18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 a AĞUSTOS 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA DEPREM DOSYASI 17Ağustos Marmara depreminin birinciyüdönümü Yalovalılar için acıların tazelendiği birgüne dönüştü Katüleri asla affetmeyecekierALPER TURGUT BERTAN AĞANOÖLU \ALOVA- YalovaSSK Hastanesi'nin önünde saat 02.30 sıralannda toplanmaya başlayan Yalovalılar. depremın Şaşamlannı yerie foirettiği'saat03.02> de45 saniye saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşu sırasında vapurlar ve fabrikalar sirenlerini, araçlar kornalannı çaldı. Topluluk beledıyece sağlanan otobüsten dua okunmasının ardından Gazipaşa'da Yalova Belediyesi'nce yaptınlan deprem anıtına doğru yürüyüşe geçtı. •'Sorumlular yargüansuı", "17 Ağustos'u unutmadık, unutturmayacağız'* yazılı siyah tışörtler de giyen ve 5 binı aşkm kışıden oluşan • Yalovalılann düzenlediği duygu dolu kitlesel yürüyüşte çiçek ve meşaleler taşınırken belediye tarafından yaptınlan anıtmezarda yakınlannın adlannı gören depremzedelerin feryatlan yürekleri yeniden yaraladı... Gözyaşlarına karşın Yalovalı inatçı. Davasına sahip çıkıyor. kortejin önünde çelenk bulunurken ÇYDD Yalova Şubesi de meşaleler taşıdı. Düdük ve ıslık çalan, alkışla tempo tutan yurttaşlar yaklaşık bir buçuk kilometre yürüdükten sonra deprem enkazından alınan molozlarla oluşturulan dolgu alanı üzerinde düzenlenen 'Yaşar Okuyan ParkT içindeki anıta ulaştı. Yürüyüş sırasında tekbir getıren bir grup, depremzedelerin tepkisıni çekti. Deprem anıtına çelenk bırakan depremzedeler daha sonra üzerinde depremde yaşamını yıtiren yaklaşık 3 bin kişmin adının kazılı bulunduğu mermer kalıplar ıle üzennden gözyaşını sımgeleyen su akan metal direkten olnşan anıtı zıyaret etti. Afliama duvarı Ellerindekı mumlan. çiçekleri ve siyah kurdeleleri, yakınlannın adlanmn kazılı bulunduğu mermer kalıplara ıliştiren depremzedeler. anıtı adeta "ağlama duvanna" çevırdi Yakınlannın adlannı mermer kahplar üzerinde arayan depremzedelerin adlan bulduklan anki feryatlan ıse yüreklen burktu. Mermer kalıpların üzenne kapaklanan, sevdiklennın adlannı 'okşayan'. gözyaşlanna boğulan kımı depremzedeler daha sakın olmaya çabalayan yakınları tarafından güçlükle teskin edildı. Bazı depremzedeler yakınlannın adının bulunduğu mermer kalıplann önünden dakikalarca aynlamazken fenalık geçıren yurttaşlar ambülansla hastaneye kaldınldı. Depremzedelerin anıtı zıyareti sırasında belediyenin otobüsünden sürekli dua okundu. Anıtın ziyaretı sırasında görüntü alma yanşına giren basın mensuplannın kalabalığın azalmasının ardından izledıklen tutum ise meslek etiğinı yeniden tartışmaya açacak düzeydeydi Medyaya tepkl 17 Ağustos'un yıldönümü nedeniyle deprem bölgesi basın mensuplannın akınına uğrarken depremzedeler "reyting peşindesiniz" diye canlı yayın yapan bazı televizyon ekiplerine tepki gösterdi. Depremde babasını ve kardcşini yitiren 12 yaşındakı Muhammet e anıtın önünde deprem anını anlattıran bir meslektaşımız, "Burada babanın ve kardeşinin adını görünce neler hissettin' gıbı yanıtı bilınen bir soruyu yöneltirken deprem bölgesinde konuşlanan ve magazinel haberleriyle ünlü bir televizyoncu da anma etkinliklerini 'kutlama' olarak nitelendirdi. Galiba deprem ve yıldönümü'televole medyasT için reyting kutlaması anlamına geliyordu.... Yalovalı 17 Ağustos gecesi sokaktaydı. Gözyaşlanna karşın Yalovalı inatçı. Davasına sahip çıkıyor. Yaşamlannı yıkan katil müteahhitleri ve ona göz yumanlan unutmuyor, unutacak gibi de görünmüyor. Katilleri affetmeyecekier.. Esi ve iki çocuğunu yitiren Türkçe öğretmeni ayakta durmaya çalışıyor 'Bu güzel insanlara nasıl kıyılır' GÜLŞAH DURAK ADAPAZARI - 17 Ağustos'ta oğlu Lftık u. kızı Bircan Sevil ı ve eşi Gö- nûlü kaybettı Ertan Aydm. Ertan Ay- dın, Dr. Nuri Bayar tİköğretim Oku- lu'nda Türkçe öğretmeni. Ertan Hoca diğer Adapazarlılardan farklı olarak ge- ce saat 03.02'de kent merkezindeki ka- labalığa kanşmıyor. O yıkılan evinin bulunduğu yerde kendine özel bir an- ma düzenledi. Gece saat 03.02'de göz- yaşlan içinde fotoğraflardan gözlerini ayırmadan mumlan yaktı... Ertan Hoca Depremzede Derne- ği'nin Yeni Cami'den başlattığı yürüyüşte en önde elinde kızının, oğ- lunun, eşinin fotoğrafiy- la dimdik yürüyor. Onu daha sonra Eğitim- Sen'in Atatürk Bulva- n'nda depremde yaşamı- nı yitiren sendika üyele- ri için kurduğu köşede buluyoruz. Öğrenciler buradakı defte- re öğretmenlerine olan vefa borçlannı yazarken fotoğraflann başında dikilen Ertan Hoca'ya da karanfıller vererek acısını paylaşmaya çalışıyorlar. Bir an ortadan kaybolan Ertan Ho- ca'yı daha sonra yıkılan evinin bulun- duğu boş arazide buluyoruz. Ertan Hoca tüm ailesini yitirdiği ye- re, tam da o odanın bulunduğu yere kı- zınm, oğlunun ve eşinin fotoğraflannı koymuş. Ertan hoca fotoğraflan mum- • Ertan Aydın için zaman bir yıl önce durdu. Onun içinhâlâ oğlu 16, kızı 11 ve eşi 43 yaşında... larla, karanfillerle süslemiş. O diğer Adapazarlılardan farklı ola- rak saat 03.02'yi kent merkezınde ge- çirmıyor. Emek sitesindeki yıkılan evi- nin boş arazisinde yalnız olarak ailesi- nin fotoğraflannın karşısına oturup kendine özel anma töreni düzenliyor. Ertan Hoca'nın yalnızlığına Depremze- de Derneği üyeleri ve komşulan ortak oluyor. Ertan Hoca gözlenni fotoğraf- lardan ayırmadan anlatmaya başhyor: "Oğlum Lftık Atatürk Süper Lise- sfnde 2. suuf öğrencBİydL Kreım Bircan Sevil ise Atatürk İlköğretim okulunda öğrenci. TETRAPAKtan ödûl abn na- diröğrencilerdendLEşirnGo- nül de Atatürk İlköğretim Okuhı'nda smıf öğretmenrv- di. Hayatımdaflkkeztatilegrt- miştim o gece. Bodrum'day- dım ve 17 Ağustos tatiümin songünüydû. Depremiöğren- dikten sonra Bodrum'dan an- cak 10 saatte geJebüdim. So- kak başına gektiğimde başı- ma taşlar düştü. Baygmlık geçirmişim. Ama sonra bunun çare olmadığjnı anbt- yıp çocuklanmı çıkarmaya çakşnm." Ertan Hoca saat 03.02 oldugunda da bir yandan mumlan yakıp bir yandan da "Bu kadar güzel insanlara nasıl kryınr" diyor. Sessızliğın gözyaşlanna kanştığı anda Ertan Hoca birden ortadan kaybo- luyor. Sonra öğrendik ki mezarlığa git- miş. Gece saat 03.30 ve Ertan Hoca me- zarhkta yabıız gibi gözükse de ailesine kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor... Ertan Aydm, çocuklan ve eşinin fotoğrafiyla Depremzede Derneği'nin başlattığı yürüyüşte en öndeydL Gece saat 03.02'degözyaşlanna boğulan Gölcüklüler, düdük ve klakson çalarak acılannı haykırdı 'Yaralar sarılsın, sorumlular yargılansın' • Gölcüklüler Kavaklı sahilinde aradılar anılannı. 17 Ağustos 1999, Kavaklı sahilini yutmuş, onlarca bina sular altında kalmıştı. Daha bir dakika önce insanlann dolaştığı, çay içtiği. köfte ekmek yediği sahil, 03.02'de yüzlerce canla birlikte bir anda kaybolup gitmişti. HATİCE TUNCER GÖLCÜK/DEĞİRMENDERE - Gölcüklüler dün gece uyumadı. Gölcüklü gençler zaman zaman depremin yaralan sanlsuı' sloganlanyla yürüyüş yaptı, Barbaros Hayrettin Paşa Lisesi bahçesınde anma toplantısı düzenledi. Toplu gösteriler yerine küçük gruplar halinde Kavaklı sahilinde dolaşarak, ateş yakarak Anıtpark'ta mevlüt dinleyerek ve TV'lerin canlı yayınlannda sorunlannı dile getirerek anma saatini bekleyen Gölcüklüler, saat tam 03.02'de ise gözyaşlanna boğuldu. düdük ve klakson çalarak acılannı haykırdı. Gölcüklüler henüz yapımı tamamlanmamış sahılde taşlann, tozun toprağın arasında Körfez'in ışıklannı seyrettiler. yürüyüş yaptılar. Üzerlerinde siyah renkli 'Sorumlular yargılansın' yazılı tişörtler, gözlerde hüzün, boğazlarda düğüm vardı. Gölcük Beledıyesı'nın düzenlediği anma töreni için Anıtpark"ta toplanan yurttaşlar o korkunç anın yıldönümünü tasavvuf müziği dinleyerek beklediler. Saat 03.02'de. önce çahnmaya başlayan düdükler çığlık sesleri gibi yükseldi Feryatlar blrbirine karıştı O an yeniden anımsandı. Tam bir yıl önceydi. Kulaklan sağır eden gürültüyle binalann katlan ıskambil kâğıtlan gıbı bırbinnin üzenne yığılmış. anneler, babalar kardeşler. sevgililer enkaz altında kalmıştı Ağlamaya frrsat bile olmamıştı. Enkaz altındakilerin acı çığlıklan, yakınlannı kurtarmaya çalışanlann feryatlan bırbınne kanşmıştı. tşte bir yıl sonra Anıtpark'ta o ana benzer bir ses yükseldi. Parkı çoluk çocuk dolduran yüzlerce Gölcüklü depremi yeniden yaşadı neredeyse. Gölcük Barbaros Hayrettin Paşa Lisesi öğrencileri Kavaklı sahilinde siyah bayrak ve giysileriyle isyanı haykırdı. "Uyuma Gökükhl hesap sor" sloganlanyla yürüyen gençler daha sonra okulun bahçesinde toplandılar. Lise mezunlan adına konuşan bir genç. Gölcük'te 42 okuldan 500 öğrencinın hayatını kaybettiğinı ve birçoğundan da haber alınamadığını söyledi. Okullanndan hayatını kaybeden 50 arkadaşlannm isimlerini mumlarla aydınlatan gençler saygı duruşundan sonra bir süre okul bahçesinde oturdular. Gölcük'te gençler zaman zaman toplanarak yaptıklan yürüyüşlerde gece boyunca ısyanlannı haykırdılar, kayıplannı asla unutmayacak bir kuşak olduklannı gösterdiler. Değirmendere Belediyesi ve Depremzedeler Derneği'nin Çınarlı Meydanı'nda düzenlediklen anma töreninde de yine gözyaşı vardı. Değirmendereliler depremde yaşamlannı kaybedenlerin anısına dev bir raum yaktı, meşalelerle yürüdü. "Unutma Türkiye, ben unutmayacağun" diye haykırdı Değirmendereliler... Deprem eğitimi de vurdu Dün Adapazan Serdivan Mezarnğu 1 yd önce yakınlannı yitirenlerle doldu. tstanbul Haber Servisi - Marmara Bölgesi 'nde onbınlerce yurttaşın ölü- müne ve yaralanmasına neden olan 17 Ağustos depremi. bölgedeki eği- tım sisteminı de etkiledi. 156 eğitım- cinin yaşamını yitirdiği deprem böl- gesinde okul sayısı bin 215'ten bin 26'ya düştü. 17 Ağustos depremın- den sonra 3 bin 240 öğretmen artık görev yapmıyor. Eğitim-Sen'den ya- pılan yazılı açıklamada, atamalarda deprem bölgesıne öncelık tanınması. eğıtımcilere kalıcı konut sorunu çö- zülünceye dek kira yardımı yapılma- sı, psikolojik destek programı uygu- lanması ve öğrencilere burs sağlan- ması gerektiğı vurgulandı Enkaz altında kalan kışılere devle- tin ulaşamadığı belirtilen açıklama- da. depremzedelere ilk yardım elinin sivil toplum kuruluşlannca uzatıldı- ğına dikkat çekildi. 17 Ağustos 1999'da yaşanan fela- ketten, kaçak yapılaşmaya göz yuman yerel yönetimler, "imar afn adı altın- da, yağma ve yotsuzluklann kapısmı araJayan" hükümetler ve insan yaşa- mına önem vermeyen anlayış sorum- lu tutuldu. Açıklamada, eğıtim emek- çılennin bannma. sağlık, özlük hak- lan ve ekonomik sorunlan olduğuna dikkat çekilerek, kesilen deprem taz- mınatlannın verilmeye devam edil- mesı gerektıği ifade edildı. Askerlik görevinı yapmayan öğretmenlerin de çalıştıklan okullarda asker öğretmen olarak görevlendırilmelen önerilen açıklamada, deprem bölgesi çalışan- lannın zorunlu tasarruf anapara ve nemalannın. Konut Edındırme Fo- nu'ndakı bınkımlenyle birlikte hak sahiplerine ödenmesi gerektiği belır- tildi. Kocaeli'nde deprem öncesinde 237 bin 206 olan ögrenci sayısının 219 bin 340'a düştüğü belirtilen açık- lamada, Düzce, Bolu, Yalova, Sakar- ya'da da dunımun farklı olmadığı di- le getirildı. Açıklamaya göre en bü- yük hasann 416'dan 264'e düşen okul sayısıyla Kocaeli'nde yaşandığı gö- rüldü. 94 prefabrike okulun kuruldu- ğu deprem bölgesinde 156 eğitimci- nin hayatını kaybettiği belirlendi. 17 Ağustos öncesi deprem bölgesinde 19 bin 956 eğitimci görevliyken bu sayı 16bin716'yadüştü. Eğıtim- Sen 7 No'lu Şube Başka- nı Şaziye Köse, Istanbul'da deprem- den etkilenen bölgelerde kapalı tutu- lan okullann verilen raporlar doğrul- tusunda derhal tamır ve güçlendirme çalışmalannın başlatılmasmı isteye- rek öğrenci ve öğretmenlerin çağdaş eğitim ve öğretimle bağdaşmayan göçebelikten kurtanhnası gerektiği- ni söyledi. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Gönül Hamm'ın Trablus Seferi... En sonra söyleyeceğimi, yazının başında kayda geçirmekten kendimi alamadım. Seksen yıllık onurlu bir geçmişe sahip Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, milletvekillerimizin de- mokratik kültürtennı daha da arttırabilmek amacıy- la karşılıklı alışveriş yapmadıkları ülke olarak Lib- ya Halk Cemahiriyesi Meclisi mi kalmıştı da, bu ağustos sıcağında bir parlamento heyetimiz Trab- lusgarp gezisine çıkma gereğini duydu? Tabii, bu Libya aşkı, bizim Meclis'te temsil edi- len her gruptan birer milletvekilinin onurlandırdığı bu gezinin, vatandaşlara yönelen her iki sözünden birisi mutlaka "Aman tasamıfa dikkat edin" olan Maliye Bakanının uyanlanna karşın, devlet kese- sinden yapıldığını söylemeye bile gerek yok. Ankara-Trablusgarp gidiş dönüş uçak biletleri, günlük dış seyahat harcırahlan ve varsa öteki ge- rekli harcamalann karşılığını döviz olarak cüzdan- lanna yerleştırmiş olan milletvekilleri heyetinin res- mi tanıtım kimlikleri, "Türk-LJbya Dostluk Grubu" olarak açıklanıyor. Libya'da da görünüşe göre bir parlamento el- bette var. Albay Kaddafi, yönetime darbe iie el koyduktan sonra ülkede öyle bir demokrasi kur- mayı tasarlamış olmalı ki, yeryüzünde var olan köklü demokratik rejimlerin yüzüne bile bakma gereğini duymayan ve "Biz bize benzeriz" ılkesı- ni bayrak yapıp, yalnız kendisinin dediğini dedik kabul edenlerden oluşan bu sözde parlamento, kâğıt üzerinde "üyelerinin doğnıdan doğruya halk tarafından belihendiği" bildirilen Arap Sosyalist Birtiği adındaki partinin egemen olduğu "Genel Halk Kongresi" adını taşır. Cemahiriyenin, yani (kitlelerin devletinin) başın- daki adamın ruhsal yapısını bir türlü kavrayama- yanın sadece -allah selamet versin- Necmettin Erbakan olduğunu sanıyordum. Yanılmışım. Meğer DSP Amasya Milletvekilı Gö- nül Saray Alphan başkanlığındaki parlamento heyetimiz, o çadır skandalından hiç mı hiç ders al- madığını ortaya koymak için, devletin onca dövi- zini çarçur edip Trablusa gitmeyi ulusal bir görev bilmişler! Ülke gündeminin bunca yükü arasında gazete sayfalanna yansıyan haberierden öğrenıyoruz ki, Sayın Alphan, yolculuğa mavi boncuk armağan- lan ile çıkmış. Heyetimiz orada, Türkiye Büyük El- çisi Müfit Özdeş'e de sıkıntılı anlar yaşatacak yan- lışlıklar yapmış. Aslında asıl büyük gafların sahi- besinin, heyet başkanı Saray Hanım olduğu, öte- ki milletvekillerinin bu gaflan tamir için bayağı güç durumda kaldıklan da söylenilebilir. Saray Hanım, elbette Albay Kaddafi ile görüşe- memiş. Yine de Kaddafi'nin eşini, bilinmez hangi yetki ile, Türkiye'ye davet ederek, Türkiye Cum- hurbaşkanlığı'nı güç duaımda bırakmış! Bununla da yetinilmemiş. Kaddafi'nin çadırının kapılan he- yetimize açılmayınca "Orada bakanlıklann unva- nı sekreterolmalı" nın kapısı çalınmış. Başan sağ- lanamayınca, son gün ancak Afrika llışkilerınden Sorumlu Devlet Sekreteri Ettreki tarafından kabul edilme onuru kazanılmış! Tüm bu sergüzeştler sırasında Türkiye Cumhu- riyeti'nin übya'daki resmi temsilcisi Müfıt Özdeş devre dışı bırakılmış. Kendisini öğrencilik yılların- dan tanıdığım Büyükelçi, sabıriı birtakip ile Gönül Saray Hanım'ın izini sürüp olup biteni öğrenebil- mek zorunda kalmış! Ve bu hazin seyahat filminin son karelerinde, Türk-Libya Dostluk Grubu Başkanı Gönül Saray Alphan, Genel Halk Kongresi Başkanı'nın huzuru- na kabul edilirken, Müfrt Özdeş'i devre dışında bı- rakmak istemiş. Bununla da kalınılmamış, heyet- teki öteki milletvekillerini de atlatma yolu seçilmış! Bunca mişli nakiller, çeşitli gazeteler adına ge- ziyi izledikleri anlaşılan meslektaşlanmızın verdik- leri haberierden dertendi. Bu deriemeden ortaya çıkan durum, gezinin tam bir skandal olduğunu ortaya koymaktadır. Skandalın baş kahramanı, elbette bu sefer-i he- yetin başkanlığını omuzlayan Saray Hanım olma- lıdır. Bakalım, partisi ve özellikle grubunun yöne- ticileri, kendisine gerekli uyarılan yapacak mıdır? Ama Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Sayın Baş- kanı Yıldınm Akbulut'a da sanınm küçük de ol- sa bir görev düşmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin herhangi bir üyesinin, Kaddafi Ubyası'ndan öğreneceği hiçbir şey olmadığını, bir daha kendisinden öyle bir ge- zi için harcırah beyannamelerini onay için rande- vu isteyenlere anlatmalıdır. Her ne kadar, ekim ayında TBMM açılır açılmaz gündemde yeni başkan seçimi olsa da! Faks:0212-677 07 62 E-mail: obirgitie-kolay net Bakanlar Kurulu kararı Afetzedeye yardım miktarı arttırıldı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Doğal afetlerde yaşamlannı yitirenlerin yakmlanna, sakat kalanlara, konut ve işyerleri zarar gören- lere Sosyal Yardunlaş- ma ve Dayanışma Fo- nu'ndan yapılacak yar- dım miktarlan arttınl- dı. 17 Ağustos depre- minde zarar görenlere uygulanan yardımlann aynısı Çankın ve civa- nnda meydana gelen depremde zarar gören- lere de uygulanacak. Resmi Gazete'nin dünkü sayısmda yayım- lanan Bakanlar Kurulu karanyla, deprem, su baskını, heyelan, çığ gi- bi doğal afetlerde yaşa- mını yiteren kişilerin birinci derece yakınla- nna yapılacak yardım miktan 400 milyon li- radan 750 milyon liraya yükseltildi. Birinci de- recede sakatlık halinde ödenecek yardım mik- tan 240 milyon liradan 500 milyon liraya, ikin- ci derecede sakatlık için 160 milyon liradan 300 milyon liraya çıkanldı. Oturduklan konut ve kullandıklan işyeri za- rar görenlere yapılacak yardımlar da şöyle art- tırıldı:"Yardım rutaıia- n, yıkık ve ağu- hasarlı olanlarda 300 mihon li- radan 500 mihon lira- ya, orta hasarta olanlar- da 200 mihon liradan 350 milyon Sraya, hafıf hasarta olanlarda 100 mihon liradan 200 mil- yon liraj a çıkü."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle