Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2000 PAZAR
HABERLER
İHO'nin 2000 yılı raporu
'FaUimeçhıd
cmayeûerde
azahnaoldu'
• Insan Haklan Derneği Genel Başkanı
Hüsnü Öndül dün düzenlediği basın
toplantısında, insan haklan sorunlannı iç
sorun olarak görmediklerini, raporlann
bütün dünya ülkelerini ilgilendirdiğini
söyledi. Hüsnü Öndül, çalışmalannın
"jurnalcilik" olarak nitelendirilmemesi
gerektiğini vurguladı.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Insan
Haklan Derneği (IHD),
Türkiye'nin Avrupa
Birliği 'ne üyelik yolun-
da aday ülke olarak ka-
bul edılmesinden son-
raki süreci içeren 2000
yılının ilk 6 ayına ilişkin
raponınu açıkladı. In-
san Haklan Derneği
Genel Başkanı Hüsnü
Öndül, 1999 yılının ilk
6 ayı ile 2000 yılının ilk
6 aylannı karşılaştırdı.
Hüsnü Öndül, "2000 yı-
fanın ilk 6 ayındaki tab-
loyu geçen yüın aynı dö-
nemlerindeki taJMo ile
karşdaşürdığımızda
ohımlu gelişmeler oldu-
ğunu,ancakAvrupayo-
hında durumun vahim
olduğunu görüyoruz"
dedi.
Hüsnü öndül dün dü-
zenlediği basın toplan-
tısında, insan haklan
sorunlannı iç sorun ola-
rak görmediklerini, ra-
porlann bütün dünya
ülkelerini ilgilendirdi-
ğini söyledi. Öndül, ça-
lışmalannın "jurnalci-
Kk" olarak nitelendiril-
memesi gerektiğini
vurguladı.
ÎHD'nin raporuna
göre, insan haklan ihlal-
lerinde 1999 yılının ilk
6 ayına göre 2000 yılı-
nın ilk 6 ayında yaşanan
olumlu gelişme şöyle:
"Faüimeçhulcinayet-
lerdeyûzde43,çaaşma-
larda yaşamını yitiren-
lerde yûzde 85, sfvüTere
yönetik eylemlerde yûz-
de51,işkence olaylann-
da yûzde 21, gözahma
nhnanlar kategOIİSİnde
yûzde54, tutuklamalar-
davûzde2,saldınyauğ-
rayanlar, baskı ve teh-
ditiere maruz kalanlar
kategorisinde yûzde 56,
boşalülan köy ve mezra
sayısında yûzde 100, ce-
zaevterinde tutuklulara
sakhnlar sonucunda ya-
ralanmalardayüzde29,
çahşma yaşamına yöne-
Bk ihlaOerde yûzde 53,
bombalanan ve kun-
daklanan yer kategori-
sinde yûzde 74, kapab-
lan kitle örgütteri, siva-
si kuruluş ve yayın or-
ganı sayısında yüzde 65,
toplablan ve yasaklanan
yayın sayısında binde 1
oranında azahna."
İHD'nin saptamasına
göre, yargısız infaz, iş-
kence sonucu ve ceza-
evlerinde ölümlerde
binde 6, düşünceleri ne-
deniyle yargılananlar
için istenen hapis ceza-
lannda yüzde 118, dü-
şünceleri nedeniyle
yargılananlara verilen
hapis cezalannda yüz-
de 19 oranında artış
gözlendi.
Hüsnü öndül, F tipi
cezaevleri konusunda
yasal dayanak olarak
kabul edilen Terörle
Mücadele Yasası'nın
16. maddesine tepki
gösterdi. Öndül şunlan
söyledi:
"tHD,TerörieMöca-
dete Kanunu'nun tama-
mına karşı çıkmakla
birlikte, yasamn 16.
maddesinin doğuracağı
sorunlan daha önce
açıklanuşb. Sûreç
İHD'yi doğruladL Saym
Adalet Bakam, 16. mad-
denin değiştirileceğini,
hukuksal ahyapı hazır-
lamadan kimsenin anı-
lan cezaevkrine sevld-
nin yapıhnayacağını ve
infaz yargıçlığı kuru-
munun ve sivO denetim
mekanizmalannınotuş-
tunılacağmı söylemiştir.
Ancak bu arada da tec-
ridin söz konusu olma-
dığuu, F tipi cezaevinin
de tecrit amaçh olarak
yapılmadığını ve insan
haklanna uygun oldu-
ğunu savunmaktadır.
Buçetişküihjtunıuniza-
hı bulunmamaktadır,
çûnkû vasanın 16.mad-
desi, 'haberleşmenin ve
irtibatın önleneceği'
hükmünüiçermektedir.
Dolayısıyla bu madde-
nin insan haklan huku-
kuna aykuı olduğunu
Saym Bakan da kabul
ediyor ki değişUdiköne-
rivor."
Paraşüt Operasyonu
Ozfatura'nın
gendsekreteri
gözaltuu/aİZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Türkiye
genelinde yürütülen
"Paraşût Operasyonu"
kapsamında, tzmir Em-
niyet Müdürlüğü tarafin-
dan, 50 tnlyonluk nay-
lon fatura yolsuzlugu or-
taya çıkanlırken arala-
nnda Burhan Özfarura
döneminin eski Izmir
Büyükşehir Belediyesi
Genel Sekreteri GaHp
HahcTnın da bulunduğû
20 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına aknanlarla il-
güi soruşturmayı Izmir
DGM Savcısı CevdetU-
hıgyürütüyor.
Istanbul Emniyet Mü-
dürlüğü'yle eşzamanlı
olarak yürütülen operas-
yonda, çoğu yeminli ma-
li müşavir, bir emekli hâ-
kim ve devlet memuru
71 kişinin olayla ilgisı-
nin bulunduğû belirlen-
dı. lddialara göre Bas-
mane'de bulunan Yeşer
Tekstil şirketinin sahip-
leri, yurtdışına, tekstil
ürünü yerine kumaş par-
çalan ve mukavva gön-
derdiler. Hayali ihracat-
lanna karşıkk devletten
50 trilyon lira vergi iade-
si alan dolandıncılar,
aralannda devlet me-
murlannın da bulundu-
ğû bircok kişiden yardım
aldılar. Eski Izmir Bü-
yükşehir Belediye Baş-
kanı Özfatura'ya_yakın-
lığıyla bilinen ve Ozfatu-
ra'nın belediyede genel
sekreterlik görevini ver-
diği Hahcı'nın, mali mü-
şaviri olduğu şirketlere
hayali ıhracat yapmalan
için KDV iade raporu
düzenlemesi nedeniyle
suçlandığı ve sorgusu-
nun sürdüğü öğrenildi.
Yine Özfatura'ya ya-
kmlığıyla bilinen ve son
günlerde Işıkkent'teki
şehirlerarası otobüs ter-
minalinin (İZOTAŞ) ya-
pımına kredi almak için
büyükşehir belediye ar-
sasuıı teminat gösterme-
siyle gündeme gelen Ha-
kÛd Koç fırmasının sa-
hıbi Mehmet Niyazoğ-
lu'nun da olayla ilgili
arandığı kaydedildi.
Istanbul Tabip Odası, hedeflenenin, kişinin bedeniyle birlikte belleğinin de tutsak alınması olduğunu ileri sürdü
'¥ tipi insani değerlere aykırı'
• Istanbul Tabip Odası
Yönetim Kurulu üyesi Rıfat
Dr. Yüce, F tipinin insani
değerlere aykın olduğunu
söyleyerek "F tipi cezaeviyle
kişinin yalnızlaştınlması,
kişiliksizleştirilmesi,
bedeninin ve belleğinin
esir alınması
hedeflenmektedir" dedi.
tstanbul Haber Servisi - Istanbul
Tabip Odası, F tipi cezaevlerinin en
temel insani değerlere aykın
olduğunu vurgulayarak bu tip
cezaevleriyle, kişinin
yalnızlaştınlması,
kişiliksizleştirilmesi, bedeninin ve
belleğinin esir alınmasımn
amaçlandığını açıkladı. Istanbul
Tabip Odası'nca hazırlanan "F Tipi
Cezaevi Ön RaponTnu kamuoyuna
açıklayan, oda Yönetim Kurulu
üyesi ve Basın Sözcüsü Dr. Rıfat
Yücel, F tipi cezaevi projesinin bu
haliyle uygulamaya geçirilmemesi
ve bir an önce durdurulmasını
istedi. F tipi cezaevlerinde, kişinin
70kişiye
dayaklı gözaltı
Galatasaray'da, "Öhlm Hücreleri" adını
verdikfcri F tipi cezaevi uygulamasmı
protesto etmek için açıklama yapmak
isteyen tutukhı ve hükümhı yakmlanna
mûdahale eden güvenlik güçleri, yaklaşık
70 idşjyi döverek gözatana akfa. Istiklal
Caddesi'nde toplanan ve kûçûk gnıplar
haünde Galatasaray Iisea'nin önûne gelen
tutuklu ve hükümhı yakmlannın açıklama
yapmasına izin veribnedL "Hücreler
ölümdür, ginneyeceğiz'', " F tipi cezaevine
hayır" sloganlan atan gnıba mûdahale e-
den Çevik Kırvvet eldpieri, göstericileri
döverek gözahma akh. Tutuklu ve hükümHi
yakmlannı meydanda bekktflen 3 otobüse
zorta bindiren poBs, dayşia otobösierin
içinde de devam etti. (UGUR DEMİR)
izolasyonunun yaratacağı sağlık
sorunlannın görüleceğini
vurgulayan Yücel, "Tutuklu ve
hûkümlüleri bekleyen başüca sağiık
sorunlan, endokrin sistem
bozukhıklan, sağniık, gönne alanı
kayıplan, kulak çuüaması, bağışıklık
sisteminde baskılanma, hareket
sistemi hastalıklan, algılama ve duyu
bozukluklan, topluma ve diğer
insanlara ilgide azauna, sosyal
davnuuş bozukluklan, depresyon,
yoğun endişe ve kuşku haÛ,
sakürgan davranışlar, varsanilartnr"
diye konuştu. F tipi cezaevi
projesınde insan öğesinin göz ardı
edildiğine dikkat çeken Yücel,
projeden vazgeçilmezse tutuklu ve
hükümlülerde ağır ruhsal, fıziksel
sağlık sorunlannın ortaya çıkacağını
söyledi. Hükümetın ve Adalet
Bakanlığı'nın kamuoyunun
demokratik tepkilerine ve bilimsel
görüşlerine duyarsız kalmamasını
isteyen Yücel, projede ortak
kullanım alanlanndan yararlanma
konusunda getirilen koşulun
sübjektif olduğunu belirtti. Yücel,
"Her bir sorumhı bunu kendince
yorumlayarak tutukhı-
hûkûmhllerin bu imkândan
yararlanmasını kısıtlay acakür. Bu
sübjektif koşuilar, projeden
akanlmaİKÜr'' diye konuştu.
Istanbul Tabip Odası İnsan Haklan
Komısyonu Başkanı Dr. Yesim
tşlegen de ınşaau tamamlanmak
üzere olan Kocaeli 1 No'lu F Tipi
Cezaevi'nde yaptıklan incelemede,
F tipi cezaevlerinin, bütün
tasanmıyla ızolasyona yönelik
planlandığını saptadıklarını ifade
etti. Işlegen, "F tipi cezaevleri
fiziksel ve ruhsal sağhk açtsmdan
içerdigi sakmcalar, tutuklu-
hûkûmlükrin gûvenUğini yahuzca
cezaevi görevKlerine bağımh lalması
yönünden ciddi tebükeler
banndıran, insan haklanna aykm
bir sistemdir'' dedi.
Teftiş Kurulu Başkanı Rahmi Çınar'a usulsüz işlemlerine karşın dokunulamıyor
Gökçek'iıı bürokratnıa koruma
• Melih Gökçek'in genel
müdürlüğü döneminde
SHÇEK'te Teftiş Kurulu
Başkanlığı yapan,
REFAHYOL döneminde
binlerce Atatürkçü kamu
görevlisinin sürgüne
gönderilmesi için rapor
hazırlayan Rahmi Çınar
hakkında Danıştay Genel
Kurulu'nun karan
uygulanamıyor.
SERTAÇEŞ
ANKARA - Ankara Büyükşe-
hir Belediyesi Teftiş Kurulu Ba$—
kanı Rahmi Çmar'ın, usulsüz iş-
lemlerine karşın Sosyal Hizmetler
Çocuk Esirgeme Kurumu
(SHÇEK) Genel Müdürlüğü dö-
neminden beri korundugu belir-
lendı. Melih Gökçek'in genel mü-
dürlüğü döneminde SHÇEK'te
Teftiş Kurulu Başkanlığı yapan,
REFAHYOL döneminde binlerce
Atatürkçü kamu görevlisinin sür-
güne gönderilmesi için rapor ha-
zırlayan Çınar hakkında Danıştay
Genel Kurulu'nun karan uygula-
namıyor. Çınar'ın herhangı bir tef-
tiş görevinde bulunmamasını iste-
yen rapor, Damştay tarafından da
uygun bulundu. Başbakanlık Tef-
tiş Kurulu, Çınar'ın kendi görev
alanınm dışında çalıştığı gerekçe-
siyle işlem yapmazken, durum Sa-
dettin Tantan'ın yönetimindeki
Içişleri Bakanlığı'na da bildirildi.
Gökçek'in genel müdürlüğü
döneminde SHÇEK Teftiş Kuru-
lu Başkanı olan ve hakkında
"Teftiş görevinde bulunamaz"
yönünde Danıştay karan bulu-
nan Rahmi Çınar, Büyükşehir
Belediyesi Teftiş Kurulu Baş-
kanlığı görevini sürdürüyor.
Gökçek'in genel müdür olduğu
dönemde Çınar, evli olmasma
karşın kurumda çalışan bir öğ-
retmenle ilişki kurdu ve bu iliş-
kiden bir çocuğu oldu. Çmar'm
çocuğu kabul etmemesinin ar-
dından yargıya başvuran öğret-
men, açtığı babalık davasım ka-
zandı. Dava sürerken dönemin
SHÇEK'ten sorumlu Devlet Ba-
tĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇtN
kanı Aysel Baykal, Çınar hakkın-
da soruşturma açılrnası istemiy-
le Başbakanlık Teftiş Kurulu'na
başvurdu. Teftiş Kurulu, davanm
sürmesini gerekçe göstererek iş-
lem yapmadı.
Daha sonra Çınar hakkında,
göreve gitmeden harcırah abna-
sı nedemyle ve işe gelmeyen me-
muru gelmiş gibi gösterdiği ge-
rekçesiyle soruşturma açıldı. So-
ruşturma sonucunda Çmar'm
herhangi bir teftiş görevinde bu-
lunmaması yönünde karar almdı
ve Ayaş'a müdür yardımcısı ola-
rak atandı. Çmar'm Danıştay'a
itirazı ile başlayan süreç, Damş-
tay Idari Dava Daireleri Genel
Kurulu'nda sonuçlandı. Genel
Kurul, müfettiş raporlannda alı-
nan karann uygulanması yönün-
de karar aldı.
Karann ardmdan Çınar'ın yar-
dınuna yine eski genel müdürü,
Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Gökçek yetişti. Gökçek,
Çmar'ın Büyükşehir Belediyesi
Teftiş Kurulu Başkanlığı'na
atanmasını sağladı.
Başbakanlık Teftiş Kurulu, Çı-
nar hakkındaki ilk başvuruda,
açılan davanm sürmesini gerek-
çe göstererek işlem yapmadı.
Davanm Yargıtay'da onanması-
mn ardmdan 31 Mayıs 1999 ta-
rihinde yeniden Teftiş Kurulu'na
yazı yazıldı. Teftiş Kurulu, yazı-
ya yanıt da yazmadı, işlem de
yapmadı. Teftiş Kurulu'na son
yazı ise 19 Haziran 2000 tarihin-
de gönderildi. Teftiş Kurulu'nda,
Danıştay'ın karan gerekçesiyle
gönderilen yazı hakkmda, Çı-
nar'ın kurum değiştirmesi nede-
niyle yine işlem yapılmadı.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Cörevi ihmalle suçlanıyor
Melih Gökçek'in
yargılanmasına
onay verildi
ANKARA HMH Vekili trfan
(Cumhuriyet ^VVH^^H Kaya,l.Hu-
Bûrosu)-An- ^r ^^^H kukMüşavi-
kara II Idare J^L^^ ^ H | n
Vekili tb-
Kurulu, FP'li HryV^*1
<>^f* rahim Nar-
Ankara Bü- • —' ^ ^ B man, Hesap
yükşehir Be- •?l*t
* »J^H ' ş l e n
^^
lediyeBaşka- ^ H L _ j ^ * ^ ^ H Başkan Ve-
nı Melih ^•^gf H kıli Mustafiı
Gökçek ile 6 |B_^__H ÜçkoL Yazı-
üstdüzeyyö- . işleri Daire
neticiningö- Mehh Gökçek Başkan Ve-
revlerini ihmal ettikleri kıli Neriman Erbabced
gerekçesiyle yargılan-malanna onay verdi.
Ankara 11 ldare Kuru-
lu, 25 Nisan 2000'de
Vali Yardımcısı Ziver
Gözûaçık'ın başkanlı-
ğında yaptığı toplantı-
da, Gökçek ve belediye-
nin 7 yöneticisi hakkm-
da Içişleri Bakanlığı
müfettişlerince hazula-
nan soruşturma dosya-
sını değerlendirdi. So-
ruşturma raporunda,
mülkiyeti Ankara Bü-
yükşehir Belediyesi'ne
ait olan Çankaya Ilçesi,
Kuloğlu ile Karyağdı
Sokağı arasmdaki Ba-
ğevi'nin (Tarihi Ankara
Evi) Ankara Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Ko-
ruma Kurulu'nca koru-
ma altına ahndığma işa-
ret edıldı. Raporda. Ba-
ğevi'mn 1995, 1996 ve
1998 yıUannda 2863 sa-
yılı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Ya-
sası'na aykın olarak
Kültür Bakanlığı'nm iz-
ni almmadan Antaş fir-
masuıa kiraya verildiği
bildirildi.
ll ldare Kurulu, kira
kararmı alan dönemin
encümen başkanı ve
Büyükşehir Belediyesi
Genel Sekreter Vekili
Rasûn Tuıgn-, üyeler
Fen İşleri Daire Başkan
ve Personel Daire Baş-
kanı Baynun Açık-
göz'ün görevlerini ih-
mal etmeleri nedeniyle
Türk Geza Yasası'mn
230. maddesine göre lü-
zumu muhakemelerine
oybirliğiyle karar verdi.
Kiralama işlemine ait
encümen karannı onay-
layan Büyükşehir Bele-
diye Başkanı Melih
Gökçek'in de aynı ne-
denle lüzumu muhake-
mesi kararlaştınldı.
Gökçek hakkındaki oy-
lamada Bayındırldc ve
Iskân Müdürü AkifSap-
maz aynşık oy kullandı.
Sapmaz, ihale karanmn
onanmasında bir suç
unsuru göremediğini
iddia etti.
Gökçek'in de savun-
masında, ihale evrakı
arasında Koruma Kuru-
lu karanmn bulunmadı-
ğını ileri sürdüğü bildi-
rildi. Ankara Ili tdare
Kurulu, aynca sanıklar-
dan eski Imar Daire
Başkanı ve encümen
üyesi SüJeyman Hacı-
abdullahoğlu'nun 1996
yılında vefat etmesi ne-
deniyle hakkmda ka-
vuştunnaya yer olmadı-
gına karar verdi.
Gökçek ve 7 bürok-
rat, asliye ceza mahke-
mesinde yargılanacak.
oralcalislar@yahoo.com
Erol Özkasnak'ı kişisel olarak ta-
nıyorum. Genelkurmay Başkanlı-
ğı'nın, gazetecileri Güneydoğu'ya
götürmek amacıyla düzenlediği ge-
zinin örgütleyicisiydi. Kendisiyle
uzun konuşma ve tartışma olanağı-
mız oldu. Tümgeneral Özkasnak'ın
Çevik Bir'in ekibinden olduğu söy-
lendi. Çünkü Çevik Bir Genelkurmay
Ikinci Başkanı iken Özkasnak da Ge-
nelkurmay Genel Sekreteri'ydi. O
dönem olaylı ve gerilimli birdönem-
di. 28 Şubat kararlan olarak bilinen
Milli Güvenlik Kurulu kararlan bu eki-
bin döneminde uygulanmaya konul-
du. Akın Birdal'ın ağıryaralanması-
na, Mehmet Ali Birand'ın Sabah
gazetesindeki köşesini kaybetmesi-
ne, Cengiz Çandar'ın ise işinden
olmaktan son anda kurtulmasına
neden olan sahte Şemdin Sakık ifa-
deleri de yine bu ekip döneminde
gazete manşetlerine taşınmıştı.
Şemdin Sakık ifadelerinin Çevik Bir
ve ekibi tarafından gazetelere veril-
diği de uzun süre tartışıldı.
Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat
Erol Özkasnak ve Veli Küçük
toplantısından üç ay önce 3 Kasım
1996 tarihinde ise Susurluk kazası
gerçekleşmişti. Bu iki konu, kamu-
oyunun gündeminden hiç düşmedi.
Veli Küçük'ün adı da Susurluk'la bir-
likte gündeme geldi. Abdullah Çat-
lı'yla yaptığı sayısız telefon konuş-
malan gazete manşetlerine çıktı. Ta-
nk Ümit'in kaçırılmasından Susur-
luk çetesi olarak bilinen ekibin ey-
lemlerine kadar birçok yerde Kü-
çük'ün adı sık sık gazetelere yansı-
dı. 28 Şubat ve Susurluk, o dönem-
den bugüne hep güncelliğini koru-
du. Genelkurmayın "irtica" tehdidi
karşısındaki duyarlığının ve ısrannın
önemli sonuçlar doğurduğuna tanık
olduk. Refahyol hükümeti bu süreç
içinde devrildi. Refah Partisi kapatıl-
dı, Erbakan ve önde gelen RP yö-
neticileri siyaset dışında kaldılar. Re-
fahyol'un ortağı Tansu Çiller gide-
rek gücünü yitirdi. "Milli Görûş" çiz-
gisinin önemli isimlerinden Recep
Tayyip Erdoğan tutuklandı, siyaset
dışında kaldı. Erbakan da kesinleş-
miş cezası nedeniyle bugünlerde her
an tutuklanabilir.
İrtica" konusunda mesafe alan
Türkiye, "Susurtuk" konusunda cid-
di hiçbir adım atamadı. Örneğin Ve-
li Küçük'ün Abdullah Çatlı ile yaptı-
ğı telefon konuşmalan ve bu ilişkinin
nedenleri hiçbir zaman aydınlana-
madı. Veli Küçük'ten bunlann yargı
önünde hesabı sorulmadı. Dönemin
Jandarma Komutanı Teoman Ko-
man da bunun hesabını vermeden
emekli oldu ve Cavit Çağlar'ın ya-
nında çalışmaya başladı.
Yüksek Askeri Şûra kararlanyla bu
iki generalin de emekli olmasını do-
ğuran süreç, iki yıl önce Ismail Hak-
kı Karadayı'nın emekliliğiyle başla-
mıştı. Eğer Ismail Hakkı Karadayı
emekli olmasa günümüzün Genel-
kurmay Başkanı Hüseyin Kıvnkoğ-
lu Kara Kuvvetleri Komırtanlığı'nda-
ki süresini doldurup emekli olacaktı
ve Çevik Bir'in önü açılacaktı. Ordu
içindeki normal prosedür işleyince,
Karadayı emekli oldu ve Çevik Bir'in
1. Ordu Komutanlığı'ndan emekli ol-
masma yol açacak gelişmeler ya-
şandı. Ondan sonra da her şey ken-
di doğal seyri içinde yürür hale gel-
di.
Çevik Bir'in geçen yıl 1. Ordu Ko-
mutanlığrndan emekli olması, onun-
la birlikte Genelkurmay'da çalışan
generallerin pasif sayılacak görev-
lere atanması, ordu içi bir düzenle-
meydi. Erol özkasnak da bu düzen-
lemelerin sonucunda emekli oldu.
Veli Küçük konusu ise hâlâ tazeliği-
ni koruyor. Çünkü üzerinde çok tar-
tışılan JfTEM hiçbir zaman resmen
kabul edilmedi. Bu nedenle Veli Kü-
çük'ün JfTEM'in kurucusu olduğu
iddiası da hep bir iddia olarak kaldı.
Veli Küçük'ün nasıl bir idari soruş-
turmaya uğradığını ve bu idari soruş-
turmadan nasıl aklandığını da kamu-
oyu doğru dürüst öğrenemedi. Geç-
miş tarihimizdeki birçok olay gibi Kü-
çük'le ilgili iddialar da karanlıkta kal-
dı. Artık kendisi emekli, hakkındaki
iddialar yargıya yansıyabilir ve bu id-
dialar yargı önünde sorgulanabilir.
Sonrası ne mi olur? Mehmet
Ağar'ın yargılandığını gördük. Bir
şey oldu mu?
Mehmet Ağar yargılanırken "Ne
yapttysam devlet için yaptım" de-
mişti. Muhtemelen aynı şeyleri Veli
Küçük de söyleyebilir. O zaman bu-
rada şu soru kalıyor: Devlet kendisi
için bir şeyler yapmış insanlardan
hesap sorar mı? Gördüğümüz kada-
nyla sormuyor. Mehmet Ağar Içişle-
ri Bakanlığı'nı ve iktidar koltuğunu
yitirdi, ama hep bir gücü elinde tut-
tu. Veli Küçük de artık emekli. Elin-
de nasıl bir güç kaldı onu bilemiyo-
ruz.
Erol özkasnak ve Veli Küçük bir
dönemin sembolleri sayılabilecek
generallerdi. Kendilerine emeklilik-
lerinde mutluluk ve sağlık diliyoruz.