Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 EYLÜL 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
J j j J v U i l V/1?JJ. / ekonomitacumhuriyetcom.tr 13
Bektriğe
yizde 2.1 zam
• ANKARA (AA) - Türkiye
Elektrik Dağıtım AŞ
(TEDAŞ) elektrik birim
fiyatlanna, bugûnden
ge^erli oLmak üzere yüzde
2.1 oranında zam yaptı.
TEDAŞ'ın açıklamasına
göre, konut için elektriğin
binm fıyatı 44 bın 300
liradan 45 bin 250 liraya
yükseldi. Sanayı elektriğinin
fıyatı ise 43 bin 650 lıradan
44 bin 600 liraya çıktı. Öte
yandan ağustos ayında
başlayan 150 kılovatsaat
elektrik tûketiminin
üzerindeki kısmma yüzde 50
zam uygulaması bu ay da
sürüyor.
Hazine'den tek
• ANKARA (AA) - Hazine
Müsteşarlığı, eylülde tek
ihale yapacağını açıkladı.
Açıklamaya göre, 5 Eylül'de
gerçekleştirilecek 17 ay
vadelı devlet tahvili
ihalesinde 150-300 trilyon
lıralık net satış yapılması
öngörülüyor. Satılacak
tahvillerin geri ödemesi, 20
Şubat 2000'de yapılacak. Bu
tahvillerin, 23 Ağustos
20O0'de satışı
gerçekleştinlen 18 ay vadeli
tahviller olduğu belirtildi.
Aynca eylül ayında, 726.7
milyon dolarlık dış borç,
608.5 trilyon lıralık da iç
borç geri ödemesi yapılacak.
Londra'da
semmer
• İSTANBUL (ANKA) -
Dış Ekonomık llışkıler
Kurulu (DEİK.) bünyesinde
faaliyet gösteren Türk-
lngıiız lş Konseyi, yabancı
yatınmcılara Tûrkiye'deki
sermaye pıyasalannı ve
yatınm olanaklannı
tanıtmak amacıyla
Londra'da bir seminer
düzenleyecek. 13 Eylül'de
gerçekleştirilecek seminere
konuşmacı olarak Devlet
Bakanı Tunca Toskay,
Merkez Bankası Başkanı
Gazi Erçel, Hazine
Müsteşan Selçuk Demiralp,
IMF Türkiye Masası Şefı
Carlo Cottarellı ve
Özelleştirme Idaresi
Başkanı Uğur Bayar da
katılacak.
Advantage Cartfa
soruşturma yok
• ANKARA (ANKA)-
Rekabet Kurulu, Benkar
Tüketici Finansmanı ve
Kart Hizmetleri AŞ
hakkmda rekabet
oluşumunu ve gelişimini
engellediği gerekçesiyle
soruşturma açılmasına
gerek olmadığını
kararlaştırdı. Rekabet
Kurulu, Orka Tekstil
Sanayü'nin mağaza kart
hizmetleri piyasasmda
aynmcılık yaptığı ve
piyasada rakiplerin
faaliyetlerini zorlaştırdığı
Benkar'm uygulamalarmm
rekabet oluşumunu ve
gelişimini zedeler nitelikte
olmadığını belirtti.
Uhısalİaç
Kırumu
• İSTANBUL (AA)-
Sağlık Bakanlıgı ile Ilaç ve
Kimya Endüstrisi
IşverenJer Sendikası'nın
'Ulusal Ilaç Kurumu'
projesi Devlet Planlama
Teşkilatı'na (DPT) verildi.
Sağlık Bakanlığı
bünyesinde özerk nitelikte
oluşturulması planlanan
kunımun AB
standartlannda
yapüandınlması
hedefleniyor. tlaçlann
ruhsatlandınlması,
kontrolü, dağıhmı ve
denetimine ilişkin konular
Ulusal Ilaç Kurumu'nun
yetki ve sorumluluklan
ıçinde olacak.
Sanalfuar
24 saat açık
• Ekonomi Servisi -
Sektörel Tanıtım
Grubu'nun birçok firma ve
sektörü bir araya getirerek
tanıtım taleplerini satışa
dönüştürmeyi amaçladığı
sanal fiıar projesi hizmete
açıldı. www.sektorel.com
adresinde 24 saat hizmet
verecek sanal fuar,
firmalann, ürünlerini stand
bedeli ödemeden
seıgileyebileceği bir ortam
oiuşturuyor.
BDDK, göreve Zekeriya Temizel'in bankalan batıranlara karşı sert uyanlan ile başladı
w
Yaıılanııa kâr kalmayacak'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Bankacılık sektörünün 1 yıh aşkın
süredir bekJediği Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu (BDDK) dünden
itibaren faaliyetlerine başladı. BDDK
Başkanı Zekeriya Temizel, bankalann
üzerinde "ceza terörû
estirmeyeceklerini" ancakyasanm
getirdıği yaptınmlann sağlıksız çalışan
bankalara uygulanmasından da
kaçınılmayacağım bildirdi. Temizel,
hâkim hissedarlıklan kötüye kullanarak
bankalan boşaltan ya da kötü
yönetimden yararlanarak usulsüz kredi
kullananlann yaptıklanmn yanına "kâr
kalmayacağını" belırtirken "Cezamı
öderim, bildiğimi de okurum anlayışına
olanak tanımak mümkün değüdir"
dedi. Temizel, bankalann birleşmeleri
önünde vergi engeli bulunduğunu,
bunun kaldınlmasına yönelik
düzenlemenin vergi kaybı olarak
algılanmaması gerektiğini söyledi.
'Sisteme gûven geüşmelP
BDDK'nin çalışmaya başlaması
nedeniyle Hazine Müsteşan Selçuk
Demiralp ve Merkez Bankası Başkanı
Gazi Erçel ile basın toplantısı
düzenleyen Zekeriya Temizel, Türk
bankacılık sisteminin geçmişte ve bugün
sağlıklı yapısı olduğunu, aradaki bazı
olumsuz durumlann bu güvenilir yapıyı
zedeleyemeyeceğıni söyledi. Temizel,
bankacılık sektöründeki düzenleme ve
denetimlerin bağımsız bir kurum
tarafından yürütülmeye başlanmasıyla
sisteme ulusal ve uluslararası güvenin
pekiştirileceğini, bankacılık sektörünün
her tûrlü müdahaleden uzak olarak
uluslararası normlara göre gözetim ve
denetim sistemine kavuşacağım anlaöı.
Temizel, bankacılık sektörüyle ilgili
yetkilerin tek bir kurulda toplanmasınm
en büyük yarannın, "denetim
sonuçlannın etkin ve nızu bir şekikk
karara bağlanması" olacağını vurguladı.
Hiçbir aynm yapılmaksızm tüm
bankalara çok ciddi özgürlüklerle aynı
ölçüde sınırlamalar getiren risk
yönetimine dayalı denetim anlayışının
uygulanacağını kaydeden BDDK
Başkanı Temizel, 4389 sayılı Bankalar
Yasası'nın düzenlemelere ve hukuk
kurallanna uyulmaması durumunda fiile
doğrudan bağlanmış yaptınmlar
getirdiğine dikkat çekti.
Temizet, sûrpriz düzenlemeler
r rJ
""
yapmayacaklarmı, kurum çahşanlannın
etik değerlerinin bankacılık sektöründe
gerçekleştirilmesini istediklerini aktardı.
Temizel, bankacılık sistemine ilişkin
olarak da şunlan söyledi:
• Türkiye'de banka
birleşmelerini engelleyen
hükümlerin ortadan
kalkması gerekiyor.
Bankalar hızla
birleşecekler ve sermaye
arttıracaklar. Kredilerini
daha sistemlı kullandınp
para satmamn yöntemlerini
öğrenecekler.
• Zekeriya Temizel, bankalann
üzerinde "ceza terörü
estirmeyeceklerini" ancak
yasanın getirdiği
yaptınmlann sağlıksız
bankalara uygulanması
konusunda gerekeni
yapmaktan da
kaçınmayacaklannı"
söyledi.
'!•'.
i ',•
• Kamu bankalanna görev verilmesi
halinde kaynak da verilmeli. Hükümet
tarafindan, ortaya çıkan zarann ne
şekilde telafi edileceğini, bankamn
olanaklan ve kaynaklannm buna yeterli
olup olmadığmı da herkes ortaya
koyacak. Bundan sonra, zaten böyle
davranışlarda bulunulmayacak,
bulunulursa, aynen başka bankalarda
olduğu gibi bankamn dunımunun
zayıflatılmasıyla ilgili hükümler
çerçevesinde neler yapılıyorsa onlar
hakkmda da yapılacaktır.
• Özel-kamu bankası ayrunı
kalmayacak ve denetleme açısmdan
hiçbir fark olmayacak.
*'# Yüzde 100 devlet güvencesi hemen
kalkamaz. Güvence devam ediyor.
• Hazine'den alınacak kaynağın
kullanımma belki gerek duyulmayacak,
tahsilatlanmız daha hızlı gidecek
bakarsınız. Her ihtimale karşı, böyle bir
kaynağa gereksinım duyduğumuz anda,
anında kullanabileceğimiz bir kaynak
olarak onu oraya koyuyoruz.
Fondaki bankalan, bu halleriyle
sisteme kazandırmak mümkün
olmadığı için, diyelim ki; birisiyle
ilgili amnda bir çözüm ürettiniz,
bunlan kullanabilmek için konmuş bir
olay. Inşallah çok az düzeyde
borçlanma senetlerine gereksinim
duyanz.
• Kurum yasasına göre, gerekli
olanlar, gereken zamanda, gerekli
şekilde yapılacaktır. Kurum, devletten
bağımsız değildir. Kunımun
gereksinim duyduğu ve hükümetin
ihtiyaç duyduğu konularda katkıda
bulunulacaktır. Alınacak karar ve
uygulamalarda siyasi otoritenin
dışında olunması düşünülemez.
PROTOKOL
Bürokraside
'koordinasyon'
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Hazine Müsteşar-
lığı, Türkiye Cumhuriyeti
Merkez Bankası (TCMB) ile
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu (BDDK)
arasmda yapüan protokolle,
kurumlann yetki ve sorum-
luluklannın çerçevesi çizile-
rek eşgüdümün sağlanması
için adım atıldı.
Hazine Müsteşan Selçuk
Demiralp, TCMB Başkanı
Gari Erçel ile BDDK Baş-
kanı ZekeriyaTemizd tarafin-
dan dün imzalanan işbirliği
protokolünde, hükümet or-
taklan arasında tartışma ya-
ratan kamu bankalannın özel-
leştirilmesi konusu Hazi-
ne'nin görevleri arasında yer
aldı. Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu
(BDDK) Başkan yardımcı-
lıklarından bırine, Hazine
Müsteşar YardımcısıTeoman
Kerman'ın getirileceği öğ-
renildi.
Protokole göre BDDK'nin
görev ve yetkileri şöyle: "Ta-
sarruflann güvence altraa
ataımasnuteminetmek,tasar-
nıfsahipierininhakiarmıve
bankalann dûzenU ve emin
bir şekflde çaaşmasmı tehli-
keye sokabilecek ve önemli
zarartar doğurabilecek her
tüiui0emwuyguiamaiarıön-
iemek, Krediâsterninm etkin
bjrşekfldeçahşınasan sağto-
mak.Bankalarmdevir,bBİeş-
ınevetasfıyesneihşkinişleııı-
leri vürütmek. TMSFyiida-
reetmek.Fonaracıhğryiaoia-
ğanustûhaBerdeHazine'detı
irin almak kaydıvta borçlan-
mak, Hazine'den özel tertip
devfctiçborçlanmasenetkri-
niikrazenalmakvebankadan
avans talep etmek."
3 kurumun da mali kuru-
luşlardan her türlü belgeyi
toplayabıleceği belirtildi.
Bankacılıkta 'güvensizlik'gerilimi
• Merkez Bankası
Başkanı Gazi Erçel,
BDDK'ye fonla
birlikte devredilen
8 bankaya bugüne
kadar sermaye
olarak 1.1 milyar
dolar, mevduat
olarak da 1.5 milyar
dolar kaynak
aktanldığını ?
bildirdi. •*«
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) -Hükümetin, 1999 yıh sonun-
da 5 bankaya el koymasının ardın-
dan "başkabankalannda maM du-
nımlannın kötü olduğu ve bata-
cağT söylentileri sektördeki gü-
vensiz yapıyı yeniden gündeme ge-
tirdi. Hazine, Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu'nu 5 milyar dolar-
lık tahvil aktararak destekleye-
cek.
DYP Istanbul Milletvekili Ce-
lalAdan'ın açıkladığı, Egebank'ın
mali dunımunun kötü olduğunu
ortaya koyan bankalar yeminli
murakıplarının raporunun "25
Mayıs 1999" tarihlı olması, "siya-
si nedenlerle bankalara ilişkin ope-
rasyonlann geciktirüdiğini ve ban-
kalann içlerinin boşaralmasına
göz yumulduğumı" ortaya koy-
du. Bu durum. "maüdurumu kö-
tü olan başka bankalara da göz yu-
muhıyormu" sorusunu gündeme
getirirken zaman zaman dile ge-
tirilen 10 bankamn daha bataca-
ğı söylentilerine yönelik "kuş-
ku" arttı. Bankacılık sektöründe
"güven" esasmın önemine dik-
kat çekilerek söylentilerin sistem
üzerinde büyük olumsuzluklar
yarattığı belirtildi.
Merkez Bankası Başkanı Gazi
Erçel, BDDK'ye fonla birlikte
devredilen 8 bankaya bugüne ka-
dar sermaye olarak 1.1 milyar do-
lar, mevduat olarak da 1.5 milyar
dolar kaynak aktanldığını bildir-
di. Ancak Erçel'in, zarara ilişkin
farklı hesaplama yöntemleri oldu-
ğuna ilişkin açıklaması, bu ban-
kalara yapılan aktanmm 2.6 mil-
yar dolarla sınırlı olmadığını or-
taya koydu. Erçel, yıl başından
bu yana da fondaki bankalann
zararlannın arttığını, döviz ku-
rundaki gelişmelerin bu zaran
başka yerlere götürdügünü söyle-
di. Erçel, "Deyinkienyûksekra-
kam 6-7 milyar dotenhr. Dünya-
da bu tür krizterte karşuaşan ül-
kelerdeki maliyetler inanümaz
yüksek. Japonya'nın hatUumrda
yaşamaktaolduğu bankaahk kri-
zinin manyeti 495 miryar dotar"
diye konuştu. Erçel, batık banka-
larla ilgili 80 kişinin mallanna
tedbir, 41 kişiye de yurtdışına çı-
Jaş yasağı konulduğunu, 44kisi için
iflas davası açıldığını kaydettı.
SAVAŞ YATIR1MA ENGEL
Afrika'nın kaderi
Kongo'ya bağlı
JOHANNESBURG (AA) - Kongo
Devlet Başkanı Laurent Kabila'mn
banş anlaşmasımn yeniden
canlandınhnasım reddetmesi, bu
ülkeyle birlikte, Afrika kıtasmdaki
diğer ülkelerde de olası yabancı
yatınmlann gerçekleşmemesi
anlamına geliyor. Kongo sınniannda
çatışma çıkması olasılığı karşısmda,
Kongo'nun zengin bakır, elmas ve
diğer madenlerle beslediği Kabila
yönetiminin, Zimbabve ve Namibya
gibi güneydeki Afrika ülkelerinden
destek istemesi gerekecek. Zimbabve
hükümetinin Kongo'ya müdahalesı ve
diğer politikalan nedeniyle IMF ve
Dünya Bankası, bu ülkeye kredileri,
yardımlan kesti. Ekonomik sıkmtılar
içindeki Zimbabve'de muhalefet
partisi MDC ise Kongo Demokratik
Cumhuriyeti'ndeki 11 bin askerlik
gücün (ülkenin ordusunun üçte biri)
ülkeye günde 1.3 milyon dolara mal
olup bütçe harcamalanndaki aşın
artışa neden olduğunu, Kongo'dan
i derhal çekilinmesini istedi.
Dünya Bankası'na göre, Swaziland ve
Seyşel Adalan haricinde, Güney
Afrika Kalkınma Topluluğu'nun 14
üyesi 1995'te, gayri safi yurtiçi
hasılalan toplamının binde 46'sı
kadar, sadece 852 milyon dolarlık
doğrudan yabancı sermaye yatınmı
çekebildi. Bu rakam Kongo,
Swaziland ve Şeysel Adalan hariç,
1997'de GSYÎH toplamının yüzde
1.5'ine, 2.6 milyar dolara çıkü.
Ctöpas geriHalan, Meksika'daki gehr adaletazfiğmin açık bir göstergesL
Orasıda 'Öteid'MeksikaMEXICO CITY (AA) - Meksika
ekonomisinin hızla büyümesi, ihraca-
tın 1994'ten beri ikiye katlanıp bu ül-
keyi dünyanın 13. büyük ticaret gücü-
ne dönüştünnesi, ülke içindeki zengın-
yoksul uçurumunu daraltamadı. Mek-
sika'da en zengin kesimin gelüinin,
en yoksul kesimin gelirinin 44 katı ol-
duğu hesaplandı.
Ulusal tstatistik Enstitüsü'nün (INE-
GI) araştırmasına göre, Meksika'nın
köylüleri, yerli halklar ve sade vatan-
daş, ekonomik büyümeden pay ala-
madı. Meksika'da en yüksek gehr gru-
bundaki yüzde 20'nin ülke refalun-
dan aldığı pay 1984-98 döneminde
yüzde 49'dan yüzde 54'e çıkü. En yok-
sullar grubundaki nüfusun yüzde
40'mın refah payı aynı dönemde yüz-
de 14.42'den yüzde 12.47'ye düştü.
INEGI Başkanı AntonioPuç Reuters'e
verdiği demecinde, "*tki Meksikamız
var" derken hükümet, ülkenin 97.4
milyonluk nüfusunun 40 miryonunun
yoksul, 26 miryonunun da mutlak se-
falet içinde yaşadığını hesaplıyor.
Meksika'nın, Kuzey Amerika Ser-
best Ticaret Bölgesi'ne katümasıyla, en
yüksek gelir grubundaki yüzde 10'luk
hanelerin ayhk geliri 6 bin 900 dolara
çıkarken en yoksullann 158 dolara in-
di, böylece aradaki fark 44 kata çıktı.
Böylece Latin Amerika ekonomüeri-
nin özel sermayeye açıhnası ve devle-
tın rolünün azaltılmasıyla fakirierin de
refahlan pay alacağı savı geçerlilik ka-
ABD^Lt PAUL KRUGMAN
Asya'da şafağa
5 yıl daha var
Ekonomi Servisi - Asya Kaplanlan'mn
tamamen toparlanmasmın bir 5 yıl
daha gerektirdiği belirtildi. Hong
Kong'da iş dünyasının düzenlediği bir
foruma katılan Princeton Üniversitesi
öğretim üyesi Paul Krugman, Asya
krizinin en ön planda olan 4
ülkesinden, Güney Kore ve
x
\"' '
Malezya'mn toparlanma konusunda
tatmin edici bir tempo tutturduğunu
ancak Tayland ve Endonezya için aynı
şeyin söylenemeyeceğini belirtti.
Krugman, Tayland ve Endonezya için
sorunlan çözecek 'gümüs bir mermi'
bulunmadığım belirterek yavaş yavaş
her alandaki gelişmelerle düze
çıkılabıleceğini ifade etti. "Bundan 5
yü sonra Asya hakkmda konuşmuyor
olacağjz" diyen Krugman, iyileşmenin
engebeli bir yol olduğunu, politikanm
bu süreci köstekleyebileceğini de
vurguladı. Princeton Üniversitesi
öğretim üyesi Krugman, aynı
zamanda ABD ekonomisindeki
•sürdürükmez' büyümenin ve
Japonya'nm bütçe açığındaki hızlı
büyümenin de küresel ekonomik
istikrar açısından temel sorunlar
olduğunu dile getirdi. Hong Kong ve
Malezya ekonomisinde uygulanan
menkul kıymet piyasalanna müdahale
ve geçici sermaye kontrolleri gibi
yöntemlerin Tayland ve Endonezya
ekonomilerine uyarlanamayacağım
savunan Krugman, ancak yine de
Asya'da kökten bir toparlanma için çok
sayıda firsat bulunduğunu kaydetti.
ÇİFTÇİDOSTU
SADULLAH USUMİ
KİT'lerin Zaran
Devletin Ayıbıdıp
Özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yüksel
Yalova son zamanlarda hep gündemde.
Hemen her konuşmasında devtet kuruluşlanm kö-
tülüyor, özelleştirmenin yararlanndan söz ediyor.
Yüksel Yalova tarihe geçecek kadar ünlü bir si-
yasetçi midir? Bunu zaman gösterecek.
Ama, Türkiye'de bugüne kadar yapılan özelleş-
tirmelerin Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak
geçeceği kesin.
Zira, 1980 yılından sonra yapılan özelleştirme-
ler Türk ekonomisinin canına okudu. Milyonlarca
insanımızı açlığa ve sefalete sürükledi.
Bütçeye kaynak yaratan kâriı devlet kuruluşla-
nmız yok pahasına haraç mezat satıldı. Zarar eden-
ler ise devletin sırtına yük olarak kaldı.
Yüksel Yalova bakınız ne diyor.
"Devlet küçülmesin, büyüsün. Devlet para üre-
timi yapmasın.. Devlet özel sektöre versin.. Dev-
let bu insanlara yol açsın.. Kolaylık sağlasın..."
Devletin özel sektöre kolaylık sağlamasına kar-
şı değiliz.
Ama, özel sektörün halkımızın sırtından haksız
kazanç sağlamasına şiddetle karşıyız.
1980 yılından sonra yapılan özelleştirmeler hal-
kımızın soyulmasına neden oldu.
Halimizebirbakın...
Türk tartmı çöktü.
Hayvancılık geriledi.
Enflasyon tam 20 yıl halkımızı ezdi.
Insanlanmız fakirleşti.
Zenginler servetlerine yeni servetler kattı.
özelleştirme hareketi Yüksel Yalova bakan ol-
madan çok daha önce başladı. SEK ve Et ve Ba-
lık Kurumu gibi devlet kuruluşlan özel sektöre üç
beş kuruş karşılığında devredildi.
Şimdi, üreticilereti ve sütü maliyetinin çok altın-
da satmak zorunda kalıyor. Tüketiciler de gereğin-
den fazla paralar ödeyerek yiyebiliyor.
Dünyanın hiçbir ülkesinde bizdeki gibi bir özel-
leştirme yapılmadı. O ülkelerde hiçbir devlet kuru-
luşu özel sektöre bizdeki gibi ikram edilmedi.
Batılı ülkelerde, üreticiler ve tüketiciler özel sek-
töre karşı kendilerini koruyacak biçimde örgütlen-
dikten sonra devlet piyasalardan elini çekti. Ama,
hâlâ denetlemeye devam ediyor.
Aynca, üreticiyi ve tüketiciyi özel sektöre karşı
koruyacak yasalar çıkanldı. Haksız kazanç sağla-
yanlann yaşama şansı kalmadı.
O ülkelerde artık üreticilerin de tüketicilerin de
hakkını yemek mümkün değil.
Türkiye'de ise halkı sömürüye karşı koruyan dev-
let kuruluşlan satılınca soygun düzeninin çarklan
hızlı çalışmaya başladı.
• • •
Bir gazetenin yazdığına göre, Egeli sanayicilere
özelleştirme dersi veren Devlet Bakanı, özel sek-
tör ile KlTler arasındaki maliyet farklannı şöyle di-
le getirmiş:
"özel sektör bir ton kâğıdı üretmek için 600 ile
700 kilovatsaat elektrik tüketiyor. SEKA'da ise bir
ton kâğıt için 1700 ile 1800 kilovatsaat elektrik tü-
ketiliyor. Burada bir kaynak israfı var. özelleştirme
gereklidir..."
Böyle bir gerekçe aczin ifadesidir.
özel sektörde patron maliyeti düşürmek için her
türlü önlemi alıyor ve başanlı oluyor.
Devlete gelince elindeki yetenekli ve becerikli per-
soneline rağmen aynı ürünü özel sektörden daha
pahalıya mal ediyor.
Bu sonuç KİTIerin değil, devleti ve hükümette-
ri yönetenlerin ayıbıdır.
Hiçbir şekilde özelleştirmeye gerekçe olamaz.
Ancak, Devlet Bakanı'nın sözleri arasında doğ-
ru olanlar da var "Başkasının parasını başkası için
harcadığınız vakit, SEKA'daki gibi 5 yılda 296 mil-
yon dolarzarar olur. Ben kimin parasını kimin için
harcıyorum. Kimin parasını hangi yetki ve adalet
anlayışıyla hangi amaç için harcıyorum. Bakan
olarakharcıyorsam, bunun hesatnnı birilerinin ben-
den sorması gerekmez mi?"
Devlet Bakanı yerden göğe kadar haklı. Devle-
tin ve milletin parasını gelişigüzel harcayanlardan
hesap sorulmalıdır.
Bu öneriye yürekten katılıyoruz.
Bravo Yüksel Yalova...
Ferroli'den
klima
doğruları;
- Klimalann hava fıttresi belli aralıkJaria temizienmeK.
- Klima dış ortam sıcakJığı düşünülerek ayarlanmalı.
Ömeğin yaan; klimanın derecesi, dış ortam
sıcaklığından 7-8°C düşük olursa yeterli konfor
sağlanmış olur.
| FERROLI |
Isıtma ve Klima Sistemleri
Tel: (0216) 416 54 93
www.ferroli.net