25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Karadayı GAIffda • BODRUM (Cumhuriyet) - Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Ismail Hakkı Karadayı, geçirdiğı kalp krizi sonrasında kaldınldığı ve üç gûndür tedavi gördüğu Özel Bodrum Hastanesı'nden dün taburcu edildı. Ankara GATA'dan gelen doktorlann da kontrol ettiğı emekli Orgeneral Karadayı, hastane çıkışında yaptığı açıklamada, "Üç gündür burada yatıyorduk Bu tür rahatsızlık herkesın başına gelebılır. Endışe edilecek herhangi bır şey yok dedı. Karadayı, daha sonra Milas Havaalanından asken bır uçakla Ankara'ya gıttı. Karadayı'nın Ankara GATA'da da bir gün kontrol altında tutıılacağı bıldinldı Betediyeler icraJık • ANKARA (AA) - DİSKe bağh üenel-iş Sendikası. sendıka aıdat borcunu ödemeyen 15 beledıyeyı icraya verdi. Genel-tş Sendikası'run, 15 belediyeden ana para ve faizler olmak üzere toplam 390 milyar 444 milyon 704 bın 455 lıra tutannda aıdat alacağı bulunuyor. Genel-Iş Sendikası Genel Mah Daıre Başkanı Şükrü Ercan, çeşıtlı beledıyelerdc çalışan sendıka üyesi 55 bın ışçının maaş. ikramiye ve sosyal haklardan oluşan toplam 10 trilyon lıra tutannda alacağı bulunduğuna da dikkatı çekerek ışçi alacakları ıçm yasal bir uygulamada bulunamadıklanm bıldırdı. Zsubay tutuUandı • ANKARA (AA)- Egebank'ın eski sahıbi Murat Demirel'in askerlik görevini yaptığı birlıkte saldınya uğrayarak bıçaklanması olayından sonra başlatılan soruşturma kapsamında, görev de ıhmallen olduğu gerekçesıyle 2 subayın tutuklandığı belırtıldı. Saldınyı gerçekleştıren Serdal Alptekin'in ise sorgusu sürüyor. Kartal'da operasyon • Istanbul Haber Ser\isi - Kartal 'da. ev lem hazırlığı ıçerisınde olduğu bıldirilen terör örgütü mensubu l kışi ve sılah temin eden 2 kişi yakalandı. Nurettin Kurt'a ait eve dilzenlenen operasyonda çok sayıda silah ve av tüfeği fışeği ele geçınldı.Kurt gözlem altına ahnırken sılahlan temın ettiğı bıldirilen Taner Öztûrk ve Muhsin Anık da yakalandı. Kastamonu'da deprem • İSTANBUL (AA) - Kastamonu'da 4.0 büyüklügünde hafif şıddette bır deprem me\dana geldı. Boğaziçi Ürııversıtesı Kandıllı Rasathanesı ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgıye göre merkez üssü FCastamonu'nun gûneyınde saat I4.49'da 4.0 büyüklüğünde hafif şi ddette bır deprem oldu. E>eprem, çe\ re ıllerde de hissedıldı. FP milletvekilinin tepkilere yol açan azınlıklarla ilgili konuşması partiyi de kanştırdı Akgönenç., Kutan'ı yalaııladı Haber Merkezi-FP Ankara Milletve- kılı Oya Akgönenç'ın Cenevre'de Bır- leşmiş Mil!etler(BM) tnsan Haklan Alt Komısyonu'nda yaptığı konuşma parti- yi kanştırdı. Ankara DGM Savcılığı ta- rafından hakkında soruşturma başlatılan Akgönenç, konuşmasında "azınlıklar demediğini, sadece etnik köken farkhlık- lanndan söz ettiğûai" belırterek kendısı- nı savunurken konuşma metni konusun- dapartıdençelışkılıaçıklamalaryapıldı. FP Genel Başkanı Recai Kutan önce- kı gün yaptığı açıklamada konuşma met- nının partı tarafından hazırlandığını ve "azmhk" ifadesının kesınlikJe yer alma- dığını belırterek savunmaya geçerken Akgönenç, "Toplantıya partili değiL aka- demisyen sıfatunla katılarak konuştum. Konuşma metnini de kendim hazırla- dınT dedi. Bunun üzenne Kutan. dün ağız değiş- tırerek "'Akgönenç metni kendisi hazır- ladıbanaokudu" açıklamasuıı yaptı. FP Genel Başkan Yaıdımcısı BahriZengin ıse Akgönenç ın saptamalarının doğru olduğunu savundu. Akgönenç'ın konuşması, yanlış yo- rumlara neden olmaması ıçın toplantıya katılan ve söz alan Dışışlerı Bakanlığı memuru tarafından düzeltıldı. Cenevre'dekı BM tnsan Haklan Alt Komısyonu'nda vaptığı konuşmada TCY'nın3l2. maddesıyle ılgilı şıkâyet- lerde bulunurken Türkiye'de Kürt,Çer- kez, Arap, Arna\ ut azınlıklann hiçbir haklannın buhınmadığT değerlendır- mesını yaptığı gerekçesıyle hakkında DGM tarafından soruşturma başlatılan FP'lı Oya Akgönenç, Kutan'ın A\rupa gezısı öncesınde yaptığı temaslan yan- da keserek apar topar Türkıye'ye döndü. FP Lıden Kutan, Oy a Akgönenç'ın ko- nuşmasıyla ılgilı tepkıler üzerine önceki gün "Konuşma metnini biz hazıriadık. Tûrkiye'de dini anlamda ga\ rimüslimle- rin a/jnlık olduğu belirrildi. Tûrkiye'de etnik azınlık \ok. Lozan'a göre yalnızca Hıristhanlar annlıktır. Dini anlamda a/ınlığın yani ga>rimüslinılerin olduğu belirtildi. Azınlık \armış gibi söylenmesi mümkün değfldir" açıklamasıru yaparak sa\unma>a geçtı. Ancak Akgönenç, "Toplanüya partili olarak deffl, akade- misyen sıfatıyla davet edildigini ve konuş- ma yapdğuiL iki sayfahk biktiri metnini de kendisinin hanrladığınr söyledı. 'Yanlış anlaşıldım' Akgönenç, konıışmasının yanlış yan- sıtıldığını, "azınnk" sözcüğünü kullan- ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART Kahcı konutlan, daha önce yaptıklan binalar depremde yıkılan. binlerce insaıun ölümüne neden olan firmalar yapacak. { CLIMTONJ UM BUF2MUNJU madığını savunarak "Düşünce özgürlü- ğü önündeki kısıtiamalardan söz eder- ken sağ- sol aynmı olmaksıan Kürt, Çer- kez, Arap ya da Araavut etnik kökenleri ne olursa obun düşfincelerini açıklay-an entekktüeUerin önüne hukuki engeller çıkrjğmı söyledim. Örneklerverirken Eş- ber Yağmurdereli, Leyla Zana, Hasan Celal Güzel ve Erbakan'dan söz ettiuT diye konuştu. Akgönenç konuşma metninin çeviri- sını yeminli tercümanlara yaptırarak ka- muoyuna açıklayacağını da söyledi. FP Genel Başkan Yardımcısı Bahn Zengin ise dün FP tstanbul tl Merke- zi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkıye'yı BM'de yaptığı konuşmayla eleştiren FP milletvekili Oya Akgö- nenç'le ilgili Ankara DGM'nin inceleme başlarmasının önemi olmadığını belirtti. Ankara DGM Cumhuri- yet Başsavcısı Cevdet\W- kan, Akgönenç'ın konuş- masının doğruluğunu araş- tırdıklarını, suç unsuruna rastlanması durumunda gereğinın yapılacağını söyledi. Vblkan, henüz de- lilierin toplanmadığını, bu nedenle incelemenin Türk Ceza Yasası'nın hangi maddesi üzerinden yürü- tüldügünü söylemenin zor olduğunu bıldirdi. Volkan, Akgönenç'in konuşmasıy- la ilgili olarak "Bakahm doğru mu? Oiayın doğru- luğunu öğrenmeden baa şeyleri söylemek zor. Ben- zer sözleri kim söylemiyor kfdedi. Dışişleri düzeftti 5 milletvekilinden oluşan TBMM heyeti Libya'da birbirine girdi Dosthık Grubu 6 küs' döndüANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - REFAHYOL hükümetının Başbakanı NecmettinErbakanın Lıbya zıvaretınden yaklaşık 4 yıl sonra bu ıilke\le kurulan ıkıncı temas da "skandalla"" sonuçlandı. Libya Dostluk Grubu'nun davet- lisi olarak 5 günlük resmi zıyaret içın bu ülkeye gıden \e 5 millet- vekilinden oluşan TBMM heye- tı, "heyecante" gıttığı Lıbya dan. "küskün" olarak döndü TBMM Dostluk Grubu'nun DSP'lı Başkanı Gönül SarayAlp- han'ın. heyet üyelennı "devredı- şı" bırakarak kişisel temaslara girmesı, hcyette gergınlığe ve tar- tışmalara >ol açtı Önceki gün Libya'dan dönen heyette yer alan DYP'lı Sevgi' Esen. Alp- han'ın. "Dostluk Grubu isminin sınıriann] aşacak şekiJde temas- larda bulunduğunu" belırterek. bu durumun zıyaıetın amacına gölge düşiırdüğiinü ıfadeettı TB- MM Başkanlığı ve Dışışlen Ba- kanlığının basında çıkan haber- lerin ardından, heyet ü> elennden en azından bılgı isteyeceğını um- duğunu belırten Esen, "Dışişleri Bakanmuz, DostlukGrubu arao hğn la Libya">a davet edilmiş oldu. Ben bunu jadırgıjorum" dedı. Lıb\a Devlet Başkanı Vluam- mer Kaddafi nın. dönemın baş- bakanı Erbakan'ın önünde Tür- kıye'ye hakaretleryağdırmasının ardından gergınleşen ılışkılerın yumuşatılması amacını taşıyan TBMM Dostluk Grubu'nun zıya- retı. gnıbun kendı ıçındekı anlaş- mazlık nedenıvle amacına ulaşa- madı. DSP'lı Komısyon Başkanı Gönül Saray Alphanın, heyetten bağımsız ve Türk elçıliğınden ha- bersız olarak. başta Lıb>a Genel Halk Kongresi Başkanı olmak üzere bazı temaslarda bulunması- na dığer he\et uyelerı tepkı gös- terdiler. "Alphan, Kaddafı\i de Tûrkiye'ye çağn-dı" söylentıleri yayılırken gnıp üyelen böyle bir davetın söz konusu olmadığını söyledıler DYP'lı Esen. Alp- han'ın programa ılışkın dığer üyelen bılgılendirmedığıne dık- kat çekerek şöyle konuştu: "Oraya gittiğiniizde gördük ki çok ciddi programlar \e mesajlar var. Ama bizim hiç bilgimiz yok. Çünkü bunu sadece Gönül Ha- nım vüriitü>or. Bö>le olunca da sürpriz gelişmeler oldu. Biz de za- man zaman arkadaşmuzı uvar- dık. Ben Dışişleri"ni daha hassas olmava davet edivorum.'" DSP'H Gönül Saray Alphan. Toplantıda bulunan Dı- şişleri memuru yanlış yo- nımlan önlemek için şu noktalann kayıtlara geç- mesini sağladı: 'Türklye çoğulcu demokrasidir* Türki- ye Cumhunyeti çoğulcu demokratik bır devlettir. Anayasal düzenı ve dev- letin bölünmez bütünlü- ğünü hedef almayan siya- sal eylemler üzennde hiç- bir kısıtlamayoktur. Diğer yandan, Türkıye hüküme- ti, yerlerinden olan msan- lar için "köye döniis" pro- jesini başlatmış bulun- maktadır. 'Herkes kürturün- de ÖZÇÜr Tûrkiye'de her birey kendi kültürünü yasamak konusunda öz- gürdür. Unutulmamalıdır ki her reform adımı, ana- yasal düzene uygun ola- rak yapılmak zorundadrr. 'Hlcblrdemokrasl İZİI1 Vermez' Türkiye bir kanun devletıdir. Her- kes eşıt hak ve sorumlu- luklara sahiptir. Hıç kim- se, hiçbir siyasetçi ya da siyasal parti, kendı siya- sal amaçlan doğrultusun- da devlet düzenini değiş- tirme amacıyla kanunlan delme hak ve imtiyazına sahip değildır. Demokra- sinin serbest düşünce ahşverişine dayandığı doğrudur. Ancak kamu düzenini yıkmayı amaç- layanlann, haklan kötü kullanımına hiçbir de- mokrasinin izin vereme- yecefi de eşit ölçüde doğ- rudur. -Jm1RMIKI AYDIN ENGİN aenginCgdoruk.net.tr Bütün bir gün, butun bir akşam ve bütün bir gece, uyumadan, bir yere ka- zık çakıp kalmadan Izmit-Adapazan- Gölcük üçgenini dolandık. Bir medya ordusu (biliyorum bu ya- lama olmuş tenm hoş değil, ama ger- çekten buralarda bır medya ordusu var) bölgeye dağılmış, 17 Ağustos'un birinci yıldönümünü yerinde gözlüyor; deprem anılannı tazelıyor; deprem bi- lançoları derliyor... Anma etkinliklerinin doruğu kuşku- suz sabaha karşı 03.02'de. Fayın önü- ne geleni yıkıp geçtiği ölum çizgisi üs- tündeki kentlerde, kasabalarda, hatta köylerde kimse uyumuyor ve hemen hıç kimse evinde değil. Canlı yayın kameralannın karşısına bir depremzede geliyor, öteki gidiyor, sırada bır o kadarı bekliyor Kamera karşısına geçip "televizyo- na çıkma" fırsatı bulamayanlaryakala- dıklan gazetecilere anlatıyorlar: Yardımları yandaşlanna dağrtan ye- rel yönetıciler; geldiği topraklara göç edenlere yapılan "naklihane yardı- mı"ndan pay alıp köşeyi dönen kay- makamlar; çadırınayardtmlardan kap- tığı elektrıklı ocaklan, el radyolarını yı- ğıp sonra el altından pazarlayan "uya- nıklar"\a ilgili matrak ve utanç verıci anılar; prefabrike deprem konutlarının dağıtımına ılışkin bitip tükenmeyen haksızlık öykuleri; kahcı konutlann yer Depremzede Olup Yurttaş Olamamak seçiminden muteahhit seçimine kadar uzanan yakınılar: "hak sahibı" belgesi vermek için rüşvet alıp servet yapan mahalle, köy muhtarlan; arsası istim- lak edılenler; 30 konutlu apartman yı- kılınca otuzda bir pay sahibi olduğu çıplak arsayı bölüşemeyenlerin bitip tukenmek bılmeyen çekişmeleri... Duygulu, hatta yer yer cıvık deprem edebiyatına kapılmadan bölgeden iz- lenim aktarmaya çabalayanların elinde biriken "malzeme"nin ağırlığı bir üst paragrafta sergilenen bir "yakını sağa- nağı". Herkes yakınıyor, herkes haksızlığa uğradığı kanısında ve herkes haklı ol- duğuna kesinlikle inanıyor. Ve... Ve herkes "birileıinden" bir şeyler bekliyor. Devletten, belediyeden, der- neklerden. dinsel cemaatlerden, tari- katlardan, siyasi partilerden, varsıllar- dan... Yani... Yani "kendisi" dışında herkesten... Deprem bölgesinde yüz binlerce, milyonlarca "depremzede" var. Deprem bölgesinde "yurttaşlar"\n, kendı kaderıni kendı ellenne alacak. kendine önce kendisi yardım edecek, tek başına kurtuluş olmadığını bılinçle kavrayacak, bu ölümcül çaresizliğe an- cak örgütlenerek ve dayanışarak kar- şı konulabileceğini bilınce çıkaracak "yurttaş gıbı yurttaşlar"\n sayısı şaşı- lacak kadar, ürkütecek kadar, umut- suzluk verecek kadar, çileden çıkara- cak kadar az\.. Depremzede olmak, deprem deh- şetini yaşamak ve deprem sonrası ya- payalnız kaldığını görmekbile "yurttaş olma bilinci"nde birsıçramayı yığınsal ölçekte yaratamamış. Yurttaş olmak gerçekten zor zena- atmış. ••• Küçücük Değirmendere'de Deprem Derneği çevresinde halkalanmış bir avuç yurttaş, depremin sonuçlanndan önce, yığınsal ilgisizlikle, umursamaz- lıkla, kendi bacağından asılacak ko- yundan farksız depremzedelerle bo- ğuşmak zorunda. Gölcük'te aynı. Ulaşlı'da, Halıde- re'de, Yalova'da, Yuzbaşılar'da, Ka- vaklı'da, izmifte, Adapazan'nda aynı: Bir avuç "depremzede yurttaş" ve yı- ğınla "sadece depremzede". Eğer bölgeden dönen gazeteciler deprem yaralarının sanlmasında kent- ler, kasabalar arasındaki farklılıklara değinırlerse, bılın kı yaralarını "daha iyi" sarmış kentlerde, kasabalarda depremzedelik temelinde örgütlene- bilmişlik de "daha iyi"d\r. Yalova ile Gölcük'ü karşılaştınn ör- neğin. Yalova'da kentin aydın birikimi, sayılan bu kentte pek bol olan ''dep- rem suçlulan"run yakasını bırakma- maktan yeni yerleşim tasansını tartış- maya kadar uzanan geniş bir düzJem- de etkinlik gösterirken; Gölcük'te Gür- cü, Laz, Doğulu, Gölcüklü, Gölcüksüz gibi ilkel temellerde kümelenip param- parça olanlar, mızmız yakınılardan öte- ye geçmeyen sulu gözlü sohbetlerle oyalanıyoriar. • • • 17 Ağustos'un Tûrkiye'de daha ön- ce benzeri görülmemiş bir "yurttaş bi- linci" sıçraması yarattığı, sivil topluma giden yolda depremin büyük bir ivme sağladığı söylendi. Doğrudur. Daha önce benzeri görül- memişti. Ama daha önce sivil girişimcilik. yurttaş bilinci o kadar cılız, o kadar köksüzdü ki, 17 Ağustos sonrasında- ki "sıçrama" göze büyük ve anlamlı geldi. Hani iki kişinin yanştığı bir koşu- da birinci gelmek gibi... Biliyorum, bu kötümser bir yazı ol- du. Ama 17 Ağustos'un yıldönümünde doğru olan, galiba iyimser olmak değil, gerçekçi olmak. POLflİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Her Şey Vatan İçin... Izmir'de yapılan 'Balina Operasyonu' gerçekten sonuca ulaştı mı? Hayali ihracat ve naylon fatura operasyonunun boyutfan 150 triryona ulaşırken bu işin içinde 8- 10 kişi mi bulunuyor? Olayın baş kahramanı, Karadeniz kökenli Meh- met Niyazoglu şu anda Izmir Atatürk Hastane- si'nde yatıyor... Biz onu teievizyon ekranlanndan tanıyoruz... İki polis, Nıyazoğlu'nu otomobile bindiriyor... O sinirti ve heyecanlı... Bağınyor "Biz vatan haini miyiz!" HâşâL Nebiçimsözo!.. Size benzeyenler ne yapıyoriarsa vatan için yaptyoriar!.. Bankalann içini boşaltırken de, çete kuaıp in- sanlan öldürürken de tek amaçlan var: "Her şey vatan için!" Büyüklerimiz de bunun bilincinde... Abdıdlah Çatlı ve ekibi Susurluk'ta kamyon al- tına girip ölünce büyüklerimiz ne demişti: "Vatan için kurşun yiyen de, kurşun atan da kah- ramandır!" Biliyorsunuz, Mehmet Niyazoğlu'nun başta 'Ha- kiki Koç' otobüs firması olmak üzere çok sayıda şirketi bulunuyor... Eh, şirketlerin bazılan hayaii ihracat ve naylon fa- tura işine kanşmış; Kapıkule Gümrüğü'nden Bul- garistan ve Romanya'ya 100 trilyonluk hayali ih- racat yapılmış... Sonra neler olmuş!.. Iran'a da 50 trilyonluk hayali ihracat!.. Acaba bu işin içinde kimi siyasiter ve börok- ratlar var mı? Henüz belli değil!.. Sadece eski Izmir Büyükşehir Belediye Başka- nı Burtıan Özfatura'nın Genel Sekreten Galip Halıcı ıle bır iki emekli yargıcın adı geçti!.. • • • Mehmet Niyazoglu, şu günlerde hastanedeki odasında anjiyo yapılacağı günü bekliyor... Bir gecikme var!.. Çünkü anjiyo bir iki gün içinde yapılabilirdi!.. Sanınm doktoriar bu konuda çok titiz davranı- yoriar!.. Niyazoğlu'nun hastane günleri nasıl geçiyor der- siniz? Eski bir albümü kanştınyor hasta yatağında!.. Anılannı tazelerken, 1998 yılında eviendirdiği oğlu Murat'ın nikâh tanıklannın fotoğraflarına ba- kıyor... Nikâhı Burtıan Özfatura kıymış. Nikâh tanıkla- nndan bıri, o tarıhte başbakan olan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz... Peki, diğer tanık kım? Ali Rıza Uzuner!.. Nihat Erim ve Ferit Melen hükümetlerinde ça- lışma bakanı; eski CHP Trabzon milletvekili!.. Davetlıler arasında da yine ünlü isimler var: Or- du Valisi Kernal Yazıcıoglu, ANAP'lı Işılay Say- gın, Metin Öney, Cumhur Ersûmer... Şaşırdınız mı? Ben hiç şaşırmadım!.. Mehmet Niyazoğlu'nun polis kayıtlannda, ev- rakta sahtekârlıktan eroin işine dek '78 sabıkası' bulunsa bile, onlar zamanaşımına uğrayıp 20-30 yıl gende kaldı, bu süreç içinde önemli dostlar edindi!.. Efendim, Niyazoglu çok yardımsever bir işada- mı!.. Niyazoglu seçimlerde ANAP'a destek verdi; hiç sevmediği Tansu Çiller'in karşısına aday olarak çıkan Köksal Toptan'a 10 milyar lira yardım etti... Herkes bılıyor ki ANAP, seçim kampanyasında Hakiki Koç otobüslerini kullandı... Para ödedi mı? Mehmet Niyazoglu, Seferihisar'da 109 dekan aşkın Hazine ve orman alanını 49 yıllığına devlet- ten kiraladı, oraya bır 'malikâne' yaptırdı!.. Acaba kaç bakan, kaç milletvekili, kaç genel müdür, kaç müsteşar, kaç yargıç, kaç savcı orada ağırlandı? • • • Burhan Özfatura, Mehmet Niyazoğlu'nu öve öve bitiremiyor, hayalici şirketlerin mali müşaviri Ga- lip Halıcı'ya toz kondurmuyor!... Bornova Işıkkent'te belediye arazisi üzennde yapılan otogar Niyazoğlu'nun eseri değil mi? Yap-işlet-devret modeli!.. Niyazoglu, araziyi Toprakbank'a ipotek ettirdi, 10 mityon dolar kredı aldı ve otogan yaptı!.. Canım, taş atıp da kolu mu yoruldu!.. Ama bu usulsüzlüğe yeni Belediye Başkanı Ah- met Piriştina "Hayır" dedi, konuyu Içişleri Ba- kanlığı'nabildirdi... Şimdilik durum bu!.. Ne diyelim? Tûrkiye'de bu işler olağan sayılır!.. Her şey vatan için!.. Vatan sağ olsun!.. hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 7* Cumhurtyet ^ kitap kulübü Kft*r*>§mn ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2 BASI KUIJUT 0UYI VE TARİMT SMCIU YILLAR KU$ATIUMI$ SOMKLAR 4 BASI KUZ| POSTUNDA KUIT ZAMBAK SANA DA BttLA$H KAN 2 BASI DİN BAROMUHUN KAZLARI 2 BAS A$IK KADINUR SOKAĞI 2 BASI JIRİAT PAZARI SEVDAMIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TVRKİYE'NİN JEHAN ÜÇ6ENİ 6ÖZLEMH rOYIAZ Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pa^arlama A.Ş Türkocağı Cad. No 39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle