Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İEY1UL2000SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yeşil'in
arkadaşına
tahliye karan
• ANKARA (AA)-
" Yeşil" kod adlı Mahmut
Yıldınm'ın arkadaşı
olduğu ıddia edilen Zakir
Selvı, "Cürüm ışlemek
için teşekkül
oluşturduklan ve gaspa
teşebbüsettıkleri"
gerekçesiyle yargılandığı
davada tahliye edildi.
Ankara 2 No'lu DGM'de
görülen davanın dünkü
duruşmasmda, mahkemeye
3 sayifalık bir yazılı
savunma veren Selvi,
suçlamalan reddederek
Mahmut Yıldınm'ı,
Muş'ta kuyumculuk
yaptığı dönemde tanıdığını
söyledi. Tahliyesine karar
verilen Selvi, "ruhsatsız
silah bulundurmak"
suçundan Bursa Ağır Ceza
Mahkemesf nın hakkında
verdiği cezadan hüküralü
olması nedenıyle serbest
kalamayacak.
Danıştayda
ANKARA(AA)-Erol
Çırakman"ınyaş
haddınden emeklıye
aynlmasıyla boşalan
Danıştay Başkanhğı için
seçımler yeni adlı yılın
başlamasıyla yapılacak.
Danıştay Genel
Kurulu'nda bütûn üyelerin
katıhmıyla yapılacak
seçımlerde, başkan
seçılmek için salt çoğunluk
olan 44 üyenın oyunu
almak gerekecek.
Danıştay'ın yeni başkanı 4
yıl süreyle görev yapacak.
Danıştay başkan adayhğı
için şimdilik 5. Daire
Başkanı Nuri Alan, 6.
Daire Başkanı Gürbüz
Önbilgin ve 9. Daire
Başkanı Uzdem Akyüz'ün
adlan geçiyor
Terör enstitüsü
kurulsun'
• İSTANBUL(ANKA)-
Polıs dergısinin özel
sayısında Terörle
Mücadele ve Harekât
(TEMÜH) Daıresı'nde
komıser Necatı Alkan"uı
"Terorizm sorununa
bilimsel venler ışığında
çözüm yollan
üretebilmek" başlığını
taşıyan makalesine yer
verildı. Yazıda, terorizmin
halen Türkiye'de güvenliği
tehdit edici ve huzur
bozucu bir faktör olarak
etkisini sürdürdüğüne
dikkat çekildi. Yazıda,
Türkiye'de terörle
mücadelede bilgi
birikiminin bir sıstematiği
ve bilimselliği olmaması
nedeniyle yıllardır
'teronzm'le değil
'terönst'le mücadele
edildiği belirtildi
Belek'te orman
yangım
• ANTALYA(AA)-
Antalya'nın tunzm beldesi
Belek'te Iskele mevkiinde
dün öğle saatlerinde aynı
anda üç yanguı çıktı.
Yangma, Orman Bölge
Müdürlüğü'ne ait bir
helikopter ve Belek
Belediyesı ıtfaiye ekipleri
ile yurttaşlar anında
müdahale etti. Kısa sürede
kontrol altma alınan
yangında 15 dönüm
alandaki fistık çamı
ormanı kül oldu.
THY uçağı zorunhı
iıişyaptı
• İstanbul Haber Servisi -
Türk Ha\a Yollan'nın,
Ankara-Düsseldorf
seferini yapmak üzere
havalanan Airbus 310 tıpi
uçağı, sağ motorunda
oluşan arıza nedeniyle
Atatürk Havalimanı'na
zonınlu iniş yaptı. Ankara
Esenboğa'dan 09.45'te
havalanan ve 10.45'te
zorunlu iniş yapan
uçaktakı anzanın fark
edilmemesi durumunda,
uçağın motorunun
yanabıleceği belirtildi.
Yeni parti arayışı, genel merkezde ve yenilikçiler arasında tartışma yarattı
FP'de Erddğan bmıahımANKARA (Cumhurivet Bürosu)-Sı-
yasi yasaklı Tayyip Erdoğan'm bir sü-
reden beri yeni partı oluşumu için sür-
dürdüğü temaslar, FP yönetiminde ra-
hatsızhk yaratmanın yanı sıra yenilik-
çiler arasında da tartışmaya neden oldu.
FP Genel Başkan Yardımcısı Bahri
Zengin. Erdoğan'ın "Özalvari bir yak-
laşunla yeni bir parti oluşumu için çahş-
üğf yönünde haberler geldığıni belır-
terek "Tabanımız bu arayışlara ra'bar
etmez" dedi. FP'nın kapatılması duru-
munda farklı bir parti kurmakta kararlı
görünen yenılikçılerde de Abdullata Gül
ve Tayyip Erdoğan ikilemi yaşanıyor.
Erdoğan'ın, ınısiyatifi tümüyle elinde
• Yenilikçi kanat, FP kapatılırsa ayn bir parti kurmakta kararlı. FP
Genel Başkan Yardımcısı Zengin'den Erdoğan'a uyan: Özalvari
arayışlara tabanımız itibar etmez.
tutmaya yönelik çabalannın yenilikçi
kanatta bazı tartışmalara yol açtığı da
belirtiliyor.
Tayyip Erdoğan, yurt gezüerinin ya-
nı sıra ANAP ve DYP kökenli bazı isım-
lerle merkez sağda yeni partı oluşumuy-
la ilgilı arayışlannı sürdûrürken bu te-
maslardan rahatsız olan FP yönetimi
bazı örgütlerle ilgili tasfiye karanyla
Erdoğan'la birlikte hareket eden yenı-
likçilere gözdağı vermek istedi. Tayyip
Erdoğan'ın yeni partı konusundakı ıs-
ran ve kongrede elde ettiği başanya kar-
şm Abduilah Gül'ü devre dışı bırakarak
inisiyatifi tümüyle elde tutma çabası,
yenilikçi kanatta da başka bir tartışma-
ya yol açtı.
FP'nın kapatılması durumunda Erba-
kan ve ekibıyle yollannı tümüyle ayıra-
rak yeni bir parti kurmakta kararlı gö-
rünen Gül ve ekibinın, kapatma karan
çıkmazsa yönetimi değiştirerek FP'de
devam etmeyı planladıklan belırtiliyor.
Erdoğan'ın, FP kapatılsa da kapatılma-
sa da ayn biroluşumla yola devam ko-
nusundaki ısrarlanmn yenilikçiler ara-
sında da görüş aynlıklanna yol açtığı
savunuluyor. FP'nin hafta sonu yapılan
il başkanlan toplantısında grup başkan-
vekılı Bülent Armç'ın "Erdoğan yeni
bir oluşum peşindeyse biz yokuz. Bizün
içinönemü olan bu davamız. Ancak par-
ti kapaührsa o zaman biıük ve beraber-
Bğin korunacağı yönünde endişeJerim
var" demesı bu görüş aynlığmın somut
göstergesi olarak yorumlandı.
Yenilikçi kanattan istanbul milletve-
kili Mehmet Ali Şahin de partınin kapa-
tılması durumunda farklı bir oluşum
içinde yer alacaklannı ima etti.
Öymen. Baykal'a meydan okudu
Kurultay
dugümunu
PM çözecek
^ Mersin örgütünün görevden
alınması sırasında genel merkez
''
e
Baykalcılar arasında yaşanan
görüş aynhğı Öymen'i harekete
geçirdi. 'Bir siyasi parti içinde
takım tutar gibi hareket edilmez' diyen
Oymen, tüzük kurultayının seçimli kurultaya
dönüşebileceği mesajını verdi.
ANKARA (Cumbu-
riyetBûrosu)-CHP Ge-
nel Başkanı Altan Öy-
men, 30 Eylül-1 Ekim
tarihlerinde yapılacak
tüzük kurultayının se-
çimli kurultaya dönüşe-
bileceği mesajını verdı.
CHP Mersin 11 Örgü-
tü'nün, üye yazımlann-
da usulsüzlük yapıldığı
gerekçesiyle görevden
alınmak istenmesi, ge-
nel merkez ile Baykalcı-
lar arasında yeni bir tar-
tışmanın zeminını oluş-
tururken Öymen, çeliş-
kili kararlar alınmasınm
MYK'nin çalışrrıasını
güçleştıreceğini söyle-
di. Öymen, Mersin il ör-
gütünün görevden alın-
masının, 12-13 Eylül ta-
rihlerinde gerçekleştin-
lecek PM'de görüşüle-
ceğini, kurultaya yöne-
lik son karan da PM'nin
vereceğini belirtti.
öymen, dün Çağdaş
Sanatlar Merkezi'nde
yapılan kurultay delege-
leri toplantısında, gaze-
tecilerin, Mersin il örgü-
tünün görevden alınma-
sına yönelik sorun ve
buna bağlı olarak tüzük
kurultayının seçimli ku-
rultaya dönüşüp dönü-
şemeyeceği yönündekı
sorulanm yanıtladı.
Mersin'de 1900 üyenin
yazımının usulsüz oldu-
ğunu saptadıklannı be-
lirten Öymen, konuyu
bu 1900 kişinın üyelik-
lerinin düşmesi, usul-
süzlüklere neden olan-
lann disiplin kuruluna
sevk edilmesi ve Mersin
il örgütünün görevden
alınması ıstemleriyle
MYK'ye getirdiklerini
anlattı. Öymen, ilk iki
istemın MYK'ce kabul
edildiğıni, ancak görev-
den alma ısteminin red-
dedildiğinı belirterek
"Bir çcliski doğdu ve ü-
kanıklık oldu. Bu konu-
yu aramızda tarnştık.
Şimdi PM'ye gktecek"
açıklamasını yaptı.
Öymen, tüzük kurul-
tayına, tüzük değişikli-
ğini gerçekleştirme
amacıyla gittiklerini,
ancak PM'de başka fi-
kirlerin oluşabileceğini
kaydetti. Gazetelerde
yer alan haberlerdeki
'baskın' sözünün kendi-
sini rahatsız ettiğini be-
lırten Altan Oymen,
^Bizimasukunıltayunız
mayıs-haziranda ola-
cak. Ama daha önce bu-
nu isteyenler varsa biz
hazuiz. Bu yann daohır,
3 ay sonra da olur" diye
konuştu. öymen, diğer
adaylara 'hodri mey-
dan' deyip demediğinin
sorulması üzerine de,
"Ben bu laflan kuDan-
mıyorum. Ama ben her
zaman delegelerimin
önüne çıkanm; bunu
söyHiyorum" dedi.
Alman kararlarda çe-
lişki olmasımn
MYK'nin çalışmasını
güçleştireceğini kayde-
den Öymen, kurullarda
takım tutar gibi hareket
edilmesinin doğru ol-
madığım söyledi.
Oymen,
"Ecevft'in,
Gûlen'e
rurukUma
karannın
ardmdan yaptığı
açüdama,
Erbakan'ın
başbakan olduğu
dönemi
anımsatıyor.
Tarikattiderterini
Başbakanlık
Köşkü'nde
ağniadddannda
bizim dışunızda
kimsetepki
göstermedT dedi.
CHP lideri, Başbakan'ın Gülen konusundaki tavnnı eleştirdi
'Ecevit sağa teslim oldu
9
ALİAYAROĞLU
ZONGULDAK - CHP Genel
Başkanı Altan Öymen, Başbakan
BOfentEcevit'in FetfauUah Gûlen'e
karşı farklı davranmasının sağ ku-
şatmaya teslim olmasından kay-
naklandığını belirterek "Tarikat-
lar korunduklan sûrecedevlete sz-
düar" dedi. Ecevit'in Gülen konu-
sundaki tavnnı anlamanın olanak-
sız olduğunu vurgulayan Öymen,
"Ecevit'in, Gûlen'e tutuklama ka-
rannın ardından yaptığı açıklama,
Erbakan'm başbakan olduğu dö-
nemi anunsaoyor. Tarikat bderleri-
ni Başbakanhk Köşkü'nde ağuia-
dıklannda bizinı dışınuzda kimse
tepki göstermedT dıye konuştu.
Öymen, Türkıye'de laikliğe yöne-
lik tehlikelerin yargıya müdahale
eder duruma geldiğini belirtti.
CHP Genel Başkanı Altan Öy-
men, önceki aksam beraberinde
Genel Sekreter Tarhan Erdem ve
eski Genel Başkan Murat Kara-
yalçın ile birlikte CHP Zonguldak
11 Başkanı Hanın Akm'ın oğlu Rı-
za Can'ın sünnet düğününe katıl-
dı. Zonguldak Deniz Kulübü'nde
yapılan düğünde bir grup, Murat
Karayalçın için "Enbüyük başkan
bizhn başkan" sloganı attı.
CHP Genel Başkanı Altan öy-
men, burada yaptığı konuşmada,
IMF'nın Ankara Kızılay'da büro
açmasını sert bir şekılde eleştırerek
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tûridye, EVIFüe bugüne kadar
çeşidi anlaşmalar vapmışü. İlk kez
bu hükûmet döneminde Anka-
ra'da büro açıkh. IMF ile yapüan
anlaşmalann sonuçlan ortada. Ül-
kenin sanayisi getişme süredni nok-
taladı. Işçi, memur, esnaf, köylu,
IMF'nin talepleri karştsında ayak-
ta kalma mücadeka veriyor. Hü-
kümetin ekonomik politikasuıı
IMFbeüriiyor.''
Cumhuriyetin temellerinin atıl-
dığı başkentte bu karann hüküme-
tin IMF'ye teslim olduğunu gös-
terdiğini vurgulayan Öymen, şun-
lan söyledi:
"BugünküMedis'iekaktığımız-
da halkın yüzde 85'i bunlardan ra-
hatsız. Meclis ve hükûmet, sorun-
lan çözme yerine yeni yeni sorun-
laruı gündeme geünesine neden
oluyor. Muhalefet, muhalefet so-
runüuluğunu yerine getiremiyor.
Tophun grttikçe bunlardan uzak-
laşîyor. Türldye'nin esas sorunfauı
göz ardı edUiyor. Ecevit ve onun
partisi tamamen sağ kuşatma al-
tmda."
Turan Dursun, mezarı başında anıldı
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Araştırmacı ya-
zar Turan Dursun, ölümü-
nün 10. yılında mezan ba-
şında düzenlenen törenle
anıldı.
Cebeci Asri Mezarlı-
ğı'ndaki törende önce Dur-
sun'unanısuıa 1 dakikalık
saygı duruşunda bulunul-
du. Saygı duruşunun ardın-
dan bir konuşma yapan
Atatürkçü Düşünce Derne-
ği (ADD) Genel Sekreteri
Ertuğrul Kazancı, Turan
Dursun'un esenlikten, ay-
dınlıktan yana tavır koy-
muş bir kişi olduğunu be-
lirterek, "Aydmhğa düş-
man güçler böylesine ışıra-
lan ortadan kakhnyorfau'.
ADD örgütleri adma say-
gm anısı önünde eğüiyo-
rum" dedi.
Işçi Partisi (IP) Genel
Sekreteri Mehmet Bedri
Gühekin ise Dursun'un
mücadelesinin sona erme-
miş bir mücadele olduğu-
na dikkat çekti.
IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(g doruk.net tr
Sabahın kör şafağında kal-
kıp gazladım. Bir sürü kimlik-
siz ve kişiliksiz, adına neden-
se kent denen beton yığınlan
ve insan silolanndan ibaret
yerleşim birimini hızla geride
bırakıp, hiçbirine kafamı bile
çevirip bakmadan Ege'ye u-
laştım. Deniz kıyısından değil
de iç taraftan gidiyorsanız,
Ege, Balıkesir'i geçip Sındırgı
Dağlan'nı aşınca başlar.
Başladı.
Zeytin, tütün, pamuk, çekir-
deksiz üzüm, incir ve salkım-
söğüt, telli kavak, hayıt ve cız-
gaların (siz galiba "ağustos
ööceğ/"diyorsunuz) bitmeyen
türküsü.
Ama benim dudaklarımda
türkü değil, şiir var. Güngör
Dilmen'in o hiç eskimeyen,
Türkçenin ince hünerleriyle
bezenmiş oyunundan, "Mi-
das'ın Kulaklan"ndan dizeler:
"Ben Pan I Doğanın kud-
retli sesi I sessizliği artlayan
çığlıklardan kuranm musikimi
I gergin susuşlardan I kahka-
ha aralanndan /yeşilin karan-
lıktan koptuğu an I Ben vanm,
Pan! önünü keserim yol-
cunun I Uçsuz bucaksız bir
ovada I bulutlann içine baka
Çocukluğunu Dinlemek...
baka karanr/ Yeşilin içine ba-
ka baka..."
Akhisar, Saruhanlı, Mani-
sa... Uçsuz bucaksız Gediz
Ovası. Taa ötelerde bir yerde
Pan'ı görür gibisin. Önünü
kesmiş bir yolcunun; yeşilin
içine baka baka karartıyor...
Sabuncubeli aşıldı; önünde
betona kesmiş Izmir. Dağ taş
betona kesmiş ve insanoğlu
bütün ağaçlan kesmiş. Kent
gitmiş, geriye bir beton çölü
kalmış.
Bakmadan ve elbet durma-
dan geç Izmir'i. İçine girersen
yüreğin acıyacak. Tamam, Sı-
vaslı birozan, bir bozkır çocu-
ğu, Cahit Külebi, Izmir'i gör-
müş, vurulmuş, tutmuş dize-
ler döktüımüş, "Izmir'in deni-
zi kız, kızı deniz kokar I Izmir'in
sokaklan hem kız, hem deniz
kokar" demiş. Gel gör ki kız-
lan ve sokaklan deniz kokan
Izmir, lağım kokuyor.
Durmadan geç, bakmadan
geç.
Aydın yolunun gösterişsiz
bir kavşağında bir yol tabela-
sı: Ödemişl..
Bırak kendini anılar seline.
Doğduğun, büyüdüğün, ilk
aşkı tattığın, ikincisini, üçün-
cüsünü, dördüncüsünü tattı-
ğın kentin yolundasın şimdi.
Uzakta belli belirsiz Keldağ,
yanı başında görkemli Boz-
dağ.
Yavaşla; tadını çıkar. Küçük
Menderes boyunca Ege'yi içi-
ne çeke çeke yol al.
Seyrekli sapağındaki çınar
daha da büyümüş. Baban
gölgesinde kahve içip aznif
oynamıştı; senin altına hasır
serip gölgesinde uyumuşlu-
ğun var. O çınar babandan ön-
ce varmış; besbetli, oğlun da
"kadir kıymet bilirse" gölge-
sinde oturacak. Seyrekli sa-
pağındaki çınar hep var ola-
cak. Besbelli...
"Ben Pan I Doğanın kud-
retli sesi"
Pan, çınar olmuş.
Baharda azgın akan Ftah-
manlar Çayı'nda sicim kadar
da olsa su kalmamış.
Ortaokul coğrafya kitabı:
"... Kışlan ılık ve yağışlı, yaz-
lan sıcak ve kurak geçer. Ir-
maklan düzensiz olup, çoğu
yazın kuruduğundan..."
Işte Ödemiş. Küçük Men-
deres'in doğduğu dağa yas-
lanmış, ovanın bitiminde bir
kent. Kimileri için bütün küçük
kentler, kasabalargibi bir kent,
bir kasaba. Yakıcı Ege güne-
şinin altında tembel tembel
uyuyan hemangi bir Ege kasa-
bası.
Amasen "/f/m/ten"değilsin.
Bak, Gaagaçlık'a (Karaağaç-
lık) vardın bile. Bak, Ekin Pa-
zan beton binaya dönüşmüş.
Bak, çocukluk arkadaşlann
dükkânlannın önüne iskemle
atmış oturuyor. Yaşlanmışlar,
oturaklı, okkalı adamlar ol-
muşlar.
Bak, "Meyhane Boğa-
z/"ndasın. Yolun sonuna doğ-
ru bir sağa, sonra sola, sonra
bir daha sağa dön: Bak, doğ-
duğun evin önündesin. İçinde
oturanlan bile tanımıyorsun
artık. Ama Terzi Sadık'ın vur-
duğu acı san badana hâlâ du-
ruyor.
Oyalanma. Vur Hastane
Caddesi'ne. En yakıcı çocuk-
luk aşkını kıyasıya yaşadığın
evin önünde yavaşla... Yok
yok, yavaşlama; o ahşap
cumba-balkonlu taş bina yok
artık. Bir beton apartman kon-
durulmuş yerine.
Sessizce ve kırgın uzaklaş.
Her köşesinden anılar fışkıran
kendi kentinde "yabancı "sın
sen artık.
46 yıl önce ilk fidan dikilir-
ken, üç numara saçlann ve er-
genlik sivilceteriyle delik deşik
suratın ve kafanda "lise tale-
besi kasketi" ile şiir okuduğun
Çamlık'ta dur. Şiir okumanın
ödülü olarak ilk fidanı sana
diktirmişlerdi. Senin ağacın o.
Büyümüş; kocaman, çok
kocaman, kırk attı yaşında bir
ulu çam ağacı şimdi o.
Otur altına. Hiçbir şey dü-
şünmeden öylece dur. Bırak,
kederin ve sevincin sarmaş-
sınlar, uçuşsunlar.
Çocukluğunu dinle.
•••
- lyi ama gazeteci, bu yaz-
dıklanndan okuyucuya ne?
Doğru.
- Peki ama, şu anda, şu ça-
mın altında okuyucudan bana
ne?
Bu daha doğru.
POIİTtKA GÜTNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
• ••Umut Paramparça
Güz türkülerinin, ilkbahartutkulannın, yaz aşk-
lannın içinde yürüyüp yannlann aydınlığını yaka-
lamak o denli zor mu?
Masmavi birgöğün altında, çocuksu sevinçle-
ri yakalamak, ellerimizde çoğaltmaya çalıştığımız
sevginin çiçekleriyle avunmak sanırım biraz
uzaklarda!..
Hep bir yertere koştuk, hep umudu yakalamak
için çabaladık!..
Zorlandık, engellerle karşılaştık!..
Kimi zaman kalabalıknk ve durmadan yürüyor-
duk!..
Dirençliydik, onurluyduk!..
Düşlerimiz yoğundu!..
Vicente'nin otlan dağlayan alevleri gibi maviye
doğru koşuyor; kenarian dingin akan ırmaklar gi-
bi coşuyorduk...
Gözlerimiz hep nemliydi!..
Dudaklanmızda mercan ışıltısı kımıldardı...
Kanı çekilmiş, soluyan bir beden değildik!..
Ekmeğimizin taş gibi katı, gecelerimizin uyku-
suz olduğu zaman tünelinden geçerken yirmili
yaşlanmızın o delişmen çağında 'devrimci tutku-
muz' alev alev yanarken karşımızda hep 'o' var-
dı...
Lajos Kassak'ın ilkbahannda haykınşı gıbıydik
bizoyıllarvemeydanlarasığmazdık... "
Içimizden çağlayanlar akardı!.. »*• "
Upuzun bir aşkın renginde çiçekli dallara kon'âr-
ken 'o' hep karşımıza çıkar, bize 'aşkı' çok görut;
Pablo Neruda'yı bile okumamızı engellerierdi,/.;
• • •
Agostinho Neto'yu okuduğumuz yıllar ilk go-
zaltıyia tanıştık, yağmurlu bir sabahta ilk kez yar^-
gıç önüne çıktk... , ' ^
O sabah haykırmıştık ilk kez, o sabah nasıl bâs""-
kı altında yaşadığımızı anlatmıştık... "r
":
Demiştik ki: ':
"AnacığımL zn
öldürdüler evlatlannı senin •"!')
Ve sabretmeyi öğrettiler sana. ) oJ
Anacığım!..
Yıllar senin yaşamının
benziyor birbirine
mezar taşlan gibi.
,!<•£•>'
Ve acı çekmeyi öğrettiler sana "
r
'
umut bağlayıp göklere."
Karanlık sislerinde gece nöbetleri tuttuk hepi-
miz!..
;
"5
Güz türkülerini bitirip kış akşamlannda ya#-
nızlığın resmini çizdik!.. > .;• /
Bize çok gördüler!.. • >r,
Hep 'o' vardı karşımızda!.. ' -n
Kulelerden parlayan ışık, boşaltılmış koskocar
man kentin hapishaneterinde, bir başka evreni ta.-
şıdı düşlerimize!.. \
Sonra sessizliğin uğultusunda, bir çığlığı fark
ettik!..
Yaşlan yirmiteri aşanlar Mihail Yuryeviç'in 'Dar-
yri' geçitindeydiler!..
Çarpışık parçalanan dalgalarıyla öpüştüler!.. "
Acaba salt devrimcilik miydi onların yürekterfJ
ni acılarla büyüten?
Gençleri hiç anlamadılar o gün de bugün oldu-
ğu gibi!..
SevmedilerL
Çocuklar bir geniş avluda toplandılarL
Masallar dinlettiler, masallarla büyüdüler...
Silah sesleri duydular geceleri!..
Gün ağanrken marşlar dinlediter, kahraman-
lık türküleriyle büyüdüler!..
• • •
O, fötr şapkasını alıp gitti bir gün!..
Kurtulduk sandılaıi..
Çok geçmedi, geri döndü!..
Her şey eski tas eski hamamdı!..
Umutlar paramparça oldu!..
Yeniden meydanlar doldu!..
Yan aydınlık gecelerde umutlanmızı boş yere
çoğatttığımızı anladığımızda iş işten geçmiştı!..
Umutlanmızı hep böyle harcamış, hep boyie
namlulann ucunda teslim etmiştik...
Birden her şeyi unuttuk!..
Kıpırdamayıp aynı yerde kaldık!..
Oysa yeryüzünde aşka karşı gelenlere aman-
sız savaş açmış, çocuklarımızın gozlenndeki acı-
lann dinmesi için 'devrime' inanmıştık...
Boşunaherşey!..
Hep 'o'nu karşımızda gördük!..
Dimdik ayaktaydı ve şimdilerde 'ombudsman'
olmayı bekliyordu...
Bizse Louis Aragon un, geleceğin rengindeki
çiçeklerine inanmıştık...
"Dupduru bir aydınlıkta alacaksınız yerinizi
Dert görmüş ellerinizden öpecek sıra sıra ço-
cuklar
Ve çimen bürûyecek yorgun ayaklannızın izle-
rini
Veyatmış yüreğinize ezgilerie dolacak şarkılar."
Sahi, yüreğinize ezgiler doldu mu?
Onu da sizler yanıtlayın!..
hlkmetcetinkayafa cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
\^ kitap kulübü
Q&tinkmya
(A&NM TANrtl ÜÇ YAZAR
2 BASI •
KKIİIAYOLAYIVETAKİKAT
V
SANCIU YILLAR KVSATIUUS
SOKAKLAR ''''
4. BASI
||Z|PO$TUHDAKÜRT
U M A K SANA DA BULASTI KAIT;
pl||AJtONUNUN KAZLARI
ASIR KAMNLAR SOKAĞI
2 BASI
SERİAT PAZARI
SEVDA1IIN ADRESİ BEUİ DEĞİL
TÎRIİYE'NİN SEYTAN İKGEIİİ
6ÖZLERİN POYRAZ
Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Cad
No:39/41 (34334) Cağatoğlu-lstanbul Tel: 514 0196