Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 9 AĞUSTOS 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Sanata katkımn gerekçesi
"Işadamı" deyince, köşe dön-
mecilik kültürünün çeşrtlemeleri
geliyor aklımıza.
Oysa Hakık Ergüven de bir işa-
damı. Arınç Inşaat Dekorasyon
Sanayi ve Ticaret Şirketi'nin sahi-
bi. Iki yıldır "Ankara Oykü Günle-
/Tne katkı sağlıyor. Nedenini de
şöyle açıklıyor:
Toplumsal sorumluluk ve bu-
na bağlı olarak siyasal tercihimiz,
bizd iş yaşamında yeni biryöntem
tbemeyeyöneltmiştir. Buyöntemin
ana prensipleri; işi iyi yapmak, işi
zamanında ve eksiksizyapmak ve
kazanmakşeklinde formüle edile-
bilir. Bizbu anlayışla hareket eder-
ken, iş yaşamındaki kiriilik elbette
bizirahatstzediyor. Tıpkı herkesin
kendi iş alanlannda, başka ilişki-
lerinde tanık olduğu çirkinlikler
karşısında duyduğu rahatsızlıkgi-
bi. Bunoktadabirkararvermekdu-
nımundayız. Ya bu kiriiliğin ve çir-
kinJiğin birparçası olacağız ya da
bu kirlenmiş ilişkileri düzeltmek
için çaba harcayıp direneceğiz."
Halkı kuşatrna altına almaya ça-
baiayan gerici akımın, yurttaşlık bi-
lincinin geiışmesine engel olduğu-
na, bu durumun da toplumun si-
yasal temsilini etkisizleştirdiğine
inanıyor Haluk Ergüven. Yine de
karamsariığa kapılmamak gerek-
tiğine vurgu yapıyor
Toplumda kirienmişlikyaygın-
laştıkça doğada olduğu gibi zrtk-
ğı yeşertiyor. Işte sanata sığınma
istek ve zonınluluğu, bu zıtlığın
yeşermeye başJamasıdır. Sanatın
ruhu yıkayan etkisi, insanlan ve
toplumlan birçok kötülûklerden
kommayı, düşünme yetilerini ge-
liştirmeyi, insanlann /ç dünyala-
nndaki güzellikJerin coşkuyla dışa
vuımasını sağlıyor. Sanatın güzel-
likleriile beslenen insanlann oluş-
turduklan topluluk ise yurttaşlık
bilinci yüksek bir toplum haline
geliyor."
Haluk Ergüven, uygariık yapısı-
nın temeline de narç konmasın-
dan yana: "İçinde yaşadığımız,
ama hoşnut olmadığımız ilişkileri
dûzeltecek örtemli bir adımın sa-
natı ve sanatçıyı yükseltmek ve
etkinleştirmekolduğuna inandığı-
mu için Ankara öykü Günleri'ne
katılıyoruz. Tarikatlann, çeteterin
toplumun geleceğini karartmala-
nnı istemediğimiz için Ankara Oy-
kü Günleri'ne katılıyoruz."
ISIK KANSU
KanstwcunHiwiyeLcofTi.tr.
Kara para, para karaGaziantepte patlak veren Paraşüt ope-
rasyonu, kimi futbolculann aracı şirket-
ler aracılığıyla transfen "kara para"y\ yi-
ne gündemimize sokmuştu.
Dr. Sedat Yetim'in, Ankara Sanayi
Odası'nın yayın cxganı ASOMEDYA'da ya-
yımlanan "Türkiye'de ve Dünyada Kara
ParanınAklanması" adlı incelemesi, "ka-
ra para "nın ulaştığı korkutucu boyutu
gözler önüne seriyor. öncelikle "mafya"
alanını gözden geçiriyor Dr. Yetim. Maf-
ya türierini topariarnış. Tam 52 ayn sınıf-
landırma çıkmış karşısına. Çek-senet
mafyası gibi, uyuşturucu mafyası gibi bi-
linenlerin dışında neler var neler "Hırsız-
lık malı pazariama mafyası, ulaşırn hattı
mafyası, fınn, kömür, hamal, kapıcı, ko-
koreç, balıkçı, simitçi, işportacı mafyası.
Göçmen mafyası, kimyasal atık ve çöp
mafyası, milli emlak mafyası, bilişim suç-
lan mafyası..."
Kara paranın aklanmasında yaygın
olarak kullanılan yöntemlerin sayısı da
64'ü buluyor. Birkaç örnek verelim: "Fık-
tifve yanlış isimle hesap açarak, sahte ve
paravan şirket kurarak, spor kulüpterini
kullanarak, posta havalesiite, kıyıbanka-
cılığıyla, basın-yayın kuruluşu satın ala-
rak, küçük banknotlan büyükleri ile de-
ğişürerek, özelleştirilen kamu kurumlany-
la ilgili ihalelere dogrudan veya dolaylı ka-
tılarak, piyango ve talih oyunlanyta, pos-
ta ve kargo şirketleri aracılığıyla..." Dr.
Yetim'e göre, sadece 14 ülkede -ki, bun-
lann arasında Türkiye de var- kara para
aklama tutan 2 trilyon 425 milyar dolar.
Kara paranın kendisi ise doğal olarak
aklanan tutann da üzerinde: "Maliyetun-
surtan ilave edilmek suretiyle hesapla-
ma yapıldığında, yine bu14 ülke itibany-
la 4 trilyon 420 milyar dolariık aklamaya
esas kara para rakamına ulaşılmaktadır."
Getelım Türkiye'ye. Sıkı durun, Dr. Yetim'in
hesaplanna geçiyoruz: "Türkiye'deyıllık
olarak 100 milyar dolar civannda kara
paradan söz edilmektedir. Bu tutar, gay-
ri safi milli hasılanın yanı sıra, bankacılık
hariç TC Merkez Bankası rezervlerinin
beş katına veya dış borç stokuna yakın
birrakamıtemsiletmektedir. ...Türkiye'de
uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı, ma-
li suçlar, beyaz kadın ticareti, oto kaçak-
çılığı ve hırsızlığı, insan kaçakçılığı, maf-
ya üyelerine yapılan ödemeler, vergi ka-
çakçılığı vebavul ticaretifaaliyetlerinden
elde edilen kara para, yıllık olarak 39-59
milyar dolar arasında değişmektedir. Bu
tutariann en az yüzde 1 'inin aklandığını
varsayarsak 390-590 milyon dolar, en
çok yüzde 80'inin aklandığını varsayar-
sak da 31-47 milyar dolar tutannda bir
aklama söz konusudur."
Bu rakamlara bakıp bakıp IMFnin 3 yıl-
da vereceği 4 milyar dolar ile Türkıye'nin
kurtulacağına inananlara acımamak el-
de değil...
Sokaktayürürken mutlaka rastlamışsınızdır.
örtünmeyi yeğleyenlerin giyinme alışkanlıkla-
nnda farklılıklar gözleniyor. Söz gelimi altta
yırtmaçlı uzun etek, .üstte türban ya da altta pan-
tolon, üstte türban...
Gazi Üniversitesi lletişim Fakültesi araştırma
görevlileri Mutlu Binark ve Banş Kılıçbay,
"Tüketim Toplumu Bağlamında Türkiye'de Or-
tünme Pratiği ve Moda llişkisi" başlıklı bir ça-
lışma gerçekleştinnişler. Konrad Adenauer Vak-
fı tarafından kitaplaştınlan araştırmada, Islami
kadın dergilerini de tarayan Binark ve Kılıç-
bay'tn yaptıklan yorumlar dikkate değer:
"Bu dergiler, kadınlan Islami kurallara uygun
Örtünmenin modası
yaşam biçimini sürdürmeye teşvik etmeJerine
rağmen, biryandan da onlan; tesettürB uygun
kıyafetlerin patronlannı ya da tesettür modası-
na ilişkin reklamlan yayımlayarak, söylem dü-
zeyinde eleştirdikleri tûketime davet etmekte-
dirter. Bu davet, Islami burjuvazinin toplumsal
ve gündelik yaşamın çeşitli alanlanna dahil ol-
masının kaçınılmaz bir sonucudur."
Tesettür modasının reklamlan, Iki evre açı-
sından incelenmiş. Işte kimi sonuçlar: "llk ev-
re reklam metinlerinde; mağaza ve üretici fir-
malann isimlerinin ve adresterinin tanıtmınınya-
pılması yeğlenmiş, firmanın ürettiği mallann
çeşitleri de, bayan pardösü, manto, elbise,
bluz, eşarp vb. şekilde sayılmıştır. Bazı reklam-
larda tesettürgiysisi içinde kadın illüstrasyonu-
na yer verilmekle biriikte, bu çizimlerde kadı-
runyûzü tasviredilmemistir. Tesettürmodası rek-
lamlannın ikinci evresinde canlı (kadın) fotoğ-
rafı kullanılmaya, ürûn, tüketiciyi fartdı olmaya
çağıran reklam metinleriyle biriikte sunulmaya
başlanmıştır. Tesettürmodası reklamlannın ikin-
ci evresi, örtûnmepratiğinin 'göstergeleri' olan
türban vepardösünün tûketim değerierine ek-
lemlenmesini ortaya koymuştur."
Araştırmada, "Tekbir Giyim"firmasınınku-
rucusu Mustafa Karaduman ileyapılan röpor-
tajdan da alıntılar var. Karaduman'a göre, mo-
da yenilik anlamına geliyorsa, bunun işaret et-
tiği yenilik, tesettürün kendisi. Karaduman'ın,
tesettür modası ile ticaret arasındaki ilişki ko-
nusundaki düşüncesine gelince... Şöyle diyor:
"Biz zaten lslamın tacirieriyiz. Islamiyette
ticaret vardır. Farz olan şeyin üretimi de, giyimi
de farzdır."
Işte bu kadar...
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
SSK En Az ve En Çok Yaşldık
Ayhkları (Ocak-Temmuz 2000)
Soru: SSK emeklisiyim. Yeni yılda emekli aykklanndaki ar-
tışlann nasü yapıldığını bilmiyoram. Eskiden aylık-
larımız gösterge ve katsayı artışı ile yapılıyordu. Bu
• terk edildi sanıyorum.
1) Aylıklara yapılan zamlar neye göre yapüıyor?
2) Ocak ile Ağustos 2000 arasında ve her ay asgari (en
az) ve ajcami (en çok) artışlar ve ayuklar ne oldu?
f . . . (D.Ö.)
1) Kamuoyuna "Sosyal Güvenlik Refonn Yasası" olarak ta-
nıtılan 4447 sayılı yasa ile SSK emekli, dul ve yetimlerinin
aylıklanna yapılan zamlar için Ocak 2000'den geçerli olarak
yeni bir yöntem uygulanmaya başlandı. Bu yöntemle emek-
li, dul ve yetim ayhklan, "her ay bir önceki aya göre Devlet
Istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllık tû-
ketici fiyatları indeksi artış oranı kadar" arttınlmaktadır.
2) Ocak-Ağustos 2000 döneminde SSK en az (alt sınır ay-
lığı) ile en çok emekli aylıklan:
SSK OCAK-AGUSTOS 2000
EN AZ YAŞLILIK AYLIĞI
Aytar
AraJık1999
Ocak20O0
Subat2000
Mart2000
Nisan20O0
Mayıs2000
Haziran2000
Temmuz2000
Ağustos 2000
Arbş
% TL
%0.00
%5.90
%4.90
%3.70
%2.90
%2.30
%2.20
%0.70
%2.20
0
4.695.810
4.130005
3.271.385
2.658.929
2.169961
2.123.354
690.476
2.185258
Yeni
Aylık
79.590.000
84.285.810
88.415.815
91.687.200
94.346.129
96.516.090
98.639.444
99.329.920
101.515.178
Sosyal
Ayfck
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
Topfcm
Ayhk
84280.000
88.975.810
93.105.815
96.377200
99.036.129
101206.090
103.329.444
104.019.920
106.205.178
SSK OCAK-AĞUSTOS 2000
EN ÇOK YAŞLILIK AYLIĞI
Ayter
Aralık1999
Ocak 2000
Subat2000
Mart2000
Nisan2000
Mayıs 2000
Haziran2000
Temmuz2000
Ağustos 2000
Artş
% TL
%0.00
%5.90
%4.90
%3.70
%2.90
%2.30
%220
%0.70
%2.20
0
9.132.315
8.031.948
6.362.123
5.171.030
4.220.096
4.129.455
1.342.824
4.249.845
Yeni
Ayhk
154.785.000
163.917.315
171.949263
178.311.386
183.482.416
187.702.512
191.831.967
193.174.791
197.424.636
Sosyal
Ayhk
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
4.690.000
Topiam
159.475.000
168.607.315
176.639263
183.001.386
188.172.416
192.392.512
196.521.967
197.864.791
202.114.636
HAYVANLAR ISMAİL CÜLGEÇ igulgec@yahoo.com
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behtcak(h Wrk.net
HARBİ SEMtH POROY semihporoy@yahoo.com
KARTAL 5. İCRA DAİRESt MÜDÜRLÜĞÜ
MENKULÜN AÇIK ARTTIRMAİLANI
Dosya No: 2000/735 T.
Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetieri ya-
zılı mallar satışa çıkanlmışör.
Birincı arttınna 6.9.2000 günû saat 11.00 - 11.10'da Küçükyalı
Bağdat Cad. No: 141'de yapılacak ve o günü faymetlerinin %75'ine
istekli bulunmadığı takdirde 7.9.2000 günü ayıu yer ve saatte 2. art-
tırma %40'dan aşağı satış yapılmayacaktır. îhaleye %20 teminatla iş-
tirak edilecektir. Ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebile-
ceği, fazla bilgi almak isteyenlenn yukanda yazılı dosya numarasıy-
laîcra Müdürlüğü'ne başvurmalan nca olunur.
Muammen
Kıymeti
LiraKrş.
8.000.000 000.-TL
1.064.700.000.-TL
1 500 000 000 -TL
Adedi CİMİfMakiyetiveöoemliniteliUeri)
800 m2 Cevizparke
350 m2 4. sınıf kayınparke
300 m2 1. sınıf kayınparke
Basın: 47334
BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇÎ
5ab3hJar bası
uyandıramayanJara
TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKA*
T.C.
ADANA 7. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
DÜZELTME İLANI
24.08.2000 tarihinde 46987 basın no ile yayınlanan gayrimenkul
satış ilanında sehven KDV'nin kime ait olacağı yazılmamıştır.
KDV'nin alacaklıya ait olduğu tashihen ilan olunur.
Basın: 46987
MUSSOL/Nİ HABESİSTAN'I İSTİYOR!. 3
1$3S'T£ BU6ÜH,/TXLYAN D/KPfTiâÇÜ SSNİro MUS'SOUNİ, İERİTKE
HA8EŞİSTAM(ETYOf>rA') SoliUNUAJUN GÖI£ÜÇM£LEBl£ L/
A
'>
28 Ağustos
11V£H l
PEĞIL, GÜC İĞjJU-AUILARAK CÖZ.ÜL£BıLEC£Ğısl/ SÖrL£- I ^-v .^|4 İ
lAİÇTİ.HİTLER'İM AVUSTUKYA fÇ/M DÛfÜNOCtX.Egi,MU££OUN/'Yİ, .' '^Ş£<S"-
AFRtKA 'OA YEM/ TOP6AKLA& EDİNME KOA/USUA/OA / Q t4
**J
*1
* ftZöim
YÜKEta-ENC>/#ILıl/£Tİ.Su8ArAYfMM.GENeKAL. KOOOLFO ,1 * '»••/V.V'İ.
fM*
ADCH
O/'/eAA/ŞTİ. ŞuSAr Ay/MpA^ENEKAL KOOOLFO ,J * '»••^N^^»^; /
rOtAUrASlNPA rOPLAUAN OOSU AF/et/CA \ *£is Nmr ^ ^***rHn | f
/, EB.tr/ee VE ITALYAN SOMAUSI''NE J6*r*. r ' • "^.^P"^,
11
^' y"x
r/^rr/. PUGUMUN TEHLİKEIİ 6İR TİGMA- C • "* "**•? \^i '
KMESİ ûze&HE, HABEÇİSTAH İMP*- \HABEŞtSTAt/ £„/&/'
'AİLE SEU*SİY£', MıLLETLEG CEMİyETİ'NE • d /<? J>~
VUeiUUSTl/. AUCAK, İrALYAN TEHDİDİNE \.\ Heautti -\A / - . -
UiÇt t-/E&Hı4N6i 8İG y/4P77/etM ÜYGU- İ V ^ /-- /• v^ >T-" M(NT
iN#A*M(ç,F*çişr_KUin/sn.£K ûuemrı V\ ' ^ "-/- <<• / V ^ N U < U
GÖRÜŞ
SONMEZ TARGAN
Amerikan Kutbu...
Dünya siyasetinde, son yıllann moda deyimiyte bir
"tek kutuplu sistem" söylemidir gidiyor. Sanki bütün
çelişkiler bitmiş, bütün halklar tornadan çıkmış gibi
bir potada eriyip gitmiş... Ne geçmişin birbirinden de-
rin çizgilerle aynlmış emek-sermaye çelişkisi ne de ulu-
sal ve uluslararası sermaye kuruluşlannın dünya pa-
zarianndaki birbiriyle yarışı artık bitmiş de yerine, tek
kutuplu dediğimiz bu düzende tüm insanlık için yeni
bir "istikrar" dönemi açılmış sanırsınız.
Gerçekten gezegenimizde, büyük medya kuruluş-
lannın da ideolojik bombardımanıyla dünya halklan-
na benimsetmek istenen bir istikrar dönemi mi açıl-
mıştır?
Bunun hiç de böyle olmadığını görebilmek için özel-
likle Amerika Birteşik Devletleri'nin (ABD) yeryüzün-
de uyguladığı egemenlik politikalarına ve etkisi altın-
da tutmak istediği ülkelerdeki entrikalarına yakından
bakmamız gerekecek.
Elimde Minerva Yayınlan'ndan çıkmış "Sam Amca
Ne Istiyor" adında bir kitap var. ABD'li yazar Noam
Chomsky imzasını taşıyan bu kitabı Ismail Kaplan,
Bilge Kurt Torun ve Ergül Alsan dilimize kazandır-
mışlardır. Kitabın altbaşlığı "İkinciDünya Savaşı'ndan
Günümüze Amerikan Politikalan". Kitabın daha ilk
sayfalannı açınca insan ürkütücü gerçeklerle yüz yü-
ze kalıyor.
Kitabın yazan, uzun yıllar ABD Dışişleri Planlama
Dairesi'nin başında bulunan George Kennan'ın yine
bu bakanlık için hazıriadığı 23 sayılı Siyaset Planla-
ma Çalışması adlı belgeden bir bölüme kitabında yer
vermiş. Kitapta yer alan bu belgeyi okurlann dikkati-
ne aynen sunuyorum: "...dünya servetinin yaklaşık
yüzde 50'sine sahibiz, buna karşılıkdünya nüfusunun
yalnızcayüzde 6.3'ünü oluşturuyoruz... Bu durumda
kaçınılmaz olarak kıskançlık ve öfke duygulanna he-
defolacağız. Ûnümüzdeki dönemde asıl görevimiz, bu
eşitsizliği sürdürmemizi sağlayacakbirilişkilerağı oluş-
turmaktır... Bunu yapabilmek için her türiü duygusal-
lıktan ve hayaldlikten vazgeçmeliyiz; dikkatimizi heryer-
de ivedi ulusal hedeflerimiz üzerinde yoğunlaştırma-
lıyız... İnsan haklan, hayatstandartlannın yükseltilme-
si ve demokratikleşme gibimuğlak ve... hayaliamaç-
lardan söz etmeyi bir tarafa bırakmalıyız. Düpedüz
kuvvete dayanan kavramlaria iş görmek zorunda ka-
lacağımız günler çok uzak değil. Bu yüzden, o günler
geldiğinde idealist sloganlarayağımıza ne kadarazdo-
laşırsa o kadar iyi olur." (sayfa 13-14)
Bunlan biz söylesek ne solculuğumuz, ne komü-
nistliğimiz ne de vatan hainliğimiz kalır. Bunu bir ABD'li
yazar, hem de resmi bir belgeye dayanarak yazıyor.
ABD tarafından dünya halklanna dayatılan ve gö-
rünüşte oldukça sevimliymiş gibi görünen bir diğer ko-
nu da "istikrar". Son yıllarda siyasal erkler tarafından
Türkiye'de de sık sık sözü edilen "istikrar", bakın ABD
tarafından nasıl yorumlanıyor... Adı geçen kitaptan
bir alıntı daha vererek Amerikan istikran bilmecesini
çözelim: "Birbaşka deyişle, ABD'nin istediğişey, 'üst
sınıflar ve büyük yabancı işletmeler'/n güvenlıği anla-
mına gelen 'istikrar'd/r. 6uhedefdemokratikkurallar
içinde sağlanabiliyorsa sorun yoktur, eğer sağlanamı-
yorsa olumlu birömeğin 'istikran bozarak yarattığı teh-
like' virüs başkalanna bulaşmadan önce yok edilme-
lidir." (age s. 30)
ABD kendi çıkarlan adına sömürge alanlannda öner-
diği istikrann bozulması durumunda ne mi yapıyor?
Kendisi dogrudan müdahale etmese bile, istikrann
bozulduğu (!) ülkelerde ya o ülkenin polisini ya da as-
kerini kullanarak baskıcı yönetimler oluşturuyor. Yine
adı geçen kitapta, ilk aşama polisi kullanmaktır denil-
dikten sonra ikinci aşama şöyle özetleniyor: "İkinciaşa-
ma, orduyu kullanmaktır. ABD herzaman, yabancı ül-
kelerin silahlı kuvvetleriyle ilişkiler kurmaya çalışmıştır,
çünkü kontrol dışına çıkmış olan hükümetlerin devril-
mesinin yollanndan birisi de orduyu kullanmaktır. 1973
yılında Şili'de ve 1965 yılında Endonezya'dayapılan as-
keri darbelerin temelleri işte böyle atılmıştır." (age s.
39) (Bizdekileri söylemeye gerek var mı?)
ABD'nin bu politikalarının bir uzantısı olarak Orta
ve Latin Amerika ülkeleri olan El Salvador, Nikaragua,
Guatemala, Şili, Brezilya, Panama, Arjantin gibi -şim-
dilik sayabildiklerimiz bunlar- ülkelerde işbaşına ge-
tirdikleri askersel yönetimlerie "istikrar" sağlama uğ-
runa binlerce ve binlerce masum insan vahşice kat-
ledilmiştir. Salt saydığımız bu ülkelerde istikrar adına
işkence gören, öldürülen ve hatta topluca katledilen
insan sayısının beş yüz bine ulaştığı söylenmektedir.
ABD bir zamanlar Latin Amerika'da uyguladığı bu
istikrar izlencesini şimdilerde Ortadoğu, Kafkaslar ve
tüm Asya'da uygulamaya sokabilmek için yeni senar-
yolar üretmek peşindedir. Bu senaryoların ilk hedefi,
şimdilik, yeraltı ve yerüstü zengin enerji kaynaklan bu-
lunan ülkelere yönelmiş bulunmaktadır. Bu senaryo-
lann en tipik anlatımı ise "tek kutuplu dünya" olarak
özetlenmektedir. İçinde yaşadığımız bu dünya düze-
ninde, nasıl anlatılmaya çalışılırsa çalışılsın. bu tek
kutbun yine tek bir adresi var, o da ABD.
Kendi iç dinamiklerine ve yaşadığı toplumun tarih-
sel birikimlerine güvenmeyip demokrasi, insan hak-
lan, hukuk devleti gibi beklentilerini ABD ve AB gibi
emperyalist odaklann insafına terk etme kolaycılığı-
na yatan bizdeki şaıiatanlara "Sam Amca Ne Istiyor"
kitabını okumalannı ve derslerine iyi çalışmalannı tav-
siye ederim...
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8
1/ Boğa güre- ^
şinde hayvana
mızrakla saldı- 2
ran atlı. 2/ Su 3
kıyılannda ye-
tişen ve kökü
hekimlikte
kullanılan ot-
su bir bitki...
Taşdibek. 3/
Kınm hanlan-
na verilen
san... "Şevket
— " : Ressamımız. 4/
tki tarla arasındaki sı-
nır... Yuvarlak ve bom-
beli bir tür şapka. 5/ ^
Tıp dilinde frengiye
3
verilen ad. 6/ Bir op- 4
tik alette gözün önün- 5
de yer alan mercek 6
dizgesi... Birnota. II j
Anlama ve kavrama g
becerisi. 8/ Yaprak-
lansalata olarak yenen
baharlı bir bitki... Olağanı aşan büyüklüğü olan. 9/
"Şener — " : Oyuncumuz... Asya'da bir ülke.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Yunan mitolojisinde kanath at. 2/ Kanlı basur
hastalığı... Bircetveltürü. 3/Pasak... Taflançubuk-
lanndan yapılan ve resim çiziminde kullanılan kö-
mürkalem. 4/Mezopotamya'da çeşitli krallıklarkur-
muş eski Sami halk. 5/ Yüksek ve çevresi açık yer.
6/ Osmi>'um elementinin simgesi... Para birimimiz.
7/ Ege Denizi'nde Yunanistan'a ait bir ada... "Çok
önemli kişi" anlamında kullanılan uluslararası kı-
saltma. 8/ Yaşamsal sıvı... Trabzon'un Akçaabat
ilçesinde bir göl. 9/ Eski Türklerde ölüler için ya-
pılan tören... Büyük bakraç.