sayısuun azalması, çocuklarda gefr- şim bozukhıklangibiçok sayıda has- tahğa neden olan maddeler açığa çv- kıyor. Varillerin bu tesiste yaküması cinayet ohır, kesinnkk karşıyız." Birleşmiş Milletler Çevre Prog- ramı'nın geçen ay Johannesburg'da- ki toplantısında dioksin ve furanla- nn kaynağında engellenmesi karan ahndığına dikkat çeken Temuge, -Klorlu bfleşüderin üretimi ve kıü- lanıldıktan sonra yakılarak imha edihnesi sırasında açığa çıkan bu maddeler, dünyanın en tehlikeli 12 kirleticisi arasmda değertendirifi- yor" dedi. Yaklaşık 4 yıldır bu tesise karşı mücadele verdiğini anlatan Tolga Temuge, şöyle devam etti: "tZAYDAŞ, Çevre BakanhğT- ndan ank yakma tisansı alamadL Bunarağmen 1999'daki depremler- den sonra büyük miktarlarda orta- ya çıkan atıklarnedeniyle Çevre Ba- kanhğı3 ay süreylegeçiciolarak yak- ma iznini verdL Bu izin klorlu bile- şüderikapsamıyordu.AncakİZAY- DAŞ bunufirsatbilerekyakma faaii- yerkrinikaçakolaraksürdürdû.Üs- teük akhğumz ve Londra'daki Gre- enpeaceLaboratuvan'ndaanatizet- tirdiğimizmımunekrde,tesisteklor- hı bikşiklerin yakıkhğını saptadıkJ" Turkuleıin kardeşüği Ermeni soykınmı iddialannuı Fransa Pariamentosu'nda kabul edihnesiyle Türkiye-Ennenistan Uiskileriyeniden gerginleşirken önceki akşam Ermeni müzik grubu 'Knar'ın İstanbuTda verdiği konser, iki hallan aslında birbirine ne kadar yakm olduğunu bir kez daha gösterdi. Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Müzikü Söyleşiler" etkinliği kapsannnda sahne alan Ermeni müzik grubu Knar, ut, tar, bağlama, düdük ve akordeon esüğinde Anadolu Ermeni halk ezgileri sesİendirdi. Konserin ardından gazetecilerin sorularuu yanıtlayan grup üyelerinden Sezar Avedikyan, iki halk arasmda bir sorun olmadığuu düşündüğünü, Türkiye Ue Ermenistan arasındaki sorunlann kârşılıklı görüşmelerle çözümlenebileceğine inandığını söyledi. Avedikyan, sorunlann üçûncü ülkelerin kendi politik çıkarlan doğrultusunda hareket etmelerinden kaynaklandığını ifade etti. (Fotoğraf: CANER OZTÜRK) Deneme üretimi yapabilecek Eurogold'a yeşilışık CANGAZALa ANKARA - Yörele- rinde siyanürleme yön- temiyle altın üretilme- mesi için yaklaşık 10 yıldır mücadele yürüten Bergama halkının tüm çabalan boşa çıkanlı- yor. Sağlık Bakanlı- ğı'nrn, firmanın 'gayri- sıhhi müessese ohnadı- ğı" karannı verdiği öğ- renildi. Izmir Valili- ği'ne ulaşan bakanlığın karanna göre Eurogold 'deneme üretimi' yapa- bilecek. Firmamn, bu karann ardından şubat ayı içinde üretime baş- layacağı belirtiliyor. Yaptıklan eylemlerle yörelerini mmmmmm ___ korumak için çevre savaşımı veren Ber- gama hal- kına bir darbe de Sağlık Ba- kanlığı ta- rafindan indirildi. Ahnanbü- giye göre, Sağlık Ba- kanlığı de- neme üreti- mi için Eu- rogold'a izin verdi. Çevre ve Ormanba- kanhkla- Siyanürie atim üretUmesine karşt yaklaşık 10 yıldır mücadele eden Bergama köylülerinin savaşımı darbe aUh. Sağlık Bakanhğı'nın Eurogold'un "gayri sıhhi müessese olmadığı"na karar vermesfyle firmanın deneme üretimi yapabüeceği büdirüdi Karar, Bergama köylüJeri tarafindan büyük tepkiyie karşüandı. çıkan yolsuzluklara adı kanşanlann Euro- gold'a ruhsat verenler- le aynı mantıkta oldu- ğunu savunan Konyar, "Bu dosyalar tamam- lamadan Bergama'da üretimegeçitirsedünya kamuoyunda khnsenin yüzûne baknamaz. Açıkça söyiemekistiyo- rum, bir avuç ahm çı- karmak için uğraşan bu şirkete köylüler mü- cadelelerinde yenilme- diler, ama yenik göste- riByoriar" dedi. 'Sonuç halkın zaferi olacak' Sonucun halkrn za- feri olacağım belirten Konyar, nndan daha önce gerek- li izinleri alan Euro- gold'un, üretime başla- ması için Bergamalılann olası eylemlerinin dışın- da engel kalmadı. Eytemler sûrecek Izmir Çevre Hareke- ti avukatlanndan Ok- tay Konyar, siyanürle altm üretimini engelle- mek için her türlü eyle- mi yapacaklanm bil- dirdı. Beyaz Enerji operasyonuyla ortaya "Bu giri- şim dur- durul- mazsa herkesise- ferberüğe çağn-aca- ğız" dedi. Berga- ma köylü- leri de, SağhkBa- kanlı- ğı'nuı ka- ranna tep- ki gösterir- ken "Biz deneme tahtasınu- yız" dedi- ler. Köylü- ler, kendi yöreleriyle il- gili alınan bir kararda söz haklannm bulun- ması gerektiğini vurgu- ladılar. Eurogold yetkilileri, deprem riski altında bulunan Bergama- Ovacık'taki işletme için her türlü önlemin alındığını iddia ediyor- lar. Eurogold yönetici- leri, "Dünyanın en gü- venH işletmesini kur- duk" iddiasında da bu- lunuyorlar. Beyaz Enerjfde yeni sayfa Istanbul Haber Servisi - Nük- leer Mühendisler Derneği Baş- kanı Prof. Osman Kemal Kadi- roğhı. nükleer santral ıhalesine fesat kanştınldığı ıddialan üze- rine elindeki bilgi ve belgeleri Beyaz Enerji soruşturmasım yürüten DGM Savcısı Talat Şalk'a ulaştırdı. Kadiroğlu. Be- yaz Enerji operasyonu kapsa- mında tutuklanan eski devlet ba- kanı, TEAŞ Yönetim Kurulu Üyesı Birsel Sönmez'in kızırun nükleer santral ihalesine giren NPI adlı konsorsiyumun türbin bölümünün temsilcisi olduğu iddiasmı da gündeme getirdi. TEAŞ Nükleer Santral thale Komisyonu üyeleri ile TEAŞ • Nükleer santral ihalesine fesat kanştınldığı iddialan ile ilgili bilgi ve belgeler, Beyaz Enerji soruşturmasını yürüten DGM Savcısı Talat Şalk'a ulaştınldı. Danışmanı Ahmet Yüksel Ozemre, brrbirlerini ihaleye fe- sat kanştırmakla suçladılar. Çernobil nükleer santral kaza- srnın Türkiye üzerindeki etki- lerini halktan gizleyen eski TA- EK Başkanı ve TEAŞ Danış- manı Prof. Ahmet Yüksel Özemre, ihaleye giren firmalar- dan AECL'nin fanatiği olmak- la suçlanıyor._ Bilkent Üniversitesi'nden Doç. Mustafa Akgûl'ün bılim adamlannın enerji politikalanm tartışması amacıyla internette oluşturduğu stk.bilkentedu.tr sitesi, enerji politikalanndan çok, nükleer santral ihalesiyle ilgili tartışma ve hakaretlerin arenasına dönüştü. Savcılığa suç duyurusunda bulunan Prof. Kadıroğlu'nun da taraf olduğu tartışmalarda, iddi- alara göre Nükleer Santral lha- le Komisyonu ihaleyi, Siemens- Framatome ortaklığıylakurulan NPI firmasına kazandırdı. TEAŞ Genel Müdürü Muzaf- ferSelvi'nin NPI frrmasınm iha- leyi kazandığını açıklayacağı sı- rada, TEAŞ danışmanı Prof. Ahmet Yüksel Özemre, ihaleye fesat kanşnrıldığı yönünde bir rapor hazırlayarak eski Cum- hurbaşkam Sükyman Demi- rel'e, Başbakan Bülent Ecevit'e ve Enerji Bakanı CumhurErsû- mer'e ulaştırdı. lnternet sitesinde, MuratKa- ra, Zee Lee, Cahide Tutkun gi- bi takma isimlerle kendilerini savunan komisyon üyesi nükle- er mühendisleri ise Ahmet Yük- sel Özemre 'nin raporunu "fesat raporu" olarak nitelediler ve Özemre'yi yıllardır Kanada fir- ması AECL'nin CANDU tipi re- aktörünün fanatiği ohnakla suç- ladılar. Bayram Kuzu'nun ölümü çevreciler tarafindan da üzüntüyle karşüandı Hopdediksdimuşleyaşq)XKxık OZANYAYMAN • Çokuluslu şirketin Bergama'da işletmek istediği altm madenini ülke bağımsızlığı çerçevesinde değerlendiren Kuzu, şu sözleriyle hep akıllarda kaldı: "Adımdan söz edecekseniz madencinin, şeriatçının, Öcalancının korkulu rüyası Bayram Çavuş diye yazın." Bayram Çavuş, gün geldi ki- lometrelerce yürüyüp maden sahasının kapısına dayandı, gün geldi soyundu ve çizgili pija- masıyla Istanbul'da Boğaz Köprüsü'nde yürüdü. "Türkiye Arrikaolmayacak". "Siyanûrcü şirket Tûrkiye'yi terk et", "Susma, sustukça sıra sana gekcek" sloganlarını her eylemde tekrarlayan Bayram Çavuş, son olarak Çanakka- le'ye düzenlenen 300 kilomet- relik "Kuvayı MflHye'' yürüyü- İZMİR - Yörelerinde siya- nürlü yöntemle altm madeni iş- letilmesine karşı direnenlerin simgelerinden ve köyünün "Bayram Çavuş"u Bayram Kuzu, kesinleşen mahkeme kararlanna karşm Eurogold'un köylerinden çekip gitmesini göremedi... Ancak ardmdanki köylüler, Bayram Çavuş'un kararhhğını dün olduğu gibi yılmadan sürdüreceklerini söylüyorlar. 75 yaşmda yaşama veda eden Bayram Kuzu, Bergama köylü- lerinin eylemlerinde en ön sıra- larda, çizgili pijamasıyla yer alarak kamuoyunda "Hopde- diks" adıyla tanınmıştı. Berga- malılann altın madenine karşı 10 yılı aşkın bir süredir gerçek- leştirdikleri eylemler artık Bay- ram Çavuş'tan yoksun sürecek. Yeni yılm ilk günleriyle birlik- te beyin kanaması nedeniyle hastaneye kaldınlan Bayram Kuzu'nun ölümü, Bergama'da olduğu kadar köylülerin müca- delesine destek veren çevreler tarafindan da büyük üzüntüyle karşüandı. şüne de katılmıştı. 10 yıllık bir süreç- te gerçekleştirilen yüzlerce eylemin ne- redeyse tamamına katılan Bayram Ça- vuş, ne zaman konuşsa tüm basın mensuplannuı ilgi odağı oldu. Çokulus- lu şirketin Bergama'da iş- letmek istediği altın ma- denini salt çevre sorunu olarak görmeyen ve ülke ba- ğımsızlığı çerçevesinde değer- lendiren köylülerin simge ismi Bayram Kuzu, şu sözleriyle hep akıllarda kaldı: "Adımdan söz edecekseniz madencinin, şeriatçının, Öca- lancunnkorkulurüyasıBayram Çavuş diye yazm~." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Dayanıyoruz, Dayanacagız... Gaffar Okkan'ı tanımamıştım. Diyarbakır'da çok başanlı bir emniyet müdürü olduğunu duyu- yor ve uzaktan uzağa övünüyorduk. Ve birdenbi- re şehit edildiğini öğrendik. Inanın içim yandı... "Mülkiyeli" bilinciyle yetişen ve halkın sevgisini kazanmayı bilen "aslan gibi" bir emniyet görevli- si... Elbette baş hedef olacak, elbette ortadan kal- dınlmaya çalışılacaktı. Gaffar Okkan ve şehit arkadaşlan için Allah'tan rahmet diliyorum. Başta yakınlan olmak üzere; he- pimizin, ulusumuzun başı sağ olsun. Elbette kan- lan yerde kalmayacak, elbette bu hain tuzağı ku- ranlar bunun bedelini ödeyecekler. Ama gidenler- den hiçbiri geri gelmeyecek. Kederii ailelerinin ve yakınlannın özlemleri, hiçbir zaman bitmeyecek. • • • Bu hain tuzağı kimin kurduğu, şu satırlan kale- me aldığım ana kadar kesinleşmemişti. Ama gör- gü tanıklannın tarifleri ve diğer bazı işaretler, bu tu- zağın ardında "H/zbu//ah"ın olduğunu gösteriyor. "Hizbullah, Allah'ın partisi demek. Ben de Hiz- bullahçıyım..." gibisinden nutuklar atan siyasetçi- ler utansın. O siyasetçiler ki anayasaya bağlılık yemini etmişlerdi... Yukanda değindiğim gibi, kesinleşmiş bir durum yok ama, tüm izler Hizbullah'ı işaret ediyor. Aca- ba, "Tespih çeken parmakla, tetik çeken parmak birolmaz" diyen, "Bana sağcılarsuç işliyordedir- temezsiniz" diyen devlet adamımızın da içi yanı- yormu? Aslında, kimseyi suçlamak da istemiyorum. O insanlardan çoğunun, benim duyduğum acının benzerini duyduğuna inanıyorum. Fakat insan da- yanamıyor. Kaldı ki; eğer bazı şeyleri doğru teşhis edemezsek, bundan sonraki gelişmeleri de denet- leyemeyiz. ••• Dayanılmaz şeyler yaşıyoruz. Dayanılması güç şeytere dayanıyoruz ve dayanacagız. Zaten yapa- bileceğimiz başka bir şey var mı? Siyasetçilerimizyıllardır nutukatıyorlar. Terörün belini kırdık" diyorlar. Acaba kırdılar mı? Gerek Hizbullah, gerek PKK'ye karşı, çok başa- nlı sonuçlar alındığı ortada. Fakat bunlann ve ben- zerlerinin ortadan kaldınldığını zannedenler çok aldanıriar. Zira, bu türden örgütlenmeler, toplu- mun demokratik kurumlardan umudunun azalma- sına paralel olarak güçlenirler ve toplumsal des- tek buluıiar. Çok yanlış bir kanı vardır. Özgürlüklerin geniş ol- duğu toplumlarda, bu türden örgütlenmelerin or- taya çıktığı sanılır ve iddia edilir. Oysaki gerçek, bu- nun tam tersidir. Bu türden cinayet örgütleri, öz- güriükortamındadeğil, özgürlüklerin ortadan kal- dınlmaya çalışıldığı ortamlarda gelişme olanağını bulurlar. Zira kendini demokratik olarak "ifade etme" ola- nağına sahip olan insanlar, "maceraya" rtibar et- mez. Kendileri maceraya itibar etmedikleri gibi, "maceracıya" da itibar etmez ve "soğuk" durur- lar. Ve eğer bir tpR)u«nrJa "maceraalar" halkın deş- teğini (zımni de otea) sağlayamazlarsa, yaşama olanağını bulamazlar. -• • • • Türkiyemizin geteceğtne olan güvenimde, bir adım gerileme yok. Fakat büyük acılar yaşıyoruz ve çok zor bir dönemden geçiyoruz. Inanılmaz derecede bozuk gelir dağılımımız, kı- sa dönemde daha da bozulacak gibi görünüyor. Işsizlik diz boyu. Ve işsızliği ortadan kaldıracak politikalar görünmüyor. IMF Tûrkiye'yi bir ''dene- me tahtası'na çevirdi. Bizi kobay olarak kullanı- yoriar. Ve kimi "omurgasızlar", bununla iftihar edi- yorlar. "/MFbiz/kurtarmakzorunda" diyorlar, "On- lar ne dedilerse yaptık biz"... Kimi geri zekâlılar da Cottarelli'nin Tûrkiye'yi çok sevdiğini zannediyoriar. Boynuna san kırmızı bir kaşkol bağlayınca, iş tamam oluyor... ••• Başta Sayın Başbakanımız olmak üzere; hükü- metimin sayın üyeleri, her şeyin yolunda olduğu- nu sık sık dile getiriyoriar. Bu tutumlannı, mezar- lıktan geçerken ıslık çalan çocuğa benzetiyorum. Bunu sık sık dile getirdikleri zaman, işlerin düze- leceğini sanıyortar. Türkiye'de memur maaşlan, büyük kentlerimiz- de ev kiralannı karşılamaya yetmiyor. Bu kentleri- mizdeki memurlar ve aileleri yaşayabildiklerine gö- re, bunlann büyük çoğunluğu gayri meşru kazanç sağlıyoriar demektir. Bir kamu görevlisinin 5 kuruş gayri meşru ka- zanç sağlaması, devletin en azından 50 kuruş ge- lir yitirmesi demektir. Bunu görmemek için kör olmak gerekir. Ve eğer mafya bozuntulan, çeteler vb. halkı ve devleti soyabiliyorlarsa, kamu görevlilerinin en azından göz yumması söz konusu değil mi? • • • Dayanılmaz şeyler yaşıyoruz. Dayanılması güç şeylere dayanıyoruz ve dayanacagız. Zaten yapabileceğimiz başka bir şey var mı?.. Acil eylem sözleşmesi Sömürülen çocuğa yasal güvence ANKARA(Cumhu- riyetBörosu)-TBMM, her türlü çocuk "sö- mürüsüne" karşı acil eylem sözleşmesini onayladı. "Enkötûbi- çimlerdeki çocukişçili- ğmi" yasaklayan söz- leşmenin onaylanması ile Türkiye'ye, çocuk emeğinin sömürülme- sine karşı gerekli ön- lemleri alma ve buna uygun yasal-kurumsal düzenlemeleri en kısa sürede yapma yüküm- lülüğünü getiriyor. TBMM Genel Ku- rulu'nda, "EnKötûBi- çunkrdeki ÇocukIsçi- liğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldınl- masuıa tlişkin Acil Ey- lem Sözleşmesi"nin uygun bulunduğuna dairyasatasansı önce- ki gün kabul edildi. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün, 1-17 Ha- ziran 1999 tarihlerinde Çenevre'de yapılan ge- nel konferansında ka- bul edilen sözleşmenin TBMM tarafindan onaylanması ile Türki- ye, çocuk istismanna karşı mücadele yolunu açmış oluyor. Sözleşme, üye ülke- nin acil sorun olarak "en körü biçimlerdeki çocukisciüğiriinyasak- lanmasmı'' sağlayacak önlemlerin hızla alm- masını öngörürken 18 yaşından küçüklerin "çocuk" sayılmasım hükme bağlıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle