Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2000 CUMARTESİ
HABERLER
TEAŞyûHatcaelektrikenerjisini, TEDAŞ'a verdiğitarifenin çoküzerindenudiyeûeüretti
W)-İşlet-Devretelektriğipahalı mı?
TUFANKARASU
Türkiye'de elektrik enerjisi sek-
törünün özel sektör yatınmlarına da
açıldığı günümûzde genel olarak üç
yatınm kesiminin elektrik tarifeleri
gündemi oluşturmaktadır. Bunlar;
kamu yatınmlan ve özel sektör yatı-
nmlan ile ilgili Yap-lşlet-Devret ve
Yap-Işlet modelleri kapsamındaki
projelere ilişkin tarifelerdir.
Kamuoyuna; özel sektör yatınmı
olan projelere yüksek tarifeler veril-
diği, bu projelere % 100 enerji alun
garantisi tanınarak ülke menfaatine
aykırt işler yapıldıgı, özel sektör ta-
rafından üretilen elektrik enerjisinin
yüksek tarifeyle alınması sonucu
devletin bir kurumu olan TEAŞ'ın
mali yönden zayıflatıldığı ileri sü-
rülmektedir. Özel sektör yatırım
modelleri arasında aynm yapılmak
suretiyle Yap-lşlet-Devret projeleri-
nin aşın yüksek tarifelerinden söz
edilmektedir. Bu savlara göre Yap-
Işlet projeleri Yap-lşlet-Devret pro-
jelerine göre çok daha uygun tarife-
lere sahiptir.
Kamu sektörünün elektrik ener-
jisi maliyetleri kamuoyuna yansıtı-
lan maliyetler değildir. Doğru olan,
sadece TEAŞ'ın TEDAŞ'a, onun da
tüketicilere uyguladığı satış tarifele-
ridir. TEAŞ'ın maliyetleri bazı sant-
rallarda çok yüksektir. Bu yüksek
maliyetlı santrallar arasında,
DSl'nin inşa ederek işleönesini TE-
AŞ'a devrettiği santrallann bazılan,
15-20 yıllık uzun inşaat sürelerin-
Tablo 1. Yap-lşlet-Devret modeii kapsamnda işletmeye açılmtş olan projeterin tarifeteri
Santral
Esenyurt (Istanbıi)
MarmaraEreğrısıfTekırdağ)
Marmara Ereğlisı fTekirdağ)
Olovası (Gebze)
KuruhıGüç
|MW)
180
478
47»
253
Tabto 2. Yap-Işlet Projeleri
Proje
Adapazan DG
Gebze DG
IzmirDG . ••
AnkaraDG
Iskenderun Ithal Kömür
KurukıGüç
(MW)
770
1540
1520
770
1210
!
DoğaEneoı
Trakya Elk.Erron
Unı-Mar
OvaBek.
15Yi*Ort.Tarifesi
(cent/KWh)
4.35
4.14
4.14
4.45
4.53
HkkletmeYrfı
îöz.GöreTarifesi Tarifesi (Eskatasyoolu
(cenVkWh|
4.90
4.86
436
4.50
(eent/MYh)
7.46
8.71
8.72
8.18
Tabto 3. Bazı Yap-lşlet-Devret Projeleri Tarifeteri
Proje
Çanakkale DG
DenizliDG
Gemlik II DG
Tufanbeyli ünyit (Adana
Ketes ünyit (Bursa)
Göynük Linyrt (Bolu)
KuruhjGûç
|MW)
5flfl
500
1400
210
300
160
150
15YılhkOTtTaritasJ
(cent/KWh)
3.87
3.54
4.38
3.42
3.48
3.78
den sonra işletmeye alınabilmekte-
dir. Tabii yatınm ve enerji üretim
maliyetleri de katlanarak... Ancak
DSl'nin yatınmlannın geri dönüşü-
nü Hazine üstlenmektedir.
Gerçek enerji maliyeüeri
Türkiye Elektrik Kurumu (TEK)
1994 ymnda TEAŞ ve TEDAŞ ola-
rak ikiye ayrıldı. Gerçekte TEAŞ
yıllar boyunca elektrik enerjisini,
TEDAŞ'a toptan verdiği tarifenin
çok üzerinde maliyetlerle üretmiştir.
Böyle olmasaydı, zarar eden de-
ğil kâr eden bir kuruluş olurdu. TE-
AŞ'ın bir önemli avantajı, sahip ol-
duğu hidroelektrik santrallann yatı-
nm bedelleri için DSl'ye karşı her-
hangı bir ödeme yükümlülüğüne
girmemesidir. DSI, TEAS'tan her
fırsatta inşa edip işletmesini TE-
AŞ'a bıraktığı büyük baraj ve hidro-
elektrik santrallann yatınm bedelle-
rinin ödenmesini ister. Hiçbir zaman
olumlu yanıt alamadığı için de bu
baraj ve hidroelektrik santrallannın
devrini TEAŞ'a yapmamaktadır.
TEAŞ'ın elektrik enerjisi üretim
maliyeti, genelde işletme ve perso-
nel giderlerinden oluşmaktadır. Bu-
nun için hidroelektrik santrallarda 1
cent/kWh'in altında, termik santral-
larda 5-6 cent, kWh maliyet göste-
rip bu ikisinin ortalaması olarak
elektrik enerjisi maliyetinin 3.5-4
cent/kWh olduğunu ileri sürebil-
mektedir. Buna karşılık bizzat TE-
AŞ'uı yayımladığı faaliyet raporla-
nna bakıyorsunuz. TEAŞ'ın kalbu-
rüstü termik santrallannda ticari
maliyetler (birim maliyetler değil)
elde edebildiğimiz 1998 yılı için;
Afşin-Elbistan Linyit Sant.'da
2.69 cent/kWh iken
Ambarlı DG Sant'da
7.37
Seyitömer Linyit Sant.'da
5.49
Tunçbilek Linyit Sant.'da
7.34
Yatağan Linyit Sant'da
5.22
Kangal Linyit Sant.'da
5.94 cent/kWh,
Çatalağzı B Taş K.Sant/da
8.81
Orhaneli Linyit Sant.'da
8.04
Çayırhan Linyit Sant'da
15.69 cent/kWh'tir.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kayhan Türkmenoğlu: Terör bitti
V'an Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı
İşadamı Kayhan
Tûrkmenoğhı,
böJoeyeturist
kafilelerinin yeniden
gelmeye başladığmı
beürtiyor.
Türkmenoğlu "Van
olarak bizim rurizm
acenteierinin de çok
büyük darfoesini
yedik. Acentekr,
gefecekBaüh
ruristlere,
Van'm terör
böigesi olduğunu
söyledüer" diyor
ranh işatlaııılan destek anyor
LEYLA TAVŞANOĞLU
Doğu Anadolulu işadamı
artık kendi bölgesini ciddi bi-
çımde kalkındn-ma ve geliş-
tirme bilinci içinde atağa
kalktı. Hedeflerine ulaşmak
için de batı bölgelerindeki
işadamlan ve yatınmcılarla
işbirliği kurabıimek amacıy-
la kollan sıvadı. Bir süre ön-
ce Van Ticaretve Sanayi Oda-
sı heyeti Istanbul'a bir çıkar-
ma yapö; Istanbul Sanayi
Odası'nın desteğini de aldı.
îkinci aşamada Van Ticaret
ve Sanayi Odası, öbür büyük
illerin ticaret ve sanayi odala-
nnı tek tek ziyaret edecek ve
destek arayışlanna girecek.
Bu çalışmalan, hedefleri,
neler yapılmasının amaçlan-
dığını Van Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı İşadamı Kay-
han Türkmenoğhıyla konuş-
ruk:
- Sizce sivil toplum hare-
ketidoğunun kalkınmasında
nasıi bir rol oynuyor?
TÜRKMENOĞLU - Ba-
tı'da üç-beş milyon nüfuslu
ülkelerde bile pek çok sivil
toplum kuruluşu etkin bir bi-
çimde çahşırken ne yazık ki
ülkemizde böyle değil. Bu-
nun bana göre nedenı hükü-
metlerin sivil toplum inisiya-
tifuıi ciddiye ahnamalarıdır.
Özellikle Doğu Anadolu'daki
sivil toplum inisiyatifi dikka-
te ahnmıyor.
Bence hükümetlerimiz si-
vil toplum kuruluşlannı çok
ciddiye almalı ve onlann ça-
iışmalanndan yararlanmalı-
dırlar. Biz Van Tîcaret ve Sa-
nayi Odası olarakkendi ayak-
lanmızın üzerinde durmaya
çalışıyoTuz. Artık Türiti-
ye'nin doğusunda birVan Ti-
caret ve Sanayi Odası da var.
Bugün Türkiye demek, An-
kara ya da Istanbul Sanayi
Odası demek değil. Biz, Van
Ticaret ve Sanayi Odası'na
yedi bin beş yüz insanın tem-
silcisi olarak geldik. Biz on-
lann sesiyiz. Bu ses dinlendi-
ğinde eminim Türkiye çok
daha iyi yerlere varacaktır.
- Siz önce İstanbulSanayi
Odası'yla (tSO) ortak birgi-
risimyapüntz. Bu çalısmamz
öbür büyük illerin ticaret ve
sanayi odalanyla sürecek.
Buradaki hedefıniz nedir?
TÜRKMENOĞLU - Son
on yıldır Türkiye, Körfez Sa-
vaşı, terör olgusu gibi büyük
badirelerden geçti. Ülkenin
birbölgesindeki sıkjntı bütün
ülkeyi sıkmbya sokacaktır.
Dolayısıyla bunun tedavisini
de hep birlikte yapmamız la-
zım.
Özellilde Türkiye'nin AB
üye adayhğından, sonra böl-
geler arasındaki ekonomık
dengesizliklerin giderilmesi
gerekiyor. Biz bu çalışma-
mızla ülkemize katkı da sağ-
lamış ohıyoruz.
Neyse ki Van üi, hiç hak et-
mediği bir biçimde uzun yıl-
lar olağanüstü hal kapsamm-
da kaldıktan sonra bu karar
kaldınldı. AB üye adaylığı,
olağanüstü halin kaldınlması
ve bölgemize yabancı heyet-
lerin duydukJan ilgi ve ver-
dikleri önem çok stratejik bir
yörede yaşadığımızı gösteri-
yor. Van, Asya'ya açılan ül-
kemizin tek penceresidin
Bakın, Baöhlar, Avrupah-
lar, Amerikalılar artık parave
kaynağm o bölgede olduğu-
nu biliyorlar. Biz de bu bihnç
içinde bölgemizin müteşeb-
bisini ayağa kaldırdık. Biz is-
tiyoruzki bizimyöremize, bi-
zim üJkemizde, bizim insan-
lanmız sahip çıksın.
Vatandaşın yasttk altındaki
paralannı üretime geçirdik.
Bu amaçla organıze sanayi
bölgemizi ayağa kaldırdık.
Dört fabrika üretime geçti.
On fabrika inşaat aşamasın-
da. Öbürlerinin fizibilitesi ya-
pıhyor.
Yalnız, bizden daha tecru-
beli kışilerin bize öncülük et-
meleri ve bizimle birlikte ol-
malannı istiyoruz. Çünkü biz
yülarcao insanlann ürettikle-
ri mallan bölgemizde satök.
Şimdi onlar bizim bölgemize
gelsinler, birhkte üretim ya-
palım istiyoruz. Teşvik kap-
samında da çok cazıp üretim
alanlan... Beş yıl vergiden
muaf tutuluyorsunuz. Bu da
bir sanayici için caap imkân.
Biz istiyoruz ki arük ülkemi-
zin doğusuyla bansındaki sa-
nayici birleşsin.
- Biryanaan Asya'ya kapı
açmaktan söz ediyoruz, ama
çok önemli bir sınır kapısını
da kapalı tutuyoruz. O da
Sarp sınır kapısu Sarp kapı-
stnın açümast Türtâye'yene-
lersağlar?
TÜRKMENOĞLU - Biz
artık tam anlamıyla küresel-
leşen bir dünyada 21. yüzyılı
yaşıyoruz. Birzamanlarsilah
tüccarlan dünyanın en zen-
gtnleriydi. Oysa şimdi bilgi
çağını yaşıyoruz ve dünyanın
en zenginleri de bilgisayar
şirketleri sahipleri. Bilgi ça-
ğmda sınırlarkalkıyor. Biz ise
hâlâ siyasetle ticareri birbiri-
ne kanştınyoruz.
Dış Ticaret Müsteşarlığı-
mız üîmizin, yöremizin geliş-
mesi için çaba harcayan bir
kuruluş. Kapılann açıbnası
tezini savunuyor. Öbüryanda
ise Dışişleri Bakanlığı var. O
farklı bir görüşte. Orneğin
tran'la siyasi birkrize girildi-
ğmde hemen ticaretin kesil-
mesinı ıstıyor.
Burada, Ermenistania geç-
mişten gelenbir sürtüşme var.
Ama siyasetle ticaret anlayı-
şının kesinlikle bırbinnden
aynlması lazım. Size bir baş-
ka ömek vereyım. Siz sekız
daırelı bir apartmanda yaşı-
yorsunuz, ama yedi komşu-
nuzun hepsiyle aranız kötü.
Yedisinin hepsi kötü de sade-
ce siz mi iyisiniz?
Bizim yedi suıır komşu-
muz var. Hepsiyle aramızkö-
tü. Bütün komşulanyia kötü
ılışkılen olan, dünyada başka
bir ülke yok. Çıkarianmızı
gözeöp kapalı ya da faal ol-
mayan sınır kapılannı açma-
mız lazım. Çünkü karşımız-
daki komşular teknolojimize
muhtaçlar. Türkiye'nin arûk
Avrupa 'yla Asyaarasında et-
kin bir köprü olabilmesı, bi-
zim de bunun bilincinde ol-
mamız zorunludur.
Artık ülkemizde siyasi an-
layışın değişmesi lazım. Her-
kes kendi görevini yapmalı-
dır.
- Bölgenizde yıüar süren
savas bahane edilerek hay-
vanalık neredeyse sıfir nok-
tasına getirildl Hayvancthk
sizce nastl kalktndtrdabüir?
TÜRKMENOĞLU - Böl-
gemizin en önemli geçim
kaynagı hayvancılıkü. 2 mil-
yon 100 bin hektar olan Van
ili topraklannın yüzde 29'u
tanm alanı olarak kullamh-
yor. Ama Van'm rakımmm
çok yüksek olması toprağın
verimlüiğini düşürüyor. O ne-
denle önplana hayvancıhk çı-
tayor. BirdönembizIran'a, I-
rak'a, Suriye'ye, Suudi Ara-
bistan'a kadar hayvan ihraç
ediyorduk. Şimdiyse hayvan-
cıhk bitti.
Oysa çok sağlam tanm ve
hayvancüık politikalan oluş-
turmalıyız. Küçük çiftlikler
kurulmalı, buralara destek
verihneli ve insanlar bu an-
iamda eğitimden geçiriimeli-
dir. Tanm Bakanlığı'yla bu
konuda sürekli yazışma ha-
lındeyız.
Ciddi bir çauşmayia yöre-
miz ıki-üc yıl içinde toparia-
nacak ve eski cazibesine ka-
vuşacakör. Buna manıyorum.
Van Et, bölgemizin en güçlû
sanayi tesisi.
- ABD Büyükdçisi Mark
Parris, AB Temsikisi Karen
Fogg bölgenizi ziyaret ettüer.
Onlann bu ilgisine karşıhk
Ankara 'datdyetkUilerin böl-
genize hemen hemen hiç ilgi
göstermemelerini nasd kar-
şdtyorsunuz?
TÜRKMENOĞLU - Biz
gerekii önerilerimızı hükü-
mete sunuyor, gerekii uyan-
lanmızı yapıyoruz. Ama pek
de önemli beklentiler içinde
değiliz. O nedenle bölgeyi
kalkındırmak için sivil inisi-
yatifm daha etkili olacağını
düşünüyoruz. Bu noktada
Van Ticaret ve Sanayi Odası
olağanüstü çalışmalar yapı-
yor.
- Savastan önce bölgeyi
yüda 100 binin üzervtde tu-
ristziyaretederkenşimdian-
cakyUda bin kadarturistge-
liyor. Dokuztane,yddxıhotd
var. Turizmi kalkındırmak
için neieryapdabilir?
TÜRKMENOĞLU - Van
iü çeşitli uygarhklarabeşiklik
yapmış biryöremizdir. Bura-
da dünyada eşi benzeri olma-
yan Akdamar Kilisesi vardır.
Tarihi kahntılanyla turiste ca-
zip gelen bir şehirdir. Bunu
iyi değerlendirmemizgerekir.
1980'li yıllara gelene kadar
Van ili, Van Gölü kıyılan cı-
vıl cıvıldı. Otellerde yer bu-
lunmazdı. Gerek bizdeki sa-
vaş, gerekse de Körfez krizi-
nin edcisiyle turizm bıçak gi-
bi kesildi. Van olarak bizim
turizm acentelerinin de çok
büyük darbesini yediL Acen-
teler, gelecek Batüı turistleri
Van'm terör böigesi olduğu-
nu söyleyerek uyardüar.
Ama şimdi yavaş yavaş
bölgeye turist kafîleleri yeni-
den gelmeye başladılar.
1998 yıhndaki maliyetlerin ve-
rildiği aynı dokümanda TEAŞ'ın
TEDAŞ'a enerji satış tarifesi 3,6
cent/kWh olarak gösterildiğinden,
TEAŞ'ın her halûkârda mali yapı-
sının bozuk olduğu ortaya çıkmak-
tadır.
Buna karşılık 1999 yılı sonunda
TEAŞ'm mali yapısının, aynı yıl iş-
letmeye giren Yap-lşlet-Devret mo-
deli kapsamındaki üç doğalgaz ve
onlardan iki yıl önce işletmeye giren
bir doğal gaz santralı olmak üzere
toplam dört doğal gaz santralının
"aşın yüksek tarifelerinden'' bozul-
duğu söylenmektedir.
Şimdi Yap-lşlet-Devret modeii
ile Türkiye'de ilk olarak gerçekleşti-
rilen, yatırım ve işletmeyle ilgili
tüm giderleri özel sektör tarafından
karşılamp yatırım giderlerinin işlet-
me döneminin ilk on yılı içinde tari-
fe üzerinden geri ahnacağı bir statü-
ye sahip olan bu dört doğal gaz
santralının tarifelerine bir göz ata-
hm (Tablo 1). Görülüyor ki; TEAŞ
santrallannın birçoğunun enerji üre-
tim maliyetleri ile Türkiye'de ilk iş-
letmeye açılan Yap-îşlet-Devret mo-
deii kapsamındaki birkaç santralın
tarifelerinin birbirinden pek farkı
bulunmamaktadır.
Yap-Işlet ve Yap-lşlet-Devn*
projderinin tarifeleri
TEAŞ'ın yönetiminde olan
Yap-tşlet modeii kapsamında bugü-
ne kadar dördü doğalgaz, bin ıthal
kömür santralı olmak üzere beş ter-
mik santral ele alınmıştır. Bunlar-
dan iki doğalgaz santralının (Ada-
pazan, Gebze) temelleri yakm bir
tarihte (19 Temmuz 2000) atıhnış
bulunuyor.
Bu beş Yap-Işlet santralının
toplam kurulu gücü 5800 MW, yıl-
lık elektrik üretim kapasitesi 45
milyar kWh dolayındadır. Ortalama
tarifelerine gelince 4.14 cent/kWh
ile 4.53 cent/kWh arasmda değiş-
mektedir (Tablo 2). Yap-Işlet proje-
lerinin eskalasyon uygulaması,
Yap-lşlet-Devret projelerine göre
önemli bir farklılık göstermemek-
tedir. Dolayısıyla, Yap-tşlet proje-
lerinin ileriki yıllardaki eskalasyon-
lu tarifelerindeld artışlar da Yap-lş-
let-Devret projelerinden farklı ol-
mayacaktır. Unufulmamalıdır ki,
ilk beş-altı projenin tarife yönün-
den getirdiği sorunlar, Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanlığı'nca dik-
katle değerlendirilerek, Yap-işlet-
Devret Modeii kapsammdaki pro-
jelerin maliyetleri çeşitli önlemlerle
öngörülenin de altına çekihne ba-
şansı gösterihniştir.
Çeşitli yatırım modellerinin
enerji maliyetlerini ve tarifelerini
eleştiren bazı çevreler, Yap-lşlet-
Devret projelerindeki önemli tarife
iyileştirmelerini görmezden gel-
mektedirler.
Enerji Bakanlığı'nın rekabet
ortammda tekliflerini alarak değer-
lendirdiği Tablo 3'te bir bölümü be-
lirtilen Yap-lşlet-Devret projeleri,
kamu kuruluşlarının (TEAŞ ve
DSl) ve Yap-tşlet modeii projelerin
enerji maliyetleri ve tarifelerinden
çok daha iyi ortalama tarifelere sa-
hip bulunmaktadır.
Sonuç
Buraya kadar verdiğimiz bilgi
ve belgeler şu gerçeği ortaya çıkar-
maktadır. Türkiye'de bugün elektrik
enerjisi sektörünün yatınm alanında
kamu ile birlikte özel sektör de yer
almaktadır ve özel sektörün sektör-
deki ağırlığı giderek artmaktadır.
Özel sektörün elektrik sektöründeki
payı, işletmedeki tesisler itibanyla
% 40'a yaklaşmıştır. Günümüzdeki
yasal yapının izin verdiği özel sek-
tör yatınm dinamızmınin devreye
girmesi gerekmektedir. Ancak bu
dinamizme fırsat vermemektedir.
Irdelememiz, kamu sektörü
elektrik enerjisi mahyetlerinin özel
sektörden bağımsız olarak zaten
"aşın yüksek" olduğunu, dolayısıy-
la aşın yüksek tarifelerin salt özel
sektör projelerinin işletmeye girme-
siyle ortaya çıkmadığını göster-
mektedir.
Yüksek tarife
Her ilkte olduğu gibi, ilk Yap-
tşlet-Devret projelerinde de "yük-
sek tarife" olgusu yaşanmıştır. An-
cak bu sorun günümûzde, boyutlan
açısından önemli addedilecek ilk
5-6 projenin uygulanmasından
sonra rekabet ortamında alınan
tekliflerle, tarifelerin öngörülenden
de iyi düzeye çekilmesiyle ahşıl-
mış gözükmektedir.
Böylece özel sektör yatınm
modeii olan Yap-tşlet-Devret mo-
deii kapsamında ele alınan projeler
öngörülen tarife düzeylerini yaka-
lamıştır. iyi de. kamu sektörünün
yatınmlannın "aşın" gecıkmesi ve
elde kalan düşük rehabıliteli proje-
ler nedeniyle ortaya çıkacak olan
"aşm yüksek maliyetler" nasıl ön-
lenecektir?
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Datça'da Can Yücei Şöleni
Bazısözcüklerbirbırineyakışır. "Datça've "Can"
sözcükleri gibi. "Datça"da "tat" ve "can"çağnşım-
lan var. Bu son iki sözcük, Can Yücel şiirinin öze(-
liklerini de anlatır. Tadı ve canı olan bir şiirdir onun-
ki. Bunlara renk ve koku sözcüklerini de eklemek ge-
rekir. 18-21 Ağustosgünlerindeki "Can Şenliği"nde
Datça bizi renklerie, kokularla karşıladı. Can Yü-
cel'in şiirlerindeki gibi. Güneşin değişen açılanna
göre lacivert, mavi, firuze bir deniz. Havada reyhan,
kuru ot, yabani kekik kokusu. Ege'yle Akdeniz'in ke-
siştiği coğrafyayı cömert ışığıyla aydınlatan dolunay.
Bunlan görüp yaşadığınızda Can Yücel'in Datça'yı
"eliyle koymuş" gibi bulmasını anlıyorsunuz. Datça
ve Can Yücel birbirine yakışıyor.
• • •
Her seçkin şair kendi ses tonuyla, imgeleriyle, te-
malanyla, kendi özgün kişiliğiyle seçkinleşir. Yine
her seçkin şair, bir şiir dünyasının, başka şairlerle
(sadece şairlerle mi, yazarlarta, sanatçılarla) ilişkile-
rinin ürünüdür. Can Yücel'in şiirierinin içinden Nâ-
zım Hikmet'in, Ortıan Veli'nin temiz Türkçesi akar.
Aydınlık, dupduru bir şiir dilidir bu. Ama eninde so-
nunda Can Yücel'in bir deyimiyle söylersek, "verili
bir dH"d\r bu da. Can Yücel, şiirimizin bu ana kay-
nağından yola çıkmıştır. Sonuna kadar da bu ana
kaynaktan beslenmiştir. (N. Hikmet, O. Veli adlan-
nın yanına, Oktay Rrfat'ın, başka şaiıierimizin ad-
lannı da ekleyebilinz.) Böyle olmakla birlikte, bir ilk
gençlik ürünü "Yazma "dan yaklaşık yirmi beş yıl
sonra, 1973'te yayımladığı "Sevgi Duvan"yla çağ-;
daş şiirimizde artık özgün, benzersiz ve denebilir ki
okudukça tatlanan, çoğalan, tadına doyulmaz bir
Can Yücel şiiri vardır... Bu şiirin özelliklerini nasıl ta-
nımlamalı? Her şeyden önce, sokak dilinin, deyim-
lerimizin, yaşayan dilimizin, argolaşmadan, kabalaş-
madan, öykünme düzeyine düşmeden, şiirleşmesi,
imgeleşmesi... Türkçe yazdıklannı düşünen birçok
şairimizin ürünlerinin, özellikle de günümûzde üre-
tilen bir tür şiirin gerçekten Türkçe olup olmadığı
kuşkuludur... Bir dilde yazmak, o dilin sözcüklerini
kullanarak yazmakla eş anlamlı değildir... Türkçeye
yapılan şiir çevirilerinde bunu daha da açık biçim-
de görebıliyoruz. Türkçe değil, Türkçe sözcüklerle
oluşturulmuş yapay bir dildir bu. Türkçenin rengin-
den, kokusundan, tadından yoksundur. Şiir dilimiz
nasıl bu duruma geldi, neden böyle yapaylaştı, ya-
şayan dilin canlılığından nasıl böyle yalıtlandı? Baş-
ka ve çok önemli bir tartışma konusu... Benim bu
yazının kapsamı içinde söylemek istediğim, Can
Yücel şiirinin, gücünü, yaşayan dilimizin canlılığın-
dan. o dilin renklerinden, kokulanndan, tatlanndan
aldıgıdır...
•••
"Sevgi Duvan"ndaki şiirleri bin kez okusanız, duy-
duğunuz dil tadı eksilmiyor... "Sevgi Duvan", "öy-
fe Bi...", "Akdeniz YaraşıyorSana'vb... Can Yücel,
yaşayan dilimizin özelliklerinden, sözcüklerinden,
deyimlerinden, birteknisyen gibi, salt deneysel bir
anlayışla yararianmış olsaydı, şiirteri her okuyuşta
böyle çoğalmazdı... (Bu ikinci yaklaşımın örnekleri,
başlangıçta Can Yücel'in de beslendiği ana kaynak-
lardan birioJmakla birlikte son dönemlerindeki ürijri-.'
leriyle Metin Eloğlu ve daha farklı özellikleriyle Sa-
lâh Birsel'dir.) Can Yücel'in şiirinde ise, yaşayandi-'
lin sözcükleri ve deyimleri, tıpkı yaşayan bir orga-
nizma, canlı bir variık gibi, yaşamın özsuyuyla do-
ludur... Dokunduğunuzda, nabzının atışlannı duya-
cağınızşiirierdir bunlar... Engin, sonsuz bir yaşama
sevinci, canlılık duygusu, bu şiirierin ana dokusunu
oluşturur... Başta "Bir Siyasinin Ş//rien'"ndekiler ol-
mak üzere, "Sevgi Duvan "ndakileri izleyen, heryer-
de, herortamdayazılmış şiirierinin birçoğunda, han-
gi konuda yazılmış olursa olsun, Can Yücel şiirin-
deki etkileyicilik, bulaşıcılık, kalıcılık, hayran bırakı-
cı özellik buradan kaynaklanır... (Datça'daki şölen-
de Genco Erkal'dan bir kez daha zevk duyarak iz-
lediğimiz "Can"ın başansı, Can Yücel şiirinin -ve o-
nun kişiliğinin- bu özelliklerini doğru olarak kavra-
yıp yansrtabilmenin sonucudur...)
• • •
18-21 Ağustos günlerinde Datça'da Can Yücel'in
adıyla özdeşleşen gerçek bir halk şöleni yaşandı...
Cumhuriyet Meydanı, Datça Açık Hava Tiyatrosu,
Paiamutbükü'ndeki Nostalji Kafe, Knidos Açık Ha-
va Tryatrosu, Yücel ailesinin Eski Datça Mahalle-
si'ndeki gösterişsiz ama inceliklerle örülü taş evle-
ri, şairin yüzlerce, binlerce hayranıyla dolup taştı...
Şenliğin düzenleyicilerini, Datça Belediyesi'ni, sen-
liğe katılan sanatçılan ve şairleri, Datça'ya gönül
vermiş şairi böylesine sımsıcak kucaklayan Datça-
lılan, başta Güler Abla olmak üzere Can Yücel'in o
güzel ailesini ne kadar kutlasak azdır...
Fakat hiç kuşkusuz asıl başan, toplumcu dünya
görüşüyie dizginsiz bir yaşama sevincini, ödünsüz
bir kavga anlayışıyla banş dolu bir yüreği kişiliğinde
birieştiren ve böylesine özgün bir buluşmayı yaşa-
yan dilimizin doyumsuz tatlanyla dizeleştiren şairin-
dir...
e-mail ckk@ixir.com
AÇIKLAMA
Cıunhumrt Gazetesi Yaa işJeri Müdürlüğüae
Gazetenizin 14.08.2000 Urihli saymnın 2. Sa>fasndald
Otayiar ve Görûşler köşesinde yer alan Sayın Alper Ak-
çam'a «k 'Oy Veren Hekımler Utansın' başhkb yazıjı nzö-
lerek okudum. Yazıda sistemle ilgili sorunlann şahsnnU ve
ba^bekûn olayıyla bağdaşûnlması. koouja ba^iarken ne
kadar öm~argı\1a ^ e suçlu ararcasına hareket edfldlğinm ilk
sim-alini vermesi açısından dikkat çekiddir.
Trabzon Devtet Hastanesi'nde mcndana gelen üzücü o-
l»y 3e flgfli açıklamalarun daha önce basında yer alnuşür.
Ancak borada tekrar befirtmekte faj da görüyonım. Benim
tepki gösterdiğin] bir şahıs değil, yüzyıllardajl gelen köklü
devlet gekneğiınize saygısiztık eden bir anlayiştır.
Yaadaki bir diğer suçlama da Vardiyah Sistem'k j^OL
Göröktüğfi kadamia son villarda sağhk alanında vapılan
en önemB reformlardan olan Vardhalı Sistem de söz konu-
su yanda elestirilerden nasibini almışor. Sağhk hizmeti,
anayasayla güvence altına alınmış, devletin en önemli so-
rumhıluklarmdan biridir. Bu sonimlulugu yerine getirme
görevi de Rakanhgıma verümiştir. Bu bilinçİe bakıldığı za-
man, en temeJ hakkı olan sağhk bizmetini alabilmek için
hastane kuyruklannda günlerce bekleyen vatandaşu kar-
şısuıa yanm gfin çahşan uznıan hekimle çıkanıavtz. Mad-
di gücü olmay an insanlann da de\ let hastanelerinde uzman
hckimlcre muayene şanslan obnahdır. Rotasyon usulflyle
baika bizmet verm«i hekım rutukluluğu olarak gören bu
zihniyetin halktan >ana çızgisıyle bihnen gazeteniz sfitun-
lanndan eleştiriler yapması oldukça dikkat çekki bir du-
nımdur.
Gazetenizde yer alan yaznun sayın yazan. benim roen-
subu olduğum siyasi düşünceyi paylaşmayabilir. Ancak
brkhshasi düşüncelerde olmak. önyarguı olmayı ve her ya-
pdanı elestirmfyi gerektirmez. Helo hekimük mesleği hiç-
bir farkhhk gözetmeksizin. biitüu insanlara eşdeğerde yak-
bşmayı öogörürkea, bu meslektaşımın siyasal kaygdarta yö-
ndttiğı de^tirfleri gazetenizde okıunaktan özöntn duydu-
ğumu ifade etmek isterim.
Doç. Dr. Osman DURMUŞ
SAĞLIK BAKANI