Katalog

5 'EYLÜL2000SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Yasak masak Istanbul'da Ambartı Limanı ile Yakuplu beldesindeki toplu konutiann arasında ve dahi birinci derece heyelan bölgesi olan bir arazide bir şirket, 15 milyon metreküp kapasiteli sıvilaştinlmış petrol gazı dolum tesisi kurmak istiyor... Büyükçekmece Kaymakamlığı'nın yazısına bakılırsa, bölgede patlayıcı, yanıcı ve yakıcı madde depolanmasına yönelikbir tesisin yapımına asia izin verilmiyor... Yakuplu Belediye Başkanlığı'nın yazısına göre de tesis için önceden verilmiş inşaat ruhsatı iptal edilmiş olup her türlü inşaat faaliyeti durdurulmuş bulunuyor... Kâğrt üzerinde her şey yolunda; milyar dolartık limanın ve beldede yaşayan 35 bin insanın geleceği güvence altına alınmış durumda... Fakat gelin görün ki inşaatn hafriyat çalışması aralıksız sürüyor... İnşaat brttiğinde tesis "milli servet" olacağı için millete şimdiden geçmiş olsun! Efektronik poste: someposta.cumhuriyetconi.tr Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - TURBAN doktora tezi olurmuş... "Yolsuzluk tezi olduğu kesin!" T ürkiye'de Savunma Sanayii Destekleme Fo- nu kurulup da dönemin başbakanı Turgut Özal tarafından milyarlarca dolariık yatırım projelerinin "ihale"leri yapıldığı sırada, bu sa- tıriann yazarı da bir yazı dizisi için savunma sanayii pi- yasasında araştırma yapmış, dizi yazıdan "Gözleri Bag- lı Şahin" çıkmıştı... O sıra, "savaşan şahin" F-16'lann elektronik savaş sistemleri gündemdeydi ve eğer uçaklarda bize ait bir sistem kumlamazsa şahinler, sahibinin kolunda göz- leri bağlı halde usluca duran kuşa dönecekti... Karada, denizde, havada ülke savunması "milli" ise savunmanın sanayisi de "ulusal" olmalıydı... Derdimiz buydu... Bütçe dışında yarattığı fonlarla parayı elinde tutan Turgut Özal, bildiği gibi yaptı! Aradan çok zaman geçti... Bir ara içine girdiğimiz sa- vunma sanayiinin dışında kaldık... Eksik olmasın, 80 yaşına geldiğinde geçen ay emek- Birkaç soruliliğini isteyen Askeri Elektronik Sanayii'nin (ASELSAN) kurucu genel müdürü Hacim Kamoy sayesinde ko- nuya yeniden ısınıyoruz! Topkapı Sarayı Müzesi'nin elektronik güvenlik sis- temleri "çok gizli" olduğu için işi ihalesiz alan ASEL- SAN'ın, son yıllarda piyasadaki yabancı şirketlerin tem- silcileriyle kurduğu özel ilişkilere, doğrusu bir anlam ve- rebilmiş değiliz... Bu nasıl ulusallık ve ulusal gizlilik? Neyse... Topkapı Sarayı Müzesi'nden çıkıp konu- muza, savunma sanayiine girelim. Yanıtını aradığımız ilk soru, Israil Tadiran firmasının ürettiği "Personnel Locator System" cihazı, ASEL- SAN'ın etiketi takılınca nasıl "ulusal" oluyor? ikinci so- ru iki aşamalı: Alman SEL firmasından transfer edilen teknoloji ile ASELSAN'ın ürettiği kara radan Baykuş, Türk Silahlı Kuv- vetleri'nin aradığı performansı sağladı mı? Türk Silahlı Kuvvetleri'nin STN-Atlas'tan aldığı Kâ- şif kara radarları, Baykuş'tan daha mı ucuza geldi? Üçüncü soru biraz uzun: ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinde- ki Mk-82 ve Mk-84 bombaları lazer güdümlü hale ge- tirmek için bir Israil firmasının önerdıği, yeıii üretim ön- gören ve teknoloji transferi içeren dijital çözümü ne- den göz ardı ederek, başka projelerde işbirliği içinde olduğu Amerikan firması Texas Instruments'ın daha ge- ri teknoloji içeren analog çözümünü yeğledi ve Ame- rikan Kongresi'nden teknoloji transferine izin çıkma- yınca kit halinde ithal ettiği parçalan bombalara mon- te ederek bunları nasıl "ulusal" hale getirdi? ASELSAN Yönetim Kurulu, Kamoy'un emeklilik is- temini 20 Kasım'dan geçerli olmak üzere kabul etti... Önümüzde iki ayayakın zaman var... Umanz, yanıt alırız... SESSÎZ SEDASIZ(Jl NURtKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Dolandıncı. ıssız adaya düşse yanına üç kâğıt alır! Adaylarda sonradan aranan koşullar Devlet memuru olacaklarda siyasi kayırmaları ve sair torpilleri ortadan kaldırmak için sınav sistemi getirildi... Memur olmak isteyen herkes, geçen yıl ekim ayında merkezi sınava girdi... Koşullar belliydi... Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 18 yaşını bitirmiş olmak, erkeklerde askerliğini yapmış veya tecilli olmak... Şu sıra Milli Eğitim Bakanlığı'na memur alınıyor... Başvurular 22 Eylül'e dek yapılacak... Bakanlığın açacağı kadrolara, geçen yılki sınavda başanlı olanlar başvurabilecek... Ama bir kısmı... Çünkü bakanlık, erkek adaylarda askerliğini yapmış olmakoşulu arıyor... Askerliğini yapmamış olanlar, devlet memurluğu sınavına girmek için ödedikleri harçla kalıyor! Bu arada, daimi işçi sınavında da başvuru yaşı 16 olarak açıklanıyor... Iş, kadro açılmasına gelince "18 yaş" deniyor... Birileri 16,17 yaşındaki gençlerden sınava giriş parası toplayıp, askerliğini yapmış memurlann maaşlarını denklemeye mi çalışıyor dersiniz? Turizm ve Geleceğine Bakış ŞABAN ALİ YAŞAROĞLU * Turizme olan ilginin giderek artmakta olduğu yeni bir yüzyı- la girmiş bulunuyoruz. Sektö- rün yaratacağı ticari ve emek gücü, ülkelerin turizme olan il- gilerini kamçılamaktadır. Günümüz dünyasında yedi yüz rrftlyonun özertnde "furisf" denilen insanoğlu, uluslararası geziye katılmakta ve bunların turizmde yarattığı gelir ise beş yüz milyar dolan aşmaktadır. Türkiye, 2000'li yıllarda tu- rizmden çok şey bekleyen ül- kelerin arasında yer almaktadır. Ancak, beklentilerinin gerçek- leşmesi için de hep atakta olma- sı gerekmektedir. Yılda beş mil- yar dolar gelir ile ifade edilen dünya turızmı pazanndaki gelir payı olan 1.1'in çıtasını mutlak yükseltme başansını gösterme- Itdir. Bilindiği gibi turizm, değişik- lik ve farklılıkla gelişen bir sek- tördür. Bu sektörün en büyük özelliği yaratıcı olmaktır. Yaratı- cılık ise var olan değerleri en iyi biçimde hayata geçirerek kul- lanabilmektir. Ancak turizmde hızlanmayı ve farklılığı öne çı- karabilmek için gelenekçi kafa- lardan uzaklaşarak evrensel kül- tür ve değerlere sahip çıkabile- cek çağdaş beyinlere yönelmek gerekmektedir. Çünkü, uluslararası alanlara açık bir sektör olan turizm; ulus- lararası niteliklere sahip ve ev- rensel değertere saygılı uygar insanlann bir işidir. Bu anlayış- taki insanlarla turizmdeki tarih- sel süreklilik, çağdaşlıklayoğru- larak ileriye taşınabilir. Yukarıda ifade ettiğim gibi; kamu ve özel kuruluşlarca sek- törde yaratılan çok pahalı tesis- ler ve yüz milyar dolariara varan yatırımlan ile Türk turizmi, yeni yıla büyük beklentilerle girmiş- tir. Mevsimin başlaması ile tatil beldelerinde birçok işletmeci, farklı bir heyecanın içindedir. Sezonun verimli geçmesi ve ge- çen yılın zararlarını kapatabil- meleri için neler yapmalan üze- rinde kafa yormaktalar. İki buçuk milyon kişi, bu sektörden ek- meğini kazanıyor. Aynca sektö- rün etkileşim içerisinde olduğu 36 ayrı sektör söz konusudur. Dünya Turizm Örgütü (WT0) tarafından hazırlanan "Turizm; 2020 Vızyonu Avrupa" konulu çalışmada, ülkemize gelecek tu- rist sayısının bu yıl 10.2 milyo- na yükseleceği öngörüsü ise bi- raz pembe gözlükle çizilmiş bir görüş olarak algılanabilir. Ancak Türkiye'nin, geçmişin yakın yıllannda 10 milyona ya- kın bir turist sayısı ve 8 milyar dö- viz girdisini sağladığını hatıria- mamız gerekir. 1990 yılında 3 milyar dolarla turizm gelirleri ba- kımından dünya 21 'incisi otan ül- kemiz, 199O'lı yılların sonunda bu oranı arttırarak 18. sıraya oturdu. Milli gelirimizin yüzde 5'i, ihracat gelirinin de yüzde 30'u turizm geliri kaynaklı; dışti- caret açığımızın yüzde 50'si tu- rizmden kapatılırken toplam is- tihdamın yüzde 13'ünü turizm sağlıyor. Türkiye'de dört bin se- yahat acentesi faal çalışıyor. Ül- ke genelinde ırılı ufaklı dört bi- nin üzerinde konaklama tesisi var. Turizm belgeli 15 yat lima- nı faaliyette. Aynca yatınm bel- gesı almış ve işletme aşaması- na gelmemiş 10 yat limanı mev- cut. Altı bin civarında kokarth turist rehberi var. Turizm Bakanlığı verilerine göre; Türkiye en çok Almanlar tarafından tercih ediliyor. Tür- kiye'ye üç dört yıl içinde Al- manya'dan gelecek turist sayı- sının 5 milyonu bulması bekle- niyor. Almanları Ingilizler izler- ken Ruslar 3. sırada yer alıyor. Son yıllarda Türkiye'ye gelen Alman turist sayısında yüzde 10'luk bir artış gözlenmiş. Al- manlar, Türkiye'ye gelen turist sayısında 1. sırayı kimseye kap- tırmıyor. Almanya'da bulunan "Türkiye Araştırmalar Merke- z/"nın yaptığı bir araştırmaya göre; Almanların yüzde 23'ü kendi ülkelerinde tatil yapar- ken yüzde 14'ü Ispanya, yüz- de 8'i Avusturya, yüzde 8'i Ital- ya'yı tercih ediyor. Türkiye'yi tercih oranı ise yüzde 5. Bu durumun ülkemiz açısın- dan olumlu bir seyirde olması ve 2000'li yıllarda da turizmimizin sürdürülebilir umut dolu bir ge- lişmenin içinde olabilmesi için yeni alternatif kaynaklar keşfe- dilmelidir. Sektörümüzü böylesi çeşit- lendirmelerie büyütebilir ve ge- lirlerimizi arttırabiliriz.. Aksi tak- dirde; turizmimizi sahil turizmi görüntüsüyle uluslararası turizm vitrinine taşıyamayız. Öyle bir tatil ülkesi olmalıyız ki; ülkemi- ze gelen turistler gezmek, gör- mek ve eğlenmeyi yeğlesinler. Başkalanna da önerilerde bu- lunsunlar. Yurtdışında öylesi bilinçli birör- gütlenmeye gitmeliyiz ki; her Türk vatandaşı öncelikle kendi ülkesinin birer turizm elçisi olsun. Elçilikve konsolosluklanmız böy- le bir bilincin yaygınlaşması için öncülük yapsınlar. Yurtiçinde turizmde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluş- lan, salonlardan sahalara inme- li ve çarpık yapılaşmalara; rant tırmanışlanna, doğal ve kültürel varlıklanmızın yok olmasına gür sesleriyle duyarlılıklannı göster- melidirler. Aynca, bölgesel tu- rizm kurultaylannın düzenlen- mesine öndertik yapıp halkın tu- rizm bilinci ve kültürünün geliş- mesine katkıda bulunmahdıriar. Sonuç olarak, turizmimizin geleceği ve beklentilerimizin ger- çekleşmesi için her şeyden ön- ce, insan faktörüne öncelik ver- meliyiz. Turizmde nitelikli ele- man yetiştirmeyi temel ilke edin- meliyiz. Geleceği yaratan tek değerin eğitim olduğunu yüre- ğimize sindirebilmeliyiz. 0 halde Türk turizmini örebi- lecek sektörün hammaddesi in- sanı, eğitim teknelerinde hemen yoğurmaya başlamalıyız. Çün- kü pişmesi zaman alacaktır. Zamanı yitirmeye ise hiç vak- timiz yoktur. Turizmimizin geleceğine ben böyle bakıyorum. * İTÜ Vakfı Eğitim Tesislen tşletmesi Turizm Otelcilik Bölüm Sontmlusu HAYVANLAR ISMAIL CÜLGEÇ igulgecifi yahoo.com ÇtZGtLÎK KÂMlL MASARACI HARBt SEMtH POROY semihporoyuı yahoo.com KEDİ LEVO APTÜLİKA DuM -RAKI İLE. TATUV/ SÎR ARADA ce SASAHI BULUT BEBEK MRAYÇiFTçt berızcr mi ? Ben.. TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN SEylül "KDYLÛ BRUEGEL B/İU£6H£L (BA&A) ĞUXJ. HOUAA/OA CM4477A///V EN BÛ- YÜt S S6H 8£UE£H£L(gRCsr6£L),MAN_ M/)JS Ç Ö ÇEK- 'ıconjj sftueseL" PİYE ADLAMDKILAM gSSSAM, YANLIŞ Si LA KÖYLÜ SANILAAAttt&lfî 8KU&SE1. 'İN TXŞLA MACJ mez/, BİBAZ PA BOSCH'U (SOf) AN/H-' SATUAfCTAD/R- BlLİNDISı GISİ, O CA >»K/H YIL.- LARDA MÇAMIŞ S'/S. HOLLAAJCVU./ JS£SSAMt>l SOLDAtU, "SÜYUK BALIK, XUJÇ2JtC BAI.I& YurAfZ' ADLI R££/*l, B/Sa£G£L 'İAI SO2 *& /VUSU TKŞLAKIACl 7AJZZIM AÇIKÇA YAAJ- GÖRÜŞ Yrd. Doç. Dr. FARUK GÜÇLÜ Abant IBÜ Öğr. Üyesi Kayıt Dışı İslami' Sermayeve Maliye Bakanlığı DGM Savcısı Sayın Nuh Mete Yüksel'in Fethullah Gülen ile ilgili iddianamesini okuduk- ça insanın içi ürperiyor. 1980 sonrası ülke yö- netiminde yer alanların ve özellikle de Özal'lı dönemlerin ülkeyi hangi açmazlara, hangi "iha- net" çemberlerine taşıdığını görmek gerekiyor. Maliye Bakanlığı'nın verileri ortada; bunca ser- vete sahip olanlar devlete ciddi anlamda bir ver- gi vermiş değiller. Vergisi verilmemiş bir kazan- cın "haram" olmadığını ya da kayıt dışı olmadı- ğını söyleyebilmek mümkün müdür? 1980'de hızlanan ve devleti yönetenlerce korunup kolla- nan kayıt dışı "Islami" sermaye sahipleri ne ya- zık ki bugün ülke ekonomisinin önemli bir kesi- tini ellerinde tutar hale gelmişlerdir. Kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine almakla görev- li Maliye Bakanhğımızın görevlerini tam anla- mıyla yapmadığı ya da yapamadığı ortada. Ma- liye Bakanlığı bakkalla, küçük esnafla uğraşır- ken öte yanda trilyonlar kayıplara karışıyor. Oy- sa Maliye Bakanlığı'nın kayıt dışı "Islami" ser- mayeyi öncelikle denetlemesi ve sonuçlannı ka-,, muoyunun bilgisine sunması gerekmez mi? ^ Devlet kendisine bu kadar ihanet edemez.j, Hem vergi almayacaksın hem de sana vergi verr , meyene teşvik ve kredi vereceksin. Bunu Nas-^' rettin Hoca bile yapmazdı. Devletimiz son yirmi yılı yani son karanlık yin- mi yılı sorgulamak zorundadır. Kimler nasıl zefi- - gin olmuşlardır? Devleti kim, nasıl ve ne kadar ' dolandırmıştır? Bunların bilinmesi gerekmekte-v ' dir. Devleti dolandıranları koruyup kollayanfetf li " kimlerdir, bunları da sormak hakkımız olsa ge- 1 '' rek... '•*•'- Maliye Bakanlığı daha aktif ve daha verimli çarO lışmak zorundadır. Yeterli elemanım yok, diyei. mez. Çünkü yetki verdiği binlerce yeminli maB^ müşavir ve mali müşavir bulunmaktadır. Bakan;;, lığın zorda kaldığı yerde bunlan görevlendirrri%'|, yetkisi de bulunmaktadır. Kayıt dışı "Islami" sermayeyi çözmek ve burir! lardan hak ettiği vergiyi almak Maliye Bakanfı'-' ğı'nın görevidir. Bakanlık bu görevini yirmi yıldif^ savsaklamış ve ihmal etmiş durumdadır. Izmir'de, Gaziantep'te, Bursa ve IstanbAJİ'dş" mali polisin yaptığı sahte fatura operasyonlan-'' nı da Maliye Bakanhğımızın çok önceden yap- ması gerekmez miydi? ! BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 SOLDAN SAĞA: 1/ "Aptal, ser- sem" anlamın- da argo söz- cük. 2/ Bırle- şık bir şeyı oluşturan ya- lınç şeylerden herbıri. "Kit- b re" adı venJen zamkın elde edildiğı dıken- lı bir çalı. 3/ 8 Gûneydoğu g Anadolu'ya özgü acı kahve... Za- vıye. 4/Çın ve Japon- 1 ya'daoynananbirstra- 2 teji oyunu... Çocuk yu- 3 vası. 5/ Bir şeyden ka- . lankötü iz... Karakter. 6/ Kanda alyuvar sayı- smm azalmasından üe- n gelen ve genellikle genç kızlarda görülen 8 kansızlık hastalığı. II 9 Bizmut elementının simgesi... Eski dılde ok... "Evet" anlamında kullanı- lan bir söz. 8/ Serbest meslek adamlannı içinde top- layan resmı birlik... Sığır sürüsü. 9/ Zar yerine yedi tane küçük deniz hayvanı kavkısı atılarak oynanan bir oyun... Tümör. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Halk dılınde mandaya verilen ad... Pokerde her oyuncu tarafından ortaya konan para. 2/ Zehir... Ağız- da güç enyen bir şeker. 3/ Askıntı, baş belası... " — kaldım, susuz kaldım / Terk etmedı sevdan beni" (Ah- med Anf)- 4/ Behrlı bir işi kendi kendine yapabilen otomatik aygıt. 5/ Mert, kalender ve babacan kimse... "Orhan —": Gazeteci ve yazanmız. 6/ Bir bağlaç... "O yer'" anlamında kullanılan sözcük. 7/ Osmanlılar- da önceleri halktan yalnız olağanüstü durumlarda, sonralan ise sürekh olarak toplanan vergi... Derviş se- lamı. 8/ Kıl elek... Kavga, dalaş. 9/ Amonyak tuzu. SATILIK DAIRE Kocamustafapaşa'da 85 m2 , 3 oda 1 hol daire sahibinden satılıktır. Fiyati: 16 milyar TL. Teh 62133 09 Z- **. KARTAL 1. ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1999/323 Davacı Mehrali Baylan tarafından davalı eşi Gülüşan Baylan aleyhine açılan boşanma davasın- ~ dan dolayı. davalının Çamjık mahallesi, Enfes So-''•'• kakNo: 25 Sultançiftliği-Ümraniye-lstanbul adre- V sine gönderilmiş, ancak bu adreste de bulunmadı-"G ğı, tebligatlann bila teblığ geldiği, yapılan zabıta, 1 araşürmasında da tespit edılemedığinden mahke- memizden verilen 8.9.1999 tarih, 1999/403 karar' 1 sayılı hüküm özetinin taraflann boşanmalanna^ >'. müşterek çocuklan Özlem, Görkem, Mehmet ve '• Gökçe'nin velayetlerinin anneye verilmesine, ba-_,_, banın milli ve dini bayramlarda 15 günde bir şah- _ si mûnasebet tesislerine. davalı için nafaka ye taz-f', minat takdirine yer olmadığına, çocuklar Özlem,'*' Görkem, Mehmet ve Gökçe'nin 3.5.1999 tarihin- den ıtıbaren aylık 2O'şer milyon lira nafaka takdi- rine, davacıdan alınarak davalıya verilmesine ka- rar verilmiş bu hüküm özetinin davalı Gülüşan Baylan'a tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olu- ~i,, nur. 29.8.2000 Basm: 48855