Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 OCAK 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA
Mehmet@cumhunyet.com.tr
enter
MEHMET
SÜCU
Kendin kur, dünya kullansın
racle şirketi, iki sene önce ta-
mttığı, banndınlan internet
servisleri serisinden son ürün
olan portal.oracle.com'u ta-
nıttı. portal.oracle.com'u kullanarak ku-
rumlar, kurumsal bir portala veya ana
vveb sayfasına kolaylıkla ve hızla, güven-
li bir erişim sağlıyorlar. Bu servis ile ku-
rumlar, sitelerinde kullanacaklan, kura-
caklan ve dağıtacaklan yazılımı satın al-
mak zonmda kalmıyorîar. Sadece por-
tal.oracle.com servisine girip hızla ve ko-
laylıkla kendi şirket portallannı oluşru-
rabiliyorlar. portal.oracle.com, Oracle'ın
diğer banndınlan internet servislerinin ba-
şansı üzerine kurulmuş durumda. Diğer
servisler arasında Oracle Business Onli-
ne, OracleMobile ve OracleSalesOnli-
ne.com yeralıyor.
portal.oracle.com. kurumsal bir portal
kurma açısından, lisanslı yazılımlara kar-
şı ilginç bir alternatıf sağlıyor.
Banndınlan birservis olarakportal.orac-
le.com, kurumsal bilgi portalı çözümle-
rini değerlendirmek isteyen lcurumlara,
dağıtım zamanı ve maliyet avantajı sağ-
lıyor.
Delphi Group tarafindan yayımlanan
bir çalışmaya göre, kurumlann yüzde
75'inin, 2OO2'de Windows masaüstlerini
kurumsal bir portal'la değiştirmesi bek-
leniyor. Bu tahmin de Oracle'ın, tek bir-
leşik ve kişiselleştirilmiş uygulama görün-
tüleri sunan, komple, basit teknolojiler ve
banndınlan internet servisleri sunma
stratejisini doğruluyor.
Marauez'in veda mektubuo e z ı
kanseri
nedeniylesağlıkdurumukötüleşen
ve inzivaya çekilme karan alan
KolombiyalıyazarGabridGaraa
Manjuez, yakın dostlanna bir veda mektubu
gönderdi.
Yazann mektubu, değişik dillere çevrildi ve
internet üzerinden yayına verildi.
Işte usta yazar Marquez'in duygu yûklü veda
mektubu:
Tann bir an için pacavradan bebek olduğumu
unutup can vererek benı ödüllendirse, akümdan
geçen her şeyı dıle getiremeyebilirdim, ama en
azmdan dile getirdiklerimi aynntısıyla aklımdan
geçırir ve düşünûrdûm.
Eşyalann maddi yönlerine değil anlamlanna
değer verirdim. Az uyur, çokrüyagörür, gözümü
yumduğum her dakikada, 60 saniye boyunca
ışığı yitirdiğimi düşünürdüm.
Insan aşktan vazgeçerse yaşlanır.
Başkalan durduğu zaman yürûmeye devam
ederdim. Başkalan uyurken uyanık kalmaya
gayret ederdim. Başkalan konuşurken dinJer,
çikolatalı dondurmanın tadmdan zevk almaya
bakardım.
Eğer Tann bana birazcık can verse, basıt
giyinir, yüzümü gûneşe cevirir, sadece
vücudumu değil, ruhumu da tüm çıplaklığıyla
açardım.
Tannm, eğer bir kalbim olsaydı nefretimi
buzun ûzerine kazır ve güneşin göstermesmi
beklerdim.
Gökyüzûndeki aya, yıldızlar boyunca Van
Gogh resimleri çizer, Benedetti şürleri olcur ve
serenatlar söylerdim.
Gözyaşlanmla gülleri sular, vücuduma batan
dikenlerinin acısını hissederek dudak kınruzısı
taç yapraklanndan öpmek isterdim.
Tannm bir yudumluk •yaşamım olsaydı...
Gün geçmesin ki, karşılasrığım tüm insanlara
onlan sevdiğimi söylemeyeyim. Tûm kadın ve
erkekleri, en sevdiğim insanlar olduklan
konusunda birer birer ikna ederdim. Ve aşk
içınde yaşardım. Erkeklere, yaşlandıklan zaman
aşkı bırakmalannın ne kadar yanlıç olduğunu
anlatırdım. Çünkü insan aşkı bırakmca yaşlanır.
Çocuklarakanat verirdim. Ama uçmayı kendi
başlafına öğrenmelerine olanak sağlardım.
Yaşlılara ıse ölümün yaşlanma ile değil unutma
ile geldiğini öğretırdim.
Ey insanlar! Sizlerden ne kadar da çok şey
öğrenmişim. Tûm insanlann, mutluluğun
gerçekleri gönnekte saklı olduğunu bilmeden,
daglann zirvesinde yaşamak ıstedığıni öğrendım.
Yeni doğan küçük bir bebeğin, babasının
parmağını sıkarken aslında onu kendisine
sonsuza dek kelepçeyle mahkûm ettiğini
öğrendim.
Sizlerden çok şey öğrendim. Ama bu
öğrendiklerim pek işe yaramayacak. Çünkû
hepsini bir çantaya kilitledim. Mutsuz bir
şekilde... Artık ölebilir miyim?
IŞARET PARMAĞI
Bağımsız şiir sayfaları
internet, yaşantunıza girmesiyle
birlikte kendine özgü tartışmalan da
beraberinde gehrdi. Bu ortamdan ki-
min nasıl yararlanacağı, sürüp giden
yaşantımızın nasıl etkileneceği ko-
' mıgında değişik görüşler ortaya atıl-
dı. Hatta bu sanal dünyayı ifade et-
mekte kullanılan sözcüğün nasıl ya-
zılacağı bile hâlâ belirsizlığini koru-
yor Intemetsözcüğühenüzyazımla-
lavuzunda ve sözlüklerde yer almış
değil. Bu nedenle de değişik yazılış-
lanyla karşılaşıhyor. Kimi "İnter-
net" yazıyor.. ek aldığında ayırma imi
kullanıyor, kimi kullanmıyor. Kimi
"Internet" yazıyor, ek aldığında da
ayırma imi kullanmıyor Kimi de
(ben ve gazetemiz de dahil) internet
yazıyor.. Kısaca internet değişik
yönleriyle tartışılmaya devam edi-
yor. Ancak bir yandan da bu sanal or-
tamla ilişkiye girenlerin sayısı hızla
artıyor. Sonuçta 1900'lüyıllannson-
lannda tanıştığımız ve bundan böy-
le yaşantımızın vazgeçilmezi olaca-
ğı kesin gibi görünen intemette her-
kes işaret parmağını amacına ve se-
çimine göre kullanıyor...
Kültür ağırhklı birçok oluşumun
yarunda gazeteler, yaymevleri, ki-
tapçılarda internet ortamında yerle-
rini çoktan aldılar. Sinemalar, nyat-
rolar ve daha nice sanat kurum ve ku-
ruluşudaöyle...
Sunduğu olanaklann sınırsızlığı
tartışılmaz bu sanal ortamın bir gez-
gincisı olarak bundan böyle, gidip
gördüğüm edebiyat, şiir konulu say-
falan, siteleri kısaca tanıtmaya çalı-
şacağım...
Ünlü ünsüz sairlere, yazarlara, res-
samlara ait Türkçe olarak hazırlan-
tnış sayısız kişisel site ve sayfa yer
alıyor intemette... Aynca bu ortam-
da duzenli olarak yayımlanan bir-
çok edebiyat, şiir. düşün dergisi de
var. Basılı olarak yayımlanan bazı
dergiler okurlanna internet aracılı-
ğıyla da ulaşıyor.
Kısaca diyelim,"lsaret ParmağT,
ükladığı edebiyat ve şiir içerikli say-
fa ve sitelerin tamtımını hedefliyor.
Önerilere açığız, sizlerin bildirece-
gi adresleri de görüp tarutmayı amaç-
hyoruz...
Bu hafta şairlerindüzenledüderi ki-
şisel vveb sayfalanndan ikisini ve ba-
ğımsızbirşiir sayfasuıı tanıtıyoruz...
"TuzakKıtap" adıyla (Sel Yayın-
lan) son kitabı bir süre önce yayım-
lanan Necatigil ödüllü ve TRT 2'de
yayımlanan "Okndnkça"programı-
nın sunucusu olarak da tanınan şair
Tiırggy Kantûrk vveb sayfasıyla in-
ternette yer alan isimlerden. Kan-
türk, sayfasına gelenlere hoş geldi-
niz yerine bir dizeyle selam duru-
yor: "Bu dûnyadan gftmenin yolu
yok_" Turgay Kantürk'ün sayfasın-
da, yaşamöyküsü, kitaplan ve şiirle-
ri yer alıyor. Ziyaretçi defteri, sayfa-
ya yolu düşen sanal ortam gezginle-
nnin görüşlenni belirtme olanağı
sağlıyor. Gezginler ısterlerse şaırin
sayfasıyla ilgili önceki ziyaretçilerin
düşüncelerini de okuma olanağına sa-
hipler.
Ziyaretçi adresi httpı//turggvkan-
turk.bvpermart.net
Şau- Altty Oktem de kişisel sayfa-
sıyla internette yer alan şairlerden.
öktem, sayfasında "Çirkiniz sevgl-
tim çok; en çokda sabaha karşT di-
zeleriyle karşılıyor konuklannı.. siz
isterseniz sanal ortam gezginleri
deyin... Onun da yaşamöyküsü, şiir
ve yazılan taşınmış sayfaya...
Öktem'in sayfasına da http://al-
tavx)ktem.h>permartnet adresuıden
ulaşılıyor...
"Yitik Ulke adıyla düzenlenmiş
sayfada çeviri şiirlerden çeşitli örnek-
lerin yanı sıra gûnümüzün şairlerin-
den birçoğunun şiirine; aynca öykü,
deneme gibi değişik yazın türlerine
yer veriliyor. Şiir sevenlerin zevkle,
begenıyle sokaklannda dolaşacak-
lan bir olanak sunuyor "Yitik Ül-
ke"... özellikle sanal ortamda değişik
şairlerden örnek şiırler arayanlara
önerilir... Ugramakiçin. httpa'/yin'knl-
ke.hvpennart.net adresine uzatın
işaret parmağınızı...
envertopaloglu@hotmail.com
} j http: // www.amihotOfnot.com~
•»»*
Sanal
güzellik
yanşmasıİntemette güzelliğinizi tes-
cil ettirmeye ne dersiniz?
Adresi vwvw.amihotor-
not.com olan bir sitede her
gün 40 bini aşkm kişi gün-
lük olarak düzenlenen gü-
zellik yanşmasına katılıyor.
Kimi güzellen belırlemek
için, diğerleri ise güzel ol-
duklannı kanıtlamak için.
Der Spiegel'de yayımlanan
bir habere göre, kadınlar
kadınlara güzellik konusun-
da puan verirken erkekler-
den daha acımasız davranı-
yorlar. Siteyi hazırlayanlap
arasındaki Junes Hong site-
yi bu kadar çok kişinin zi-
yaret etmesinden dolayı çok
mutlu. Erkeklerin de katıla-
bildiği yanşmada kendisi-
nin 10 üzerinden 3.8 aldığı-
nı belirten Hong. sitenin in-
sanlan çok eğlendirdiğini
düşünüyor. Tabii, işı ciddiye
abp da yanşma sonucunda
dereceye giremediklerine
üzülenler, güzelliklerini
değil güzel olmadıklannı
tescil ettirmiş oluyorlar. Ya,
zamanla konuyu unutmaya
çalışıyorlar ya da başka
yanşmalarda şanslannı
denemeye devam ediyorlar.
Annem bir
azize
Sevgili MehmetEkiz, geçen haf-
ta bu sayfada yayımladığımız "Ka-
dmlar sonunda desifre oldu" baş-
lıklı yazıyı çok beğendiğini belirten
birelektronjk mektup yollamış. Ken-
disine çok teşekkür edıyorum. Meh-
met Ekiz şöyle diyor:
"Bir not da benden. 701i yıDarda
izlediğimbirfîhrıdenbirbjmce: 'Bü-
tün kadınlar fahişedir, azize olaa
annemden başka.'
Senaristin erkek olduğtnu inam-
yorum.Amabutümceyeinananka-
dınlann çoğunluğnna daha çok
inamyorum."
Bugün, bir süre sonra ve sonrair ilişkinin nereden nereye gelebileceği
konusunda oldukça kafa yoran bir
arkadaşımızın elektronik mektubunu
sizinle paylaşıyorum:
6. hafta: Seni seviyorum.
6. ay: Tabii ki seni seviyorum.
6. yıl: Seni sevmesem çoktan çekergiderdim.
6. hafta: Aşkım, ben geldim.
6. ay: Selam!
6. yıl: Annen ne yemek yapmış?
6. hafta: Zahmet etme, ben açanm.
6. ay: Ben açayım mı kapıyı?
6. yıl: Yahu şu kapıya baksanıza!
6. hafta: Sevgilim, Ayşe telefonda.
6. ay: Seni anyorlar.
6. yıl: Telefooon!
6. hafta: Zor bir çocukluk geçirmişsin.
6. ay: Senin anan da cins ha.
6. yıl: Ulan tam da anana çekmişsin.
6. hafta: Bu yaz seni Venedik'e götüreceğim.
6. ay: Tatilde Ankara'ya gitsek ne olur?
6. yıl: Niye, evin suyu mu çıktı?
6. hafta: Bu yüzüğü inşallah seversin.
6. ay: Resım çerçevesı aldım, her zaman lazun.
6. yıl: Şu parayla kendine bir şey al.
6. hafta: Hangı filmı görmek istersin?
6. ay: Evita'ya gidelim mi?
6. yıl: Evita'yı gör, ben çok beğendim.
6. hafta: Üzülme sevgilim. leke yapmaz.
6. ay: Dikkat etsene yahu!
6. yıl: Amma da sakarsuı be kadın!
6. hafta: Ben pek bu fikirde değilim.
6. ay: Bu konuda yanlış düşünüyorsun.
6. yıl: Sacma sapan konuşma allasen.
6. hafta: Yaptığın yemeklere de bayılıyorum.
6. ay: Bu akşam ne yiyoruz?
6. yıl: Gene mi makarna!
6. hafta: Bu elbise sana çok yakışmış.
6. ay: Bir elbise daha mı aldın?
6. yıl: Kaç para verdin buna?
6. hafta: Özür dileyecek bir şey yapmadın ki.
6. ay: Biraz dikkat etsene be kızım.
6. yıl: Hay senin eline...
6. hafta: Ooooo ne kadar güzel çiçekler.
6. ay: Yine mi karanfil aldın.
6. yıl: Benim polene alerjimi bilmiyormusun?
DUZYAZI
ORHAN BÎRGÎT
Ağzı Olan Konuşuyor..
"Beyaz Enerji" operasyonunun, hazırlık soruş-
turması aşamasının hemen hemen tamamlan-
mış olduğu, gözaltındakı sanıkların ya DGM
savcısı tarafindan tutuklanma isteğı ile mahke-
meye sevk edilmesinden ya da bir ikisinin salı-
verilmesinden anlaşılıyor.
Ben, ülkemdeki yargıçlara güveniyoaım. Sav-
cılan ve yargıçlan ile kimin ya da kimlerin suç-
lu, kimlerin ise suçsuz olduğunu kanıtlayacak-
lanna inantyorum.
Özellikle savcı ve yargıçlann, Türkiye'nin son
birkaç yıldan bu yana girdiği temizienme ope-
rasyonlanna omuz verecek asıl güç olduklannı
saptamalannı bekliyorum.
Bu nedenle, kim baslatmışsa, kim düğmeye
basmışsa iyi ki yapmışlar d/ye, artık yargının bu
davadaki karannt beklemeyi yeğliyorum.
Ama benim Beyaz Enerji operasyonu ite ilgi-
li tartışmalar nedeniyle anlamadığım bazı tarnş-
malar da var. Bunlardan bazılannı daha önce e)e
almıştım.
Bugün, bu operasyonla ilgili olarak Genel-
kurmay Başkanlığı'nın son açıklamasını izleyen
ve aslında eskiye dayanan bir tartışmanın gel-
diği noktaya_değinmek istiyorum.
Ertuğnri Örkök'ün, genel yayın yönetmeni
olduğu Hürriyet gazetesinde yayımlanan ve Be-
yaz Enerji operasyonunu bugünkü kaynama
noktasına getiren haberin kaynağı olarak gös-
terilen üst düzey komutanın adını niçin açıkla-
mayacaklannı anlatan yazısında, 28 Şubat gün-
lerine gönderme yapılıyordu. O gönderme ya-
pılırken de, Hürriyet'in Ankara temsilcisi Sedat
Ergin'in dönemin Genelkurmay Genel Sekre-
teri, şu anda emekli Tümgeneral Erol Özkas-
nak'la birtelefon konuşmasından soz edılıyor-
du. Ergin'e göre, genel sekreter, kendisinden so-
runa silahsız kuvvetler el koymalı diyen komu-
tanın adını sorarken "Beyaz ünifoımalı olan mı,
yoksa mavilimi" diye sormuş, Ergin de yanıt ver-
memek için "Morünifoımalı olanı" demişti.
Emekli tümgeneral, bu konuşmayt yalanla-
makla yetinmedi. "Ogünün koşullan, ne benim
komutanlanm hakkında böyle gayri ciddi bir
uslup kullanmama ne de Sedat Ergin'in 'mor-
lusu' diye yanıt verme cüreti göstenvesine uy-
gundu "dedi.
Ooğrusu ben bu yanıttaki "cüret edemezdi'
sozcüğüne fena halde takıldım. Demek, emek-
li tümgeneral, görev yaptığı o makamda kendi-
si ite gazeteciler arasında bir gökdelenin tepe-
sindeki gorkemli tanrtma ışıklan ile yanında na-
sılsa yerden bitmiş bir gecekondu kadar ulaşıl-
maz boyutta farklılıklar görüyormuş.
öyte aniaşılryor ki, emekli tümgeneral, Ge-
nelkurmay Genel Sekreteriiği yapar ve bu gö-
revi gereği Türk medyasının temsilcileri ile he-
men her gün karşılaşırken onlara hep dürbünün
tersinden bakarak konuşurmuş.
Bugün, kendisi de üniformasını çıkarmış bir
sade yurttaş olarak, aynı dürbün örneği ile kar-
şılaşsın ıstemem. özkasnak Paşa, kendisini her
gün gazetelerin birinci sayfalanna taşıyan olay-
laria dolu o görevde ofduğu günleri anımsatmak
için "Bize yaranmak isteyenler, bugün aslan ke-
sildiler" dryormuş.
Güçlü ya da güç karşısında yaranmak, elbet-
te bir karakterzayıflığının ürunüdür. önemli olan,
onlan daha sonra eleştirmeye kalkışmak mıdır;
yoksa kendisini 'yaranılacak" yüksek katlarda
ya da tahtlarda oturuyor sanmak mıdır?
Bence her ikisi de, kişiyi hüsrana götürecek
kadar tedavisi mümkün olmayan hastalıklar-
dandır. llkine tutulmuş olanlar, kendilerinden
daha güçlü gördükleri kişilere yararmak için, ne
yapacaklannı bilmedikleri için kâh kedi, kâh fa-
re rolüne bile gırmeyı göze alırlar. Ikinci tür has-
talığı taşıyanlar ise görev gereği yüksek yerter-
de bulunduklan zaman tutulduklan başdönme
rahatsızlığı yüzünden, daha yükseklere çıkma-
yı düşlerken ayaklannın kaydığını ve tepetaklak
düştükterini geç fark ederler.
En iyisi, Osmanlı'nın kendi sultanlanna söy-
lediği "mağnjrolmapadişahım, sendenbüyük
Altah var" sözcüğünü, demokrasilerde küçük
bir degişiklikle "Senden büyük millet var" yap-
maktır.
•••
Beyaz Eneqi operasyonu tartışmalan salt bir
emekli asker ile bir gazetecinin eski anılar ne-
deniyle aralannda tartışmalarına yol açmakla
kalmadı. Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel
Başkanı Sayın IVfesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut
Yılmaz'ı da, kendisini bu operasyonun içine
sokma çabasında olan kimi çevreler karşısında
adamakıllı sinirtendirmiş oldu.
"Siniriendirme" sözcüğünün çok haftf kala-
cağı, adeta çiteden çıkarttığı da, Turgut Yılmaz'ın
"Bana çamur atan, cami duvanna yapar" söz-
leriyle anlaşılıyor.
rtiraf edelim ki, baştan aşağı haklı da olsa, bir
başbakan yardımcısının kardeşine, üstelik bir si-
yasal partinin merkez karar organının üyesine
yakışmayacak bir üslup ile değil de, şöyle ya-
nıt verilemez miydi:
"...Benim ne kredi borcum ne de ticari sırnm
var. Bana çamur atanın ellerinden, o çamurla-
nn çıkması mümkün olmaz."
Çünkü, herkes biliyor ki cami duvanna yap-
ma sözcüğü Türkçemizde, eceli gelen köpek-
ler ile ilgili olarak söylenir ve şayet çete argo-
sunda kaynağını ararsanız, size Nuriş kardeş-
lerin iki de birtelevizyon kameralanna yansıyan
gözdağı tehditlerini hatırlatır.
Faks: 0212 - 677 07 62
E-mail:obirgit(tt e-kolay net.
tLAN
TC
GÖRDES AS1JYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo-2000/127
Karar No: 2000/109
Mahkememize davacı Ibrahım oğlu 1974 d.lu
Özkan Kurbunar tarafindan soyadının Kuruptnar
olarak tashihi istemi ile açıltnış olan davanuı
07.12.2000 tarihli duruşması sonunda mahkeme-
mizden verilmiş olan 2000 127 esas. 2000/209
karar sayıb ilamı ile soyadının Kurupınar olarak
tashihine karar verilmiştır. llan olunur.
23.12.2000
Basm: 52