Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SSAYFA CUMHURİYET 9 EYLÜL 2000 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
GÜNCELcÜlVEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
tay Başkanı Sami Selçuk'a da uygun görüldü.
Bir gazetemiz -Akşam- yeni adli yıl konuşması-
nf yapacağı gün Yargıtay Başkanı Selçuk için şu
başlıgı kullandı: "Aslankükreyecek."
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Başkan, konuş-
masını çoğaltıp dağıttı. Özetledi, ama konuşma
tarn metin olarak tarihe geçiyor.
Üç ay önceden kaleme alındığı söylenen konuş-
m a metni tam 115 sayfa.
Gazetedeki lakabına uygun bir değerlendirme
yaparsak; Başkan Sami Selçuk, 6 Eylül günü tam
115 kez kükremiş oluyor!
Metnin "Doç. Dr. Sami Selçuk-Yargıtay Birinci
Başkanı-Adli yıl açış konuşması" yazılı olan kapa-
ğında, göze çarpmasını sağlamak için olacak, ita-
lik harflerie şunlar yazılı:
"Telrfhaklansaklıdır. Izinsizhiçbirsuretle çoğal-
tılamaz ve alıntı yapılamaz."
Not hayli ilgi çekici değil mi? Hele alıntı yapan
basın için.
Yargıtay Başkanı, bir kitap yazmış olsa neyse.
Telif hakkını korumak ya da eşine az rastlanır, yüz-
yıllardır duyulmamış görüşler sanısıyla yazageldik-
lerini açıkgöz kimileri aşırmasın diye böylesi bir
nota gereksinmiş olabilir.
Ammavelâkin; Yargıtay Başkanı'nın öne sürdü-
ğü görüşler bir kitapta değil, konuşmada yer alı-
yor. Üstelik Türkiye'nin yıllardır tartışageldiği te-
mel öğeleri içeriyor.
Bu görüşleri Yargıtay Başkanı'nın yinelemesi faz-
la ilgi çekmedi. Kimilerince önemsendi. "önemse-
yen kimileri"nden söz ederken tanığımız var.
örneğin bunlardan biri, Akit gazetesi. Başkan
Selçuk'un konuşmasına medyada yeterince yer
veriîmediğinden yakıntyor: "Sabah, Milliyet, Radi-
kal ve Stargazeteleri, Sami Selçuk ve Cumhurbaş-
kanı Sezer'/n konuşmatanna 1. sayfalannda hiç
yer vermezken Hüniyet ve Cumhuriyet 'irticadan
bahsetmedi' diye Selçuk'a saldtrdılar" diye yazı-
yor.
Bir başka kükreyiş
Hukukun üstünlüğü tozlu dolaplardan çıkıp ya-
şama geçtiğinden beri eski, emekli, yeni hukuk
aslanları hemen her konuda, hemen her sorunda
ön planda.
Örneğin; hukuk hocalığından siyasete geçen
Adalet Bakanı H. S. Türk,"hukuk reformu" mimar-
lığını üstlendi.
Eski (sayı ile söylersek 9.) Cumhurbaşkanı'na
hayran. "Uç yıl biriikte mükemmel çalıştık" diyor
ve Demirel'in özelliklerini saya saya bitiremiyor.
Ombudsmanlık tasarısını Bakanlar Kurulu'na
götüreceğini söylediği günlerdi; bu göreve "ömek"
olarak Demirel'i layık gören Bakan Türk; kimi med-
yadan aldığı kışkırtıcı destekle eski Cumhurbaşka-
nı'nı "görevin gerçek sahibi" görmeye başladı.
Bu izlenimin kanrtı da Bakan Türk'ten: llktaslak-
ta yer alan ombudsman olabilmek için hukuk, si-
yasal bilimler, idari bilimler, iktisat ve maliye alan-
lannda en az 4 yıl yükseköğrenim yapması koşu-
lunu, mühendis Demirel için "rötuşladı", şıpın işi
değiştirdi:
Demirel'e "layıkyeni Türk formülü"ne göre, ba-
'şombudsmanlık için "4 yıllık yükseköğrenim me-
Whu" "otmalçyeterliydi!
ı;
6akan Türk, sanırız Bakanlar Kurulu'nda tasan-
ya muhalefet beklemiyordu. Ne ki, Mesut Yılmaz
dışında, kimi bakanlar, hatta Başbakan Ecevit bi-
le, karşı çıktı ve..
Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürei'in hükümet
adına yaptığı açıklama gelişmelere ve bakansal
girişimlere tüy dikti.
Ombudsmanlık yasası için anayasada da deği-
şiklik gerekti!
Yani? TBMM'de 330-367 oy!
Anımsayacaksınız: Demirel'e Ecevit'in bütün ça-
balanna karşın hani şu ünlü 5+5 oylamalannda bir
türlü sağlanamayan oy! TBMM'nin Demirel'den
esirgediği oy!
Bakanlar Kurulu'nda H. S. Türk'ün "ya ombuds-
man ya ben" içerikli istifa çağrıştıran kükreyişleri-
ni -Başbakan pekâlâ bilir- TBMM fazla önemse-
miyor!
Değil mi Bakan Türk, değil mi eski Cumhurbaş-
kanı Demirel?
Ecevit'ten Kıbrıs baskısı yanıtı
' Yüz yüze görüşme
yapılmayacak'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Bûlent Ecevit, 12 Ey-
lül'de New York'ta baş-
Iayacak 4. tur aracılı gö-
rüşmeler öncesinde Tür-
kiye ve KKTC'nin pozis-
yoalannı anımsatarak
"yüz yüze görfişmelere
geçflmeyeceği'' mesajını
verdi. Ecevit, müzakere
zemini hazırlanıncaya
kadar görüşmelerin ara-
cılı olarak yapılacağını
belirterek "Taraflar eşit-
lendikten sonra kapsam-
h görüşmelere geçilebüe-
cektir" dedı. ABD'nin.
Bırleşmış Milletler(BM)
binasında başlayacak gö-
rüşmelerin 19 Eylül'den
itibaren Long Island'da
bir çiftlik evinde yüz yü-
ze gerçekleşmesi için ta-
raflan ikna etmeye çalış-
tığı kaydediliyor.
Başbakan Ecevit. dün
yazılı bir açıklama yapa-
rak Kıbns sorununa çö-
züm arayışlan kapsamın-
da başlatılan uluslararası
girişimlerle ilgili görüş-
lerini açıkladı. Ecevit.
BM Genel Sekreteri Ko-
fî Annan'ın gözetiminde
yapılan aracılı görüşme-
•lerin kapsamlı müzake-
relerin başlatılmasvama-
cını taşıdığını belirtti.
Ecevit, 1974 öncesı
koşullara dönülmesinin
olanaksız olduğunu kay-
dederken adada buluna-
cak çözümün kalıcı ol-
ması için KKTC'nin
egemen varlığı ve eşitli-
ğinin temel almması ge-
rektığini bildirdi. Denk-
taş'ın adadaki iki devle-
tin konfederal bir yapıda
işbirliğini öngören bir
öneri getirdiğini anımsa-
tan Ecevit, Türkiye'nin
de bu öneriyi destekledi-
ğini kaydetti.
KKTC'nin Ankara
Büyükelçisi AhmetZeki
Bulunç. Ecevit'in açıkla-
masını "son derece
önemli ve değerli" olarak
nıteledı. Rum yönetimi
lideri Glafkos KJerkks'ın
öncekı gün yaptığı açık-
lamada 4. turdan bir so-
nuç aluıamaması halinde
BM Güvenlik Konse-
yi'ne başvuracaklanna
ılişkın açıklamasım da
değerlendiren Bulunç
şunlan söyledi:
"Bu görüşmelerden
bir sonuç çıkmayacaknr.
Görüşmelerden sonuç
ahnabümesi, her şeyden
önce Rum ve V'unan ta-
rafımn bugüne kadar iz-
lediği ana polirikalardan
geri adım atmaları. Kıb-
ns'takiegemenlikhakkı-
nua ve KKTC'nin varh-
ğnun kabuiünü dikkate
alan bir zemini oluştura-
cak anla\ışa \e eğüime
yönelmeleıine bağhdır."
Susuyorlar• Baştarafi 1. Sayfada
olmadığını kaydettiler. Savcı
Hamza Keleş, Ozmen ile Yük-
sel'in dosyadaki delillere karşı
yanıt verememe telaşmda olduk-
İannı vurgularken sanıklan gör-
meden tedaviye gereksinimleri
olduğu yolunda rapor düzenleyen
Istanbul Üniversitesi Çapa Tıp
Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Da-
lı Başkanı Prof. Şebnem Korur
Fincancı hakkında suç duyuru-
sunda bulunacağım açıkladı.
Ankara 2 No'lu DGM'de görü-
len davanın dünkü oturumuna 2'si
tutuksuz 17 sanık kanldı. Oturuma
müdahil avukat olarak Önder Sav,
Ankara Barosu Başkanı Hakkı Su-
ha Okay, Ersen ŞansaLTurgut Ka-
zan, Erdai MerdoL Şenal Sanhan,
EminDeğer,MehmetCengjz,Bey-
han Gürson, Haüi Sevinç, Hasan
Bryıkü ve Erdem Akyüz katıldı.
Mahkeme Başkanı Hüseyin
Eken, duruşmanm başmda Mum-
cu, Aksoy, Doç. Bahriye Üçok ve
Kışlalı suıkastlannınkilit ismi 'Te-
Idn' kod adli Ferhan Özmen'in
sorgusunu yapmak ıstedı. Özmen,
yargıcm ıddianamedeki suçlama-
lara ilişkin savunmasım sorması-
nın ardından söz alarak, gözaltın-
da bulunduğu süre içerisinde ağır
işkence gördüğünü öne sürdü.
Itirafçı olmak yönünde bir iste-
mı olmadığını belirten özmen, Is-
tanbul ve Ankara emniyetlerinde
gördüğünü ileri sürdüğü işkence-
leri sonraki oturumlarda aynntılı
olarak anlatacağını bildirdi.
Mahkeme Başkanı Eken'in
"Neden şimdi yapmıyorsun?" so-
rusu üzerine Özmen, "Şu anda
kendimi toparlayamryonım ve bu
nedenle de savunma yapamıyo-
runı. Sorduğunuz sorulara da ya-
nıtverecek durumdadeğufln" kar-
şılığını verdi.
Bunun üzerine Eken, "Ferhan,
öylegdzükmfiyorsun. Fena görün-
müyorsun'' dedi.
Mahkeme Başkanı Eken, sanı-
ğın durumunu, tutanağa, "Samğm
düzgün ve sağlıkh olduğu gözlen-
di" diye yazdırdı. Özmen ve Nec-
det Yüksel'in avukatı tbrahim
Ceylan, müvekkillerinin psikolo-
jik tedavi görmeleri gerektiği yö-
nünde doktor raporu aldıklannı
belireterek "Sıhhiyöndensorguya
çeküecek durumda değiller" dedi.
Ceylan, müvekkillerinin emnı-
yette gördüklerini iddia ettiği iş-
kenceleri aynntılı olarak anlattı.
Ceylan, müvekkilerinin tstanbul
Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi
Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkan-
lığı'na sevk edilerek tedavilerinin
yapılmasmı istedi. Ceylan,
Eken'in sorusu üzerine, müvekki-
linin cezaevinde raporu veren
doktorla yüz yüze gelmediğini,
kendisinin sunduğu belgeler doğ-
rultusunda raporun hazırlandığını
söyledi.
'Bira içiyor musun?'
Emniyet, savcılık ve hâkimlik
ifadelerini kabul etmeyen Özmen.
Eken'in, "Bira içiyTor musun" so-
rusuna, "Teda\i görmeden cevap
vermek istemiyorum. Ne cevap
versem adaletin tecellisini etkfler"
karşılığım verdi. Mahkeme başka-
nımn "Bira içiyor musun" sorusu-
nun, Kışlalı'mn aracına konulan
bomba düzeneğinın bira kutusu-
na yerleştirihniş olması nedeniy-
le olabileceği belirtildi.
Yüksel de, Özmen'in anlatnkla-
nna katıldığını ve savunma yapa-
cak durumda olmadığını söyle-
di.Yüksel, Pişmanlık Yasası'ndan
yararlanarak itirafçı ohnak gibi bir
talebi olmadığım söyledi.
tdamla yargılanan sanıklardan
YusufKarakuş, 3 Nısan'da, kendi-
lerinin 'derin devlet'ten olduklan-
nı söyleyen kişilerce gözaltına
ahndjğını, ancak resmi kaydın 6
Mayıs olduğuna dikkat çekti.
tstanbul ve Ankara Emniye-
ti'nde işkence görmediğini, ancak
resmi gözaltı tarihinden önce gö-
türüldüğu 'BSIZ bir yerde' her tür-
lü işkenceye manız kaldığını ileri
sürdü.•Karakuş, Mumcu suikas-
tıyla ilgili olarak şu savunmayı
yaptı: "PoHs, ifademde tutariıhk
olması için Ankara'da gezdirdL
Önce, kaldığun yer olarak bir otel
bulunması gerekiyordu, LHus'ta
buldular. Üç kez otele götürdüler
ve bana ezberlettiler. 4. kez de sa\-
cıyla giftim. Bir cami tespit edip
buluşma yeriolarakorayı da öğret-
tiler. Sonra, Mumcu'nun öldûrül-
dûğü sokağa > ergöstermeye giftik.
Yanıltma için yapılacak işler anla-
rüdı. Polis kulübesini anlattüar,
arabanın yönü, rengi hakkmda bü-
giverdiler. lyi bir oyuncu otmam
gerekryordu."
Iran rejimine sempati duymadı-
ğını belirterek kendisini milliyet-
çi olarak tammlayan Karakuş,
"Iran gibi bir devietin taşeronu ol-
mam" dedi. Karakuş, Ekenin,
"Tanıdıgın tranü var mı" sorusu-
na olumsuz yanıt verdi. Hizbul-
lahçı Fidan Gûngör'ün kaçınla-
rak öldürülmesinın failinin Murat
Ffliz olduğunu, ancak onun tahlı-
ye edıldığını anlatan Karakuş.
"Murat Filiz'le Bandırma Ceza-
evi'ndeki yüzleşmede, FOiz, savo-
ya 'Yusuf u kurban seçtik' dedi"
diyekonuştu..
Karakuş, çiftlikte piknik yaptık-
lan bir gün yarbay ile bayan bir
savcımn da bulunduğunu söyledi.
Yargıç Eken'in, lran'da sanık-
lardan Hasan Kıhç ile görüştüğü-
nü anlattığı ifadesini anımsatma-
sı üzerine Karakuş, "Bana söyleti-
yorlar. Ben Mumcu'yu da öldür-
müşrüm. Beni bugün alsalar daha
fazla şey söyleyebilirim işkence
karşısında" dedi. Sanıklardan Fa-
tih Aydın, kendilerini 'derin dev-
letin adamlan' olarak tanıtan kişi-
lerce işkence yapıldığını öne sür-
dü. Ankara pohsinin kendisine,
"tstanbul polisi ifade almayı bilmi-
yor" dediğini öne süren Aydın'ı,
mahkeme başkanı, "Tavnianna
dikkat et" diye uyardı.
Sanıklardan Muzaffer Dağdevi-
ren de derin devletın adamlarının
kendisine işkence yaptığını, bu ne-
denle suçlamalan kabul etmek zo-
runda kaldığını savundu.
Kılıç'm avukatı, Cumhurbaşka-
nı'mn Iran'a gitmesini engelle-
mek için operasyon yapıldığmı
öne sürerek "Üç Iranlıdan söz edfl-
dL ama onlann olayla bir ilişldsi
çıkmadı" dedı. Kılıç'ın avukaü,
'Kod Adı Susurluk' adli kitapta
Mumcu cinayetinin MehmetAğar
tarafından bilindiğinin yazıldığuıı
söyledi.
Necdet Yüksel'in yer gösterme-
siyle Sincan'da hazu- bomba dü-
zenekleri, patlayıcı maddeler ile
lav sılahlannın bulunduğunu be-
lirten Savcı Keleş, "Tüm bu ne-
denlerte ifadeteriy le biriikte değer-
lendirildiğinde işkence iddialan
asüsız ve hukuki dayanaktan yok-
sundur" dedi.
Savcı, Özmen ile Yüksel'i gör-
meden, tedavi görmeleri gerekti-
ği yönünde rapor veren Istanbul
Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi
Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı
hakkmda İstanbul Cumhuriyet
Başsavcıhğı'na suç duyurusunda
bulunacağım bildirdi.
Eken, Ozmen ile Yüksel'in Es-
kişehir'de tam teşekküllü hastane-
de muayenelerinin yapıhnası, ra-
porlann gehnesinin ardından sa-
vunmalannın alınmasma karar ve-
rildiğini bildirdi.
Eken, Özmen'in el yazısını içe-
ren dilekçe ve mektup gibi belge-
lerin asıllannın mahkemeye ulaş-
tınlması, tranlı Abbas Gulamza-
de'nin tstanbul DGM'den dava
dosyasının safahatının istenmesi
için müzekkere yazıhnası ve An-
kara 1 No'lu DGM'de görülen Ab-
dullah Argun Çetin'in sanık oldu-
ğu dava dosyasının birleştinhnesi-
ne ilişkin iznin Özmen ile Yük-
sel'in savunmalannın alınması-
nın ardından karar verilmesine,
müdahil taraflara da gelecek otu-
rumda açıklamalannın alınması
için davetiye çıkanhnasma karar
verildiğini açıkladı.
Mahkeme başkanı, sanık avu-
katlanrun tahliye istemlennin red-
dedildiğini bildirdi.
Âdana
9
da Susurhık Iıağlaııüsı
• Baştarafi 1. Sayfada
yet telsizi ve polis elbise-
lerinin ele geçirilmesin-
den sonra, aralannda eski
bir belediye başkanı, biri
başkomiser 3 polis, bir as-
ker ve çete mensubu ol-
duklan savlanan 23 kişi
gözaltına alındı. Emniyet
Müdürü Şükrü Yetimoğ-
lu, silahlann balistik ince
j
lemesinin sürdüğünü söy-
ledi.
Politikacı-polis-mafya
ilişkisini gün ışığına çıka-
ran, eski tçişleri Bakanı
Mehmet Ağar, eski Özel
Harekât Dairesi Başkan
Vekilı jtbrahim Şahin, çok
sayıda Özel Harekât ve ba-
zı MİT mensuplannın adı-
nm kanştığı Susurluk; ge-
çen hafta Ankara, tstanbul,
Mersin ve Adana'da yapı-
lan operasyonlarla yine ön
planaçıkö. Emniyet Genel
Müdürlüğü özel Harekât
Dairesi'ne bağlı timlerin
bir süredir yürüttüğü ope-
rasyonun Adana-Mersin
ayağında, zn-hlı bir Merce-
des'te seri numaralan süin-
rruş bir Uzi bulunmasmdan
sonra yapılan araştırmada,
Mercedes'in, Susurluk sa-
nığı eski Özel Harekât Da-
iresi Başkan Vekili tbra-
him Şahin'in 2 yıl önce sat-
tığı araç olduğu saptandı.
Gizli yürütülen operas-
yonlar sırasında 1 Uzi, 2 el
bombası, 5 Kalaşnikof, 10
tabanca. 3 el telsizi, bir
pompah tüfek, bir susturu-
culu tabanca, bomba yapı-
mında kullanılan malze-
me, 7 adet sahte basın kar-
tı, nüfus cüzdanı ve ehliyet
ile polis giysilerinin elde
edılmesınden sonra geniş-
letilen operasyonlarda, ara-
lannda eski Kınkhan Bele-
diye Başkanı Mehmet Bi-
lir, Adana'nın Havutlu Be-
lediye Başkanı Mustafa
Esenkurt'un oğlu Eyüp,
yeğeni Vedat Yüzgeç ile
Fuat Uğur adli kışılerin ya-
nı sıra henüz adlan açık-
lanmayan bir başkomiser,
3 polis, bir askerin de bu-
lunduğu 27 kişi yakalandı.
Olaylar üzerine dün saat
15.00'te makamında bir
basın toplantısı düzenleyen
Adana Emniyet Müdürü
Şükrü Yetimoğlu, soruştur-
manın çok gizli yürütüldü-
ğünü söylerken "Organize
birsuçörgütü üzerindedu-
ruluyor. Operasyon devam
ettiğinden isim açıklama-
mız sakıncah. Ancak yaka-
lanan 27 kişiden 7 si dün ve
bugün serbest bırakıkü. Di-
ğer 20 kişinin sorgulaması
için ek süre isteyebüiriz"
derken silahlann balistik
muayenelerinin sürdüğünü
söyledi.
Polisçe arandığı bilinen
ve halen fırarda olan Ibra-
him Şirin Aksoy ile ceza-
evinde yatmakta olan ve
başka suçlardan Adana
Devlet Güvenlik Mahke-
mesi'nde hakkmda açılan
davalardan yargılanan Şi-
rinler çetesinin önemli ismi
MehmetŞirin Aksoy'un li-
deri olduğu 'Şirinler' çete-
si ile Ceyhanlı olduğu bili-
nen Iskender Gürier'in li-
deri olduğu 'Tarzanlar' çe-
tesinin kavgası geçmiş yıl-
lara dayamyor. Birçok üıa-
le ve iş için sık sık karşı
karşıya geldikleri ve bu
yüzden zaman zaman si-
lahlı çatışmaya girdikleri
bihniyor. Bu çatışmalardan
en önemlisi ise tskender
Gürier'in Adana'nın mer-
kezindeki Doruk Oto Ga-
lerisi'nde bir arkadaşı ile
biriikte öldürülmesi. Tar-
zanlar çetesi mensuplan-
nın da eski vilayet yakınla-
nnda Şirin'in bir yakırunı
öldürmesi, adamlarmı ya-
ralaması, Şirinler'e ait bir
kafeteryaya bomba konul-
ması ile devam eden kav-
ganın hâlâ sürdüğü bilini-
yor.
FethuDah Gülen'e 6
fitne' suçlaması
HASAN KIZILTAŞ
ELAZIĞ - Elazığ'da haf-
talık olarak yayımlanan
Necmettin Erbakan yanlısı
El Aziz gazetesi, son sayı-
sında Fethullah Gülen'i he-
def aldı. Gazete, "CIA'nm
ülkemizin dibini oymakiçin
kullandığı Fethullah Gülen
büyük fitne" manşetini attı.
Gülen'i"Siyonist destekli"
ve "CIA'nm kullandığı bir
maske"olarak ruteleyen ga-
zete,"Gülen, pek çok safdi-
lin insanı, çıkarcı çevreleri, "'
işbirlikçi neo mandacılan
etrafina alarak adil düzeni
ve tslam biriiğini akamete uğrat-
mak istemektedir. Belki pek çok
kişi dalalete düşecek. ancak so-
nunda bu bertaraf edileceknr"di-
ye yazdı.
Necmettin Erbakan'a karşı çık-
tıkları gerekçesiyle daha önce
Tayyip Erdoğan ve Abdullah
Gül'e yönelik sert yaymlar ya-
pan El Aziz gazetesi, 6 Eylül'de
çıkan son sayısmda Fethullah
Gülen'e sert eleştiriler yöneltti.
Siyonist hareketin faaliyetleri ve
uzantılanyla ilgili eleştiriler ve
Erbakan'ın mücadelesiyle ilgili
bir değerlendirmenin yapıldığı
yazının Fethullah Gülen ile ilgili
bölümünde şöyle denildi:
"Ancak Erbakan'm mühim bir
işi daha vanh. trtica ile mücade-
Ie. Kenan Evren Süley mancüan,
YeniAsyaolan haHetmişve olabil-
diğince marjinalleştirmiştL Ele-
CIA mn Ülkemizin Dibini Oymak İçin Kuüandığı Fethullah Gülen;
Biiviik Fitne!
başlannıbirbirinedüşürerek Fet-
hullah Gülen'i de arananlar liste-
sinde ülkenin her yerinde asür-
nuştL Ama Turgut Ozal'm Demi-
rel karşısında tutunması için ken-
disineihtiyaçvanh.Onun için ona
mühlet veriklL Ancak CL4, Tür-
kiye'dekiirticamn başma Gülen'i
koyup büyük destek sağlayınca
bsa sürede korkunç tehlike haü-
ni akü. Bütün 12 Eylül karşıü si-
yasetçiler, bürokratiar. iş dünyası
ve diğer bilumum dış güdümlü
kesimler Fethullah Gülen'i adeta
resmileştirdiler, 'devletlu yaptı-
lar'. Bu ülke, bu millet bu devlet
için korkunç tehlike halini alan
bu sinsi yapdanmadan demokra-
tik ortamdan kurtuluşun yolu
kalmamıştL"
"Erbakan'm son mücadele
programmm irtka Ue hesapiaşma
olduğu" vurgulanan yazıda şu
görüşler sıralandı:
"Erbakan için çağm müseyli-
mesi konumundaki Fethullah Gü-
len le mücadelesi çokçetin gecece-
ğe benziyor. tslam için, devletiçin,
ülke için büyük bir fitne teşkü e-
den Fethullah Gülen'i korkunç
hale getiren elbette ki arkasmda-
ki Siyonist destektir. CIA için bir
maske olan Fethullah Gülen, pek
çok saf dilin insanı, çıkarcı çevre-
leri, işbirlikçi neo mandacılan et-
rafina alarak adil düzeni ve tslam
biriiğini akamete uğratmak iste-
mektedir. Belki pek çok kişi dala-
lete düşecek, ancak sonunda bu
bertaraf edilecektir.Diniküıkhbu
siyasi nifak hareketi arkasmda ne
kadar ezeli düşmanımrz bulunur-
sa buhınsun, milletimiz dünyanm
yönetimini Siyonistlerden alacak-
lardır. Bunun şerefl de kahraman
ordumuza aittir."
Gazete, Nur cemaatinin lideri
olarak gösterilen Fethullah Gü-
len'in aslmda lider ohnadı-
ğını, cemaatin asıl liderınin
Müshun Gündüz olduğu-
nu ileri sürdü ve şunlan
yazdı:
"Müslüm Gündüz, Bedi-
fiTzaman Saidi Nursi'nin
talebeterinden Hacı Hulusi
Bey'in yakm arkadaşıdır.
Gündüz bu konuda Gü-
len'e ders verir, ancak ka-
muoyu oluştunnakve Gün-
düz'ü bertaraf etmek için
Müshun Gündüz Hoca-
efendi cinsel bir oyuna kur-
ban edildi. Gündüz, Gü-
len'den bin kat daha şerefli
kfi. Fadıme dolayısryla Müs-
lüm Hocaefendi kmanacaksa, cin-
sel tercihi daha beter olan Fethul-
lah Gülen niçin sütten çıkmış ak
kaşık oluyor. Hele malum yurdu-
nun üst kadna bir baskm yapsm-
lar, ozaman ortayaçıkarMüslüm
mü ak kaşık, Gülen mi?~ Neymiş
ki hemşerimize CIA-MOSSAD
sahip çıkmadı, körolasıcalar_"
Gazete, Başbakan Ecevit'in
tüm eleştirileri gözönüne alarak
Gülen hakkındaki tutuklama ka-
rarmın geri çekilmesinde yargı
üzerinde etkili olduğunu iddia et-
tı. "Bunun tekaçıklaması Büder-
bergkarandn-'' diye yazdı. El Az-
iz, Ecevit'in, Demirel kadar Gü-
len'den destek almadığı halde bu
kişinin savxmuculuğuna soyun-
masma anlam verilemediğini de
vurgulayarak "Ecevit, Kıvnkoğ-
lu'ndan akü alacağmı zaten" de-
niliyor.
• #
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
1- MHP 18 Nisan seçimlerinde en düşük oyu Gü-
neydoğu illerinden almıştı. MHP açısından en kötü ilk
dört \\r, Mardin (yüzde 1.9), Batman (2.07), Hakkâri
(2.4), Diyarbakır (2.7) idi. Bütün Güneydoğu'dan aldı-
ğı oy yüzde 12.3. MHP'yi Türktye ıkinciliğine taşıyan
ise Orta Anadolu (yüzde 27) ile Akdeniz (yüzde 25) ol-
du. MHP'nin seçım öncesi izlediği politika, sandığada
yansıdı. Seçimden sonra MHP'nin görünümünde be-
liren farklılıklar devam ediyor.
Diyarbakır gezisi bunun son ömeği. MHP "Va sev
ya terk et "ten "HADEP'liler de canımız ciğerimiz"e
getdi.
Ne olursa olsun, olumlu!
2- 1970'lerde "komünizme karşı mücadelenin ka-
lesi" olarak Meclis'e giren MHP, 1990'larda "ülke bü-
tünlûğünün başlıca savunucusu" olarak öne çıktı.
2000'lerde yeni bir arayış dikkati çekiyor. Her on yıl-
da bir yenıden biçimlenen siyaset, 2000'li yıllarda da
değişime gebe... Merkez sağ ve soldaki dağınıklık
MHP'ye bu süreçte de önemli rol biçer mi?
Gidiş, olabileceğini gösteriyor...
MHP Güneydoğu'yla ilgili çıkışın ardından Aleviler-
le ilgili bir çıkış daha yaparsa şaşmamak gerekir.
3- Güneydoğu insanı umut yorgunu. Kim elini uza-
tırsa sanlıyor. Ozal'ın olur olmaz çıkışlan, Demirel-
Inönü gidişleri, Çiller-Çetin paketleri, Yılmaz'ın "AB
yolu Diyarbakır'dan geçer" nidalan, sosyal demokrat-
lann "Siz de Meclis 'te olun" temaslan, RP'nin "Bizi din
kardeşliğı kurtanr" sloganları, Ecevit'in teypli "Sorun
dinleyelim" gezileri hep umut tarlasının tohumlan ol-
du.
Gelinen nokta ortada...
Diyarbakır'ın nüfusu beş yılda 350 binden 1.5 mil-
yona çıktı. Belediye hizmetlen, evlere içme suyu bağ-
lama aşamasında!
4- Terörün gündemden düşmesiyle biriikte, daha iyi
yaşam arayışına ilişkin sorunlann öne çıkması güzel.
Belki önümüzdeki yıl Güneydoğu yaylaiannda şenlik-
ler de yapılır. Bu ortamı koruma görevi, başta bökje
halkı ve belediyeleri olmak üzere herkesin.
Bu bağlamda vurgulayalım; Diyarbakır'da tam de-
mokrası ısteyip Kuzey Irak'ta silahlı eğitim kampı kur-
mak barışa hizmet etmez. O zaman tam demokrasi
ham demokrasi olur, kimin kimi "ham" edeceğı konu-
şulmaya başlanııi
Uçlar uç verirse...
5- Diyarbakırlı meslektaşlarımız olupbitenlerden
hoşnut ve şaşkın. Gelişmelen yakından izleyen bir ga-
zeteci şunu söyledi:
- Ortadakiler çözemedi, belki uçlar bir şey yapar!
MHP'nin Diyarbakır'da il binası var, ama örgütü yok.
Genel merkezin bu ile "sivri" olmayan bir başkan ara-
dığı söyleniyor.
6- Başbakan Bülent Ecevit, önceki ay CHP'nin HA-
DEP'le işbırliği yaptığı yönünde istihbafat bilgileri gel-
diğini basına sızdırmış, eklemişti:
- Rejim açısından çok sakıncah. Bunu genel baş-
kanlık yaptığım partiye yakıştıramam.
Ecevit'in bu değeıiendirmesine ilişkin eleştirilerimi-
zi o günlerde dile getirmiştik. Ecevit, MHP'nin tavn kar-
şısında farklı bir duruş gösteriyor.
Ecevit'in MHP'nin gerisinde bir noktaya düşmesi
düşündürücü!
7- Sonuç olarak, MHP "Türkiye'nin partisi" olmak
içinpolitika üretirken HADEP de "çözümü ülkebjitüo-
töğû içinde aramayı" öne çıkardı veiki parti blr"k&ı-
şakta btriuştu.
Bu tür buluşmalar, sıcaklıklargeçmişte de yaşandı.
Ancak heba edildi. 1990'lann başındaki SHP-DEP iş-
birliği, DEP'lilerin daha yemin töreninde "duruş gös-
terme sendromuyla" başlayan olumsuzluğa kurban
gitti...
2000'lerin başında "uçiarda oluşan karşılıklı yu-
muşamalann "L/ç"vermesinidileyelim...
[email protected]
Erdoğan köprüleri attı
'Benimle FP arasına
girmek basiretsizlik'
İSTANBUL / ANKA-
RA (Cumhuriyet) - FP
Genel Başkanı Recai Ku-
tan'ın bir süreden beri
yeni bir oluşum için gin-
şimlerde bulunan eski ts-
tanbul Belediye Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan'a
uyanda bulunmak için
yapüğı görüşme ters tep-
ti. FP yönetiminin kendi-
sine yönelik açıklamala-
nru sert bir dille eleştiren
Erdoğan, "Benimle FP
tabanı arasuia girmeye
çahşmak hem iyi niyetten
hem de gerçekçilikten ve
siyıısi basiretten uzak bir
gûTşün" dedı.
Tavnnda bir değişıklik
olmayacağınm altını çi-
zen Erdoğan, yenilikçile-
re yönehk tasfiye hareke-
tinin de partiye zarar ve-
receği uyansında bulun-
du. Kutan'ın Erdoğan'la
yapüğı görüşmenın kapa-
tılan RP'nin lideri Nec-
mettin Erbakan'ı kızdır-
dığı belirtildi. Erbakan'ın
yakın çevresine, "Ayağı-
na kadar gidip görüşme-
ye ne gerek vardı" dedığı
öğrenildi.
FP Genel Başkan Yar-
dımcüan Veysel Candan
ve Ertan Yûlek ile bir-
hkte Tayyip Erdoğan'ı zi-
yaret eden Kutan, umdu-
ğunu bulamadı. Yaklaşık
iki saat süren görüşme sü-
resince parti yönetimiyle
ilgili eleştirilerde bulunan
Tayyip Erdoğan, FP ör-
gütleriyle yapngı görüş-
meler konusunda geri
adım atmadı. "Benim
dogduğum, büyüdüğüm,
ruştümü ispat etngim yer
burasL Benimle taban
arasmdakibaglan kopar-
maya çahşanlar başanya
ulaşamayacaklar" dedı.
Tavnndabirdeğişiklik ol-
mayacağını, gezilerini
sürdüreceğini belirten Er-
doğan, bazı yenilikçi il
başkanlannm görevden
alınmalannı da eleştirdi.
Kutan'ın da görüşme sı-
rasmda Erdoğan'a "Sen
bu partrytevar oldun, yo-
hınu ayınrsan zarar gö-
rürsün" uyansında bu-
lunduğu belirtildi.
Hakkındaki siyasi ya-
sağa dikkat çeken Erdo-
ğan, görüşme sırasında
TCY'nin 312. maddesı-
nin değiştirilmesi giri-
şimleriyle ilgili gelişme-
len de sordu. Kutan'ın
Tayyip Erdoğan'la görüş-
mesinin Erbakan'ı kız-
dırdığı belirtilirken FP
yönetimi görüşmeyle il-
gili olarak "Biz üzernm-
ze düşeni yapük. Taban
bizden bunu bekliyordu.
Arük sonımiuluk bizde
değfl" değerlendirmesını
yaptı.
Kutan görüşme sonra-
sında gazetecilerin soru-
lan üzerine aynntılı bir
değerlendinne yapmak-
tan kaçınırken Erdoğan,
yazılı açıklama yapacağı-
nı söyledi..
Erdoğan'm, görüşme-
den sonra yazıh açıklama
yapacağmı belirtmesi FP
yöneticilerinin tepkisine
neden oldu. "Böyle bir
açıkiama yeni bir ohışu-
mun deklarasyonu gibi al-
güanır" diyen FP yöneti-
cilerinin önerisini dikka-
te ahnayan Tayyip Erdo-
ğan, görüşmeden kısa bir
süre sonra 4 sayfalık bir
yazılı açıklama yaptı. Er-
doğan yenilikçilere yöne-
lik tasfiyenin partide bö-
lünmeye yol açacağı uya-
nsında da bulundu.