Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 6 AĞUSTOS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYhA
J v U J - j l U l A kultur@cumhuriyet.com.tr 15
2001 için hazırhklara başlananfestivalde buyıl 657'yeyahn gösteri sergilendi
Avignon Tiyatro Festivali'nin ardından
LEMANYILMAZ
Bu yıl 54'üncüsü düzenlenen Avig-
non Tiyatro Festivali'nde 605'i "off"
bölûmünde, 30'u da tt
in" bölümün-
de olmak üzere sokak gösterileri ile
birlikte yaklaşık 650'ye yakın göste-
ri sergilendi. Festival komitesinin yap-
tığı son basın toplantısında "in" bö-
lümünde yer alan oyunlan yaklaşık 137
bin kişinin izlediği açıklandı. 2001 'de
düzenlenecek yeni festivalin hazırlık
çalışmalan şimdiden başlarken bu yıl
"Baraktan Balkanlara" adı altında yer
verilen projelere gelecek yıl da devam
edilecek. Buprojekapsamında Boris
Godounov. Declan Donellanve Arpad
Schilling tarafından Moskova'da ha-
• Festivalin resmi açılışında Pina Bausch, 'Cam Temizleyicisi' ile büyük beğeni topladı.
Bartabas'ın yönetmenliğinde gerçekleştirilen 'Triptyk', Isabelle Huppert'in 'Medea' rolü,
Fransız tiyatrosunun genç dahisi olarak adlandınlan Olivier Py'nin sekiz saatlik 'Neşeli
Kıyamet'i, Pascal Rambert'in 'Gılgamış'ı ve üç ayn tiyatro geleneğini bir araya getiren
'Monnaie de singes' festivalin ilgi çeken diğer oyunlan arasındaydı.
zırlanan iki gösteri yer alıyor.
Bu yıl festivalin resmi açılışında
Pîna Bausch,Cam Temizleyicisi ile yer
aldı ve büyük beğeni topladı. "In"
bölümünün dikkat çeken bir diğer
oyunu, yönetmenliğını Jacques La-
saüe'ın yaptığı ve Isabelle Huppert'in
"Medea" rolüyle Papalar Sarayı'nın
ünlü avlusunda sahneye çıktığı Eun-
pides'in Medea'sıydı. Festivalin yine
en çok ilgi çeken oyunlan arasında Je-
an-Pieme Vincent'ın yönetmenlığini
yaptığı Alfred de Musset'nin Loren-
zaccio'su Babilee. Balanchine, Baraş-
nikov, Diaghilev, Goya, Picasso gibi
ünlü sanatçılann adlannı taşıyan at-
Iarın başrollerde yer aldığı Barta-
bas'ın yönetmenliğinde gerçekleşti-
rilen Triptykyer aldı. Festivalin sıra
dışı oyunlan arasında ise yönetmen-
liğini Fransız tiyatrosunun genç da-
hisi olarak adlandınlan Olivier Py'nin
yaptığı, sekiz saat süren "Apocahyp-
se Joyeuse" (Neşeli Kıyamet) dikkat
çekti. Kutsal metinlerin, tiyatrosu için
temel kaynak olmadığını söyleyen Py,
bu tür metinleri çağımızı anlatmak
için bir araç olarak kullandığını söy-
lüyor. RomeoCasteUucci'nin "Gene-
a"si (Yaratılış), kullanılan görsel efekt-
lerle izleyicinın dikkatini çekti. Ölüm-
süzlüğün sırnnı aramaya çıkan Sü-
mer kralının öyküsünü anlatan Gılga-
Isabelle Huppert, tiyatroyu slnemaya göre daha gizemli buluyor
'Kendimiwle bırakmayıseviyorum'
Kûltür Servisi-Cannes Film Festivali'ne Olîvi-
er Assayas'in ve Patricia Mazuy'nin filmleriyle
katılan Isabelle Huppert, bu ıkı çalışmadan sonra
Medea rolü ile Avignon Tiyatro Festivali'nde sah-
neye çıktı. Huppert kendisi için yönetmen Jacqu-
es LasaUe tarafuıdan Papalar Sarayı'nda sahneye
konan oyuna iki aylık bir çalışma süreci sonucun-
da hazırlandı. Ünlü oyuncu ile tiyatro ve sinema
oyunculuğu üzenne yapılan söyleşiyı sunuyoruz:
- Oyunculuğa tiyatro ile başladııuz değil mi?
ISABELLE H1İPPEKT - Evet, bir rastlantı so-
nucu. Neden olduğunu bilmeden. Annem çok in-
ce, çok kültürlü bir kadındı. Pıyano çalar, Ingiliz-
ce dersleri verirdi. Beni Versailles Konservatuva-
n'na yazdırdı. O zamanlar Ville-d'Avray'da otu-
ruyorduk. Anneme bu konuda hiçbir şey sorma-
dım. Ama konservatuvara da gittim. Courteime'in
"Boubouroche" ve Musset'nin de "Bir Kapris"
oyunlan üzerine çalıştığımı hatırhyorum. Hatta
Musset'nin oyununda Bayan Lery rolü ile bir de
ödül kazandım. Rue Blanche'ta tiyatro eğitimimi
sürdürürken aynı zamanda Doğu Dilleri'nde Rus-
ça okuyordum. Daha sonra Ulusal Konservatu-
var'a girdim, Antoine Vhez'in sınıfında dersleri-
me devam ettim. Burada çok az sahnede rol aldım.
Kendimi çok kötü hissediyordum. Vitez'in benı çok
fazla zorlamadığını düşünüyordum. Bana bakı-
yordu, ben de onu dinlıyordum. Büyük bir yalnız-
lık içindeydim. O da bu yalnızlığımı hissediyor-
du. Rollerim içinde kendimi ıfade etmeye başla-
yınca büyük bir özgürlük kazandım. Ancak sine-
mada, tiyatroda olduğundan çok daha çabuk iler-
ledim. Sinemada önce Robert Hossein ile çalıştım,
sonra da Jacques Spiesser ve kız kardeşım Caroti-
ne'le. Sonrasında on bır yıl boyunca her şeyi dur-
durdum ve 1989 yılında Bernard Murat'nın yö-
netmenliğini yapüğı Turgenyev' in "Kırda Bir Ay"ı
ile oyunculuğa geri döndüm
-Tiyatro ve sinema oyuncıüuğu birbirinden çok
farkhmı?
HUPPERT - Bu soruya hem evet hem de hayır
cevabuu verebüirim. Bresson şunu söylerdi: "Tî-
yatro yalanın sanao, sinemaise gerçeğin sanandır."
Zorlamanın, uzlaşmanın ağırlığı, zaman ve mekâ-
nın birlikteliği ile tiyatroda çok daha güçlü bir et-
kiye sahip. Tiyatroda her şey kendini dinlemeyi sür-
dürmek için. Burada şunu da söylemek isterim ki
tiyatro benim için sinemaya göre her zaman daha
gizemli. Tiyatroda daha çok şüphelerim var. Ama
bu kınlganlığı da kullanacağımı biliyorum. Ayn-
ca sinema platosuyla karşılaştınldığında tiyatro-
da insan kendini daha sorumlu hıssedıyor. Kendi
kendinın patronu oluyor. Zamanı, sessizlikleri da-
ha rahat kontrol edebiliyor. Bır bilseniz tiyatroda
sessızlıkler ne büyük bir zevktir!
'Tiyatro bana daha az tanıdık'
- Bir role nasıl hazuianıyorsunuz?
HUPPEKT - Sinemada çok fazla hazırlık yap-
mıyorum. Sonuçta çok aynntılı bır çalışma olmu-
yor. Sinemada oynamak benim için hiçbir zaman
bir sorun, bir zorluk ohnadı. Çünkü kendimi ro-
lün içine bırakmayı sevıyorum. Medea'yı onun
iizerine, Euripides ya da Yunan Tiyatrosu üzerine
hiçbir şey okumadan canlandırabilirdım. Ama ti-
yatro bana yine de daha az tanıdık. Bu nedenle de
daha çok çalışma gerektiriyor.
- Birlikte çabşoğınız yönetmenlerle nasıl bir iliş-
. iyatroda insan
kendini daha sorumlu
hissediyor. Kendi kendinin
patronu oluyor. Zamanı,
sessizlikleri daha rahat
kontrol edebiliyor.
Bir bilseniz tiyatroda
sessizlikler ne büyük
bir zevktiriy
ki geliştiriyorsunuz? Kendi düşüncelerinizi kabul
ettirmeye çalışıyor musunuz?
HUPPERT-Genellıkle büyük beğeni duyduğum,
eserlerine saygım olan kişilerle çahştım. Çünkü be-
nim için tiyatro alanında önemli ışler yapmış bi-
riyle çalışmak önemli. Jacques Lasalle'laortak bir
dostumuz vardı: Nathalie Sarraute. Sinemada da
tiyatroda olduğu gibi kendimi bırakınm. Çatışma-
lardan, tartışmalardan rahatsız olurum. Rolümün
hizmetinde olmak benim tek direnç noktamdır.
Aslında, çok diişünmekten kaçınınm, çekimler sı-
rasmda ya da provalarda hissettiklenmle ilgili so-
rusonılmasınıistemem Ayncaevımde.günlükya-
şamımı ve üç çocuğumu adadığım mekânda çok
nadiren çalışınm. Bununla birlikte yine de çahşı-
nm. Bu benim için gizemli bir çalışmadır. bılınci-
min dışında gelışir. Çok tuhafbır mekaruzma, çün-
kü bir oyuncu, rolü anons edilir edilmez tek başı-
na çalışmaya başlar. Işte bu nedenledir ki arka ar-
kaya büyük birzevkle fıkn çevirebılıyonım. Tiyat-
roda oynamak. göstenlenn neden olduğu fiziksel
yorgunluk bugün bana ılginç bir şekilde uyuma ar-
zusu veriyor. Her şeyi durdurmak, prömiyere ka-
dar Medea'dan ve benden başka kımsenın olma-
yacağı özel bir mekân yaratmak istiyorum. Tiyat-
roda rolünüz her zaman sıze daha yakın. Ama
sonra bir başka zaman içinde her şey uzaklaşıyor.
Böyle anlarda yeniden ük algılamama, rolüme ya-
kın olduğum zamanlara dönmek istiyorum.
-Ya Medea?
HUPPERT-Henüz bilmiyorum. Bu konuda bir
şey söylemek için erken. Ama çok büyük bir zevk
alıyorum. Acı çekmıyorum.
- Acı çekmek mi?
HUPPERT- Tiyatro her zaman acı çekmektır. Pa-
palar Sarayı'nın avlusunda oynamak küçük bir kı-
zın düşü. Orada sahneye adım atmadan üç gün bo-
yunca kâbuslar göreceğimi çok iyi biliyorum. Bu-
na alışığım; daha önce de tıyatroda korkular yaşa-
dım. Bu korkudan kurtuhnaya çalışmam gereİtiyor.
Son anda da bunu başarabılmem ve sahneye çıkrrîam
gerekıyor. Korkunun benı ele geçırmesıne ızın ver-
memeliyim. Genelde bu hep böyle olmuştur.
- Neden korkuyorsunuz?
HUPPERT - Her şeyden \ e belki de hiçbir şey-
den! Daha önce de çok zor şeyler yaptım! Örne-
ğin Bob YVUson'ın Orlando'su: Yaklaşık iki buçuk
saat mekân ve ışıkla birlikte matematiksel zorluk-
lann bulunduğu bir sahnede yalnız başma olmak,
ben hep bir saatlik bır gösteri olduğunu hissedi-
yordum ve tüm bu zorluklann ortasında da son de-
rece özgürdüm. Honegger'in oyununda da on met-
re yükseklikte dar bir yerden metni söylemem ge-
rekiyordu ve benim yükseklik korkum vardır! Son
olarak da Schiller'in "MarieStuarfını, Londra'da
Ingilızce oynadım. Sahneye girdiğim anda oyunu
hangı dilde oynayacağımı bilmiyordum, kendi di-
limin ne olduğunu unutmuştum.
mış Destanı için yönetmen Pascal
Rambert'in seçtiği oyun mekânı bir
ayçiçeği tarlasıydı. Ayçiçeği tarlası-
nın girişler ve çıkışlar için kullanıl-
dığı oyun, üç ayn dilde (Arapça, Fran-
sızca ve Ingilizce) oynandı. Mekânın
ve ışığın önemli bir role sahip oldu-
ğu Gılgamış, Rambert'in sözleriyle
"teatral bir oyundan çokcanh bir ens-
tellasyon" olarak tasarlanmıştı. Üç
ayn tiyatro geleneğini bir araya geti-
ren "Monnaie de süıges" ise basit an-
latımı, üç farklı oyunculuk tarzını sah-
neye taşıyan oyunculann performan-
sı ve uyumu ile "fars" türünün en be-
ğenilen oyunlan arasında yer aldı.
Festivalin "Baltıktan BalkanlanT
bölûmünde yer alan "HoteJ Europa"
Bulgaristan, Fransa, Letonya, Litvan-
ya, Makedonya, Polonya, Rusya, Slo-
venya, Isveç ve Yugoslavya'nın ortak
yapımıydı. Avignon'a 4 km. uzakta
bir fabrikada sergilenen oyun, "Ho-
tel Europa" adı verilen, müşterileri ge-
nellıkle mültecılerden oluşan otelin
odalannda yaşananlardan meydana
gelen yedi ayn öykûnün sunulduğu
oyunda izleyiciler de birer müşteri
olarak karşılandı ve gruplar halinde
odalarda yaşanan öykülere tamk ol-
dular.
Yine aynı bölümde yer alan
tt
Aria
Spinta" adlı dans gösterisi ise beş ki-
şi ve bir de ışıkçıdan oluşan bir dans
topluluğunun sahne üzerinde başla-
nna gelen "kûçük" kazalan, topluluk
bireylerinin birbirleriyle yaşadıklan
çatışmalan, kimi zaman da bencil-
liklerini ve korkulannı mizahi biran-
latımla sahneye taşıdı.
"Qfrta605gösteri
w
"CWT festıvali, 1970'li yıllarda,
politik ve estetik anlamda kurumsal-
laşmayı protesto etmek adına gelişti
ve 1971 yılmda bu adı aldı. Bu yıl
"off" bölûmünde cafe-tiyatro, dans ti-
yatrosu, harekettiyatrosu, sokak tiyat-
rosu, müzikal, şarkı, şiir gibi farklı sa-
nat dallanndan 605 gösteri yer aldı.
Sabah saat 10.00'dan gece yansma
kadar her saat dilimi içine yerleştiri-
len bu gösteriler yaklaşık bir saat sü-
rüyor ve açık ya da kapalı, önceden
var olan ya da festival için özel ola-
rak kurulan mekânlarda gerçekleşti-
riliyordu.
"OfT" festivalinin en önemli özel-
liği bugün yaşamakta olan çok sayı-
da oyun yazannuı oyununa yer veri-
liyor ouniası. Tiyatronun geleceği açı-
smdan çok büyük önem taşıdığı vur-
gulanan bu bölümün yam sıra Moü-
ere, Shakespeare, Beckett gibi ünlü
tiyatro yazarlannm oyunlan da Avig-
non'da sahne aldı. Dans ve dans tiyat-
rosu gösterilerinin yanı sıra çocuk ve
gençlik tiyatrosu, sirk gösterileri gi-
bi farklı türler de "off^ festivali prog-
ramı içinde yer alan bölümlerdi.
"2000 yıbnm kültür kenti" olarak
ilan edilen Avignon kenti, tiyatro fes-
tivalinin hemen ardından başlayacak
olan caz festivaline de ev sahipliği
yapacak.
1947 yılından bu yana kesintisiz
olarak gerçekleştirilen Avignon Ti-
yatro Festivali'nin yöneticisi Bernard
Faivre d'Arcier festivalin geleceği
ile ilgili olarak şunlan söylüyor: "Ben
tiyatronun geleceğini Avrupa olarak
görüyorum. Bence tiyatronun köke-
ni zaten Avrupa krtasL Beıün duvan-
nın yıkümasından bu yana Orta ve
Doğu Avrupa'da sanatalanmda nekr
olupbhnghiepekOgilenmediğimizidü-
şünüyonım. Bence bu ülkeierle biriik
olmamız gerekhor. Onlann bize öğ-
retecekleri çok şe\ var. Özeuikle de
20. yüzydda sahnede devrim gerçek-
leştiren Stanislavski, Meyerhold,
Brecht, Grotowski, Kantor lve Krej-
ca gibi ünlü isimlen düşünün. "THE-
OREM-Doğn ve Baö Tîyatrolan- Av-
rupa TiyatrolanMflenvum Buhışma-
a" projesi bence Avrupa'yı kültür ala-
nında bir araya getirecek...
Kültür Bakanı'na açık mektup
6
Kara5
görevine
iade edilsin'
Kültûr Servisi - Yekta
Kara'nın Istanbul Devlet
Opera ve Balesı Müdürii ve
Genel Sanat Yönetmenli-
ğı görevinden alınmasına
tepkiler sürüyor. Kültür
Bakanı tstemihan Talay'a
bır mektup gönderen öğre-
tım görevlılen Kara'nın
görevıne ıade edıhnesinı
istedi:
"Sayın Istemıhan Talay,
Bugün Devlet Opera ve
Balesf nın gerek yurtıçı ge-
rekse uluslararası düzey-
de geldiği yen, Sayın Yek-
ta Kara'ya boıçhjyuz. Ken-
disi opera sanatının seçkin
bır temsilcısi olmayı ba-
şarmış, halkımıza ve genç-
lerimize operayı se%'dirmiş
bir kışıdır.
Türkiye'nın kültür ve
sanat hayatına büyük kat-
kılarda bulunmuş sanatçı.
yönetıci ve eğıtımcı Yek-
ta Kara'nın başanlaımdan
dolayı(Lirik Tarih Göste-
nsi) ödüllendirmek yerine
görevden alınmasını kını-
yor ve en kısa zamanda gö-
revine ıadesinı talep edi-
yoruz.
Saygılanmızla,
Prof.Dr. Ayla Gfir-
soy(MÜ), Prof.Dr. Betül
Dortunç(MÜ), Prof. Dr.
Nazaı AksojfMÜ), Prof.
Dr. Gül Dülger(MÜ),
Prof.Dr. Cengiz Ok-
mjuı(MÜ). Prof. Dr. Na-
zım Ergin(MÜ), Pnrf. Dr.
Kuvvet Lordoğlu(MÜ).
Prof.Dr. Melda Tun-
çay(MÜ). Prof. Dr. Nüü-
fer Tapan(tÜ), Prof. Dr.
Nılüfer Karayazıcı(lÜ),
Prof. Dr. Tûlin Poiat(tC).
Prof. Dr. Sevıl Öksüz(ÎÜ).
Prof. Dr. Gencay Gür-
soy(irÜ), Prof. Dr. Rezzan
Tunçay (IÜj,Prof. Dr. Ni-
hatFahy(l(J),Prof. Dr. Tü-
lay Ann (IÜ), Prof.Dr. Iz-
zettinÖnderijÜ), Prof. Dr.
Nıhal TuncerflÜ), Prof.Dr.
Mehmet GemelKtÜ),
Prof.Dr Burhan Şenata-
lar(lÜ), Prof. Dr. Yavuz
Ü), Prof Dt Ay-
şe ErzandTÜ), Prof.DcYi-
dESey(TTÛ), Prof. Dr. Me-
te Tapan(lTÜ), Prof. Dr.
Dilek Bektaş (MSÜ). Prof
Dr Bınnaz Toprak(BÜ).
Prof. Dr. Faüna Gök (BÜ).
Prof. Dr. Ferhunde Özbay
(BÜ), Prof.Dr.CevzaSe\-
gen(BÜ), Prof. Dr. Sumru
Ozsoy(BÜ), Prof.Dc Alpar
Sevgen(BU), Prof. Dr. Dı-
lek Doltaş(BÜ), Prof.Dr.
OvaBaşak(BÜ). Prof. Dr
Gönül Kunt(YÜ), Prof.Dr.
Sıdıka SungunTÜ). Doç.
Dr. Büşra Ersanlı(MÜ).
Doç. Dr. Murat Tûrkoğhı
(MU). Doç. Dr. AIİ Bayrak
(MÜ), Doc.Dr.Günay Ata-
byer (MU). Doç Dr Ka-
ya Ardıç (IÜ), Doç. Dr. Işıl
Bas (BU), Doç. Dr. Şem-
sa ÖzaıtBÜ), Yard. Doç.
Ayhan Kaya(MÜ), Yar.
Doç. Incı User(MU), Yar.
Doç. Gûlden Omur-
lağPVIÜ), Yar. Doç. Handan
ŞatıroğlufMÜ}, Yar.Doç.
Doğan Yidkz(tU) Yar Doç.
Ehf Sonsuzoglu(tÜ). Dr.
Cengiz Ann (TÜ), Ulvıye
Işık(IÜ), Dr. AOf Ev-,
ren(TÜ), Dr Ufuk Bak-..
kal(lÜ). Dr. Bfilent Ak-
soy(BÜ), Öğt. Göv. Ceyda
Aslan( BÜ). Arş. Gör. Şûk-
rû Yazgan(MÜ). Arş.Gör,
Erhan Dogan(MÜ), Arş, '
Gör. Ebru Uğurlu(MÜ)N
Arş.Gör. Başak Şen-
gül(MÜ),Arş. Gör. Gör-
kan Sert(MÜ), Arş
Gör.Kubra Paskaloğ-
lu(MÜ), Arş. Gör. Ahmet
Özer Şehirli(MÜ), Arş.
Gör. Eylem tllctaç (MÜ).
Arş.Gör. Hale Attunbaş
(MU), Arş. Gör. Duygu Al-
paslan(MÜ)M%Gör.Bed-
ra Kaymakçıoğlu (MÜ).
Arş. Gör. Denız Çıh-
la(MÜ)Aı> Gör. Hakan
Varol(MÜ), Arş. Gör. Nı-
han Kıtrez(BÜ), Arş. Gör.
AylinAlkaç(BU), Arş. Gör.
Nehır Altun (BÜ). Arş.
Gör. TamerKütükcü(BÜ).
Arş. Gör. Balkız Oz-
türk(BÜ),
11. Arıburnu ödülleri açıklandı
'Üçüncü Sayfa'
en iyi film seçildi
Kültür Servisi - Şaır ve
sınemacı Orhon Murat
Anburnu anısına, şaır ve
sınemacı Hüseyin Alem-
dar'ın kişisel çabalanyla
düzenlenen geleneksel
Anburnu Ödülleri'nin on
birincisi sahıplerini bul-
du. 'UstabraSaygı'bölüm
başlığı altında şaır Kemal
Özer ve yönetmen Zeki
Ökten'e ödül verildi.
Şiirkitabı kategorisın-
de; Jüri Özel Ödülü'nü
Veysd Çolak alırken An-
burnu Şiir Ödülü'nü kü-
çüktskenderkazandı. Ya-
yunlanmamış şiir kitabı
kategonsmde ise Onur
Caymaz ve Gonca Öz-
men Anbumu Şiir Ödü-
lü'nü paylaşırken Jüri
Özel Ödülü'nüJJetülTa-
nman kazandı.
En iyi uzun metrajlı
fıhn olarak Zeki Demir-
kubuz'un yönettığı Üçün-
cü Sayfa seçildi. Jün özel
ödüllenni Yeşim l'staoğ-
lu ve Tomris Giritiioğlu
paylaşırken en ıyı yönet-
men Zeki Demirkubuz;
en iyi erkek oyuncu Ru-
hiSan; en iyi kadın oyun-
cu Başak Köklükaya se-
çildi. Kısa metraj füm da-
lında ise en iyi kısa met-
rajlı film Kazun Öz'ün
yönettiği Ax; en iyi ikin-
ci film Rıza Kıraç ın yö-
nettiği Meleğın Selamı;
en iyi üçüncü füm ise Sel-
ma Köksal yönetmenlı-
ğındeki Karşılaşmafılm-
leri ödül kazandı. Bu dal-
da Jüri Özel Ödülü'ne de-
ğer bulunan yapıt ise
Umut Aral ve fnanç
Ayar'ın birlikte yönettik-'
leri 34 adlı film oldu. -"
Mamas&Papas'm öyküsü fibn ohıyor
• Kültür Servisi - 6O'lı yıllarm, 'California
Dreamin' adlı şarkısıyla geniş kitleler .
lI
tarafmdan tanınan ünlü müzik topluluğu
Mamas&Papas'ın hikâyesi filme çekiliyor. Denn
Dohery, John ve Michelle Phillips ve Cass
Elliot'un varislerinin, 20th Century Fox "r
şirketiyle bir milyon dolar karşılığı anlaşma
yaptıklan açıklandı. Topluluğun yaşam f
hikâyesinin anlatılacağı fılmin yapımcılığuu j
Jonn Davis üstlendi. Ancak müzik parçalannın "
telif haklanyla ilgili pazarlıklar halen sürüyor. "
Filmin yönetmeni ve başrol oyunculan henüz '
belli ohnadı.
BUGÜN
• BEYOĞLU StNEMASI'nda 'genç !
sinemacüardan seçmeler' kuşağında VVlm ,
VVenders m 'Buena VTsta Social Qub' adlı filmı ;
görülebilir. (25132 40) ' „