Katalog

27 OCAK 2001 CUMARTESİ CUMHURtYET SAYFA mLtJvl_fiı v-flfUL / [email protected] 13 FAO'dan önlem çağnsı • ROMA(AA)-BM Gıda ve Tanm Örgütü (FAO), AB dışındaki ülkelere deli dana hastalığı riskini azaltmak ve engellemek için önlem alma çağnsında bulundu. BSE diye anılan deli dana hastahğıyla tüm ülkelerin ilgilenmesi ve önlemler alması gerektiği belirtildi. FAO yetkililen, önceki gün de deli dana hastalığı konusunda Batı Avrupa ülkelerinin yanı sıra Ortadoğu, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ülkeleriyle Hindistan'ın yüksek riske sahip olduklannı açıklamıştı. Özelleştipmeye ATtTdan ilk tepki • ANKARA(AA)- Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, "Türkiye'nin bağunsızhğının sembolü" durumundaki bor madenlerinin özelleştırilmesınin bir cinayet olacağını öne sürerek 750 milyar dolarlık bor rezervinin Türkiye'nin "borç kıskacından kurtuluşu" ıçin büyük bir şans olduğunu bildirdi. TÜSİAD'da mü —-^ış beknı IİSTANBUL(AA)- TÜSlAD Yönetim Kurulu, başkan yarduncılan ile komısyonlardan sorumlu üyelerini belirledi. Dernek Başkan Yardımcısı ve Parlamento Işleri Komısyonu Başkanı Mustafa V Koç, Başkan Yardımcısı ve Meslek Örgütleriyle llişkiler Komisyonu Başkanı Ömer Sabancı, Sanayi Işleri Komisyonu Başkanı Mehmet Ali Babaoğlu, Ekonomik ve Mali Işler Komisyonu Başkanı Ersin Özince - oldu. Garanti'den açıklama • Ekonomi Servisi - Garanti Bankası 20Ocak2001 tarihli Cumhuriyet'te yer alan "IşsizlerOrdusu Büyüyor" başlıklı haber üzerine açıklama yaptı. Açıklamada, binin üzennde çalışanın ekonomik kriz gerekçesiyle işten çıkanhnadığı belirtildi. Verimliliği arttırmak ve maliyetlen azaltmak amacıyla yapılan operasyonlar kapsamında bankadaki görevlerinden alınan çalışanlann, oluşturulan yeni şirketlerde işe devam ettikleri belirtildi. Falez Oteli yeniden satışta • ANTALYA(AA)- Antalya'da beş yıldızlı Falez Oteli Vakıfbank'a olan borcundan dolayı icra kanalıyla yeniden satışa çıkanldı. Vakıfbank daha önce, icra müdürlüğü kanalıyla satışa çıkanlan, ancak işletme hakkı sahibi Örsa Holding ile anlaşarak satışından vazgeçilen Falez Oteli'ni, borçlunun anlaşma hükümlerine uymaması gerekçesiyle yeniden satışa çıkardı. Brezilya'daki Dünya Sosyal Forumu'na çeşitli örgütlerden 4 bini aşkın delege katıldı 'Efendiler'e karşı güçbirliğı • Dünya Ekonomik Forumu'na karşı Brezilya'da toplanan ve alternatifpolitikalar üretmeyi hedefleyen Dünya Sosyal Forumu'na 120 ülkeden, bini aşkın örgütü temsilen 4 binden fazla delege katıldı. Ekonomi Servisi - Isviç- re 'nin kayak merkezi Davos, 'Dünyanın efendflerini' ağır- larken Brezilya'nın Porto Alegre kentı sokaklannda toplanan 5 bini aşkın kişi, Afrika davulları eşliğinde, 'umudu ve mücadeleyi küre- selleştirelim' sloganlanyla yürüyerek neoliberal köre- selleşme politikalannı pro- testo ettiler. Davos'a karşı Brezilya'da toplanan ve alternatifpoliti- kalar üretmeyi hedefleyen Dünya Sosyal Forumu'na 120 ülkeden, bini aşkın örgü- tü temsilen 4 binden fazla delege katıldı. Brezilya'nın 1998'denbe- ri Işçi Partisı'nin yönetimin- deki 1.3 milyon nüfuslu Pörto Alegre kenti, ülkede, demokrası ve sosyal adalet Brezilya sokaklaruu dokluran binlerce kişi, dünya haDdannm küreseUeşme potitikabnna karşı oidukiannı duyurdu. (AP) mücadelesinin de başkenti sayılıyor. Bu nedenle kent, sosyal foruma evsahipliği yapmak için en uygun yer- lerden biri olarak nitelendi. Dayanışma mirası Brezilya'nın en güney eya- leti olan Rio Grande do Sul'ün başkenti olan kentte toplanan küreselleşme kar- şıtlannın tartışma günde- minde ise gelişmekte olan ülkelerin borçlan, çocuk iş- çiliği, feminizm, ırkçılık, ge- netik müdahale ile üretılen ürünler ve ekonomik küre- selleşmenin olumsuz etkile- ri gibi konular yer alıyor. Rio Grande do Sul eyaleti valisi Olivio Dutro, forum kapsamında yaptığı konuş- mada, "Butoplantı,enönem- li mirasımızı kurtarmamızı sağlayacak: Dayanışma ve sa- dece piyasalann değiL, insan- lar arasındaki bûüğin ve en- tegrasyonun da güçlenmesi olasınğT dedi. Fransız çiftçilerinin hakla- Davosy un teması: Dijital uçurumEkonomi Servisi - Sezen Akso'nun " Yalandı Asünda Bütün Suçlar" şarkı- sı eşliğinde sunulan Davos Ekonomik Forumu'nun resmi açılış fılminde, dünyanın durumu iki sözcükle özet- lendı: Eşitsizlikler ve çelişkiler. Goran Bregoviç ve SezenAksu'nun şarkısı eş- liğinde gösterilen Benetton'un fotoğ- rafçısı Olhierio Toscani'nüı filmi ise robotlan ve astronotlan gösteren bir film ile sefalet içinde yaşayan, açlık- tan ölmek üzere olan insanlan göste- ren bir diğer filmin özel bir teknikle üst üste monte edilmesinden oluşuyordu. "•"•"'A.çıhş oturumunun kgnuşmaalan da dünyanuı sorunİanna duyarlı olundu- ğunu göstermek için tamamıyla Gü- ney Yanmküre'deki fakit ülkelerden seçilmişti. Hindistan, Tanzanya, Bre- • UNDP yöneticisi Mark Malloch-Brown, Davos'taki yüksek teknoloji devlerinin, zengin ve yoksul ülkeler arasındakî teknolojik uçurumun giderilmesi için yardım etmeleri gerektiğini vurguladı. zilya ve Taylandlı devlet adamlan, Ku- zeyin politıkalanndan yakınarak "ba- ğış değfl,küresefleşmeden yarartanma- lan için firsat verilmesinr istediler. Forumun dün yapılan oturumlann- da, Birieşmiş Milletler Kalkınma FTOgramı (UNDP) yöneticisi Mark Mallocb-Bıtnra, Davos'ta toplanan yüksek teknoloji devlerinin zengin ve yoksul ülkeler arasındaki teknolojiyi kullanabilme farklılıklanndan kaynak- lanan "dijital uçurumun" giderilebil- mesi için yardım etmeleri gerektiğini vurguladı. Dünya fınans merkezlerin- de teknoloji ve internet hisselerinde yaşanan çöküşün de bu sorundan kay- naklandığını savunan Malloch- Brown, bilgi teknolojileri sektörünün gelişmekte olan ülkelere de kaydınl- masının şart olduğunu vurguladı. Üst düzeyde toplantılan bugün baş- layacak forumu protesto hazırlıklanna karşı yoğun önlemler sürüyor. Davos'a gelen göstericiler, aşın bulduklan gü- venlik önlemlerini eleştırerek "Protes- to etmekbizim hakkmuz.Insanhğı g|t- tikçe daha bûyûk bir yoksulhığa iten politikalar üretilmesine karşı çüayo- ruz" diye konuştular. nnuı savunucusu ve Mc Do- nalds' restoran zincirine kar- şı mücadelesiyle tanınan ve küreselleşme karşıtı etkinlik- lerde her zaman yer alan Jo- se Bove ise toprak reformu üzerine yaptığı konuşmada, "Çahşmalanmız bir ütopya değiL. halk hareketleri dün- yada giderek daha fazla yay- gmlaşıyor" diyerek mücade- leye devam mesajı verdi. Foruma Noam Chomsky ve eski Cezayir Devlet Baş- kanı Ahmed Bin Bella da ka- tıhrken Birieşmiş Milletler Genel Sekreteri KbfiAnnan, Rio Grande do Sul Valisi Dutro'ya gönderdiği mek- tupta, 'Uhıslararası topluht- ğun dünyada yaşama stan- dardaruunyiikseİtilmesitçin acilen harekete geçilmesi ko- nusunda görûş birtiğine var- masuu umduğunu' dile ge- tirdi. Buna karşılık Brezilya'nın sosyal demokrat devlet baş- kanı Fernando Cardoso, Dünya . Tpplumsal „ Foru- riıü'nu 'saf olarak nitelemiş ve Rio Grande do Sul eyale- ti hükümetini bu foruma 600 bin dolarlık harcama yaptığı için eleştirmişti. Ekonomistlerkaygılı ama iyimser ERGtNYILDIZOĞLU LONDRA-Dünya Ekonomik Foru- mu'na katılan ekonomistlerin, işa- damlannın ve bankacılann dünya eko- nomisine bakışı, endişeli ama iyim- ser. Gözlemcilere göre Davoslular bu yıi sert ama kısa bir ekonomik yavaş- lama beklıyorlar. ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan'ın Davos toplantısı- nın bırincı günüyle çakışan açıklama- sı da Davoslulann endişelerinde ne kadarhaklı olduğunun kanıtı. Greens- pan'a göre ABD ekonomisi neredey- se durma noktasında, " Bir aşamada SH fir büyüme hızuıa çok yakLaşacağız" diyor Greenspan. Ne ki yüzde 5 hızla büyümekte olan ABD çapında bir ekonominin birdenbire üç ay içinde 0 büyümeye gerilemesi, dev bir TIR'uı aniden fren yapmasına benziyor: Yol- dan çıkma olasılığı çok yüksek. Gold- man Sachs-Asya bölümünün Yöne- tim Kurulu Başkan Yardımcısı Ken Courtis'e göre "Yabuzca ABD yavaş- lamayacak. Avrupa ve Asya da bu ya- vaşiamadan paylannı abcakfauf Ama "Davoslular", ABD ekonomisinin bir resesyonu (üst üste iki üç aylık dönem negatif büyüme) kıl payı atlatacağına inanıyorlar. Morgan Stanley Dean Witter baş ekonomisti Roach'un uyardığı gibi ABD çapında bir ekonomi için yüzde 2'nin altında bir büyüme hızı etkileri açısından bir resesyondan farksız. An- cak, Davos'a katılanlar küresel bir re- sesyonun atlanlabileceğini düşünüyor- lar. Israil Merkez Bankası eski Başka- m, halen Merryl Lynch müdürlerin- den, Jacop Frenkel "Resesyon değü sürdürülmesi ünkânsızbir büyümenin yavaşlaması söz konusudur" diyor. Yatinmcılar açısından, Avrupa'nuı bu "resesyon gibi yaşanacakdurgunlu- ğu" göreİı olarak daha ıyi koşullarda atlatması bekleniyor. Latin Amerika ve Asya ülkelerinin ise ABD'den ge- len soğuk rüzgârlan bütün şiddetiyle hissedeceği vurgulanıyor. Japonya ise mali sisteminin zayıflığından dolayı oldukça riskli bir alan. Yatınmcılann büyük bir kısmı euro'nun güçlenme- ye devam etmesini bekhyorlar. Ancak Jacop Frenkel, "ABD'nin yapısal gü- cünden dolayı dolaruı çekkâiğmi koru- maya devam edeceği'' inancında. Dığer taraftan Alan Greenspan'uî, ekonomik durgunluğa karşı politıka olarak vergilerin ve faizlerin düşürül- mesinden yana olduğunu da söyledi- ği açıklamasında, önümüzdeki "onyd boyımca" gibisinden bir ifade kullan- ması, ekonominin nabzını tutanlann, durgunluğun öngörülenden daha uzun sürebileceğıne ılışkın bir kaygıya sa- hip olduklannı düşündürüyor. Ba$bakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Isblrllâlnin barajın finansmanına bafilı olduğunu söyledl ÎHşMeıin aıitınlmasındaIhsu önkoşııhı EMİNE KARAKİTAPOĞLU DAVOS - Devlet Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Isviç- re Ekonomi Bakanı Pascal Couche- pin'e. ekonomik işbirliği konusunda Türkiye'nin hazır olduğunu, ama ön- ce Ihsu barajının finansman sorunu- nun çözülmesi gerektiğini belirtti. AB'nin Genişleme Sorumlu üyesi GüntberVerheugen, "Türkiye'nin bir- lik üyeüğinin Avrupa'> ı a sağlayacağıÇH kar, Türkiye'ye sağlavacağmdan daha fazladır. AB'nin Türkiye'ye gereksin- mesivar"dedı. Yılmaz, Dünya Ekonomi Forumu kapsamında Davos'ta dün başlayan resmi temaslan çerçevesinde Isviçre Ekonomi Bakanı ile görüştü. Isviç- re'nin enerji sektörüyle ilgilendiğini belirten Yıhnaz, Isviçre'nin Türkiye ile enerji konusunda daha geniş bir iş- birliğine gitmek istediğini söyledi. Ilı- su barajının finansmanını Isviçreli fir- malann üstlendiğini anunsatan Yıl- maz, "İşbüiiği konusunda hazır oldu- ğumuzu, ama önce Ihsu barajuun ft- nansman sorununun çözülmesi gerek- tiğini sövledim'" dedi. Yılmaz, Türkiye ve Isviçre'nin, ekonomik ilişkilerin arttınlması ve farklı alanlarda yeni işbirliği strateji- leri geliştirihnesi amacıyla 5-6 Şubat tarihlerinde düzenlenecek "Karma Ekonomik Konsey"de bir araya gele- ceğini ifade etti. Yıhnaz, Isviçre'nin özellikle turizm alanında daha fazla yatınm yapmalannın öngörüldüğünü, bunun dışında Isviçre'nin Türkiye'ye yatınm yapan ülkeler içinde 5. sırada bulunduğunu belirtti. Öte yandan Yıhnaz, AB'nin Geniş- ğını söyledi. Yıhnaz, görüşme için "AB ilişkilerimizi etkOeyen diğer so- runlar hakkmda görüş alışverişinde buhuıduk" demekle yerindi. Yıhnaz, dün Davos'a gelen IMF Bi- rinci Başkan Yardımcısı Stanley Fısc- her ile görüşüp görüşmeyeceğine iliş- kin bir soruya karşılık, programda bu görüşmenin bulunmadığmı, ama talep gelirse görüşebileceklerini kaydetti. f • Başbakan Yardımcısı Mesut Yıhnaz, Davos'ta dün başlayan resmi temaslan çerçevesinde Isviçre Ekonomi Bakanı Pascal Couchepin'la görüştü. Yılmaz ekonomik işbirliği konusunda Türkiye'nin hazır olduğunu, ama önce Ihsu barajının finansman sorununun çözülmesi gerektiğini belirtti. leme Sorumlu üyesi Günther Verhe- ugen ile yaklaşık 1 saat konuştu. Yıl- maz, ulusal programın hazırlıklan ko- nusunda bilgi verirken çalışmalann son aşamaya geldiğini belirtti. Yıl- maz, AB 'nin diğer adayülkeler içinde izlediği prosedüre uygun olarak, çer- çeve yönetmeliğini onayladıktan son- ra ulusal programın AB'ye sunulaca- IMF Başkan Yardımcısı Fischer, Türkiye'nin, yaşadığı ekonomik kriz- den hızla çıktığını belirterek "IMF olarak Türkiye'ye desteğimiz devam edecek" dedi. Yıhnaz bugün de Yuna- ru'stan Başbakanı YorgoPapandreu ile AB Dönem başkanı Anna lindh ile görüşecek. Dün akşam Davos'ta yapılan ve Po- lonya, Bulgaristan, Macaristan devlet başkanlan ile Mesut Yıhnaz ve Gün- ter Verheugen'in kaüldığı toplantıda AB'nin genişlemesi tartışıldı. AB'nin genişlemeden sorumlusu Verheugen, birîiğm genişlemesinin tartışıldıği toplantıda Türkiye'nin üye- liği için takvim vermekten kaçmırken birliğin Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu söyledi. 'Avrupa'nın Geiecekteki Şekh' ko- nulu toplantıda konuşan Yıhnaz, Tür- kiye'nin AB üyeliği konusunda iyim- ser olduğunu belirtirken birlik için Türkiye'nin bütün üye ülkelerden da- ha önemli olduğunu vurguladı ve din konusunu üyeligin önündeki bir engel olarak görmediğini söyledi. Verheugen ise üyelik için Türki- ye'nin gerekli reformlara başlaması- mn şart olduğunu belirterek "Sıkdile getirilen birşey değü,ama Türkiye'nin birlik üyei^inin Avrupa'ya sağlayaca- ğı cıkar, Türkiye'ye sağlayacağmdan daha fadadır. AB'nin Türkiye'ye ge- reksnunesi var. Türkiye dünyanuı en önemli ülkesi Din konusundaki Hıris- tiyan kulubü söyiemini kabul edemiyo- nım. Din, AB'de ayına bir unsur ola- maz" dedi. Verheugen, Türkiye'ye ge- rekli reformlar için zaman tanındığı- nı belirtti. ŞÜKRAN SONER İnsandan Sayılmak Herkes, Diyarbakırlılann, PKK ve Hizbullah müda- haiesi olmadan, polise sahip çıkmak için kepenk in- dinmesinin şaşkınlıkla kanşık, buruk sevincini payla- şıyor. Henüz kesınleşmemiş bilgilere göre intikam is- terisine yakalanmış Hizbullah timlerinin vahşi katli- amına hedef olan Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaf- far Okkan'ın kimliği, canı pahasına bu mucizeyi ya- rattı. Tarihin çakışması bir rastlantı, ancak Uğur Mum- cu ile Gaffar Okkan'ı buluşturan, ne aynı günde ne de aynı odaklı terörün acımasız cinayetlerinin kurba- nı olmalan degil. Insan haklan, sosyalizm, aydınlan- mayı bayrak yapmış araştırmacı gazeteci ile gerçek polis olmayı seçmiş Gaffar Okkan'ı buluşturan Cum- huriyet değerleri, laiklik, en çok da yaptıklan mesle- ğin etik değerlerine ödünsüz sahip çıkma, insan gibi insan olma halleri.. sonuç olarak toplumun her kesi- mi ile iletişim kurabilmeleri. Gaffar Okkan'ın cenaze töreninde mikrofon uzatı- lan, erkek egemen kültürün baskısına rağmen ağla- maktan utanmayan Diyarbakırlılar, kadını erkeği o ka- dar basit, o kadar insana özgü özlemlerin, gerçekle- rin altını çizdiler ki... Gaffar Okkan onlara yakındı, onlardan biri gibiydi. Onlan akJatmamıştı. Onun yöneticilik döneminde öl- dürülme korkusu olmadan geceleri bile sokağa çıka- bilir olmuşlardı. İnsan gibi yaşama olanaklanna he- nüz kavuşmamış olsalarda.. insandan sayılmışlardı. Yoka sayılmanın, kimliksizliğın acımasızlığında, yaşa- yabilmek için PKK'ye de Hizbullah sempatizanı, des- tekçisi, ileri aşamada militanı olmak.. ölmek, öldür- mek tuzağında yaşamak zorunda olmaktan kurtanl- mışlardı. Gaffar Okkan ve Diyarbakırspor; insanca yaşama, insan yerine konma umutlannın, korkuyu atmanın simgesi olmuşlardı. Terörle başedilebildiği yargısının yerleştiği bir sü- reçte Gaffar Okkan'ın öldürulebilmesi, teröru yaşa- tan ortam var olabildıği sürece, büyük özveriler, ağır bedeller ödenerek elde edilen başannın kalıcı olma- yacağını birtokat gibi yüzümüze vurdu. Şimdi çok da- ha gerçekçi olarak, en azından Hizbullah'ın sıkışmış bir konumda çok daha acımasız olabilecegi ve terör yöntemlerini değiştimniş olarak can yakabilecegini görüyoruz. Dünya ölçeğindeki dinci terörün etkileri- ni hafife almanın yanılgısını kabul ediyoruz. İnsandan sayılma ve sayılamamanın iki uç sonuç- lannı iç içe yaşıyoruz. Gaffar Okkan'ın öldürülmesini kınamak üzere ke- penk kapatan, onun için erkekliğinden utanmadan ağlayan Diyarbakıhı ile Hizbullah sempatizanlan, des- tekçileri, tetikçileri aynı sosyal, kültürel, ekonomik ya- pının içinden çıkıyoflar. Aynı ortamın insanlannın on bintercesi Hizbullah terörünü kınama eyleminde, Gaf- far Okkan'ın cenaze töreninde buluşurlarken, onaya- kın olmasa da, deşffre olma korkusuna rağmen azım- sanmayacak bir kalabalığın Hizbullah liderinin cena- ze töreninde buluştuklannı unutma lüksümüz yok. Hâlâ çok anlamlı, etkili bir toplumsal destek olma- sa, Diyarbakır'ın göbeğinde, Uğur Mumcu'yu anma etkinliklerine giderken Gaffar Okkan ve 5 arkadaşı- nın ölümü ile sonuçlanan, ondan fazla tetikçinin bu- lunduğu anlatılan Hizbullah terör eylemi, kimse ya- kalanmadan gerçekleşebılir miydi? Uğur Mumcu'nun yakalandığı söylenen, yargılanan kimi tetikçileri orta- da iken, katledilmesı olayının gerçek odaklan ile ilgi- li örtbas olayının yine polis bağlantılı olmasını hafife alabilir, sorgulamaktan vazgeçebilir miyiz? Can alan, bizim gündemimizle hiç ilgisi yokmuş gi- bi görünen, bana göre "insandan sayılma ya da sa- yılmama" noktasından çok cıddi bağ kurulması ge- reken, dünyadan güncel bir iki gelişmeden daha söz etmek istiyorum... CNN, Körfez Savaşı'nı odalanmıza bir atari oyunu gibi taşıyan unlü ABD'nin televizyon kanalı. Sayesin- de savaşı keyifli bir oyun gibi izlemiş, ışıklann hızla inmesini isterken, insanlann ölmekte olduklannı, sa- vaştn kirti yüzünü hiç ama hiç düşünememiştik. CNN; insandan yana kuralsız, sadece dunya tekellerinin çı- karian doğrultusunda işleyen kureselleşmenın sonu- cu şirketlerin evlilikleri ile buyume sürecinde çalışan- lannı işten attı. Yıllarla CNN ile özdeşlemiş, dünya ka- muoyunu oluşturan, yönlendiren gazeteciler bir an- da iş yeri kapısından içeri girmekte kullanılan kimlik kartJannın geçersiz olması, kapıdan içeri bile alınma- dan atılmanın şokunu yaşadılar. Dün sabahki haberlerde ise Fransa'da işten atılan itfaiyecilerin, yangın söndürme araçlannı kullanarak ilgınç görüntüler yaratan direnışleri vardı. Itfaiyeciler tarafından ıslatılan polislerin destek aldıktan sonra it- faiyecıteri acımasız dövmeleri de... Her şey var olmak, yaşamak için değil mi?.. Eıııekli Sandığı Petkim'e ortakEkonomi Servisi - Emekli Sandığı, yargı yoluyla Petkim'in ana hissedarlan arasına yeni- den girdi. Petkim Petro- kimya Holding'den bor- saya gönderilen açıkla- maya göre, şirketin ku- rucu ortaklan arasında yer alan Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nün hisseleri, 233 sayılı KHKileHazine'yedev- redildi. Petkim daha sonra, BakanlarKurulu'nun 11 Eylül 1987 tarihli karan ile özelleştirme kapsa- mına alındı. Yüksek Planlama Kurulu'nun karanyla da şirket, Pet- kim Petrokimya AŞ ve Petkim Petrokimya Hol- ding AŞ'ye dönüştürül- dü ve yeni ana sözleşme yürürlüğe konuldu. Emekli Sandığı, yeni ana sözleşmede hisse- darlar arasında yer alma- dı. Emekli Sandığı Ge- nel Müdûrlüğü tarafın- dan yapılan işlemin ipta- li amacıyla açılan dava sonucunda, Ankara 4. Idare Mahkemesi 27 Ha- ziran 2000 tarihinde Emekli Sandığı'nın şir- ketteki yüzde 7 oranın- daki hissesinin tahsisine, ödenmemiş kâr paylan- nın iadesine ve tüm ala- caklann yasal faiziyle birlikte ödenmesine ka- rar verdi. Protokol imzalandı Bu çerçevede, Emekli Sandığı Genel Müdûrlü- ğü ile bir protokol imza- landı. Protokol doğrultu- sunda, şirketin 117 mil- yar hissesinin yüzde 7'si- ne karşılık olan 8 milyar 190 milyon B grubu na- ma yazılı hisseyi temsil eden ilmühaberin hazır- lanarak Emekli Sandı- ğı'na verihnesi ve yüzde 7 oranındaki hissedarlı- ğın pay defterine tescil edihrıesi için gerekli ça- lışmalann başlatılması konusu, Petkim Yönetim Kurulu'nun dünkü top- lantısında karar altına alındı.