15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15EYLUL2000CUMA HABERLER DUISYADA BUGUN ALİ StRMEN 12 Eylül ttirafları 12 Eylül darbesinin 20. yıldönümü dolayısıyla ga- zetelerde, bu dönem ile ilgili yazılar, incetemeler, ir- delemeler, anılar ve itiraflar sürüyor. Bunlann en ilginçlerinden biri de dünkü Sabah ga- zetesinde yayımlandı. Bir gün önce, Kenan Evren'in "Bizi öldürecekle- rine dair istihbarat alıyorduk, böyle bir şeyyapılsay- dı, biz de onlann hapisteki yandaşlannı öldürecek- tik, bunu öğrenince vazgeçtiler" yollu açıklamasının hemen ertesinde, Şakir Önem'in rtiraflan yayımlan- dı. 587 sayılı MHP davasında da o sıradayargılanmış olan ve o günlerde kurmay yüzbaşı rütbesiyle görev yapan Şakir Önem, dünkü Sabah'tayayımlanan söy- leşisinde "Evren'i ben öldürecektim" diyor. Açıklama birçok bakımdan üzerinde durulması ge- rekecek kadar ilginç ve kimi çelişkileri de içeriyor. Her şeyden önce, Önem'in söyleşisi ile Evren'in açıklaması birbirierini tutmakta. Önem, eylemden vazgeçme nedenterini de, hapis- te bulunan MHP'lilerin böyle bir eylem üzerine, öl- dürülmeleri olasılığı yüzünden harekete geçmekten vazgeçtiklerini açıklıyor. Öyle görülüyor ki, onlara bu haberieri sıcağı sıca- ğına taşıyan MGK'ye yakın veya onun içinde bulu- nan kişiler vardı. Hikmet Çetinkaya da, dünkü Cumhuriyetteki kö- şesinde yayımlanan 12 Eylül ve MHP başlıklı yazı- sında, bu konuya parmak basıyordu. Okumamış olanlara hem onu hem de bugünkü devamını oku- malannı salık veririm. • • • Hikmet yazısında, MHP davası savcısı Nurettin Soyer'in, Uğur Mumcu ile yaptıklan konuşmalarsı- rasında, ortaya dökülen gerçekleri anlatyor, döne- min Ankara Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun'un, bu partiye ve yandaşlanna nasıl kol kanat gerdikle- rini, Soyer'den naklen yazıyor. Şakir Önem de, darbeyı başardıklan takdirde, ken- dilerine lider olarak Nurettin Ersin'i seçmeyi plan- ladıklannı belirtiyor. Bütün bunlar, 12 Eylül olayının ortasında, MHP yanlısı bir cuntanın varlığını açıklrkla ortaya koymak- tadır. Dönemi yaşamış ve izlemiş olanlar, hapisteki MHP'lilerin "Düşünceferimiz iktidar, biz neden hasip- teyiz" diye şaşkınlıklannı dile getirdiklerini de bilmek- tedirler. Yine dönemi izlemiş olanlar, Nurettin Ersin ile Re- cep Ergun'un MHP ile olan yakınlıkJannı, ülküdaşlık- larını bilmektedirler. Gerçi Şakir Önem'in dünkü Sabah'ta yayimlanmış olan söyleşisinde kimi tutarsızlıklar da yok değil. Örneğin, 12 Eylül cuntasını ABD'ye yakjn bulup ona karşı hareket etme dileği gibi... Peki Kenan Evren ABD'ye yakındı, ama lider ola- rak seçilmek istenen Nurettin Ersin değil miydi? O da Amerikan planlan içinde yer alan bir kişi de- ğil midir? MHP'nin o günkü çizgisinde ABD'yi tedirgin eden veya onun master planına aykın düşen ne vardı? Hatta bugünkü MHP'nin, özde ABD'ye veya IMF'ye aykın düşen ne yanı vardır ki? Sözde milliyetçiliğin ABD'yi o gün de, bugün de tedirgin etmeyeceğini görmek o kadar mı zor? • • • Bütün bunlar, üzerinde durulup tarbşılacak konu- lardır. Olayın, daha sonra ele alabileceğimiz başka ilginç yönleri de var. Ama sanıyorum bugün özellikle çok ilginç olan bir başka noktanın özenle üzerinde durmamız gerekir. 587 sayılı davada yargılanmış ve sonra da aklan- mış olan Şakir Önem, ki Evren'i öldürmeyi tasaria- dığını itiraf ediyor, olaydan sonra 16 yıl daha TSK bünyesinde görev yapmış ve 1996 yılında kurmay al- bay rütbesiyle emekli olmuştur. TSK'nin belirii konulardaki duyarlılığını çok iyi bili- yoruz. Kendi içindeki sızmalara karşı uyanık davra- nan ve bunu önlemek için elinden geleni yapan T- SK'nin 1996'ya kadar geçen süre içinde acaba, Önem gibi kişilere karşı duyariılığı ve önlemi yok muydu? 1996'dan bu yana, durum değişmiş midir, değiş- memiş midir? Başka bir deyişle duyariılık hep önce bir, sonra i- ki yönde mi olmuştur yoksa durumda bir değişiklik meydana gelmiş midir? Bu bir fikir jimnastiği olarak ortaya atılan bir soru değil. Söyler misiniz, insan haklanndan ve demokrasi- den yana olan kişiler, böyle bir kurumda Önem ben- zerierinin bulunması halinde rahat bir uyku uyuyabi- lırler mi? Sanınm son Soru, bundan önceki sorunun da hak- lı sorulma nedenini açıklamaya yeter. Tüzük kurultayı seçimli kurultaya dönüştü... Genel Başkan Altan Öymen aday olacağını açıkladı Olağanüstü kundtay karaııANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Altan Öymen ile Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) Deniz BaykaTa yakın üyelen arasında- ki anlaşmazlık, 15 ay sonra yeniden se- çimli olağanüstü kurultaya gidilmesi karanyla sonuçlandı. Oymen, anlaş- mazlığın parti meclisinde (PM) de çö- zûlemediğini belirterek tüzük kunılta- yı için belirlenen 30 Eylül-1 Ekim ta- rihlerinde olağanüstü kurultaya gidile- ceğini bildirdi. 22 Mayıs 1999'da genel başkanını, 26 Hazıran 1999'da da parti meclisini seçen CHP, yeniden olağanüstü kurul- taya gidiyor. MYK bunahmını görüş- mek amacıyla toplanan PM'nin iki gün süren toplantısında yaşanan tıkanıklık, 30 Eylül-1 Ekim günlerinde toplanma- sı planlanan tüzük kurultayının seçim- li olağanüstü kurultaya dönüşmesine • Altan Öymen, tüzük kurultayı için belirlenen 30 Eylül-1 Ekim tarihlerinde olağanüstü kurultaya gidileceğıni bildirdi. CHP'yi 15 gün süreyle yöneterek kurultaya götürecek olan yeni MYK'de Oya Araslı genel sekreter, Velı Aksoy genel neden oldu. Altan Oymen, dün düzen- lediği basın toplantısında "Bugün en güç basmtoplanalanndan biriniyapryo- rmn" diye başladığı konuşmasını şöy- le sürdürdü: " tki gün süren PMtoplanüsında par- ti içi bir sorunu çözmeye çaüsük. Bun- iardan biri parti içiiktidar kavgasmıner- ken başlaması, diğeri de bir ilçemizdeki üye yazımlannda yapdan usulsüzlüğe önlem ahnıp ahnmaması sonınuydu. Bunlar arasmdaparaieQikdevardı.Yet- küi yerlerie konuştuk, ama sonuç ala- madık." MYK ile içinde bulunduğu anlaş- mazlığın PM'yle de görüş aynlığına dö- sayman oldu. nüştüğünübelirten Oymen, "Bendeku- ruhaya gkfifanesinin doğru olacağmaka- rar verdim" dedi. CHP liden, olağa- nüstü kurultayın, tüzük kurultayı için belirlenen 30 Eylül tarihinde gerçekleş- tirileceğini söyledi. Kurultayda adayh- ğını koymak zorunda olduğunu belirten Oymen, gerekçesini PM'nin büyük ço- ğunluğunun kendisine güven duymadı- ğının anlaşılması olarak açıklarken son gelişmeler çerçevesinde CHP'nin yeni- den yapılanmasının önemh adımlan arasında sayüan tüzük kurultayının ra- fa kaldınldığıru da kaydetti. Olağan kurultaya daha 7-8 ay bulun- masına karşm, parti içi yanşın erken başladığını belirten öymen, bunlann partiye yarar sağlamayacağını kaydet- ti. Öymen, daha sonra genel sekreter ve genel sayman seçimini gerçekleşrirmek üzere yeni MYK'yi topladı. CHP'yi 15 gün süreyle yöneterek kurultaya götü- recek olan MYK'de Genel Sekreterliğe Oya Arash 36 oy ile, Genel Saymanlı- ğa da Vfefi Aksoy 33 oy ile seçıldı. Hasan Fehmi Güneş dün akşam NTV'de, kurultayda Altan öymen'e karşı yeni adaylar çıkıp çıkmaya- cağına üişkin soruya, "Biz partinin mutlaka hakettiği noktaya yüksefane- si için üzerimize düşen görevi yapanz. Kurultay yapdacaksa bu kunütay geçiştirilemez. CHP'uler seçeneksiz bıraküamaz" yarutını verdi. Güneş, "30 Eyral'de gerçekleştirilecek kurul- tayda siz aday olacak mısınız" sorusu üzerine de, "Böyle bir katkı yapmak göreviyle karşüaşüğımızda onu ya- panz" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ziya Haiis, 18 Nisan seçimlerinde par- tinin aldığı ağıryenilgiden herkesin ders çıkartması gerektigini belirterek "Gö- rüyorum ki bu büyük yenilgide büyük payı olanlar başta olmak üzere parti mecMmizin büyük çoğunhığu,flve flçe örgürJerimizin bir böJümü yanhşta ıs- rar etmektedirter. Bu durum, partimi- ze umut bağlayan milyonlarca seçmeni hayal kmkhğma uğratmışör. Bu duru- mun böyle devam etmesi partünizve üt- kemiz açısından büyük sakmalar taşı- maktadır" dedi. Adım adım bunalım Kurultay karan, partideki muhalif gruplan hareketlendirdi Naylon üye' krizinden Genel başkanbk hesapları olağanüstü kurultaya MUTLUSERELİ ANKARA-CHP'de olağanüstü ku- rultay karanyla sonuçlanan süreç, Içel'deki usulsüz üye yazımı sorunu- nun tartışıldığı Merkez Yönetim Ku- rulu'nım (MYK) 29 Ağustos günlü toplantısında başiadı. CHP Genel Başkanı Ahan Öymen. eski genel baş- kan Deniz Baykal'a yakın üyelerin MYK'deki direnişinı kamuoyu gün- demine taşıdı. CHP'nin 29 Ağustos toplantısında, lçel'de bin 900 üyenin usulsüz biçim- de partiye kaydedildiğine üişkin şi- kâyet görüşülınuştü. MYK, bu kişilerin üyeliklerinin düşmesi, usulsüzlüğe fırsat veren tüm yöneticiierin Yüksek Di- siplin Kurulu'na sevk edilmesi istemlerini ka- bul etmiş, ancak Içel ll Örgütü yöneticilerinin görevden ahnması kara- n 14'e karşı 6 oylaredde- dilmişti. Öymen, MYK'deki bu rahatsızlığı kamuoyuna taşıdı ve çözülmemesi durumunda olağanüstü kurultaya gidebileceğini açıkladı. Bu açıklama, parti kamuoyunda yoğun bir tartışma süreci başlattı. 6-7 Eylül tarihlerinde, asiında tüzük taslağını görüşmek amacıyla yapüan il başkan- lan toplantısında da konu çeşitli yön- leriyle ele alınırken il başkanlannın büyük bölümü seçimli bir kurultay yapılmasına karşı çıktılar. Öymen ise sorunu PM 1 ye taşıyacağını, PM'de de çözülmemesi durumunda kurultayın kaçınümaz olduğunu vurgulamayı sürdürdü. Ancak, parti kulislerinde sorunun salt îçeFdeki üye yazunlarından kay- naklanmadığı dile getirildi. Murat Karayalçın, Öymen' i bu sü- reçte de yalnız btrakmadı. Erruğnıl Gunay ise desteğini Baykal eldbin- den yana kullandı. Partinin iyi yöne- • CHP'yi olağanüstü kurultaya götüren süreç, İçePdeki usulsüz üye yazımı sorununun tartışıldığı 29 Ağustos'taki MYK toplantısıyla başiadı. tilmediğini çeşitli zeminlerde dile ge- tiren Günay ile Öymen arasında, bu konuda sert tartışmalar da yaşandı. MYK'nin Öymen'e yakın olan 14 üyesi, muhalif üyeler, Cevdet Sehi, Algan Hacaloğlu, Veli Aksoy, Fıut Çay, Ali Dinçer ve Haluk Özdalga'yı aynlmaya zorlamak için istifa dilek- çelehni genel başkana sundular. Oymen, bu gelişme üzerine önceki gün sabah saatlerinde bir basın top- lantısı düzenleyerek istifalan kamu- oyuna duyurdu. MYK'nin istifa sonucu boşalması sonucu, Öymen hazırladığı yeni üste- yi PM'ye sundu. öymen ilk istifa e- den 14 kişiye listede aynen yer verir- ken istifaya zorlanan 6 kişinin yerine listesine Memet Yula, Etem Cankurtaran, Ha- 10 Çulhaoğlu, Cavidan Demirağ, Nazmiye Hal- vaşi ve Berhan Şimşek'i aldı. Oymen'in listesi ilk tur oylamada seçileme- di. Esat Canan'ın katıl- madığı seçimler sonun- da Oymen'in listesine 30 kabul oyuna karşılık 30 ret oyu çıktı. fkinci tur oylamadan önce verilen arada kulis- ler sürerken Baykal ekibi karşı liste çı- kardı. tki ortak üyenin bulunduğu lis- telerin birleştirilmesiyle hazırianan 38 kişilik çarşaf liste önceki akşam sa- at 11.00 sıralannda ikinci tur oylama- ya sunuldu. Sabah saat 03.00'e kadar süren oy- lamanm sonucunda. Oymen'in listesi dağıldı. Oymen'in listesinden sadece Nihat Matkap. Ibrahim Tez ve Orhan Vyi Yıknnm yeni MYK'ye seçilebi- lırken iki lısterün ortak isimleri Mah- mut Yıkhz ve lnal Batu dışmdaki 15 üye, karşı listeden seçildi. Baykal'a yakınlığıyla bılinen Sevgi Kökbudak ve Deniz Puıar Aülgan'ia eşıt oy alan genel sekreter Tarhan Erdem kura ce- kimine katılmadı. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP'de ola- ğanüstü kurultay karan alınır alınmaz kulislerde genel başkanlık hesaplan konuşulmaya başiadı. MYK seçiminde, Genel Başkan Altan Oymen'e karşı bırleşen parti içi gruplann yakınlıklannın genel başkan adayhğının söz konusu obnasıyla bo- zulabileceği belirtiliyor. Deniz Baykal, aday olup olmayacağı sorulanna ya- nıt vermekten kaçrnıyor, ancak kulislerde Bay- kal'ın, öymen ile gerçek- leştiremediği 'emanetci' formulü için irygun bira- day' arayacağı ve geliş- meleri kontrolsüz bırak- mayacağı belirtiliyor. Olağanüstü kurultay karan, CHP'de zaten hiç durulmayan parti içi gruplan yeniden hare- ketlendirdi. CHP Genel Sekreteri Tarhan Er- dem, parti içi gruplan PM'de izledikleri yön- tem nedeniyle örtülü, an- cak sert bir biçimde eleş- tirdi. Çekişmeler sürdü- rülerek bir yere vanla- mayacağını vurgulayan Erdem, kurultayın bir çözüm olamayacağını, Olağanüstü kurultay karannıaçıklayan Altan Oymen, adayhğmı koymak zorunda olduğunu beürtti. ancak çözümün başlan- gıcı olabileceğini belirt- ti. Erdem, "Variıkneden- leri birfoirine karşı olmak olan bazı gruplar, genel başkamn kendisiyle uyumlu olmadıgını söy- lediği insanları destekle- mekte anlaştılar. Ama bu gruplann esas varhk ne- deni birbirine karşı ol- mak. Demek ki bu kadar birbirinden a\Ti olan in- sanlar bu kadar yanhş bir amaç için büieşebil- diklerine göre, partinin iyiliği için de birkşebile- ceklerdir'' dedi. Erdem, CHP'nin sorununun ya- pısal olduğunun altını çizdi. Uzun vadede CHP ge- nel başkanhğına oyna- yan ve bunun için hazır- lıklanm yoğun biçimde sürdüren Erruğnıl Gü- nay, Oymen'in güç gös- terisi yapmayı düşündü- ğünü ve taktik uyguladı- ğını ileri sürerken bunun önceki akşam PM'de tersine döndüğünü söy- ledi. Aday olup olmaya- cağına ilişkin açıklama yapmayan Günay, CHP genel başkanlığının 15 gün içinde karar verile- meyecek kadar önemli olduğunu belirterek ar- kadaşlanyla görüştük- ten sonra karar vereceği- ni kaydetti. Baykal ise gelişmeler- le ilgili sorulara yaoıt vermekten kaçındı. Ku- lislerde, Baykal'ın bu kadar kısa sürede aday olmayacağı, ancak kont- rolü de elden bırakmaya- cağı belirtiliyor. Bu ne- denle Baykalcılann 'ger- çek bir emanetci' aday çıkararak mayıstaki ola- ğan kurultayı bekleye- cekleri belirtiliyor. ECEVİT'İN tMZALAYACAĞI EVRAK ON KAT AZALIYOR Kııraklık zararı 250 trilyon SlFIR oratcalislar§yahoo.com Sadık Perinçek, bizim kuşa- ğın, yani 1968 kuşağının Sadık Amca'sıydı. Onu 1969 yılında ta- nıdığımda Süleyman Demirel in genel başkanlığını yaptığı Adalet Partısi'nin (AP) Erzincan milletve- kili ve genel başkan yardımcısıy- dı. 1954 seçimlerinde DP'den se- çilmiş, 1957 yılında ise aday olma- dığı için mılletvekili seçilememiş ve bu nedenle 27 Mayıs askeri müdahalesinde tutuklanmamıştı. 1961 yılında partilerin kurulma- sına izin verilmesi üzerine DP'nin yerine iki parti kuruldu. Ragıp Gü- müşpala'nın liderliğini yaptığı Adalet Partisi ile Ekrem Alican'ın genel başkanı olduğu Yeni Türki- ye Partisi (YTP). Sadık Perinçek de 1961'de YTP'den milletvekili seçilmişti. AP ile YTP birleşince Sadık Perinçek de AP milletvekili oldu. 1961-1973 yıllan arasında AP'den üç dönem milletvekilliği yaptı. Sadık Perinçek, 12 Mart 1971 darbesi sırasında AP yöneticisiy- di. 12 Mart askeri darbesini onay- lamayan AP'lilerdendi. Süleyman Demirel, o dönemde kendisi dar- be ile devrildiği halde TBMM ka- patılmadığı için Meclis'te darbeci- lerle işbirliği yaparak bütün gerici kanunlann çıkanlmasına ve 1961 Anayasası'nın gerici yönde değiş- tirilmesine destek verirken Sadık Perinçek, AP içinde buna karşı çı- Sadık Perinçek'in Anısına kan birkaç milletvekilinden birisiy- di. Deniz Gezmiş, Hüseyin Inan ve Yusuf Aslan'ın idam dosyala- n 1972 yılında Meclis gündemine geldiğinde, büyük bir mücadele yaşandı. Süleyman Demirel ve arkadaş- lan Deniz'lerin bir an önce idam edilmesi için cuntaya destek ve- riyorlar ve idam karannın komis- yonlardan geçmesi için olağanüs- tü bir gayret gösteriyoriardı. De- mirel'in AP'si ve CHP'den kopan Turhan Feyzioğlu'nun Cumhuri- yetçi Güven Partisi (CGP) idamı gerçekleştirebilmek amacıyla iş- birliği yaptılar. AP'nin yürüttüğü i- dam kampanyası, Meclis içinde bazl CHP'lilerin bile çekingenliği- ne neden olmuştu. Komisyon üyesi bazı CHP milletvekilleri ka- rann reddedilmesi için çalışmak yerine yaratılan hava yüzünden komisyon çalışmalanndan kaçı- yoriardı. Bu koşullarda Sadık Am- ca, Deniz'lerin idamına evet de- meyen birkaç AP'li milletvekilin- den birisi oldu. Süleyman Demirel'le Sadık Pe- rinçek'in yollan, demokrasi ve öz- güriükler konusundaki farklılıklan nedeniyle aynldı. Sadık Perinçek, her zaman ve her koşul altında demokrasiyi, laikliği. özgüriükleri savunan bir hukukçu ve siyaset- çi olarak yaşadı ve öyle öldü. Bu tutumu yüzünden Demirel'leyıldı- zı banşmadı. Demirel, hep siyase- tin tepelerinde dolaşırken Sadık Perinçek inandığı ilkelerin savu- nucusu olarak yükselmeye rağ- bet etmedi. Herkesin tanıdığı siyasetçi ve hukukçu Sadık Perinçek'in yanın- da bir de bizim tanıdığımız Sadık Amca vardı. Sadık Amca, 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbeleri koşul- lannda çocuklannın ve bizlerin en zor dönemlerimizde hemen yanı başımızda olan bir büyüğümüz- dü. İyi niyetli, dürüst, hoşgörülü, esprili bir insandı. Canımız sıkıldı- ğında, siyasi nedenlerle sıkıntılı günler geçirdiğimizde, elinde bir votka şişesi, yanında bol meze ile gelir, hepimize moral verir, neşeli fıkralar anlatırdı. Onun hiçbir ko- şul altında moralinin bozulduğu- na tanık olmadım. Siyasi gelişme- leri büyük bir dikkatle izler, eski yazı tarihi metinleri ilerlemiş yaşı- na rağmen yeni yazıya çevirir, sa- deleştirirdi. Bu sayede onun eme- ğiyie birçok eser yeniden gün ışı- ğına çıktı. Sadık Amca, ilerlemiş yaşına rağmen Yargıtay'a giden davalar- da avukatlık yapmayı sürdürdü. Bizler genç yaşımızda, bir şehir- den diğerine gitmeye üşenirken o bir gece Ankara'ya doğru otobüs- le yola çıkar, duruşmaya girer, ay- nı gün uyumadan Istanbul'a dö- nerdi. Bizler de şaşar kalırdık. Çok kalenderdi. Birkaç kez Bostan- cı'dan Büyükada'ya giden son vapuru kaçırmış ve kahvede sa- bahlamıştı. Bunu bize keyifle an- latmaktan da çekinmezdi. Sadık Amca'dan, kaçak yaşa- dığımız 12 Eylül günlerinde çok güzel fıkralar dinlemiştim. Şimdi hafızamı onlan anımsamak için zortuyomm; bir türlü, tamamını hatıriayabildiğim bir öykü aklıma gelmiyor. Erzincanlıydı, o yöreye ilişkin çok güzel öyküler anlatırdı. Birlikte tavla oynardık, güzel ha- lay çekerdi. Son yıllarda, Büyükada'da za- man zaman karşılaşıyor, ayaküs- tü sohbet ediyorduk. Safra kese- sinden bir rahatsızlık geçirmişti. Ancak sapasağlamdı. Zaten, yi- ne bir akşam Büyükada'da otu- rurken aniden gelen bir kusma ile beyin kanaması geçirdi ve yaşa- mını yitirdi. Sağlıklı, dinamik bir in- sandı. Duyartı, ince, zarif birbeye- fendiydi. Kumaşı sağlam, nesli az bulunur bir siyaset adamıydı, Tüm yakınlanna başsağlığı dili- yor, anısı önünde saygıyla eği- liyorum. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Bakanlar Kurulu toplantısın- da bedelli askerlik uygulamasm- dan yararlananlara, son taksitler için bir aylık süre daha tanınması kararlaştınldı. "tşlemveimzalann sınırlandınlmasr amacıyla hazır- ianan kanun hükümünde karama- me (KHK) imzaya açüırken bu uy- gulama ile Başbakan Büknt Ece- vit'in imzalayacağı evrak sayısı- nın 4 bin 178 'den, 400 civanna ine- ceği kaydedildi. öğretmenlere, eğitim öğretim yılı başında verilen eğitim yılı hazırlık ödeneğirün bu yıl 75 milyon lira olması kararlaş- tınlırken kuraklık nedeniyle tanm- sal üretimde 250 trilyon liralık za- rar oluştuğu dile getirildi. Toplan- tıda, uyuşturucu ile ilgili önlemle- rin arttınlması benimsendi. Bakanlar Kurulu'nun ardmdan basın toplantısı yapan Devlet Ba- kanı Rüştü Kazım Yüceten, Mılli Savunma Bakanhğı (MSB) Aske- re Alma Daire Başkanlığı'nm ye- niden yapılandınlması ve bedelli askerlik uygulamasından yararla- nanlann son taksitlerine bir aylık kolaylık sağlanmasının benimsen- diğini söyledi. Yücelen, bedelli as- kerlik uygulamasından yararlanan yaklaşık 8 bin kişinin son taksidi ödeyemediğini kaydetti. MSB'nin hazırlayacağı KHK'nin çıkması- nm ardından bir aylık sürenin baş- layacağı öğrenildi. Yücelen, gençlerin körü alışkan- lıklardan korunması için hükümet tarafından gösterilen duyarlılığm sürdürüleceğini dile getirdi. Yü- celen, bu çalışmalan düzenlemek ve önlem almak amacıyla Içışleri Bakanı Sadettin Tantan eşgüdü- münde Devlet Bakanlan Fıkret Ünlü, Rüştü Kazım Yücelen, Mehmet Keçeciler, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ve Sağlık Bakanı OsmanDunnuş'un katılacağı bir Bakanlar Kurulu he- yeti oluşturulduğunu kaydetti. Toplantıda, Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, ya- şanan kuraklığın tanmsal üretime verdiği zarar ve çiftçilerin durumu hakkmda bilgi verdi. Gökalp, ku- raklık nedeniyle buğdayda 100, ar- pada 35 ve diğerleriyle birlikte 250 trilyon liralık üretim kaybı yaşan- dığını dile getirdi. CENAZE TÖRENI BUGÜN Yargıtay eski Başsavcı Yardımcısı, 10, 12, 13 ve 14. dönem Erzincan eski Milletvekili. Atatürk'ün Bütün Eserleri Danışma Kurulu İ'vesi Erzincan / Kemaliye Abçağa köyünden rahmetli Cemal vc Rahimc Perinçek'in oğulları: Rahmetli Akile Çitlı'nin kardeşi, Emine Akyıldı/. Sarni Perinçek. ecla Filiz. rahmetli Leyla Erdem ve Aysel Perinçek'in ağabeyleri. Lebibe Perinçek'in cşi, Olcaylu ailcsinin damadı. Doğu-Şule Perinçek. Işık-Vedat Soncr ve Feyza Perinçek'in babalan, Zeynep- Signorcl Perinçek, Yunus Soncr. Irmak Zilcli, Kiraz. Mehmet ve Can Perinçek'in dede ve büyükbabaları SADIK PERİNÇEK 13 Eylül 2000 Çarşamba günü hayata veda etti. BuKiin (15 Eylül Cuma) saat 12.00'de TBMM önünde ve saat 13.00'te Kocatepe Camii'mit yapılacak törenlerden sonra Cebeci Asn Mezarlığı'nda toprağa verilecekür. AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle