17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 OCAK 2001 PERŞEMBE CUMHURfYET SAYFA HABERLER Üç gencin avukatı Bilgiç, davanın Türk kamuoyunda örneği olmadığııu ve Avrupa'ıun yanıt istediğini söyledi Tîşörüeıi hapîste gîyecelderİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Izmir'de çocuk yaşta, 2 tisört ve 400 bin lira gasp ettikleri iddiasıyla 77 yıla mahkûm edilen, ancak Yargıtay tara- findan "eksiksoruşturma" gerekçesiy- le bozulan davanın yeniden başlayan duruşmalannda 3 genç için aynı ceza- lar istendi. Gençlenn avukatı KemaJ Bilgiç, bu davayı yalnız Türkkamuoyu- nun değil Avrupa'nın da ızlediğini be- lirtirken "Avrupa, ikitişörtve400binli- ra paradan dolayı nasü ohır da 77 yıl ağırhapiscezaaverildiğininyanıönıis- tiyor"dedi. 31 Temmuz 1999'da Izmir'in Kara- bağlar semtinde Ayhan Olcay(21), &A. (18) ve AJJ. (17) adındakı gençler, ar- kadaşlan T.K (17) ve E.Y.'nin (17) bo- ğazına jilet dayayarak iki tişört ve 400 bin lira para gasp ettikleri iddiasıyla tz- • 3 genç Izmir'de 2 tişört ve 400 bin lira para gasp ettikleri gerekçesiyle 77 yıla mahkûm edilmişti. Yargıtay, karan "eksik soruşturma" gerekçesiyle bozunca dava yeniden başladı. Şimdi gençler hakkında aynı cezalar istendi. mir 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yar- güanmış, gençlerden S.A. 33 yü, Ayhan Olcay ile A.B 22'şer yıl ağır hapis ce- zasına çarptınlmıştı. Mahkemenin verdıği karara gençle- rin avukatı Kemal Bilgiç Yaıgıtay'a baş- vurarak itiraz etti. Dosyayı inceleyen Yargıtay 6 Ceza Dairesi, mahkemenin, "sanıklar &A. ve A3. hakkında ferkb uygulama]aryapağı,sanık&A.hakkm- da yaşmm küçûklûğûnden doiayı ceza- smdan yapdan indirimde hükmün esa- smı oluşturan kısa kararda uygulama maddesmin gösterflmediği*' gerekçele- riyle karan usulden bozarak dosyayı il- gili mahkemeye gen gönderdi. Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin bozma karannın ardından gençler îzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargıç Önüne çıktı. Mahkeme heyeti Yargı- tay'ın bozma karannı okudu. Sanık- lar Yargıtay'ın bozma karanna uyul- masmı istediler. Sanıklar savunmala- nnda, T.K. (17) ve E.Y.'nin (17) arka- daşlan olduğunu ve olay gûnü düğün- de giyinmek üzere pazardan aldıkla- n tişörtleri ödünç olarak istediklerini belirterek beraatlanna karar verilme- sini talep ettiler. Sanıklann savunma- lannın ardmdan duruşma savcısı esas hakkındaki görüşünü bildırdı. Savcı esas hakkındaki görüşünde, "Bozma- dan önce verdiğimiz esas haJckmdaki görüşümüzü,bozma ilamı ışığında yi- neüyoruz. Her üç samk mağduriara karşısUahhgaspeytemigerçekleşmiş- tir. EyJemkrine uyan TCK'nin Ogfli maddeierine göre cezalandmbnalan mütalaa ohır" dedı. Savcının esas hakkındaki görüşünü okumasından sonra söz alan gençlenn avukatı Kemal Bilgiç, savunma yap- malan için süre istedi. Mahkeme heye- ti ara karannda sanıklar ve savunma avukatının son savunmalannı yapmala- n için duruşmayı erteledi. Duruşma sonunda avukat Kemal Bıl- gıç, davanın başından beri müvekkille- rınin, karakolda olduğu gibı yargılama sürecinde de suçlamalan kabul etme- diklerini söyledi. Avukat Bilgiç, şu gö- rüşlere yer verdi: "Müvekkfllerim, dosyadaid bdgefere göre,tûm sorgu aşamalarmda üzerieri- ne aülan suçlamalan kabul etmedOer. Mağdur çocuklann kendi arkadaşlan olduklanm, tişörtleri müvekküTerime kendi isteklerifleverdiklerini anlamlar. Mahkeme bu savunmalara karşm mü- vekkuTerimi ağırcezalaraçarpördı. Ka- ran temyiz ettik, Yargıtay karan boza- rakdosyayıgeri gönderdi, şimdiyenibir süreç başladL Bu sûreç büyûk bir ihti- maOeönümüzdeki duruşmada mahke- menin verecegi kararia somıçlanacak." Avukat Bilgiç, bu davayla yalnız Türkkamuoyunun değıl Avrupa'nm da ilgilendiğini behitti. İcisleri'ne tazminat davası acıldı İşkenceye viagralı tedavi DtYARBAKIR (AN- KA) - Gözaltına alındık- tan sonra gördüğu işken- ce sonucu erkekliğini yi- tirdığini ilen sürerek Içiş- leri Bakanlığı aleyhine toplam 100 milyar lıralık tazminat davası açan ber- ber Hasan Irmak'ı, uygu- lanan bır aylık vıagra te- davisi de eski haline dön- düremedi. Dıyarbakır'da berberlik yaparak yaşamını kaza- nan 7 çocuk babası Hasan Irmak, geçen yıl hazıran ayında gözaltında tutul- duğu sırada işkence gör- düğünü iddıa etti. tşken- cenin üzerindeki etkilen- ni "Hayalanm sıkılarak işkencegördügüm için er- kekliğimi yitirdim. Yani penisim serdeşmiyor" sözleriyle dıle getiren Ir- mak, serbest bırakılması- nın ardından doktora git- tiğini, kendisinı vıagra ile tedavi etmeye çalışan ürolog Abdullah Ge- dik'in uyguladığı tedavi- den bir sonuç alamadığı- m dile getirdi. Irmak'ın doktoru üro- log Abdullah Gedik de hastasımn eski sağlığına kavuşabilmesi için dene- diklen bırçok yöntemden sonuç alamadıklarmı söy- ledi. Irmak'a ılkın penisi sertleştiren ığne papare ampul yapıldığını, daha sonra da vıagra tedavısi uyguladıklannı anlatan Dr. Gedik, "Bu tedavi de sonuç vennedL Psikolojik nedenleri hesaplayarak onu psUdyatrise gönder- dim. Umanmbu sonuç ve- rir. Aksi durumda yeniden viagrah tedavi uygulayaca- ğan, Yine sonuç vermezse bizim yapacağuıuz bir şey kalmaz" diye konuştu. PKK üyesi olmakla suçlanıyorlardı Viranşehir'de 8 çocuk daha serbest bırakıldı DtYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Vıran- şehır'deTKKlehineslo- gan atüklan" gerekçesiy- le tutuklanan 27 çocuktan Ş , ^ ^ AJX,H.Y.,T.G. veLS.de avukatlarının itirazı üze- rinde dün tahliye edildi. Önceki gün de 14 çocuk tahliye edilmişti. Şanlıurfa'nın Viranşe- hirilçesınde "PKK üyesi oimakla" suçlanan ço- cuklar 10 Ocak'ta da ru- tukJanmışIardı. İtiraz üzerine inceleme başlatan DiyarbakırlNo'luDGM Yedek Hâkimliği çocuk- lardan Ş.K., S.K., Y.K., H.K., A.D., H.Y., T.G. ve I.S.'nin de tahliye edilme- sini kararlaştırdı. Karar üzerine çocuklar dün ak- şam saatlerinde cezaevin- den salıverildiler. Umudayolcııhığıın sonıı Türkiye, Ortadoğu, Afrika ve Asya'dan getip Avrupa Buügi üyesi ülkelere ghmek için yaşamlan pahasaıa da oba voflara kovulan kaçak göcmenlerm geçiş noktası otanaktan kurtulamıyor. Geçen pazar günü de 30'nn ûzerinde FHistin, Iran, Irak, Bangİadfş veHadi göçmcn Edirı»e'o^saklandıklanbu-sığınaktayakalandı.EdinıeüzeriiKİen Yunanistan'a gttmeyi pbuüarkenjandarma eJdpierince yakalanan kaçak göçmenler basnun görüntülemesi için soğuk laş günlerinde kinde saktaDdıldan yüak binaya geri getinknler. Başka bir deyişle jandarma basm için tatbikat yapn. Geçen yıl içmde Türkive'den geçmeye çataşjrken yakalanan yn da çeşttS tetaffikelerle karşüasan, hatta canmdan olan kaçak göçmen sa>isı knçfiıiMaımeyecek kadar fazbt TURtZMPE 2001 SEZONUNUN SLOGANI OLARAK BELİRLENDİ Arap müziği yasaklanıyor • Turizm merkezlerinin belediye başkanlan Mugla'da yapılan bir toplantıyla bir araya geldi. Toplanüda, turizmde kalitenin yakalanması için ahnacak önlemler değerlendırildi. Işyerlerinin sınırlandınlması gerektiğinin altının çizildiği görüşmelerde, Arap müziğinin turizme katkısı olmadığı vurgulandı. ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Turizm merkezlen- nin belediye başkanlan ve kayma- kamlanyla sektör temsücilerini Mugla'da toplayan Muğla Valisi Lftfi Yigenoğhı, turizmde kalite- nin yakalanması için bu yıl işyer- lerinın kesmlikle suıırlandınlaca- ğını söyledi. Ispanya'da Ingiüz müziğiyle Ispanyol gecesi yapıhp yapılmadığnıı soran Yiğenoğlu, "Arap müziğiyle oynayan dansö- zünTürkturizminebiçbirfaydası olamaz.Dansözo> r navacaksaTürk müziğiyle oynar" dedı. Vah Yiğenoğlu, ilçe turizm ko- misyonlannın ardmdan, il tunzm komisyonunu harekete geçirdi. Turizmde kalitenin yakalanması için ahnan önlemlerin değerlendı- rildığı dünkü toplantıda konuşan Yiğenoğlu, kaymakamlara bu yıl hanutçuluğun il çapında kökünün kazüması talünatını ve/di. Yiğe- noğlu, "Tahdide ağıriık vererek kaüte düşükhlğü ve haksz rekabet engfflfnme&lçJdKyerlereemniyEt kanşıyor.31 Arahk2000tarihiiti- banyla biz yeni ruhsat vermiyo- ruz. Digerişyerierinde de belediye başkanlan izin vermesin" dıye ko- nuştu. Yiğenoğlu konuşmasında, eğınmlı çalışanın önemını vurgu- ladı. 2001 sezonu sloganunn, *^u- rizmde kafite" olduğunu vurgula- yan Yiğenoğlu, "Hiçkimsenintu- rizmi bahalamaya hakkı yok. Ko- naklaması 5 yıldızb, tesis çevresi tek yıldıziı turizm yapamazsınız. ÇevTesiz turizm, turizmsiz çevre oimaz" dedi. J \ LAR M H T A Y A ! "Pazarlama. reklam ve medya dunyasının çalışanları ıçın hazırladığımız meslekı eğıtım programına ılginç konular ve konuşmac/larla yıne okulda devam edıyoruz. IAA ile Okulda Gır &uri adını verdığımız bu programda kontenjanımız sınırlı olducjundan. başvurularınızı öncelık sırasına göre kabul edeceğız. Yapacağmız tek şey aşacjıdakı numaralardan bir günlük unıversıte kaydmızt yaptırarak derse yet\%rr\ek IAA ile Okulda Bir Oün I 5 11 Ocak 2001 Cumartesi 9:00-10:00 Koy/t I.Ders 10:00-11:15 "û-erçek mi? 3ilim Kurgu mu? Internet ve Hayat" 3abür Özden / lxir LDers 11^5-13:00 "lyi reklamın ardında yatan: Ajans - 'Reklamveren" Jeffi Medina I Medina/Turgul 3.Vers 1H:00- 15:15 ~ö"özler yalan söylemez: Vücut dili evrenseldir." Şerif Izgören / Akademi International H. Ders 15X5 - /7.-00 '"Politik Süpermarkette Inenler* Çıkanlar Politik 'Reklam" fAehmei Ural I YorunrPublicis Başvurular IAA Türkiye Bö/umü SekreterlıŞı Tel 02/2 325 37 SS Fa ks 0 212 325 37 91 Elektrontk-posta laafurkeychaptsuperonlınecom 27 Ocak 200/ Cumartesi ITU Yabana Vıller Ydksek Okukı - Maçka (Eski Maçka fAaden Fakültesı) Bu //an Oufrtharıyet O~azetesı nın katkılanyla sız/ere u/aştırı/m/şfı ruuirt 6EMCUK ctutu Marmaris Ençok îngilizler suç işliyor MEHMETEMtN BERBER MARMARİS - Çağdaş Hukukçular Demeği (ÇHD) Marmans Şubesi Turizm Çalışma Gru- bu'nca yapılan araşbrma- da, Marmaris'e gelen ya- bancılar arasında, adlıye- ye yansryan suç işleme oranuıda Ingilizlerin önde olduğu belırlendi. Turizm Çalışma Grubu sözcüsü Avukat Ahmet Hür, yaptığı açıklamada, 2000 yılında turist sayısm- da büyük bir artış olduğu- na dikkat çekti. Suç ora- nında da önemli bir artış görüldüğünü, yıl içinde hırsızlnc suçlannın ilk sı- rayı aldığına dikkat çeken Avukat Hür, yabancılann suç işleme oranının da art- tığını belirtti. Araşnrmada, yabancıla- nn, Marmaris'te fuhuş sektörü içinde önemli bır yer tuttuğuna dikkat çekil- di. Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli işleme tabi tutulan yabancılann sayısı 258 olarak belirlenırken suç işleme oranında Ingilizle- ri, Romanyalılar ve Al- manlar takip etti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Vatanım Sevmek Son dönemlerde bu konuya fena halde takmış bulunuyorum. Doğrusunu isterseniz bu duygu ve düşüncelerimin kökeninde, herhangi bir "Sevrpa- ranoyası" yok. (Ya da ben öyle düşünüyorum.) Fa- kat öylesine ilginç ve insanı sinirlendiren şeyler yaşıyoruz ki; zaman zaman bu konuya dönmeye mecbur kalıyoruz. Kimileri, kendi halkından söz ederken 3. tekil şahıs kipini kullanıyorlar. "Türkler şundem anlar... Türklerböyle davranır..." vb. gibi. Sanki adamlar ve hanımlar, uzaydan yazıp Türkiye'yi değerlendi- riyorlar. Hoş, bir zamanlar, "Türk Insanından..." söz eden, bilim insanı bir başbakanımız olmadı mı? ••• Ben ve benim gibi düşünenler, benimle benze- şen duygulan olanlar; bazı insanlann bu türden yaklaşımlanna kızıyoruz ama, yaşım 60'lara yak- laştığında, haksızlık ettiğimizi ve yanlışlık içinde ol- duğumuzu anladım. Bizim hatamız, bazı temel kavramlarda bu in- sanlaria aynı düşuncede olduğumuzu varsaymak- tan geçiyor. örnegin, "vatan" sözcüğü, bana bir başka şeyi ifade ediyor, bir başkasına bambaşka bir şeyi ifade ediyor. Aynı şeyi, bayrak için vb. söy- leyebiliriz. "Vatan", kutsal bir kavram mıdır? Bence, evet. Neden kutealdır? Bunu anlatmak zor şey, belki de olanaksız. Ama bu bir duygu, bir düşünce. Eğer karşımdaki insan bu duyguya uzaksa, ne yapar- sam yapayım, anlatamam. Aynı biçimde bayrak, bir "bezparçası mı?". Bence, değil. Bence bunun çok çok ötesinde anlamlan var. Fakat eğer bir baş- kası böyle düşünmüyorsa, onu ikna etmem de pek mümkün görünmüyor. Ve işte bu türden, "ortak paydası" olmayan in- sanlar arasında, ortak birtakım duygular bekle- mek boş ve "aoes" bir şey... Ve biz işte bu hatayı yıllardır yapıyoruz. • • • Adamın "vatan" anlayışı ile benimki farklı. Suç mu bu? Elbette değil. Ayıp mı? Bilemiyorum, ola- bilir de, olmayabilir de. Galiba bu, bir "altyapı" so- runu. Bir insanın yurtsever olması ya da olmama- sı; kafasında "vatan" kavramının olması ya da ol- maması vb. gibisinden duygu ve düşünceler, bel- li birtoplumsal ve ekonomik altyapıya bağlı. Ve in- sanlan, böyle bir altyapıya sahip olmak ya da ol- mamakla suçlamanın anlamı da yok. Fakat eğer biz, düşüncemizin doğru ve duygu- lanmızın da insana yakışır yüce duygular olduğu- na inanıyorsak; o insanlan, farklı duygu ve düşün- ceteri olan insanlan "kazanabiliriz". Ama asla hor- lamadan ve suçlamadan. • • • Fakat kimileri var ki; toplumumuzun "özgüveni- ni" sarsmak ve köleleştirme egılımlerini tahrik et- mek için, ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. "Biz adam değiliz" ve "Biz adam olmayız" gibisinden görüşler, tam bir "bombardıman" biçiminde, top- luma sunuimak isteniyor. Ve maalesef etkili ve Inandlncı olabillyon ' •" • '-•""" ^" Kurtuluş Savaşımız sırasında, mütareke Istan- bul'u basınının satılık kalemleri, "Bizkim oluyonız da Ingiltere'ye karşı çıkıyoruz" diye yazıyorlardı. "Savaş sırasında Almanya ile bihikteyken yene- mediğimız Ingilizleri şimdi mi yeneceğiz?.." Günümuzde de kimi kalemler benzer şeyleri ya- zıyorlar. "Avnıpa Bihiği bizi adam edecek" diyen utanmazlar da var. "Avnıpa Bitiiği'nin koşullannı kabul etmek istemeyenler, aslında demokrasiyi istemeyenlerdir. Bunlar sömürû düzenlerini sûr- dünvek isteyenlerdir..." diyenler de. Bu satırtan ya- zanlara bakıyorum, ne AB'nin ülkeyi nasıl esir et- mek istediğının farkında, ne bundan gocunuyor- lar. Hele "sömürû düzeninden" kendilennin mi, yoksa AB koşullanna karşı çıkanlann mı yararlan- dtğı sorusu, tümüyfe yanrtsız... ••• özellikle gençlerimize yönelik panel ve konfe- ranslanmda, çocuklanmızın kendilerine ve ülkele- rine olan güvenlerini pekıştirmek için, "Çokkısa bir süre öncesine kadar kendi yiyeceğini ve giyece- ğini kendi koşullanyla sağlayabılen birkaç devlet- ten birinin Türkiye olduğunu" anlatınm. Yukandan beri sözünü ettiğim "muhteremler- den " bazılannın, bu türden yaklaşımlara, "Nerden çıktı bu kendi kendine yetme?" gibisinden itiraz- lar dile getirdiklerini duydum ve okudum. Pes yahu... Bu bir "yorum" ya da "dilek" değil ki. Açarsınız Türkiye'nin ithalat istatistiklerini, çok yakın bir döneme kadar Türkiye'nin ithal ettiği gı- da maddesinin olup olmadığını görürsünüz. Gıda sanayiinde kullanılan kimi hammaddeler bulabilirsiniz ama, bir ülkenin "kendini doyurabil- mesi" söz konusu olduğu zaman, bunlar olsa da olur, olmasa da. Aynı şey, giyim kuşamda da söz konusudur. Aksini ısraria dile getirenler, bunlan bilmezler mi? Sanıyorum bilirter ya da bilmeleri gerekir. Fa- kat bilmezden gelirier. Zira kendine guvenen bir toplumun bunlan değeriendirmesi, kendileri açı- sından pek de hayıriı olmaz. Bu korkuyu içlerinden çıkaramazlar... Bebek Rotary Kulübü Meslek Hizmeti Ödülü Akmen ve Kıvanç'a istanbHİHaberServisi - Bebek Rotary Kulübü, mesleğinde yüksek ahla- ki değerleri koruyan ba- şanh meslek adamlanna verilen 'Meslek Hizmeti Ödühl'nü, gazetemızın müessese müdürü Üstün Akmen ile sunucu HaKt Krvanç'a verdi. Pera Pa- las Oteli'nde yapılan tö- rende konuşan Kulüp Başkanı tbrahim Kalafa- togfu, mesleklerindeki yüksek başanlan ve bu- nu toplumla paylaşmala- n nedeniyle Kıvanç ve Akmen'e'lOOO-lOOlDö- nemi Meslek Hizmeti Ödûlleri'nı sundu. Ak- men, bu ödülle birlikte 2001 yüının kendisuıe u- mut verdiğini söyledi. Kıvanç da, "Yüzûnüz hep gûJsün,zenginBğin en büyüğü dosrJuklardır" diyerek kulüp üyelerine teşekkür etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle