Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2001 PEBŞEMBE HABERLER Atemdaroğhı'na odul • tstanbul Haber Servisi - Istanbul Üniversitesi (TÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'na, Incirli Lions Kulübü'nce "Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü" verildi. Alemdaroğlu. kendisinin demokrat bir ınsan olduğunu ve öğrencilik yıllannda antidemokratik girişimlere karşı kavga verdiğini belirtti. Yağmurıterefi'mn avukatından başvura • SAMSUN (Cumhuriyrt) - Avukat Eşber Yagmurdereli' nin avukatı, müvekkilinın Şartla Salıverilme ve Cezalann Ertelenmesine Ilişkin Yasa'dan yararlanması için Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Örgütleri açıklasın' • tstanbul Haber Servisi - Marmara Üniversitesı (MÜ) llahiyat Fakültesı Dekanı Prof. Dr. Zekenya Beyaz, kendisine bıçaklı saldında bulunan öğrenciyı affedebileceğini, ancak arkadaki örgütlerin ortaya çıkmasını istedi. Atatüıkçü Düşünce Derneği (ADD) Esenler Şubesi Başkanı Oktay Şabin de Beyaz'a düzenlenen saldınya Cumhurbaşkanı ve hükumetın tepkisiz kaldıgını öne sürdü. Düzettme • tstanbul Haber Servisi -Gazetemızın 17 Ocak 2001 tarihli sayısında 9. sayfada "Hasta oğlum ölecek" başlıklı haberde konu edilen tutuklu Ufuk Keskın'in soyadı fotoğraf altlannda Teİcin olarak yazılmıştır. Düzeltir, özür dileriz. Malki cinayetine kanştığı öne sürülen zanlı İstanburdan Bursa'ya gönderildi Çakalsorguyaahndı• BursaEmniyet Müdürü Aydın Genç, îstanbul'da ön sorgusu yapılan Mücahit Çakal'ın olayla ilgili şu ana kadar tespit edilmiş bir ilişkisinin olmadığını söyledi. Genç, Çakal'a gerekli sorgunun yapılacağını belirtti. LEVENTGENCELLİ BUKSA-lşadamı NesimMsıL kicinayetine kanştığını öne sü- rerek önceki akşam Istanbul DGM'ye teslün olan ve bura- dan Istanbul Emniyet Müdür- lüğü'ne gönderilen Mücahit ÇakaL sorgulanması için dün Bursa poüsine teslim edildi. Bursa Emniyet Müdürü Ay- dm Genç, Istanbul Emniyet Mü- dürlüğü Kaçakçılık ve Organi- ze Suçlar Şubesi'nce ön sorgu- laması yapılan Mücahit Ça- kal'ın olayla ilgüı şu ana kadar tespit edilmiş bir ilişkisinin ol- madığını, ancak sorgusunun ya- pılacağını bildirdi. Gazetecile- rin "ÇakaTlabirlikteEmin Men- ge'ıundevakalandığısöyleniyor. Menge nerede" dıye sormalan üzerine Genç, "Diğeriddia edi- len kişi cezaevinde'" yanıtını ver- dı. Çakal'ın ve Emin Menge'nin adlan, Nesim Malki cinayeti dosyasında Hizbullahtarafiridan kaçmlıp sorgulandıktan sonra öldürüldüğü öne sürülen. an- cak cesedı bulunamayan Meb- metSünbfil'ün ifadelerinde yer Nesim Malkicinajetindeadıgeçen MücahitÇakal, İstanbul DGM'yetestimolmuştu. (Fotograf: AA) alıyor. Malki cinayetiyle ilgili olarakDGM Savcısı AykutCen- giz Engin'ın hazırladığı iddi- anamede şöyle denildi: "Mehmet Sünbül'ün haznr- hk safhasındaki ifadelerinde ve 17Ocak2000tarihinde Istanbul Beykoz Kavacık mınükasında Hizbullah terör örgütüne yöne- lik operasyonlar sonunda hfic- re evinde ele gecirikn ve Meh- met Sünbül'ün Hizbullah miü- tanlan tarahndan sorgusunu ihtiva eden ve sa* cüığımızca ta- lep edilerek adliye emanetine ahnan ses kasetlerinde, Burha- nettin Türkeş'in. Emin Menge veMücahitisimli kisüeri deolay sırasmda silah kullanmak üze- regöreviendirdiğl Mehmet Sün- bül'ün de yeğeni Oğuz Işıklı' nm eyleme katümasını kabul ettiği- ne dair beyanlar bulunmakta- dır. Ancakolay mahalindeEmin Menge ve Mücahit isimli kişile- rin de bulunup bulunmadıkla- n ve bulunmuşlar ise başka bir araçta gözcü olarak bulunduk- lanna dair bilgilcr olmakla be- raber, henüzyakalanamamış ol- duklanndan adı geçenlerin hu- kuki durumlan açıkhğa kavuş- mamıştır." Bursa'dakı ülkücü mafyaya yakın olduğu öne sürülen Mü- cahit Çakal'ın "MaDdcinayetin- de tetiği çekenlerdenim" diye- rek ortaya çıkması güvenlik çev- relerinde ihtiyatla karşüandı. Nesim Malki, 28 Aralık 1995 günü saat 11.00 sıralannda, dü- zenlenen silahlı saldın sonucu yaşamını yitirmişti. Cinayetin ardından azmettincı olarak işa- damı Erol Evcü tutuklanmıştı. Emin Menge Arama skandalı Haber Merkezi - Mücahit Çakal'ın ortaya çıkmasıyla Nesim Malki cinayetiyle ilgili yeni iddialar da ortaya atıldı. Cinayet soruş- turması sırasında Hizbullah militanlannca kaçınlarak öl- dürülen Mehmet Sünbül'ün ifadelerine dayanılarak olaya kanştığı iddia edilen Emin Menge'nin de bir hafta önce Kırklareh Cumhuriyet Sav- cıhğı'na teslim olduğu, hak- kındaki gıyabi rutuklama ka- rannın vicahiye çevrildiği öğrenildi. NTV, Emin Menge'nin Malki cinayetinden aranırken bir başka suçtan tutuklanıp Burhanettin Türkeş'in yatbğı Kjrkîareli Cezaevi'ne konulduğunu iddia etti. NTV, Menge'nin ısmini vermediği avukatına dayanarak adam yaralamak suçundan bir yıldır cezaevinde olduğunu. Malki cinayeti davasında ölüm cezasıyla yargılanan Türkeş'le birlikte Kırklareli Cezaevi'nde birlikte yattıklanru öne sürdü. Eskişehir'de Telekom görevlileri kablo kontrol çalışması yaparken patlama oldu Doğalgaz patlaması: 17yarah ESKİŞEHİR(Cuınhuriyet)-Eskişe- hir'de, Ziraat Bankası ile Merkez Pos- tane binalan arasındaki kanalizasyon şebekesinde doğalgaz sızıntısı nede- niyle meydana gelen patlamada, kab- lo kontrol çalışması yapan 3 Telekom gö- revlisinin de aralann- da bulunduğu 17 ki- şi yaralandı. Ziraat Bankası ile Merkez Postane binalan arasında Te- lekom görevlileri kablo kontrol çalış- ması yaparken bir patlama meydana geldi. Doğalgaz sızıntısı nedeniyle meydana geldiği belırlenen patlamada, • Eskişehir'deki patlamanın kanalizasyon şebekesindeki doğalgaz sızıntısı nedeniyle meydana geldiği belirtüdi. 3 'ü Telekom görevlısi olmak üzere 17 kişi yaralandı. Yetkililer, görevhlerin di- rekten elektrik aldıklannı açıkladılar. Yarahlardan 15'ı Devlet, Tıp Fakülte- si ve SSK Hastanesi'nde tedavi edilir- ken 2 belediye gö- revlisi de hafif şe- kilde yaralandı. Yaralılann du- rumlannın iyi oldu- ğu bildirildi. Patla- manın gerçekleştiği 2 Eylül Caddesi araç ve yaya trafiğine kapatılırken çevredekı binalar da boşalnldı. BOTAŞ ekipleri doğalgaz sızıntısını araştır- may başladılar. Abdülhamid'in baştabibi Jak Paşa'nın torunu, Salomon ve Kadun Serrero'nun kızlan, Raşit Gökçeli'nin annesi, Tavman Gökçeli'nin kayınvalidesi, Ali Gökçeli'nin büyükannesi ve YAŞAR KEMAL'in eşi THILDAKEMAI vefat etmiştir. Cenazesi 19 Ocak günü cuma namazından sonra Teşvikiye Camii'nden kaldmlarak Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Karyağdı, yollar kapandı \urdun çeşitli yerlerinde yoğun kar yağtşı yaşamı olumsuz etkilemeye dcvam ediyor. Köy Hizmefleri ekipleri kapanan köy yoDannuı ulaşuna açüması için çahşmalannı dün de arahksız sürdürdü. Ağn, Erzurum ve Ardahan'da ulaşuna kapanan 163 köy yohından 116'sı dün yeniden ulaşuna açüdı. Edime'nin Enez, Ipsala. Kesan ve l zunköprü ilçelerine bağh köy yollannda kar temizteme çalışmalan da arahksız devam etti. Kırklareli'ne bağh Şflkrüpaşa ve Çağlayık köy yoOan; Demirköy ilçesine bağh Yiğitbaşı; Kofçaz îlcesine bağlı Ahmetkr. Kula. Ahiath ve Malkoçlar köy yollannda ise dün ulaşnn sağlanamadL Marmara Denin'ndeki ftrtına nedeniyle de Bandırma- tstanbul arasındaki deniz otobüsü ve hızh feribot seferleri 4 günden bu > ana yapdamadL (Fotograf: AA) PERŞEMBE OBHAIS BURSALI Tek Çare: YÖK'ü Bilimselleştirmek Cumhurbaşkanı Sezer, Üniversitelerarası Ku- rul'dan iki adayı YÖK üyesi olarak atamadı. Bir neden de açıklanmadı, ama imzalamama gerek- çesini dünya âlem biliyor: YÖK Başkanı Kemal Gürüz, bu adaylan Üniversiteterarası Kuaıl'aseç- tirrniş ve Sezer'e onay için göndermişti. Üniversitelerarası Kurul, üniversite rektörlerin- den oluşur. Bütünüyle YÖK'e, YÖK Başkanı'na bağlıdır. YÖK Başkanı'nın üniversiteler üzerinde çok kesin bir otoritesi vardır. Atamalannın ilk aşa- masında YÖK Başkanı durur. Cumhurbaşkanı'- na sunulacak rektör adaylannı sıralar. Dekanlan onaylar. Üniversitelerin bütçesi, kontenjanlan, yeni bölümleri, derslen vb hep YÖK'ten geçer. Gürüz, bu otoritesini kullanarak, iki çalışma ar- kadaşının, Üniversitelerarası Kurul tarafından YÖK adayı olarak Cumhurbaşkan'na sunulma- larını sağlamıştır. Böyiece Gürüz, üniversiteler üzerindeki otori- tesine dayanarak (daha doğrusu bu otoriteyi is- tismar ederek), hiçbir yasanın kendisine verme- diği bir "Aday göstemne kontenjanı" yaratmış ol- du. Cumhurbaşkanı'nın, Genelkurmay'ın, Ba- kanlar Kurulu'nun vb'nin kontenjanlarının yanı sıra, böyiece bir de illegal "Gürüz kontenjanı" or- taya çıktı. Cumhurbaşkanı, Gürüz'ün adaylannı onayla- mıyor. Gürüz'e "kontenjan" kullandırmayarak özünde hukuki de davranıyor. Aslında YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile Cum- hurbaşkanı arasındaki ilişkinin ilk baştan tama- men koptuğunu herkes bilmekte. Kemal Gürüz, Demirel dönemini anyor. Halbuki Türkiye o dö- nemi bitirmenin kavgası içinde. • • • Gürüz'ün dürüst, yolsuzluklarla ilgisi olmayan bir insan olduğu şüphe götürmez. İyi bir bilim kurumu yöneticisi olabileceğini, TÜBİTAK Başkanlığı'nda gösterdi. Sağcı-solcu fazla ayırt etmeden, kendi aianlarında seçkin bi- lim insanlannı çevresinde topladı ve o dönem epey darbe almış olan JÜBİTAK'ın ayağa kalk- masına yardımcı oldu. TÜBİTAK, konumu ve özel- liği gereği sadece bilimsel yönü olan bir kuaım olmalıydı. Orada sağcılık veya solculuk değil, bi- limsellik kriterleri ön planda olmalıydı. Gürüz, orada iyi işler başlattı ve bırleştirici oldu. Ancak, YÖK'te bu başarıyı gösteremedi. YÖK, üniversitelerin çatı örgütü olmasına rağ- men, siyasal bir kurum. daha doğrusu bir zapti- ye amiriiği olarak doğdu. YÖK'ün 12 Eylül özelltğini bir kenara bırakalım. Bu kurum, daha sonra tamamen bilimselleştiri- lebilir ve üniversitelerimizde kalitenin, iyi öğreni- min/öğretimin. üstün bilimsel çalışmalann yerteş- tirilmesi için bir kalite kontrol, geliştirme ve eş- güdüm kurumu olarak çalışabilirdi. Eğer böyle ol- saydı, Türkiyeünlversiteleri bugün çok dâîfa ile- ri düzeytere gelebilirlerdi. Ancak, hiçbir YÖK başkanı kurumu bilimsel- leştirmedi, bilimselleştiremedi; Gürüz'ün bu yol- daki cılız çabalan, Gürüz'ün ve YÖK'ün siyasal, otoriter, kimlikleri altında ezildi, eridi. Gürüz, devletin kendisinden beklediğini veh- mettiği veya gördüğü, ruhuna da uygun siyasi el- bisesiyle ortalıkta dolaştı. Milliyetçiliğini vurgula- dı. "Siyasi komiser"liği sevdi. Ancak üniversiteleri, "sağcı, dinci, solcu" kısır çekişmelerinden kurtaracak olanın "Devlet siya- si komiseriiği" yapmak değil, yüksek bilimsel kri- terler olabilirdi. YÖK, günümüzde siyasi konumu çok yanlış ola- rak öne çıkmış bir kurum. Bilime "ideolojik siya- set" kanştırdığınızda neyin ortaya çıkabileceği- nin bir örneğidır YÖK. Siyasallaşmanın panzehiri bilimdir, yüksek bi- limsel kriterlerdir, yoksa Gürüz'ün sandığı ve uy- guladığı gibi, daha sert siyasal tutumlar ve ka- rarjar değil. Ünjversitelerde kavganın, kamplaşmalann önü- ne ancak bılimle geçilebilir. Üniversitelerde kav- ga yapılacaksa, bu ancak daha iyi bilim yapma- nın, çok daha iyi öğrenim vermenin kavgası ola- bilir. Cumhurbaşkanının bu gerçeği gördüğünü ve YÖK'ün yeni yapılaşmasına öncüiük etmek iste- diğini sanıyoruz. Devletin diğer kurumlannın da "sopa" politika- sını bir yana bırakarak, bugüne kadar hiç dene- mediği "bilim politikasına" yönelmesini bekliyo- ruz. • • • Gürüz'ün elinde YÖK'ü bilimselleştirmek gibi olağanüstü başan gösterebileceği bir kurum var- dı, ancak bunu başaramadı. YÖK'ün görev ve sorumluluklannı değiştirme- ye, kendi başkanlığı döneminde öncüiük edebi- lirdi. Bunu yapamadı, Büyük bir fırsatı kaçırdı. Artık Gürüz için sanınm bir an önce gitme ve yeni oluşumlara fırsat verme vaktidir. obursalia bilimmerkezi.org.tr Düşük katıhmın olduğu trafik görüşmelerinde her vekile özel şoför istendi Tan: Kafadan kontaklar trafikteA.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Trafik Güvenlığinı Araştırma Ko- misyonu raporunun görü- şüldüğü Meclis genel ku- rulunda konuşan komisyon başkanı Ahntet Tan, "Tra- fiğe her yıl 10 bin kafadan kontak, manyak, cani çılo- yor" dedi. MHP'li Orhan ftçakçıoğhL mılletvekükTi- ne "özelşoför tahsisedihne- sini" istedi. tçışlen Bakanı Sadettin Tantan, bakanhgı- nın ilgili birimlerinin köy köy, kasaba kasaba dolaşa- rak trafik konusunda halb aydınlatmak için seferber- lik başlatacağını söyledi. TBMM genel kurulunda Trafik Güvenliğini Araşnr- ma Komisyonu üzerindeki görüşmeler dün tamamlan- dı. Görüşme süresince ge- nel kurulda az sayıda mil- lervekilı bulunması dikkat çekerken trafik güvenliğiy- le ilgili en ilgınç istek MHP'li Bıçakçıoğlu'ndan geldi. Mdletvekıllennin tra- fikte can güvenlığının ohna- dığını söyleyen Bıçakçıoğ- lu. "sekrieter verine şoför" istedi. Sürücü adaylannın mut- lakapsiko-teknik testten ge- Risfdsevenler kazayapıyor ASUMAN ABAaOĞLU İZ3VÜR - Trafik kazalannda sürücü hatalannın en önemli etken olmasından yola çıkan uzmanlar. trafik kuralı ihlal- leri nedeniyle ceza alan ve sık kaza ya- pan sürücülerin "kişflikyapısını'' incele- yen araştırmalar yapıyorlar. Araştırma- cılar, a risk ahna düze^i yüksek T> kişüik özelliğine sahıp sürücülenn, kaza yap- maya daha eğilimli oldukianna, bunla- nn da geneUikle "gençerkekferden" ohış- tuğuna dikkat çekiyorlar. Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Dr. GülgünMeşe ve SerapTekinsav, "ha- tah araç kııBannıa; hr/Hmifini »;ma,ri<<(- Msürüşharekeâof gibi kurallan ihlaleden durumlan, trafıkte "riskabnadüzeyi yük- sek* davranış olarak nıtelendirdiklerini be- lırterek -Risk ahna özeUiğine sahip kişi- ler. genelde hayatın her alanında bu dav- ranışı göstermektedirler'' dediler. çinhnesı gerektğini \Tirgu- layan Tan. her yıl öafığe 1 mılyon yeni sürûcününlca- tıldığını, uzmanlann sapta- mastna göre bunlann yüz- de 1'inin psikolojik rahatsız- hğı bulunduğunu vurgula- yarak her yıl 10 bin "kafa- dan kontak canmm" trafi- ğe katıldığını vurguladı. Içışleri Bakanı Tantan ise bakanlığınn bütün bi- nmlerini 'irafikgüvenliği- nin sağlanmas" ıçın se- ferber edeceğinı söyledi- ANAP tstanbul Mılletve- blı Aydın Ayajdm ile FE* Bmgöl Mılletv ekılı Hüsa— mettin Korkstata 2001 'in "traffltghenliğjy* u TI ilan edilmesıni istedi.