Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 OCAK 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
MHP, Ersümer'in açıklamasını yetersiz bulursa araştırma önergesini destekleme eğiliminde
4
Belge her şeyi değiştirir'ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP'nin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı
Cumhur Ersümer hakkında
verdiği gensoru önergesi, ya-
nn TBMM Genel Kurulu'nda
görüşülecek. DSP ve MHP
içindeki fire beklentilerine
karşın muhalefetin 276'yı bu-
larak Ersümer'i düşürmesi-
nin güçlüğüne dikkat çekili-
yor. TBMM'deki görüşmele-
re dek "güvenlik birimlerin-
den Ersümer'le Ugili somut
bir belge gelmemesi duru-
munda" gensoru önergesine
"hayır" demeye hazırlanan
MHP'liler, Ersümer'in vere-
ceği bilgileri yetersiz bulur-
larsa aynı konuda verilen
araştırma önergesini destek-
lemeyi planlıyor. MHP Grup
Başkanvekili IsmailKöse, son
operasyonun önemine dikkat
çekerek "Şimdiye kadar ya-
pılan 12 operasyondan ll'i
emniyet güçleri tarafindan ya-
pıhnış, neden bujandarma ta-
rafindan yapılmıştır? Tan-
tan'a da bir sonı işareti koy-
mak lazun? Acaba bu sayuı
bakana doğru gntiğinden do-
layı rnı Sayın Tantan jandar-
maya göndermiştir evrala?
Yoksa başından itibaren mi
jandarma el koymuştur"
açıklamasını yaptı.
Görüşmeler yann
başlayacak
DYP'nin "Beyaz Enerji"
operasyonu konusunda Ener-
ji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Ersümer hakkında verdiği
gensoru önergesinin günde-
me alınıp alınmamasına iliş-
kin görüşmeler yann
TBMM'de gerçekleştirilecek.
DSP ve MHP'deki fire bek-
lentisine karşın önergenin
reddedilmesine daha büyük
olasılık tamnıyor. Önergenin
gündeme alınması kabul edil-
se bile muhalefet partilerinin
milletvekili toplamının 186
olduğu dikkate alındığında
276 rakamı bulunarak Ersü-
mer'in düşürülmesi olanaklı
görülmüyor.
"Beyaz Enerji" operasyonu
'Termik
santrallar da
incelensin'
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - Batı Akdeniz Çevre
Platformu (BAÇEP) tarafindan
Muğla'da dûzenlenen toplantıda
konuşan eski Dünya Enerji Konse-
yi üyesi Ünal Erdoğan, Türkiye'de
enerjinin tamamımn kırlı olduğunu
söyledi. Yatağan, Yeniköy ve Ke-
merköy termik santrallannın da
"Beyaz Enerji" operasyonu kapsa-
mına alınması gerektığini söyleyen
Erdoğan,
b
PIanIamadayerahnâdı-
ğı haîde Yeniköy ve Kemerköy ter-
mik santraBan yapıkü" dedi.
BAÇEV 2001 yılının ilk toplan-
tısını Muğla'da yaptı. Toplantıda
santrallann yarattığı çevre kirliliği
kadar, santrallann yapımı sırasında
enerjinin nasıl kirletildiği de akta-
nldı. Ören Belediye Başkanı Ka-
zım Turan, "Gökova Termik Sant-
rah"nın yapımı sırasında dere ya-
taklanndan tonlarca kum ve çakıl
almdığını söyleyerek şöyle devam
ctti: *Avnı yerden ben çok az kum,
çakıl alinca bunu belediye ve doJa-
yısıyla kamu için yapbğun halde
hakknnda soruşturma açddı. Sant-
rah yapanlardan, işletenlerden be-
sap sormuyorlar, anıa benden soru-
yoriar. Hesapsonılmasını talep edi-
JtMTim"
"Beyaz Enerji" operasyonunun
genişletilmesıni ve tüm santralla-
rın operasyon kapsanuna ahnması-
nı isteyen Ünal Erdoğan da "O za-
man bu-çobanmnasüzenginleştiği,
bir şirketin nasıl Yeniköy ve Kemer-
köy termik santrallarında ortaya
çıknğı görûlecektir" dedi.
FP Genel
Başkanı Recai
Kutan,
FPtstanbuin
Başkanhğı'nca
Cemal Reşit
ReyKonser
Saİonu'nda
dûzenlenen
Genişletilnüş Ü
Divan
Toplanüsı'na
katildL
(Fotoğraf:
ZEYCAN
GÜL)
Recai Kutan, 'Özkasnak'ın açıklamalan suç' dedi
'Savaş, sudan çıkmışbalık'
tstanbul Haber Servisi - FP Genel Baş-
kanı Recai Kutan, emekli Tümgeneral Erol
Özkasnak'ın 28 Şubat süreci ile ilgili açık-
lamalannın suç niteliğınde olduğunu öne
sürerek Özkasnak ve Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş'ı sudan çıkmış ba-
lığa benzetti.
Savaş'ın cumhuriyet anlayışını sert bi-
çimde eleştiren Kutan, "Sizin cumhuriyet-
ten anladığınız nedir? Nasılbir cumhuriyet
mücadelesi veriyorsunuz" diye sordu. Ku-
tan, Beyaz Enerji operasyonu nedeniyle
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cum-
hur Ersümer'in, özel yaşamı nedeniyle de
Devlet Bakanı Şukrû Sina GüreTin istifa-
lannı istedi.
FP Istanbul II Başkanhğı'nca Cemal Re-
şit Rey Konser Saİonu'nda dûzenlenen Ge-
nişletilrruş 11 Divan Toplantısı'na katılan
Kutan, hükümete sert eleştiriler yöneltti.
FP'nin öteki partilerden farklı olduğunu
ifade eden Kutan, laiklik, hukuk devleti ve
özgürlüklerin ülkemizde sadece anayasa-
da yazılı olduğunu, kendilennın ise bu kav-
ramlann gerçek anlamıyla uygulanmasını
istediklerini öne sürdü. Ekonomik progra-
mı. "en kaba, en hoyrat program" olarak
niteleyen Kutan, Türkiye'de yaşananlan
Dallas dizisındekilere benzetti. 55, 56 ve
57. hükümetlenn ıcraatlanna yüklenen Ku-
tan, vurgunlann ve yolsuzluklann siyaset-
çi ve bürokratlarca yapıldığını. buna za-
man zaman medyanın da katıldığını ifade
etti. Beyaz Enerji operasyonu ile gündeme
gelen ıddialan "korkunç" olarak niteleyen
Kutan, "Tûrkrve, sanılandan daha büyük
bir çöküntü içinde" dedi. En gızlı belgele-
rin bıle ortada dolaşmasından, ülkede gız-
li bir şeyin kabnamasuıdan yakınan Kutan,
Bakan Ersümer'i istifaya çağırdı.
Teşkilat, 'iş hacminin yoğunluğu' nedeniyle yayınları çevirmeyecek
MİT, RTÜK'e Kürtçe desteğmi çekti
BAHAR TANRISEVER
ANKARA - Milli Istıhbarat Teşkilatı
(MİT), "iş hacminin yoğunluğu" nedeniyle
bundan sonra Radyo ve Televizyon Üst Ku-
rulu'nun (RTÜK) Kürtçe yayınlann çevril-
mesi istemlerini karşılayamayacağını bil-
dirdi. Üst Kurul, bunun üzerine Kürtçe şar-
kı yayımlayan 4 radyoya "suçunsuru" olup
olmadığına bakmaksızın uyan cezası verdi.
RTÜK, Kürtçe yayınlan bugüne dek MİT
aracılığıyla deşifre edebiliyordu. Alınan bil-
giye göre, MİT. Üst Kurul'a gönderdiği ya-
zıda. "iş hacminin yoğunluğu" nedeniyle ar-
tık RTÜK'ün çevıri ıstemlenni yerıne geti-
remeyeceğinı bildirdi. Kürtçe müzikparça-
sı yayımlayan 4 radyo hakkında RTÜK ta-
rafindan dûzenlenen izleme ve değerlendir-
me raporunda MÎT'in bu yazısına yer veri-
lerek bundan sonra MİT aracılığıyla "çevi-
rinin rnümkün olamayacağT belırtıldı.
RTÜK, bunun üzenne geçen hafta ger-
çekleştirdiği toplantıda, bu raporlan görü-
şürken yay ın içeriğinde "suç unsuru olup (*•
madığma" bakmaksızın Urfa Çağn Radyo,
Ankara Özgür Radyo, Ankara lrnaj Radyo
ve Şanhurfa Mega Radyo'ya uyan cezası
verdi. Üst Kurul bu karannı, yasanm ''Rad-
yo ve televizyon yaymlarmm Türkce yapıl-
masu ancak evrensel kültür ve bilim eserle-
rinin ohışmasında katlası olan yabancı dil-
lerin öğretihnesi veya bu dillerde haber ile-
tihnesi amacıyla bu dillerin kullanılabilme-
sj"ne ılişkin maddesine dayandırdı. Kurul
daha önce, yayında ancak "suç unsuru" ol-
ması halinde cezalandırma yoluna gidiyor-
du.
RTÜK'ten bir yetkili, yayınlann deşifre
edilmesi amacıyla MlT'e gönderilen yazı-
lann "işyoğunluğu'' nedeniyle geç geldiği-
ne işaret ederken gereksinim duyulması ha-
linde Üst Kurul'a Kürtçe bilen uzman alı-
nabileceğıni ifade etti.
AB'nin katılım ortaklığı belgesinde ana-
dilde yayın ve eğitim konusunun öncelik-
ler arasında sayılmasınm ardından RTÜK,
yasanm aynı maddesi nedeniyle müzik par-
çası da dahil Kürtçe hiçbir yayın yapılama-
yacağını duyurmuştu. RTÜK, bu karannın
ardından ilk kez yalnızca "Kürtçeyavınya-
pıknğT gerekçesıyle ceza verdi.
sonucunda gözaltma alınan
eski bakanlık bürokratlanmn
verdiği ifadelerle zor durum-
da kalan Ersümer'in yakın
çevresine, yannki görüşme-
lerde genel kurula ciddi bel-
ge ve bilgiler sunacağını söy-
lediği kaydedildi. Hükümetin
MHP kanadı da daha sonra
görüşülecek olan araştırma
önergesi için Ersümer'in ve-
receği bilgileri bekliyor.
MHP Grup Başkanvekili
tsmail Köse, gensoru önerge-
sinin gündeme alınmasuıa
"hayır" diyeceklerini
, söyledi. Köse, "Genso-
ruya hayn", çünkü hükü-
mete yönelen bir şeydir.
Ancak, sah gününe ka-
t dar adli makamlardan
direkt bakanı Ugikndi-
ren bir belge geürseönü-
müze tabii o zaman ola-
ym yönü çok değişir. O
zaman bunu kim koru-
yabihr. Ama şu ana ka-
dar böyle bfa- şey yok, ta-
mamen iddialar var"
dedi.
Ersümer'in vereceği
bilgi ve belgeleri yeter-
siz bulmalan durumun-
da araştırma önergesine
"evet" diyeceklerini be-
lirten Köse, söz konusu
önergenin Meclis Da-
nışma Kurulu'nun kara-
nyla öne alınabileceği-
ni, ancak bu konuda bir
acelelerinin olmadığını
vurguladı. Köse, sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Eğer TBMM Danış-
ma Kurulu'na araştır-
ma önergesinin, genso-
runun hemen arduıdan
görüşülmesi yönünde
bir önerge gehrse biz
'Acele etmeyiniz, bek-
lemede kalsın' deriz.
Eğer araştn-ma önerge-
sini hemen reddedersek
yine saym bakanı ve ba-
kanlıgını töhmet alün-
da, gölgede bıralanz.
Adliyedeki işlerimiz bi-
raz yol alsın, olaylar bi-
raz açıkhğa kavuşsun. O
zaman gerekirse günde-
me ahnz, gerekmezse de
abnayız."
'Tüın MHP'liler
kaülacak'
Gensoru görüşmesine
katılmayacak MHP'li
milletvekili olmayaca-
ğını savunan Köse. aynı
gün grup toplantısı ya-
pılacağım, genel başka-
nın vereceği bilgilerin
milletvekillerini tatmin
edeceğini söyledi.
DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Ekin-
d ise gensoru görüşme-
lerinde MHP'nin yol-
suzluklan örteceğini
öne sürerek "Çünkü bu
gensonıya MHP destek
verirse. sıra Baymdniık
Bakanhğj'na gelir" de-
di. Ekinci, hükümetin
bir kereye özgü olmak
üzere yolsuzluk konu-
sunda tek maddelik iti-
rafçılık yasası çıkar-
masını önerdi.
IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(g doruk.net.tr
Yollardaydım. Cumartesi sa-
bah çok erken çıktım; Zongul-
dakyolunututtum; pazargece-
si geç vakit döndüm. Zongul-
dak'ta eğer tamamını değilse,
büyük çogunluğunu Cumhuri-
yet okurlannın oluşturduğu bir
toplulukla söyleştik. Yurttaş ol-
manın sorumfuluğu, yurttaşın
ödevleri üstüne konuştuk. Lafı
noktalayıp söyleşiyi bftirdiğimi-
zi -biraz da şaşırarak- sanırken
benzeri her toplantıda olan yi-
ne oldu: Söz Cumhuriyet'e gel-
di!..
...ve "Cumhuriyet okuru"
denen ve başka hiçbir gazete
okuruna benzemeyen olgu, bü-
tün renkleriyle karşıma dikildi.
Kemalizmin en solundan sağı-
na, sosyalizmin hemen bütün
kanatlanna, demokratlıktan Ja-
kobenliğe kadar uzanan çok
geniş, çok alacalı bir yelpaze
önümüzde açıldı.
Tamam, Zonguldak özel bir
kenttir; aydın birikimi nüfusça
eşdeş olduğu bütün Anadolu
kentlerinden farklıdır. Ülkenin
en eski sanayi kenti oluşundan
kaynaklanan gelenekler, kentin
aydın paletine damgasını vurur.
Yani Zonguldak için genel or-
Şu Cumhuriyet Okuru...
talamadan biraz farklı bir Cum-
huriyet okuru krtlesinden söz
edilebilir. Ama bu "Cumhuriyet
okuru" diye özel ve tuhaf bir
olgudan söz etmemize engel
değil.
*••
Yazının buraya kadannı oku-
yan kimileriniz, pek çok Cum-
huriyet yazannın, habercisinin
taşıdığı, yazdığı o böbürlenme,
"Bizim okurumuz farklıdır ve
iyidir" diyen övünme yazılann-
dan birini okuyacağı duygusu-
na kapıldı.
Hayır! Bu kez -çok istememe
rağmen- övünmek, böbürien-
mek, tepkisiz okurlardan yakı-
nan öteki meslektaşlara karşı
bir "hava atma" yazısı okuma-
yacaksınız.
Tersine, Türkiye'nin yaşadığı
ve yaşayacağı zorlu bir aynş-
ma dönemecinde, Cumhuri-
yet okurunu zorlu günlerin
beklediğinden söz etmek, bu-
nu tartışmak istiyorum.
Bu köşede "aynşma "terimi
son günlerde sıkça yinelenir
oldu.
Alın Avrupa Biriiği üyeliğini.
Üç vakitte mi olur, beş vakttte
mi, yoksa hiç mi olmayacak bi-
lemiyorum. Ama besbelli ki
Türkiye, AB yolunda ılerlemeye
çabalıyor. lleride AB'ye katılsa
da, katılmasa da yürünen yol
ülkede derin aynşmalara gebe.
AB üyeliği yolunda atılan her
adımın, ülkedeki demokratik
kurumları, alışkanlıklan, de-
mokrasinin çapını, çerçevesini
derinden -ama çok derinden-
etkileyeceği açık. Düne kadar
tabu sayılan konular ister iste-
mez gündemin başına otura-
cak.
Devlet-yurttaş ilişkisi ister is-
temez yeniden gözden geçiri-
lecek. Ziya Gökalp'in "slogan-
dizeler"e dönüştürdüğü pek
çok ilke tepeden tırnağa sorgu-
lanacak. "Ben sen yokuz, biz
vanz" dizesine "Ben vanm,
sen varsın. Biziise bir daha ta-
nımlayalım hele" diye karşı çı-
kılacak. "Hak yok, vazife var-
dır" öğüdü ile büyümüş, ço-
cuklannı bu öğüt çerçevesin-
de yetiştirmiş büyüt kuşaklar,
devlet erkı karşısında hak ara-
yışının önce bilincine, sonra ta-
dına varacaklar.
Yurttaş, devlete hizmet için
var olduğu "ön kabulünü" sil-
keleyip atacak ve devletin yurt-
taşa hizmetindeki kusurlann
hesabını tutmaya başlayacak.
AB'deki temel yönelimler
hem ulus-devlet kavramının
yeniden sorgulanmasına yol
açacak, hem milliyetçiliğin ye-
ni tanımı, belki reddi, en azın-
dan yeni yorumlan gündeme
gelecek.
MGK'nin siyasal ağırlığı yeni-
den düzenlenirken ordunun
devlet erkindeki ağırlığı tartışı-
lacak ve bu da bir aynşma ko-
nusu olacak.
Bunlar birkaç örnek. Okur
salt AB yolunda ilerlemenin na-
sıl köklü aynşmalara ebelik
edeceğini kendine dönerek bu-
lup çıkarabilir.
Ayrışmanın ıtici güçleri salt
AB üyeliğinden de ibaret değil.
Elde kalan son kurumlar da el-
den çıkarıldıktan sonra (Elde
kalan dediğim: Telekom, kamu
bankalan, Demir-Çelik tesisle-
ri, Devlet Demiryollan'ndan
ibaret değil mi?) artık "özelleş-
tirilecek" kurum kalmayınca or-
taya yeni bir aynşma ekseni çı-
kacak: Bugün cılız itirazlar dı-
şında tartışma konusu edilme-
yen serbest piyasa ekonomisi
ciddi sorgulamalara, sorgula-
malar ciddi aynşmalara yol
açacak.
Birkaç yıl geçip Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer'in
görev süresinin sonuna yakla-
şılınca, yeni cumhurbaşkanının
kimliği, kişiliği ya da Sezer'in
görev süresinin uzatılıp uzatıl-
maması tartışmalannın yol aça-
cağı aynşmanın ipuçlan daha
bugünden belli.
*••
Sadece verdiğim ömekler bi-
le bu ayrışma dönemecinde
Cumhuriyet okurunun nasıl
zoriu tercihler, nasıl köklü ka-
rarlar eşiğinde olduğunu gös-
teriyor.
Zonguldak'taki söyleşi bunu
bir kez daha anımsattı ve bu
saptamamı bir kez daha Cum-
huriyet okuru ile bölüşmemi
sağlayacak bu yazıyı yazdırttı.
Işimiz zor.
Başkent bankalarının 'devlet kuşu'
NevfdŞahin
Milyar dolartık prpjeter,
milyon dolarlık rüşvetler
derken; gazeteciler de
kulislerde dolaşan
rakamlann Türk Urası
karşılığını bir çırpıda
hesaplamaya alıştı.
Soruşturmalann merkezi
Ankara, paranm da önde
gelen adresleri arasında
mı yer alıyor? Bankalar
Biriiğı'nin 1992-1999
yılını kapsayan rakamlan,
üretim dinamiklerine göre
şaşırtan gerçekteri ortaya koyuyor...
80 bankanın 7 bin 772 şubesine
dağılan mevduatlan inceliyoruz: 7
yilda 48 katrilyon 263 trilyon 769
milyar lirayı bulan mevduatın 19
katrilyon 789 trilyon lirası (yüzde 44)
Istanbul'da. Para piyasalan da
dikkate alındığında doğal karşılanan
bu durumu sıra dışı bir veri izliyor.
Ankara bankalanndaki toplam para
8 katrilyon 123 trilyon lira. Yani
toplam mevduatn yüzde 18.3'ü.
üman ve ticaret kenti Izmir 2
katrilyon 789 trilyon lira, yüzde 6.3
oranıyla üçüncü sırada. Bursa'nın
payı 991 trilyon lira (yüzde 2.2).
Sanayi kenti Izmrt'teki para deprem
öncesinde 894 trilyon lira (yüzde 2).
Tanm kenti Adana 798 trilyon lira ile
ancak yüzde 1.8'lik yer kaplıyor
mevduat havuzunda. Ve turizm-
narenciye kenti
Antalya'daki miktar 794
trilyon lira (yüzde 1.8).
Konya'nın sınırsız
arazilerindeki tanmı üst
sıralara çıkmasına
yetmiyor. Bu kentteki
toplam mevduat ancak
420 trilyon dolayında.
Eskişehir"dekı mevduat
da 329 trilyonla sınırlı.
Başkent kasalanndaki
para, Ege (5 katrilyon
128 trilyon lira) Bölgesi
toplamını geride bırakıyor; Akdeniz'i
(3 katrilyon 16 trilyon lira) ve
Karadeniz'i de (1 katrilyon 676
trilyon lira). Güneydoğu'nun 375
trilyon liralık payını oranlamaya bile
gerekyok.
Başkent şubeterindeki para dolaşımı
üzerine kafa yoran DYP Genel
Başkan Yardımcısı Nevfel Şahin,
yoruma açık bir soru yöneltiyor
"Ankara sanayi kenti değil, tanm
kenti değil, diğer birçok /7den daha
büyük bir ticaret kenti değil. Para
piyasalan da Ankara merkezli değil.
Bu zenginliğin kaynağı ne?"
Biz Ankara'yı siyaset, bürokrasi,
memur ve öğrenci kenti bilirdik. Bu
verilere göre; ya memurun maaşı,
öğrencinin harçlığı "bildiğimiz gibi"
değH ya da siyaset ve bürokrasi
"kaygılandığımız gibi"...
Dertli ANAP...
MWP, "Beyaz Enerji'
operasyonundan çok bunaldı.
Dedikodulann, söylentilerin önü
alınamazken; ANAP'ta "her şey
bizden biliniyor" isyanı başladı.
Bir gazetede "Aşık bakan evden
kaçtı" başTıklı haber
yayımlanınca ANAP'lılann yüreği
hopladı. Neyse ki, Devlet Bakanı
Şükrü Sina Gürel, "O bakan
benim" diye açıkiama yaptı da,
ANAP'lılar rahatladı. Çünkü,
kulislerde hemen bazı ANAP'lı
bakanlann adlan anılmaya
başlamıştı...
ANAP'lı bir yönetici, "âşık
bakanın" Gürel olduğunu
ögrenirtce nasıl rahattadığtnı
şöyle anlatıyor
"Yahu, sabah kulise indim,
vatandaş kendi arasında
konuşuyor. Acaba bu, ANAP'lı
şu bakan mı, bu bakan mı diye.
Yani ilk akla ANAP'lılar gefiyor.
Şimdi, Gürel, 'O kişi benim'
diyor, kimsede ses seda yok.
Eğerbu bakan ANAP'lı çıksaydı,
istifaya kadar götürürierdi işi.
Çünkü her şeyi ANAP'tan
biliyoriarya, yolsuzluk varsa
ANAP'lı yapmışbr, çapkınlık
varsa ANAP'lı yapmtştır. Artık bu
kadar da olmaz, insanın isyan
edesi geiiyor."
Senaryo tükenmez
Başkent kulislerinde gün geçmiyor
ki, yeni bir senaryo ortaya
çıkmasın. Hükümet ortağı ANAP
"Beyaz Enerji" operasyonuyla
sarsılmaya başlayınca, hemen
ANAP'sız hükümet formülleri
ortada dolanmaya başladı. Bazı
MHP ve DSP'liler, ANAP'ı
hükümetten dışlamayı düşünüyor.
Formül de hazır
"Bahçeli başbakan, EcevttVn
vetiahtı her kım olacaksa, o da
başbakan yardımcısı."
Elbette bu formül bir dizi unsurla
birlikte geçerii olabilir. Senaryo bu
ya; "ANAP hükümetten dışlanır.
Ecevit aküf siyasetten çekilir.
Bahçeli, Ecevit'i üzmemek için
yapmadığı transferieri gerçekleştirir.
13 milletvekili MHP'ye geçer. MHP-
DSP hükümeti kurulur. Bahçeli
başbakan olur, Ecevit'in yerine
geçecek DSP'li de başbakan
yardımcısı."
Zihni meşgulmüş...
Asansörden inmeye
çalışan hamiie kadın
gazeteciyi iteleyerek
asansöre binen,
uyanbnca da "Sen
milletvekiliyim" diye
bağırmaya başlayan
milletvekilinin
öyküsünü geçen
hafta yazmıştık. DSP
Balıkesir Milletvekili
Numan Gürtekin,
gerçi gazetemize
gönderdiği
açıklamanın sonunda
"Balıkesiriilere duyurulur'
diyordu, ama biz bazı sözlerini
tüm okurlanmıza duyuruyoruz:
"Olay; kâtip üyesi bulunduğum
Tanm Orman ve Köyişleri
Komisyonu'nun toplantsına
yetişmek için acele davranmak
zorunda olduğum ve zihnimin
gündemle, seçmenierimin
Numan Gfittekin
konulanyla yoğun
olduğu bir anımda
sizin yazınızda
anlattığınızın dışında
gelişmiştir. Zihnim
çok meşguldü,
asansör durup kapısı
açılınca genelde boş
olduğunu bıldiğim
asansöre girmek için
hareket ettim. O anda
bir bayla bir bayanın
asansörden çıkması
ile karşılaşınca
omzumun birilerinin omzuna
değdiğini fark ettim ve 'Pardon'
dedim..."
Gültekin açıklamasında,
gazeteci arkadaşlanmızın
aktardığı birçok rfadeyi kabul
etmiyor. "Zihni pek meşgul"
milletvekiHnin, bazı aynntılan
anımsayamamasını doğal
karşılamak gerekiyor...
Küba turizmi nasıl patladı?
Türkiye'de 2000 yılının son
günlerinde en tartışılan olaylardan
biri de, TBMM Küba Dostluk
Grubu'nun bu ülkeye zıyaretiydi.
DSP'li Rıdvan Budak'ın
başkanlığındaki grubun Küba
gezisi gazetelerin "siyaset"
sayfalanndan çok, "magazin"
sayfalannın manşetlerini süsledi.
Rıdvan Budak'ın purolu fotoğrafı,
bazı milletvekillerinin tütun saran
kızlaria saımaş dolaş fotoğrafları
belleklerden kolay silinmedi.
MHP'li Şevket Bülent Yahnici'nin
mayolu fotoğraflan gazetelere
"köpek balığı" esprileriyle birlikte
yansıyınca, Kübalı yetkililer Türk
milletvekillerine "Ülkemizi yanlış
tanıtıyorsunuz" diye sitem etti...
Elbette, bu sitemin ne kadar
"yanlış (!)" olduğu sonradan
anlaşıldı.
Türk grubu, Küba turizmini tam
anlamıyla patlattı! Bunun
öyküsünü, Tün\-Küba Dostluk
Grubu Başkanı Budak'tan
dinleyelim:
"Küba Büyükelçiği bugünlerde
dolup taşıyor. Çünkü Türkiye'den
inanılmaz turist talebi var. Elçilik,
vize başvurulanna yetişemiyor.
Inanmıyorsanız elçiliğe sorun.
Üstelik bizim geziden sonra, bu
ülkeye tur düzenleyen şirketler,
fıyatlan ikiye katlamış. Bizim
gittiğimiz dönemde fiyatlar 950
dolan\en şimdi 1950 dolar
olmuş."
Budak, "Küba turizmine hizmette
sınıryok" görüşüyle bir önemli
projelerini daha aktardı. Küba
gezisi kitap haline getirilecek. Adı
da hazır
"Milletvekili gözüyle Küba".
Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun. Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu
ankcum@ttnetnettr