Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İnıtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
• GenerYayınKoordınatöru Hiknıet
Çetinkava# Yazıışlen Mudunı İbra-
him Vılâız 0 Sorumlu Mudur Fik-
ret Ilkiz # Haber Merkezı Muduru
Hakan Kara
Istıhbarat C'engiz \ ıldınm # Ekonomı Özlem
V üzak # Kultur Handaıı Şenköken • Spor
Abdülkadir \ ücelman 9 Makaleler Sami
Karaören • Du/eltme Abdullah \ azıcı #
FotoŞta) Erdoğan köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 N urt Haberlen Mehnıet Faraç
Va\ın Kunjlu tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç.
Hikmet Çetinka\a, Şükran
Soner, Ibrahim Y ıldız, Orhan
Bursalı. Mustafa Balba>.
Hakan Kara.
Ankara TemsilciM Mustafa Balba\ Ataturk Bulvan No
125. Kal 4. Bakanlıktar-Ankara Tel 4195020 (7 hat>, Faks:
4195027 9 lzmır TemsılciM Serdar Kızık. H Zıya Blv.
1352S 2?Te! 4411220. Faks 44191 r0AdanaTemsılcısı:
Çctin Yiğenoğiu. Inonıı < d I 19 S No I Kat 1. Tel 363
12 II.Faks W 12 I*
Müessese Muduru İ stün
Akmcn 9 K.oordmatör
Ahmet Korulsan 9
Muhasebe Bülent \ ener
9 tdare Hüseyln Gürer
9 Satış FaziletKuza
MEDV \ C: • Yonetım Kunılu
Başkanı - Genel Mudur CAIbin
Erduran # Koordınator Reha
Işıtman # Genel MudurYardımcısı.
Se%daÇot>an Tel 514 07 53 -
ks 5138463
> aumlaıan \e Basan- Yenı Oun Haber ^ansı. Basın \e Vavıncılık A *;
Turl -Ljgı l dd W 4 I ( agaloglu 34134 Utanbul PK 246 - Sl'nVeu "İ44-5
Mjnbul
10 212ı *I2 II' II' ı20hjn
Fak> (U 212ı ' 1 ' X' «' \\ u \\ cumhıırıvet corn tr 15EYLUL 2000 tmsak:5.0^ Giiney 6.38 Öğle: 13.06 Ikındı: 16.35 Akşam: 19.21 Yatsı: 20.44
Aytuğ Çorap'tan
defile
• İstanbul Haber
Servisi - Bir çorap
firması. yeni ürünlennı
Polat Renaissance
Hotel'de semazen
gösterisi ile tanıttı.
Türkiyc'dc ilk defa
semazen gösterisi ile
modayı aynı sahnede
buluşturan defilede,
A>iuğ Çorap fırmasının
2000-2001 kış
koleksıyonunu
aralannda Melike
Dindoruk, Elizabeth
Bozkurt, Arzu Pavlova
ve Banu Öztürk'ün de
bulunduğu mankenler
sergıledı.
Özeluzay
aracı Kitten
• CHICAGO(AA)-
Yanm milyon dolan
(yaklaşık 335 milyar
TL) göze alan herkes.
satın alacağı bir araçla
uzaya seyahat
edebilecek. Oroville-
Washington merkezli
Cerulean firmasının
yöneticisı James Hill.
üretilmesı planlanan
aracın motorunun
seramıkten yapılacağını,
metan gazı ve sıvı
oksijen kanşımı bir
yakıtla çalışacağını
açıkladı. Uzay aracının
12 litrelik yakıtın ıtıci
gücüyle diinya
yörüngesıne kadar
çıkabileceği ve dönüşte
yakıt kullanmaya gerek
olmadan. planör gıbi
yeryüzüne ınebileceğı
belırtıliyor. Kitten
(Yavrukedi)adı
venlecek uzay aracı,
yerden 200 kilometre
yükseğe çıkabilecek.
Araçta bulunacak özel
bir yazılım ıçeren
dizüstü bılgisayan,
aracın kullanılmasına
yardım edecek.
Ajans Ada'nın
25. yılı
• Haber Merkezi -
Ajans Ada Reklam
Ajansı, 25. kuruluş
yılını kutluyor. Maslak
Parkorman'da yann
gerçekleştirilecek ve
"Ajans Ada ile Aile
Kumpanyası: Büyük
Buluşma" adı verilen
kutlama etkinliğine,
ajansın kuruculanndan,
en genç elemanına kadar
farklı kuşaklardan
reklamcılar,
reklamverenler ve
iletişim sektörü
çalışanlannın katılması
beklenivor.
Açıklama
• Haber Merkezi -
Bergama tlçe Milli
Eğitim Müdürü H.
Hilmi Öziş. gazetemizin
13Eylül2000tarihli
sayısında yayımlanan
'Öğrencıler Ökula
Gidemedı' başlıkJı
haberle ilgıli açıklama
yaptı. Haberde adının
kullanıldığını anımsatan
Öziş. şunlan kaydetti:
"Söz konusu haberi
yapan kişi 11 Eylül
2000 günü. oğlunun
sünnet davetiyesini
getırmek amacı ile
makama gelmiş, bir çay
içimı sohbet havası
içinde geçen ziyaretinin
ardmdan bu konuda
iznım alınmadan haber
yapılmıştır. Tarafımdan
demeç verilmesi söz
konusu değildir. Yapılan
haber bilgim ve iznim
dışındadır."
Bergamalılan suçlayan belgelerin siyanürcü şirket tarafından sağlandığı belirtildi
Eurogold köyKıleri ihbar ediyor• Eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın.
Eurogold firması yöneticilerinin kaçak eylemlerinden
dolayı Bergama Sulh Ceza Mahkemesi'nde
yargılandıklarını anımsatarak '"Kendi fiillerini
kapatmak amacı ile bizi suçlamaktadırlar" dedi.
İZMÎR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - Bergama köv lülen hak-
kında "gizü örgüt iiyeügj" suç-
lamasıyla açılan soruşturmanın
dayandınldığı kanıt nıteliğınde-
ki belgelerin, Eurogold şırketın-
ce sağlandığı ortaya çıktı. Köy-
lülerin eylemlenne destek ol-
makla suçlanan eskı Bergama
Belediye Başkanı Sefa Taşkın.
kendisini de kapsayan soruştur-
ma ile ılgili Bergama C'ıımhurı-
yet Sa\cılığı"na sundıığu ek sa-
vunma dılekçesınde. jandamıa
tarafından toplanan evrakın ü/e-
rınde Eurogold firmasının fakv
amblemının bulunduğunıı bıl-
dırdı. Taşkın. bu belgelerin ob-
jektıflıkten uzak. tek yanlı. şıkâ-
yetçı fırma tarafından hazırlan-
mış olduğunu \urgulayarak ka-
bul etmc>eceğını söyledı.
Bergama Kavmakamlığı'nın
ıhbarı ile Bergama Cumhuriyet
Sa\ cılığı'nca 8U Bergamalı köy-
lü. kövlülerın sözcüsü Oktay
Konyar ve eskı Belediye Başka-
nı Sefa raskın hakkında "gEfiör-
giitoluşturma" suçuylabaşlatı-
laıı soruşturma dosyası, Izmir
DGM Sa\cılığı"nagönderilmiş.
ancak "suç ittifakı ve cürüm is-
lenıek için çete oluşturmak" su-
çıınıın unsurları bulunmadığı.
sanık savunmalarının yer alma-
dığı gerekçesıyle dosya, Berga-
ma"} a geri gönderilmışti. Bu
çerçevede Bergama Cumhurı-
vct Sa\cılığı. köylülenn ve Ok-
tay Konyar ile Sefa Taşkın"ın
ıfadelerini almaya başlamıştı.
Ancak bu arada.jandarma ta-
rafından toplanan kanıt nıtelı-
ğindeki belgelenn. Bergama'da
altın madenı ışletmek ıstcyen
Eurogold şırketı tarafından sağ-
landığı belırlendi. Bergama
Cumhuriyet Başsavcılığfna ek
savunma dilekçcsı \ eren Taşkın.
-Bu evraklan kabule imkân yok-
tur. Çünkü tahkikat evraklannın
Eurogold fırmasınca oluşturul-
duğu aniaşıimaktadır. Objektif-
Hkten uzak,tek vanh,şikâvetçi fir-
ma tarafından hazuianıp e\ ra-
ka ilave edilen bu evraklara iti-
bar inıkânı yoktur" dedi.
Taşkın av nca. soruşturma ev-
rakı arasında bulunan ve yapıl-
dığı öne sürülen olaylarla ılgili
kışılenn. "olaylardan vetoplan-
h \e gösteri \ üni\ iişü kanununa
ajkırılıktan" vargılanıp beraat
cttiklerını de \ urgulavarak "Eu-
rogold rırması yöneticileri ka-
çak ve izinsiz atık barajı inşa et-
mekten. kaçak altin üretmekten
\eorman kanununa aykın da\-
ranmaktan Bergama Sulh Ceza
Mahkemesi'nde yargılanmak-
tadırlar. Kendi fiillerini kapat-
mak amacı ile bi/i suçlamak-
tadıriar" dedi.
ModelHume eylenip
inzjvaya çekilea
Süper model Kirsty Hume ile müzisyen Donovan
Leitch. uzun süredir devam eden birlikteliklerini en
sonunda resmiyete dökmeye karar %erdiler. Genç
çift, Manhattan'daki görkemli \aşamı bırakarak
daha sakin ve düzenli bir havata başlamak için
Ingiltere'de, NVoodstock'ta satın alip onarttıklan eski
bir eve yerleşmevi düşünüyor. Tanışıp çıkma>a
başladıktan bir ay sonra Dono\anın. kendisine kız
arkadaşı olma>ı isteyip istemediğini sorduğunu
beüıten Kirst>.
u
Bu, bana başta çok resmi geldL
ancak o kadar tatfaydı ki..." diyor. E\üliğin. temelde
birbirinden farklı iki insanın birlikteliği olduğunu ve
bunua doğal olarak. birtakım sorunlar
doğuracağını bilen Donovan, Kirsn ile a> n
karakterlere sahip olduklannı söylüyor. kendisini
"fazla rahat biri' olarak tanımlayan Donovan,
gittikleri yerlerde genellikle uygunsuz davranışlar
sergüediğini ve Kirsty'nin de bunun için kendisine
kızdığnıı beürtiyor. Kirsty'nin. titizliğivle tam bir
başak kadını olduğunu söyleyen Donovan, kendisinin
soruniarla yüzleşmevi sevmediğini, bu yüzden de
tartışmalarda susmav ı tercih ettiğini vurguluyor.
Kirsty de, Donovan ile birbüierine karşı daha açık
olmalan ve sorunlara konuşarak çözüm aramalan
gerektiğini beürtivor. Donovan, aralanndaki bu
farklılığa ve geçmişte yaptıklan bazı tatsız
tartısmalara rağmen Kirsn'yi çok takdir ettiğini ve
birbirlerinin değerini gittikçe daha iyi anladıklannı
söylüyor. Genç müzisyen, vaşlı ve çüguı hippi eşlerin
yülanmış evülikJerine özendiğini betirtivor
Zehirli varil skandalı işbirlikçilerinin ortaya çıkanlması istendi
^Sonuıılıılar yargılaıısın'
CENGİZ DEMİREL
SİNOP (Cumhuriyet) - Karade-
niz'e 12 yıl önce bırakılan zehırlı va-
rillerle ılgili bilgilerin gizlendiğinin
ortaya çıkması büyük tepkı yara-
tırken çevreciler ve CHP Sinop ör-
gütü, sorumlulann yargılanmasını.
işbirlikçilerin ortaya _ _ _ ^ _
çıkanlmasını istedı-
ler. Zehirli varillerden
etkılenen köylüler ıse
12 yıldır gızlenen bel-
geler hakJcında "Ya-
zıklar olsun. devletin
bizi ne kadar insan ye-
rine koyduğu ortada"
dediler.
FP Samsun Millet-
vekili Musa l zunka-
ya'nın Çevre Bakanlığı'na verdığı
soru önergesi üzerine Çe\re Baka-
nı Fevzi Aytekin ın zehirli variller-
le ilgili açıklaması ınfiale yol açtı.
Sinop Çevre Dostlan Derneğı Baş-
kanı Hafc Özen, yıllardır varillenn
Italyanlara ait olduğunu devlete an-
latmaya çalıştıklannı belırterek şöy-
le konuştır "Elimizdeki hirkaç bel-
ge ile bunu kanıttanıa\ a çahştyorduk.
Avnca vetkililer ile varillenn insan
ve çevre sağhğına etkileri üzerinde
çatışma içine girdik. Netkiliier varil-
lerin etkisinin bulunmadığuu sövier-
ken ve hatta bunu birkaç av öncesi
• 12 yıldır Sinop'ta bulunan zehirli varillerle
ilgili bilgilerin gizlendiğinin ortaya çıkması
büyük tepki yaratırken çevreciler ve CHP Sinop
örgütü. sorumlulann yargılanmasını istediler.
Zehirli varillerden etkilenen köylüler ise 12
yıldır gizlenen belgeler hakkmda "Yazıklar
olsun, devletin bizi ne kadar insan yerine
koyduğu ortada" dediler.
rapor haüne getirirken şimdi gerçek
ortaya çıktı. Varillerin içeriği ve et-
kileri konusunda 12 yıl önceki rapor-
lar varken devlet yetkililerinin bu-
nu saklaması insan hayatı ile dalga
geçmektir. Neden gizlediler anla-
mak mümkiin değil. İtaha'nın çö-
pünün savunuculuğunu vapmak
Tiirk yetkiBlere kaldıysa vay halimi-
ze."
Oriada halen gızli noktalar oldu-
ğunu belırten Hale Özen, "Varille-
ri atanın Tiirk gemileri olduğu söy-
leniyor. Bu gemilerin bay rağuiı bi-
len vetkililer herhalde gemilerin de
kime ait olduğunu biliyorlardır. Suç
işlemiş hatta kendi ül-
kesine karşı suç işlemiş
gemilerin açıklanması
gerekmektedir. Bunlar
ve varsa işbirlikçileri
nıudaka yargılanmau-
dır" dedi.
CHP 11 Başkanh-
ğı'ndan yapılan açıkla-
mada da. zehirli varil-
— ^ ^ lerle ilgili gerçeklerin
12 yıl gızlenmesi "Vahim bir du-
rum~ olarak nıtelendırildi. Zehır
skandalı ile ilgili gerçeklerin orta-
ya çıkanlmasını sağlayan FP Sam-
sun Milletvekili Musa Uzunkaya. va-
nllerin hangı gemilerden atıldığının
tespıtı için yeni önerge vereceğini
sövledi.
TMMOB Mimarlar OcJası
6
Onnanda üniversite
anayasaya aykın'
e-posta : tan (a prizma. net. tr
İstanbul Haber Servisi -
TMMOB Mimarlar Oda-
sı Merkez Yönetım Kıırıı-
lu. tüm toplıım kesımlerı-
ni Anayasa Mahkeme-
si'nin vakıf ünıversitele-
rine arazı tahsısını ıptal
eden karannın gereğıni ye-
rine getirmekle yiikümlü
kişi \ e kurumlar üzerinde
kamuoyu baskısı yaratma-
ya çağırdı.
Orman Mühendisleri
Odası Marmara Şubesi
Başkanı Prof. Dr. Kadir
Erdin de Orman Bakanlı-
ğı'nın vakıfünnersıtelen-
ne tahsıs edılen alanları
gerı alması gerektiğini bir
kez daha yıneledı.
Mimarlar Odası Merkez
Yönetim Kurulu'ndan ya-
pılan yazılı açıklamada.
Anayasa Mahkemesı'nın
aldığı karann. odanın. Sa-
nyer-Mav romoloz orman-
laruıda hukuka a> kırı ola-
rak ınşa edilen "Koç Üni-
versıtesi"ne karşı 1996'da
açtığı ıptal davasını olum-
lu yönde etkileyeceği be-
lirtildi. Açıklamada,
1996'da "bahçe duvan
ruhsati" ile temeli atılan ve
hukuk dışı törenlerle açı-
lışı yapılan Koç Üniversi-
tesi 'nin bu kararla yasalar
karşısında "Imar Af-
fından bile yararianama-
yacak bir gecekondu" ni-
teliğı taşıyacağı ıfade edil-
dı. TMMOB Orman Mü-
hendislen Odası Marma-
ra Şubesi Başkanı Prof.
Dr. Kadir Erdın de açıkla-
masında Anayasa Mahke-
mesı'nın ıptal karannın
sürdürülen yasal mücade-
lenin haklılığını kanıtla-
dığını belirtti. Erdin. or-
ınan alanlannda üniversi-
te binalan yapan vakıfla-
nn "işgafci" olduğunu ifa-
de etti.
Prof. Hiebert'ten yalanlama
'GemideğU
uygarhk
anyoruz'• "Karadeniz'de Nuh'un Gemisi aranıyor"
şeklindeki haberlen yalanlayan Prof. Dr.
Hiebert, "Aradığımız. Karadeniz'in göl
olduğu dönemlerdeki gölün çevresindeki
yerleşim birimleridir" dedi. Unlü kâşif Dr.
Robert Ballard da 97 metre derinlikte antik
uygarlığa ait kalıntılar bulduklannı belirterek
"Titanik'i bulduğumda bu kadar
heyecanlanmamıştım" dedi.
SlNOP (Cumhuriyet)
- Sinop ile tnebolu ara-
sında denız dibınde ar-
keolojık araştırma ya-
pan Pennsylvania Ünı-
versıtesı'nden Prof. Dr.
Fredrik Hiebert. "Ka-
radeniz'de Nuh'un Ge-
misi aranıyor" şeklınde-
kı haberlen yalanlaya-
rak "Aradığımız. Kara-
deniz'in MO 7000ü yü-
larda göl olduğu dönem-
lerdeki gölün çevresin-
deki yerleşim birimleri-
dir''dedi. Ünlü kâşıfDr.
Robert Ballardda "Ti-
tanik'i bulduğumda bu
kadar heyecanlanma-
mıştım" dedi.
Hiebert, Karadeniz'de-
kı çalışmalan Kültür Ba-
kanlığı'nın desteğıyle
"Karadeniz Tıcaret FÎt>-
jesi"adıyla 1996 yıhn-
da başlatıklannı belirtti.
Hiebert. proje kapsamın-
da yaptıklan çalışmalar-
da Karadeniz'de 10 mil
açıkta ve 97 metre derin-
likte bir kalıntı saptadık-
lannı, ancak deniz yü-
zeyıne bir obje çıkara-
madıklannı anlattı. Hi-
ebert. "Ük bulgumuz o
bölgede yerleşim yeri ol-
duğunu gösteriyor. Şu
anda buMuğumuz bir ev
ya da benzer amaçh bir
yerolabihr. Burada sera-
mik özellikleri gösteren
objeler saptadık. Aynca
kesmetaş özellikleri gös-
teren objelerin yanı sıra
kesilmiş ve yontulmuş
ahşaplar da bulunuyor.
Tüm bunlann yanı sıra
aynı alanda insan elin-
den çıkma parçalar da
bulunuyor" dedi.
Bu yerlerin tarihi hak-
kında kesin bir şey belir-
leyemediklerini bildiren
Hiebert, "Ancak bu ye-
rin Karadeniz'in göl ol-
duğu dönemde göl kıyı-
sında yerleşim yeri oldu-
ğunu kesinlikle söyleye-
binriz" diye konuştu.
Hiebert ile çahşmala-
nnı yürüten Robert Bal-
lard da, sahılden 10 mil
açıkta 97 metre derin-
likte antik uygarlığa ait
kalıntılar bulduklannı
belırterek "Dünya tari-
hinde bu kadar derinlik-
te bir yerleşim birimine
rastlanmamıstu-" dedi.
Dr Ballard, açıklaması-
nı şöyle sürdürdü: "Bu
keşifTitanik'ten çok da-
ha önemli. Titanik'i bul-
duğumda bu kadar he-
yecanlanmanuşunL Şim-
diye kadar yapılan araş-
tırmalar içerisinde en
önemli keşif."
SÖYLEŞİ İLHAN
Halkın 'Aydın'a Verdiği DersL
Sonrakı basımlarında. utanıp değiştırdiler sanı-
yorum: 60lı yıllarda, Nouveau Larousse Uni-
versel'de Tiirk Edebiyatı ile ılgili, şu aşağılayıcı de-
ğerlendirme yer alıyordu: "Tiirk Edebiyatı orijinal-
likten yoksundur, üstünde uzun boylu durma-
yadeğmez!". Batılı 'kafası Osmanlı 'ümmetsen-
fez/'ndeki Arap/Acem katkısını; -Osmanlı yı adam-
dan saymadığı için-, başat unsur' olarak değer-
lendiriyor; bunu yaparken, Fransız, ya da Ingiliz
'ümmet sentez/'ndekı Yunan/Latin katkısını hesa-
bakatmıyordu. Bunu o yıllarda yazmıştım (Bkz. 'Han-
gi Batı', 'Herkes Kaşık Yapamaz', s.63. 4. basım)
ama, 'ümmef'ten 'millet'e geçerken. doğru başla-
dığımız 'ulusal sentez' çabasını; sonradan niyeterk
edip, tekrar 'Batı kopyacılığına' başladığımız so-
rusu, kafama takılmıştı: hem de yalnızca edebi-
yat/sanat düzeyınde değil, sözgelişı futbol düze-
yinde de!...
Huy canın attındadememişlermi? Paris'te, Fran-
sız Ulusal Ugı'ndeki tek Paris takımı olan Stade Fran-
çais taraftan'oldum: herhangı bırTürk 'taraftar'm,
kolayca 'nıhsuz'sayacağı, birtakım; 'heyecansız'
bir seyirci arasında maçlarını seyrederken bunalı-
yorum: zayıf, belini doğrultamıyor, 'düşme hattı'
çevresinde gidip gelen bir ekip; St-Etienne, Bor-
deaux, Nantes, hatta Monaco; oyun anlayışı ba-
kımından da, top tekniği bakımından da, ondan
çok üstün görünüyorlar; en önemlisi. sonrakı yıllar-
da işi, büyük uluslararası şampiyonluklara kadar gö-
türecek bir Fransız Futbol Anlayışı var; hemen his-
sediliyor. O zaman, ilk gençlık yıllanmın eski soru-
ları, hafızamda canlanıyorlar. Orta Avrupa Futbo-
kj, Ingiliz Futbolu; ağırlığı gittikçe artan Güney Ame-
rika Futbolu, Sovyet Futbolu vs. Allah Allah. ni-
ye bir Türk Futbolu'ndan kimse söz etmiyor? Çok
basıt, çünkü ne futbol 'adamlarımızda' böyle
bir 'bilinç' oluşturulmuştur; ne de Türk çocuk-
larının, özgün bir futbol sentezi geliştirip, onu
başarıyla uygulayabileceğine inanılmaktadır.
Kısacası. Edebiyat/Sanat düzeyinde, 'ecne-
bi'yi taklit nasıl geçer akçe olmayı sürdürüyor-
sa; sporda, elbette futbolda da Ingiliz, Latin
Amerika, ya da Alman futbolunu uygulamaya'
çalışmak, öyle geçer akçedir: acaba eski dö-
nem başarısızlıklarının altında yatan, asiında
bu 'komprador' alafrangası kafa değil midir?
Futbol işçisi' halk çocukları...
Türk Futbolu'nda 'milâd', Gündüz Kılıç'ın ant-
renörlüğü müdür; yoksa Jupp Dervvall'in Ga-
latasaray'a gelişi mı? Bu tartışılmalı, çünkü Der-
wall ve öğrencisi Mustafa Denizli, GS'ya Gündüz
Kılıç'ın atmış olduğu. ulusallık ve ulusal disiplin to-
humlarını besleyip büyütmüş sayılamaz mı? Bir
başka GS'lı, Fatih Terim, benzer bir çalışmayı,
başka bir azim ve hırsla, 'Milli Takım'da yapmıyor
muydu?
Anadolu çocuğunun anatomi ve fizyolojisine
bir condition idrâki; o halkın, sosyal ve ruhsal
yapısına uygun, bir disiplin: ve bütünüyle bizim
ve bizden olan niteliklerin, çağdaş bilimsel me-
tod ve verilerle işlenip geliştirilmesi! Önce Mus-
tafa'nın Galatasaray'da (şımdı Fenerbahçe'de);
Fatih'in (önce Millî Takım'da, sonra Galatasa-
ray'da) uyguladığı ve başardığı budur. Sonuçlann
yüzümüzü güldürmesi, yüreklı ve gayretli bir genç
antrenörler kuşağının (Yılmaz Vural, Güvenç Kur-
tar, Giray Burak, Sâkıp Özberk, Erdoğan Anca
vd.) onları ızlemesini sağladı; böylelikle, ülkemize
'komprador' bir 'lüks', bir 'alafrangalık' olarak
giren futbol, 'ulusallaşma', dahası 'halklaşma'
yokmu tuttu. Mustafa, Çeşme'li (Izmir), Fatih, Ada-
na'lı birer 'halk çocuğu'dur; saydığım gençlerin
'yelpazesi' de, aynı mayadan yuğrulmuş; elbette oy-
nattıkları futbol da, Anadolu halkının, onun fizik ve
ruhsal yapısına göre şekillendirilmiş bir futbol ola-
caktı. Olmadı mı? Galatasaray bugün, Avrupa'nın
en büyük; dünyanın dördüncü büyük takımıdır; Mfl-
lî Takım'ın sıfırlı mağlubiyetler dönemi geride ka-
lıyor: çünkü yol bulunmuş, Türklerin 'ecnebitak-
lidi' bir futbol değil; ulusal koşullanna ve im-
kânlanna uygun bir futbol sentezi yapması zo-
runluluğu anlaşılmıştır.
Bu hamle, futbol işçisi halk çocuklannın ese-
ri; Galatasaray'da en uzun süreli uygulamasını
bulduğu için, bu ekibimiz Türkiye'nin asla ula-
şamadığı başarılara ulaşıyor; o kadar ki siya-
sette, iktisatta, sanatta ve edebiyatta ulusallı-
ğımızın hiçe sayılıp, handiyse ayaklar altına
alındığı bir dönemde; 'millet' olarak -etnik kö-
keni ne olursa olsun- Anadolu halkının izzet-i
nefsini kurtanyor Real Madrid gibi, Arsenal gi-
bi, Milan gibi, 'efsanevi' Batı takımlannı 'devirdi-
ğimiz' geceler, çılgınlar gibi sokaklara uğramış olan-
lar neyi kutluyorlar sanırsınız? Elbette ulusal ve ba-
ğımsız Türk Futbolu'nun ecnebi futboluna üs-
tünlüğünü! Yâni 'ulusal bir kültür sentezi'ne bir
türlü ulaşamayan 'komprador entellerimiz' yü-
zünden, siyasette, iktisatta, sanat ve edebiyat-
ta bir türlü elde edemediğimizi!..
Bu bir derstir, halkın aydınına verdiği tarihi bir
ders!
Cörülmüyor mu sandılar?
Buağırdersin,-entelağzıylasöylersek-, 'bubaş-
döndürvcü yükseliş trendi'rim yukardaki 'yö-
netim kademeleri'nin keyfini kaçırdığı açıkça gö-
rülmüyormu? O Re, re, re' alafrangası, 'seçkin've
'entel' işadamlan; 'ecnebi' antrenörterle, Mekteb-i
Sultani'li bir avuç seyirci önünde, ancak İstanbul
üçüncüsü olabildiği 'o eski iyizamanlar'\ kimbilir na-
sıl anyorlar? Mustafa, onlan tedirgin etmişti; Fa-
tih'in ilk iki yılında 'huzursuz', ama son iki yılında,
düpedüz 'rahatsız' oldular. Olacak şey mi, Ada-
na'dan 'yumurta topuklu pabuçla gelmiş' bir
'halk çocuğu, neredeyse ülkenin en güzide ku-
lübüne başkan olacak? Hele artık 'taraftar' ço-
ğunluğunun da soğuk demir ustalan, marartgoz-
lar, kahveci çıraklan, vatmanlar, TIR şoföıieri ve
benzeri 'halk makûlesi' adamlar olduğu düşü-
nülürse, 'dünyanın sonu' gibi bir şey sayılabilir
bu!
Bu manzara, 'dışardan' görülmüyor mu sandı-
lar?
http-y/www.prizma.net.tr/AILHAN
httpy/www.bilgiyayınevi.com.tr./ailhan
Faks/0-212/2601988