17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2001 PERŞEMBE HABERLER DUIVYADA BUGUN ALİ StRMEN 'Demokrasi Kavgası!' Gelişmiş demokrasiyi, sürdürülebilir den- geli bir kalkınma modelini oturtamamış, bir bunalımdan öbürüne slalom yapan getişme- miştoplumun, bu gelişmemişliğin hem sebe- bi hem de sonucu olan, kendisini kurnaz sa- nan, ham ervah politikacısı, incir çekirdeği doldurmaz, ham kavramları piyasaya sürüp, bir bardak suda fırtınayaratarak gündem de- ğiştirmeye çalışıyor. Bir yandan da, Başbakan Yardımcısı Me- sut Yılmaz "MaviAkım'a karşı olan ABD'nin düğmeye bastığını, ANAP'ın suçlanmasının bu karşıtlann kampanyası olduğunu" ileri sü- rüyor. ANAP Başkanlık Divanı'nda "Askerie kav- ga görüntüsü vermeyelim" diyenlere Mesut Bey hemen yanıtı yapıştınyor. "Biz demokrasi kavgası veriyoruz." Breh breh breh... Gözlerimiz yaşardı doğrusu. ••• Hemen bir noktayı vurgulamak istiyorum. Em. General Erol Özkasnak'ın son tartış- malar sırasındaki üslubunu hiç beğenmedi- ğimi ve Bu üslup içindeki sözlerle kendi yu- vasının itibanna hiç de olumlu katkıda bulun- madığını, bu duygumu paylaşan çok kişi ol- duğunu sandığımı söylemeliyim. Aynca şu gerçeği de kimseden çekinme- den yüreklilikle söylemek zorundayız: 28 Şu- bat ile önlenmek istenen tehlikenin kayna- ğında, bütün özgürlükleri ayaklar attına alan, bir askeri dönemin büyük aymazlıklannın ve ihanetlerinin de katkısı vardır. Acaba bu gerçeği inkâr edebiiecek bir kişi var mı? Yıne aynı dönemin bir ünlü komutanının yolsuzluğu ve rüşvetçiliği ayyuka çıkmamış mıdır? Türkiye'de irticaya aymaztığı yüzünden ol- madık olanaklar sağlayan Kenan Evren, o kuvvet komutanının yatı, Uğur Mumcu tara- fından kendisine anlatıldığında, "Ben araştır- dım, o aslında kayıkmış canım, kayık..." der- ken Uğur'un bulup kendisine ilettiği resme bakmak zahmetine katlanmamıştır. Diyeceğim o ki, yolsuzluğun ve rüşvetin el- bisesi yoktur. "Sivil yolsuzluk yapar, asker yapmaz" yollu düşünceler doğru değildir. Türkiye'de sivil politika temiz olsaydı, Baş- bakan Yardımcısı, askerin de yolsuzlukyapa- bileceği yolundaki sözlerini "Saddam'/ kas- tettim" diyerek tevil etmez, doğrudan doğru- ya birkaç örneği prtaya koyuverirdi. O zaman demo'krasi kavgası yaptığı yolun- daki sözlerine kulak asacak birkaç kişi btıtur- Ama Mesut Bey bunu yapmıyor, yapamı- yor. Neden yapamıyor dersiniz? ••• Son tartışmalann demokrasiyle falan ilgisi yok. Herkes görüyor ki etrafı toz dumana bu- layanlar, olaylann örtbas edilmesini sağlama- ya çalışıyorlar. Yoksa her şey ortadayken böylesine pişkin direniş sürebilir miydi? Cümle âlem, Enerji Bakanı Cumhur Ersü- mer'in son yolsuzlukla ilgili dosyayı sumen a\- tı edip bir yıl sakladığını ve olayın tçişleri Ba- kanı Sadettin Tantan'ın bastırması sonucu ortaya çıkarıldığını biliyor. Öte yandan, suçlanan bürokratlar, her şe- yi Ersümer'in bildiğini, olanlann onun bilgisi ve onayıyla yapıldığını söylüyorlar. Hadi diyelim ki bunu söyleyenler ayaklan- na basıldıği için canı yananlardır ve belki de bakanı töhmet altında bırakmak istiyorlar. Peki ya Başbakanlık müfettişlerinin eski Enerji Bakanı 2ya Aktaş ve halefi Ersümeriçin "Devletin çıkarlannı göz ardı ettikleri" nedeniy- le suç duyurusu istemelerine ne demeli? Bütün parçalar bir araya gelince, Ersü- mer'in orada hâlâ oturuyor olmasındaki çar- pıklıkla birlikte ortada demokrasi kavgası fa- lan olmadtğı da gün yüzüne çıkıveriyor. Cül ve vönetime suclama Faziletliler yine birbirlerine girdi SEBAHAT KARAKOYUN ANKARA - FP'de ge- lenekçi- yenilikçi kavga- sı, dün yapılan grup top- lantısmda karşılıklı suç- lamalarla devam etti. Muş Mılletvekıh Saba- hattin Yıküz partı yöne- timıni suçlarken "İeşki- latiarda görevden atma- lar oluyor ama mületve- kfllerine haber verilmi- yor. Biz bostan korkulu- ğu muyuz" dedi. FP Ge- nel Başkan Yardımcısı Lütfü Esengün ise yeni- likçılerin önde gelen ismi Abdunah Gül'ü "Genel merkezin yolunu unuttu- nuz ama BaykaPa gidi- yorsunuz" diye eleştirdi. FP genel başkan yar- dımcılanndan Bahri Zengin partı yönetimi- nin doğru yolda olduğu- nu savunurken "Birileri- nin yanlışyapıldığını söy- lemesi gerçekten yankş hareket edildiği anlamt- na geunez" diye konuştu. Lütfu Esengün de, baa örgütlerin çahşmadıkla- n için görevden alındık- lannı savunarak "Yeni- likçi-gelenekçi diye bir aynm yapnuyoruz. Tem- bet-cahşkan aynmı yapt- yoruz. Bir şikâyet varsa genel merkeze ğettr anla- ürsınız,yeri burası değfl" dedı. Esengün'ünbu söz- lerine oturduğu yerden tepki gösteren Abdullah Gül,u Burası dapartinnı grup toplanüsL Bu konu- lar burda konuşulmaya- cak da nerde konuşula- cak" deyince Esengün. Gül'e, "Siz genel merke- zin yolunu unuttunuz a- ma BaykaTa gidiyorsu- nuz" karşılığını verdi. Sataşma gerekçesiyle söz isteyen Gül, partiye katkılannın ve calışma- lannın herkes tarafından bilindiğini belirterek Baykal'la görüşmesinin gizlı kapaklı bir yanı ol- madığını söyledı. 450 trilyon lira kredi batıran Emlakbank, yöneticilerine Bahçeşehir'de lüks villalar aldı EtnLakbank peşkeşmm içyüzü• Baştarafi 1. Sayfada Emlakbank'ın 1997 yıh hesaplan, TBMM KlT Komisyonu'nda uzun tar- tışmalann ardından, teftiş kurullan ve yargıdaki yolsuzluk dosyalan nedenıy- le ibra edilmedi. 30 Haziran 1999 tari- hinde özkaynaklan eksiye düşünce bankacılık çalışmalannı durduran Em- lakbank. 2000 yıh eylül ayı itibanyla 127 trilyon lira zarar etti. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kunılu raporunda, üretimi ve satışı devam eden 28 proje- deki konutlann tamamının satılması durumunda bile bankanın toplam 136 trilyon lira zararda olacağı belirtildi. KlT Komisyonu Başkanvekili Erdo- ğan Toprak, Başbakanlık Yüksek De- netleme Kunılu raporundan alıntılar yaparak özetle şu eleştirileri yöneltti: • Ataköy tesislerini Emlakbank'uı uhdesinden çıkann. Birkaç üst düzey yöneticınin orayı hoyrat kullanmasın- dan kurtulun. Orayı çiftlik olmaktan kurtann. • Dar kapsamh ihalelere belli şır- ketler davet edilerek ihaleler paylaştı- nlmış, peşkeş çekilmiş. Bu firmalar servet sahibi olurken Emlakbank bat- ma noktasına gelmış. Sözleşmeler sü- rekli kurum aleyhine tek taraflı dü- zenlenmiş. Birkaç firma var ki, kuru- mun içerisine girip kurumu yönetme- Hukümeti elestirmisti DSP'li Düz'e ihraçyolu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Affa karşı çıkan, KİT Komisyonu'na hukümeti hedef alan yolsuzluk rapor- lan sunan DSP Istanbul Milletvekili Mustafa Düz, ihraç istemıyle merkez disiplin kuruluna sevk edildi. Düz, TBMM kulisinde gazetecilere yaptı- ğı açıklamada, "Ben birflerinin ayağı- na basnm" dedi. Yedı gün içmde sa- vunmasını hazırlayacağını belirten Düz, "istifa etmeyeceğiıır açıkladı. DSP Istanbul Milletvekili Mustafa Düz, af tartışmasında partisıyle yolla- nnı ayırdı. Adalet Komisyonu üyesı olan Düz, daha önce destek verdiği Af Yasasf nın Çankaya'dan dönmesı üze- rine ikinci kez yapılan görüşmeler sı- rasında tavır değiştirdi. Düz, "vicda- nen rahatsızolduğunu, affa destek ver- meyeceğmi" açıkladı. Düz, KlT Ko- misyonu toplantılannda ö)a çüaşlarını sürdürdü. KlT Komisyonu'nda geçen hafta Başbakan Yardımcısı Hüsaroet- tin Özkan ı hedef alarak Halk Banka- sı'ndaki yolsuzluklarla ilgili rapor su- nan Düz; dünkü toplatıda da Emlak- bank'takı yolsuzluklarla ilgili bu- ra- por dağıttı. DSP yönetimi, Düz'ün çüaşlan üze- rine ihraç sürecını başlattı. Düz, "par- tinin genel doğrultusuyla uyumsuzlu- ğa dûştüğü, tutum ve dârvranışıyla par- tiye zarar verdiği'' gerekçesıyle ihraç istemıyle disiplin kuruluna verildı. 1999'da atanan yönetimin Ataköy'deki boş lojmanlar yerine Bahçeşehir'de2trüyon lira değerinde 12 k>- jman aldığı belirtildi. Demirel (ûstte) ve Erdin An'nın (altta) bankayı bûyük zarara uğratüğı belirtildi ye başlamışlar. Basiretsiz bir tüccar gibi dâ\Tanıhnış. Banka yöneticileri müteahhıtlerin temsılcısı gıbı davran- mış. Yöneticıler önce krediyı gönder- miş, hediyesini; sonra kendi yönetici olarak gitmiş o şirkete. • Devletten alınan kıymetli araziler bellı firmalann çıkan için kullanıknış. Kredibilitesi sıfırlanmış firmalara, milyonlarca dolar kredi verilmiş. Bu krediler dönmeyince bankanm sırtına yüklenmiş. Belli firmalann kaynldı- ğını görüyoruz. • Bayındırlvk Bakanlığı'nuı birim fı- yatuıdan yüzde 80 daha fazla ödeme yapılmış. Bunlardan hiçbiri iyi niyetli harcamalar değü. Ben içim sızlayarak bu toplantılara gelıyorum. Kredi ver- meyen ve devletin çıkannı düşünen in- sanlar Emlakbank'tan dışlandı. Bu in- sanlar hakkmda raporlar düzenlendi, pasif görevlere verildiler. Bankadan atıhnalan için elden geleni yaptılar. • Günde 1 trilyon lira zarar edan bankaya atanan (1999'da) yeni yöneti- min ilk karan, Ataköy'de boş duran loj- manlar yerine, Bahçeşehir'den 2 tril- yon lira değerinde süper lüks 12 yeni lojman ahnak oldu. Bununla da yetin- meyen yöneticiler, oturacaklan loj- manlannmüzik setlerinibile bankanın parası ile Doğubank'tan aldırdılar. • Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesabında 13 yıl sonunda biriken 120 trilyon liranm nemalandınlmasında uygulanan fiaizoranı yüzde 50'den yüz- de 20'ye indirihTie karan hukuka aykı- n olarak alındı. • Usulsüz kredilere karşı çıkan bü- rokratlar görevlerinden aluıdılar. Ban- kanın istihbarat raporlanndaki olum- suz görüşe rağmen Yahya MuratDemi- rd'e ait ÖRSA AŞ'ye bankanm üst yö- netimi tarafindan kredi verilmiştir. De- mirel'e ait DEMPA Orman Ürünleri AŞ'nin kredi taleplenne bankanın is- tihbarat birimi, "Geri ödenmeleri mfimkün görünmflyor" şeklınde olumsuz rapor verdi. • Türkiye'de çok sayıda müteahhit, büyük konut projeleri sayesınde ina- nılmaz kârlar elde etti. Murat Demirel, Hakan Ferhatoğlu ve ortak dostlan Er- din An bankayı büyük zarara uğrat- mışlardır. Demirel ailesinin DEMPA ve DEMYÖN şirketlerine 12 milyon dolarlık borcu varken 20 milyon dolar- lık daha kredi kullanduılmıştu". • Gayn nakdi krediler ve harici ga- ranti mektubu kredileri bazı gruplar üzerinde yoğunlaştı. Gayri nakdi kredi- lerin yüzde 23 ü, aralannda Bayındır ve Balkaner'in de bulunduğu 10 gruba kullanduıldı. Bu kredileri venrken fir- malann mali yapısı ve kredibilitesini gözönünde bulundunnayanbanka, kre- dilerinrisk,emniyet ve kârlılığıııın sağ- lanması ilkelerine uygun davTanmadı. • Emlakbank Teftiş Kunılu. 1998-99 yıhnda, Hamburgısche Landesbank ile ımzalanan sözleşmeye dayanarak dağı- ölan 169 milyon 750 bin dolarlüc kre- dilerden 70 milyon dolardan fazlasuun dönmediğinı belirledı. IĞNELl FIRÇA ZAFERTEMOÇİN HCIM-EI/ET Başbakan, ülkenin yapay bir siyasal sarsmtıya sürüklendiğini söyledi Ecevit: Darbeyi sözlükten çıkanıı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Bülent Ecevit, yıl başuıdan bu yana ülkenin ya- pay bir siyasal sarsıntıya sürük- lenmeye başladığını vurgulaya- rak "Bu taröşmalar ekonomide de istikran sarsabiür. Onun için 'darbe' sözcûğünün artık siya- set sözlflğümüzden çıkmasını is- tiyorum" dedı. Başbakan Ecevit, partisının grup toplantısında darbe tartışma- lan ve yolsuzlukla mücadele ko- nulanna değindı. Ecevit'in açık- lamalan ana başlıklanyla şöyle: lşler durabilin 57. hükümetin önde gelen başanlanndan bıri • Başbakan Bülent Ecevit, partisinin grup toplantısında darbe tartışmalan ve yolsuzlukla mücadele konulanna değindi. Ecevit, "Hiçbir hükümet döneminde yolsuzluklann üzerine bu kadar gidilmedi" dedi. yolsuzlukla mücadele. Başkahiç- bır hükümet döneminde yolsuz- luklann üzerine bu kadar tutarlı birşekilde yürünmedi. Bunda hü- kümetin siyasal iradesi en büyük etkendir Bu kadar yaygınvekap- samlı denetimler, soruşturmalar daha önce görülmediğı için. "Be- nim de başıma bir şe> geür mi" kaygısı maalesef yaygmlaşıyor. Özellikle de parasal etlonliklerle ilgili kesımlerde ve bankalardabu kaygı yeT yer ışlerin durmasına y- ol açabilır kaygısını taşıyorum. Yapaj sarsıntı: Yıl başından bu yana ülke yapay bir siyasal sarsuı- üya sürüklenmeye çalışılıyor. Du- rup dururken demokrasi ve darbe tartışmalan gündeme gelmeye başladı. Bu tartışmalar toplum- dan kaynaklanmıyor. Toplumun üst tabakalanndaki sınırlı bazı ke- sımlerden kaynaklanıyor. Türki- ye, bölgemizde demokrasiye ön- cülük eden bu- ülkedir. Şimdi böl- gemizde hemen hemen her ülke ileri ölçüde demokrasiye kavuş- muşken Türkiye'de demokrasi- den kuşku duyulduğu havasmı vermek kabul edilemez. Darbe,syasetsözlüğündençık- sm: Bu tartışmalar ekonomide de istikran sarsabilir. Onun için "darbe" sözcûğününarnksiyaset sözlüğümüzden çıkmasını istiyo- rum. Demokrasi konusunda bü- tün bölgemiz ülkelerine ömek olan Türkiye Cumhuriyeti devle- ti sürekli olarak demokrasi içinde yaşayacaknr. Demokrasi, Türki- ye'de ebedi olarak yasayacaktır. 1. Perde Operasyonu Balkaner'in açıklamaları tepki çekti Dilligil 'Tjorunlu izne'aynldı Basında 'maaş' sarsıntısı ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Kültür Bakanı trte- mihan Tala>, "1. Perde Ope- rasyonu" kapsamında Bur- sa'da gözaltmda tutulan Dev- let Tiyatrolan (DT) Genel Mü- dürü Raiuni DüTigil'in göre- vinden istifâsını onayladı. Ta- îay, yürütülen soruşturmanın selameti açısuıdan Dilligil'i kunımdaki rejisörlük görevin- den de açığa aldı. Kültür Bakanlığı'ndan ya- pılan açıklamada, Dilligil'm Bursa Emniyet Müdürlü- ğû'nce soruşturmabaşlauhna- sı üzerine 15 Ocak tarihinden geçerli ornıak üzere "mecbu- ri faane" aynldığı kaydedildı. ' Talay'm istemi üzerine Dillı- | gil'in gönderdiği bir dilekçe '•• üedehetangörcvindenistifa- ya hazu- olduğunu belirttiği bildirildi. Dilligil 'in avukatı Ceyhan Mumcu da yaptığı yazıh açık- lamada, müvekkilleriyle gö- rüşme isteminin reddedıldıği- ni belirterek "Savunma, hiç- bir sanıkla temas erörümeye- rek efi kolu bağlanmakta, de- lil ve gelişmeler hakkında her- hangi bir biçimde bilguendi- rilmezken. yerel ve ulusal ba- sın ve televiz>onlarda mûşte- kfler ve Bursa Emniyet Mü- dürfüğü haber kaynağı olarak gösterilmek suretiyle doğru, yanhşpekcok kanıt ileri sürül- mekte,sanıklar. sanatçüar, ku- rum yt Kültür Bakanuğunız akyhine yoğun bir kamuoyu kampanyası yürütülmekte- dâ-"dedi. IstanbuiHaber Servia-Yö- netimi, Tasarruf Mevduatı Si- gorta Fonu'na devredilen Yurtbank'm eski sahibi AK Balkaner'in, DGM savcüığma verdiği ifadesinde, "baaünlü gazetecUeri, borsa De ügüi ha- berieri manipüketmeleri kar- şdığmdâ maaşa bağladıklan- na" yönelık ıddıası meslek ku- ruluşlannm sert tepkisine ne- den oldu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Na- U Gûrell iddiayı "mesfek adV nadehşetverici" olarak değer- lendirirkenBasm Konseyi Ge- nel Sekreteri Vedat Demir de DGM savcısmı ve bu bilgile- re sahip diğer ilgilileri kamu- oyunu aydınlatmaya çağırdı. TGC Başkanı Güreli yaptı- ğı açıklamada, Yurtbank'tan "maaş aknklan" iddıa edilen kişilerin adlannın bir an önce açıklanması gerektiğini belir- terek şöyle devam etti: "AdUt- nn açiklanmadığı bu iddiatar bütün basını şaibe alünda bı- rakmaktadır. Bu ağır suçla- malannbelinazbiçimdeorta- da bıraküması kabul edile- mez. Bu konudaki sonıştur- ma süratle tanuunlanaruk o- laj aydmuğa kavuşturuhnah ve yargrya intikal ettirihneö- dir. Meskği şaibe altmda tot- mak adalet ve sorumiuluk duygularmı sarsar" Basuı Konseyi Genel Sek- reteri Vedat Demir de yaptığı yazıh açıklamada, "Savahğm bu açddamalansuç duyurusu olarak kabuledç soruştorma başlatma» gerekû-" dedi. Medeni Yasa görüsmeleri r P, cınsıyet değışıklığıne karşı çıktıANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - TBMM Adalet Komisyonu, 1030 maddelik Türk medeni yasa tasansımn ilk 55 maddesini kabul etti. FP'li milletvekilleri, ta- sanda kullanılan- dille Tûrkçenin katledildiğini savunurken cinsiyet de- ğiştirmeyle ilgili düzen- lerneye de karşı çıktüar. TBMM Adalet Ko- misyonu, 1030 maddelik Türk medeni yasa tasan- sı üzerindeki görüşmele- rini dün de sürdürdü. Ta- sannm ilk 55 maddesi kabul edilirken sık sık FP ve DSP'li milletvekilleri arasında "Türkçe" tarhş- ması yaşandı. FP'li mil- letvekilleri, ta- - _ — _ sarıda "sıhri bisunhk" yeri- ne "kaym hı- sunhğı n , "ika- metgâh" yeri- ne "yerieşim yeri", '^emyiz gücü" yerine "ayırt etme gücü", "şart" yerine "koşul" sözcüklerinin kullanılmasmı eleştirdiler. J F P ' H Dıcak, "Türkiye'de transseksüellerin sayısı bu kadar fazla mı ki ayrı bir dûzenleme yapılıyor. Önü- raüzde bir Bülent Ersoy ömeği var" diye konuştu FP'li Ramazan Toprak, anlamını tek bir hukuk- çununbilmediği terimle- rin getirildiğini savunur- ken Nazfa Ibcak, sadeleş- tirroe adı altında Türkçe- nin katledildiğini ileri sürdü. Atatürk'ün bu ne- denle Türk Dil Kuru- mu'nu kapattığını öne süren Ilıcak, "Hâkiın ye- rine yargrç dediniz, ama yinedehâkim sözcüğûnü gölgeteyemediniz. 'denı- ze hâkun ev'deyimi var- dır, hadi bakahm 'denize yargıç ev' buhında göre- fim" diye konuştu. Adalet Bakanı Hiknıet Sami Türk, FP'li millet- vekillerinin tasanyı en- gellemeye çalıştığını be- lirterek "50 yüdır üzerin- de çalışüan bir tasanyı engellerseniz sorumhılu- ğu sizin üzerinizde kanr" dedi. Yürüriükteki Türk Medeni Yasası'nın dilini hukuk fakültesi öğrenci- lerinin sözlüklerle anla- yabildiğine dikkat çeken Türk, yeni neslin anla- madığı dilde ısrar etme- nin bir anlamının olma- dığını söyledi. Türk, "Biz istiyornz ki, bir va- tandaş eline yasayi aküğı zaman kendisine ne gibi haklarveıiktiğinikolayca anlayabilsin" diye ko- nuştu. Tasannm. "cinsiyet de- ğişikliği"ne ilişkın dü- zenlemesi üzerinde de tartışmalar yaşandı. FP'li Nazh Ibcak. "Türkiye'de _ _ _ _ transseksüelle- rin sayısı bu kadar fazla mı ki aynbir dü- zememeyapıb- yor. Önümüz- de bir Bülent Ersoy örneği var.Erkekkal- samrydı? Yok- sa kadın olun- ca daha iyi mi oldu? Bu dü- zenleme acaba cinsiyet deği- şüdiğini teşvikmi ediyor? Bu tür konular toplumu fuhşa ve anormal yaşan- olara mı itiyor" sorulan- nı yöneltti. Adalet Baka- nı Türk, tasandaki dü- zenlemeyle cinsiyet de- ğişikliğini sanıldığının tersine zorlaştrrdıklannı belirterek 1988 yıhnda getirilen düzenlemenin çok geniş hükümler içer- diğini kaydetti. Bazı ülkelerde aynı cinslere evlilik hakkının verildiğini anımsatan Türk, Türkiye'nin ahla- ki anlayışuun buna aykı- n olduğunu belirtti. Türk, cinsiyet değişikliği için "fbdksel ve ruh sağ- hğı açısından zorunlu" ohnası koşulunun getiril- diğini bildirdi. Cankuptaraıfın damadı tutıddandı • tstanbul Haber Servisi - 'Safari 1' operas>onu kapsamında gözaltına alman 19 kişiden, işadamı Emin Cankurtaran'ın damadı Mustafa tlhan Arslan DGM'ce tutuklandı. Istanbul DGM'de soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Ahmet Ayvaz tarafindan sorgulanan 19 kişiden, Arslan'ın da aralannda bulunduğu 5'i, tutuklanmalan istemiyle mahkemeye sevk edildi, diğer 14 kişi ise serbest bırakıldı Istanbul 3 No'lu DGM Yedek Hâkimliği'nde tekrar ifadesi ahnan Arslan, 'çıkar amaçlı suç örgütüne üye ohnak' suçundan tutuklanırken diğer 4 kişi flıtuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle