23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2001 PERŞEMBE 8 HABERLERtN DEVAMI RKİYE Istanbul Edirne _9 Sınop PB 9 Samsun 9 Adana PB 16 9 Mersin B Kocaelı Y 9 Trabzon Y 10 Diyarbakır PB 12 Çanakkale PB 8 Gtresun Y 11 Şanlturfa PB 15 Izmır PB 14 Ankara K 5 Mardin PB 12 Manisa PB 12 Eskışehır K 5 Sıirt PB 13 Aydın PB 17 Konya B 8 Hakkân PB Denızli Y 12 Sıvas K 4 Van PB Zonguldak Y 9 Antalya Y 15 Kars < £ 3 Parçalı budıöu Mamıara nın doğusu, Guney Ege kıyılan, Batı Akdeniz kıytlan. iç Ana- dolu'nun kuzeyı, Kara- dene ıle Doğu Anado- lu'nun kuzeyı yağışiı, dı- ğer yerier parçalı buMlu geçecek Yağışlar Mar- mara'nın doğusu Gu- ney Ege kıyılan, Batı Ak- denız kıyılan ıte Karade- nız kıyılannda yağmur, dığer yerterde karla karışık yağmur ve kar şeklınde olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B K B Y K K Y B -1 2 2 6 3 3 6 5 Beriin B 4 Moskova K -5 Budapeşte B 3 Aşkabat Madhd Vlyana Münih B k Çok bulutlu . Yağmuriu Gok gurültülu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Ikincisi; kükreyen bir ses degil. Bu ses, hem içi- mizi hem de AB'yi yatıştıımaya çalışıyor. Ayıptır söy- lemesi, hatta içimizi dışımızı hafif alttan alan bu ses: 2010'a kadar bizi duymak istemeyen AB'nin ka- tılım ortaklığı belgesine yanıt niteliğindeki Ulusal Program. 1500 sayfa tutanndaki Ulusal Program'ın tartış- malı bölümü, "siyasal ölçütler" bölümü. Clç ortak dün bir araya geldi. 1500 sayfayı pas geçtiler, siyasal ölçütleri saptayacak olan üç-beş sayfa üzerinde uzlaşmaya... (tabii) varamadılar. Başbakan, örneğin Kürtçe TV ve eğitim konusun- daki anlaşmazlığı çok veciz bir cümleyıe anlaşma olasılıgina çevirirken "Umut verici bir uzlaşı oldu" dedi. Bu sözün çevirisi şuydu: Liderier, KürtçeTV ile eği- time karşı çıkan MHP'nin direnişi karşısında bir çö- zümyolu bulamadı, anlaşamadı. Amaçıkmadıkcan- dan umut kesilmez! Bizim liderierimizin anlayışında "demokrasilerde yürûmekle yollar eskimeyeceği gibi, çare de tüken- mez". Nitekim, -nazar değmez inşallah- çare tükenme- yecegini kanrtlayan biryol, biryöntem buldular. AB ne istiyor? Kısa vadede -bir yılda- Kürtçe TV'nin, orta vadede -4 yıl- Kürtçe eğitimin gerçek- leşmesini mi dayatıyor? Ama PKK'nin siyasallaşma sürecinde ilk durak olan bu isteklere toplumdan yansryan yogun karşı görüşlere koşut olarak ülkenin bölünmezliğinden sorumlu askerler de karşı mı çıkıyor? Işte (ne şiş yansın ne kebap ömegi) bulduklan çö- züme göre; Ulusal Program'da Kürtçe TV demeye, Kürtçe eğitimden söz etmeye gerek yok! Tasariadıklan çözümle, bunların yerine "Türki- ye'de Türkçenin dışında kullanılan diğer diller, leh- çe ve ağızlar" ifadesini kullanmak, içerde ve dışar- da sorunu kökünden ortadan kaldırmaya yeter. Üç lider Kürtçe yenne "lehçe "yi Ulusal Program'a almayı düşündüklenne göre; mutlaka, ama mutla- ka Kültür Bakanltğı'nın 1991 'de yayımladığı, sıra nu- marası 54 olan kaynak eser, "Karşılaşttrmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü" kitabından yararianmış oimalı- lar. Gelelim çözüme Sözlükteki lehçeler şöyle sıralanıyor Türkiye Türkçesi-Azerbaycan Türkçesi-Başkurt Türkçesi-Kazak Türkçesi-Kırgız Türkçesi-Özbek Türkçesi-Tatar Türkçesi-Türkmşn Türkçeşi-Uygur Tûrkçesi ve... ... "Lehçe ve ağız formülü" getiştirildiğine göre son olarak: Ulusal Program'da "Kürtçe Tûrkçesi" yer alacak! Şimdi sormakta haklısınız: Nasıl çözüm ama? Taslak halinde de olsa Ulusal Program'a lehçeyi geçirmek ne yarar sağlayacak ya da kimi kandırmış otacağız? Haberier, kimi çevrelerin işi Kürtçe yayınlann he- men herTV'de günde iki saate bağlanmasına kadar götürdüklerine işaret ediyor. Hatta kimileri AB üyeliğini ülkenin bölünmesine yeğteyen sınırda geziniyor. Hükümet AB'ye Türkiye'nin resmi dilinin Türkçe oldugunu ve Türkçe dıştndaki dil isteklerinin resmi- teşmesindeki olanaksızlığı neden dayatmıyor, anla- tamryor ya da kabul ettiremiyor? Ay sonunda AB'ye verilecegi söylenen Ulusal Program'ın geciktirildiği haberterinin altında, lider- ler arasında baş gösteren uyuşmazlık yatıyor. ANAP'ın gönülden desteklediği Kürtçe TV ve egi- timesadece MHP karşı çıkmadı. Devlet Bakanı Prof. ŞükrO Sina Gürel'in de Devlet Bahçeli ıle aynı yar- giyı paylaştığı bildirildi (Bu arada özel yaşamındaki oluşmalan bir siyasetçi olarak hiç sakınmadan doğ- rulayan Şükrü Sina Gürel'i kutluyoruz). Başbakan Ecevit'in, ülkenin bütünlüğünden so- rumlu TSK'nın eğilımlerini de dikkate alarak ANAP'ın Kürtçe TV ve eğitime sınırsız desteğine katılmadığı da ortada. Bu durumda Türkiye'nin Ulusal Program'ı AB'ye sunması mart-ntsan aylanna sarkacakmış. Ne gam! Zira ulusal sorun; AB'ye elimizi uzatırken kolu- muzu kaptırmamak! Edes döndü ve serbest bırakıklı Istanbul Haber Senisi - Eski Emlak Bankası Genel Müdürü EngİB Civan'ın vurulması dava- sında "adaın öktünneve azmet- tintiğr ve "Civan'arüşvet verdi- ği" gerekçesiyle 1 yıl 8 ay hapis ve 11 milyar 111 milyon lira pa- ra cezasına çarptınlan, Ozal'ın prenslerinden Sefim Edes, Şartla Sahverme Yasası'ndan yararla- nabilmek için Tûrkiye'ye döndü. Para cezasını ödeyen, ancak 1 yıl 8 aylık hapis cezasının infazını 47 gün eksik yattığı için aranan Edes, Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alındı. Daha sonra Is- tanbul Adliyesi'ne gelenEdes'in u hileii iflas" suçundan bulunan gıyabi tutuklama karan, mahke- mede ifade verince kaldınldı. Semra Ozal'ın papatyalann- dan olan eşi Semra Edes'le bir- likte Olympic Havayollan'na ait uçakla Atina üzerinden tstan- bul'a gelen Selim Edes, yurda gi- riş yaparken Atatürk Havalima- nı Pasaport Kısım Amirliği'nde gözaltına alındı. Burada ilk sorgusu yapılan Edes, daha sonra Istanbul Adli- yesi'ne getirildi. tnfaz Savcılığı'na çıkartılan Edes, Civangate davasından aldı- ğı 1 yıl 8 aylık hapis cezasının eksik kalan 47 günü için, Şartla Sahverme ve Cezalann Ertelen- mesine thşkinYasa'dan yararlan- mak için dilekçe verdi. Edes, Pa- mukbank'a olan 25 milyar lira- lık borcundan kurtulmak ama- cıyla Eksan adh paravan bir şir- ket kurduğu ve sahibi olduğu Es- ka şirketinden bu şirkete mal ka- çırarak "hileK iflas" suçunu işle- diği gerekçesiyle yargılandığı Is- tanbul 2. Ağır Ceza Mahkeme- si'ne çıkanldı. Daha önce ifade verdiğirü söyleyen Edes, ifadesi- ne ekleyeceği bir şey olmadığını belirtti. Mahkeme heyeti, Selim Edes'in ifadesi alındığı için gıya- bi tutuklama karannın kaldınl- masına karar vererek Şişli Asli- ye Ceza Mahkemesi'nde bulu- nan dava dosyasuun geri getiril- mesi amacıyla oturumu erteledi. Edes, adliyede yöneltilen soru- lar üzerine "Vatamma kavuştu- ğum için çok sevinçü ve beyecan- hyun" dedi. Eski Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan'ın, 19 Ey- lül 1994 tarihinde Mecidiye- köy'de vuruhnasınm ardından ortaya çıkan ihşkiler zinciri içe- risinde adı geçen işadamı Selim Edes, îstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargıla- ma sonucu 6 Nisan 1995 tarihin- de "rûşvet vermek" suçundan 111 milyar 111 milyon 111 bin 111 lira ağır para, "Civan'ı eHo- Keylem suçuna azmettinnekT 'ten de 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarp- tuılmıştı. Edes aynı gün, tutuk- lu kaldığı süre göz önüne aluıa- rak Bayrampaşa Cezaevi'nden tahliye edihnişti. Edes hakkındaki karar, 29 Ey- lül 1995 tarihinde Yargıtay Genel Kurulu'nca onandı. Yargıtay'ın karan onadığı gün yurtdışına çıkan Edes'in dosya- sı Istanbul tnfaz Savcılığı'na gel- Tunaya anıldı Istanbul Haber Servisi - Ün- lü anayasa hukukçusu, siyaset bilimcisi, 1961 AnayasasıKu- rucu Meclisi Oyesi Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya, ölümü- nün 10. yılında, Aybay Hukuk Araştırmalan Vakfi'nca, adı- na düzenlenen hukuk ödülleri- nin de dağıtıldığı bir etkinlik- le anıldı. Tank Zafer Tuna- ya'nın, Türkiye düşünce ve si- yasal yaşammda özgün, bilim- sel yapıtlanyla çığır actığı ve ömek hukukçu kişiliğiyle öğ- rencilerini derinden etkileye- rek sosyal bilimlere ilgi duy- malannı sağladığı belirtıldi. Prof. Dr. Uğur Alacakaptan ise kendisinin Tunaya'nın öğ- rencisi olmak olanağma sahip olamadığını, ancak Tuna- ya'nın düşüncelerini yapıtla- nndan takip ederek bu eksik- liğini gidermeye çahştığuu söyledi. Eski Turizm Bakanı, Cumhuriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun da toplumsal sorunlara ilgi göstermesinde, Tunaya'dan öğrendiği hukuk anlayışının rol oynadığını vurguladı. Coş- kun, "Biz laiklik ilkesiııi Türk DevrimTninkoruyucusu vezo- runluluk sa> dık. Laikük, dini, taassubun sultasından kurtar- makbr. 'Laıklık, de\Timcı bir tavırdır' diyen Tunaya, bir dö- neme tşık olmuştur" dedi. Tank Zafer Tunaya birin- cilik ödüllerini, Ankara Hukuk Fakültesi öğrencileri Burak Çetik ile Halit Yılmaz paylaş- tîlar. Üçüncülük ödülü ise Bil- gi Üniversitesı Hukuk Fakül- tesi öğrencisi Yeter Kılıç'ın çahşmasına venldi. Dostiun Bakı 'yı unutmadı Gazetemiz dış politika yornmcusu w >"aym kurulu üyemiz Ergun Balo, ötümünün 2. yüdönümünde dün Zjndrükuyu'daki mezarmın başında anıldu Törene, Bakı'nın kızkardeşi Nükte CanaL eniştesi Uğur Canal, yakm dostu gazeted Şevki Adah, gazetemiz çaoşanlan kadkh. tstanbul 1931 dofumlu obn Ergun BakL, gazeteciBğe Londra'da öğrentiyken başlaâL Dünya ve Akşam gazetekrinde dış politika ağutkü yazıiar yazan Baka, 1969 yıhndan ölümûne dek arahksz otarak Cumburivet Gazetesi Dışhaberler Servisi'nde çahşn. Bafcı'ya 1974,1976,1977,1978, 1979 ve 1989 yıllannda, yaalan nedenryie Türkhe Gazetedkr Cemiveti'nm Başan Ödülü verfldi Sürekli basm kara sahibi olan Bakı, yakalandığı bir hastahk sonucu 17 Ocak 1999 tarihinde yaşamnu yitirmiştL diğinde, 1 yıl 8 ayhk hapis ceza- sınm karşılığında 242 gün hapis yatması gerekirken 47 gün eksi- ği ile 195 gün hapis yatnğı anla- şımııştı. Para cezasının tamammı öde- meden yurtdışına çıkan Edes, kırmızı bültenle aranmaya baş- lanmış. daha sonra avukatlarm- dan Turan tnceoğhı aracılığıyla para cezasının tamamını taksitler halinde ödemişti. GreenCard'uEdes Selim Edes, ABD devletinin her yıl değişikülkelerden on büv lerce kişiye dağıttığı göçmen kartı (green card lottary) için başvurmuş, kurada Green Card çıkmıştı. Edes, Washington yakınlann- da 1980'li yıllarda satm aldığı 500 bin dolar değerindeki evin- de yaşıyordu. Edes, üç yıldır da prostat kanseri tedavisi görüyor- du. Edes, aynca başuıdan geçen- lerin aynntdı biçimde anlatıldı- ğı bir de kitap yazıyordu. Yıırtdışmclaki kaçaklar Istanbul Haber Senisi- Ad- lan yolsuzluk olaylannakan- şıp çeşitli suçlardan aranan ve yurtdışında bulunan kaçaklar şöyle: Ayşegül Tecimer, Amasya Kütüphanesi'nden çalınan ta- rihi K.uraıukerim'in satışına aracılık ettiği için 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptınldığı gün yurtdışına kaçmış, 1997 yıhndan beri ABD'de bulunu- yor. İflas ettikten sonra 1994 yı- lmda ABD'ye kaçan işadamı Halil Bezmen hakkmda "tarv hi eser kaçakçıhğı'', "evrakta sahtecflik n ve "tophı kaçak- çrfık" suçlanndan 3 ayn dava bulunuyor. Bezmen'in, devle- ti 106 milyar 714 milyon lira dolandırdığı öne sürülüyor. Yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen lnterbank'ın içini boşalttığı gerekçesiyle Istanbul DGM'de ifade vermesi gere- ken bankanın eski sahibi Ca- vh Çağlar hakkında geçen yıl yakalama emri çıkanhnıştı. Şişli Belediyesi'ni zarara uğratmaktan gıyabi tutuklu olarak aranan eski Şişli Bele- dıye Başkanı Gülay Asbtürk ile 1.7 milyar dolarlık naylon fatura-hayali ihracat operas- yonu gerçekleştirdikleri orta- ya çıkan Gülay Ashtürk'ün eşi Orfaan Ashtürk hâlâ yurt- dışında. Civangate davasında Selim Edes ile aynı para cezasını alan ve para cezasının tama- mını ödemeden yurtdışına ka- çan Engin Civan da hâlâ yurt- dışında. • • G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada kaya mitingi"derd\k. Demirel bu mitinglerle birba- kıma hasret giderirdi... Sezer için de "toplumun, tercih ettiği kesimleriyle tanışıyor" yorumunu ya- pabiliriz. Her neyse, biz konuya "devletin tepesi" açısın- dan bakacagımızı vurgulamıştık... Girişteki sırayla başlayalım. Gerek son davette gerekse benzeri ortamlarda Sezer'e üç tür soru geliyor: 1 - Görev süresine ve yetkiterine ilişkin tartşma- lara bakışı. (Buna ilk günden beri açıklıkla yanıt ve- rip "Isterlerse 3 yıla da indirebiliıier" diyor.) 2- Imzalaması için önüne konanlaria ilgili görüş- leri. (Son olarak YÖK üyelerinin atanmasında bu- nu yaşıyoruz.) 3- Gündemde hukuksal bir konu varsa, buna ilişkin değeriendirmesi. Bir cumhurbaşkanı her şeyi bilmez. Ama ülke gündemindeki her konuya ilişkin bakışı vardır. Se- zer'in yukanda aktardığımız yelpazeyi olabildiğin- ce, kendi mütevazı ölçülerini bozmadan genişlet- mesi gerekiyor. Başbakan Bülent Ecevit, liderler zirvesinin ar- dından ayağının tozu, Mesut Yılmaz'ın ağır pozu, Devlet Bahçeli'nin sessiz dozuyla Köşk'e geldi. Davet öncesi üç lider buluşmuş, "Ulusal Prog- ram 'ın siyasi kriteriehni ne yapalım" sorusuna ya- nıt aramıştı. Ecevit'e sorduk: - Ortak bir bakış oluşabildi mi? Yanıt: - Henüz değil. Ama uzlaşmaya doğru gidiyo- ruz... Bunun Tûrkçesi şu: - Hayır. Şimdilik, her kafadan bir ses çıkıyor. Mar- ta kadar yolu var... Görünen o ki, Ulusal Program konusunda ANAP'la MHP ayn telden çalıyor. DSP'nin kimi mil- letvekilleri ANAP'a, kimileri MHP'ye yakın. Ecevit, orta yol umudu belirmeden görüş belirtmek iste- miyor... Yeri gelmişken, Ecevit'in son dönemde duymak istemediği sözcükleri aktaralım: Erken seçim, darbe, parti kapatma, bakan so- rumluluğu... Asıl çelişki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıv- nkoğlu ile sohbetimiz ise AB'yle başladı, Türki- ye'nin içinden hızlı geçip Kuzey Irak'a dek uzan- dı... Kıvnkoğlu'na sorduk: - AB ne yapryor? - Bizt tfflînçlî olarak dışlamak istiyoriar... Asker AB'yi istiyor. Ama her dediklerine de evet diyeme- yiz; bu, teslimiyetçilik olur... 100 bin nüfuslu ülke- ye verdikleri değeri, gün geliyor bize vermiyoriar... Türkiye'yi soykınmla suçlayan Avrupa ülketerinin kendi tarihlerinde bu iddialardan çok daha öte olaylar var. Bunu biliyorlar, anlamak istemiyoriar... PKK, Kuzey Irak'ta Talabani'ye ait bir bölgenin kontrolünü ele geçirdi. Teröristler orada bannıyor- lar. Bahara kadar AB'nin siyasi istekleri konusun- da adım atılmazsa terör tehdidi gelebilir... İç konulara yolsuzluklardan girdik: - Yolsuzluklann boyutu büyüyor. Topluma verdj- ği tahribat açısından yolsuzluklann terörden tehli- keli olduğu yorumlan var. Ne diyorsunuz? "öyle görünüyor" deyip şu karşılığı verdi: - Yolsuzluklar her yeri sarmış... Ya geç fark edil- di ya da başka nedenleri var... Tehdit sıralaması gazete sütunlannın boyutunu aşan bir oiay, ama 9O'lı yıllardan günümüze geldi- ğimizde şu çizgiyi görüyoruz: 90'lann başında birinci tehdit bölücü terördü. 90'lann sonunda irtica birinci tehdit oldu, bölücü terör ikinci sıfada yer aldı. 2000'lerin başında, her ikisinin önüne yolsuzluk geçmiş görünüyor. Kıvnkoğlu'nun vurguladıklannı dikkatle okudu- ğumuzda, önümüzde ortak aklı kaçınılmaz kılan önemli bir süreç oldugunu görüyoruz. Burada öncelik kurumlann değil, çözüm öneri- lerinin... Günümüzdeki çelişki, asker-sivil aynmı değil, şu: Samimi olarak sorunların çözümünden yana olanlar-olmayanlaıi ankcum@ttnet-nettr Ortaklar, Ulusal Program'da Kürtçe TV ve diğer kriterler üzerinde uzlaşamıyor Siyasi ölçütler askıya alınabilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hü- kümet ortaklannın, AB ile ihşkiler açı- sından kritik önem taşıyan Ulusal Prog- ram'ın sorun yaratan siyasi ölçütlerini askıya almalan olasılığı gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Ulusal Program'ın çağdaş Tûrkiye'ye ulaşıhnası için hızlandmlması gerektiği- nin altım çizdi. Sezer, hükümet ortakla- nnın uzlaştıklan konulan Bakanlar Ku- rulu'ndan geçirmelerini önerirken "Ön- ce kendi aralannda anlaşsuılar. Anlaşa- madddanyerleri askn a alsınlar" dıye ko- nuştu. AB'nin Türkiye'nin tam üyelik görüş- melerine geçebihnesi için yerine getir- mesi gereken reformlan içeren katılım ortaklığı belgesine yanıt niteliği taşıyan Ulusal Program konusunda DSP, MHP ve ANAP liderleri ile ilgili bakanlann ka- tıhmıyla önceki gün düzenlenen zirve toplantısında üzerinde durulan başlıca konunun, anadilde yayın ve eğitim konu- lan olduğu öğrenildi. MHP Genel Başka- nı DevletBahçeli'nin, Kürtçe yayın konu- sunda yapılması istenen düzenlemelere tamamen karşı çıkması üzerine hükümet ortaklan arasında siyasi ölçütlerin zama- na yayılması olasılığı gündeme geldi. Bu- na göre, AB'ye, Türkiye'nin duyarhhk- lan anlatılarak Ulusal Program'ın siyasi ölçütlerinin, toplumun tüm kesimlerinin üzerinde uzlaşma sağlanmasıyla birlikte sunulacağırun anlatıhnası öngörüldü. Sezer: Anlaşsuılar Sezer de, dün Çankaya Köşkü'ndeki resepsiyonda, hükümet ortaklannın Ulu- sal Belge'deki uzlaştıklan konulan Ba- kanlar Kurulu'ndan geçirmelerini öner- di. Sezer. "Önce kendi aralannda anlaş- suılar. Anlaşamadıklan yerleri askıya aİ- sınlar" dedi. Türkiye'nin, AB'nin getir- diği önerileri AB'ye girmek için değil öncelikle kendisi içinyapması gerektiği- ni vurgulayan Sezer, birliğe girerken ön- görülen ölçütlerin hızlandınlarak çağdaş Tûrkiye'ye ulaşılması gerektiğini söyle- di. MrlP'nin karşı çıktığı Kürtçe yayın konusunda AB genel sekreteri büyükel- çi Volkan VuraTın önceki günkü zirve için hazırladığı seçenekli metindeki ola- sıhklar şöyle: # Türkiye, öncelikle Türkçe dışmda yayın yapılmasını engelleyen RTÜK Ya- sası'nda bir değişikliğe gitmeli. Yasal en- gelin kaldınlması, bir ölçüde AB'nin is- temlerinin karşılanması anlamma gele- cektir. # Avrupa'run çeşitli ülkelerinde uygu- lanan yöntemler Türkiye için de geçerli olabilir. Her ülkenin kendi koşullanna uygunbir uygulama yöntemi vardır. Tür- kiye'nin uygulaması da kendi koşullan kapsamuıda olacaktır. # Kürtçe eğitim konusu ise daha kap- samlı bir konudur. Bu kapsamda, Türki- ye'deki mevcut eğitim sistemine koşut, farklı dilde yeni bir eğitim sistemi geti- rilmesini önlemek üzere 'öğrenhn' kav- ramı üzerinde durulmalıdır. Kürtçe, Boş- nakça ya da başka dilde de konuşabilen yurttaşlann, bu dillerini unutmamasma yönelik olarak 'seçmefi ders' ya da 'özel knrslar' aracılığıyla programlar günde- me getirilebilir. Ecevit: Sıktnti yok Başbakan Ecevit ise dün partisinin grup toplantısmda yaptığı konuşmada, Ulusal Program konusunda bir sıkıntı ol- madığınıkaydetti. Ecevit, "Edindiğimiz- lenime göreüç koafcyon ortağuun hiç faz- la sıkıntı çekmeksizin bir uzlaşı ortamın- da Ulusal Program'ı sonuçlandıracağma inanryonun" dıye konuştu. Iranblar bunu hep yapıyor• Baştarafi 1. Sayfada dı. Sezer'in Çankaya Köşkü'nde verdiği resepsiyona eşini de getiren tran'm Ankara Büyükelçisi Lava- sani, Cumhurbaşkanı'nm eşi Sem- ra Sezer'in elini sıkmadı. Lavasa- ni'nin eşi de, karşılama sırasında Sezer'le tokalaşmamak için eşinin arkasmdan geçerek Semra Sezer'e elini uzattı. Cumhurbaşkanı Se- zer'in, tokalaşmak üzere Lavasa- ni'nin eşine uzattığı eli ise boş kal- dı. Resepsiyona türbanla katılan Arap ülkelerinin büyükelçileri ile bazı FP milletvekillerinin eşleri ise Cumhurbaşkanı Sezer'le tokalaştı- lar. Cumhurbaşkam Sezer, dün resep- siyonda gazetecilerin görev süresi- ne ilişkin sorulan üzerine, cumhur- başkanının bir dönem için seçilme- si gerektiği görüşünü dile getirdi. Ücinci dönem seçilebihnek için ta- vizlerin gündeme gelebileceğini be- lirten Sezer, bunun kötü örnekleri- nin geçmişte görüldüğünü bildirdi. Önce cumhurbaşkanlığı yetkilerin- den ne istendiğinin ortayakonuhna- sı, ardından yasa çıkması ve sonra da sürerün konuşulması gerektiğini an- latan Sezer, Anayasa'da sayılan yet- kilerin 7 yıl süreli bir cumhurbaşka- m için olduğunun altım çizdi. Sezer, ölüm cezasına ilişkin tar- tışmalann anımsatıbnası üzerine, bu konuda anayasanın değişmesi ge- rekmediğim, yasa düzeyinde bir de- ğişiklik ile idamın kaldmlabileceği- ni söyledi. Sezer, seçim beltrtileri olup obnadığı sorusuna ise "Hayır" yanıtını verdi. Cumhurbaşkam baş- ka bir soru üzerine de, çalışan kadın- lara desteğini vurguladı. Cumhurbaşkam Sezer ve eşinin yeni yıl nedeniyle Çankaya Köş- kü'nde üst üste iki gün verdikleri re- sepsiyonlara yaklaşık 2000 kişi ka- tıldı. Cumhurbaşkanı ve eşi, konuk- lanm resepsiyon salonunun kapısın- da karşılayarak tek tek ellenni sıktı- lar Mikdat Alpay Köşk'e çıkü Resepsiyonun dün gerçekleştiri- len bölümünde konuklar arasında, Cumhurbaşkanı'nın atama kararna- mesini onaylamadığı MlT Müsteşar Yarduncısı Mikdat .\lpay, bombalı saldın sonucu yaşamını yitiren ga- zetemiz yazan Uğur Mumcu'nun eşi, unr.ag Başkanı Güklal Mumcu ve KJGEM Başkam MûmtazSoysal dikkat çekti. Resepsiyona Iş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, RTÜK Baş- kanı Nuri Kayış, Çankaya Belediye Başkam Haydar Yılmaz, tTO Baş- kanı Mehmet Yıkfanm, eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Nızmi Şar- van, TİSK Başkanı Refık Baydur, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Endp Ozgen, bürokratlar, gazeteci- ler ve yazarlar katıldı. Ressam tbrahim Balaban, coşku- lu bir şekilde elini sıktığı Cumhur- başkanı Sezer'e "Size hayranım, öpebiür mi>im?" dedi. Sezer'in de yakın ilgi gösterdiği Balaban, "Ne mutlu bize, senin gibi bir cunıhur- başkanınuz oldu" diye konuştu. Resepsiyona, orkestra jefi Hik- met Şimşek. tiyatro sanatç^ı Perran Kutman, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü RemziBuharah, res- sam Yaşar Çalh ve gitariit Ahmet Kannccide katıldı. Ancak Sezen Ak- su, Sezen Cumhur Önal, Muazzez Ersoy, Muazzez Abacı, Levent Kır- ca, Emel Sayın, Seda Saysn, Ozcan Deniz, Mahsun Kırnuzıgül, Ajda Pekkan ve Gönül Yazar davet edil- medi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle