Katalog

9 EYLÜL 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAP ve MHP'lilerin karşı çıkmalan nedeniyle anayasa değişikliğinin zor olduğuna dikkat çekildi Katnu denetçüiğinde uzlaşmaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ortaklan arasında Adalet Ba- flcaıu Hikmet Sami Türk'ün kamu de- metçilıği kurumuna ilişkin yasa tasan- •sının yaşama geçirilememesi duru- •nunda istifa edeceğini ima etmesiyle «rtaya çıkan bunalun dün aşıldı. Ortak- lar. tasanda "devletin güvenbgi. ticaret •%-e meslek sırlan"nuı kamu denetçisi- me verilemeyeceği yönünde değişiklik yapılması üzerine tasan üzerinde uz- •aşmaya vardı. TBMM'deki görüşme- ler sırasında tasannın yasalaşabilece- ği. ancak ANAP ve MHP'li milletve- killerinin karşı çıkmalan nedeniyle anayasa değişikliğinin zor olduğuna • Adalet Bakanı Türk'ün kamu denetçiliği kurumuna ilişkin yasa tasansının yaşama geçirilememesi durumunda istifa edeceğini ima etmesiyle ortaya çıkan bunalım dün aşıldı. Ortaklar, tasanda "devle- tin güvenliği, ticaret ve meslek sırlan"nın kamu denetçisine verilemeyeceği yönünde değişiklik ya- pılması üzerine tasan üzerinde uzlaşmaya vardı dikkat çekildi. Kamu denetçiliğine ilişkin yasa ta- sansı üzerinde Bakanlar Kurulu'nda ortaya çıkan bunalım, dün aşıldı. Ba- kanlar Kurulu toplantısında ANAP ve MHP'li bakanlann eleştirisi üzerine "Bunun yasalaşmasını göreve devam etmenin variık nedeni sayanm. Eğer yasalaşmazsa göreve devam etmekte zorlanınm" diyen Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk, dün tasan için oluştu- rulan komisyonu topladı. Devlet ba- kanlan Rüştü Kazun Yücelen ve Fa- rukBal ile Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğiu'nun katıldığı toplantıda partiler arasındaki görüş aynlıklan gi- derildi. Toplantıda, tasannın 5 madde- si üzerinde değişiklik yapıldı. Eski Cumhurbaşkanı Sükyman Demi- rel'nin baş kamu denetçisi seçilebil- mesi için daha önce değiştirilen "eği- tim koşulu" benimsenirken yalnızca kamu denetçileri ile uzmanlann üçte ikisinin hukukçu olmalan kararlaştı- nldı. MHP'nin itirazı üzerine kamu de- netçilerine "devletin güvenliğini ilgflen- diren belgeler.ticaretve meslek sırlan ile özel yaşama ilişkin bilgüer*'ın veril- memesı yönünde değişiklik yapıldı. Türk, bakanlıktan aynlırken gazete- cilerin sorulan üzerine."Bakanlar Ku- nılu'nun dünkü (önceki günkü) top- lantısında önerilen konular üzerinde bir mutabakata vardık" dedi. Komisyonda uzlaşma sağlanmasına karşın ANAP ve MHP'li bazı milletve- killeri, tasanya karşı çıkıyor. Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, idare mah- kemelerinin olmaması nedeniyle Is- kandinav ülkelerinde ombudsmanlık gibi bir kurumun normal olduğunu, an- cak Türkiye'ye bunun uygulanamaya- cağını söyledı. Kurumun başkanlığı ve baş kamu denetçiliği için Demirel'in adının geçmesi nedeniyle bazı mıllet- vekillerince "Demirel düzenlemesi" olarak algılanacak değişiklik önerisi- nin, "5 artı 5 moden"nin kaderini pay- laşabileceği kaydediliyor. Kelkit Kaymakama irtica suçlaması Yurt Haberleri Servisi - Gümüşha- ne'nin Kelkit Belediye Başkanı ile DSP, ANAP ve MHP ilçe başkanlan, Kaymakam Mustafa Çiçek hakkında, irtaci faaliyette bulunduğu ıddıasıyla Içişleri Bakanlığı'na suç duyurusunda bulundu. Gümüşhane Valisi GaziŞim- şek, Çiçek'le ilgıli olarak gerekli araş- tırmalan yapacaklannı söyledi. Kelkit Belediye Başkarn Ruknettin Karaman. DSP tlçe Başkanı Etfaem Alkan. MHP tlçe Başkanı OsmanKı- bç ve ANAP İlçe Başkanı Mehmet Ok, Çiçek ile ilgili şikâyet dilekçesini, Içiş- leri Bakanlığı'na gönderdı. Dilekçede özetle şu görüşlere yer verildi: "Mustafa Çiçek, ilçeye geldiği gün- den beri halk ve kamu ile kopuktur. Köylere Hizmet Getirme BirüğTnL. 'şahsına hizmet getirme bırlıği' ola- rak kullanmaktadır. Önceki kayma- kam döneminde yapbnlan tesisleri ka- paüp kamu yaranna tesisleri engeue- yerek kendisüıe yaptırdığı şatonun et- rafinı insan boyunu aşacak biçimde duvarlarla kapatarak malikânesinin yanma eşi adına eczane açmış, burada Atatürk resminin olmadığını tespit e- den doktoru da sürdürmüştür. Kamu kuruhışlannda calışan Atatürkçü ka- mu görevtilerini de Atatürk düşmanb- ğıyla suçlayıp kendisini aklamaya çab- şarak gerçek Atatürkçülere zarar ver- me kastuu gütmüştür." Elazığ Müftüsü Karaman, son günlerde tartışmalara yol açan irticayı tanımladı 'Sapıkkğa götüren tarikatlar' HASANKIZILTAŞ ELAZIĞ - Elazığ Müftüsü Doç. Dr. Fikret Karaman, Islamın "laik- lik" ve "irtka" terimlerinin yanlış yorumlanması nedeniyle rencide edildiğını belırterek •'İrtka lslamda geriye dönüşün adıdır. Islamı kulla- narak insanlan dini yönden sıkışü- rarak sözde Islam adına iyi şeyler yapthyormuş gibi davrananlar irti- cacıdır" dedi. Karaman, "Tarikat adı altında dini baskı yaparak insan- lan saptklığa götürenİer de irtica ola- rak tammlanır" diye konuştu. Son günlerde çeşitli bakanlann "tanımlaıunası gerektiğuıi'' söyle- dikleri irtica ile ilgili Elazığ Müftü- sü Fikret Karaman açıklamalar yap- tı. Karaman, "irtica" kelimesinin Is- lam tarihinde birçok anlama geldi- ğini, Hz. Ebubekir döneminde de sık sık kullamldığmı belirtti. Irticanın tammım da yapan Kara- man, "İrtica lslamda geriye dönü- şün adıdır. İslamı kullanarak insan- lan dini yönden sıkıştırarak sözde İslam adına iyi şeyler yapılıyormuş gibi davrananlar irtkacıdır. Tarikat adı alünda dini baskı vaparak insan- lan sapıknğa götürenİerde irtica ola- rak tanunlanır" dedi. Fikret Karaman, İslam adına ya- pılan savaşlarda, insamna, dinine ve vatamna ihanet ederek düşmanca ta- vır sergileyenlere de irticacı denil- diğini vurguladı. Elazığ Müftüsü Doç. Dr. Fikret Karaman şöyle konuştu: u Okun yaydan çıküğı gibi tslam- dan çıkanlar oldu. Islamm emirleri- ne muhalefet edenler oldu. Işte ts- lamdan geriye dönenlere irticacı ta- nımiaması buradan gelir. Yani Isla- mın emirierini hiçe sayarak çıkarla- n doğrulrusunda kullananlar, geri- ye dönenler anlanuna gelmektedir irtka." Uzay kampınutyeni mezunlan Ege Serbest Bölge Kurucusu ve İşleticisi AŞ (ESBAŞ) giri- şimi olan L'zay Kampı Türldye, 9-14 yaş grubundan oluşan 12. dönem mezunlannı verdL Gaziemir ESBAŞ Uzay Kampı Türkiye'de düzenlenen mezuniyet töreninde konu- şan Operasyon Müdürü Mevlüde Karadağ, 12 Haziran 2000 tarihinde hizmete giren merkezden bugüne kadar ı binin üzerinde çocuğun eğitim akbğını bfldirdL •, KAMU PERSONELİYABANCIDİL SESAVEVA KATILMAK İSTEYENLERİN DİKKATİNE! 1. Yabancı dil tazminatı almak isteyen kamu personeli ile yatınm hızmetlennde çahşmalan nedeniyle maktu yabancı dil tazminatından yararlanmak isteyen teknik personelin yabancı dil bılgisı seviyesıni belırlemek için yapılacak olan KAMU PERSONELİ YABANCI DİL BÎLGİSİ SEVİYE TESPİT SINAVI, 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nun 213. maddesinden sonra gelen değişık ek maddesine göre Malıye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığı'mn. 26.6.1990 tarih ve 20560 sayılı Resmı Gazete'de yayımla- nan tebliğı de 21 9.1990 tarih ve 20642 sayılı Resmi Gaze- te'de yayımlanan "Kamu Personeli Yabancı Dü Bügisi Sevi- yesinin Tespitine Dair Esaslar" uyannca Yükseköğretım Kurulu Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) taranndan yürütülecektır. 2. Sınav, 5 Kasun 2000 tanhinde Ankara ve Lefkoşa'da, başvuran aday sayısı fazla olduğu takdirde. uygun görûlen diğer büyük şehirlerde de yapılacaktır. 3. Sınava, yabancı dil tazminatından yararlanmak isteyen 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu (aylıklarını bu kanu- nun ek geçıci maddelerine göre alanlar dahil), 926 sayılı Türk Sılahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 sayılı Hâ- kim ve Savcılar Kanunu, 2914 sayılı Yûkseköğretim Perso- nel Kanunu ve 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu'na göre çahşmakta olanlar, kadrolar karşılık göstenlmek sure- tiyle sözleşmeh olarak çalışan personel ile 399 sayılı Ka- nun Hükmünde Kararnamenın 3/c maddesine tabi sözleş- meli personel katılabilir. Aynca, personelinin yabancı dıl- bilgisı seviyesini tespit etmek isteyen diğer kamu kurum ve kuruluşlannda çalışan personel de bu sınava katılabilir. Yurtdışmda Görevlendirilecek Memurlann Seçün Esas- lanna Dair Yönetmelik'in değişik 7 maddesi gereğince, kamu kurum ve kuruluşlannca yurtdışı teşkilatında sürekli göreve atanacak memurlar ile diger görevlilerin de bu sına- va girmesı gerekmektedır. Kamu kurum ve kuruluşlannda 657 sayılı Devlet Me- murlan Kanunu'nun 4<B maddesine göre sözleşmeli statü- de çalışacak; a) Mütercim veya tercümanlann işe başlatılabilmeleri için diğer şartlar yanında yabancı dil bilgilerinin asgari (B) düzeyinde. b) Çözümleyici ve programcılann ise işe başlatılabilme- leri için dığer şartlar yanında yabancı dil bilgilerinin asga- ri (D) düzeyinde olması gerekmektedır. Bu nedenle, halen bu görevlerde çahşmakta olanlardan yabancı dil bilgisi se- vıyesinı tespit ettırmek ısteyenler ile söz konusu görevler- de çalışmak üzere kamu kurum ve kuruluşlanna başvuruda bulunma arzusunda olan fakülte veya yüksekokul mezunla- nnın, bu sınava katılmalan mümkün bulunmaktadır. Aynca 1996 yılında Yûkseköğretim Kurulu yurtdışına lı- sansüstü öğrenim görmek üzere öğrenci gönderirken aday- lann KPDS'den (Almanca. Fransızca veya İngilizce) en az 40 puan almalarını. 1999 yılında ise araştırma görevlisı kadrosuna atanmak suretiyle yurtiçinde lisansüstü eğitim yaptırmak için KPDS'den en az 60 puan almalannı şart koş- muştur. Bu koşullann daha sonraki dönemlerde de uygu- lanmaya konulup konuhnayacağı bilinmemekle birlikte Li- sansüstü Eğıtimi Gıriş Sınavına (LES) girmek isteyen aday- lann KPDS'ye girmeye karar verirken bu durumu da göz önünde tutmalan yararlanna olacaktır. Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'mn 2. Maddesi de LES'ten başvu- rulan programın puan tüninde en az 45 puan alınmasını ön- görmektedir. Araştırma görevlisi seçme ve atama işlemlerinde yaban- cı dil yeterlik sınavı yerine KPDS sonuçlannın kullanılma- sı olanağı bulunduğundan, Yükseköğretim Kurulu'nun 16.4.1999 tarih ve 97.13.1034 sayılı karan uyannca lisans programlannın son suufinda veya son suuftan bir önceki sı- nıfta okuyan öğrenciler de bu sınava girebileceklerdir. Yûkseköğretim Kurulu, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriye- tı dışındakı yurtdışı üniversıtelerinın Ingılız Dih ve Edebı- yatı. Amerikan Kültürû ve Edebiyatı. Fransız Dili ve Ede- biyatı, Alman Dılı ve Edebiyatı programlanndan ve Al- manca, Fransızca. tngılızce Öğretmenliği ile bu dıllenn Mütercun-Tercümanlık programlanndan mezun olan TC uyruklu öğrencilerin alacaklan dıplomalann denklik ışlem- lerinin, a) Mezun olunan program, yükseköğretim kurumu- nun bulunduğu ülkenin anadilınden farklı ise başvuru sahi- binin KPDS'den en az 70 puan alması koşuluyla yapılma- sına, b) Mezun olunan program o ülkenin anadilı ile aynı ise alnıan dıplomaya doğrudan denklik verilmesıne karar vermiştir. Bu şartlan taşıyarak Yükseköğretim Kurulu'na denklik işlemleri için başvuranlara KPDS'ye girebilmeleri için bir yazı verilmektedır Herhangı bir kurumda çalışmamakla birlikte yabancı dil bilgisi seviyesıni tespit ettirmek isteyen fakülte veya yükse- kokul mezunlan ile üniversitelerce kendilerinden KPDS puanı istenen öğrenciler de bu sınava katılabilir. 4 Sınav, Almanca, Arapça, Bulgarca, Çince, Danımar- kaca (Danish Dili), Farsça, Fransızca, Hollandaca (Dutch Dili). İngilizce. trlandaca, Ispanyolca, Italyanca. Lehçe, Macarca, Portekizce, Rumence, Rusça, Sırpça ve Yunanca- dan yapılacaknr. Ancak yatınm hızmetlerinde çahşmalan nedeniyle maktu yabancı dil tazminatından yararlanmak is- teyen teknik personel yalnız Almanca, Fransızca ya da In- gilizceden sınava girebileceklerdir. 5. Başvurular 11 Eylfil-22 Eylfll 2000 tarihleri arasında yapılacaktır. 6. Başvurmak isteyen adaylar önce; valiliklerin il ve il- çelerde kurduklan bürolar ile Üniversite Rektörlüklerinden, başvuru ve sınav ücretını ödemek üzere Banka Bdgesi'ni temin edecekler ve bu belgeyle 15.000.000 TL yatıracak- lar; daha sonra ücretin yatınldığını gösteren Banka Belge- sı'nın ÖSYM Kuponu'mı bu bürolara veya Cnıversite Rek- törlüklerine vererek Baş\urma Beigesi ve Kılavuz alacak- lardır. 7. Adaylar, Başvurma Belgelerine son altı ay içınde çe- kilmiş, başı ve boynu açık bir fotoğraf yapışürarak kılavuz- da belırtilen kurallara göre doldurduktan sonra halen bir kurumda çahşmakta olanlar. bu belgeyi kurumunun en üst anur veya onun görevlendireceği yetkililere onaylattıracak- lar, Lisansüstü Eğitimı Giriş Sınavı'na (LES) girmek ıste- yenlerden. bu sınavın yapıldığı tarihten itibaren bir yıl için- de bir hsans programından mezun olabilecek durumda olup KPDS'ye başvuranlar ile bir lisans programının son sınıfin- da veya son sınıftan bir önceki sımfta okuyanlar ise onayı kendi üniversitelerine yaptıracaklardır. Adaylar onaylattık- lan Başvunna Belgelennı en geç 22 Eylfil 2000 tarihine ka- dar kendilerine en yakın ll/llçe Milli Eğitim Müdürlükleri veya Üniversite Rektörlüklerine teslim edeceklerdir. Başı açık fotoğraf yapışürmayan veya fotoğraf yerini boş bıra- kan adayların Başvurma Belgeleri teslim alınmayacaktır. KKTC'den başvuracak adaylar ise başvuru süresi içinde -Bedrettin Demirel Cad. No: 101 Lefroşa/KKTC adresin- deki ÖSYM Temsilciliğinden başvuru ve sınav ücretini ödemek üzere Banka Beigesi temin edecekler ve ilgili he- saba bu belge ile 15.000.000 TL yatıracaklardır Başvurma Belgelerini Kılavuzda belirtilen kurallara göre doldurduk- tan sonra en geç 22 Eylfll 2000 tarihinde yukanda adresi ve- rilen ÖSYM Temsilcilığine teslim edeceklerdir. 8. Başvunısu veya sınavı geçersiz sayılan ya da herhan- gı bir nedenle sınava girmeyen adaylann ücretlen geri ve- rilmeyecektir. 9. Posta ile merkezımıze gönderüen başvurular kabul edilmeyecektir. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basın: 47805 Yeni ic hatlar terminali hizmete acıldı 'Atatürk'ün adını taşıyan bu havalimanı en iyüerden olmak' İstanbul Haber Servisi - Ulaştırma Ba- kanı EnisÖksüz. "Büyük Atatürk'ün adı- nı alan Atatürk Havalimanı, yervüzünün en iyi havalimanlanndan birisi obnak mec- buriyetindedir" dedi. Atatürk Havalımanf nın yeni iç hatlar terminal binası, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz tarafından dün törenle hizmete açıldı. Törende konuşan Öksüz, güzel eserleri başka ülkelerde gördüklerinde başlannın önlerine düştüğünü belirterek "Ancak bugün başka rürlü >ürüyoruz. Çünkü bizinı de kendi yokulanmıza aynı kalitede hizmet veren güzel bir iç hatlar ter- minalimi/var" dıye konuştu. "Çağdaşha- vacıhk ve müşteri hizmederinin iyi bir şe- Idldeyakalandığuu" anlatan Öksüz. u Tür- kiye bu potansiyele kavuştu. tnsan ve hiz- met kavnağı açısmdan önemli mesafe al- dık. Bunu sürdürmemiz gerek" diye ko- nuştu. Öksüz, kule görevlilerinin iş yavaş- latma eylemleriyle ilgili olarak da bu so- runun. uçaklann belli zamanlarda. belli noktalara yığılmasıyla, görevlilerin inisi- yatif kullanmakta sıkıntı çekmelerinden kaynaklandığını söyledi. Kule görevlile- rini ziyaret edeceğini belirten Öksüz, "Onlaria ilgili iyfleştirici tedbüieri hazır- ladık ve zannediyorum bugün Başbakan- hğa intikal edecek'" dedi. DHMI Genel Müdürü Mahmut Tekin de atıl kalan eski dış hatlar terminal binasının modernize edilerek **yeni iç hatlar terminal binası" olarak hizmete açıldığını, böylece 2.5 mil- yon olan ıç hat yolcu kapasitesini 7.5 mil- yona çıkardıklannı bildirdi. Dönüşüm ve modernizasyon çahşmalan TAV Yatınm, Yapım ve tşletme AŞ taranndan yapüan yeni iç hatlar terminalinin toplam 60 bin metrekare alana sahip olduğunu belirten Tekin, terminalde 9 yolcu köprüsü, 5 adet bagaj konveyörü, 118 adet check-in kon- tuan, restoran, kafe ve satış standlannın bulunduğunu söyledi. Tepe Akfen ve Vie konsorsiyumundan oluşan TAV Yatınm Yapım ve fşletme AŞ adına konuşan AK Kantur da iç hatlar ter- minal dönüşüm projesinin yapım maliye- tinin 5 milyon dolar olduğunu belirterek sadece kullanım fonksiyonu için gerekli olan yenileme işlerinin bedel alınmadan alındığını anlattı. Törende Ali Kantur, Ök- süz ile DHMİ Genel Müdürü Mahmut Te- kin ve Demiryollan, Limanlar ve Hava Meydanlan Genel Müdürü thsan Günay'a plaket verdi. l n s a n h a k l a n savTtnuculan ve Türk eşcinsel- fer p m i U e Amerika'dan Türkiye'ye gelen 840 eşcinsel turistin Kuşadası'na sokıdmamalannı protesto etti. Beyoğlu'ndaki İnsan Haklan Derneği (İHD) Istanbul Şubesi'nde açıklama yapan Şaban Dayanan, eşcinsel tu- risüerin Kuşadası'nda gezmelerine izin verihnemesinin "insanlık avıbı" olduğunu belir- terekhükümetin eşdnsellerden özür dilemesi gerektiğini sö> ledi. Dayanan, Birleşmiş Mil- letler Mülteci Haklan Sözleşmesi'nde "eşcinselliğin bir ütica nedeni" olarak kabul edU- diğini anımsatarak "Türkiye bu sözleşmeııin bir tarafidır. Ancak, Türkije diğer konu- larda oldugu gibi cinsel tercihlere yaklaşımda da içi boş imzalar atmışür'1 dedi ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Değişimin Doğası 17 Ağustos'ta yayımladığım "Islamiyetin Yeni Yorumu" başlıklı yazımla ilgili olarak, Burak Ulu- sal isimli okurumdan birfaks aldım. 1996'da Cum- huriyet'te yayımlanan bir yazısından da söz ettiği- ne göre bizim gazetenin salt okuru degil, aynı za- manda yazan sayılabilir... Bu türden okur mektuplanna yanıt verirken isim kullanmayı sevmem. Fakat bu kez veriyorum. Zi- ra üslubu ve mektubunu "üzüntüleriyle" bitirme- si, bende bu tavn körükledi. (Bazı mektup ve sal- dınlara ise hiç yanıt vermediğimi bilirsinız.) Sayın Ulusal, "Hangi değişimden bahsetmek- tesiniz? Bu değişim nasıl ve kim tarafından ger- çekleştihlecektir" sorularını sorduktan sonra. şe- riatçının aklının prangaya vurulmuş bir akıl oldu- ğunu ve bu yüzden dinsel dogmalan sorgulaya- mayacağını vurguluyor. Bu mektubu ele almanın temel nedeni, çok önemsediğim bu konuda, kendimi iyi ifade ede- mediğim kuşkusunun doğması. Acaba benim yaz- dıklanmdan çıkan sonuç, "Şeriatçılann dinde bir değişim yapabilecekleri" ya da buna benzeyen bir sonuç mu? Eğer okurlanm, Sayın Ulusal gibi, böyle bir sonuç çıkarmışlarsa, kendimi iyi ifade edememişim demektir. Doğrusu, okurlanmın çoğunun böyle bir sonuç çıkarmamış olmalannı tahmin ve temennı ediyo- rum. Zira eğer böyle bir sonuç çıkarmışlarsa, top- lumların "altyapısının" değişimi konusunda çok yetersiz bilgileri var demektir. (Hatta hiç bilgileri- nin olmadığını düşünmek bile mümkündür.) Toplumlann altyapısı, yani "sınıf yapısı", "mül- kiyetyapısı've "bölüşümü" degiştiği zaman; tüm "üstyapı kurumlan", buna bağlı olarak değişirler ki, din de bunlardan biridir. Eğer o toplumda ege- men olan din anlayışı, toplumun gelişmesine pa- raiel olarak değişmez, yani yeni koşullara kendini uyarlayamazsa, toplumdan kopar ve taban ayak- lannın altından kayar. Topkımlarda egemen olan din anlayışı ve bu di- nin rehberleri, hertürlü değişime karşı çıkarlar ve engel olmaya çalışıriar. Bu, kimileri için bir inanç sorunu, kimileri için ise bunun ötesinde bir "ge- çim" ve "ticaret" sorunudur. Fakat "değişim" şu ya da bu insanın keyfine göre gerçekteşmez. Toplumlann teknotojik yapı- lan değıştikçe, o toplum üyelerinin bınnçleri, ileti- şimleri, örgütlenmeleri vs. değiştikçe ve bunlara ek olarak o toplumlann doğal koşullan değiştikçe, "altyapı" değişir. Ve isteseler de istemeseler de tüm üstyapı kurumları, buna ayak uydurmak zo- rundadıüar. Çoğu kez oldugu gibi, "Meseleyi acaba çok mu basitleştiriyorum" endişesi içindeyım. Ama bazı şeyleri net bir biçimde açıklayabılmenin başka yo- lu yok. Din kurumu da diğer üstyapı kurumlan gibi, top- lumsal gelişmeye paralel olarak değişir ve yeni toplumsal yapıya ayak uydurmaya çalışır. Bu ayak uydurma her zaman kolay olmaz, her zaman kısa sürede gerçekleşmez. Fakat tüm direnmelere rağ- rrien enincfe's'dnuhda bir uyum'sağlanir. Örneğin Katolik kilisesi, yüzyıllarcatefecileri en- gizisyon kararlarıyla diri diri yaktı. Günümüzün bankerlerinden başka bir şey olmayan bu tefeci- lerin kusuru, Hıristiyanlığın yasakladığı "faizlepa- ra alıp vermeferi" idi. Bugün Vatikan'ın bankası var. Bugünün Katoliklerinin ya da Papa'nın, o günle- rin Hıristiyanlarından daha az inançlı olduğunu söyleyebilir miyiz? Aynı şey, "örtünme"de de görülüyor. Hemen tüm dinler gibi Hıristiyanlıktada "örtünme" vardır. Hz. Meryem'in başı açık resminı ya da heykelini gören var mı? Fakat zaman içinde örtünme, salt "din kadınlanna" özgü bir âdet haline dönüşmüş. Güney Itatya ve Fransa'da kimi bağnaz Katolik kadınlan hâlâ örtünürier. Ama hiç kimse. başı açık gezen Katolik kadınlannın daha az dindar olduğu- nu düşünmez ve dile getirmez. Sayın Burak Ulusal, beni anlamamış ya da yan- lış anlamış. Değişim, insanlar değişimi hedefle- dikleri için ortaya çıkmaz. Elbette bireysel tavıriar bu değişimi hızlandınr ya da yavaşlatır. Fakat de- ğişim bireylerden bağımsızdır. Siz istediğıniz ka- dar karşı çıkın, nesnel koşullar "hükmünü icra eder." Islamiyet de değişime ayak uyduracaktır. Fakat bu ayak uydurma, şu andaki "Islamcılann" deği- şim istemelerinden değil, tüm Müslüman ülkeler- de toplumlann yapılarının değişmesinden olacak- tır. Bir zamanlar, kadın eli sıkmayan bir "bağnazla" tanışmıştım. Evine radyo sokmuyordu. Geçen gün, 105 cm. ekranlı renkli televizyon almış... Maliyeti 60 bin dolar Yapay kalp cihazı uzun vadeli degil İstanbul Haber Servisi - Kalp Cerrahı Dr. Meh- met Oz. geliştirdiği ''ya- pay kalp aletinin" verici kalp bulunana kadar ta- kıldığına \ e uzun vadede bir yaran olmadığına dikkat çekerek fivatı 60 bin dolar olan bu aletin herkes tarafından kulla- nılmasınm mümkün ol- madığmı söyledi.. Amerikan Hastanesi ve New York Presbyten- an Hastanesi'nin düzen- lediği "Kardiyoloji ve Kardiyovasküler Cerra- hi" sempozyumunda dünyaca ünlü kalp cer- rahları bir araya geldı. Hyatt Regency Oteli'nde gerçekleştırilen sempoz- yumda kalp daniar has- talıklarında yeni yakla- şımlar. kalp yetmezüğin- de modern tedavi yön- temleri ve lipid (yağ) so- runlar tartışma>a acıldı. Sempozyumda, Colum- bia Presbj'terian Tıp Merkezi Cerrahi Bölü- mü'nden Dr. Mehmet Öz, Baylor Tıp Fakültesi Tıp ve Biokımya pTofe- sörü Antonio Gotto, Amenkan Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Bölüm Başkam Prof. Dr. Aydın Aytaç ve Kardiyo- laji Bölüm Şefı Dr. Gen- co Yücel konuşmacı ola- rak yer aldı. Dr. Mehmet Öz, geliş- tırdiğı 200 gramlık yapay kalp aletinin çocuklara ve kadmlara kolaylıkla takılabıleceğinı, günde 20 litre kan pompaladı- ğını söyledi. Öz, hasta- nın kalbi çıkarılmadan vücuda yerleştirilen bu aletin, koltuk altındaki pille çalışacağıru anlattı. Yapay kalbin uzun vade- de yarar sağlayarnayaca- ğını vurgulayan Öz, fıya- tı 60 bin dolar olan bu aletten tüm hastalann ya- rarlanamayacağına dik- kat çekti. Öz, kalp hastalıldan- nm dünyada en fazla ölüm nedeni olduğunu anımsattı.