Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2001 PERŞEMBE
HABERLER
DUIVYADA BUGUN
ALİ StRMEN
'Demokrasi Kavgası!'
Gelişmiş demokrasiyi, sürdürülebilir den-
geli bir kalkınma modelini oturtamamış, bir
bunalımdan öbürüne slalom yapan getişme-
miştoplumun, bu gelişmemişliğin hem sebe-
bi hem de sonucu olan, kendisini kurnaz sa-
nan, ham ervah politikacısı, incir çekirdeği
doldurmaz, ham kavramları piyasaya sürüp,
bir bardak suda fırtınayaratarak gündem de-
ğiştirmeye çalışıyor.
Bir yandan da, Başbakan Yardımcısı Me-
sut Yılmaz "MaviAkım'a karşı olan ABD'nin
düğmeye bastığını, ANAP'ın suçlanmasının
bu karşıtlann kampanyası olduğunu" ileri sü-
rüyor.
ANAP Başkanlık Divanı'nda "Askerie kav-
ga görüntüsü vermeyelim" diyenlere Mesut
Bey hemen yanıtı yapıştınyor.
"Biz demokrasi kavgası veriyoruz."
Breh breh breh...
Gözlerimiz yaşardı doğrusu.
•••
Hemen bir noktayı vurgulamak istiyorum.
Em. General Erol Özkasnak'ın son tartış-
malar sırasındaki üslubunu hiç beğenmedi-
ğimi ve Bu üslup içindeki sözlerle kendi yu-
vasının itibanna hiç de olumlu katkıda bulun-
madığını, bu duygumu paylaşan çok kişi ol-
duğunu sandığımı söylemeliyim.
Aynca şu gerçeği de kimseden çekinme-
den yüreklilikle söylemek zorundayız: 28 Şu-
bat ile önlenmek istenen tehlikenin kayna-
ğında, bütün özgürlükleri ayaklar attına alan,
bir askeri dönemin büyük aymazlıklannın ve
ihanetlerinin de katkısı vardır.
Acaba bu gerçeği inkâr edebiiecek bir kişi
var mı?
Yıne aynı dönemin bir ünlü komutanının
yolsuzluğu ve rüşvetçiliği ayyuka çıkmamış
mıdır?
Türkiye'de irticaya aymaztığı yüzünden ol-
madık olanaklar sağlayan Kenan Evren, o
kuvvet komutanının yatı, Uğur Mumcu tara-
fından kendisine anlatıldığında, "Ben araştır-
dım, o aslında kayıkmış canım, kayık..." der-
ken Uğur'un bulup kendisine ilettiği resme
bakmak zahmetine katlanmamıştır.
Diyeceğim o ki, yolsuzluğun ve rüşvetin el-
bisesi yoktur. "Sivil yolsuzluk yapar, asker
yapmaz" yollu düşünceler doğru değildir.
Türkiye'de sivil politika temiz olsaydı, Baş-
bakan Yardımcısı, askerin de yolsuzlukyapa-
bileceği yolundaki sözlerini "Saddam'/ kas-
tettim" diyerek tevil etmez, doğrudan doğru-
ya birkaç örneği prtaya koyuverirdi.
O zaman demo'krasi kavgası yaptığı yolun-
daki sözlerine kulak asacak birkaç kişi btıtur-
Ama Mesut Bey bunu yapmıyor, yapamı-
yor.
Neden yapamıyor dersiniz?
•••
Son tartışmalann demokrasiyle falan ilgisi
yok. Herkes görüyor ki etrafı toz dumana bu-
layanlar, olaylann örtbas edilmesini sağlama-
ya çalışıyorlar.
Yoksa her şey ortadayken böylesine pişkin
direniş sürebilir miydi?
Cümle âlem, Enerji Bakanı Cumhur Ersü-
mer'in son yolsuzlukla ilgili dosyayı sumen a\-
tı edip bir yıl sakladığını ve olayın tçişleri Ba-
kanı Sadettin Tantan'ın bastırması sonucu
ortaya çıkarıldığını biliyor.
Öte yandan, suçlanan bürokratlar, her şe-
yi Ersümer'in bildiğini, olanlann onun bilgisi
ve onayıyla yapıldığını söylüyorlar.
Hadi diyelim ki bunu söyleyenler ayaklan-
na basıldıği için canı yananlardır ve belki de
bakanı töhmet altında bırakmak istiyorlar.
Peki ya Başbakanlık müfettişlerinin eski
Enerji Bakanı 2ya Aktaş ve halefi Ersümeriçin
"Devletin çıkarlannı göz ardı ettikleri" nedeniy-
le suç duyurusu istemelerine ne demeli?
Bütün parçalar bir araya gelince, Ersü-
mer'in orada hâlâ oturuyor olmasındaki çar-
pıklıkla birlikte ortada demokrasi kavgası fa-
lan olmadtğı da gün yüzüne çıkıveriyor.
Cül ve vönetime suclama
Faziletliler yine
birbirlerine girdi
SEBAHAT
KARAKOYUN
ANKARA - FP'de ge-
lenekçi- yenilikçi kavga-
sı, dün yapılan grup top-
lantısmda karşılıklı suç-
lamalarla devam etti.
Muş Mılletvekıh Saba-
hattin Yıküz partı yöne-
timıni suçlarken "İeşki-
latiarda görevden atma-
lar oluyor ama mületve-
kfllerine haber verilmi-
yor. Biz bostan korkulu-
ğu muyuz" dedi. FP Ge-
nel Başkan Yardımcısı
Lütfü Esengün ise yeni-
likçılerin önde gelen ismi
Abdunah Gül'ü "Genel
merkezin yolunu unuttu-
nuz ama BaykaPa gidi-
yorsunuz" diye eleştirdi.
FP genel başkan yar-
dımcılanndan Bahri
Zengin partı yönetimi-
nin doğru yolda olduğu-
nu savunurken "Birileri-
nin yanlışyapıldığını söy-
lemesi gerçekten yankş
hareket edildiği anlamt-
na geunez" diye konuştu.
Lütfu Esengün de, baa
örgütlerin çahşmadıkla-
n için görevden alındık-
lannı savunarak "Yeni-
likçi-gelenekçi diye bir
aynm yapnuyoruz. Tem-
bet-cahşkan aynmı yapt-
yoruz. Bir şikâyet varsa
genel merkeze ğettr anla-
ürsınız,yeri burası değfl"
dedı. Esengün'ünbu söz-
lerine oturduğu yerden
tepki gösteren Abdullah
Gül,u
Burası dapartinnı
grup toplanüsL Bu konu-
lar burda konuşulmaya-
cak da nerde konuşula-
cak" deyince Esengün.
Gül'e, "Siz genel merke-
zin yolunu unuttunuz a-
ma BaykaTa gidiyorsu-
nuz" karşılığını verdi.
Sataşma gerekçesiyle
söz isteyen Gül, partiye
katkılannın ve calışma-
lannın herkes tarafından
bilindiğini belirterek
Baykal'la görüşmesinin
gizlı kapaklı bir yanı ol-
madığını söyledı.
450 trilyon lira kredi batıran Emlakbank, yöneticilerine Bahçeşehir'de lüks villalar aldı
EtnLakbank peşkeşmm içyüzü• Baştarafi 1. Sayfada
Emlakbank'ın 1997 yıh hesaplan,
TBMM KlT Komisyonu'nda uzun tar-
tışmalann ardından, teftiş kurullan ve
yargıdaki yolsuzluk dosyalan nedenıy-
le ibra edilmedi. 30 Haziran 1999 tari-
hinde özkaynaklan eksiye düşünce
bankacılık çalışmalannı durduran Em-
lakbank. 2000 yıh eylül ayı itibanyla
127 trilyon lira zarar etti. Başbakanlık
Yüksek Denetleme Kunılu raporunda,
üretimi ve satışı devam eden 28 proje-
deki konutlann tamamının satılması
durumunda bile bankanın toplam 136
trilyon lira zararda olacağı belirtildi.
KlT Komisyonu Başkanvekili Erdo-
ğan Toprak, Başbakanlık Yüksek De-
netleme Kunılu raporundan alıntılar
yaparak özetle şu eleştirileri yöneltti:
• Ataköy tesislerini Emlakbank'uı
uhdesinden çıkann. Birkaç üst düzey
yöneticınin orayı hoyrat kullanmasın-
dan kurtulun. Orayı çiftlik olmaktan
kurtann.
• Dar kapsamh ihalelere belli şır-
ketler davet edilerek ihaleler paylaştı-
nlmış, peşkeş çekilmiş. Bu firmalar
servet sahibi olurken Emlakbank bat-
ma noktasına gelmış. Sözleşmeler sü-
rekli kurum aleyhine tek taraflı dü-
zenlenmiş. Birkaç firma var ki, kuru-
mun içerisine girip kurumu yönetme-
Hukümeti elestirmisti
DSP'li Düz'e
ihraçyolu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Affa karşı çıkan, KİT Komisyonu'na
hukümeti hedef alan yolsuzluk rapor-
lan sunan DSP Istanbul Milletvekili
Mustafa Düz, ihraç istemıyle merkez
disiplin kuruluna sevk edildi. Düz,
TBMM kulisinde gazetecilere yaptı-
ğı açıklamada, "Ben birflerinin ayağı-
na basnm" dedi. Yedı gün içmde sa-
vunmasını hazırlayacağını belirten
Düz, "istifa etmeyeceğiıır açıkladı.
DSP Istanbul Milletvekili Mustafa
Düz, af tartışmasında partisıyle yolla-
nnı ayırdı. Adalet Komisyonu üyesı
olan Düz, daha önce destek verdiği Af
Yasasf nın Çankaya'dan dönmesı üze-
rine ikinci kez yapılan görüşmeler sı-
rasında tavır değiştirdi. Düz, "vicda-
nen rahatsızolduğunu, affa destek ver-
meyeceğmi" açıkladı. Düz, KlT Ko-
misyonu toplantılannda ö)a çüaşlarını
sürdürdü. KlT Komisyonu'nda geçen
hafta Başbakan Yardımcısı Hüsaroet-
tin Özkan ı hedef alarak Halk Banka-
sı'ndaki yolsuzluklarla ilgili rapor su-
nan Düz; dünkü toplatıda da Emlak-
bank'takı yolsuzluklarla ilgili bu- ra-
por dağıttı.
DSP yönetimi, Düz'ün çüaşlan üze-
rine ihraç sürecını başlattı. Düz, "par-
tinin genel doğrultusuyla uyumsuzlu-
ğa dûştüğü, tutum ve dârvranışıyla par-
tiye zarar verdiği'' gerekçesıyle ihraç
istemıyle disiplin kuruluna verildı.
1999'da atanan yönetimin Ataköy'deki boş lojmanlar yerine Bahçeşehir'de2trüyon lira değerinde 12 k>-
jman aldığı belirtildi. Demirel (ûstte) ve Erdin An'nın (altta) bankayı bûyük zarara uğratüğı belirtildi
ye başlamışlar. Basiretsiz bir tüccar
gibi dâ\Tanıhnış. Banka yöneticileri
müteahhıtlerin temsılcısı gıbı davran-
mış. Yöneticıler önce krediyı gönder-
miş, hediyesini; sonra kendi yönetici
olarak gitmiş o şirkete.
• Devletten alınan kıymetli araziler
bellı firmalann çıkan için kullanıknış.
Kredibilitesi sıfırlanmış firmalara,
milyonlarca dolar kredi verilmiş. Bu
krediler dönmeyince bankanm sırtına
yüklenmiş. Belli firmalann kaynldı-
ğını görüyoruz.
• Bayındırlvk Bakanlığı'nuı birim fı-
yatuıdan yüzde 80 daha fazla ödeme
yapılmış. Bunlardan hiçbiri iyi niyetli
harcamalar değü. Ben içim sızlayarak
bu toplantılara gelıyorum. Kredi ver-
meyen ve devletin çıkannı düşünen in-
sanlar Emlakbank'tan dışlandı. Bu in-
sanlar hakkmda raporlar düzenlendi,
pasif görevlere verildiler. Bankadan
atıhnalan için elden geleni yaptılar.
• Günde 1 trilyon lira zarar edan
bankaya atanan (1999'da) yeni yöneti-
min ilk karan, Ataköy'de boş duran loj-
manlar yerine, Bahçeşehir'den 2 tril-
yon lira değerinde süper lüks 12 yeni
lojman ahnak oldu. Bununla da yetin-
meyen yöneticiler, oturacaklan loj-
manlannmüzik setlerinibile bankanın
parası ile Doğubank'tan aldırdılar.
• Konut Edindirme Yardımı (KEY)
hesabında 13 yıl sonunda biriken 120
trilyon liranm nemalandınlmasında
uygulanan fiaizoranı yüzde 50'den yüz-
de 20'ye indirihTie karan hukuka aykı-
n olarak alındı.
• Usulsüz kredilere karşı çıkan bü-
rokratlar görevlerinden aluıdılar. Ban-
kanın istihbarat raporlanndaki olum-
suz görüşe rağmen Yahya MuratDemi-
rd'e ait ÖRSA AŞ'ye bankanm üst yö-
netimi tarafindan kredi verilmiştir. De-
mirel'e ait DEMPA Orman Ürünleri
AŞ'nin kredi taleplenne bankanın is-
tihbarat birimi, "Geri ödenmeleri
mfimkün görünmflyor" şeklınde
olumsuz rapor verdi.
• Türkiye'de çok sayıda müteahhit,
büyük konut projeleri sayesınde ina-
nılmaz kârlar elde etti. Murat Demirel,
Hakan Ferhatoğlu ve ortak dostlan Er-
din An bankayı büyük zarara uğrat-
mışlardır. Demirel ailesinin DEMPA
ve DEMYÖN şirketlerine 12 milyon
dolarlık borcu varken 20 milyon dolar-
lık daha kredi kullanduılmıştu".
• Gayn nakdi krediler ve harici ga-
ranti mektubu kredileri bazı gruplar
üzerinde yoğunlaştı. Gayri nakdi kredi-
lerin yüzde 23 ü, aralannda Bayındır ve
Balkaner'in de bulunduğu 10 gruba
kullanduıldı. Bu kredileri venrken fir-
malann mali yapısı ve kredibilitesini
gözönünde bulundunnayanbanka, kre-
dilerinrisk,emniyet ve kârlılığıııın sağ-
lanması ilkelerine uygun davTanmadı.
• Emlakbank Teftiş Kunılu. 1998-99
yıhnda, Hamburgısche Landesbank ile
ımzalanan sözleşmeye dayanarak dağı-
ölan 169 milyon 750 bin dolarlüc kre-
dilerden 70 milyon dolardan fazlasuun
dönmediğinı belirledı.
IĞNELl FIRÇA ZAFERTEMOÇİN
HCIM-EI/ET
Başbakan, ülkenin yapay bir siyasal sarsmtıya sürüklendiğini söyledi
Ecevit: Darbeyi sözlükten çıkanıı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Bülent Ecevit,
yıl başuıdan bu yana ülkenin ya-
pay bir siyasal sarsıntıya sürük-
lenmeye başladığını vurgulaya-
rak "Bu taröşmalar ekonomide
de istikran sarsabiür. Onun için
'darbe' sözcûğünün artık siya-
set sözlflğümüzden çıkmasını is-
tiyorum" dedı.
Başbakan Ecevit, partisının
grup toplantısında darbe tartışma-
lan ve yolsuzlukla mücadele ko-
nulanna değindı. Ecevit'in açık-
lamalan ana başlıklanyla şöyle:
lşler durabilin 57. hükümetin
önde gelen başanlanndan bıri
• Başbakan Bülent Ecevit, partisinin grup toplantısında
darbe tartışmalan ve yolsuzlukla mücadele konulanna
değindi. Ecevit, "Hiçbir hükümet döneminde
yolsuzluklann üzerine bu kadar gidilmedi" dedi.
yolsuzlukla mücadele. Başkahiç-
bır hükümet döneminde yolsuz-
luklann üzerine bu kadar tutarlı
birşekilde yürünmedi. Bunda hü-
kümetin siyasal iradesi en büyük
etkendir Bu kadar yaygınvekap-
samlı denetimler, soruşturmalar
daha önce görülmediğı için. "Be-
nim de başıma bir şe> geür mi"
kaygısı maalesef yaygmlaşıyor.
Özellikle de parasal etlonliklerle
ilgili kesımlerde ve bankalardabu
kaygı yeT yer ışlerin durmasına y-
ol açabilır kaygısını taşıyorum.
Yapaj sarsıntı: Yıl başından bu
yana ülke yapay bir siyasal sarsuı-
üya sürüklenmeye çalışılıyor. Du-
rup dururken demokrasi ve darbe
tartışmalan gündeme gelmeye
başladı. Bu tartışmalar toplum-
dan kaynaklanmıyor. Toplumun
üst tabakalanndaki sınırlı bazı ke-
sımlerden kaynaklanıyor. Türki-
ye, bölgemizde demokrasiye ön-
cülük eden bu- ülkedir. Şimdi böl-
gemizde hemen hemen her ülke
ileri ölçüde demokrasiye kavuş-
muşken Türkiye'de demokrasi-
den kuşku duyulduğu havasmı
vermek kabul edilemez.
Darbe,syasetsözlüğündençık-
sm: Bu tartışmalar ekonomide de
istikran sarsabilir. Onun için
"darbe" sözcûğününarnksiyaset
sözlüğümüzden çıkmasını istiyo-
rum. Demokrasi konusunda bü-
tün bölgemiz ülkelerine ömek
olan Türkiye Cumhuriyeti devle-
ti sürekli olarak demokrasi içinde
yaşayacaknr. Demokrasi, Türki-
ye'de ebedi olarak yasayacaktır.
1. Perde Operasyonu Balkaner'in açıklamaları tepki çekti
Dilligil 'Tjorunlu izne'aynldı Basında 'maaş' sarsıntısı
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Kültür Bakanı trte-
mihan Tala>, "1. Perde Ope-
rasyonu" kapsamında Bur-
sa'da gözaltmda tutulan Dev-
let Tiyatrolan (DT) Genel Mü-
dürü Raiuni DüTigil'in göre-
vinden istifâsını onayladı. Ta-
îay, yürütülen soruşturmanın
selameti açısuıdan Dilligil'i
kunımdaki rejisörlük görevin-
den de açığa aldı.
Kültür Bakanlığı'ndan ya-
pılan açıklamada, Dilligil'm
Bursa Emniyet Müdürlü-
ğû'nce soruşturmabaşlauhna-
sı üzerine 15 Ocak tarihinden
geçerli ornıak üzere "mecbu-
ri faane" aynldığı kaydedildı.
' Talay'm istemi üzerine Dillı-
| gil'in gönderdiği bir dilekçe
'•• üedehetangörcvindenistifa-
ya hazu- olduğunu belirttiği
bildirildi.
Dilligil 'in avukatı Ceyhan
Mumcu da yaptığı yazıh açık-
lamada, müvekkilleriyle gö-
rüşme isteminin reddedıldıği-
ni belirterek "Savunma, hiç-
bir sanıkla temas erörümeye-
rek efi kolu bağlanmakta, de-
lil ve gelişmeler hakkında her-
hangi bir biçimde bilguendi-
rilmezken. yerel ve ulusal ba-
sın ve televiz>onlarda mûşte-
kfler ve Bursa Emniyet Mü-
dürfüğü haber kaynağı olarak
gösterilmek suretiyle doğru,
yanhşpekcok kanıt ileri sürül-
mekte,sanıklar. sanatçüar, ku-
rum yt Kültür Bakanuğunız
akyhine yoğun bir kamuoyu
kampanyası yürütülmekte-
dâ-"dedi.
IstanbuiHaber Servia-Yö-
netimi, Tasarruf Mevduatı Si-
gorta Fonu'na devredilen
Yurtbank'm eski sahibi AK
Balkaner'in, DGM savcüığma
verdiği ifadesinde, "baaünlü
gazetecUeri, borsa De ügüi ha-
berieri manipüketmeleri kar-
şdığmdâ maaşa bağladıklan-
na" yönelık ıddıası meslek ku-
ruluşlannm sert tepkisine ne-
den oldu. Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti (TGC) Başkanı Na-
U Gûrell iddiayı "mesfek adV
nadehşetverici" olarak değer-
lendirirkenBasm Konseyi Ge-
nel Sekreteri Vedat Demir de
DGM savcısmı ve bu bilgile-
re sahip diğer ilgilileri kamu-
oyunu aydınlatmaya çağırdı.
TGC Başkanı Güreli yaptı-
ğı açıklamada, Yurtbank'tan
"maaş aknklan" iddıa edilen
kişilerin adlannın bir an önce
açıklanması gerektiğini belir-
terek şöyle devam etti: "AdUt-
nn açiklanmadığı bu iddiatar
bütün basını şaibe alünda bı-
rakmaktadır. Bu ağır suçla-
malannbelinazbiçimdeorta-
da bıraküması kabul edile-
mez. Bu konudaki sonıştur-
ma süratle tanuunlanaruk o-
laj aydmuğa kavuşturuhnah
ve yargrya intikal ettirihneö-
dir. Meskği şaibe altmda tot-
mak adalet ve sorumiuluk
duygularmı sarsar"
Basuı Konseyi Genel Sek-
reteri Vedat Demir de yaptığı
yazıh açıklamada, "Savahğm
bu açddamalansuç duyurusu
olarak kabuledç soruştorma
başlatma» gerekû-" dedi.
Medeni Yasa görüsmeleri
r P, cınsıyet
değışıklığıne
karşı çıktıANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - TBMM
Adalet Komisyonu, 1030
maddelik Türk medeni
yasa tasansımn ilk 55
maddesini kabul etti.
FP'li milletvekilleri, ta-
sanda kullanılan- dille
Tûrkçenin katledildiğini
savunurken cinsiyet de-
ğiştirmeyle ilgili düzen-
lerneye de karşı çıktüar.
TBMM Adalet Ko-
misyonu, 1030 maddelik
Türk medeni yasa tasan-
sı üzerindeki görüşmele-
rini dün de sürdürdü. Ta-
sannm ilk 55 maddesi
kabul edilirken sık sık FP
ve DSP'li milletvekilleri
arasında "Türkçe" tarhş-
ması yaşandı. FP'li mil-
letvekilleri, ta- - _ — _
sarıda "sıhri
bisunhk" yeri-
ne "kaym hı-
sunhğı
n
, "ika-
metgâh" yeri-
ne "yerieşim
yeri", '^emyiz
gücü" yerine
"ayırt etme
gücü", "şart"
yerine "koşul"
sözcüklerinin
kullanılmasmı
eleştirdiler.
J F P ' H Dıcak,
"Türkiye'de
transseksüellerin
sayısı bu kadar
fazla mı ki ayrı
bir dûzenleme
yapılıyor. Önü-
raüzde bir Bülent
Ersoy ömeği
var" diye
konuştu
FP'li Ramazan Toprak,
anlamını tek bir hukuk-
çununbilmediği terimle-
rin getirildiğini savunur-
ken Nazfa Ibcak, sadeleş-
tirroe adı altında Türkçe-
nin katledildiğini ileri
sürdü. Atatürk'ün bu ne-
denle Türk Dil Kuru-
mu'nu kapattığını öne
süren Ilıcak, "Hâkiın ye-
rine yargrç dediniz, ama
yinedehâkim sözcüğûnü
gölgeteyemediniz. 'denı-
ze hâkun ev'deyimi var-
dır, hadi bakahm 'denize
yargıç ev' buhında göre-
fim" diye konuştu.
Adalet Bakanı Hiknıet
Sami Türk, FP'li millet-
vekillerinin tasanyı en-
gellemeye çalıştığını be-
lirterek "50 yüdır üzerin-
de çalışüan bir tasanyı
engellerseniz sorumhılu-
ğu sizin üzerinizde kanr"
dedi. Yürüriükteki Türk
Medeni Yasası'nın dilini
hukuk fakültesi öğrenci-
lerinin sözlüklerle anla-
yabildiğine dikkat çeken
Türk, yeni neslin anla-
madığı dilde ısrar etme-
nin bir anlamının olma-
dığını söyledi. Türk,
"Biz istiyornz ki, bir va-
tandaş eline yasayi aküğı
zaman kendisine ne gibi
haklarveıiktiğinikolayca
anlayabilsin" diye ko-
nuştu.
Tasannm. "cinsiyet de-
ğişikliği"ne ilişkın dü-
zenlemesi üzerinde de
tartışmalar yaşandı. FP'li
Nazh Ibcak. "Türkiye'de
_ _ _ _ transseksüelle-
rin sayısı bu
kadar fazla mı
ki aynbir dü-
zememeyapıb-
yor. Önümüz-
de bir Bülent
Ersoy örneği
var.Erkekkal-
samrydı? Yok-
sa kadın olun-
ca daha iyi mi
oldu? Bu dü-
zenleme acaba
cinsiyet deği-
şüdiğini teşvikmi ediyor?
Bu tür konular toplumu
fuhşa ve anormal yaşan-
olara mı itiyor" sorulan-
nı yöneltti. Adalet Baka-
nı Türk, tasandaki dü-
zenlemeyle cinsiyet de-
ğişikliğini sanıldığının
tersine zorlaştrrdıklannı
belirterek 1988 yıhnda
getirilen düzenlemenin
çok geniş hükümler içer-
diğini kaydetti.
Bazı ülkelerde aynı
cinslere evlilik hakkının
verildiğini anımsatan
Türk, Türkiye'nin ahla-
ki anlayışuun buna aykı-
n olduğunu belirtti.
Türk, cinsiyet değişikliği
için "fbdksel ve ruh sağ-
hğı açısından zorunlu"
ohnası koşulunun getiril-
diğini bildirdi.
Cankuptaraıfın damadı tutıddandı
• tstanbul Haber Servisi - 'Safari 1' operas>onu
kapsamında gözaltına alman 19 kişiden, işadamı
Emin Cankurtaran'ın damadı Mustafa tlhan Arslan
DGM'ce tutuklandı. Istanbul DGM'de soruşturmayı
yürüten Cumhuriyet Savcısı Ahmet Ayvaz tarafindan
sorgulanan 19 kişiden, Arslan'ın da aralannda
bulunduğu 5'i, tutuklanmalan istemiyle mahkemeye
sevk edildi, diğer 14 kişi ise serbest bırakıldı
Istanbul 3 No'lu DGM Yedek Hâkimliği'nde tekrar
ifadesi ahnan Arslan, 'çıkar amaçlı suç örgütüne üye
ohnak' suçundan tutuklanırken diğer 4 kişi flıtuksuz
yargılanmak üzere serbest bırakıldı.