Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EYLÜL 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Fransız BilimselDenizAraştırmalarıgemisiLeSuroit'nın araştırmasının Uksonuçlan
Kınlma 7'denbüyük olacak
Araşorma sonuçtenna göre, Kuzey Anadolu Fayı boyiu boyunea terk parça halinde Marmara Denizfni yanp geçiyor. Uzmanlar, bilgisayar verileriyk çizUen haritalanla ba fayın özeflüdermi incetiyorlar.
ORHANBURSALI
Sabahın köründe koca deniz-
de Le Suroit'yı (Güneybatı rüz-
gân, yani Lodos) anyoruz. De-
nizde yola çıktığımızda olma-
yan hafif bir lodos da patlamış.
Kaptan diyor ki, bu havada li-
mana çekınış olabilirler. Ben de
fikır yürütüyorum, hayır mutla-
ka denizdedırler. GPS (Uydu-
dan konum belirleme) devre dı-
şı, koordınat saptaması yapıla-
mıyor. Son yıllarda Türkiye'de
ciddi ve programlı denız araş-
tırmalannı başlatan Nad Görür
en son cep telefonundan Bü-
yükçekmece'nin en az 10 mil
açıklannda olduklannı belirt-
miş ve gemiyi görünce telefon
edin demişti.
Marmara'nın açıklannda ba-
zen cep telefonlan da çalışmı-
yor. Ufukta beyaz bir gemi gö-
rüyonız. Le Suroit mı acaba?
Dürbünlerle bakılıyor, tabii Ü
gövdede yazılı kocaman IFRE-
• Fayın iki parça halinde kınlma olasılığı oldukça yüksek.... Bilim adamlan, fayın tek
parça kırılması halinde depremin büyüklüğünün 7.6, parçalı kınlması halinde de
büyüklüklerin 7'nin üzerinde olacağı görüşünde hemfıkirler.
MER adını okumak mümkün
değil. Evet Le Suroit bu. Le
Suroit, Fransız Bilimsel Deniz
Araştırmalan'nın (IFREMER)
gemisinin adı. Araştınna esas
olarak, Fransız bilim adamı Xa-
vierLePkhon'un ortayaattığı
ve Tûrk meslektaşlan Ceial
Şengör ve Tuncay Taymaz ile
geliştirdiği Marmara'yı tek bir
ana fayın yararak geçtiği tezini
test etmek için düzenlendı. Bu
bilimsel araştırmanın eş baş-
kanlan Le Pichon ve Şengör.
Denizin altını "görecek" mo-
dern teknolojilerle donaülı olan
gemi, Mannara'yı yanp geçen
fayın özelliklerini aynntdı ola-
rak öğrenmek isteyen bilim in-
sanlanyla dolu. Bir haftadır de-
nizdeler.
Bugün akşam ekibin bir kıs-
mı değişecek ve 4 Ekim'e ka-
dar sürecek ikinci program baş-
layacak. Celal Şengör telefon-
da beni yeteri kadar heyecan-
landırdı. "Marmara'nın altını
bugûne kadar hiç bu kadan net
görmemiştik, bir dizi yeni bflgi
edindik" dedi heyecanh anlatı-
mıyla. Geminin bilim yöneti-
mi, Türkiye'de bilimin gelişme-
sine katkıda bulunmak, bilim
ve araştırmayı özendirmek için
14 yıldır kesintisiz yayımlanan
ve bilim haberlerini doğnı bir
şekilde aktarmayı amaç edinen
Cumhuriyet Billim Teknik'in
başvurusuna olumlu yanıt ver-
meyi kararlaştınnış. Dergının
temsilcisi olarak bugünü (Salı)
onlarla geçirecek ve çalışmala-
nnı izleyeceğim. Şimdi okur-
lann "Sadedegd, nesonuç ahn-
(h,önceonlan yaz, masal ktsrnı-
nı sonra anlanrsın" dediklerini
duyar gibiyim.
O zaman öncelikle yazayım:
Yanal faylar hakkında kesine
yakın bilgiler veren batımetri
(derinlik ölçümleri) araşürma-
lannın verilerine göre, Kuzey
Anadolu Fayı Marmara'yı tek
fay halinde geçiyor. Fay, tzmit
Körfezi'nden denize giriyor ve
Saros'tan çıkıyor! KAF'uı de-
niz içındeki bu ana fay sistemi,
Marmara Fayı olarak nitelendi-
rilebilir. Çözünürlüğü son de-
rece yüksek ses dalgalan veri-
lerinden yola çıkılarak, işini bi-
len teknısyen ve uzman bilim
insanlannın yönetiminde son
derece gelişmiş bilgisayar sis-
temleri ve programlanyla çizi-
len hantalarda, bu Marmara Fa-
yı 'nın sürekliliği, yanal atım
özellikleri ve yapılan keserek
geçtiği konusunda gemıdeki bi-
lim ekibi fıkirbirliği içinde. Bu
süreklilikte daha önceki batı-
metri haritalannda görüleme-
yen ve dolayısıyla şüpheli ola-
rak nitelendirilen bolgelerde
(Örneğin merkezi Marmara çu-
kurluğunda) fayın izi, yeni ça-
lışmada sürülebiliyor.
Ancak, bu fayın iki büyük
parçadan oluştuğu görülüyor.
Bu parçalann en uzunu Saros
Körfezi'nden Orta Marmara
sırO denilen, Çınarcık çukurlu-
ğunun kuzeyinde, Çekmece
açıklanna kadar tek parça ha-
linde geliyor. Uzunluk 110 km.
kadar. Sonra buradan bir bük-
lüm yapıyor ve Çınarcık çukur-
lugu içine girerek tzmit Körfe-
Arastırma calısmaları
Türkiye maddi
destek vermiyor
Gemiye çıktıktan
sonra kısa bir tamtım
gezisi yaptık. Bilimsel
çalışmalar geniş bir
alanda bir araya top-
lanmış. Her yan Mar-
mara Denizi'nin altı-
nı gösteren, çeşitli
amaçlarla yapılmış
haritalarla dolu. Araş-
tumanın planlamasını
gösteren harita duvar-
da asılı. Geminin araş-
tıracağı yerler bölge
bölge, renk renk ta-
ranmış. Büyük masa-
da duruma ve tartışma
konusuna göre harita-
lar yayılıyor ve elde
edilen yeni bilgiler
üzerinde tartışma ya-
pılıyor. Bir yandan ge-
niş ekranlarda veriler
renklendiriliyor ve ha-
ritalara dönüştürülü-
yor. Işlem tamamla-
nınca haritalar büyük
plotter-yazıcılara gön-
deriliyor.
Diğer bir yerde de-
niz dibine dikine gön-
derilen ışınlarm yansı-
masının anında kâğıda
döküldüğü bir çıkış
makinesi durmadan
çalışıyor. Geminin yol
aldığı, deniz dibini ta-
radığı bölgeleri bilgi-
sayar ekranmdan izli-
yonız. Bilim kurmayı-
mn saptadığı tarana-
cak bölgeler durma-
dan işaretleniyor ve
gemi kaptamna iletıli-
yor ve geminin rota
değişikliğini yine ek-
randan izliyoruz. Fay
hattı, üzerinde dikine
ve enine gezilerek ta-
ranıyor. Herkes pür
dikkat işini yapıyor.
Bilim kurmaylan da
yapılanlan inceliyor,
yapılacaklan belirli-
yor. Sürekli tartışılan,
iş yapılan bir ortamda
bulunmak keyifli.
Araştırma gemisi Ins-
titute Français de Rec-
herche et İ'Explaitati-
on de le Mef e (IFRE-
MER) ait Arastırma-
nın bilim eş başkanla-
n Le Pichon ve Celal
Şengör. Naci Görür
TÜBıTAKvelTÜadı-
na, Rolando Armijo
da IFREME adına ile
araştırmanın koordi-
nasyonunu yapıyorlar.
Gemide iki eş başka-
nın dışında dördü
Türk dördü Fransız 8
bilim insanı daha var.
Hepsi IFREMER'den
7 bilimsel destek per-
soneli ve 22 gemi per-
soneli var.
Araştrrma, yüzde 54
Avrupa Komisyonu,
yüzde 46 oramnda da
IFREMER tararmdan
finanse ediliyor, yani
Türk hükümetinin ve-
ya tarafının hiçbir
maddi katkısı yok. Ge-
mi adamlannm maaş-
lan dışında, geminin
Marmara'daki araştrr-
masınm toplam mali-
yeti 700 bin dolar Ge-
minin tahmini fıyatı
ise 40 milyon dolar.
Araştırmalarla ilgi-
li daha geniş bilgiyi,
Le Pichon ile röporta-
jı, fotoğraflarlabirlik-
te öbür cumartesi gü-
nü Cumhuriyet Bilim
Teknik'te yayımlaya-
cağımız için yazıyı
burada noktalayalım.
Gece gemiden ayn-
lırken, ertesi gün de-
nize ilk kez indirile-
cek olan BALIK'ın
son testleri yapıhyor-
du. Balık, bilim adam-
lannca da ilk kez bu-
rada kullamlacak. De-
niz dibine yakın sey-
redeceği ve zor bölge-
lere indirileceği için
yamaçlara çarpma ve
çelik halatlanndan
kurtulup Marmara
diplennde kaybolma
tehlikesi var. Aym 4,
üne kadar sürecek zor
bir programm da ba-
şanyla sonuçlanması-
nı diliyorum.
TÜBtTAK Marmara Araşbrma Merkezi Başkanı Pnrf. Nad Görür, anştaina sonoçlanm değeriemfinft
Görür,fayın deniz içinde olmasının etkiyi azaltacağını savundu
'Kocaeli kadaryıkıcı olmaz'
tstanbulHaberServisi- TÜBİ-
TAK Marmara Araştırma Merke-
zi (MAM) Baskanı Prof. Dr. Na-
ci Görür, Marmara Denizf ndeki
faylann iki parça halinde kınlma-
sı olasılığının bulunduğunu, an-
cak tek parça halinde de kınlma
olabileceğini bildirdi.
Görür, olası depremlerin bü-
yüklüğünün, parçalı kınlma ha-
linde 7'nin altmda olmayacağını,
tek parça kınlması haünde ise 7.6
büyüklüğünde bir deprem olabile-
ceğini kaydetti. Fayın
konumu hakkında bilgi
vermekten kaçınan Gö-
rür, "Mannara'nın or-
taiannda bir yerde.
Hangi fayın nereden
geçtiğmi şu anda çok iyi
biKyoruz. Haritası da
landığı bir bölge olduğunu ifade
eden Görür, toplanan batimetrik
verilerle Marmara Denizi'nin ku-
zey çukurhığu boyunca, Kuzey
Anadolu Fayı'nın bir devamı ola-
rak tek bir fayın varîığının ortaya
çıktığuıı bildirdi.
Belirlenen fayın. iki büyük par-
çadan oluştuğunu anlatan Görür
şunlan söyledi: "Bu parçabrdan
en uzunu 110 küomctre. Tekirdağ
3e Orta Marmara arb arasmda
65 kilometre uzuntuğunda olan
A ÜBÎTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanı
Prof. Naci Görûr, Marmara Denizi'nde belirlenen
fayın kınlması durumunda yaratacağı eticinin,
karadaki Kocaeli depreminden daha yıkıcı
olmayacağına dikkat çekti.
haarlandı. Ancak bunu nze vere-
mem, gizüdn-" dedi.
Prof. Dr. Naci Görür, dün dü-
zenlediği basın toplantısında, Is-
tanbul Teknik Oniversitesi, TÜ-
BÎTAK ve Fransa Uusal Bilimsel
Araştırma Mericezi'nce (CNRS),
Le Suroit gemisiyle Marmara De-
nizi'nde 12 EylüTde başlatılan fay
araştırmasının ilk etap sonuçlan-
nı açıkladı. Görür, bu araştırmada
Tekirdağ'dan îzmit Körfezi'ne ka-
dar uzanan Marmara Denizi'nin
aynntıh bir batimetrik haritasının
çıkanldtğını ifade etti. Marmara
Denizi'nin en aktif faylann top-
ikincisi ise bir büklümyaparakÇı-
narcık çukuru içerisin* ginnekte
ve muhtemeten iki kol halinde tz-
mh Körfea'ue uzanmaktadır.
Unutnuunakgerekirki,Marmara
fayı deniz içindedir ve kınkbğı za-
man ><
aratacağı etkl karadaki Ko-
caeli depreminden daha yılaa <A-
mayacakm; Çünkü, Kuzey Ana-
dolu Fayı gibt fayiarda en şiddetü
sarsuıtı, faya paraiei dar bir alan-
da olmaktadır. Marmara Deni-
zi'nde bu kıam su attmdadn*. Ay-
nca deniz içinde de fay boyunca
yaydacak olan deprem dalgalan
karayageçistebeffiöiçûdegüç kay-
bedecektir." Görür, araştırmanın
ikinci bölümünün 1 Eyhll-4 Ekim
tarihlerinde gerçekleştinleceğini,
bu araşnrmada da hangi faylann
daha önce kınldığı, hangilerinin
henüz kınlmadığı konusunda gü-
venilir bilgiler elde edilmesinin
umuldugunu kaydetti.
Görür, MannaraBölgesi'ninbir
deprem kuşağı içerisinde yer aldı-
ğı gerçeğıni hatırlatarak "Bu
araşbnnalardepremlerinverebi-
leceği zarariarm büyüklüğünün
""1
"^~~1
™"1
"~"~" tahmin ediime-
âne.gereklited-
birkrin aimma-
sına yardmıcı
olacaknr. Bu ne-
denle, ilgililere,
Marmara Böl-
gesi'ni depreme
hazniamak adma gerekenin bir
an önce uygulamaya koymalan
tavsive edümektedir."
Görür açıklamasmda, depremin
ciddi bir konu olduğunu ve herke-
sin konuşmaya yetkili olmadığını
da ifade ederek bu konuda herke-
sin yorum yapmamasını istedi.
Denizli bölgesindeki faylann in-
celenmesi için 30 adet sismografi
cihazı gönderildiğini ve çahşmala-
nn sürdüğünü de vurgulayan Gö-
rür, 2001 yılının ağustos aymda,
Italya ve Amerika'nın işbirüğiyle
Marmara Denizi'nde yeni araştır-
malar yapılacağını duyurdu.
zi'ne uzanıyor. Uzunluk: 65
km. kadar. Bu ikinci parçanın
ikiye aynlarak iki kol halinde
körfeze girdiği görülüyor.
İstanbul'un avantajlan
Araştırmanın bilim kurmayı,
bu faym kınlmasının zorunlu
olduğu görüşünde hemfikir.
Fay, bugüne kadarki tarihsel
davranışına uygun olarak kın-
lacaktır. Ancak Istanbul için
avantajlı durumlar var. Bunlar-
dan biri, fayın iki parça halinde
kınlma olasılığı. Bu oldukça
güçlü bir olasılık. Ancak fayın
tek parça kınlma olasılığı da
bulunuyor. iki parça mı, yoksa
tek parça mı kınlacak tartışma-
sını kesin bir çözüme bağlama-
nın olanaksızhğını vurgulamak
gerekir. Bu test edilebüir bir ve-
ri, bilgi veya varsayım değüdir.
Bunu sadece doğa test edebüir.
Ancak, Marmara fayının geç-
miş davranışı ve bugünkü özel-
likleri hakkında elde edilecek
yeni bilgiler ve bu bilgilerle
oluşacak tam net bir fotoğraf,
tek parça veya daha çok parça-
lı kinlmalar konusunda, o da
sadece olasılıklann oranlan
hakkında, yine insani7 bilimsel
bilgiler verebilecektir. Bılım,
şimdi bu yolda araştırmalannı
derinleştirecek ve Marmara Fa-
yı'nı kontrol altına almaya, na-
bız aüşlanru dınlemeye yönelik
yeni çalışmalar belirleyecektir.
7den büyfllc depremler
Faym tek parça kınlması ha-
linde beklenen depremin bü-
yüklüğünün 7.6 olacağmı be-
lirriyor, gemideki büim kurma-
yı. İki parçalı kınlmalarda da
deprem büyüklükleri Tnin üze-
rinde gerçekleşecek. örneğin
110 km. uzunluğunda fayın kı-
nlması durumunda deprem bü-
yüklüğünün 7.2'nin altmda ol-
ması beklenmiyor. Bu çıkarsa-
malar faylann, özellikle Kuzey
Anadolu Fayı'nın tarihsel dav-
ranışından yapılıyor.
Istanbul için ikinci bir avan-
tajlı durum var. Fay, kente en
çok 10 km. kadar yaklasıyor.
Aynca denizde. Tek parça ve-
ya iki parça kınlsa da, yarata-
cağı etkinin, örneğin lzmit
depreminde yaşanan kadar yı-
kıcı olmayacağı konusundakı
tahminlerdir. Deprem dalgala-
nrun karaya geçiste güç kay-
betmesi beklenmektedir. Ku-
zey Anadolu Fayı'nm bir dav-
ramş özelliği gereğince, en
ştddetli etkinin faya paralel
dar bir alanda gerçekleşmesi-
dir. Ancak bu genel özellik, ör-
neğin, tzmit depreminin çok
uzaktaki Avcılar gibi bir böl-
geyi kalbinden vurmasma da
engel değildir. Yani, deprem
dalgalannın yayıbnası ve etki
alam, yerin özelliklerine göre
değişebilmektedir.
Marmara Fayı konusunda
ikinci dönem çahşmalan, ge-
mideki bilim insanlanmn Balık
diye adlandırdıklan, denız dibi-
ne 75 metre kadar yükseklikte
seyredecek olan yüzer sonarla
sürecek. Bu 'Balık', gemiye
bağlı olarak, bazı şüpheli nok-
tasal bolgelerde dibe indirile-
cek ve çok daha net ve aynntı-
lı fay hantalan, aktif, daha ön-
ce veya daha geç dönemlerde
kınlmış faylan saptamaya çalı-
şacak. Bu çahşmamn sonucun-
da Marmara Fayı ile ilgili daha
net bir fotoğraf elde edileceği
umuluyor.
Zorunlu deprem sigortası
Teknik işler
için sözleşme
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Zorunlu
deprem sigortasmda maliyetın düşüriihnesi için
Hazıne Müsteşarlığı denetiminde kurulan Doğal
Afet Sigortalan Kurumu, teknik işlerin yaptınl-
ması için Milli Reasürans T.A.Ş. ile 5 yıllık bir
sözleşme imzaladı. 27 Eylül 2000 tarihi itibany-
la yaptınlması zorunlu olacak deprem sigortası
20 mityar lira tutarma kadar teminatı kapsıyor.
Daha önce Resmi Gazete'de yayımlanan KHK
uyanncabir ay içinde evlerinı deprem için sigor-
talatmayanlar tapu alamayacak ve hiçbir tapu iş-
lemi yaptıramayacaklar.
Hazıne Müsteşarlığı'ndan yapılan yazılı açık-
lamaya göre. yeni sistem ile bütün konutlann
ödenebilir bir prim karşılığında sigorta kapsamı-
na almması, devletin depremlerden kaynaklanan
mali yükünün azaltılması ve sigorta yoluyla risk
paylaşımıntn sağlanması amaçlanıyor.
Zorunlu deprem sigortası uygulamasmın sade-
ce meskenleri içerdiği anımsatılan açıklamada,
isteğe bağlı mevcut sigorta sisteminin de aynen
devam edeceği kaydedıldı.
Kamu kuruluşlanna ait bmalar ile köy yerle-
şim alanlannda yapılan binalann zorunlu deprem
sigortasma tabi ohnadığının belirtildiği açıkla-
mada, bu binalara ilişkin olarak da isteğe bağlı
sigortanın. sigorta şirketleri tarafından yapıuna-
smın mümkün olduğu vurgulandı.
Hazine açıklamasına göre, zorunlu deprem si-
gortası, yıllık olarak düzenlenecek poliçeler bi-
çiminde yapılacak ve peşin ödenecek. Zorunlu
deprem sigortası, Doğal Afet Sigortalan Kuru-
mu ile sözleşme yapmış yetkili sigorta şirketleri
ve bunlann acentelerinin aracılığıyla yapılacak.
Hazine Müsteşarlığı, bu şirket ve acenteleri da-
ha sonra duyuracak. Doğal Afetler Sigortalan
Kurumu en fazla 20 milyar lira tutarına kadar si-
gorta teminatı verecek. Meskenin gerçek değe-
rinin bu bedelden daha fazla olması durumunda
sigortalı, söz konusu bedelın üzerindeki kısım
için sigorta şirketlerinden isteğe bağlı olarak ek
teminat alabilecek.
Hazine Müsteşarlığı, buna göre sigorta pnmi-
nin, yüksek risklı bolgelerde daha az olacak bi-
çimde farklılaştınldığını da belırttı. Zorunlu dep-
rem sigortası ile depremin ve deprem sonucu
yangın, infilak ve yer kaymasının binalar ve te-
mellerinde neden olacağı maddi zararlann da te-
minat altına alınacağı kaydedildi. Açıklamada,
ödenmesi gereken prim tutannın, zorunlu deprem
sigortası tarife ve talimatında belirlendiği üzere,
yapı tarzma göre tespit edilen bırim malıyetler ve
meskenin yüzölçümünün çarpımı sonucu bulu-
nan sigorta bcdeli (teminat tutan) ile tanfe fıya-
bnın çarpımıyla hesaplanacağı bıldınldı.
Açıklamada, halen yangın sigortası sözleşme-
sine ek olarak deprem teminatı bulunan mesken-
ler için zorunlu deprem sigortasının, sözleşme-
lerin 27 Eylül 2000 tarihi itibariyle yürürlükte ol-
ması kaydıyla, bu sözleşmelerin bitim tarihinde
yaptınlacağı da kaydedildi.
Depremin etkileri sürüyor
Çocuklar
uyuyanuyor
\^rt Haberteri Servsi - Marmara depreminin
üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine kar-
şın Gölcük'te depremin çocuklarda yarattığı psi-
kolojik bozukluklar yeni yenı ortaya çıkmaya baş-
ladı. Bölgede 16 bin öğrencinin yüzde 71' i gece-
leri uyumakta güçlük çekerken yüzde 6O'ı da sü-
rekli kâbus görmekten yakınıyor.
Marmara depreminin merkez üssü Gölcük'te-
ki 27 ilköğretım okulu, 9 lise, 1 anaokulu ve çı-
raklık eğitim merkezındeki 16 bin öğrencinin reh-
berlik servislerine verdiğı yanıtlar, 15 yaşın altın-
daki öğrencilerin yüzde 18.9'unun, üstündeki
grupta ise yüzde 29.3'ünün yaşadığı depresyonun
etkisınden kurtulamadığını ortaya koyuyor.
Verilere göre, 16 btn öğrencinin yüzde 71'i ge-
celeri uyuma güçlüğü çekiyor. Öğrencıler akşam
erken saatlerde yattıklannı, ancak uykuya dal-
makta zoriandıklannı ya da uykuya daldıktan kı-
sa süre sonra yeniden uyandıklannı anlanyor. Öğ-
rencilerin yüzde 6O'ı da sürekli kâbus görmek-
ten yakınıyor. Bu öğrenciler, kâbuslannda genel-
de "saflanma, çığuk du> ma ve vıkılan evler" gör-
düklerini belirtiyorlar. Süreklı kâbus görenlerin
yüzde 50'si halen çok korktuğunu, yüzde 19'luk
bölümü panik içinde olduğunu, yüzde 21'ı ken-
dini çaresiz hissettiğini anlatırken yüzde 23 'ü ise
Allah'a dua ettığini söylüyor.
öğrencilere "deprem olurken ne hissettüderi"
sorulduğunda yüzde 15'i "Donup kaldun", yüz-
de 2.3'ü "ÖMüğümüsandnn'', yüzde 1 4'ü "Kı-
yamet koptu sandnn" ve yüzde 4'ü de "Sürekli
ağladım" yanıtını veriyor.
Öğrencüerin yanıtlannı değeriendiren psikolog
Zümrût Sevinç, depremin çocuklar üzerinde ya-
rattığı olumsuz etkilerin sonuçlannın yeni yeni
ortaya çıktığını söyledi. Çocuklann, okullann
açılmasıyla yaşadıklan zor günleri daha da denn-
den hissetmeye başladıklannı belirten Sevinç
şöyle konuştu:
"Gece yansı büyük bir gürülrüyle uyanan, bir-
çok sevdigini yitiren ve o an gördüğü manzarayı
daha önce hiç tanımayan çocuklann vereceği her
tfirifi tepki normakür. Ama onlann yaşadıklan-
nm net sonuçlan bugüne kadar ortaya çıkmadı.
Çünkü. onlar da aileleri ile beraber yaşam nıüca-
deiesi veriyoıianh. Ama şimdi okullar açıldı ve
normal sürece dönüldü. O nedcnle ailede ve çev-
resindedavramş bozukluğu hissedilen çocuklann
durumu daha net olarak görülüyor. Bu sonuçlar,
ciddi bir rehabiütasyon dönerni yaşannıaması ha-
linde, kabcı izkr ohışabOeceğini gösteriyor."