17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 OCAK 2001 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada özellikle Beyaz Enerji operasyonu jandarma ara- cüığıyla başladığından beri ortaya koyduğu siya- sal yaklaşım.. Verdiği demeçler, grubundayaptığı konuşmalan soruşturmanın jandarma (asker) aracılığıyla yapıl- masını, ucu "karanlıkgünlere"uzanan "siyaseteve siyasetçilere karşı bir hareket" gibi gören ve gös- termeye çalışan, hatta rejimsel bir tehlikeyi anım- satan görüşler içeriyor. Oysa; Beyaz Enerji operasyonu, bugüne dek 10'un üzerindeki önemli operasyon ve soruştur- malardan sadece biri. Bunda onca hiddet ve şiddete kapılacak ne var? Ersümer'in kişisel güdülerle davranışlannı an- lamak olanaklı. Ama Mesut Yılmaz'ın tutumu an- layış sınırlannı zorluyor. Yılmaz, son grup toplantısında, "Oedikodu ba- lonlan yeri göğü kapladı" dedi. Dedi ama, balon- lan patlatmaya yönelik soruşturmaya neden bu denli karşı çıkıyor, anlaşılamıyor. Beyaz Enerji soruşturması geliştikçe partisine zarar verecek noktaya geleceğinden mi kaygılanı- yor? Genel yargıya göre, Mesut Yılmaz'ın, birdenbı- re soruşturmayla biriikte demokratik rejimi tehlike- de gören savlara ağırlık vermesinde daha başka bir neden var. Örneğin, neden "Aslındayapılmakistenen, olay- lann aydınlanması yerine siyaset kurumunun sis perdesi altında kalmasıdır" diyor. Cuma günü, Izmir'de aynı üslubu kullanırken, 'siyaset kunımunun, kendineyönelik ciddi bir teh- dit karşısında meşru müdafaa konumuna geçmek zorunda kaldığını" söyledi. Siyaset meşru müdafaa durumuna girerken; kimden -örneğin askerlerden mi- "ciddi bir tehdit karşısında" bulunuyor? Yılmaz, bu sava açıklık ge- tirmek zorunda. Dolaylı, üstü örtülü ifadeterie "siyasete müdaha- te" olasılığı varmış izlenımi vererek özellikle Beyaz Enerji operasyonunun daha derinlere uzanmasını engellemeye çalışan bir hava estirmeye çalışıyor. Ne çare; soru giderek güçleniyor Bu telaş, bu korku neden? Çelişki yumağı Bu hükümet, soruşturulan konulann TBMM'de geniş ölçüde incelenmesini ve... ... Bu olaylarda "siyasetçilerin yerini saptamak" için muhalefetten gelen Meclis araştırması istem- lerini şöyle bir basit gerekçeyte, "Konu ûzerinde yeterince konuşuldu" diyerek reddediyor! örnek: Banka hortumlama olaylan. Bu iktidar; yolsuzluk olaylannda hükümet ve si- yasetçi dışında günahkâr veya günah keçileri bu- lunmasına karşı değil. Iç bünyesinde çelişkiler yumağı. Hükümetın kimi beklentileri kamçılayan tutum ve davranışlan kimi gerçekleri sergiliyor: Başbakan "darbe sözcüğünün sözlükten çıka- nlmaşıjııjşfediği" s\rada, yardımcısı "askerlerin si- yaseiçi ve rejim karşıtı davramşlar içipde olçluğu- nu duyumsatan" konuşmalar yapıyor. Bir ülke başbakani (Cumhurbaşkanı'nın yeni yıl resmi kabulünde) "Burası Türkiye, her şey olabi- lir" derse... Dün "birilerinin" soruşturmalan engellemeye ve- ya hedef saptırmaya mı çalıştığını soran gazeteyi: "Bilemiyorum ama her şey olabilir" diye yanıt- larsa... Hesaplayın ne hallerdeyiz! Hükümet başkanının olan bitene sağlıklı teşhis koyamadığı bir ülkede pek çok konu ve sorunda kafalar kanşır. Oysa, söz konusu kafa kanşıklığı bugün önce- likle hükümetin dağınık kafasından kaynaklanıyor ve: Doğal olarak topluma yansıyor. Biıı yıhıı Tiirkleri belirlendi • Baştarafı 1. Sayfada şinci sırada, büyük mimar Si- nan 280 oyla altıncı sırada, Anadolu'da Türkçe şiirin ve ta- savvuf akımının öncüsü Yunus Emreyedinci sırada; büyük mi- zah yazan Aziz Nesin sekızinci sırada yer aldı. Cumhuriyet okurlan, ülkemiz- de araştırmacı gazeteciliğin en önemli adı Uğur Mumcu'yu da 217 oyla dokuzuncu sıraya oturt- tular. Ankette, dünya çapında ün- lü beyin cerrahı GaziYaşargü ile büyük eğitimci Hasan ÂK Yücel, aralannda birkaç farkla 10. sıra- da yer aldılar. Ankette olabüecek küçük sayma hatalan göz önüne alınarak, Gazi Yaşargil ve Hasan Âli Yücel 10. sırayı paylaştılar. Böylece 10 Türk'ün seçimi an- keti 11 Türk'ün seçimiyle sonuç- landı. Ikinci bin yılı geride bırakma- mız ve üçüncü bin yıla girmemiz nedenıyle dünyada, bin yılın, çe- şitli ülkelerde yüzyılın en önem- li insanlan seçimleri yapılmıştı. Cumhuriyet gazetesi ve Cumhu- riyet Bilim Teknik olarak, yakla- şık bin yıldır yaşadığımız bu top- raklar ûzerinde yetişen 10 büyük insarun seçimi yapılabilir mi, so- rusundan yola çıktık. Bin yılın Türkleri derken, bir ırk aynmını kastetmeden, Osmanlı Irnpara- torluğu ve Türkiye Cumhuriyeti topraklan ûzerinde yaşayan her- kesi bu kapsam içinde düşündük. Seçilecek insanlarda, bu devlet- lerin yurttaşlan olup da insanlı- ğa ve ülkelerine çeşitli açılardan uluslararası önemde katkıda bu- lunmuş, evrensel tarihte, siyaset- te, sanatta, yazın alanında, dü- şünsel alanda sivrilmiş, çığır aç- mış veya bir yeniliğe imza atmış, dünyayı ve/veya Osmanlı ve Türk toplumunu etkileyen yara- tıcı işlerde, eylemlerde, etkinlik- lerde bulunmuş olması nitelikle- rini aradık. Seçılen 11 Türk arasına, gün- cel politikacılardan hiç kimsenin girmediği görüldü. Atatürk ve Is- met Inönü, Türkiye Cumhuriye- ti siyaset ve askeri tarihinin en önemli iki ismi olarak listede yer aldı. Osmanlı padışahı ola- rak Fatih Sultan Mehmet'in tek isim olarak lısteye girdiği görül- dü. Listede, iki edebiyatçı (Ya- şar Kemal ve Aziz Nesin), bir mi- mar, bir bilim insanı (Gazi Yaşar- gil, bir araştırmacı gazeteci ve bir de yıne bilim-düşün insanı ve eğitimci-politikacı Hasan Âli Yücel yer aldı. Okurlanmız, daha alt sıralarda hangi isimlerin bulunduğunu me- rak ederler düşüncesiyle, bu ko- nuda da bazı bilgiler vermek isti- yoruz: 11 isimden sonra gelen di- ger 3 isim şunlar: Mevlana (Ta- savvuf) (195), Oüıit Arf (Mate- matık) (183), Kamıni Sultan Sü- leyman (157). Sonraki listede 60'ıri ûzerinde oy alan isimler ara- sında, Piri Rds (denizci), Hulusi Behçet (tıp doktoru), HacıBektaş VeK (tasavvuf), tbn-i Sina, îbra- him Müteferrika, Yılmaz Güney, DenizGezmi&NasrettinHoca,Pir Sultan AbdaL bulunuyor. Anket nasıl yapıldı Böyle bir seçim için nesnel kıstaslar koymanın ve en doğru sonuçlara ulaşmanın çok zor ol- duğu açıktır. Seçimlerde mutla- ka öznel tercihler de olacak ve bu öznellikler yer yer de sırala- malarda belirleyici olacaktı. Böyle bir seçimin Türkiye çapın- da gerçekleşmesinin olanaksız- lığını da düşünmek gerekir. En doğru seçım yönteminin ne olduğu da tartışma konusu olabi- lir. Çeşitli alanlarda uzman ol- dukça kalabalık bir seçiciler ku- rulu da en önemli 10 Türkü se- çebilirdi. Veya bu seçiçüer kuru- lunun seçtiği kalabalık bir aday listesi okurlara sunulabiür ve 10 kişiyi seçmeleri istenebilirdi. Bu seçimde daha sıradan bir yol izledik. Seçilecek kişilerde aradığımız nitelikleri sıralayarak, seçimi okura bıraktık. Bu nokta- da da okuru sadece belleğine gü- venmeyip kısa bir araştırmaya yöneltmeye çahştık. Bu yöntem- de de araştırma yapmadan sade- ce belleğe güvenerek bir seçim yapmanın yanıltıcı ve eksik yön- leri olacağı açıktır. Bir de Türki- ye'de tarih öğrenım ve eğitiminin eleştirilecek çok yönü olması da, seçimi etkileyebilecek olumsuz bir faktör olarak göz önüne alın- mah. Bir de yakın zamanın ve güncelliğin belleklerdeki baskın rolünü de seçimdeki rolünü de arumsamahyız. Bütün bu olumsuzluklara rağ- men, yine de Cumhuriyet okur- lan, eksiklikleriyle de olsa, gö- nüllerinde yatan son bin yıhn 11 Türkünü seçtiler. Böyle bir seçi- min büdiğimiz kadanyla ülke- mizde ilk kez gerçekleştiğini be- lirtmeliyiz. Belki, daha iyi se- çimler için bu seçimin bir iîk ola- bileceğini düşünüyonız. Okurlar seçime mektupla, faksla ve intemette Cumhuriyet sitesindeki anketi doldurarak ka- tıldılar. 1050 kadar okur ankete katıldı. Bunlann 200 kadan mek- tup ve faks gönderdi, geri kalanı ise internet sitesindeki anketi doldurdu. İnternet üzerinden an- ket yapmanın binbir türlfrsakın- cası var. Anketimizde, internet ûzerinde örneğin belirli Nurcu çevrelerin kötü kullanmıının ör- neklenni gördük. Uyduruk isim bile belirtmeden gönderilen an- ketleri ve sıralamayı etkilemek için sadece ve özellikle Saidi Nursi ve Fethullah Gükn gıbı isimleri yazarak gönderen anket formlannı eledik. Bu eylemın güdûmlü olarak yapıldığı ve yö- netildiğı de belirli olarak ortaya çıktı. Atatürk: Bir topluma yeni- den hayat kazandır- dı. Os- manlı Im- paratorlu- gu'nunda- ğılma sü- recinde, Anado- lu'da yeni bir millet yarattı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Tür- kiye'yi modernleştirme; bilim- de, sanatta. eğitimde, özetle uy- garlıkta önde gelen bir ülke ol- ması projesini başlattı ve bu pro- jeyi, çağının ve olanaklannın her şeyini kullanarak getirebileceği yere kadar getirdi. Okurlar, Mus- tafa Kemal'i, tartışmasız, bu top- raklarda yetişen en büyük insan olarak liste başma koydular. (1881 -1938) Nâzım Hlkmet Ran Bir şairin listede ıkinci sırada yer alması, Cumhu- riyet insanının sanata, şiire, gü- zelliğe duyarlığı- run güzel bir ör- neği. Şiirleriyle Tûrkiye'nin dı- şına taştı. Çağınuzda yurt ve in- san sevgisini işleyen en güzel şi- irlerden bir kısmının altına imza attı. Fatlh Sultan Mehmet Osmanlı devleti- nin imparatorlu- ğa dönüşmesin- de kılit rol oyna- dı. lstanbul'u alarak tarihte ye- ni bir dönüm noktası başlattı. lstanbul'u bir dünya kentine dönüştürecek ön- lemler aldı. Sanatı ve bilimı ko- rudu. (1432-1481) İSmet İnÖIIÜ Atatürk'ün yanında ikinci adam. Kurruluş Savaşıkomutanı. Önemli devlet adamı. Ikinci Dünya Sava- şı'ndaTûrkiye'yi savaş dışında tuttu. Çogulcu de- mokrasiye geçişin zeminini ha- zırladı. Baskıcı rejime yönelen DP'ye karşı demokrasiyi savun- du. Laiklik ilkesinin aşındınhna- sına kesinlikle karşı çıktı. Dar- belerden sonra demokrasiye ge- çilmesi için çaba sarfettı. (1884 - 1973) Yaşar Kemal Nobei ödü- lü'ne iki kez aday gösterilen ilk in- sanımız. Yaşadı- ğı çevreyi, doğa- yı, insanlan ro- manlannda bü- yük çözümlemeler ve betımle- melerle anlatan büyûk romancı. Ince Memed'inyaratıcısı. Büyük röportajcı. Kitaplan 30 kadar di- le çevrildi. Sedat Simavi Ödülü sahibi. Doğumu: 1922. Mimar Slnan Dönemınin başmiman. Gerçekleştirdiği anıtlarla Osmanlı mimarisinin yapıtaşlannı koydu. 360'tan faz- la yapısı bulunuyor. Özgün kat- kılarla, merkezi İcubbe planı, Os- manlı mimarlığının ana şeması oldu.( 1489-1588) YuntlS Emre Anadolu'da ta- savvuf akımının ve Türkçe şiirin öncüsü. Şiirinde insan sevgisine dayanan akunı geliştirdi. Dil, şi- ir. düşünce ve yaratıcılık bakı- mından, özgün kişihğiyle ortaya çıktı. Bu unsurlan bir görüş ve i- nanç bütünlüğü içinde insanda odaklaştırdı. (1238-1320) Aziz Nesin Büyük mizah yazan. Toplum- sal düzendeki çarpıklıklan ve çelişkileri büyük bir ustalıkla an- latan çağdaş Türk mizah edebiyatının dünya ölçüsünde temsilcisi sayıhr. Ge- niş halk kesimlerinin sonmlan- nı büyük bir ustalıkla dile getir- di ve savundu. Türk ulusal mi- zah geleneğini çağdaş bir yo- rumla ileri bir düzeye getirdi. Çok sayıda kitabı, sayısız ulus- lararası ödülü var. (1915 -1995) Uğur MumCU Araştırmacı gazeteci ve yazar. Türk basınında araştırmacı gaze- teciliğin en önemli adı. Yol- suzluklan ısrarla izledi ve Susur- luk olayırun izlerini ve olaya ka- nşanlan daha yaşadığı dönemde saptadı. Çok sayıda kitabı yayım- landı.Çok sayıda ödül sahibi. (1942-1993) Cazi Yaşargil Dünya çapın- da beyin cerrahı. Amerika'da oto- riteler tarafından 20. yüzyılın ikin- ci yansının en önemli beyin cer- rahı seçildı. Ken- di alanında geliştirdiği yöntem- lerle beyin cerrahisinde yeni bir çağ başlattı. Çeşitli ödüllerinya- nı sıra, TÜBÎTAK Bilim Ödülü sahibi. Doğumu 1925. Hasan Âli YİİCel Türkiye eğitim, kültür ve ayduılanma tari- hınde bir kilo- metre taşı. Bü- tün dünya ulus- lannı tanımak, insanlığın kültür kaynaklannı Türkiye'ye tanıt- mak konusunda ülkemizde öncü bir rol üstlendi. (1897 -1961) Malld tetikçisini kurtartna oyunu tSTANBUL/BURSA(Cumhuriyet) - Tefeci Nesim MaDd cinayetinde tetik- çilik yaptığmı öne süren Mücahit Ça- kal, lstanbul DGM tarafından "cürüm işlemek amacryia teşekkûl oluşturmak ve Malki cinayetine iştirak" suçlann- dan turuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa Emniyet Müdürü Aydm Genç ise Çakal'ın, aynı davadan idamla yargıla- nan Burhanetrin Tûrkeş'i kurtarmak için 50 bin dolar karşılığında cinayeti üstüne almaya çalıştığım belirtti. Bursa Emniyet Müdürü Aydm Genç ise Malki'nin öldürülmesi olaymm, kendileri tarafından kesin delillerle is- patlanarak ortaya çıkartıldığmı söyle- yerek Malki cinayetinin tetikçisi olduk- îannı öne süren Çakal ve Mengi'nin "Tûrkeş'i kurtarmak için uydurulan senaryonun bir parçası" olduğunu be- lirtti. Genç, Çakal ve Mengi"nin arala- nnda çıkan bir tartışmadan dolayı Mal- ki'yi öldürdüklerini öne sürerek cina- yeti basitleştirip Şartla Salıverme Ya- sası'ndan yararlanmak istediklerini ifa- de etti. Burhanettin Türkeş'in, cinaye- ti üstlenmesi için Çakal'a 50 bin dolar teklif ettiğini ispatladıklannı vurgula- yan Genç, "Türkeş'in, Çakal'a oğlu aracıhğryla cinayeti nasıl işlediğini an- latması için yazüı senaryo gönderdiğini ispaüadık. Çakal'a Malki'nin öldürûl- düğüyerdeyaptirüantespitJerkBurba- nettin Türkeş'in yer göstennede verdi- ği bilgiler birbirinden farkh" dedi. Nesim Malki'nin öldürülmesine iliş- kin 14 samğın yargılandığı davada, Burhanettin Türkeş için, "taammüden adam öldürmek" suçımdan idarru Erol Evdl için de "taammüden adam öidür- meye azmettirmek'' suçundan 24 yıl agır hapıs cezası isteniyor. Şahin'in cezasıııa bozma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 4. Ceza Daıresi, 'kayıp sflab- lar' davasında, "görevini ihmal ettiği'' gerekçesiyle bir yıl hapis cezasına mahkûnı edilen eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Dairesi Baş- kaııvekili tbrahim Şahin hakkındaki karan bozdu. Daire, Şahin'in suçunun "görevi kötüye kunanmak" kapsarmn- da değerlendirihnesini istedi. Ankara 6. Asliye Ceza Mahkeme- si'nin toplam 15 kişi hakkında verdiği kararla ilgili Ankara Cumhuriyet Baş- savcılığı ve müdahil Hazine avukatının temyiz istemleri sonuçlandı. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, temyiz istemlerini, şartla salıverme yasası yürürlüğe gir- meden önce 19 Aralık'ta karara bağla- dı. Dairenin karannda, suç tarihinde Özel Harekât Dairesi Başkanvekili olan tbrahim Şahin'in yurtdışından gönderilen silah, mühimmat ve teçhi- zata ait kolilerin orijinal ambalajlan açdmadan Antalya'da devam eden kur- sa gönderilmesine ilişkin 23 Şubat 1994 tarihli yazıyı Emniyet Genel Mü- dürlüğü'nün ilgili birimine gönderme eyleminin Türk Ceza Yasası'nm 240. maddesi kapsamında değerlendirilme- si istendi. Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi, Şahin'i aynı suçlamadan dolayı TCY'nin "görevi ihmah"' düzenleyen 230/2 maddesi uyannca 1 yıl hapis ve 1 yıl süre ile memuriyetten men ceza- sına mahkûm etmişti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Peşrevi kısa tutup soralım: - Fransa ile yaşadığımız son sorundan yola çı- karsak, uluslararası ilişkilerde ana rotamız ne ol- * malı? Benim düşüncem şu: Birinci sıraya komşulanmızla iyi ilişkiteri koyma- lıyız... Yeryüzünde komşulanyla savaş halinde olup iyi kalkınan, toplumu refah içinde bir ülke yok. Türk- çemize bakalım: "Komşu komşunun külüne muhtaç." "Ev alma komşu al." "Komşuda pişer, bize de düşer." "Hayır dile komşuna, hayır gele başma." "Kötü komşunun yedi mahalleye zaran vardır." Bu sözleri alın, gerek bizim gerekse başka birül- kenin komşusuyla ilişkisine uyariayın... Sadece biz değil, hemen her toplum "komşu hatınnı" sayar. Çinliler, "Komşunun kaybını kendi kaybın, kazancını kendi kazancın bil" diyor. Ingi- lizler sağlamcı, "\yi çit iyi komşuluk getirir" diyor. Komşumuz Bulgaristan kendisine dönük: "Komşusunu seven rahat uyur..." Etde var Gürcistan Burada şu söylenebilir: - Kardeşim anladık, sözler güzel de şu komşu- lanmıza bir bak. Hangisiyle iyi ilişki kurabiliriz? Evet, birçoğu engerekli. Ama bu sorunlardan kaynaklanan kayıplara baktığımızda iyi ilişkiler en gerekli... Irak'ı alalım. Körfez Savaşı'ndan sonra Irak'ın dışa açılan boğazı sayılabilecek iki ülke vardı: Türkiye ve Ürdün. Ürdün dünyaya, "Anladım, Saddam şeytan, siz melek. Ama biz de kelek değiliz. Ben bu kapıyı ka- patırsam, ekonomim çöker" dedi. On yılda yakla- şık 150 milyar dolarlık Irak bağlantılı ticaret yaptı. Biz, "Dünya ambargo uyguluyorsa vanası brz- den" dedik. 10 yılda 80 milyar dolar zarar ettik. Sa- vaşı çıkaran ülkelere bunu anımsattığımızda, va- na mısın demiyorlar! Bir tek Kuveyt bir milyar dolar verdi. O da silah alınması koşuluyla... Suriye ile yeni yeni ilişkilerimiz düzeliyor. Bunun da hemen semeresini görmeye başladık. Iran'la ekonomik ilişkiler temelinde adımlar atı- labilirdi, olmadı. Bu ülkeye karşı da ABD'nin koy- duğu ambargonun taşeronluğunu yaptık. Gelelım Ermenıstan'a... Türkiye, Petrosyan dö- nemini iyi değerlendiremedi. Yazının omurgasına oturttuğumuz gibi, "her şeyden önce iyi komşu- luk" ilkesiyle hareket etseydik, nüfusu on yılda göçlerie 4 milyondan 2.5 milyona düşen Ermenis- tan'la bambaşka bir zemin yakalayabilirdik. Ermenistan'la hem siyasi hem ekonomik kapı- lanmız kapalı, ama Erivan sokaklanndaTürk ürün- leri satılıyor. Tıcaretin kaymağını Iran yiyor. Türki- ye'den Iran'a, oradan Erivan'a... Gürcistan'la başardık. İki ülke yönetiminin akıllı hareketi iyi ilişkiler doğurdu. Şimdi, Kars-Tıflis yo- lunun sınınmızı aşan bölümünü de biz yapıyoruz. Oemiryolu bağlantısı tamamlanıyor. Buradan açı-: ian köprü, bizi Hazar'a, oradan Orta Asya'ya bağ- layacak... Daha değineceğimiz komşulanmız var, ama ye- rimiz dar. Bu değerlendirmelere kalbiyle yaklaşıp "Adamlar bize diş biliyor, sen iyi ilişkileri iş biliyor- sun, hayalkumna" diyen olabilir. Anımsatalım:' Bugün seviyesine ulaşmaya çalıştığımız AB ül- keleri, çok değil 60 yıl önce kanlı bıçaklıydı. Birbir- (erinin topraklannı işgal ettiler, kan dökrüler. Ardın- dan adım adım işbiMiğini geliştirip ortak paraya gi- decek kadar birlik kurdular. Atatürk de kurtuluşun ardından ilk komşulanna baktı... İki ortaklık kurdu, Batı'da Balkan, Doğu'da Sa- dabad Paktı... ankcumdttnelnettr AL GOZÜM SEYREYLE IŞHÖZGEINTİHK Aykırı bir iki söz I Baştamfi Arka sayfada bir özveriyle çalışırlar. Ve yaptıklan her işe emek verirler. Bu diğer dizilerde, fıhnlerde çalışanlara ve dızide görev alan bütün çalışanlann daha önceT ki işlerinde verdikleri emeğe biraz haksızlık oluyor. Gelelim muhteşem kabul edilen senaryo buluş- lanna. Senaryo, eski Türk filmlerinin iyi-kötü ça- tışması, inanılmaz rastlantılan, zengin kız-fakir erkek, intikamcı kötü kadın ve içi dışı kötülük do- lu adam ile Amerikan dizilerinde (Mavi Ay) bir türlü vuslata eremeyen kadm-erkek arasında sü- rüp giden çekişmeyi, başanyla uyarlayan bir ko- laj. Senaryo masalı iyi anlatıyor. Dedim ya, insan- lar masal sever. Biraz tevazu beyler, Ikinci Bahar seyirciyi ek- ran başma oturtmak için bütün melodram unsur- lannın ustaca kullanıldığı, oyunculann perfor- mansına dayanan bir Türk dizisidir. Dünyayı ve Türkiye'yi kurtarmıyor. Evet, yazırrnn başında aykın bir iki söz demiş- tim ve ısrarla ekmeğin artık aslamn ağzmda de- ğil, midesinde de değil, yok olduğunu ve beyaz ya- kalılann bile panik içinde olduğunu söylemiştım. Anlaşılan o ki, işsizliğin at koşturduğu bu ortam- da, Ikinci Bahar için yapılan ayinin benzerlerine daha sık rastlayacağız. Ah bu ekmek parast... SayısalLoto'yu 2 kişi tutturdu ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun dün yapı- lan 219. hafta çekilişinde, kuponlannda 3,8,10, 12,30 ve 46 rakamlanm işaretleyen 2 kişi 626 mil- yar 492 milyon 360'ar bin lira ikramiye kazandı. MiUi Piyango Idaresi 'nden yapılan açıklamaya göre talihliler kuponlannı Şanlıurfa/Siverek ve Karaman'da yatırdılar. Çekilişte 5 bilenler 230 mih/on 120'şerbin,4bilenler9miryon455ı 'erbin, 3 bilenler de 940'ar bin lira ikramiye kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle