18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS 2000 PAZARTESİ HABERLER Akbulut ABD'ye gidfyor • ANKARA (AA)- TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut, Birleşmiş Milletler (BM) ve Parlamentolararası Birlikin (PAB) ortak girişımıyle New York'ta yapılacak Ulusal Meclis Başkanlan toplantısına katılmak üzere bugün ABD'ye gidecek. "Binyıl Genel Kurulu" adı verilen ve 30 Ağustos-1 EylüI2000 tarihlen arasında yapılacak toplantıda, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın konuşmasının ardından çahşmalar başlayacak. Katılımcı parlamento başkanlan toplantıda söz alarak "Üçüncü Binyılın Başlangıcında Uluslararası fşbirliği Için Parlamenter Bakış" konusunda bırer konuşma yapacaklar. Zafer Baynamı provası • İstanbul Haber Servisi - Istanbul'da 30 Agustos Zafer Bayramı ve Türk Sılahlı Kuvvetleri (TSK) Günü kutlamalannın provası yapıldı. Adnan Menderes Bulvarfnda gerçekleştirilen provada geçit törenine katılan askeri birlikler ve zırhlı araçlar, 66. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ismaıl Hakkı Pekin tarafindan selamlandı. ^Sendikalara dernek kimliği' • SAMSUN (Cumhuriyet)-CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bekir Yurdagül, özelleştirme uygulamasıyla sendikalann bir dernek kimliğine sokulmak istendiğinı ileri sürdü. Yurdagül," Hükümet, ışsizlığe, sendikasızJaştırmaya ve büyük eleştinlere neden olan özelleştirme furyasına devam ediyor. Hakkını aramayan, haksızhğa karşı çıkmayan ve örgütlü hareket edemeyen çalışanlar yaratılmaya gayret ediliyor" dedi. Yatova'mn eskortu yayaya çarptı • AYDEV (Cumhuriyet) - Devlet Bakaru Yüksel Yalova, Karacasu ılçesindekı "Dedebağ yatınnın hayır etkinliklerine" giderken konvoyundaki araçlardan bin kaza yaptı. Kaza Yalova'ya eskortluk yapan aracın, karşıya geçmek ıçın anıden yola fırlayan Mustafa Işık"a çarpmasıyla meydana gelirken Işık'ın durumunun ağır olduğu ve Aydın Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındığı bıldirildi. Bohı'da trafik kazası • BOLU (Cumhuriyet) - Bolu- Karabük Karayolu'nda meydana gelen kazada 5 kişı yasamını yitirdi. Ayhan Şahoğlu yönetimindeki 69 AD 069 plakalı Bayburt Turizm yolcu otobüsü ıle 34 MVP 85 plakalı özel aracın çarpışmasıyla gerçekleşen kazada araç sürücüsü Tahsin Zalim ile aynı aıleden Hatice, Kadir ve Kadir Zalim ve henüz kimliği belirlenemeyen bir kadın yaşamını yıtırdi. Öğretmen, öğrenci ve yardımcı personel kılık kıyafet kurallanna uyacak Dershanelere türban yasağı ANKARA(ANKA)-Türban yasağı ve kız-erkek karma eğitım özel dershaneler- de de uygulanacak. Milli Eğitim Bakan- lığı, özel dershanelerdeki yönetici, öğret- men ve dığer personel ıle öğrencilere kı- lık kıyafet kurallanna uyma zorunluluğu getinrken yasağa uymayanlar hakkında disiplin işlemlen yapılacak. Dershaneler, sınavlarda başanlı olan öğrencileri rek- lam aracı olarak kullanamayacak. Özel dershanelerTÎPYönetmeliği'nde değişiklik yapılarak idari işleyiş, ders programlannın düzenlenmesı ıle disiplin işlemleri konulannda yeni standartlarge- tirildi. Düzenleme kapsamında, dersha- nelerde görevlendirilecek öğretmenler, Millı Eğitim Bakanlığı'na bağlı kurum- lardaki öğretmenlerle aynı koşullan taşı- yacak. Dershanelerde rehberük ile ölç- me-değerlendirme servisleri bulunacak. Irticai eylemler dolayısıyla kamu ku- • Milli Eğitim Bakanlığı özel dershanelere türban yasağı getirdi. Dershanelerde disiplin kurulu oluşturulacak ve öğrencilere yaptınmlar uygulanacak. rumlanndan çıkanlan kişilerin özel ders- hanelerde çahştınlmasını önlemek ama- cıyla, dershanelerde görevlendirilecek di- ğerpersonlin "Türkvatandaşı''. "eoazü- köğretim okulu mezunu" ve "kamu hak- lanndan mahrunı olmaması" gerekecek. Dershane öğretmenleri, resmi ya da özel okullarda derse gıremeyecek. Ayn- ca dershane öğretmenleri ıle yöneticüer, bireysel veya özel gruplar kurarak ders veremeyecek. Dershanelerde, "yükseköğretime öğ- renci seçme sınavına hazırhk programı", "üköğretimokulundan sonra birüstoku- hın giıiş smavianna hazırhk programı", "ara sınıftakviyeprogramı" ve "diger sı- navlara hazırhk programı" açtfabilecek. Programlara öğrenci alınırken seviye belirleme sınavı yapılacak ve sınıflar, sı- nav sonuçlanna göre oluşturulucak. Ders- hanelerde aynca düzey belirleme ve de- neme sınavlan yapılacak. Dershanelerde smıf mevcutlan 30'u geçemeyecek ve günlük öğretim 08.00-21.00 saatleri ara- sında yapılacak. Ders saaünın süresi 40 dakika olacak ve gruplann haftahk ders programlarına, okula devam eden öğren- ciler için hafta içinde 4, hafta sonunda ıse bir günde 6 saatten fazla ders konulama- yacak. Dershanelerde her öğrenci için bir "ög- renci izJeroe dosyasT açılacak. Dosyada, ögrencılenn sınavlarda aldığı sonuçlarile kişısel bilgiler yer alacak. Aynca, öğren- ci velilerine her ay, öğrencilere ilişkin "dersJere göre başan durumu, rehbertik test sonuçlan, devam-devamsızhk, öneri- ler" gıbı bılgılenn yer aldığı "öğrenci du- rum beigesT verilerek velilerin öğrenci- leri takibi sağlanacak. Aynca, dershane öğrencilerinin tamamına "öğrenci kimBk karn" da verilecek. Özel dershanelerde de kılık kıyafet ku- rallanna uyulacak. Yönetmeliğe, "ders- hanekrde kunıcu, kurucu temsflda, yö- netici,öğretmen, öğrencivediğerpersonel hakkında Mflli Eğitim Bakanbğı'ııa Bağ- lı Okullardaki GörevBlerie Öğrencflerin KıhkKıyafederine İlişkin Yönetmefikhü- kûmleri uygulanır" hükmü eklenırken öğrenciler forma ya da tek tıp kıyafet giy- meye zorlanmayacak. Aynca dershane- lerde karma eğitim esas olacak ve kız ile erkekler için ayn grup ya da sınıflar oluş- turulamayacak. Masraflar cep yakacak Velinin eğitim faturası en az 250müyontiru ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Eğitim masraflan, velilenn cebinı ya- kacak. Yeni eğitim dönemi öncesinde geri sayım başlarken veliler de çocuk- lan ıçın gereklı eğitim araçlannm alı- mına başladı. Eğitim faturası; defter, kitap, çanta, spor malzemeleri, kayıt parası ve servis ücretleriyle birlikte 250 milyon liradan başlıyor, 500 mil- yon liraya dek uzanıyor. Eğitim-Sen Genel Sekreteri Kemal Ünal, dene- tımsiz piyasa koşullannda veünin eği- tim yükünün daha da ağırlaştığına dikkat çekti. Okullar, tüm uyanlara karşın bağış adı alnnda zorla kayıt parası toplama- ya devam ederken velileri de Tebliğ- ler Dergisi'nde yayımlanmayan onay- sız kıtaplan almaya zorluyor. Anka- ra'da okullann yansmda kitap listele- nne onaysız kitaplar da alınırken ba- kanlığın uyan nkeliğindeki genelge- leri sonuç vermiyor. Pek çok yayıne- vi, Tebliğler Dergisi'nde yayımlanmış fiyat listesini ek kitapçıklarla delerek velileri onaysız kitaplan satın almak zorunda bırakıyor. Velilerin eğitim masraflan ise 500 milyon liraya kadar çıkabiliyor. llköğretım okuluna yeni başlayacak bir öğrenci; kayıt parası, servis ücretleri ve katkı paylan ile bir- likte en az 250 milyon lıra masraf ya- ratıyor. llkögretim için gerekli araç gereç ve fiyat listesi şöyle: "Kıyafet: 50 milyon lira, kitap: 15 milyon Kra, defter: 10 milyon lira, çanta: lOmDyon üra, beslenmeçantası: 4 milyonKra, su- luk: 3 mihon lira, nesim çantası: 2 mO- yon Bra, boya: 7 mihon Kra, müzikale- ti: 10 milyon lira, spor malzemeleri: 35 milyon lira, katkı payı: 10-30 milyon li- ra, servis ücreti: 15-25 mihon lira, ka- yıt parası: 8-100 milyon lira." Ortaöğ- retün için ücretler ıse şöyle değişiyor: «Kryafet: 70 milyon lira, kitap: 25 mil- yon Kra, süper lise İngüizce ldtabı: 40 milyonlira, defter: 10 mihon Kra, çan- ta: 10 milyon Kra, spor malzemeleri: 40 milyonKra, resim-müzikmalzemeieri: 8 milyon Kra." Eğitim-Sen Genel Sek- reteri Kemal Ünal, uygulanan ekono- mik politıkalar sonucu yoksul halk ke- simmın eğitim gereksınimlerinı karşı- layamayacak duruma geldiğine ışaret etti. Anayasadakı eğitim güvencesi- nin sağlanamaz hale geldığini vurgu- layan Ünal, "Okullann açılmasıyla birtikte veHnin yükü. piyasanuı dene- timsiz koşullannda daha da ağıriaş- mışör" dedi. Ünal, dar gelirli ailele- rin eğitim yükünün hafifletilmesi ge- reğme dikkat çekerek en azmdan okul kayıtlannda zorla bağışm önüne geçil- mesıni istedi. Tutuklu ve hükümlü yakınlan, hûcre tipi cezaevine "sonuna kadar" karşı çıkacak- lanjubeHrterek^Gerekirsebizölürüzamayiı»^ mayız" dedi Devrimd TırtsakAOeleri Komiteleri (DETAK) adma gazetemizi ziyaret eden tutuklu yakmlarmdan Hûsnüye Acar, oğhı Süleyman Acar'ın sekiz yıldır Çanakkak Cezaevi'nde bulunduğunu, şimdi ise cezaevinde hücreye konulmak istendigini belirterek "Cezaevlerindeki onbinlerce tutukluyu hücreye koyabilmek için önce onların analaruu öJdürmeleri gerekiyor" diye konuştu. Fikriye Bagaç ise Ümraniyç Cezaevi'nde kalan kardeşi Ergüt Çiçekler'in 17 yaşmdayken turuklanıp "hiçbir suçu ot- madığı halde örgüt öyeliğinden müebbet hapse mahkûm edüdiğini" savundu. tki çocuğu Ümraniye Cezaevi'nde tutuklu buhı- nan Sakine Sûlcü, çocuklannın hücreye konulmasmdaki amacın, "sosyal kimfimlerini yok ederek onları bedenen ve ruhen ya- vaş yavaş ökhlrmeye çauşmak" okluğunu betirttL Sükü, "hücre tipi cezaeviyle yalnızlaşarumava çahşuan" tutuklu ve hüküm- lülerin, onlan ziyaret etmek isteyen vakmlanna da tactzde bulunukhığunu söyiedL (Fotograf: fPEK YEZDANl) Öğretmenlik başvurulan bugün başlıyor Öğrenci affi başvurusunda son gün OSS sonuçlan açıklamyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüzbinlerce öğrenciyi ilgilendirenÖSS sonuçlan bugün açıklamyor. Öğretmen- lik başvurulan bugün başlıyor Öğrenci affı başvurulan için de bugün son gün ol- duguna dikkat çekildi. 953 bin 966 ada- yın heyecanla beklediği ÖSS yerleştirme sonuçlan bugün saat 10.00'dan başlaya- rak internet, 900'lü telefon hatlan, WAP uyumlu cep telefonlan ile cep telefonla- nnın kısa mesaj servislerinden öğrenilebilecek. Sonuçlar, Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti'nce basılacak Sınav Sonuç Gazetesi ile de duyurulacak. Yükseköğretim programlan- nın taban puanlannı da yayım- layacak gazete; örgün eğitim Sonuçlar, şu adreslerden öğrenilebi- lecek: İnternet adresi: http://www.osym.gov.tr, http://osys.osym.gov.tr, * " ; î http://osys2000.osym.gov.tr 900'lü telefon hatlan: 0 900 909 1147, 0 900 909 1148,0 900 910 1001,0 900 910 1002 WAP uyumlu cep telefonlan: • Öğretmenlik kadrosu için başvurular bugün başlayacak ve 4 Eylül'e kadar sürecek. Yükseköğretim kurumJanndan herhangi bir nedenle ilişiği kesilen öğrenciler, öğrenci affı yasasından yararlanabilmek için bugün mesai saati bitimine dek başvuruda bulunmak zorunda. için salı, açıköğretim için çarşamba gü- nü satışa çılcanlacak. Sınav sonuç belge- ieri, salı gününden başlayarak adaylann adreslerine postalanmaya başlanacak. Yerleştirme sonunda, 293 bin 353 a- day ön lisans ve lisans programlarma yerleştirilecek. 105 ve üstü puan alan 953 bin 966 adaydan 660 bin 613 'ü açık- ta kalacak. 166 bin 838 aday ise dört yıl- lık lisans programlanna girebilecek. http://wap.osym.gov.tr Cep telefonlan kısa mesaj servisi: Tel- sim: 7070, Turkcell: 1111 Öğretmenlik kadrosu için başvurular ıse bugün başlayacak ve 4 Eylül'e dek sü- recek. Bakanlık, 25 branşta 25 bin öğret- men alacak. Başvurular; Ankara, Adana, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, Izmir, Konya, Ma- latya, Samsun, Trabzon ve Van illerinde- kibürolara yapılacak. Bilgisayar, elekt- ronik, gemi inşa, güverte, güverte avla- ma. lngilızce, iş eğitimi, kuaförlük, ma- tematik, mobilya dekorasyon, motor, müzik, okul öncesi eğitim, özel eğitim, rehberlik, ticaret meslek lisesi dersleri ile Türk dili ve edebiyatı ile Türkçe branşlanna başvuran adaylann tamamı atanacak. Adaylar, Milli Eğitim Bakan- hğı Eğitim Teknolojileri Genel Müdür- lüğü Döner Sermaye Işletmesi Müdürlüğü'nün TC Ziraat Bankası Ankara Beşevler Şu- besi'nde bulunan 200627 No'lu hesabına 2 milyon lira yatırarak alındı belgesini il milli eğitim müdürlüğü başvu- ru bürosuna teslim ederek baş- vunı formu ve kılavuzunu alabilecekler. Yükseköğretim kurumlanndan her- hangi bir nedenle ilişiği kesilen öğren- ciler, öğrenci affı yasasından yararlana- bihnek için bugün mesai saati bitimine dek başvuruda bulunmak zorunda. Öğ- rencilenn, yasadan yararlanabilmeleri için ilişıklerinin kesıldiğı yükseköğre- tim kurumlanna başvurmalan gereki- yor. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR 2000Tİ YILLARDA ERDAL ATABEK DevleteGüven Olmayınca Hapishanelerde yaşananlar, ülkemizin son dönemlerine damgasını vuran olaylar oldu. Has- ta olup tedavi olanağı bulamayanlar, açlık grevi yaparak yaşamlannı tehlikeye sokanlar, üzerle- rine saldırılarak yaralananlar, öldürülenler, çe- şitli bedensel ve ruhsal travmalara uğrayanlar... Bütün bunlara "ama onlar da..." diyerek ge- rekçe bulmanın hiçbir haklılığı olamaz. Tutuklu- lar ve hükümlüler, yani "içerdekiler", suçlan ne olursa olsun, "tarafsızlık içinde, adaletie ve in- sanca davranış görerek yaşamalıdıriar". Devlet, bütün kurumlan, bütün görevlileri ile hapishanelerde yatan, bu nedenle de bütün ha- yatlan sıkı bir denetim altında tutulan insanlara "tarafsızlık içinde, adaletie ve insanca davran- mak zorundadır". Ama yaşanan gerçekler bütünüyle başkadır. Devlet kurumları ve görevlileri, kendilerini "adaletin değil, cezanın birparçası" olarak gö- rürler ve böyle davranırlar. Eğer yatan kişi, dü- şünceleri, tutumu, savlanan suçlan açısından görevlilere "karşıt" görünüyorsa, ona "ceza ve- ren, cezayı arttıran " bir tutum içinde olurtar. Ter- sine, yatan kişi, düşünceleri, tutumu, savlanan suçlan bakımından "yandaş" görünüyorsa ona "haksızlığa uğramış kişi" olarak davranırlar. Her iki durumda da tarafsızlık içinde" değil- lerdir. Bu durum genel olarak görülen "insanlar- daki davranış kusuhan "ndan birisidir, ancak bi- zim gibi ülkelerde daha da belirgindir. Hapishanelerdeki tutumlar "adaletli" de değil- dir. Içerde yatanlann "insanlar" olduğunu hiç unutmamakyerine, durumunagöre "kaderkur- banı", "talihsiz", "haksızlığa uğramış", "zarar- h", "yaşaması gereksiz" gibi kategorilere aynla- rak tutum geliştirilir. Onun için içerde herkese ay- nı davranışın gösterildiği sanılmamalı, tersine bütünüyle birbirinden farklı davranışlar göstenl- diği bilinmelidir. Bu konuda, görevlilerin ideolo- jik yapılan, düşünce yapıları, duyguları, kişilik özellikleri rol oynar ve birbirinden çok farklı tu- tumlann nedenlerini oluşturur. TütukJu ve hükümlülerin "insanca davranış" gormeleri zorunluluğu bütünüyle görevlilerin an- layış, tutum ve davranışlanna bağlıdır. Bu dav- ranışı belirieyen en önemli etken de "içerdekiki- şi"n\n görevliler tarafindan nasıl görüldüğüdür. Onun için de "içerdeyatanlann en büyük gü- venceleri", "içerde biriikte bulunmalannın ge- tirdiği dayanışma" ile "dışardaki yakınlannın sağladığı destek"tir. Bunlardan yoksun kalmak, temel güvencelerinin ellerinden alınmasıdır. F tipi hapishanelerin "daha konforiu, yaşa- manın daha kolay olduğu" gibi özelliklerinin öne sürülmesinin hiçbir etki yapmamasının nedeni, "birlikte bulunmanın getirdiğı dayanışma"y\ or- tadan kaldırmasıdır. Bu biçimiyle yaratacağı "yalnızlaştırma", içerdeki kişiyiher türlü baskı- ya açrk ve karşı koyamaz duruma getirecektir.- Yalnızlaştırma, özel deyimiyle "teke düşürme", bir insana yapılacak en etkin güçsüzleştirme iş- lemidir. Yoksa koğuş sisteminin de pek çok sa- kıncası olduğu bir gerçektir, ancak bu sistem- de hiç değilse "yalnızlaşma" söz konusu değil- dir. Hapishanede yatan insanlan toplumdan ön- ce "kendine kazandırmak" gerekmektedir. Bir insan, eğer kendisine saygısı olursa, kendisine değer verirse, kendisine güveni olursa, olan bi- teni gözden geçirebilir, kendi içinde değerlen- direbilir, neden-sonuç ilişkisi kurarak durumu- nu kavrayabilir. Bir insanı yalnızlaştırarak, ken- disine olan güvenini kırarak, kendine olan say- gısını ortadan kaldırarak hiçbir şeye kazandıra- mazsınız. Hapishanelerin düzelebilmesi, gerçekten olumlu bir işlev kazanabilmesi için şu önlemler acil öncelikle alınmalıdır: • Hastalar derhal, hiçbir aynm yapılmadan, gereken her yolla tedavi edilmeli; hastalıklan, tahliyeleri için neden sayılmalıdır. • Tutuklu ve hükümlülere zor kullanılması, canlanna zarar verecek işlemlerden kesinlikle uzak kalınmalıdır. • Devleti temsil eden görevlilerin, "tarafsızlık içinde, adaletie ve insanca davranış gösterme- leri" görev sorumluluklannın bir parçası olmalı, bu sorumluluğun ağırltğı da açıklanmalıdır. • Devlete güven duyabilmek için devlet gö- revlilerinin burada yaptıkları görevin önemi çok iyi açıklanmalı, aksi durumlarda cezalandırma- lardan kaçınılmamalıdır. • Geniş kapsamlı bir af en kısa zamanda çı- kanlmalıdır. • Hapishaneler eğitim ve üretim eksenlerinde yeniden yapılanmalıdır. Hapishaneler, toplum kurumlannın aynlmaz bir parçasıdır, orada yaşananlan hayatımızın bir parçası olarak algılamak da hepimizin sorum- luluğudur. E-mail: erdal.atabek(« mynetcom.tr Fax: 0212 513 90 98 [email protected] Oktay Ekinci, Cumhuriyet Pa- zar Dergi'deki yazısına "Ve yıktı- lar!.." diye başlamış ve sözlerini şöyle sürdürmüş: "Ustelik 'Biz ko- ruyacağız' diye söz verdikleri hal- de yıktılar..." Galata meydanının en güzel ve sembolik binalarından biri; Şer- betçiyan Han sonunda yok edildi. Bu hanın restore edileceğini duy- duğumuzda telaşa kapılmıştık. Geçmiş örneklerden de bildiğimiz gibi, bir acımasız el bu binalara bir el-attı mı, sonunu getiriyordu. Galata'da imzalartoplandı, baş- vurulacak bütün kurumlara başvu- ruldu. Beyoğlu'nun Fazilet Partili mimar Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a gidildi, sözler alındı, söz- ler verildi. Sonra bir bekleyiş döne- mi geldi. Işte bu bekleme döne- minde olanlar oldu. En büyük oyu- nu bu inşaatı yapanlar oynadılar. Dediler ki, "Korkmayın, bizdesi- zin kadar kültürel miras konusun- Galata'nın Şerbetçiyan Han'ı Yok Edildi da duyarlıyız. Bunlara sahip çıka- cağız." Galata Kulesi çevresinde bir sa- bah dolaşırken acı gerçekle karşı- laştık. Tahta perdelerle çevrili söz- de restorasyon, sonunda yıkıma dönüşmüştü. Güzelim Şerbetçi- yan Han'ın yerinde yeller esiyordu. Gri adamlar buraya da gelmiş, bi- nanın bütün duvarlannı yıkmışlar ve yapacaklannı yapmışlardı. Bu ülkeye neden demokrasi gelmiyor sorusunun cevabını öğ- renmek isterseniz Galata Kule- si'nin yanındaki tahta perdelerle çevrilmiş Şerbetçiyan Han'ın içine girin ve manzarayı görün. Kendi tarihine bu kadar acımasız yakla- şan bir yok ediciliğin demokrasiyi savunması mümkün mü? Bu ka- dar değetii bir kültürel mirasın yok edilmesini umursamayan bir bele- diye, bir kaymakamlık, bir imar müdürlüğü, hangi konuda ne du- yarlığı gösterebilir ki! Galata'da bir grup insan endişe içindeydi. Imzalar topladılar. Sonra beklemeye başladılar. Sonunda on- lar da yıkıma seyirci kaldılar. Bir adam, şimdi dünyanın en önemli ta- rihi merkezlennden birinin en temel görüntülerinden birisini üç kuruşluk otel yapmak uğruna yok etti. Aslın- da o kendi yatınmını da yok etti. Ga- lata Kulesi'nin çevresindeki binala- n yok edip tarihi dokuyu bitirirseniz oraya yaptığınız yatınmın da bir kıy- meti harbiyesi kalmaz. ••• Söz Galata Kulesi'nden açılmış- ken Belediye Başkanı Kadir Top- baş'a bir çağnda daha bulunma- yı gerekli görüyorum. Kulenin he- men yanı başında bir çöplük var. Daha doğrusu, herkesin çöpünü attığı bir alan var. Bu alan, kulenin hemen dibinde. Bu çöpler akşa- ma kadar yığılıyor, bazan birkaç gün kalıyor. Etrafı iğrenç bir koku sanyor. Kedilerin, köpeklerin ve çöpten eşya toplayanlann da ka- tılmasıyla çöp iyice korkunç bir manzaraya bürünüyor. Buraya çöp bidonu konmadığın- dan çöpler kaldınma atılıyor, bu ne- denle çöpler kaldınldığında da çö- pün bulunduğu yer, bütün pisliği ve mikrobuyla varlığını sürdürüyor. Yıl- lardır bu manzara böyle. Kulenin hemen dibinde. Günde yüzlerce tu- ristin ziyaret ettiği kulenin yanından geçerken bumunuzu tutmanız ge- rekiyor. Belediye Başkanı Kadir Topbaş, acaba bu manzarayı gör- müyor mu? Zahmet edip bir gün oraya giderse görür ve ne demek istediğimizi daha iyi anlar. ••• Galata ve çevresi, bugüne ka- dar körtopal geldi. Ancak son dö- nemde bu bölgeye ilgi artmaya başladı. Dünyanın en eski tarihsel dokulanndan birisinin yer aidığı Galata'ya yönelik ilgi, çeşitli so- runlan ve tehlikeleri de beraberin- de getiriyor. Herkes kendi küttürel kavrayışına, ticari kafasına uygun bir anlayışla bu binalara el atıyor ve bir anlamda istediğini yapıyor. Bu sokaklarda, hâlâCenevizya- şıyor. Fransız Ihtilali'nin ünlü isim- lerinden şair ve siyaset yazan Andre Cheniergibi birçok önem- li kişinin doğduğu evler hâlâ bu sokaklarda ayakta duruyor. Dün- yada bir benzeri daha olmayan yapılar buradan Haliç'e bakıyor. Galata'nın her bir sokağında koca bir tarih yatıyor. Galata Kulesi ve çevresi, insanı büyüleyen bircazi- beyi bağnnda taşıyor. Şerbetçiyan Han'ın başına ge- lenler, daha önce birçok tarihi bi- nanın başına da geldi. Galata ve çevresi için bir önlem alınmasının zamanı geldi geçiyor. Bununla ilgi- lenmesi gereken tüm kurumlar için alarm zilleri çalıyor. Kültür bakanı mı olur, belediye başkanı mı olur, başbakan mı olur, bir an önce du- ruma müdahale edilmesi gereki- yor. Haydi diyelim Zeugma moza- ikleri Birecik Barajı'nın sulan altın- da kalıyor. Galata'da baraj da yok, sular altında kalma tehlikesi de. Duvaıian fresklerle kaplı binalar ya- şamaya devam ediyor. Bir gün ge- lip birileri yok etsin diye değil tabii... Şerbetçiyan Han'ı, gidin ve gö- rün. Kendinize bir zaman ayınn, Galata ve çevresinde dolaşın... Ne dediğimi daha iyi anlarsınız...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle