Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS 2000 PAZARTESİ
HABERLER
Akbulut ABD'ye
gidfyor
• ANKARA (AA)-
TBMM Başkanı
Yıldınm Akbulut,
Birleşmiş Milletler (BM)
ve Parlamentolararası
Birlikin (PAB) ortak
girişımıyle New
York'ta yapılacak
Ulusal Meclis
Başkanlan toplantısına
katılmak üzere bugün
ABD'ye gidecek.
"Binyıl Genel Kurulu"
adı verilen ve 30
Ağustos-1 EylüI2000
tarihlen arasında
yapılacak toplantıda,
BM Genel Sekreteri
Kofi Annan'ın
konuşmasının ardından
çahşmalar başlayacak.
Katılımcı parlamento
başkanlan toplantıda söz
alarak "Üçüncü Binyılın
Başlangıcında
Uluslararası fşbirliği Için
Parlamenter Bakış"
konusunda bırer
konuşma yapacaklar.
Zafer Baynamı
provası
• İstanbul Haber
Servisi - Istanbul'da 30
Agustos Zafer Bayramı
ve Türk Sılahlı
Kuvvetleri (TSK) Günü
kutlamalannın provası
yapıldı. Adnan
Menderes Bulvarfnda
gerçekleştirilen provada
geçit törenine katılan
askeri birlikler ve zırhlı
araçlar, 66. Zırhlı Tugay
Komutanı Tuğgeneral
Ismaıl Hakkı Pekin
tarafindan selamlandı.
^Sendikalara
dernek kimliği'
• SAMSUN
(Cumhuriyet)-CHP
Genel Sekreter
Yardımcısı Bekir
Yurdagül, özelleştirme
uygulamasıyla
sendikalann bir dernek
kimliğine sokulmak
istendiğinı ileri sürdü.
Yurdagül," Hükümet,
ışsizlığe,
sendikasızJaştırmaya ve
büyük eleştinlere neden
olan özelleştirme
furyasına devam ediyor.
Hakkını aramayan,
haksızhğa karşı
çıkmayan ve örgütlü
hareket edemeyen
çalışanlar yaratılmaya
gayret ediliyor" dedi.
Yatova'mn
eskortu
yayaya çarptı
• AYDEV (Cumhuriyet)
- Devlet Bakaru Yüksel
Yalova, Karacasu
ılçesindekı "Dedebağ
yatınnın hayır
etkinliklerine" giderken
konvoyundaki araçlardan
bin kaza yaptı. Kaza
Yalova'ya eskortluk
yapan aracın, karşıya
geçmek ıçın anıden yola
fırlayan Mustafa Işık"a
çarpmasıyla meydana
gelirken Işık'ın
durumunun ağır olduğu
ve Aydın Devlet
Hastanesi'nde tedavi
altına alındığı bıldirildi.
Bohı'da trafik
kazası
• BOLU (Cumhuriyet)
- Bolu- Karabük
Karayolu'nda meydana
gelen kazada 5 kişı
yasamını yitirdi. Ayhan
Şahoğlu yönetimindeki
69 AD 069 plakalı
Bayburt Turizm yolcu
otobüsü ıle 34 MVP 85
plakalı özel aracın
çarpışmasıyla
gerçekleşen kazada araç
sürücüsü Tahsin Zalim
ile aynı aıleden Hatice,
Kadir ve Kadir Zalim ve
henüz kimliği
belirlenemeyen bir kadın
yaşamını yıtırdi.
Öğretmen, öğrenci ve yardımcı personel kılık kıyafet kurallanna uyacak
Dershanelere türban yasağı
ANKARA(ANKA)-Türban yasağı ve
kız-erkek karma eğitım özel dershaneler-
de de uygulanacak. Milli Eğitim Bakan-
lığı, özel dershanelerdeki yönetici, öğret-
men ve dığer personel ıle öğrencilere kı-
lık kıyafet kurallanna uyma zorunluluğu
getinrken yasağa uymayanlar hakkında
disiplin işlemlen yapılacak. Dershaneler,
sınavlarda başanlı olan öğrencileri rek-
lam aracı olarak kullanamayacak.
Özel dershanelerTÎPYönetmeliği'nde
değişiklik yapılarak idari işleyiş, ders
programlannın düzenlenmesı ıle disiplin
işlemleri konulannda yeni standartlarge-
tirildi. Düzenleme kapsamında, dersha-
nelerde görevlendirilecek öğretmenler,
Millı Eğitim Bakanlığı'na bağlı kurum-
lardaki öğretmenlerle aynı koşullan taşı-
yacak. Dershanelerde rehberük ile ölç-
me-değerlendirme servisleri bulunacak.
Irticai eylemler dolayısıyla kamu ku-
• Milli Eğitim Bakanlığı özel dershanelere türban yasağı
getirdi. Dershanelerde disiplin kurulu oluşturulacak ve
öğrencilere yaptınmlar uygulanacak.
rumlanndan çıkanlan kişilerin özel ders-
hanelerde çahştınlmasını önlemek ama-
cıyla, dershanelerde görevlendirilecek di-
ğerpersonlin "Türkvatandaşı''. "eoazü-
köğretim okulu mezunu" ve "kamu hak-
lanndan mahrunı olmaması" gerekecek.
Dershane öğretmenleri, resmi ya da
özel okullarda derse gıremeyecek. Ayn-
ca dershane öğretmenleri ıle yöneticüer,
bireysel veya özel gruplar kurarak ders
veremeyecek.
Dershanelerde, "yükseköğretime öğ-
renci seçme sınavına hazırhk programı",
"üköğretimokulundan sonra birüstoku-
hın giıiş smavianna hazırhk programı",
"ara sınıftakviyeprogramı" ve "diger sı-
navlara hazırhk programı" açtfabilecek.
Programlara öğrenci alınırken seviye
belirleme sınavı yapılacak ve sınıflar, sı-
nav sonuçlanna göre oluşturulucak. Ders-
hanelerde aynca düzey belirleme ve de-
neme sınavlan yapılacak. Dershanelerde
smıf mevcutlan 30'u geçemeyecek ve
günlük öğretim 08.00-21.00 saatleri ara-
sında yapılacak. Ders saaünın süresi 40
dakika olacak ve gruplann haftahk ders
programlarına, okula devam eden öğren-
ciler için hafta içinde 4, hafta sonunda ıse
bir günde 6 saatten fazla ders konulama-
yacak.
Dershanelerde her öğrenci için bir "ög-
renci izJeroe dosyasT açılacak. Dosyada,
ögrencılenn sınavlarda aldığı sonuçlarile
kişısel bilgiler yer alacak. Aynca, öğren-
ci velilerine her ay, öğrencilere ilişkin
"dersJere göre başan durumu, rehbertik
test sonuçlan, devam-devamsızhk, öneri-
ler" gıbı bılgılenn yer aldığı "öğrenci du-
rum beigesT verilerek velilerin öğrenci-
leri takibi sağlanacak. Aynca, dershane
öğrencilerinin tamamına "öğrenci kimBk
karn" da verilecek.
Özel dershanelerde de kılık kıyafet ku-
rallanna uyulacak. Yönetmeliğe, "ders-
hanekrde kunıcu, kurucu temsflda, yö-
netici,öğretmen, öğrencivediğerpersonel
hakkında Mflli Eğitim Bakanbğı'ııa Bağ-
lı Okullardaki GörevBlerie Öğrencflerin
KıhkKıyafederine İlişkin Yönetmefikhü-
kûmleri uygulanır" hükmü eklenırken
öğrenciler forma ya da tek tıp kıyafet giy-
meye zorlanmayacak. Aynca dershane-
lerde karma eğitim esas olacak ve kız ile
erkekler için ayn grup ya da sınıflar oluş-
turulamayacak.
Masraflar cep yakacak
Velinin eğitim
faturası en az
250müyontiru
ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) -
Eğitim masraflan, velilenn cebinı ya-
kacak. Yeni eğitim dönemi öncesinde
geri sayım başlarken veliler de çocuk-
lan ıçın gereklı eğitim araçlannm alı-
mına başladı. Eğitim faturası; defter,
kitap, çanta, spor malzemeleri, kayıt
parası ve servis ücretleriyle birlikte
250 milyon liradan başlıyor, 500 mil-
yon liraya dek uzanıyor. Eğitim-Sen
Genel Sekreteri Kemal Ünal, dene-
tımsiz piyasa koşullannda veünin eği-
tim yükünün daha da ağırlaştığına
dikkat çekti.
Okullar, tüm uyanlara karşın bağış
adı alnnda zorla kayıt parası toplama-
ya devam ederken velileri de Tebliğ-
ler Dergisi'nde yayımlanmayan onay-
sız kıtaplan almaya zorluyor. Anka-
ra'da okullann yansmda kitap listele-
nne onaysız kitaplar da alınırken ba-
kanlığın uyan nkeliğindeki genelge-
leri sonuç vermiyor. Pek çok yayıne-
vi, Tebliğler Dergisi'nde yayımlanmış
fiyat listesini ek kitapçıklarla delerek
velileri onaysız kitaplan satın almak
zorunda bırakıyor. Velilerin eğitim
masraflan ise 500 milyon liraya kadar
çıkabiliyor. llköğretım okuluna yeni
başlayacak bir öğrenci; kayıt parası,
servis ücretleri ve katkı paylan ile bir-
likte en az 250 milyon lıra masraf ya-
ratıyor. llkögretim için gerekli araç
gereç ve fiyat listesi şöyle: "Kıyafet:
50 milyon lira, kitap: 15 milyon Kra,
defter: 10 milyon lira, çanta: lOmDyon
üra, beslenmeçantası: 4 milyonKra, su-
luk: 3 mihon lira, nesim çantası: 2 mO-
yon Bra, boya: 7 mihon Kra, müzikale-
ti: 10 milyon lira, spor malzemeleri: 35
milyon lira, katkı payı: 10-30 milyon li-
ra, servis ücreti: 15-25 mihon lira, ka-
yıt parası: 8-100 milyon lira." Ortaöğ-
retün için ücretler ıse şöyle değişiyor:
«Kryafet: 70 milyon lira, kitap: 25 mil-
yon Kra, süper lise İngüizce ldtabı: 40
milyonlira, defter: 10 mihon Kra, çan-
ta: 10 milyon Kra, spor malzemeleri: 40
milyonKra, resim-müzikmalzemeieri:
8 milyon Kra." Eğitim-Sen Genel Sek-
reteri Kemal Ünal, uygulanan ekono-
mik politıkalar sonucu yoksul halk ke-
simmın eğitim gereksınimlerinı karşı-
layamayacak duruma geldiğine ışaret
etti. Anayasadakı eğitim güvencesi-
nin sağlanamaz hale geldığini vurgu-
layan Ünal, "Okullann açılmasıyla
birtikte veHnin yükü. piyasanuı dene-
timsiz koşullannda daha da ağıriaş-
mışör" dedi. Ünal, dar gelirli ailele-
rin eğitim yükünün hafifletilmesi ge-
reğme dikkat çekerek en azmdan okul
kayıtlannda zorla bağışm önüne geçil-
mesıni istedi.
Tutuklu ve hükümlü yakınlan, hûcre tipi cezaevine "sonuna kadar" karşı çıkacak-
lanjubeHrterek^Gerekirsebizölürüzamayiı»^
mayız" dedi Devrimd TırtsakAOeleri Komiteleri (DETAK) adma gazetemizi ziyaret eden tutuklu yakmlarmdan Hûsnüye Acar,
oğhı Süleyman Acar'ın sekiz yıldır Çanakkak Cezaevi'nde bulunduğunu, şimdi ise cezaevinde hücreye konulmak istendigini
belirterek "Cezaevlerindeki onbinlerce tutukluyu hücreye koyabilmek için önce onların analaruu öJdürmeleri gerekiyor" diye
konuştu. Fikriye Bagaç ise Ümraniyç Cezaevi'nde kalan kardeşi Ergüt Çiçekler'in 17 yaşmdayken turuklanıp "hiçbir suçu ot-
madığı halde örgüt öyeliğinden müebbet hapse mahkûm edüdiğini" savundu. tki çocuğu Ümraniye Cezaevi'nde tutuklu buhı-
nan Sakine Sûlcü, çocuklannın hücreye konulmasmdaki amacın, "sosyal kimfimlerini yok ederek onları bedenen ve ruhen ya-
vaş yavaş ökhlrmeye çauşmak" okluğunu betirttL Sükü, "hücre tipi cezaeviyle yalnızlaşarumava çahşuan" tutuklu ve hüküm-
lülerin, onlan ziyaret etmek isteyen vakmlanna da tactzde bulunukhığunu söyiedL (Fotograf: fPEK YEZDANl)
Öğretmenlik başvurulan bugün başlıyor Öğrenci affi başvurusunda son gün
OSS sonuçlan açıklamyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yüzbinlerce öğrenciyi ilgilendirenÖSS
sonuçlan bugün açıklamyor. Öğretmen-
lik başvurulan bugün başlıyor Öğrenci
affı başvurulan için de bugün son gün ol-
duguna dikkat çekildi. 953 bin 966 ada-
yın heyecanla beklediği ÖSS yerleştirme
sonuçlan bugün saat 10.00'dan başlaya-
rak internet, 900'lü telefon hatlan, WAP
uyumlu cep telefonlan ile cep telefonla-
nnın kısa mesaj servislerinden
öğrenilebilecek. Sonuçlar,
Türkiye Gazeteciler Cemiye-
ti'nce basılacak Sınav Sonuç
Gazetesi ile de duyurulacak.
Yükseköğretim programlan-
nın taban puanlannı da yayım-
layacak gazete; örgün eğitim
Sonuçlar, şu adreslerden öğrenilebi-
lecek:
İnternet adresi:
http://www.osym.gov.tr,
http://osys.osym.gov.tr, * " ; î
http://osys2000.osym.gov.tr
900'lü telefon hatlan: 0 900 909 1147,
0 900 909 1148,0 900 910 1001,0 900
910 1002
WAP uyumlu cep telefonlan:
• Öğretmenlik kadrosu için başvurular bugün
başlayacak ve 4 Eylül'e kadar sürecek.
Yükseköğretim kurumJanndan herhangi bir nedenle
ilişiği kesilen öğrenciler, öğrenci affı yasasından
yararlanabilmek için bugün mesai saati bitimine dek
başvuruda bulunmak zorunda.
için salı, açıköğretim için çarşamba gü-
nü satışa çılcanlacak. Sınav sonuç belge-
ieri, salı gününden başlayarak adaylann
adreslerine postalanmaya başlanacak.
Yerleştirme sonunda, 293 bin 353 a-
day ön lisans ve lisans programlarma
yerleştirilecek. 105 ve üstü puan alan
953 bin 966 adaydan 660 bin 613 'ü açık-
ta kalacak. 166 bin 838 aday ise dört yıl-
lık lisans programlanna girebilecek.
http://wap.osym.gov.tr
Cep telefonlan kısa mesaj servisi: Tel-
sim: 7070, Turkcell: 1111
Öğretmenlik kadrosu için başvurular
ıse bugün başlayacak ve 4 Eylül'e dek sü-
recek. Bakanlık, 25 branşta 25 bin öğret-
men alacak. Başvurular; Ankara, Adana,
Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum,
Gaziantep, İstanbul, Izmir, Konya, Ma-
latya, Samsun, Trabzon ve Van illerinde-
kibürolara yapılacak. Bilgisayar, elekt-
ronik, gemi inşa, güverte, güverte avla-
ma. lngilızce, iş eğitimi, kuaförlük, ma-
tematik, mobilya dekorasyon, motor,
müzik, okul öncesi eğitim, özel eğitim,
rehberlik, ticaret meslek lisesi dersleri
ile Türk dili ve edebiyatı ile Türkçe
branşlanna başvuran adaylann tamamı
atanacak. Adaylar, Milli Eğitim Bakan-
hğı Eğitim Teknolojileri Genel Müdür-
lüğü Döner Sermaye Işletmesi
Müdürlüğü'nün TC Ziraat
Bankası Ankara Beşevler Şu-
besi'nde bulunan 200627
No'lu hesabına 2 milyon lira
yatırarak alındı belgesini il
milli eğitim müdürlüğü başvu-
ru bürosuna teslim ederek baş-
vunı formu ve kılavuzunu alabilecekler.
Yükseköğretim kurumlanndan her-
hangi bir nedenle ilişiği kesilen öğren-
ciler, öğrenci affı yasasından yararlana-
bihnek için bugün mesai saati bitimine
dek başvuruda bulunmak zorunda. Öğ-
rencilenn, yasadan yararlanabilmeleri
için ilişıklerinin kesıldiğı yükseköğre-
tim kurumlanna başvurmalan gereki-
yor.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
2000Tİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
DevleteGüven
Olmayınca
Hapishanelerde yaşananlar, ülkemizin son
dönemlerine damgasını vuran olaylar oldu. Has-
ta olup tedavi olanağı bulamayanlar, açlık grevi
yaparak yaşamlannı tehlikeye sokanlar, üzerle-
rine saldırılarak yaralananlar, öldürülenler, çe-
şitli bedensel ve ruhsal travmalara uğrayanlar...
Bütün bunlara "ama onlar da..." diyerek ge-
rekçe bulmanın hiçbir haklılığı olamaz. Tutuklu-
lar ve hükümlüler, yani "içerdekiler", suçlan ne
olursa olsun, "tarafsızlık içinde, adaletie ve in-
sanca davranış görerek yaşamalıdıriar".
Devlet, bütün kurumlan, bütün görevlileri ile
hapishanelerde yatan, bu nedenle de bütün ha-
yatlan sıkı bir denetim altında tutulan insanlara
"tarafsızlık içinde, adaletie ve insanca davran-
mak zorundadır".
Ama yaşanan gerçekler bütünüyle başkadır.
Devlet kurumları ve görevlileri, kendilerini
"adaletin değil, cezanın birparçası" olarak gö-
rürler ve böyle davranırlar. Eğer yatan kişi, dü-
şünceleri, tutumu, savlanan suçlan açısından
görevlilere "karşıt" görünüyorsa, ona "ceza ve-
ren, cezayı arttıran " bir tutum içinde olurtar. Ter-
sine, yatan kişi, düşünceleri, tutumu, savlanan
suçlan bakımından "yandaş" görünüyorsa ona
"haksızlığa uğramış kişi" olarak davranırlar.
Her iki durumda da tarafsızlık içinde" değil-
lerdir. Bu durum genel olarak görülen "insanlar-
daki davranış kusuhan "ndan birisidir, ancak bi-
zim gibi ülkelerde daha da belirgindir.
Hapishanelerdeki tutumlar "adaletli" de değil-
dir. Içerde yatanlann "insanlar" olduğunu hiç
unutmamakyerine, durumunagöre "kaderkur-
banı", "talihsiz", "haksızlığa uğramış", "zarar-
h", "yaşaması gereksiz" gibi kategorilere aynla-
rak tutum geliştirilir. Onun için içerde herkese ay-
nı davranışın gösterildiği sanılmamalı, tersine
bütünüyle birbirinden farklı davranışlar göstenl-
diği bilinmelidir. Bu konuda, görevlilerin ideolo-
jik yapılan, düşünce yapıları, duyguları, kişilik
özellikleri rol oynar ve birbirinden çok farklı tu-
tumlann nedenlerini oluşturur.
TütukJu ve hükümlülerin "insanca davranış"
gormeleri zorunluluğu bütünüyle görevlilerin an-
layış, tutum ve davranışlanna bağlıdır. Bu dav-
ranışı belirieyen en önemli etken de "içerdekiki-
şi"n\n görevliler tarafindan nasıl görüldüğüdür.
Onun için de "içerdeyatanlann en büyük gü-
venceleri", "içerde biriikte bulunmalannın ge-
tirdiği dayanışma" ile "dışardaki yakınlannın
sağladığı destek"tir. Bunlardan yoksun kalmak,
temel güvencelerinin ellerinden alınmasıdır.
F tipi hapishanelerin "daha konforiu, yaşa-
manın daha kolay olduğu" gibi özelliklerinin öne
sürülmesinin hiçbir etki yapmamasının nedeni,
"birlikte bulunmanın getirdiğı dayanışma"y\ or-
tadan kaldırmasıdır. Bu biçimiyle yaratacağı
"yalnızlaştırma", içerdeki kişiyiher türlü baskı-
ya açrk ve karşı koyamaz duruma getirecektir.-
Yalnızlaştırma, özel deyimiyle "teke düşürme",
bir insana yapılacak en etkin güçsüzleştirme iş-
lemidir. Yoksa koğuş sisteminin de pek çok sa-
kıncası olduğu bir gerçektir, ancak bu sistem-
de hiç değilse "yalnızlaşma" söz konusu değil-
dir.
Hapishanede yatan insanlan toplumdan ön-
ce "kendine kazandırmak" gerekmektedir. Bir
insan, eğer kendisine saygısı olursa, kendisine
değer verirse, kendisine güveni olursa, olan bi-
teni gözden geçirebilir, kendi içinde değerlen-
direbilir, neden-sonuç ilişkisi kurarak durumu-
nu kavrayabilir. Bir insanı yalnızlaştırarak, ken-
disine olan güvenini kırarak, kendine olan say-
gısını ortadan kaldırarak hiçbir şeye kazandıra-
mazsınız.
Hapishanelerin düzelebilmesi, gerçekten
olumlu bir işlev kazanabilmesi için şu önlemler
acil öncelikle alınmalıdır:
• Hastalar derhal, hiçbir aynm yapılmadan,
gereken her yolla tedavi edilmeli; hastalıklan,
tahliyeleri için neden sayılmalıdır.
• Tutuklu ve hükümlülere zor kullanılması,
canlanna zarar verecek işlemlerden kesinlikle
uzak kalınmalıdır.
• Devleti temsil eden görevlilerin, "tarafsızlık
içinde, adaletie ve insanca davranış gösterme-
leri" görev sorumluluklannın bir parçası olmalı,
bu sorumluluğun ağırltğı da açıklanmalıdır.
• Devlete güven duyabilmek için devlet gö-
revlilerinin burada yaptıkları görevin önemi çok
iyi açıklanmalı, aksi durumlarda cezalandırma-
lardan kaçınılmamalıdır.
• Geniş kapsamlı bir af en kısa zamanda çı-
kanlmalıdır.
• Hapishaneler eğitim ve üretim eksenlerinde
yeniden yapılanmalıdır.
Hapishaneler, toplum kurumlannın aynlmaz
bir parçasıdır, orada yaşananlan hayatımızın bir
parçası olarak algılamak da hepimizin sorum-
luluğudur.
E-mail: erdal.atabek(« mynetcom.tr
Fax: 0212 513 90 98
oralcalislar@yahoo.com
Oktay Ekinci, Cumhuriyet Pa-
zar Dergi'deki yazısına "Ve yıktı-
lar!.." diye başlamış ve sözlerini
şöyle sürdürmüş: "Ustelik 'Biz ko-
ruyacağız' diye söz verdikleri hal-
de yıktılar..."
Galata meydanının en güzel ve
sembolik binalarından biri; Şer-
betçiyan Han sonunda yok edildi.
Bu hanın restore edileceğini duy-
duğumuzda telaşa kapılmıştık.
Geçmiş örneklerden de bildiğimiz
gibi, bir acımasız el bu binalara bir
el-attı mı, sonunu getiriyordu.
Galata'da imzalartoplandı, baş-
vurulacak bütün kurumlara başvu-
ruldu. Beyoğlu'nun Fazilet Partili
mimar Belediye Başkanı Kadir
Topbaş'a gidildi, sözler alındı, söz-
ler verildi. Sonra bir bekleyiş döne-
mi geldi. Işte bu bekleme döne-
minde olanlar oldu. En büyük oyu-
nu bu inşaatı yapanlar oynadılar.
Dediler ki, "Korkmayın, bizdesi-
zin kadar kültürel miras konusun-
Galata'nın Şerbetçiyan Han'ı Yok Edildi
da duyarlıyız. Bunlara sahip çıka-
cağız."
Galata Kulesi çevresinde bir sa-
bah dolaşırken acı gerçekle karşı-
laştık. Tahta perdelerle çevrili söz-
de restorasyon, sonunda yıkıma
dönüşmüştü. Güzelim Şerbetçi-
yan Han'ın yerinde yeller esiyordu.
Gri adamlar buraya da gelmiş, bi-
nanın bütün duvarlannı yıkmışlar
ve yapacaklannı yapmışlardı.
Bu ülkeye neden demokrasi
gelmiyor sorusunun cevabını öğ-
renmek isterseniz Galata Kule-
si'nin yanındaki tahta perdelerle
çevrilmiş Şerbetçiyan Han'ın içine
girin ve manzarayı görün. Kendi
tarihine bu kadar acımasız yakla-
şan bir yok ediciliğin demokrasiyi
savunması mümkün mü? Bu ka-
dar değetii bir kültürel mirasın yok
edilmesini umursamayan bir bele-
diye, bir kaymakamlık, bir imar
müdürlüğü, hangi konuda ne du-
yarlığı gösterebilir ki!
Galata'da bir grup insan endişe
içindeydi. Imzalar topladılar. Sonra
beklemeye başladılar. Sonunda on-
lar da yıkıma seyirci kaldılar. Bir
adam, şimdi dünyanın en önemli ta-
rihi merkezlennden birinin en temel
görüntülerinden birisini üç kuruşluk
otel yapmak uğruna yok etti. Aslın-
da o kendi yatınmını da yok etti. Ga-
lata Kulesi'nin çevresindeki binala-
n yok edip tarihi dokuyu bitirirseniz
oraya yaptığınız yatınmın da bir kıy-
meti harbiyesi kalmaz.
•••
Söz Galata Kulesi'nden açılmış-
ken Belediye Başkanı Kadir Top-
baş'a bir çağnda daha bulunma-
yı gerekli görüyorum. Kulenin he-
men yanı başında bir çöplük var.
Daha doğrusu, herkesin çöpünü
attığı bir alan var. Bu alan, kulenin
hemen dibinde. Bu çöpler akşa-
ma kadar yığılıyor, bazan birkaç
gün kalıyor. Etrafı iğrenç bir koku
sanyor. Kedilerin, köpeklerin ve
çöpten eşya toplayanlann da ka-
tılmasıyla çöp iyice korkunç bir
manzaraya bürünüyor.
Buraya çöp bidonu konmadığın-
dan çöpler kaldınma atılıyor, bu ne-
denle çöpler kaldınldığında da çö-
pün bulunduğu yer, bütün pisliği ve
mikrobuyla varlığını sürdürüyor. Yıl-
lardır bu manzara böyle. Kulenin
hemen dibinde. Günde yüzlerce tu-
ristin ziyaret ettiği kulenin yanından
geçerken bumunuzu tutmanız ge-
rekiyor. Belediye Başkanı Kadir
Topbaş, acaba bu manzarayı gör-
müyor mu? Zahmet edip bir gün
oraya giderse görür ve ne demek
istediğimizi daha iyi anlar.
•••
Galata ve çevresi, bugüne ka-
dar körtopal geldi. Ancak son dö-
nemde bu bölgeye ilgi artmaya
başladı. Dünyanın en eski tarihsel
dokulanndan birisinin yer aidığı
Galata'ya yönelik ilgi, çeşitli so-
runlan ve tehlikeleri de beraberin-
de getiriyor. Herkes kendi küttürel
kavrayışına, ticari kafasına uygun
bir anlayışla bu binalara el atıyor
ve bir anlamda istediğini yapıyor.
Bu sokaklarda, hâlâCenevizya-
şıyor. Fransız Ihtilali'nin ünlü isim-
lerinden şair ve siyaset yazan
Andre Cheniergibi birçok önem-
li kişinin doğduğu evler hâlâ bu
sokaklarda ayakta duruyor. Dün-
yada bir benzeri daha olmayan
yapılar buradan Haliç'e bakıyor.
Galata'nın her bir sokağında koca
bir tarih yatıyor. Galata Kulesi ve
çevresi, insanı büyüleyen bircazi-
beyi bağnnda taşıyor.
Şerbetçiyan Han'ın başına ge-
lenler, daha önce birçok tarihi bi-
nanın başına da geldi. Galata ve
çevresi için bir önlem alınmasının
zamanı geldi geçiyor. Bununla ilgi-
lenmesi gereken tüm kurumlar için
alarm zilleri çalıyor. Kültür bakanı
mı olur, belediye başkanı mı olur,
başbakan mı olur, bir an önce du-
ruma müdahale edilmesi gereki-
yor. Haydi diyelim Zeugma moza-
ikleri Birecik Barajı'nın sulan altın-
da kalıyor. Galata'da baraj da yok,
sular altında kalma tehlikesi de.
Duvaıian fresklerle kaplı binalar ya-
şamaya devam ediyor. Bir gün ge-
lip birileri yok etsin diye değil tabii...
Şerbetçiyan Han'ı, gidin ve gö-
rün. Kendinize bir zaman ayınn,
Galata ve çevresinde dolaşın... Ne
dediğimi daha iyi anlarsınız...