17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16OCAK2001 SALI CUMHURfYET SAYFA KULTUR [email protected] Kudsi Erguner, 'İstanbul'un Oral Müzikleri' projesiyle yeni müzik yaratmayı amaçlıyor Yerdkülti'mlen evrensde doğru 15 BURCUGÜNLŞEN Kudsi Erguner, Fransız Royaumont Vakfı ile birlikte gcrçekleştireceği 'ts- tanbuTunOralMüzikleri' konulu pro- je için Türkiye'de. Projede Istanbul'un Türk, Yunan. Ermeni ve Yahudı mü- zikleri yer alacak. Proje kapsamında ilk olarak haziran ayında Royaumont'da bir konser verılecek. 2001 -2002 sezo- nunda Fransa. Türkıye. Yunanistan ve diğer Akdenız ülkelerinde çeşitli atöl- yeler ve ortak prodüksiyonlar gerçek- leştlrilecek. - Istanbul'un Oral Müzikleri proje- sinden söz eder nıisiniz? KUDSİ ERGUNER - Notaya dö- külmemiş, yazılı kültürün ötesinde bır sözlü müzik var. Buna bazen İstanbul tûrküleri dıyoruz. Anonim, bestecisi olmayan, halkın içinde gelişmiş bir Istanbul müziği var. Bu müzik özel- hkle son yirmı-otuz yıl içensınde ak- tüalitesini kaybetmiş. Amacımız, İs- tanbul'un sözlü, anonim müziklerin- den yola çıkarak yeni bir müzik yarat- mak. Proje öncehkle bir konser ola- rak varolacak. Ama sonra benim, 'İs- tanbul'un bu mûziğinin kendi verile- ri içerisindeki gelişmesi nasü olabilir- di' sorusundan yola çıkarak, lokal bır kültürün global bir kültüre nasıl ula- şacağını düşünerek hazırlayacağım bir eser olacak. 'İstanbul bir şey ûretmiyor' ~ - Projeyi üstlenen Fransız Roya- umont Vakfi nedir? ERGUNER - Vakfm müzik direk- törü, Frederic DevaL Vakfın amacı, müzikle ilgili çalışmalan teşvik et- mek. Bu, hiçbirticari amacı olmayan, Fransız Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen kültürel bir kuruluş. Va- kıf, Pans'e 20-30 kılometre mesafe- de olan. 12. yüzyıla ait bir manastır- da kurulu. Bu manastınn orijinalliği şu: Böyle yaratıcı birprojenın içine gi- ren bir sanatçıya diğer müzisyenleTİe beraber olmak, dışandakı her rürlü ilişki ve vakit kaybını yok ederek kon- santre olabilmek olanağını veriyor. Biz bu projeyi Royaumont'a götür- dükten sonra Fransız Dışişleri Bakan- lığı ve İstanbul Festivalı gibı kuruluş- , lardabuaaekleadjler. Projenın SÛBU- cu olarak şu anda sadece ıkı konser GJ- şünülüyor. Biri Royaumont'da, dığe- ri Istanbul'da. - Festival kapsamında mı olacak ls- tanbul'daki konser? ERGUNER - Evet. İstanbul Festı- vali kapsamında. Sonra Fransız Dı- şişleri Bakanlığı, önümüzdeki yıl, ay- nı projeyi bütün Akdeniz ülkelennde ve Paris'te tanıtmak üzere tekrar bır tur- ne düzenleme projesı içinde. Bu ara- da hazirandaki projelerc Atina'yı ya da Selanık'ı de eklemek istiyoruz. Çünkü bütün tstanbul müziklerinde Rumca da var. Dolayısıyla proje aynı zamanda Atina'yı da ılgilendinyor. - Sizce İstanbul, müzik araşünnala- n açLsından belli bir kültürel birikimi barındınyor nıu? ERGUNER- İstanbul'un şu anda- ki konumu enteresan. Bugün tstıkla! 'Beyoğlu, sanld bütün İstanbul'un ses ve müzik yasamınm ülüstrasyonu gibi_' (FotoğraflarSENEM ÖZTÜRK) Fransız Royaumont vakfı Müzik Direktörü Frederic Deval Gelenekselmüdkten ühaıtu.. Oral müzik, etno- müzikolojik birterim. Yazılı olarak değil, ama kulaktan kulağa geçen müzik. Kendi alanlan, sınırian için- de, Osmanlı müziği, Fas müziği ya da Fla- menko buna örnek olarak gösterilebilir. Geleneksel müzik- ler bugün artık her yerde dinlenebiliyor. Bu sınırlardışında ya- şayan müzisyenler için de bir ilham kay- nağı oluyor. Dünya çapında gözlemledi- ğinizde, tüm müzik gelenekleri içinde bir geçiş olduğunu ve gi- derek hızlandıgını gö- rüyoruz. Burada as- lında sorulan soru şu: Bir kültürün, bir ge- leneğin ıçinden çıkan bir müzik nasıl olu- yor da bir başka müzisyene, bir başka ge- leneğe ilham kaynağı olabiliyor? Yaratıcı- lık anlamında nasıl bir kaynak oluşturu- yor? Bu anlamda Kudsi Erguner çok önemli bir sanatçı. Çünkü ay- nı zamanda bu estetik geçiş konusunu sorgu- luyor. Osmanlı'nın nri- rasından şimdiki Türk toplumuna geçişte yer alan bu estetiği yaka- layan ve farklı estetik- leri ekiemlendirebilen bir müzisyen. Yorum- lannda ortaya çıkan çağdaş bir yaklaşım var. Cazın kullandığı cümle yapılanm kul- lanıyor ve bunu da do- ğaçlama bir tarz için- de yapıyor. Royaumont Vakfi olarakkökensel yolla- n bulup o yollan kul- lanarak bazı sanatçıla- nn nasıl bir senteze ulaşüğını ortaya çıkar- maya çahşıyoruz. Sonuç olarak bir plak şirketı değiüz. Projeierde asıl sürece ina- nıyoruz. Çağdaş yaşamda her şeyin çok hızlı yaşandığının farkındayız, ama bizım için önemli olan projelerin belli bir yavaş- lık içerisinde gelişmesi, olgunlaşması ve onun sonucunda ortaya çıkan ürün. Lmacımız, istanbul'un sözlü, anonim müziklerinden yola çıkarak yeni bir müzik yaratmak. Projede istanbul'un Türk, Yunan, Ermeni ve Yahudi müzikleri yer alacak. Büyük bir olasılıkla Emel Saym'ın bu projeye katılacağını sanıyorum. Aynca Yunanistan ve Israil'den katılacak okuyucular da olacak. Projede ut, kanun, kemençe, klarnet ve keman gibi, İstanbul mûziğinin önemli enstrümanlan ve Yunanistan'dan buzuki, lafta gibi enstrümanlar olacak.' Caddesi'ni boydan boya yürüdüğü- nüz vakıt, sağlı sollu bir sürü plakçı dükkânından yükselen müzikler var. Sanki bugünkü dünyanın nasıl bir keş- mekeş içensınde olduğunu gösteren bir tiyatrosahnesigibi... Birtaraftanara- besk müzik, karşısında tango dinleye- biliyorsunuz, iki adım sonra bir Ro- men kız akordeonla bır melodi çalı- yor. Arkasından bir kemancı, unutul- muş eski bir şarkıyı çahyor. Derken pop ve rock dinleyebiliyorsunuz, o arada ezan okunuyor....Bunlar sanki bütün İstanbul'un ses ve müzikyaşamınm il- lüstrasyonu gibi. Dolayısıyla İstanbul şu anda birçok müziğm, kültürün, fir- tınalar olarak estiğı büyük bır kent. Fa- kat şu anda istanbul bir şey üretmiyor. Sadece bu fırtınaya tabi oluyor. Bura- dakı sanatçılann bir gün ürettiklerini bufirtmanmsonucu olarak ortaya ko- yacaklanna inamyorum. Bizim yap- mak istediğimiz proje de onlardan bi- ri. - Projede birlikte çahşacağınız sa- natçılar belirlendi mi? ERGUNER- İstanbul'un kendi mü- ziklerinin enstrümanı zaten belli. Kre- asyon bölümüne gelince, orada neler kullanacağım henüz belli değil, çün- kü o ilk aşamadan sonra ortaya çıka- cak. Ama ut, kanun, kemençe, klarnet ve keman gibi İstanbul mûziğinin önemli enstrümanlan olacak. Sonra Yunanistan'dan gelecek bu- zuki, lafta gibi enstrümanlar olacak. Okuyucu olarak henüz kesin bir seçim yapmış değiliz. Ama büyük bir olası- lıkla Emd Sayın'ın bu projeye katıla- cağını sanıyorum. Aynca Yunanistan ve lsrail'den katılacak okuyucular da olacak. 'Yaşayan sesleri dinlemelT - Dünyada etnik müziğe yönelişin temel nedeninin ne olduğunu düşünü- yorsunuz? ERGUNER-Bugün ekonomikha- yatta nasıl artık sınırlar son buluyor- sa külrürde de öyle bır sonuca vanh- yor. Bir ülkenin kendi kültürel dünya- sı içerismde yaşaması ımkânsız şu an- da. Tabii o global kültüre girerken ço- ğu kimse ya bir etnik direnç gösteri- yor ya da globalleşmeyi, tam tersine, daha da çabuklaştırabıhnek için bir- takım harmanlama yoluna gidiyor. Ta- biı bu, şu anda sanatsal olarak ortaya konulmuş bir harmanlama değil. Ne- redeyse bir tesadüfi karşılaşma. Mesela Karadeniz kemençesini bü- tün Türkiye'nin dinlemesini istiyorsa- nız altına bir ntmbox, bir bas gitar ko- yuyorsunuz. Böylece, sanki onu ken- di konumundan çıkanp daha bir din- lenir hale getirmiş oluyorsunuz. Glo- balleşme bu olmamalı; bu" evrensel bütünün içine ben o Karadeniz ke- mençesini nasıl koyabılirim düşünce- si olmalı. Ama bu gibi şeyler yerel ve etnik kültürlerin yok olmarnasını amaç- lamalı. Bugün Svorld music' dediğj- miz müzik, sanki birçok müzik ken- di konumunda kalırsa dinlenemezmış de, illa onu başka bir ambalaj içine koy- mak gerekiyormuş endışesiyle yapı- lıyor. Bunu doğru buhnuyorum. - Bir yandan müzikte belli bir stan- darnaşma var, öte yandan da dünya da- ha azbüinen müzik rürierinikeşfetme- ye çanşryor— ERGUNER - Her.müzik kültürü- nün kendine göre incelikleri, sanatçı- lan var. O sanatçılar olmazsa hiçbır şey yapamazsuıız. Bugün eğer müzik dün- yası sadece bir sentetızörle başbaşa kalsaydı bir felaket olurdu. Bir yandan kendi yapısı içerisinde bilgili, kendi müziğıne, sananna hâkim ınsanlar ye- tişmeli. Fakat bu insanlar da kendi iç- lerine kapalı kaldıklannda o müzik kuruyor. Çünkü hiçbir müzisyen, et- rafinda yaşayan sesleri dmlemeden gelişemez. Onlan duymalı, özümse- meli, kendi sanatına da ekleyebilme- li.Böylece geleneksel müzik gelişirken global müziğe de katkıda bulunabil- melidir. Dansı müzik ve videoyla buluşturan 'Seyahatname 2001' adlı gösteri şubat ayında başlıyor rvliya Çelebi'nin ' Seyahatname'si veOrhan Pamuk'un 'Öteki Renkler'inden yola çıkılan multi medya yapımda, sinevizyon aracılığıyla Cem Yılmaz, Meltem Cumbul ve Kubilay Tunçer de yer alıyor. MDT'den yaşama dansla BAHAR TANRISEVER ANK4RA - Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu'nun dansla yolculuğu vaat eden "Seyahatname 2001" adlı gösterisı şubat ayında sah- nelenmeye başlıyor. Koreografisi MDT'nın Sanat Yönetmenı Beyhan Murphy'e ait olan multı- medya ya- pımda, EvMya Çelebi'nin "SeyahaOia- me"si ve yazar OrhanPamuk'un "Öte- ki Renkler" adlı yapıtlanndan yola çı- kılıyor. Sinevizyon aracılığıyla Cem Yılmaz ve Meltem Cumbul u da ko- nuk edecek olan eserde, Kubilay Tun- çer'in ıllüzyonlan da yer alacak. "Seyahatname 2001 r 7 Şubafta iz- leyicilerin karşısına çıkacak. Dans, ta- sanm, video, tekst ve müzığin buluş- tuğu yapım insanın içsel yolculuğunda- ki gelişimi, dış dünyadaki görsel yol- culukla eşzamanlı olarak seçmeci bir sahneleme anlayışıyla irdeliyor. Çok yönlü müzisyen Arkm ADen, diğer adıy- la Mercan Etede'nin doğu-batı sentezi- ni içeren özgün müziğiyle sahnelene- cek eserde, Allen'a Kanadalı müzis- yenler Hugh Marsh ve ScottRussel eş- lik edecek. Eserin kostümlennı Bahar Korçan, sahne tasanmını luncay Karyon hazır- ladı. Fotoğraflanyla Merih Akoğul ve illüzyonlanyla Kubilay Tunçer de izle- yıcilerle buluşacak. Eserde, MDT başdansçılanndan Al- paslanKaraduman'ın da aralannda ol- duğu toplam 13 danscı yeralacak. Dans- çılar, içinde tüm gereksinimlerini kar- şılayacak eşyalann bulunduğu bavullar- la sahneye çıkacaklar. Teknolojinin ola- naklannın da kullanıldığı yapıtta, Mel- tem Cumbul ve Cem Yılmaz'ın inter- net üe haberleşmeleri sinevizyon ara- cılığıyla sahneye yansınlacak. Sineviz- yon çekimini de Hayal Mahsulleri Ofı- si gerçekleştirecek. fc Çoktiyatralrimanızlazun' MDT Sanat Yönetmeni Beyhan Murphy, "Seyahatname 2001" oyunu üzerinde yaklaşık bir yıldır çalıştıgını beürtiyor. Yapıtta somut bir araca so- yut değerler yüklemek istediğini anla- tan Murphy, "Dansta anlatmakçokzor. Çx)küa<ralohnanglazırn,klaakbale.\ap- manızlazun. Ne ohırsaobun soyutalan- larda gezinryorsunuz yani çıkış nokta- nız soyut" diye konuşuyor. Orhan Pamuk'un yazma yöntemine yakınhk duyduğu için "Öteki Renk- ler" adlı eserinden yararlanmaya karar verdiğini söyleyen Murphy, tarihe de özel bir ilgisı bulunduğunu belirtiyor. Evliya Çelebi'nin 17. yüzyıla tarihle- nen "Seyahatname"sinin bir bölümün- de anlattığı Istanbul'daki deukanhlann bugün de var olduğuna işaret eden Murphy, "Butasvirlerin içinde günümü- ze ait o kadar çok şey var kL. Her za- man geçmişfleşimdivi çakışürmayı se- >iyorum zaten. A\ıulıklan ve aynlıkla- n bulmak için" diyor. Yapıtta "yaşa- muı bir yokuhık olduğu" düşüncesin- den yola çıktıklannı beluten Murphy, dekor ve kostümde de yalınlığı tercih ettiklerini söylüyor. "Seyahamame2001" 7 Şubat'ta Ope- ra Sahnesı'nde gerçekleştireceği ilk temsilinardından 11 Şubat'ta Bahreyn'e turne yapacak. 15 Şubat'ta Bursa'da, 17 Şubat'ta Izmit'te, 20-21 Şubat'ta İs- tanbul'da sergilendikten sonra 26 Şu- bat'tayenidenAnkara'ya dönecek. Eser, 28 Şubat'ta da ODTÜ Kültür ve Kong- re Merkezı'nde sahnelenecek. Yalan İçinde Yalan' İstanbul'da • Kültür Ser>isi - Londra'da gişe rekorlan kıran Clive Exton'un 'Yalan tçinde Yalan' adlı komedisi 1-4 Şubat tarihlen arasında Halk Eğitim Sahnesi'nde, ardından da 28 Nisan tarihine dek Akatlar Kültür Merkezi'nde izlenebilir. Türkiye'de ilk kez sahnelenen ıkı perdelik komedinin yönetmenlığıni Hakan Altuıer üstlendi. Oyunun başrollerini Nedret Güvenç, Ayberk Atilla, Selda Özbek Tüzün, Uğur Pehlivan, Mehmet Ulay ile Serhan Eraak paylaşıyor. 1 Melekler Evi' ve ^Güle Giüe' 32. Macar Rlm Haftası'nda • Kültür Servisi - Macaristan'da her yıl düzenlenen 'Macar Film Haftası'na Türkiye'den 'Melekler Evi' ve 'Güle Güle' filmleri katılacak. Dünyamn çeşitli ülkelerinden 60 yabancı konuk, uluslararası festival yöneticileri, sinema adamlan ve sinema eleştirmenlerinin de katılacağı ve Budapeşte'de 1-6 Şubat 2001 tarihlen arasında düzenlenecek olan '32. Macar Film Haftası'nda 80 fîlm gösterılecek. 18 uzun metrajh filmin yanı sıra belgesel ve deneysel sınetna ömekleriyle kısa fıhnlerin yer alacağı haftada, Macaristan'la ortak yapımlar gerçekleştiren ülkelerin filmleri de yer alıyor. Türkiye'den, Macaristan'la bu yıl içinde ortak film yapan Alfa Film ve UFP'nin davetli olduğu haftada, Ömer Kavur'un yönettigi 'Melekler Evi' ve Zeki ökten'in 'Güle Güle' filmlen gösterilecek. Anthony Pappa 19 Ocak'ta geüyor • Kültür Servisi - Gerçek bir dans kulübü ohna hedefiyle geçen yıl yola çıkan ve underground müzik çizgisinde yoğunlaşan Switch, her ay birbirinden ünlü DJ'leri müzik tutkunlanyla buluşturuyor. Switch, 19 Ocak gecesi ünlü DJ Anthony Pappa'yı ağırlıyor. Türkiye'nin trance müzik konusunda başanlı ismi Murat Uncuoğlu'yla sahne alacak olan Pappa, müzikseverlerle buluşacak. Moodorama Roxy'de I Kültür Servisi - Müzik lıstelenne 1 numaradan giren ünlü Alman grup Moodorama, 17 Ocak Çarşamba aksamı J&B sponsorluğunda, Roxy'de sahne alacak. Miles Davıs, Edith Piaf, Sting ve Pınk Floyd gibi müzik dünyasının önde gelen sanatçılanna eşlik ederek ismini duyuran Moodorama'mn yeni single'ı 'Viama' en çok satan single olarak dünya müzik listelerinde yer alıyor 'Music For Collapsing People' isimli » albümleriyle üne kavuşan ekibin kuruculanndan DJ Martm ve Robert klasik, caz, house, reggae, downbeat gibi müziğin değişik türlerim özgün yorumlamalanyla tanınıyorlar. Borusan İstanbul Rlarmom Orkestrası 2001 konserferi • Kültür Servisi- Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, 16 Ocak Sah, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi ve 17 Ocak Çarşamba, Lütfi Kırdar Konser Salonu'nda saat 20.00'de yem yılm ilk konserlerini verecek. Konser programında Rossını'nin 'Sevil Berberi' uvertürü, Ferit Alnar'ın '2 Dans'ı, Saint Seans'm 3 No'lu Keman Konçertosu, Mozart'm 40 No'lu ve Sol Minör Senfonisı (K550) seslendirilecek. Konuk şef Fabiano Monica'nın yöneteceği orkestranm bu konserinde solıst, kemancı Phılıp Bnde. 'Aynaroz Kadısı' tzmip'de perde açıyor • İZMÎR (AA) -ilk kez 1930-1931 'de Darülbedayi'de sahnelenen ve 3 yıl kapalı gişe oynayan Müsahipzade Celal'in 'Aynaroz Kadısı' adlı güldürüsü tzmır Devlet Tiyatrosu tarafindan sahnelenecek. Yönetmenliğini Haldun Marlalı'nın yaptığı oyunda Güldeniz Türküstün, Murat Çobangil, Selmin Barutçuoğlu, Ahmet Dizdaroğlu, Tayfun Şengöz, Sidar Erçelık, Evren Serter, Gürol Tonbul, Zafer Önal, Doğan Yağcı, Serpıl Aktaş, Nalan Sünger, Süreyya tdız, Aylın Kumbaracıoğlu, Haldun Marlalıjürker Alptuğgan rol alacak. Genç Müzisyenler İstanbul'da B Kültür Servisi - Her yıl düzenlenen 'Genç Müzisyenler' Alman Ulusal Müzik Yanşması'nda bu yıl her bin kendi alamnda ödül kazannıış sanatçılar konser için Istanbul'a geliyor. Yanşmada ödül kazanan Stephanie Lepp, Merve Kozakoğlu, Sarah Reuter, Moritz Winkler. Stefan Berrang ve Ayumi Janke beşlisi cuma günü Goethe Enstitüsü'nde bir konser verecek. BUGUN • ATATÜRK KtTAPLJĞI'nda saat 18.00'de Ömer Kavur'un 'Vusuf ile Kenan' fılmı gösterilecek. Sonra film üzerine bır söyleşı gerçekleşecek/249 09 45) • KADIKÖY HALK EĞİTtM MERKEZt'nde saat 20.00'de Fabiano Monica'nın şefliğinde Borusan Filarmoni OTkestrasi'ndan Rossini'nin 'Sevü Berberi Uvertürü' dınlenebılir. (33010 27) • BABYLON'da saat 19.00 ve 21.00'de Sibel Kasapoğlu Dans Projesi 'Kucakla-ma' yer alacak. (292 73 68) • tŞ SANAT'ta saat 19.30'da Kübalı orkestra La Onjuesra Aragon'un konseri dınlenebilir. (316 00 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle