27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İnıtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç • GenerYayınKoordınatöru Hiknıet Çetinkava# Yazıışlen Mudunı İbra- him Vılâız 0 Sorumlu Mudur Fik- ret Ilkiz # Haber Merkezı Muduru Hakan Kara Istıhbarat C'engiz \ ıldınm # Ekonomı Özlem V üzak # Kultur Handaıı Şenköken • Spor Abdülkadir \ ücelman 9 Makaleler Sami Karaören • Du/eltme Abdullah \ azıcı # FotoŞta) Erdoğan köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 N urt Haberlen Mehnıet Faraç Va\ın Kunjlu tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Hikmet Çetinka\a, Şükran Soner, Ibrahim Y ıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balba>. Hakan Kara. Ankara TemsilciM Mustafa Balba\ Ataturk Bulvan No 125. Kal 4. Bakanlıktar-Ankara Tel 4195020 (7 hat>, Faks: 4195027 9 lzmır TemsılciM Serdar Kızık. H Zıya Blv. 1352S 2?Te! 4411220. Faks 44191 r0AdanaTemsılcısı: Çctin Yiğenoğiu. Inonıı < d I 19 S No I Kat 1. Tel 363 12 II.Faks W 12 I* Müessese Muduru İ stün Akmcn 9 K.oordmatör Ahmet Korulsan 9 Muhasebe Bülent \ ener 9 tdare Hüseyln Gürer 9 Satış FaziletKuza MEDV \ C: • Yonetım Kunılu Başkanı - Genel Mudur CAIbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman # Genel MudurYardımcısı. Se%daÇot>an Tel 514 07 53 - ks 5138463 > aumlaıan \e Basan- Yenı Oun Haber ^ansı. Basın \e Vavıncılık A *; Turl -Ljgı l dd W 4 I ( agaloglu 34134 Utanbul PK 246 - Sl'nVeu "İ44-5 Mjnbul 10 212ı *I2 II' II' ı20hjn Fak> (U 212ı ' 1 ' X' «' \\ u \\ cumhıırıvet corn tr 15EYLUL 2000 tmsak:5.0^ Giiney 6.38 Öğle: 13.06 Ikındı: 16.35 Akşam: 19.21 Yatsı: 20.44 Aytuğ Çorap'tan defile • İstanbul Haber Servisi - Bir çorap firması. yeni ürünlennı Polat Renaissance Hotel'de semazen gösterisi ile tanıttı. Türkiyc'dc ilk defa semazen gösterisi ile modayı aynı sahnede buluşturan defilede, A>iuğ Çorap fırmasının 2000-2001 kış koleksıyonunu aralannda Melike Dindoruk, Elizabeth Bozkurt, Arzu Pavlova ve Banu Öztürk'ün de bulunduğu mankenler sergıledı. Özeluzay aracı Kitten • CHICAGO(AA)- Yanm milyon dolan (yaklaşık 335 milyar TL) göze alan herkes. satın alacağı bir araçla uzaya seyahat edebilecek. Oroville- Washington merkezli Cerulean firmasının yöneticisı James Hill. üretilmesı planlanan aracın motorunun seramıkten yapılacağını, metan gazı ve sıvı oksijen kanşımı bir yakıtla çalışacağını açıkladı. Uzay aracının 12 litrelik yakıtın ıtıci gücüyle diinya yörüngesıne kadar çıkabileceği ve dönüşte yakıt kullanmaya gerek olmadan. planör gıbi yeryüzüne ınebileceğı belırtıliyor. Kitten (Yavrukedi)adı venlecek uzay aracı, yerden 200 kilometre yükseğe çıkabilecek. Araçta bulunacak özel bir yazılım ıçeren dizüstü bılgisayan, aracın kullanılmasına yardım edecek. Ajans Ada'nın 25. yılı • Haber Merkezi - Ajans Ada Reklam Ajansı, 25. kuruluş yılını kutluyor. Maslak Parkorman'da yann gerçekleştirilecek ve "Ajans Ada ile Aile Kumpanyası: Büyük Buluşma" adı verilen kutlama etkinliğine, ajansın kuruculanndan, en genç elemanına kadar farklı kuşaklardan reklamcılar, reklamverenler ve iletişim sektörü çalışanlannın katılması beklenivor. Açıklama • Haber Merkezi - Bergama tlçe Milli Eğitim Müdürü H. Hilmi Öziş. gazetemizin 13Eylül2000tarihli sayısında yayımlanan 'Öğrencıler Ökula Gidemedı' başlıkJı haberle ilgıli açıklama yaptı. Haberde adının kullanıldığını anımsatan Öziş. şunlan kaydetti: "Söz konusu haberi yapan kişi 11 Eylül 2000 günü. oğlunun sünnet davetiyesini getırmek amacı ile makama gelmiş, bir çay içimı sohbet havası içinde geçen ziyaretinin ardmdan bu konuda iznım alınmadan haber yapılmıştır. Tarafımdan demeç verilmesi söz konusu değildir. Yapılan haber bilgim ve iznim dışındadır." Bergamalılan suçlayan belgelerin siyanürcü şirket tarafından sağlandığı belirtildi Eurogold köyKıleri ihbar ediyor• Eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın. Eurogold firması yöneticilerinin kaçak eylemlerinden dolayı Bergama Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılandıklarını anımsatarak '"Kendi fiillerini kapatmak amacı ile bizi suçlamaktadırlar" dedi. İZMÎR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Bergama köv lülen hak- kında "gizü örgüt iiyeügj" suç- lamasıyla açılan soruşturmanın dayandınldığı kanıt nıteliğınde- ki belgelerin, Eurogold şırketın- ce sağlandığı ortaya çıktı. Köy- lülerin eylemlenne destek ol- makla suçlanan eskı Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın. kendisini de kapsayan soruştur- ma ile ılgili Bergama C'ıımhurı- yet Sa\cılığı"na sundıığu ek sa- vunma dılekçesınde. jandamıa tarafından toplanan evrakın ü/e- rınde Eurogold firmasının fakv amblemının bulunduğunıı bıl- dırdı. Taşkın. bu belgelerin ob- jektıflıkten uzak. tek yanlı. şıkâ- yetçı fırma tarafından hazırlan- mış olduğunu \urgulayarak ka- bul etmc>eceğını söyledı. Bergama Kavmakamlığı'nın ıhbarı ile Bergama Cumhuriyet Sa\ cılığı'nca 8U Bergamalı köy- lü. kövlülerın sözcüsü Oktay Konyar ve eskı Belediye Başka- nı Sefa raskın hakkında "gEfiör- giitoluşturma" suçuylabaşlatı- laıı soruşturma dosyası, Izmir DGM Sa\cılığı"nagönderilmiş. ancak "suç ittifakı ve cürüm is- lenıek için çete oluşturmak" su- çıınıın unsurları bulunmadığı. sanık savunmalarının yer alma- dığı gerekçesıyle dosya, Berga- ma"} a geri gönderilmışti. Bu çerçevede Bergama Cumhurı- vct Sa\cılığı. köylülenn ve Ok- tay Konyar ile Sefa Taşkın"ın ıfadelerini almaya başlamıştı. Ancak bu arada.jandarma ta- rafından toplanan kanıt nıtelı- ğindeki belgelenn. Bergama'da altın madenı ışletmek ıstcyen Eurogold şırketı tarafından sağ- landığı belırlendi. Bergama Cumhuriyet Başsavcılığfna ek savunma dilekçcsı \ eren Taşkın. -Bu evraklan kabule imkân yok- tur. Çünkü tahkikat evraklannın Eurogold fırmasınca oluşturul- duğu aniaşıimaktadır. Objektif- Hkten uzak,tek vanh,şikâvetçi fir- ma tarafından hazuianıp e\ ra- ka ilave edilen bu evraklara iti- bar inıkânı yoktur" dedi. Taşkın av nca. soruşturma ev- rakı arasında bulunan ve yapıl- dığı öne sürülen olaylarla ılgili kışılenn. "olaylardan vetoplan- h \e gösteri \ üni\ iişü kanununa ajkırılıktan" vargılanıp beraat cttiklerını de \ urgulavarak "Eu- rogold rırması yöneticileri ka- çak ve izinsiz atık barajı inşa et- mekten. kaçak altin üretmekten \eorman kanununa aykın da\- ranmaktan Bergama Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanmak- tadırlar. Kendi fiillerini kapat- mak amacı ile bi/i suçlamak- tadıriar" dedi. ModelHume eylenip inzjvaya çekilea Süper model Kirsty Hume ile müzisyen Donovan Leitch. uzun süredir devam eden birlikteliklerini en sonunda resmiyete dökmeye karar %erdiler. Genç çift, Manhattan'daki görkemli \aşamı bırakarak daha sakin ve düzenli bir havata başlamak için Ingiltere'de, NVoodstock'ta satın alip onarttıklan eski bir eve yerleşmevi düşünüyor. Tanışıp çıkma>a başladıktan bir ay sonra Dono\anın. kendisine kız arkadaşı olma>ı isteyip istemediğini sorduğunu beüıten Kirst>. u Bu, bana başta çok resmi geldL ancak o kadar tatfaydı ki..." diyor. E\üliğin. temelde birbirinden farklı iki insanın birlikteliği olduğunu ve bunua doğal olarak. birtakım sorunlar doğuracağını bilen Donovan, Kirsn ile a> n karakterlere sahip olduklannı söylüyor. kendisini "fazla rahat biri' olarak tanımlayan Donovan, gittikleri yerlerde genellikle uygunsuz davranışlar sergüediğini ve Kirsty'nin de bunun için kendisine kızdığnıı beürtiyor. Kirsty'nin. titizliğivle tam bir başak kadını olduğunu söyleyen Donovan, kendisinin soruniarla yüzleşmevi sevmediğini, bu yüzden de tartışmalarda susmav ı tercih ettiğini vurguluyor. Kirsty de, Donovan ile birbüierine karşı daha açık olmalan ve sorunlara konuşarak çözüm aramalan gerektiğini beürtivor. Donovan, aralanndaki bu farklılığa ve geçmişte yaptıklan bazı tatsız tartısmalara rağmen Kirsn'yi çok takdir ettiğini ve birbirlerinin değerini gittikçe daha iyi anladıklannı söylüyor. Genç müzisyen, vaşlı ve çüguı hippi eşlerin yülanmış evülikJerine özendiğini betirtivor Zehirli varil skandalı işbirlikçilerinin ortaya çıkanlması istendi ^Sonuıılıılar yargılaıısın' CENGİZ DEMİREL SİNOP (Cumhuriyet) - Karade- niz'e 12 yıl önce bırakılan zehırlı va- rillerle ılgili bilgilerin gizlendiğinin ortaya çıkması büyük tepkı yara- tırken çevreciler ve CHP Sinop ör- gütü, sorumlulann yargılanmasını. işbirlikçilerin ortaya _ _ _ ^ _ çıkanlmasını istedı- ler. Zehirli varillerden etkılenen köylüler ıse 12 yıldır gızlenen bel- geler hakJcında "Ya- zıklar olsun. devletin bizi ne kadar insan ye- rine koyduğu ortada" dediler. FP Samsun Millet- vekili Musa l zunka- ya'nın Çevre Bakanlığı'na verdığı soru önergesi üzerine Çe\re Baka- nı Fevzi Aytekin ın zehirli variller- le ilgili açıklaması ınfiale yol açtı. Sinop Çevre Dostlan Derneğı Baş- kanı Hafc Özen, yıllardır varillenn Italyanlara ait olduğunu devlete an- latmaya çalıştıklannı belırterek şöy- le konuştır "Elimizdeki hirkaç bel- ge ile bunu kanıttanıa\ a çahştyorduk. Avnca vetkililer ile varillenn insan ve çevre sağhğına etkileri üzerinde çatışma içine girdik. Netkiliier varil- lerin etkisinin bulunmadığuu sövier- ken ve hatta bunu birkaç av öncesi • 12 yıldır Sinop'ta bulunan zehirli varillerle ilgili bilgilerin gizlendiğinin ortaya çıkması büyük tepki yaratırken çevreciler ve CHP Sinop örgütü. sorumlulann yargılanmasını istediler. Zehirli varillerden etkilenen köylüler ise 12 yıldır gizlenen belgeler hakkmda "Yazıklar olsun, devletin bizi ne kadar insan yerine koyduğu ortada" dediler. rapor haüne getirirken şimdi gerçek ortaya çıktı. Varillerin içeriği ve et- kileri konusunda 12 yıl önceki rapor- lar varken devlet yetkililerinin bu- nu saklaması insan hayatı ile dalga geçmektir. Neden gizlediler anla- mak mümkiin değil. İtaha'nın çö- pünün savunuculuğunu vapmak Tiirk yetkiBlere kaldıysa vay halimi- ze." Oriada halen gızli noktalar oldu- ğunu belırten Hale Özen, "Varille- ri atanın Tiirk gemileri olduğu söy- leniyor. Bu gemilerin bay rağuiı bi- len vetkililer herhalde gemilerin de kime ait olduğunu biliyorlardır. Suç işlemiş hatta kendi ül- kesine karşı suç işlemiş gemilerin açıklanması gerekmektedir. Bunlar ve varsa işbirlikçileri nıudaka yargılanmau- dır" dedi. CHP 11 Başkanh- ğı'ndan yapılan açıkla- mada da. zehirli varil- — ^ ^ lerle ilgili gerçeklerin 12 yıl gızlenmesi "Vahim bir du- rum~ olarak nıtelendırildi. Zehır skandalı ile ilgili gerçeklerin orta- ya çıkanlmasını sağlayan FP Sam- sun Milletvekili Musa Uzunkaya. va- nllerin hangı gemilerden atıldığının tespıtı için yeni önerge vereceğini sövledi. TMMOB Mimarlar OcJası 6 Onnanda üniversite anayasaya aykın' e-posta : tan (a prizma. net. tr İstanbul Haber Servisi - TMMOB Mimarlar Oda- sı Merkez Yönetım Kıırıı- lu. tüm toplıım kesımlerı- ni Anayasa Mahkeme- si'nin vakıf ünıversitele- rine arazı tahsısını ıptal eden karannın gereğıni ye- rine getirmekle yiikümlü kişi \ e kurumlar üzerinde kamuoyu baskısı yaratma- ya çağırdı. Orman Mühendisleri Odası Marmara Şubesi Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin de Orman Bakanlı- ğı'nın vakıfünnersıtelen- ne tahsıs edılen alanları gerı alması gerektiğini bir kez daha yıneledı. Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu'ndan ya- pılan yazılı açıklamada. Anayasa Mahkemesı'nın aldığı karann. odanın. Sa- nyer-Mav romoloz orman- laruıda hukuka a> kırı ola- rak ınşa edilen "Koç Üni- versıtesi"ne karşı 1996'da açtığı ıptal davasını olum- lu yönde etkileyeceği be- lirtildi. Açıklamada, 1996'da "bahçe duvan ruhsati" ile temeli atılan ve hukuk dışı törenlerle açı- lışı yapılan Koç Üniversi- tesi 'nin bu kararla yasalar karşısında "Imar Af- fından bile yararianama- yacak bir gecekondu" ni- teliğı taşıyacağı ıfade edil- dı. TMMOB Orman Mü- hendislen Odası Marma- ra Şubesi Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdın de açıkla- masında Anayasa Mahke- mesı'nın ıptal karannın sürdürülen yasal mücade- lenin haklılığını kanıtla- dığını belirtti. Erdin. or- ınan alanlannda üniversi- te binalan yapan vakıfla- nn "işgafci" olduğunu ifa- de etti. Prof. Hiebert'ten yalanlama 'GemideğU uygarhk anyoruz'• "Karadeniz'de Nuh'un Gemisi aranıyor" şeklindeki haberlen yalanlayan Prof. Dr. Hiebert, "Aradığımız. Karadeniz'in göl olduğu dönemlerdeki gölün çevresindeki yerleşim birimleridir" dedi. Unlü kâşif Dr. Robert Ballard da 97 metre derinlikte antik uygarlığa ait kalıntılar bulduklannı belirterek "Titanik'i bulduğumda bu kadar heyecanlanmamıştım" dedi. SlNOP (Cumhuriyet) - Sinop ile tnebolu ara- sında denız dibınde ar- keolojık araştırma ya- pan Pennsylvania Ünı- versıtesı'nden Prof. Dr. Fredrik Hiebert. "Ka- radeniz'de Nuh'un Ge- misi aranıyor" şeklınde- kı haberlen yalanlaya- rak "Aradığımız. Kara- deniz'in MO 7000ü yü- larda göl olduğu dönem- lerdeki gölün çevresin- deki yerleşim birimleri- dir''dedi. Ünlü kâşıfDr. Robert Ballardda "Ti- tanik'i bulduğumda bu kadar heyecanlanma- mıştım" dedi. Hiebert, Karadeniz'de- kı çalışmalan Kültür Ba- kanlığı'nın desteğıyle "Karadeniz Tıcaret FÎt>- jesi"adıyla 1996 yıhn- da başlatıklannı belirtti. Hiebert. proje kapsamın- da yaptıklan çalışmalar- da Karadeniz'de 10 mil açıkta ve 97 metre derin- likte bir kalıntı saptadık- lannı, ancak deniz yü- zeyıne bir obje çıkara- madıklannı anlattı. Hi- ebert. "Ük bulgumuz o bölgede yerleşim yeri ol- duğunu gösteriyor. Şu anda buMuğumuz bir ev ya da benzer amaçh bir yerolabihr. Burada sera- mik özellikleri gösteren objeler saptadık. Aynca kesmetaş özellikleri gös- teren objelerin yanı sıra kesilmiş ve yontulmuş ahşaplar da bulunuyor. Tüm bunlann yanı sıra aynı alanda insan elin- den çıkma parçalar da bulunuyor" dedi. Bu yerlerin tarihi hak- kında kesin bir şey belir- leyemediklerini bildiren Hiebert, "Ancak bu ye- rin Karadeniz'in göl ol- duğu dönemde göl kıyı- sında yerleşim yeri oldu- ğunu kesinlikle söyleye- binriz" diye konuştu. Hiebert ile çahşmala- nnı yürüten Robert Bal- lard da, sahılden 10 mil açıkta 97 metre derin- likte antik uygarlığa ait kalıntılar bulduklannı belırterek "Dünya tari- hinde bu kadar derinlik- te bir yerleşim birimine rastlanmamıstu-" dedi. Dr Ballard, açıklaması- nı şöyle sürdürdü: "Bu keşifTitanik'ten çok da- ha önemli. Titanik'i bul- duğumda bu kadar he- yecanlanmanuşunL Şim- diye kadar yapılan araş- tırmalar içerisinde en önemli keşif." SÖYLEŞİ İLHAN Halkın 'Aydın'a Verdiği DersL Sonrakı basımlarında. utanıp değiştırdiler sanı- yorum: 60lı yıllarda, Nouveau Larousse Uni- versel'de Tiirk Edebiyatı ile ılgili, şu aşağılayıcı de- ğerlendirme yer alıyordu: "Tiirk Edebiyatı orijinal- likten yoksundur, üstünde uzun boylu durma- yadeğmez!". Batılı 'kafası Osmanlı 'ümmetsen- fez/'ndeki Arap/Acem katkısını; -Osmanlı yı adam- dan saymadığı için-, başat unsur' olarak değer- lendiriyor; bunu yaparken, Fransız, ya da Ingiliz 'ümmet sentez/'ndekı Yunan/Latin katkısını hesa- bakatmıyordu. Bunu o yıllarda yazmıştım (Bkz. 'Han- gi Batı', 'Herkes Kaşık Yapamaz', s.63. 4. basım) ama, 'ümmef'ten 'millet'e geçerken. doğru başla- dığımız 'ulusal sentez' çabasını; sonradan niyeterk edip, tekrar 'Batı kopyacılığına' başladığımız so- rusu, kafama takılmıştı: hem de yalnızca edebi- yat/sanat düzeyınde değil, sözgelişı futbol düze- yinde de!... Huy canın attındadememişlermi? Paris'te, Fran- sız Ulusal Ugı'ndeki tek Paris takımı olan Stade Fran- çais taraftan'oldum: herhangı bırTürk 'taraftar'm, kolayca 'nıhsuz'sayacağı, birtakım; 'heyecansız' bir seyirci arasında maçlarını seyrederken bunalı- yorum: zayıf, belini doğrultamıyor, 'düşme hattı' çevresinde gidip gelen bir ekip; St-Etienne, Bor- deaux, Nantes, hatta Monaco; oyun anlayışı ba- kımından da, top tekniği bakımından da, ondan çok üstün görünüyorlar; en önemlisi. sonrakı yıllar- da işi, büyük uluslararası şampiyonluklara kadar gö- türecek bir Fransız Futbol Anlayışı var; hemen his- sediliyor. O zaman, ilk gençlık yıllanmın eski soru- ları, hafızamda canlanıyorlar. Orta Avrupa Futbo- kj, Ingiliz Futbolu; ağırlığı gittikçe artan Güney Ame- rika Futbolu, Sovyet Futbolu vs. Allah Allah. ni- ye bir Türk Futbolu'ndan kimse söz etmiyor? Çok basıt, çünkü ne futbol 'adamlarımızda' böyle bir 'bilinç' oluşturulmuştur; ne de Türk çocuk- larının, özgün bir futbol sentezi geliştirip, onu başarıyla uygulayabileceğine inanılmaktadır. Kısacası. Edebiyat/Sanat düzeyinde, 'ecne- bi'yi taklit nasıl geçer akçe olmayı sürdürüyor- sa; sporda, elbette futbolda da Ingiliz, Latin Amerika, ya da Alman futbolunu uygulamaya' çalışmak, öyle geçer akçedir: acaba eski dö- nem başarısızlıklarının altında yatan, asiında bu 'komprador' alafrangası kafa değil midir? Futbol işçisi' halk çocukları... Türk Futbolu'nda 'milâd', Gündüz Kılıç'ın ant- renörlüğü müdür; yoksa Jupp Dervvall'in Ga- latasaray'a gelişi mı? Bu tartışılmalı, çünkü Der- wall ve öğrencisi Mustafa Denizli, GS'ya Gündüz Kılıç'ın atmış olduğu. ulusallık ve ulusal disiplin to- humlarını besleyip büyütmüş sayılamaz mı? Bir başka GS'lı, Fatih Terim, benzer bir çalışmayı, başka bir azim ve hırsla, 'Milli Takım'da yapmıyor muydu? Anadolu çocuğunun anatomi ve fizyolojisine bir condition idrâki; o halkın, sosyal ve ruhsal yapısına uygun, bir disiplin: ve bütünüyle bizim ve bizden olan niteliklerin, çağdaş bilimsel me- tod ve verilerle işlenip geliştirilmesi! Önce Mus- tafa'nın Galatasaray'da (şımdı Fenerbahçe'de); Fatih'in (önce Millî Takım'da, sonra Galatasa- ray'da) uyguladığı ve başardığı budur. Sonuçlann yüzümüzü güldürmesi, yüreklı ve gayretli bir genç antrenörler kuşağının (Yılmaz Vural, Güvenç Kur- tar, Giray Burak, Sâkıp Özberk, Erdoğan Anca vd.) onları ızlemesini sağladı; böylelikle, ülkemize 'komprador' bir 'lüks', bir 'alafrangalık' olarak giren futbol, 'ulusallaşma', dahası 'halklaşma' yokmu tuttu. Mustafa, Çeşme'li (Izmir), Fatih, Ada- na'lı birer 'halk çocuğu'dur; saydığım gençlerin 'yelpazesi' de, aynı mayadan yuğrulmuş; elbette oy- nattıkları futbol da, Anadolu halkının, onun fizik ve ruhsal yapısına göre şekillendirilmiş bir futbol ola- caktı. Olmadı mı? Galatasaray bugün, Avrupa'nın en büyük; dünyanın dördüncü büyük takımıdır; Mfl- lî Takım'ın sıfırlı mağlubiyetler dönemi geride ka- lıyor: çünkü yol bulunmuş, Türklerin 'ecnebitak- lidi' bir futbol değil; ulusal koşullanna ve im- kânlanna uygun bir futbol sentezi yapması zo- runluluğu anlaşılmıştır. Bu hamle, futbol işçisi halk çocuklannın ese- ri; Galatasaray'da en uzun süreli uygulamasını bulduğu için, bu ekibimiz Türkiye'nin asla ula- şamadığı başarılara ulaşıyor; o kadar ki siya- sette, iktisatta, sanatta ve edebiyatta ulusallı- ğımızın hiçe sayılıp, handiyse ayaklar altına alındığı bir dönemde; 'millet' olarak -etnik kö- keni ne olursa olsun- Anadolu halkının izzet-i nefsini kurtanyor Real Madrid gibi, Arsenal gi- bi, Milan gibi, 'efsanevi' Batı takımlannı 'devirdi- ğimiz' geceler, çılgınlar gibi sokaklara uğramış olan- lar neyi kutluyorlar sanırsınız? Elbette ulusal ve ba- ğımsız Türk Futbolu'nun ecnebi futboluna üs- tünlüğünü! Yâni 'ulusal bir kültür sentezi'ne bir türlü ulaşamayan 'komprador entellerimiz' yü- zünden, siyasette, iktisatta, sanat ve edebiyat- ta bir türlü elde edemediğimizi!.. Bu bir derstir, halkın aydınına verdiği tarihi bir ders! Cörülmüyor mu sandılar? Buağırdersin,-entelağzıylasöylersek-, 'bubaş- döndürvcü yükseliş trendi'rim yukardaki 'yö- netim kademeleri'nin keyfini kaçırdığı açıkça gö- rülmüyormu? O Re, re, re' alafrangası, 'seçkin've 'entel' işadamlan; 'ecnebi' antrenörterle, Mekteb-i Sultani'li bir avuç seyirci önünde, ancak İstanbul üçüncüsü olabildiği 'o eski iyizamanlar'\ kimbilir na- sıl anyorlar? Mustafa, onlan tedirgin etmişti; Fa- tih'in ilk iki yılında 'huzursuz', ama son iki yılında, düpedüz 'rahatsız' oldular. Olacak şey mi, Ada- na'dan 'yumurta topuklu pabuçla gelmiş' bir 'halk çocuğu, neredeyse ülkenin en güzide ku- lübüne başkan olacak? Hele artık 'taraftar' ço- ğunluğunun da soğuk demir ustalan, marartgoz- lar, kahveci çıraklan, vatmanlar, TIR şoföıieri ve benzeri 'halk makûlesi' adamlar olduğu düşü- nülürse, 'dünyanın sonu' gibi bir şey sayılabilir bu! Bu manzara, 'dışardan' görülmüyor mu sandı- lar? http-y/www.prizma.net.tr/AILHAN httpy/www.bilgiyayınevi.com.tr./ailhan Faks/0-212/2601988
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle