Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 OCAK 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Rahmi Saltuk
Karadeniz'de
• İstanbul Haber Servisi
- Türkülerımızin usta
yorumcusu Rahmi
Saltuk, unutulmaz
besteleri ve sesiyle
Karadeniz ıllennde. Ilk
konserini dün saat
19.00'daSamsun'da
verdi. Rahmi Saltuk, ûnlü
halk şain Ahmet Arif' in
şiırlerinden derlediği
besteleri ile Sinop,
Giresun, Trabzon, Onlu
ve ilçelennde sevenleri
üe kucaklaşacak.
SODEV'İn 2001
yrtı etkinlikJeri
• İstanbul Haber Servisi
- Sosyal Demokrasi
Vakfı'nın (SODEV)
Ocak-Haziran2001
etkinlikleri kapsamında,
konferans, panel, seminer
ve sempozyum olmak
ûzere toplam 30 etkinlik
gerçekleştirilecek. Geçen
yıl SODEV merkezinde
kurulan Sosyal
Demokrasi Kitaplığı ve
Arşivi sah, çarşamba,
perşembe günleri 14.00-
18.00 saatleri arasında
açık olacak.
Insanca yaşam'
mitingf
• ZONGULDAK
(Cumhuriyct)-Emek
Platformu'nca
Zonguldak'ta dûzenlenen
"Sefalet değil, insanca
yaşam" mitingine katılan
kamu
çalışanlan,"Yolsuzluğa,
talana hayır, IMF defol"
sloganı attılar. Madenci
Anıtı önünde yapılan
mitinge 2 bine yakın işçi
katıldı. Mitıngde konuşan
Zonguldak Emek
Platformu Dönem
Sözcüsü Salih Alemdar,
yaşanan son gelişmelenn
endişe verici olduğunu,
ülkeyi kötü duruma
getırenlerin iktidarda
bulunduğunu söyledi.
IsmaH Cem
Ubya'da
• TRABLUS(AA)-
Dışişleri Bakanı Ismail
Cem, ıki günlük resmi
zdyaret çerçevesinde
Libya'ya gitti. Cem,
Libya ziyareti
çerçevesinde. Libyah
meslektaşı Abdülrahman
Muhammed Şalkam ile
görüştü. Yaklaşık bir saat
sûren baş başa
görüşmenin ardından, iki
ülke heyetleri, ikili
ilişkilerin ele ahndığı
görüşmelere geçtiler.
Diplomatık kaynaklardan
edinilen bilgilere göre,
görûşmelerde iki ülke
arasında tarihten
kaynaklanan köklü
üişkiler vurgulanarak
Dışişleri bakanlan
düzeyinde düzenli siyasi
istişare mekanizmasının
kurulması konusunda
görüş birliğine vanldı.
çagnsı
• ANKARA(AA)-
Türkiye'de doku ve organ
nakillen hizmetleri ile
bakanlığın hedefleri
konusunda basın toplantısı
düzenleyen Sağlık Bakanı
Osman Durmuş, 'Organını
verenler hem yaşıyorlar,
hem yaşanyorlar' diyerek
Türk toplumunun buna
özenle dikkat göstermesini
istedi. Basın yayın
organlannın organ bağışı
konusundaki katkılannı
düzenli olarak
sürdürmelerini isteyen
Bakan Durmuş, bunun bir
ınsanlık görevi olduğunu
vurguladı.
Baykal'a göre çağdaş sosyal demokrasi, 'sınıf ve sınıflar çatışması' temelini reddediyor
CHP sııııflara veda ettiAYDINENGİN
İSTAN-
BUL-CHP
Gençl Baş-
kanı Deniz
Baykal, ön-
ceki gece Is-
tanbul'da bu- gnıp gazeteciye
verdiği özel yemekte, partısı-
nin yakın erimli politık he-
defleri ve son günlerde yoğun
• CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, tstanbuFda bir grup gazeteciye verdiği
özel yemekte çağdaş sosyal demokrasi ile 13. yüzyıl Anadolu aydınlanmasının
aynı ilkeleri paylaştığını söyledi. Baykal, CHP'nin yakın erimli politikasının
yolsuzluklann üstûne gitmek olduğunu belirtti.
tartışmalara konu olan "Ana- ve sınıflar çaüşması" temeli- nin bu yeni yönelimi ile 13.
nıreddedıyorve*insan, bilgi, yüzyıl Anadolusu'nun fikir
banş, toplumsal dayanışma" öncülen olan Meviana, Yunus
ilkelennı eksen kabul eden Emre, Ahmet Yesevi, Şeyh
yenı bir ideolojık yapılanma- Edebali, Şeyh Bedreddin'in
ya gidiyor. savunduklan görüşler arasın-
Baykal, sosyal demokrasi- da tam bu" uyum bulunduğu-
dolu solu" kavrammın içeriği
üstüne aynntıh bilgi verdi.
CHP liderine göre sosyal
demokrat hareketin çağdaş
yorumu, klasik sosyal de-
mokrasinin dayandığı "smıf
Karayalçın
Tartiden
kopma
olmaz'
İstanbul Haber Servi-
si - CHP Parti Meclisi
(PM) üyesi ve Sosyal
Demokrat Hareket (S-
DH) dergisinin sahibı
Murat Karayalçın,
"Parti içi demokrasi iş-
ktiktiğivepartihukuku-
nun gereği yapikhğı sü-
receCHP'den kopmaol-
maz'' dedi. Karayalçın,
eski Genel Başkan Altan
Oymen dönemınde tü-
zük değişiklıği, üye ka-
yıtlannın yenılenmesi
ve eğitim konulannda
atılan adımlann da sür-
dürülmesi gerektiğini
söyledi.
Sosyal Demokrat Ha-
reket dergisinin Tak-
sim'dekı yeni merkezi-
nin açılışı nedeniyle dü-
zenlenen toplantıya katı-
lan Karayalçın, "Fîkri
Sağlar'mihraa" ve "ye-
ni bir sol partinin kurul-
ması'' konusunda "Ku-
rultaydan bu yana,
CHP'den, parti hukuku-
nun gereği yerine getiril-
ÇÎZMEDEN YUKARI ™-kart(g superonline.com.tr MUSA KART
nu ileri sürerek "Anadohı ay-
rimlanması" adını verdiği bu
hareketin ulusal bir sosyal de-
mokrat hareket yaratabilece-
ğinin altım çızdı.
20 yıl öncesL.
Baykal, bu görüşlerini bun-
dan 20 yıl önce savunamaya-
cağını, savunduğu takdirde
smıf ve çatışma kavramlanna
çarpacağını belirtti ve "An-
cak sosyal demokrasi-
nin bugûn ulaşüğıyeni
çizgi benim bu görüşle-
rime uygun bir ortam
yaratu" dedi.
Yemek sırasında Tür-
kiye'nin hemen her so-
rununa değinen CHP
lideri, partisinin üye
yapısında köklü deği-
şikliklere gidileceğini,
Mevlana'nın "GeL,kim
olursan gel" çağnsı ışı-
ğmda üye olmak iste-
yen herkese kapılann
açılacağım belirtti.
Türkiye'de sivil oto-
ritenin *restore' edilme-
sinin gerektiğini belir-
ten Baykal, hükümetle
askerler arasındaki iliş-
kiyi de "Askeriotorite-
nin, siyasi otoriteyi bu
kadar ezdiğine bugüne
dek tanık olmadık" di-
yerek değerlendirdi.
"Bölücülükveirtica"
tehlikelerini gündemi-
ne alıp çözen ordunun,
şimdi de yolsuzluğu bir
ulusal tehlike olarak ta-
nımladığını ve onu da
çözmeye soyunduğunu
söyleyen CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal,
bu noktada sorumlulu-
ğun orduda değil, gö-
revlerini yerine getir-
meyen siyasi otoritede
olduğunu vurguladı.
si işlerildiği sürece bir
kopma olmaz, bir kop-
ma ohnamaa gerekirgö-
rûşûndeyim" dedi.
Karayalçın. Sosyal
Demokrat Düşünce
Atölyeleri'nin örgütle-
miş olduğu 2. Sosyal
Demokratlar Konferan-
sı'nda, partide bilim,
kültür ve sanat, emek ve
KOBİ platformu adı al-
tında platformlann oluş-
turulmasının önerildiği-
ni anımsattı. Dün Hey-
beliada Halki Palas Ote-
li'nde dûzenlenen, CHP
Genel Başkanı Deniz
Baykal ve bazı bilim
adamı, sanatçı ve gaze-
tecilerin katıldığı top-
lantıya değinen Karayal-
çın, "BenSayınBaykaTa
2. Sosyal Demokratlar
Konferansı'nda karar-
laşürdtğımız önerileri
söylemiştim. Bunlar
PM'ye tek bh- platform
olarak, Bilim-Sanat-
Kültür-Yönetim Platfor-
mu adryla getirildL PM
de bunu kabul etti. Hal-
ki Palas'ta dûzenlenen
toplana da samnm bu-
nunlaUgaidir"dedı
Baykal, bilim ve kültür dünyasuun düşünçelerini siyasete aktaracaklannı belirtti
'Kalıpları kırmaya çahşıyoruz'
BaykaL, toplana öncesi, programh bir çahşma için
bir araya gehnediklerini belirterek kendisinin da-
ha çok'dinleyeceğini söyledL (ZEYCAN GÜL)
İstanbul Haber Servisi
- CHP'nin, kültür, sanat,
bilim insanlanyla düşün-
çelerini paylaşmak içın
düzenlediği Heybeliada
Halkı Palas Toplantılan
başladı. Her ayın üçüncü
haftasında gerçekleştiri-
lecek toplantılann ilkin-
de konuşan CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal, si-
yasetin dar kalıplanm
kırma niyetinde oldukla-
nnı, bu tür buluşmalan
çok önemsediklerini söy-
ledi.
Baykal, özel gündem-
le, pregramlı bir çahşma
için bir araya gelmedikle-
nni, somut belli bir he-
deflerinin olmadığını
söyledi. Baykal, şöyle
devam etti: "Birbiriııden
çok farklı alanlarda çahş-
ma yapan insanlanmız
bu toplantılarda bir ara-
ya gelecekler. Böyle bir
buluşma hepimiz için ya-
rarh olacak."
Gün boyu süren top-
lantıya eski TRT Genel
Müdürü, Kültür Üniver-
sitesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Tayfun Akgüner, ya-
zar Hulld Aktunç, Han-
dan Börtücene. Bahçeşe-
hir Ünıversıtesı öğretim
üyeleri Prof. Dr. Sûheyl
Batum ve Prof. Dr. Eser
Karakaş, tÜ öğretim
üyesi Prof. Dr. Nûkhet
Güz, işadamı Üter Kere-
moğlu, gazeteciler Nuri
Çolakoğlu, Seda Güler.
CüneytKoryürek, Mario
LeviveŞakirSüter.Yedı-
tepe Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Ahmet
Yücekök'ün da aralann-
da bulunduğu çok sayıda
kişi katıldı. Toplantıda,
Bülent Tanla ve İstanbul
ll Başkanı AH Topuz da
hazır bulundular.
Baykal'a ükra/ap
İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanh-
ğı'na adaylığmı koyan Birol Başaran. partisinin
yeni ideolojik tartışmalara ihtiyacı olmadığını
belirterek "Tümreferanslann 1923yıhnda bulun-
duğunu düşünüyonım. CHP'nin yeni ideok)jiye
değü, partideki kadrobınn işlevseî biçimde yön-
lendirümesine ihtiyaa var" dedi. Bugün yapaca-
ğı basın toplantısıyla genel başkan adaylığını
açıklayacak olan Başaran, Deniz BaykaTla kişi-
sel oJarak bir sorunu olmadığmı vurgulayarak
"Fakat Baykal'm toplumbı doku uyuşmazhğı so-
runu var, tophıma ûmit vermryor" dedi.
IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(d doruk.nettr
Bu hükümetin bir alternatifi
olmadığı sadece bu hükümet
tarafından kJdia ediliyor. Üste-
lik bu iddia "Tamam bende iş
yok; ışleriyüzüme gözüme bu-
laştırmakta ise üstüme yok. A-
ma ben yıkılır da yerime başka
bir koalisyon gelirse o benden
de beter. lyisi mi siz bana fit o-
lun" gibi bir itiraf anlamında de-
ğil, sanki başımızda çok başa-
nlı, kendi içinde çok uyumlu bir
hükümet varmışçasına söyte-
negelmekte.
Kerameti kendinden menkul
şeyhlerin iddialannı bir yana bı-
rakalım. Uyumlu mu bu hükü-
met?
ANAP ile MHP basbayağı
küs. Her ikisinin de elebaşılan
ağızlannı açtıklannda ötekine
laf giydirmekte yanşıyoriar. Bi-
rinin ak dediğine öteki duraksa-
maksızın kara demekte. ANAP,
Avrupa'nın yol harftasına ko-
şulsuz evet deyip AB'ye balık-
lama katılmaktan yana; MHP
ise armudun sapı var, üzümün
çöpü var, milliyetçinin töresi,
AB'nin ulus-devleti silikleştire-
cek gelişme ufkuna itirazım var
Küslerin îktidan
hesabı, AB üyelığinden yan çiz-
mekte.
Yani MHP ile ANAP küs.
DSP, milliyetçilik çızgisınde
aralannda pek su sızmıyora
benzese de, MHP ile ortaklığı
bir türiü içine sinderememiş;
özellikle Rahsan Ecevit'in
sözcülüğünde bunu sık sık di-
le getirmekte.
Yani ele güne belli etmeseler
de MHP ile DSP de küs.
•••
Bu, hükümetin fotoğrafı. A-
ma iktidar hükümetten ibaret
değil.
Cumhurbaşkanı da iktidann,
hükümet kadar önemli bir hal-
kası.
Haydi buyrun. Koalisyon
partilerinin tümu elbırlıği ile
Curnhurbaşkanı'na diş bile-
mekte, "Dilimiz tutulaydı da a-
daygöstermeseydik, elimizkı-
nlaydı da seçmeseydik" anla-
mına gelecek laf dokundurma-
lanna sık sık başvurmakta
Yani hükümet ile Cumhur-
başkanı da küs.
Bitmedi.
İktidar, hükümet ve devlet
başkanından ibaret değil. Bu-
rası Türkıye, Silahlı Kuvvetler
de bal gibi btr iktidar odağı, hal-
kası.
Gel gör ki Başbakan, Nice'e
gidip, AB doruğuna katılıp, "Biz
üye olmakta karariıytz" dediği
saatlerde, askerler zehir zem-
berek bir açıklama yapıp MtT
Müsteşan'nı yanrtlıyor ve cüm-
te âlem bu yanrtın "MlT'im sa-
na söylüyonım, Başbakanım
sen anla" demek olduğunu an-
lıyor.
Ardından şu ünlü "dûğme
çekişmesi" patltyor. Başbakan
çıkıp "Kimliği belırsız birsubay
çıkıp kılıcıyla bakan üstü çiziyor.
Bunun peşini bırakmayaca-
ğım. Onu mutlaka bulacağız"
diye yağıp gürlüyor; bu sozle-
rin yayımlandığı gazetelerin
mürekkebi kurumadan Genel-
kurmay, "Bu sözlerisöyleyenin
kimliğisaptanamamıştır" diye-
rek yanrtlıyor.
Eh, bu söz düellosunun ta-
raflanna küs denmezse, küs ki-
medenır?
Bitmedi. 12 Eylül'ün has ev-
ladı ANAP, mılitarizmin rahmin-
den doğduğunu unutmuş, si-
villeşme dümenineyatip asker-
lere veryansın etmekte. Yani
onlar küsten de öte, neredey-
sekavgalı.
Ve Türtaye, bütün kurumlan
birbirine küs bir iktidar kompo-
zisyonu ile enflasyonu düşür-
meye, yolsuzluklann üstesin-
den gelmeye, AB'ye üye olma-
ya, dış dünyadan yalıtlmışlığı-
nı aşmaya çabalıyor.
Olacak iş mi sizce?
Bunca yıldır böytesini göfdük
mü?
Bence bu hükümet gerçek-
ten altematifsiz. Çünkü bir ben-
zeriyok.
•••
Meraklısı için son bilgi no-
tu: Köşk gazetecisi oldum ama
bende henüz bir şey değişme-
di, diyeyazdım. Değişen bir şey
olursa size haber veririm, diye
de ekiedim.
Köşk gazetecisi oluşumun
üstünden iki uzun gün geçti.
Bugün üçüncü gündeyiz. Bana
en geç iki günde etkisini gös-
terir, dediler. Maalesef mi de-
sem, ne lyi mı desem bilemiyo-
rum, ama bende hâlâ hıçbir de-
ğtşiklik yok. Köşk gazetecisi ol-
madan önce ne idiysem, bu-
gün deoyum.
Üstüne üstlük gecenin bir
yansında, sabahın er saatinde,
öğle paydosunda, akşam ka-
ranlığında Köşk'ten telefon filan
gelmiyor, "Aydın efendı şöyle
bir mesele var, ben karar vere-
medim, ne dersin" filan diye
soran yok. Yani benim "Köşk
gazeteciliği"möen umut yok
Besbelli işte: Eğer bozukluk
bende değitee, buncayıldır, on-
ca meslektaşıma *O mu? Bıra-
kın onu canım, o Köşk gazete-
cisi oldu" denerek basbayağı
ifbra edilmiş.
Anlaşılan marifet köşkte de-
ğil köşkteki'ndeymiş.
Hateız mıyım?
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Hüznü...
Alacakaranhğın sesi bir umutsuzluk mudur?
Yaşamın bilinen yalnızlığı bir rüzgânn getirdiği
hüznü yaşarken bazı düşler geieceğe dönük se-
vincin habercısidir...
Umut, umutsuzluk, hüzün, sevinç...
Hangisi daha ağır basıyor yaşamınızda?
Haydi gülümseyin birazL
Behçet Necatigil'in bir siyahın ortasına damla-
mış yeşilini düşünün, sevgileri yanna bırakmayın!..
Çirkin ve dar vakitlerde sevgiyi söylemek mi gü-
zel, yoksa gizli bahçemizde açan çiçekleri toplamak
mı?
Robert Lovvell'le birlikte Marie Anderson'ı din-
lerken tüm hünerlerinizi Mara için gosterin, nefrette
yırtılan yüreklerin sesinde, ölüm yolculuğuna çıkan
Attila Jozsef için belirsiz bir sisten çıkan yanan yıl-
dızlann gökyüzünden düşüşunü seyredin...
Hani serin ağaçlar altında geçen gençliğimiz var
ya bir okşayıştn, bir güvenişin egemen olduğu; ha-
ni kaçak aşklar var ya gürteşleri önüne katıp sü-
rükteyen.. yaşamı çoğaltan; istediğimiz oduri.
Oysa şimdi karanlık bir gökyüzü altindayız ve Pa-
ul Eluard'ın dizeleriyle avunuyoruz...
Yoldayürürken rastladığımız eski dostumuz, ba-
şını hafif çevirip setam vermekten kaçındığında, om-
zundan tutup "Ne haber" diyoruz ya!.. O da, "Vay
sen misin" deyip boynumuza sanlıp şapur şuplır
öpüyor ya!
O anda çıldınyorsunuz biliyorum; ikiyüzlülüğün
toplumu ne denli kuşatbğına bir kez daha tanık ol-
duğunuzda ben şaşınyorum...
O saatlerde ben, gök mavisi bir ateş yakıp daha
iyi yaşamak için düşler kuruyorum...
Çıtırdayan alevlerin sesinde, diz çökmüş gözka-
paktanm üstünde kalabalığın büyülü bakıslan ara-
sında yürüyorum...
Çiçekçi kadın yine aynı yerde tezgâh açmış, ateş-
li bir uykunun üç parçalı gölgesinde çocuklara
masal anlatıyor...
Son vapur kalkmak üzere...
Sanıyorum ki o anda tüm sevişmeleryanımızda!..
• • •
Haydi gülümseyin biraz!..
Bilmem alacakaranhğın seslni duyuyor musu-
nuz?
O kuru umutsuzluk, o tekdüze yaşam!..
Genç olmanın o yanılmaz duygusu!..
Aşk, o sözü sık sık edilen göz kamaştmcı bir
ışık...
isterseniz, Philip Larkin'in 'yıllarsonra aşk' şar-
kılannı dinleyın...
Guillaume Apollinaire'nin 'dönence 'sinde bir
kuş oluvenn, Prag dolaylannda bir hanın bahçesin-
de doiaşın... Abdülvahap El Bayati'yle kışı Paris'te
yaşayın...
Biraz düş kurun...
Deyin ki:
"Kış Paris'te sanlır kürklere kariara
Yüreğimse bir başına kimsesiz
Ağlıyor sessiz sessiz kaldınmlarda
Aydtnlandı pencereler ve içleri
Ve akşam çöktû sokaklara
Soğuk hırçın sessiz '.' '.,^t'
Gülüm nasıl da yaşlandı Paris • ••',
Oysa ben çocukluğumu yaşıyorum hâlâ . *
Uğraşım gezgintik ve türküler yakmak •"
;
Yeryüzünde tüm yalnızlann akşamına
Nedense gülüm bu akşam
Orkide satan kızın sesi
Olümün kokusunu getiriyor bana
Ve sesiyle sanki
Bir çivi bir çivi daha çakıyor tabutuma
Gülüm aydınlık kapısı çocukluğumun
Bir daha geçemeyeceğiz bu köprüyû
Akşam çökmeyecek üstümüze bir daha
Paris öldü gülüm, öldü Paris
Elveda yaşayan dostlar elveda."
•••
Haydi gülümseyin biraz!.. •
v
O dopdolu yaşanan günleri düşünün!..
Biliyorsunuz gözJerinizde kalabalığın apaydın-
lık sokağında değiliz artık!..
Elinize kalem kâğıt alın, sevgilinize bir mektup ya-
zın:
"Dün akşam yıllar önceye gittim, serin ağaçlaral-
tında dolaşırken seni düşündüm...
Diz çökmüş gözkapaklanmın üzerinde uykuyu
haram ettin bana!..
Ah, güller arasındaki kız, güvercinlerin baskısı.
Ah, Pablo Neruda tutkunu şımank çocuk, zaman
içindeki su...
Her an ölüm, ne çok bitmemiş ölüm törenleri!..
Ikide bir 'Neruda oku' deme bana, ikide birya-
banlığımı vurma yüzüme...
Güçsûz tutkulanmda ve sessiz öpüşlerimde sen
varstn.
Sen gecemsin, sen gündüzüm, sen sevdamsın!
Ben yirmisinde, sen on altısındaydınl
O günler geçti!..
Artık kırpiklerimın arasında hava kabarcıktan gibi
coşmuyor şarkılanm ve bakışlanm...
Susamış tuzla dolu birşişedirbenim, senin ve Ne-
ruda'nın gönlü...
Kara biniciler, öpüşler, karanfiller...
Sen benim sesimi duyabiliyor musun?"
hikmetcetinkaya(a cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BİR ÖFKE
Ey bemm aydınlık günlen bekleyen Tüıtayem!..
Ey benim ölûme alkış tutan halkm
1
Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hüznûnü
yaşam biçımı sanan ınsanım!
Ey benim özgürlüklen Erbakan Hoca'nın takkesinde arayan
romantik aydınım!
"* Çumhuriyrt Çağ Pazariama A.Ş Türkocağı Cad. No-39/41
'^ kitap kulûbû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tei (212)514 01 96