17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 OCAK 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Rahmi Saltuk Karadeniz'de • İstanbul Haber Servisi - Türkülerımızin usta yorumcusu Rahmi Saltuk, unutulmaz besteleri ve sesiyle Karadeniz ıllennde. Ilk konserini dün saat 19.00'daSamsun'da verdi. Rahmi Saltuk, ûnlü halk şain Ahmet Arif' in şiırlerinden derlediği besteleri ile Sinop, Giresun, Trabzon, Onlu ve ilçelennde sevenleri üe kucaklaşacak. SODEV'İn 2001 yrtı etkinlikJeri • İstanbul Haber Servisi - Sosyal Demokrasi Vakfı'nın (SODEV) Ocak-Haziran2001 etkinlikleri kapsamında, konferans, panel, seminer ve sempozyum olmak ûzere toplam 30 etkinlik gerçekleştirilecek. Geçen yıl SODEV merkezinde kurulan Sosyal Demokrasi Kitaplığı ve Arşivi sah, çarşamba, perşembe günleri 14.00- 18.00 saatleri arasında açık olacak. Insanca yaşam' mitingf • ZONGULDAK (Cumhuriyct)-Emek Platformu'nca Zonguldak'ta dûzenlenen "Sefalet değil, insanca yaşam" mitingine katılan kamu çalışanlan,"Yolsuzluğa, talana hayır, IMF defol" sloganı attılar. Madenci Anıtı önünde yapılan mitinge 2 bine yakın işçi katıldı. Mitıngde konuşan Zonguldak Emek Platformu Dönem Sözcüsü Salih Alemdar, yaşanan son gelişmelenn endişe verici olduğunu, ülkeyi kötü duruma getırenlerin iktidarda bulunduğunu söyledi. IsmaH Cem Ubya'da • TRABLUS(AA)- Dışişleri Bakanı Ismail Cem, ıki günlük resmi zdyaret çerçevesinde Libya'ya gitti. Cem, Libya ziyareti çerçevesinde. Libyah meslektaşı Abdülrahman Muhammed Şalkam ile görüştü. Yaklaşık bir saat sûren baş başa görüşmenin ardından, iki ülke heyetleri, ikili ilişkilerin ele ahndığı görüşmelere geçtiler. Diplomatık kaynaklardan edinilen bilgilere göre, görûşmelerde iki ülke arasında tarihten kaynaklanan köklü üişkiler vurgulanarak Dışişleri bakanlan düzeyinde düzenli siyasi istişare mekanizmasının kurulması konusunda görüş birliğine vanldı. çagnsı • ANKARA(AA)- Türkiye'de doku ve organ nakillen hizmetleri ile bakanlığın hedefleri konusunda basın toplantısı düzenleyen Sağlık Bakanı Osman Durmuş, 'Organını verenler hem yaşıyorlar, hem yaşanyorlar' diyerek Türk toplumunun buna özenle dikkat göstermesini istedi. Basın yayın organlannın organ bağışı konusundaki katkılannı düzenli olarak sürdürmelerini isteyen Bakan Durmuş, bunun bir ınsanlık görevi olduğunu vurguladı. Baykal'a göre çağdaş sosyal demokrasi, 'sınıf ve sınıflar çatışması' temelini reddediyor CHP sııııflara veda ettiAYDINENGİN İSTAN- BUL-CHP Gençl Baş- kanı Deniz Baykal, ön- ceki gece Is- tanbul'da bu- gnıp gazeteciye verdiği özel yemekte, partısı- nin yakın erimli politık he- defleri ve son günlerde yoğun • CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, tstanbuFda bir grup gazeteciye verdiği özel yemekte çağdaş sosyal demokrasi ile 13. yüzyıl Anadolu aydınlanmasının aynı ilkeleri paylaştığını söyledi. Baykal, CHP'nin yakın erimli politikasının yolsuzluklann üstûne gitmek olduğunu belirtti. tartışmalara konu olan "Ana- ve sınıflar çaüşması" temeli- nin bu yeni yönelimi ile 13. nıreddedıyorve*insan, bilgi, yüzyıl Anadolusu'nun fikir banş, toplumsal dayanışma" öncülen olan Meviana, Yunus ilkelennı eksen kabul eden Emre, Ahmet Yesevi, Şeyh yenı bir ideolojık yapılanma- Edebali, Şeyh Bedreddin'in ya gidiyor. savunduklan görüşler arasın- Baykal, sosyal demokrasi- da tam bu" uyum bulunduğu- dolu solu" kavrammın içeriği üstüne aynntıh bilgi verdi. CHP liderine göre sosyal demokrat hareketin çağdaş yorumu, klasik sosyal de- mokrasinin dayandığı "smıf Karayalçın Tartiden kopma olmaz' İstanbul Haber Servi- si - CHP Parti Meclisi (PM) üyesi ve Sosyal Demokrat Hareket (S- DH) dergisinin sahibı Murat Karayalçın, "Parti içi demokrasi iş- ktiktiğivepartihukuku- nun gereği yapikhğı sü- receCHP'den kopmaol- maz'' dedi. Karayalçın, eski Genel Başkan Altan Oymen dönemınde tü- zük değişiklıği, üye ka- yıtlannın yenılenmesi ve eğitim konulannda atılan adımlann da sür- dürülmesi gerektiğini söyledi. Sosyal Demokrat Ha- reket dergisinin Tak- sim'dekı yeni merkezi- nin açılışı nedeniyle dü- zenlenen toplantıya katı- lan Karayalçın, "Fîkri Sağlar'mihraa" ve "ye- ni bir sol partinin kurul- ması'' konusunda "Ku- rultaydan bu yana, CHP'den, parti hukuku- nun gereği yerine getiril- ÇÎZMEDEN YUKARI ™-kart(g superonline.com.tr MUSA KART nu ileri sürerek "Anadohı ay- rimlanması" adını verdiği bu hareketin ulusal bir sosyal de- mokrat hareket yaratabilece- ğinin altım çızdı. 20 yıl öncesL. Baykal, bu görüşlerini bun- dan 20 yıl önce savunamaya- cağını, savunduğu takdirde smıf ve çatışma kavramlanna çarpacağını belirtti ve "An- cak sosyal demokrasi- nin bugûn ulaşüğıyeni çizgi benim bu görüşle- rime uygun bir ortam yaratu" dedi. Yemek sırasında Tür- kiye'nin hemen her so- rununa değinen CHP lideri, partisinin üye yapısında köklü deği- şikliklere gidileceğini, Mevlana'nın "GeL,kim olursan gel" çağnsı ışı- ğmda üye olmak iste- yen herkese kapılann açılacağım belirtti. Türkiye'de sivil oto- ritenin *restore' edilme- sinin gerektiğini belir- ten Baykal, hükümetle askerler arasındaki iliş- kiyi de "Askeriotorite- nin, siyasi otoriteyi bu kadar ezdiğine bugüne dek tanık olmadık" di- yerek değerlendirdi. "Bölücülükveirtica" tehlikelerini gündemi- ne alıp çözen ordunun, şimdi de yolsuzluğu bir ulusal tehlike olarak ta- nımladığını ve onu da çözmeye soyunduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu noktada sorumlulu- ğun orduda değil, gö- revlerini yerine getir- meyen siyasi otoritede olduğunu vurguladı. si işlerildiği sürece bir kopma olmaz, bir kop- ma ohnamaa gerekirgö- rûşûndeyim" dedi. Karayalçın. Sosyal Demokrat Düşünce Atölyeleri'nin örgütle- miş olduğu 2. Sosyal Demokratlar Konferan- sı'nda, partide bilim, kültür ve sanat, emek ve KOBİ platformu adı al- tında platformlann oluş- turulmasının önerildiği- ni anımsattı. Dün Hey- beliada Halki Palas Ote- li'nde dûzenlenen, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve bazı bilim adamı, sanatçı ve gaze- tecilerin katıldığı top- lantıya değinen Karayal- çın, "BenSayınBaykaTa 2. Sosyal Demokratlar Konferansı'nda karar- laşürdtğımız önerileri söylemiştim. Bunlar PM'ye tek bh- platform olarak, Bilim-Sanat- Kültür-Yönetim Platfor- mu adryla getirildL PM de bunu kabul etti. Hal- ki Palas'ta dûzenlenen toplana da samnm bu- nunlaUgaidir"dedı Baykal, bilim ve kültür dünyasuun düşünçelerini siyasete aktaracaklannı belirtti 'Kalıpları kırmaya çahşıyoruz' BaykaL, toplana öncesi, programh bir çahşma için bir araya gehnediklerini belirterek kendisinin da- ha çok'dinleyeceğini söyledL (ZEYCAN GÜL) İstanbul Haber Servisi - CHP'nin, kültür, sanat, bilim insanlanyla düşün- çelerini paylaşmak içın düzenlediği Heybeliada Halkı Palas Toplantılan başladı. Her ayın üçüncü haftasında gerçekleştiri- lecek toplantılann ilkin- de konuşan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, si- yasetin dar kalıplanm kırma niyetinde oldukla- nnı, bu tür buluşmalan çok önemsediklerini söy- ledi. Baykal, özel gündem- le, pregramlı bir çahşma için bir araya gelmedikle- nni, somut belli bir he- deflerinin olmadığını söyledi. Baykal, şöyle devam etti: "Birbiriııden çok farklı alanlarda çahş- ma yapan insanlanmız bu toplantılarda bir ara- ya gelecekler. Böyle bir buluşma hepimiz için ya- rarh olacak." Gün boyu süren top- lantıya eski TRT Genel Müdürü, Kültür Üniver- sitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Akgüner, ya- zar Hulld Aktunç, Han- dan Börtücene. Bahçeşe- hir Ünıversıtesı öğretim üyeleri Prof. Dr. Sûheyl Batum ve Prof. Dr. Eser Karakaş, tÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Nûkhet Güz, işadamı Üter Kere- moğlu, gazeteciler Nuri Çolakoğlu, Seda Güler. CüneytKoryürek, Mario LeviveŞakirSüter.Yedı- tepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Yücekök'ün da aralann- da bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Toplantıda, Bülent Tanla ve İstanbul ll Başkanı AH Topuz da hazır bulundular. Baykal'a ükra/ap İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanh- ğı'na adaylığmı koyan Birol Başaran. partisinin yeni ideolojik tartışmalara ihtiyacı olmadığını belirterek "Tümreferanslann 1923yıhnda bulun- duğunu düşünüyonım. CHP'nin yeni ideok)jiye değü, partideki kadrobınn işlevseî biçimde yön- lendirümesine ihtiyaa var" dedi. Bugün yapaca- ğı basın toplantısıyla genel başkan adaylığını açıklayacak olan Başaran, Deniz BaykaTla kişi- sel oJarak bir sorunu olmadığmı vurgulayarak "Fakat Baykal'm toplumbı doku uyuşmazhğı so- runu var, tophıma ûmit vermryor" dedi. IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(d doruk.nettr Bu hükümetin bir alternatifi olmadığı sadece bu hükümet tarafından kJdia ediliyor. Üste- lik bu iddia "Tamam bende iş yok; ışleriyüzüme gözüme bu- laştırmakta ise üstüme yok. A- ma ben yıkılır da yerime başka bir koalisyon gelirse o benden de beter. lyisi mi siz bana fit o- lun" gibi bir itiraf anlamında de- ğil, sanki başımızda çok başa- nlı, kendi içinde çok uyumlu bir hükümet varmışçasına söyte- negelmekte. Kerameti kendinden menkul şeyhlerin iddialannı bir yana bı- rakalım. Uyumlu mu bu hükü- met? ANAP ile MHP basbayağı küs. Her ikisinin de elebaşılan ağızlannı açtıklannda ötekine laf giydirmekte yanşıyoriar. Bi- rinin ak dediğine öteki duraksa- maksızın kara demekte. ANAP, Avrupa'nın yol harftasına ko- şulsuz evet deyip AB'ye balık- lama katılmaktan yana; MHP ise armudun sapı var, üzümün çöpü var, milliyetçinin töresi, AB'nin ulus-devleti silikleştire- cek gelişme ufkuna itirazım var Küslerin îktidan hesabı, AB üyelığinden yan çiz- mekte. Yani MHP ile ANAP küs. DSP, milliyetçilik çızgisınde aralannda pek su sızmıyora benzese de, MHP ile ortaklığı bir türiü içine sinderememiş; özellikle Rahsan Ecevit'in sözcülüğünde bunu sık sık di- le getirmekte. Yani ele güne belli etmeseler de MHP ile DSP de küs. ••• Bu, hükümetin fotoğrafı. A- ma iktidar hükümetten ibaret değil. Cumhurbaşkanı da iktidann, hükümet kadar önemli bir hal- kası. Haydi buyrun. Koalisyon partilerinin tümu elbırlıği ile Curnhurbaşkanı'na diş bile- mekte, "Dilimiz tutulaydı da a- daygöstermeseydik, elimizkı- nlaydı da seçmeseydik" anla- mına gelecek laf dokundurma- lanna sık sık başvurmakta Yani hükümet ile Cumhur- başkanı da küs. Bitmedi. İktidar, hükümet ve devlet başkanından ibaret değil. Bu- rası Türkıye, Silahlı Kuvvetler de bal gibi btr iktidar odağı, hal- kası. Gel gör ki Başbakan, Nice'e gidip, AB doruğuna katılıp, "Biz üye olmakta karariıytz" dediği saatlerde, askerler zehir zem- berek bir açıklama yapıp MtT Müsteşan'nı yanrtlıyor ve cüm- te âlem bu yanrtın "MlT'im sa- na söylüyonım, Başbakanım sen anla" demek olduğunu an- lıyor. Ardından şu ünlü "dûğme çekişmesi" patltyor. Başbakan çıkıp "Kimliği belırsız birsubay çıkıp kılıcıyla bakan üstü çiziyor. Bunun peşini bırakmayaca- ğım. Onu mutlaka bulacağız" diye yağıp gürlüyor; bu sozle- rin yayımlandığı gazetelerin mürekkebi kurumadan Genel- kurmay, "Bu sözlerisöyleyenin kimliğisaptanamamıştır" diye- rek yanrtlıyor. Eh, bu söz düellosunun ta- raflanna küs denmezse, küs ki- medenır? Bitmedi. 12 Eylül'ün has ev- ladı ANAP, mılitarizmin rahmin- den doğduğunu unutmuş, si- villeşme dümenineyatip asker- lere veryansın etmekte. Yani onlar küsten de öte, neredey- sekavgalı. Ve Türtaye, bütün kurumlan birbirine küs bir iktidar kompo- zisyonu ile enflasyonu düşür- meye, yolsuzluklann üstesin- den gelmeye, AB'ye üye olma- ya, dış dünyadan yalıtlmışlığı- nı aşmaya çabalıyor. Olacak iş mi sizce? Bunca yıldır böytesini göfdük mü? Bence bu hükümet gerçek- ten altematifsiz. Çünkü bir ben- zeriyok. ••• Meraklısı için son bilgi no- tu: Köşk gazetecisi oldum ama bende henüz bir şey değişme- di, diyeyazdım. Değişen bir şey olursa size haber veririm, diye de ekiedim. Köşk gazetecisi oluşumun üstünden iki uzun gün geçti. Bugün üçüncü gündeyiz. Bana en geç iki günde etkisini gös- terir, dediler. Maalesef mi de- sem, ne lyi mı desem bilemiyo- rum, ama bende hâlâ hıçbir de- ğtşiklik yok. Köşk gazetecisi ol- madan önce ne idiysem, bu- gün deoyum. Üstüne üstlük gecenin bir yansında, sabahın er saatinde, öğle paydosunda, akşam ka- ranlığında Köşk'ten telefon filan gelmiyor, "Aydın efendı şöyle bir mesele var, ben karar vere- medim, ne dersin" filan diye soran yok. Yani benim "Köşk gazeteciliği"möen umut yok Besbelli işte: Eğer bozukluk bende değitee, buncayıldır, on- ca meslektaşıma *O mu? Bıra- kın onu canım, o Köşk gazete- cisi oldu" denerek basbayağı ifbra edilmiş. Anlaşılan marifet köşkte de- ğil köşkteki'ndeymiş. Hateız mıyım? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Hüznü... Alacakaranhğın sesi bir umutsuzluk mudur? Yaşamın bilinen yalnızlığı bir rüzgânn getirdiği hüznü yaşarken bazı düşler geieceğe dönük se- vincin habercısidir... Umut, umutsuzluk, hüzün, sevinç... Hangisi daha ağır basıyor yaşamınızda? Haydi gülümseyin birazL Behçet Necatigil'in bir siyahın ortasına damla- mış yeşilini düşünün, sevgileri yanna bırakmayın!.. Çirkin ve dar vakitlerde sevgiyi söylemek mi gü- zel, yoksa gizli bahçemizde açan çiçekleri toplamak mı? Robert Lovvell'le birlikte Marie Anderson'ı din- lerken tüm hünerlerinizi Mara için gosterin, nefrette yırtılan yüreklerin sesinde, ölüm yolculuğuna çıkan Attila Jozsef için belirsiz bir sisten çıkan yanan yıl- dızlann gökyüzünden düşüşunü seyredin... Hani serin ağaçlar altında geçen gençliğimiz var ya bir okşayıştn, bir güvenişin egemen olduğu; ha- ni kaçak aşklar var ya gürteşleri önüne katıp sü- rükteyen.. yaşamı çoğaltan; istediğimiz oduri. Oysa şimdi karanlık bir gökyüzü altindayız ve Pa- ul Eluard'ın dizeleriyle avunuyoruz... Yoldayürürken rastladığımız eski dostumuz, ba- şını hafif çevirip setam vermekten kaçındığında, om- zundan tutup "Ne haber" diyoruz ya!.. O da, "Vay sen misin" deyip boynumuza sanlıp şapur şuplır öpüyor ya! O anda çıldınyorsunuz biliyorum; ikiyüzlülüğün toplumu ne denli kuşatbğına bir kez daha tanık ol- duğunuzda ben şaşınyorum... O saatlerde ben, gök mavisi bir ateş yakıp daha iyi yaşamak için düşler kuruyorum... Çıtırdayan alevlerin sesinde, diz çökmüş gözka- paktanm üstünde kalabalığın büyülü bakıslan ara- sında yürüyorum... Çiçekçi kadın yine aynı yerde tezgâh açmış, ateş- li bir uykunun üç parçalı gölgesinde çocuklara masal anlatıyor... Son vapur kalkmak üzere... Sanıyorum ki o anda tüm sevişmeleryanımızda!.. • • • Haydi gülümseyin biraz!.. Bilmem alacakaranhğın seslni duyuyor musu- nuz? O kuru umutsuzluk, o tekdüze yaşam!.. Genç olmanın o yanılmaz duygusu!.. Aşk, o sözü sık sık edilen göz kamaştmcı bir ışık... isterseniz, Philip Larkin'in 'yıllarsonra aşk' şar- kılannı dinleyın... Guillaume Apollinaire'nin 'dönence 'sinde bir kuş oluvenn, Prag dolaylannda bir hanın bahçesin- de doiaşın... Abdülvahap El Bayati'yle kışı Paris'te yaşayın... Biraz düş kurun... Deyin ki: "Kış Paris'te sanlır kürklere kariara Yüreğimse bir başına kimsesiz Ağlıyor sessiz sessiz kaldınmlarda Aydtnlandı pencereler ve içleri Ve akşam çöktû sokaklara Soğuk hırçın sessiz '.' '.,^t' Gülüm nasıl da yaşlandı Paris • ••', Oysa ben çocukluğumu yaşıyorum hâlâ . * Uğraşım gezgintik ve türküler yakmak •" ; Yeryüzünde tüm yalnızlann akşamına Nedense gülüm bu akşam Orkide satan kızın sesi Olümün kokusunu getiriyor bana Ve sesiyle sanki Bir çivi bir çivi daha çakıyor tabutuma Gülüm aydınlık kapısı çocukluğumun Bir daha geçemeyeceğiz bu köprüyû Akşam çökmeyecek üstümüze bir daha Paris öldü gülüm, öldü Paris Elveda yaşayan dostlar elveda." ••• Haydi gülümseyin biraz!.. • v O dopdolu yaşanan günleri düşünün!.. Biliyorsunuz gözJerinizde kalabalığın apaydın- lık sokağında değiliz artık!.. Elinize kalem kâğıt alın, sevgilinize bir mektup ya- zın: "Dün akşam yıllar önceye gittim, serin ağaçlaral- tında dolaşırken seni düşündüm... Diz çökmüş gözkapaklanmın üzerinde uykuyu haram ettin bana!.. Ah, güller arasındaki kız, güvercinlerin baskısı. Ah, Pablo Neruda tutkunu şımank çocuk, zaman içindeki su... Her an ölüm, ne çok bitmemiş ölüm törenleri!.. Ikide bir 'Neruda oku' deme bana, ikide birya- banlığımı vurma yüzüme... Güçsûz tutkulanmda ve sessiz öpüşlerimde sen varstn. Sen gecemsin, sen gündüzüm, sen sevdamsın! Ben yirmisinde, sen on altısındaydınl O günler geçti!.. Artık kırpiklerimın arasında hava kabarcıktan gibi coşmuyor şarkılanm ve bakışlanm... Susamış tuzla dolu birşişedirbenim, senin ve Ne- ruda'nın gönlü... Kara biniciler, öpüşler, karanfiller... Sen benim sesimi duyabiliyor musun?" hikmetcetinkaya(a cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BİR ÖFKE Ey bemm aydınlık günlen bekleyen Tüıtayem!.. Ey benim ölûme alkış tutan halkm 1 Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hüznûnü yaşam biçımı sanan ınsanım! Ey benim özgürlüklen Erbakan Hoca'nın takkesinde arayan romantik aydınım! "* Çumhuriyrt Çağ Pazariama A.Ş Türkocağı Cad. No-39/41 '^ kitap kulûbû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tei (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle