27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 4 EYLÜL 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER AkınBirdal taMiye edildi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Insan Haklan Demeği (ÎHD) Genel Başkanı Akın Birdal, 1995 ve 1996 yılıl Eylül Dûnya Banş Günü'nde yaptığı konuşmalarda Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesini ihlal ettiğı gerekçesiyle aldığı toplam 2 yıllık hapis cezasuu tamamlayarak tahliye edildi. Dün saat 10.00'da Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevı'nden çıkan Birdal, cezaevi kapısı önünde yaptığı açıklamada, "Umuyorve dilıyorum ki düşüncelerinden ötûrû cezaevine giren ve çıkan son kişi ben olayım" dedi. Demokrasi Hareketi toplantısı • Istanbul Haber Servisi - Dünya Demokrasi Hareketı'nın (NED) Ortadoğu Bölgesel toplantısı, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV) ev sahipliğinde tstanbul'da başladı. TESEV Vakfi Direktörû özdem Sanberk toplantının amacının küreselleşme, yoksulluk, bölgesel eşıtsizlik, insan haklan ve hukukun ûstûnlüğû gibi konulan tartışmak olduğunu söyledi. Oğpetmene taciz ve muhbipfik teklifi • ANKARA (ANKA) - însan Haklan Demeği (tHD) Ankara Şube Başkanı Lütfı Deînirkapı, Polatlı'da gözaltına alınan Eğitim- Sen üyesi öğretmen Haydar Polat'tan, güvenlik görevlilerinin kendileriyle birlikte çahşmasını istediklerini, öğretmenin gözaltında tutulduğu süre boyunca psıkolojık baskı altında bırakıldığını ve tacize uğradığını bildirdi. Demirkapı, "Ankara'da yaşadığımız bu tür olaylar arasında son yaşanan olay bize gösteriyor ki sendikacılar ya da muhalif tüm kişiler yönetenlerce potansiyel suçlu olarak görûlmektedir dedi. Tasarruf önlemieri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlığın enerji tasarrufu sağlamaya yönelik genelgesi doğrultusunda TBMM'de bir dizi önlem alındı. Bu çerçevede, bûro ve koridoriar gereksinim duyulduğunda aydınlatılacak, öğlen tatıllerinde aydınlatma yapılmayacak, tuvaletlerin lambalan gereksiz yere yakılmayacak. Bilgisayar ve fotokopi cihazlan resmi hizrnet dışında kullanılmayacak. Kapıkule'ye ziyaret • EDİRNE(AA)- A\rupa Birliği (AB) îçışleri ve Adalet Komisyonu üyeleri, dün Edinıe'nin Kapıkule Sınır Kapısı'nı ziyaret etti. AB Komisyonu Türkiye Ile îlişkiler Masası görevlisi Patrick Sinonnet, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, "AB'ye aday 13 ülkede çalışma yapıyoruz." dedi. Kurultay öncesi yön tartışması süren CHP <de ideolojik netlik aranıyor Eksiksiz program istemi • Eski Eğitim-Iş Başkanı Niyazi Altunya: Partideki iç çekışmeler, ideolojik netleşmenin olmayışı, programda yetersizlik, bencillik ve etik sorunlardan kaynaklanıyor. • Eski CHP Milletvekili Ali Nejat Ölçen: CHP'nin, Türkiye'nin dışında kalarak kendi içindeki uğraşılarla zaman yitirmeye hakkı olmamalı. IŞIKKANSU ANKA- RA - Eski Eğitim-Iş Genel Başkanı Niyazi AKunya. CHP'deki iç çekişmele- rin, ideolojik netleşme- nin olmayışı, programda yetersizlik, bencillik ve etik sorunlardan kaynak- landığını ileri sürdü. Es- ki CHP Milletvekili Ali Nejat Ölçen, CHP'nin Türkiye'nın dışında ka- larak kendi içindeki uğ- raşılarta zaman yitirmeye hakkı olmadığına inandı- ğını belirtti. CHP'nin 30 Eylül'deki kurultayına 1036 delege katılacak Kurultay kulisleri bürolara taşındıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'nin 30 Eylül kurultayı yaklaşırken kulisler genel merkezden çeşitli bürolara taşındı. Kurultay hesaplan, pazarhklan genel başkan adaylan ya da yandaşlannın bürolannda yürütülüyor. CHP'nin 30 Eylül günü yapılacak kurultayına 1036 delege katılacak. Delegeler yavaş yavaş Ankara'ya gelmeye başlarken genel roerkez ve bürolar da hareketlenmeye başladı. CHP Genel Başkanı Altan Öymen ve yandaşlan genel merkezı kullanırken diğer aday ve aday adaylan ise bürolarda çalışma yürütüyor. Adaylardan Hasan Fehmi Güneş ile Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen bürolannda çalışırlarken Öymen'e destek veren Murat Karayalçın da kendi bürosunu kullamyor. Sol kanattan Fikri Sağlar ise uzun süredir ayn bir büroda çalışmalannı yürütüyor. Eski CHP Genel Başkanı Deniz BaykaTın yandaşlan Eşref Erdem'in bürosunu kullanıyor. Erdem ile Erdoğan Yetenç bu büroda çalışmalan yürütürken fstanbul'da da Ali Topuz çalışıyor. Baykal ekibinden kopan eski genel sekreter Adnan Kesidn de, Erdem'in yanından aynlarak ayn bir biiro açtı. Keskin, bürosunda çeşitli ekiplerden kişilerle görüşmeler yapıyor. Baykal'ın eski kurmaylanndan ErolÇevikçede, kendi bürosunda çalışmalannı yürütüyor. Çevikçe'nin, Baykal'ın adayhğına soğuk baktığı biliniyor. Kurultay yaklaşırken delegeler bürolann yolunu aşındırmaya başladı. Kuruhay öncesindeki son haftada adaylar bölge toplantılan yaparken bürolannda da liste ve ittifak kulisleri sürdürülecek. CHP üyesi Niyazi Al- tunya, partinin kuruluş sürecinde benimsediği ideolojik çerçevenin, Ii- derlik yanşına soyunan- lar dahil, birçok parti ön- de gideni taranndan terk edildiğinin gözlendiğıne işaret ederek "Orneğin, ekooomide planfa devlet müdahaleciliği, küresel- leşmecilik karşısında sa- vunulamamaktadır. 1930larda uçak sanayi- ine yönelecek kadar ken- dine güvenen anlayış. ye- rini taklitçiliğe bırakmış- ür. 1940larda daha dün- ya ana\asalannda sosyal devletin adı \okken Tür- kiye Köy Ensritülerini kurdu, verem ve traho- mun belini kırdı. Tüm bunlar ideolojik netleş- menin programa yansı- masıdır" dedi. Işlevsel program». Bugünkü CHP progra- mının, başansız bir anla- tımla yazılmış bir mani- festo olmaktan öte bir iş- lev göremediği kanısını dıle getıren Altunya, gö- rüşlerini şöyle açıkladı: "lidertik cekişmesi ya- panlar ne ideolojik terrih- İerini açıkça ortaya koya- bitiyornedeböylebiride- olojinin rehberliğinde kapsamh, aynnülı ve iş- levsel bir programı tarb- şıyortar. Sosyaktemokrat bir parti. ancak bu tarüs- malarla seçmenini bulur. Sağm işi çok kolaydır. O- nun ideotoji yaratmasma, program yapmasuıa ge- rek yoktur. Çünkü. onun yerine bu zahmeti IMF vb. kuruluşiar çeker. Oy- sa sosyaldemokrat bir CHP'nin, npkı 19191ar- daki gibi biKmin mürşit- liğinde, ulusal bağnnsız- hkçı özgön bir ideolojiyi, 1930'larda olduğu gibi devlet gözetim ve deneti- minde özgûn ekooomi modeh'ni yaratabUmesi, bunu uygulayabileceğine halkı ikna etmes gerekir. Aksi bakk küresel sağm peşine takıhr ki zaten böylesi partiler ülkemiz- de bol miktarda vardnf CHP için gerekli olan gerçek lider ve yöneticı- lerin de ancak özgün gö- rüşleri ve programlan ile başanlı olabileceklennin altını çizen Altunya, "O 15 eylemci gözaltında Polis. Galatasaray'da her cumartesi olduğu gibi dün de F tipi cezaevlerini protesto etmek için basın açıklaması yapmak isteyen göstericilere izin vermedL Çember içine aldıklan grubun dağdmasun isteyen güvenlik güçteri tutuklu ve hükümlü yakınlannın slogan arması üzerine 15 kişiyi gözaltına akh. Çevik Kuvvet Şube Müdüıiüğü'ne bağb polisler taranndan tartaklanarak gözaltına alınan göstericiler, "Tutsaklara özgürlük", "Hücreler ölümdür" şeklinde slogan attılar. Müdahale sırasında fenalaşan yaşh bir tutuklu annesi, Taksim İlkyardım Hastanesi'ne kaldınldı. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) Baykal, salı günü îstanbul il binasında 'tek başına' adaylığını açıklayacak 'Hizipçi' görüntüsünü silıııe çabası TUREYKOSE Baykal. adayhğuu açık- lamaya hazuiamyor. ANKARA - CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal, 26 Eylül Sa- lı günü tstanbul ıl binasında "tek başuıa" adaylığını açıklamaya ha- zırlanıyor. Baykal'ın "hizjpçi" gö- rüntüsünü silip "kucaklayıcı, öze- leştiri yapnuş bir Bder" ızlenımı \ ermek ıçın basın toplantısında bi- lınen ekibının yanında bulunma- maya özen göstereceği vurgulandı. Yakın çevresınden bazı kişiler ise adaylığını Ankara'da açıklaması için Baykal'ı zorlamaya başladı. Baykal ekibiyle ilişkileri gergınle- şen Ertuğrul Günay da bugün dü- zenleyeceği basın toplantısıyla ke- sin karannı açıklayacak. CHP Ge- nel Başkanı AKanOvmenTe birlik- te hareket ettiğı haberlerinden ra- hatsızlık duyan Fikri Sağlar da "Kimsenin karşısında ya da yanın- da değüim, sol kanattayım. Sol ka- nadın parti mecnsinde güçlenmesi için çaba gösterrvorum. Kimse beni Ahan Öymen'in ya da başkasımn destekçisi gibi gösteremez" dedi. CHP'nin 30 Eylül kurultayı ön- cesinde son haftaya girilirken saf- lar da netleşmeye başladı. CHP Ge- nel Başkanı Altan Öymen'in yanı sıra sol kanattan Hasan Fehmi Gü- neş ve geçen kurultayda yanşa ka- tılanlardan Hurşit Güneş adaylığı- nı resmen açıkladı. Kocaeli Beledi- ye Başkanı SefaSirmen'in yann be- lediye başkanlanyla yapacağı top- lantıdan sonra karannı kamuoyuna duyurması bekleniyor. Deniz Bay- kal'ın da 26 Eylül Salı günü îstan- bul il binasında "sessiz, gürülriisüz, pabrtısız, aOoşsız ama iddiaiı" bir biçımde adayhğuu açıklayacağı bil- dırildi. Baykal 'ın basın toplantısına tek başına gideceğı, "hiz^j'' olarak anı- lan ekibinden kimsenin yanında y- er ahnayacagı vurgulandı. Bay- kal'ın kurultaya "geçmişten ders al- mış, hizipçi degil birieştirici, tûm partiyi kucaklavan" bir 1ıder göriin- tüsüyle gıtmek istedığine dikkat çe- kildi. zaman bendDik gerikrde katar, örgüt içi sonınlar azalır, naylon üye ve deie- ge bulma gibi etik sonın- lar sona erer" diye ko- nuştu. Altunya, sorunlar- dan bunalan toplumun kendisini kurtaracak pro- jeler beklediğıne de de- ğinerek "Toplum, bunla- n becerecek liderveyöne- ticiler bektiyor; boş laf e- den, demode belagatçılar degil. Bunu beceremeyen CHP, kurulta> partisi ol- maktan öteve geçemez. CHPbeUeginiyoklar.ye- tişmiş beyinlerden yarar- lanmayı bilirse busonın- lan aşar. Bunun için etik değertere bağtahk, özgün görüşkre ve yeni yetenek- lere açıkbk şartür" dedi. Sol öğreti gerek Eski CHP milletvekil- lerinden Ali Nejat Ölçen de 12 Eylül müdahalesi- nin, demokrasiyi ve sos- yal demokrasiyi siyasal ve yönetsel yaşamın dışı- na ittiğini vurgulayarak, CHP'nin sağ ile sol ara- sında kararsız kalmanm sıkıntısuıı çektiğini öne sürdü. Sosyal demokrasi- yi somut, belirgin, tutarlı ve güven yaratan yeni bir öğretiye bağlayamadığı ve kendi ilkelerine sahip çıkmadığı için CHP'nin bugün gündemin dışında kaldığını ifade eden Öl- çen, şunlan söyledi: "Güler yûzlü emperya- üzmin dümayı yönlendi- ren küreseUeşme, özelleş- tirme, serbest piyasa eko- nomisi türündeki araçla- rma karşıt seçenek üret- meyi değU, uyum sağla- mayı amaçlayan her sol si- yasal parti, öğretisiz kal- maya mahkûm olur. CHP, geniş siyasal birikimiyle kendisini var eden ilkelere sahip çıkabflseydi, bugün su yüzüne çıkan bunalun- la karşüaşmayabilirdi. YahuzTûrldyedeğQ,geliş- mekteolan ve gittikçe yok- suBaşan ülkeler, CHP'nin yeterince sahip çıkmadığı ilkelere gereksinim duya- cağı yıUan yaşayacaktır. CHP'nin sahipsiz bırakb- ğıoilkeler,yannın sömür- geleşen ülkelerine yeniden esin kaynağı olacaktn-." IRMIKIAYDIN ENGİN aenginCg doruk.nettr Aaaa, yeter, bu böyle olma- yacak!.. Bir buçuk saattir ekran bana bakıyor, ben ekrana. Gazetelerin birinci sayfala- nnda iri iri başlıklar suratıma bakıp "beni, beni" diye itişip kakışıyorlar. Bense "ne yaza- cağıma" değil, bu bollukta "hangisini yazacağıma" karar veremeden, boş gözlerle ekra- na bakmaktayım. Size danışabilir miyim? Örneğin, fay hattı üstüne yüksek ve değerli görüşlerimi ister miydiniz? Malum Marmara fayının... Yoksa Kuzey Anadolu fayı mıy- dı? Ya da her ikisi aynı fay mıy- dı? Neyse, işte o fayın batımet- rik haritası (ne demekse artık) çıkanldı. Artık herkes bu konu- da bildiğince akil yürütüp ağzı- na geldiğince görüş belirtebilir. E, benim neyim eksik? Biliyorsunuz batımetrik araş- trmalar sonunda, faym tek par- çalı, çok kınlmalı... Yok olmadı, çok parçalı, tek faylı... Galiba bu da olmadı, tek parçalı, çok kınlmalı... Neyse fayın "şey"o\- Buyrun, Konuyu Siz Seçin... duğu anlaşıldı ama... Ustelik şu anda, tam da şu satırlan yazarken fayın tam üs- tündeyim. Musikişinas - balık- çı Celal, fayın, adanın kuzeyin- den, epey açıktan geçtiğıni, bi- zim adaya dokunmayacağını söylüyor ama bana sanki tam da altımızdaymış gibi geliyor. Hoş bir duygu. Hani, büyük dönme dolap en tepe noktayı aşıp hızla aşağı düşerken içiniz tatlı tatlı çekilir ya işte tam öy- le... Peki, peki... Anlaşıldı. Fay yok, deprem yok, tsunami yok... • * • Öyleyse hükümetimizin du- rup dururken, önünde epey za- man varken, haftalarca oyala- nabilecekken kabul ediverdiği şu "AB'ye giriş yol haritası "üs- tüne bir Tırmık döktürmeye ne dersiniz? Hani Başbakanlık'ta kurulan İnsan Haklan Üst Kurulu vardı. Hani o, devletin tepesindeki çeşitli kurumlara akıl, görüş so- rup bir yol haritası çıkaracaktı; yasalanmız ve anayasamız ile Kopenhag ölçütleri arasındaki uyuşmazlıklan, çetişkileri gider- mek üzere yol, yöntem, önlem önerecekti. İşte o iş bitmiş ve hükümetin önüne tam 41 yasada degişik- lik öngören bir paket konuver- miş. Ustelik yapılacak iş salt yasa değişikliğinden de ibaret değil. Bunun yanında bir "idari yol haritası" var. Tam 16 maddede Türkiye'nin idari sistemi deği- şecek. Bitmedi... Ek olarak insan haklan takvimi, hukukun üstün- lüğü takvimi, demokrasi tak- vimleri de var. Hükümet butün bu haritala- n, takvimleri, ajandalan, paket- leri konuşup 2002 yılı sonuna kadar hepsinin gerçekleştiril- mesine karar verdi. Yapılacak çalışmalarda İnsan Hakian Üst Kurulu'nun hazırladığı metinler referans (başvuru belgesi) ola- rak benimsenecek. Size öğüdüm; o ciltler tutan metinleri didiklemenize, sayfa- lar dolusu maddeyi elden ge- çirmenize gerek yok. Yalnızca trafik konusundaki düzenleme- lere bir göz atın ve başınıza ge- lecekleri görün. Inancım o ki ulusal kimliğimi- zi tahrip edecek, ulusumuza özgü gelenek ve yasam biçi- mini yok edecek değişikliklerle karşı karşıyayız ve gün direnme günüdür. Arabanın kül tablasını çaktır- madan sokağa boşaltmanın; sağa sola bakıp kimse gelmi- yorsa kırmızı ışıkta gazlayıver- menin; kırmızı yanan lambanın ille de bir metre ilerisinde durup ışık yeşile dönünce görmeme- nin; önünüzde slalom yapan sürücüye sövüp ardından bil- mem kaç beygirlik arabanızla dandik birŞahin'in ardınatakıl- mayı yüce onurunuza yedire- mediğiniz için sıkı bir slalom çekmenin; yollara çizilmiş pa- ralel şeritlere "yaya geçidi" di- yen kerizlere kıs kıs gülüp gaz- lamanın yasak ve cezayı "müs- tetzim" olduğu bir ülkede yaşa- manın nasıl bir cehennem ola- cağını kendi öz benliğinizde tartın ve bu hükümetin bu ka- rarlan gerçekleştirmemesi için şimdiden dua edin. Bunu mu yazsam acaba? Ama böyle bir yazı bir şeye benzemeyecek. Benzerlerini kaçkezyazdım. Olmaz. Kendi- mi tekrarlıyorum. Vazgeçtim. ••• CHP'de sosyal demokrasiyi yepyeni ufuklara yönettecek, çağdaş bir sosyal demokrat parti yaratacak yeti ve yetene- ği taşıdığı kanrtlanmış genel başkan adaylan çıktı ortaya. Şunun şurasında kurultaya bir hafta kalmışken, sıkı bir sosyal demokrasi yazısına ne dersiniz? Eeee, size de yazı konusu beğendirmek olanaksız ama? Bugün Tırmık'sa kalın öyley- se.... Celal, ben, bir de Turhan Amca balığa çıkıyoruz... A ns! 3 rtoi POLTltKA GtmÜĞÜ r HtKMET ÇETtNKAYA 'Yaşama Uğraşı' Cesare Pavese'nin 'Yaşama Uğraşı' adlı (Can Ya- yınlan) günlüğünü okuyorum... Bizde daha çok şiirieriyle değil romanlanyla tanı- nır... Bense şiirierini romanlarından daha çok severim... "ölüm gelecek ve senin gözlennle bakacak ,,. Sabarıtan akşama dek uykusuz, •% "~ Sağır eski bir pişmanlık ^ ya da anlamsız bir ayıp gibi ^ ' ardını bırakmayan bir ölüm." ._ Cesare Pavese 9 Eylül 1908'de S. Stefano Bel- bo'da doğdu. Babası Torino adliyesinde kâtipti. Arj- nesi varsıl bir çiftçi ailesinden geliyordu... * Pavese ilk şiir denemeleıini iise öğrencisiyken yap^, t. Aydınlanmacı öğretmenlerden destek aldı... On sekiz yaşında şarkıcı-dansöz bir kızai du... Aşk hüzünlü bitti... O sırada bir arkadaşı, sevdiği kadın için seçmişti. Pavese bu beklenmedik ölümden çok et- kilendi... Belki de on sekiz yaşında ölümü düşündü... "Bir boş söz, bir çığlık, bir sessizlik olacak gözlerin: Böyle görünür her sabah yalntz senin ûzerinde krvnmlaryansıtırken aynada." Cesare Pavese bir antifaşistti... 1935 Mayısı'nda tutuklandı ve hapis yattı. dan Brancaleone Callabro'ya dört yıl sürgüne görf1 "1 derildi... l û b Savaş acımasızca sürüyordu... '"Y. Astım hastasıydı ve askere alınmadı... i Almanlann bombalanyla Torino yerie bir olurke?P' o kente döndü... Arkadaşlan çoktan partizanlara katılmak üzere Td- rino'yu terk etmişlerdi... is' Bu durumda Pavese 1945 Aralık ayında Roma'ya gidip ablasının yanına sığındı... iib 1946'nın Şubat ayrydı, Bianca Garufi'yle birlikte s 'Fuoca Granc/e"yiyazmayabaşladılar... ">sl Şafağın ıştğının sessizlik olduğunu öğrendiği gün Tepedeki Ev r \ yazmaya başladı... . i\ • • • \ Pavese, 1947-1948 arasında 'Leuka ile Söyleşfrş ler\ 'Yoldaş 'lyazdı. 1949'daise 'YalnızKadınlarArâ- s/ndaty bitirdi... 1950 yılında Sterega ödülü Cesare Pavese'nindi» ,• ödül, 'Ay ve Şenlik Ateşleri' kitabıyla geldi. . <h Aynı yıl 'Cultura e Realta' dergisine girdi. Bir y ^ o zısı, sol çevrelerin tepkisini aldı... , ., Eleştiriler çoğalınca günlüğüne şunu yazdı Pave- se: "Pavese iyi biryoldaş değil. Heryan dedikodu. K a ^ ranlıklar, oyunlar, düzenler, en sevdiğim kişilerin söjf- lediği sözler çıkıyor ortaya. Üstlendiğim politik so*•; rumluluk izliyor beni..." •„£ 26Ağustos1950... > Torino'da bir otel odası... .,;• Tüm yazdıklannı bir bir yok etti... ' . , ' Şafağın aydınlığında dağılan yıldızlan düşün- dü... Filiz süren bir sessizliğin ûzerinde, duru bir gö- v ğün altında geçen yılları anımsadı... O tüm yaşamı boyunca hep ölümü mü beklemış- "Herkese bir bakışı var ölümün M ölüm gelecek ve senin gözlerine bakacak. '", Bir ayıba son verir gibi olacak, '£* belirmesini görür gibi ^ aynada ölü bir yüzün, " ^ dinler gibi dudaklan kapalı bir ağzı. O derin burgaca ineceğız sessizce." '^ 42 yaşında, Torino'da bir otel odasında ölümeyti^ 3 rüdü Pavese... ^ Yaşam ve hiçliği gördü... Karanlığa açılan yollann çıplak, çırpınmada burun kanatiannın donmuş olduğunu anladı... Karanlık bir gecede uyuyan kadını düşündü... ^ Aşkı, hüznü, uçanlığı, yaşamın derinliğinde buzul-' lann içinde aradı... *'" • • • •''• Yırtıcı köklere baktığında ihaneti gördü ama hfç" şaşırmadı... Yok edilen kâğıtlar arasında kırmızı ve mavi kurşun kalemleyazılmış 'Cesare Pavese'nin 'Yaşama Uğra- s/'sı, rengi solmuş yeşil bir dosyanın içinden çıktı. J'' ; Cevat Çapan'ın Türkçesiyle yayımlanan kitabı yıl- dızlı bir gecenin şafakla buluştugu saatlerde bitir* dim... Sonra Pavese'nin günlüğünden bir bölüm çıkar- dım: *v "Bir kadın, eğer budala değilse, eninde sonund£ bir insan yıkıntısı ile karşılaşır ve onu kurtarmaya ça/ lışır. Kimizaman da başanrbu işi. Ama birkadın, eğe\ budala değilse, eninde sonunda akıllı, sağlıklı bft adam bulup onu biryıkıntıya çevirir. Herzaman ba-\ şanrbuişi. '& Evlenmeye değer kadınlar, bir erkeğin evlenecelc kadargüvenemediği kadınlardır. * Ama daha korkunç olanı şudur. Yaşama sanati?, sevdiklerimize onlaria biriikte olmaktan ne büyük blı* zevk duyduğumuzu belli etmemekten başka bir şef. değildir, bunu başaramadık mı, bırakıp giderier btâ* Aşk iki sevgiliyi birbirierine değil, kendi kendilett? ne çınlçıplak gösterme gücüne sahiptir. mi Bir kadın bir erkeğin kendisini gece-gündüz şünmesinden hoşlanmaz, çünkü kendisi her an V erkeği düşünmemektedir." < hikmeLcetinkayafa cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 mj Mimariık eski ':;• mezunlarutı buluşturdu Îstanbul Haber Servi- si - Îstanbul Teknik Üni- versitesi (ÎTÜ) Mimar- iık Fakültesi, 56. eğitim yılında, aralannda eski KKTC Meclis Başkanı Hakkı Arun ve Batı Trakya Rodop Milletve- kili Galip Galip'in de bulunduğu eski mezun- lannı buluşturdu. tTÜRektörüProf.Dr. Gülsün Sağlamer. öğrâ'.' tün üyeleri için kampı» alanlan içinde konut bv- nalan yaptıracaklanm' belirtti. t. Sağlamer, yeni dö*' nemde insan kaynakla^ nmn geliştirilmesi için çalışacağını da sözlerine ekledi. «1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle