Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 AĞUSTOS 2000 CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Pişkin Köksal ve Diizen
Köksal Toptan, önemli görevlerde bulunmuş
birpolitikacı. Birzamanlar, Müli Eğitim Bakanı iken
yalnızca kendi örgütünü değil, rektör atamalann-
daki rolüyle üniversiteleri de şeriatçı kadroiaşma-
nın odaklanndan biri haline getirmiş bir kişi.
Süleyman Demirel'den sonra DYP Genel Baş-
kanlığı yarışı jçin Çiller'in karşısına rakip olarak'
çıkmış ve yenilmişti Sayın Toptan.
Kimileri, Tansu Hanım'ın içlerine sindiremedik-
leri zaferinde medyanın etkin olduğunu söylemiş-
lerdi. Daha o zamanda yazılmıştı, medyadan çok
karşısındaki adayın kişiliğinden kaynaklandığınt
Tansu Hanım'ın zaferinin.
Son günlerde Köksal Toptan'ın, karanlık işlerin
adamı Mehmet Niyazoğlu'ndan para alması, bu
politikacımızın Uğur Mumcu'nun çok iyi betimle-
diği tarikat-ticaret-siyaset üçgenini yansrtan somut
bir örnek olduğunu gözler önüne serdi.
Köksal Bey, ilişkilerinin ortaya çıkması ûzerine
büyük bir "pişkinlikle" 100 milyar değil, 10 milyar
aldığını söyledi. Sonra da ekledi:
- Ne var yani, bütün genel başkan ve milletve-
killeri adaylan alıyoıiar.
Çevresini bi/mem ama, kendisi akçalı ilişkilerde
çok dikkatli bir kişi olan, kimsenin hakkında bu ko-
nuda en ufak bir imada bulunamayacağı Başba-
kan Bülent Ecevit ise olayla ilgili olarak yaptığı
açıklamada,
- Acı, ama uyancı bir itiraf, demek zorunluluğu-
nu hissetti.
Nitekim, basınımızın saygın kalemlerinden Ok-
tay Ekşi de Toptan'ı eleştirirken, günah keçisi ha-
line getirmeden önce öbür örneklere de bakmak
gerektiğini yazdı geçen gün Hürriyet'teki köşesin-
de.
•••
Köksal Bey'in pişkinliği tatsız da olsa, bu konu-
da ileri sürülenler doğrudur.
Hem Köksal Bey kendi çizgisindeki siyaset bü-
yüklerinden ne gördüyse aynen onu uygulamıştır.
Onun aday olduğu makamda daha önce oturan
zat değil midir, Çankaya'da bir kısmı hısım, bir kıs-
mı akraba, bir kısmı dost bir sürü şaibeli işadamıy-
la aile fotoğrafı çektiren?
Bu durumda Köksal Toptan'ın soyut bir olay ol-
madığını; pişkinliği, tarikat ilişkileri de dahil olmak
üzere, bütünüyle düzenin bir parçası olduğunu ka-
bul etmek zorundayız.
•••
Işadamlan, sermaye ve politikacı iç içeliği dün-
yanın her yerinde geçerli.
Ama gelişmiş demokrasilerde bizde olan kısıt-
lamalar yok, olmayanı ise var.
Her şeyden önce, sermayeye politikada at oy-
natmak hakkı verilirken emeğe kısıtlama getirilmi-
yor oralarda. Orada sendikalar ile partiler arasın-
da organik bağ kurulabiliyor.
Ama gelişmiş demokrasilerde, sermayeden ne-
malanıp kampanya yürüten politikacılann, aidıkla-
n paralan kuruşu kuruşuna kaydedip bildirmeleri
de zorunlu.
Böylelikle kim kime dayanarak kampanya yap-
mış öğrenebiliyor, bu bikjilerden harekette kimin
hangi çevrenin çıkarlannı neden savunduğunu an-
layabiliyorsunuz.
Buna uymayıp "Herkes atıyor, ne olmuş yani"
demek hakkına sahip değil hiçbir politikacı; velev
ki, başkan ya da başbakan olsun.
Richard Nixon, 1974 yılında ABD Başkanlı-
ğı'ndan, çoğunluğun sandığının aksine VVaterga-
te skandalından dolayı değil, o skandal üzerine
açılan dosyalarda ITT ile Süt Üreticileri Birliği'nden
aldığı parayı beyan etmediği için istifa etmek zo-
runda kaldı.
Almanya'da şansölyelik koltuğunda oturma re-
koru kıran Kohl, kampanyası sırasında bildirme-
diği kaynaklan kullandığı için partisinin başından
aynlmak zorunda kaldı.
Köksal Bey'in pişkinliği düzenimizin bir çarpık-
lığını koyuyor ortaya: Gelişmiş ülkelerde serbest
olan şeyler bizde yasak, yasak olanlar ise serbest.
Gel de çık işin içinden.
Karara tepki
'Belçika hükümeti
Erdal'a teslim oldu'
BRÜKSEL(AA)-Sa-
bancı ailesınin Brük-
sel'deki avukatı Fernand
Schmitz. Sakıp Saban-
cı"nın, Belçika'nın Feh-
riye Erdal olayında aldı-
ğı kararlardan dolayı çok
üzgün olduğunu söyledi.
Erdal"ı Charleroi kentin-
de kaidığı evde görüntü-
lemek isteyen atv ekibi,
Erdal'ın yandaşlannca
tartaklandı.
Sabancı ailesinin avu-
katı Schmitz yaptığı
açıklamada, "Kurbangi-
denler İstanbuTda, ama
Fehriye Erdal Belçika'da
kahraman gibi yansıah-
yor" dedi. Schmitz, Bel-
çika insan haldan temsil-
cisi Paul Pataer'in, Feh-
riye Erdal'ı tutuklandığı
günden bugüne kadar
kurban gibi gösterdiğini
belirterek "Pataer'in na-
sd bir insan haklan baş-
kanı olduğunu biz bir
türlü çözemedik" dedi.
Sabancı suikastında ölen
kişiler hakkında Pata-
er'in bugüne kadar ne
basında ne de toplantılar-
da tek bir cümle sarf et-
mediğini belirten
Schmitz, şöyle devam et-
ti: "Aynı şey, Belçika hü-
kümeti ve Belçika adalet
sistemi için de geçerMr.
Belçika, Fehriye Erdal
dosyasında her şeyi hem
gizfi tuttu hem de hiçbir
zaman Erdal'ı bir terö-
rist ve katil olarak öne
sûrmedL CMay o dereceye
geldi ki, Fehriye Erdal
dün hapishaneden Belçi-
ka hükûmetine şart koş-
tu ve şartiarmı kabul et-
tirdi"
Belçika basımnın da,
Sabancı ailesinin bugü-
ne kadar kim olduğunu
ya da suikastın nasıl
meydana geldiğini araş-
tırmadığını belirten
Schmitz, Erdal'ı kahra-
man yapan Belçika bası-
nının ölenlere karşı çok
büyük saygısızlık ettiği-
ni söyledi. Sakıp Saban-
cı'nın bu olaydan çok üz-
gün olduğunu belirten
Schmitz, Sabancı'nın tek
isteğinin, Erdal'ın adalet
önünde yargılanması ol-
duğunu belirtti.
Belçika Içişleri Ba-
kanlığı sözcülerinden Li-
even Vanmele, Erdal'm
sağlık durumunun iyi ol-
duğunu ve kendisi için
üçüncü bir ülke arandı-
ğını söyledi.
Gülen, şeriata ulaşmak için izlenecek yöntemleri kitaplannda da müritlerine anlatıyor
4
Cami ve loşladan yararlanın'ALPERBALLI
ANKARA - Ankara DGM'nin
ABD'de bulunan Fetnullah Gülen
hakkında çete oluşturmak suçlama-
sıyla gıyabı tutuklama karan verme-
sınin ardından iddianame hazırlıklan
sürerken iddianameye konu olan so-
ruştunnadaki kanıtlar da şekülenme-
ye başladı. Şeriatı öven ve müritleri-
ne devlete sızmalannı öneren konuş-
malan televizyonlara yansıyan Gülen,
cemaatınden, laikliğe alternatifbir dü-
zenin yerleştirilmesi amacıyla devle-
te karşı baskı kurmalannı istemişti.
Gülen, Ankara DGM Başsavcılı-
ğYnın yürüttüğü soruşturma çerçeve-
sinde değerlendirilen kitaplannda, şe-
riata ulaşmak için müritlerine çeşitli
önerilerde bulunuyor.
"BuhranlarAnafonında İnsan" ad-
lı kitabında ülkeyi zavallı olarak nite-
leyerek bugünkü nesilleri umursa-
mazlıkla suçlayan Gülen, 102. sayfa-
da "An zavallı vatan, yıllar yıh kaygı-
sız evlaüannuı şuursuz ve düşüncesiz
davranışlanndan meydana gelen bu
kadar musibetie inim inim inledikten,
dûşmanca tavırlarla bu kadar hırpa-
landıktan, canhıraş fer>atlaria bu ka-
dar sdandıktan sonra, bugünkü nesfl-
ierden de aynı umursamazuğı mı gö-
recektin" yakınmasmı dile getiriyor.
Gülen, "ÖIçü veya Yoldaki Işıklar"
adlı kitabında da, tasarladığı düzenin
kurulmaması durumunda çekilen acı-
lann boşa gideceğini belirterek şöyle
devam ediyor:
"Bu umumi çalkalanma ve tekev-
vünden mûnkariz olmayan millet, pa-
yına düşeni alacak ve yeni bir dünya
kuracakür (sf.2). Ya bütün bu buh-
ranlardan sonra bir idrak ve izanla
kurulmasını tasariadığumz dünyayı
kuracak ve huzura ereceğiz veya bir
ktsım küçük besap ve çıkariar uğru-
na çekilen binlerce ısnrabı semeresiz
ve boş lalacak bir anlayıs ve davranış-
ta gerisin geriye gkJeceğiz (sf-3 ve 4).
Öyieysesiyasi,gayri siyasi bütün grup-
lar için vahy-i münzeUn (Kuran) âlem
şumul davetini teabetten başka ne ca-
re ne de makul bir mesnet kalmadığı
çağnsıyla insanımıza sesleniyoruz.
Hepiniz toptan Allah'ın ipine sanhn
(sf.27)"
GüJen, "ÖlçüveYoldakiIşıklar-3''
kitabmda cumhuriyeti Kuran'ın be-
lırttiğı esaslar olarak tanımlayarak bu
esaslann uygulanabilmesi için siya-
sete kanşılmasım istiyor. Siyasete ka-
rışmamayı ulusla ilgüenmeme olarak
niteleyen Gülen, "Sıyasetekanşmam,
siyasete kanşma demek, vatan ve mil-
letişine, milletin hayat vebekasma ka-
nşma demektir'' diyor.
'Komando gibi yaşayın'
"Ölçü ve Yoldaki Isıklar-4" kitabm-
da Müslümanlann komando gibi ya-
şamasmı ve Islami olmayan yayınlan
okumamalanm öneren Gülen, mürit-
lerinin başanya ulaşmak için lüksten
kaçınmalarmı öğütleyerek şöyle de-
vam ediyor:
"Muvaflakiyetin düşmanı refahür,
lükstür. Müslümanlann muvaffakiye-
ti ancak komando gibi yaşamaİda
mfimkûn ohır (sf.95). Islami olmayan
gazete ve mecmualan okumak zarar-
ta oJur. Eğer mutlaka okunması gere-
Idyorsa sadece başnklan okunmahdır
(sf.%)"
Gülen, "Ruhumuzıuı Heykelini Di-
kerken" adlı kitabmda ise Türkiye'de
dini hayat yıllarca işlemez hale getiri-
lerek "dünyada muduluk" gibi çarpık
bir düşüncenin beyinlere yerleştirildi-
ğini öne sürüyor. Gülen, şu iddialan-
m müritlerine iletiyor:
"Evet, yüTar ve yıllar bu ülkede m-
hi hayatın büyük ölçüde sürdürülme-
si, dini hayatımızuı işlemez halegetiril-
mesi, aşkın, vecdin, bütün bütün unut-
turulup gönüllerin düine zincir vurul-
ması, düşünen ve okuyan aydmlaruı
gidip kaskatı bir poziti\ iznıe aborda
ounalan, salabet ve hakta sebat yerine
softanğm ikame edilmesL, hatta ahiret
ve cennet istenirken bile dünyada ah-
şılagelen muduluğun devamı mulaha-
zası ile istenmesi gibi çarpık düşünce,
çarpık telakkileri sineJerimizden sö-
küp atmadan yeni bir fasıl açmamız
mümkün değildir."
Emek Platformu
Yüzde 10
barajı
tartışılacak
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
sa) - Emek Platformu Başkanlar
Kurulu toplanüsuıda memurlann
işten atümalaruıı kolaylaştıran ka-
nun hükmünde karamame (KHK)
ile yüzde 10 işkolu barajı konu-
sunda tartışmalar yaşandı. Emek
Platformu'nun önceki gün yapı-
lan toplantısında yüzde 10 işkolu
barajıyla ilgili sıkınblar yaşandı.
Tüık- Iş Genel Başkanı Bay-
ram Meral'in, yüzde 10 işkolu
barajına karşı çıkarak "Ben enayi
miyün. Üyekrimi çahyorsunuz"
yönünde konuştuğu belirtildi.
Meral'in, Hak-Iş'e yönelik ola-
rak da REFAHYOL döneminde
siyasi ilişkileri kullanarak işyerle-
ri kazandığını belırttığı, bunun
üzerine Hak-îş Genel Başkanı Sa-
Km Ushı'nun da "Siyasi iMsküer
konuşulacaksa berkesin söyleye-
ceği çok şey var- saat ve yer vere-
rek"*dediği öğrenildi. Meral'in
zaten örgütlenmekte güçlük çe-
küdigini söylediği, DISK Genel
Başkanı Süleyman Çelebi'nin de
"Sendikalann barajdan önce du-
rnmu neydi, şimdi ne durumda
ona bakalun" dediği belirtildi.
Platform yapacağı toplantıyla
yüzde 10 barajı tartışacik.
tĞNELİFIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
( I I . •
Sezer onaylamazsa TBMM'nin olağanüstü toplantıya çağnlması kolay görünmüyor
Orlaklar gnıplarına güvenmiyor
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Memurlann işten atılmasım
kolaylaştıran kanun hükmünde ka-
rarname (KHK) ile ilgili olarak
gözler yeniden Çankaya'ya çevri-
lirken; Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in KHK'yi onayla-
maması durumunda hükümetin
TBMM'yi olağanüstü toplayarak
bu ıçenktekı tasanyı yasalaştırma-
suun kolay görünmediğine dikkat
çekildi.
Hükümet ortaklannm özellikle
ANAP'taki olası fırelernedeniyle,
TBMM'yi olağanüstü toplayarak
memurlann atılmasını kolaylaştı-
ran yasa tasansım görüşmeyi ko-
lay göze alamayacaklan vurgulan-
dı. ANAP Genel Başkan Yardım-
cısı AH Doğan. KHK'ye ilişkin
kaygılar bulunduğunu belirterek,
"Bu KHK'yi birinci dereceden
MHP ve DSP Jstiyor" dedi.
Hükümet ortaklan arasmda ya-
pılan değerlendirmelerde, KHK'-
nin imzalanmaması durumunda
TBMM 'nin olağanüstü toplantıya
çağnlması formûlüne mesafeli
yaklaşılıyor. Anayasanın 93. mad-
desi gereğince TBMM Başkanı
doğrudan veya üyelerin beşte bi-
rinin yazılı istemi üzerine TBMM
olağanüstü toplantıya çağnlabili-
yor.
u
Ara verme veya tatj] sırasın-
da, doğrudan doğruya veya Ba-
kanlar Kurulu'nun istemi üzerine
cumhurbaşkanınca" da TBMM
toplantıya çağnlabiliyor.
Tasannm yasalaşması zor
Hükümet ortaklannın gerekli
imzayı toplayıp TBMM'yi olağa-
nüstü toplantıya çağırmalan ve
350 sandalyelik çoğunluklanyla
28 Şubat sürecinde TBMM'ye
gönderilen, yeni yasama dönemin-
de de hükümet taraiîndan yenile-
nen tasanyı yasalaşûnnalan mate-
matiksel olarak olanaklı görünü-
yor.
Ancak ANAP içinde çok sayıda
milletvekili ve parti yöneticisinin
KHK'yi "içlerine sindiremedikle-
rini" açıkça ortaya koymalan du-
rumu sıkmtıh hale getiriyor. Tasa-
nnm TBMM'de görüşümıesi sıra-
smda MHP'den de fıreler olabile-
• Başbakan Ecevit'in, kamu
görevlileriyle ilgili kanun hükmünde
kararnamenin (KHK) Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer tarafından
imzalanması konusunda umutlu
olmadığı öğrenildi. Başbakanlık'tan, dün
"Çankaya Köşkü'nden edindiği izlenime
göre Ecevit'in imza beklentisinin
zayıfladığı" duyumlan alındı.
ceğine dikkat çekiliyor. Hükümet
ortaklannm TBMM'deki olası di-
reniş nedeniyle düzenlemeyi KHK
ile gerçekleştirmeyi hedefledikle-
ri vurgulanıyor.
ANAP Genel Başkan Yardımcı-
sı Doğan, "Biz demokratik yapı
korunurken devlet bütünlüğünün
bölûnmesinj istemiyoruz. Ancak
devleti korurken de demokrasiyi
göz ardı edemeyiz, Bu düzenleme
yapüırken her iki unsur da göz
önünde bulundunıhnafa" diye ko-
nuştu.
ANAP Genel Başkan Yardımcı-
sı SelçukPehlivanoğhı, dün düzen-
Izmir Barosu
'İktidar hukuk
çizgisinin dışmda'
İZMİR (Cumburij«t Ege
Bürosu) - Izmir Barosu Başkanı
Çetin Turan, son günlerde,
başta Başbakan Bülent
Ecevit'in tarikat lideri
FethuflahGükn'ı destekleyici
açıklamalan ohnak üzere,
KHK ve cezaevleri gibi
konularda siyasal iktidann
hukuk çizgisinden uzaklaştığını
söyledi. Turan, "Siyasal iktidar,
demokrasiyi daha da geaştirme
savının aksine ber alanda
hukuk çizgisi dtşma taşmış,
keyfi bir yönetim anlayışı
benimsemiş, polis devleti
u> gulamalannı fîilen yürütür
dunıma gefamşor. Siyasal
iktidar hukuk çizgisine
çekflmek zorundadû-" dedi.
Izmir Barosu Başkanı Çetin
Turan, hükümetin anayasayı
ıhlaJe yöneldiğine dikkat çekti.
Turan, cumhurbaşkanlıgı
seçimlerinde TBMM'de gizh'
yapılması gereken oylama =
sırasında Başbakan Bülent
Ecevit'in oyunu herkese
gösterenek kullandığını, bu
yöntemle parlamento iradesini
baskı altma aimak istediğini
anımsattı. Turan şöyle konuştu:
"Başbakan'ın, cumhuriyet
devrimlerini yıkmak ve yerine
şeriat devleti kurmak için
organize olduğu ve devletin her
kademesine sızdığı suclaması fle
Fethullah Gülen hakkında
açüan hanrhk sorusturması ve
veriten gıyabi tutuklama
karanndan sonra, sanıgı açıkça
destekleyen demeçler vermesi,
aynı kisiye ilişkin önceki
koruyucu acıklamalannı aşnuş,
yargı sürecine açıkça
müdahaleye dönüsmuştür.
Tutuklama karanna
üzüldüğünü ve yargı sürednin
aklanma ile sona ernıesini
ditediğmi beyan etmesi, tarikat
fiderine en üst düzeyde verihniş
destekten başka bir şe> değildir.
lediği basm toplantısında, "Cum-
hurbaşkanı Sezer'in en kısa süre-
de KHK'nin gereğini yapacağuu"
söyledi. Pehlivanoğlu, "Bazı mil-
letvekiDeriniz Sezer'in tavnnı des-
teküyor" ammsatması yapılarak
yöneltilen sorulara, "ANAPkurul-
duğu yıldan bu yana demokratik
bir tavır sergUemiştir. Her arkada-
şunızistediği bir konudafîkrini ra-
hathkla söylemektedir. Herkes fik-
rini söyler. daha sonra doğruda ke-
nedenüir. Bu konudaki kriz gere-
ğinden fazla abarbldı" yanıtmı
verdi.
Hükümetin MHP kanadı ise
milletvekillerinin "irtica yasası''
olarak nitelendirilen yasa tasarüa-
nna sıcak yaklaşmamalan nede-
niyle kararnamenin Köşk'te çö-
zühnesini istiyor. Meclis komis-
yonlarmdaki bazı irtica yasa tasa-
nlanmn görüşmeleri sırasında
MHP'li milletvekillerinin FP'liler-
le işbirliği yaptığı biliniyor. MHP
lideri Devlet Bahçen'nin kararlı
davranması durumunda parti için-
de bazı rahatsızlıklann dile getiıü-
mesinden korkan MHP yönetimi,
sonbaharda yapılması planlanan
kongre öncesinde seçmenin tepki-
sini çekmek istemiyor.
Ecevit umutiu değfl
Başbakan Ecevit'in, kamu gö-
revlileriyle ilgili kanun hükmünde
kararnamenin (KHK) Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer tara-
fından imzalanması konusunda
umutlu olmadığı öğrenildi. Baş-
bakanlık'tan dün "Çankaya Köş-
kü'nden edindiği izlenime göre
Ecevit'in imza beklentisinin zayıf-
ladıgj" duyumlan alındı.
Ecevit, Sezer'le görüşmesi ko-
nusunda koalisyon ortaklanna da
bilgi verdi. ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz dün gazetecilerin
sorulan üzerine Başbakan'ın gö-
rüşme konusunda kendisine bilgi
verdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Sezer'in
KHK'yi ımzalamayacağı yönünde
söylentilerin olduğunu belirten ga-
zeteciye Yümaz, "Söylentilerüze-
rine yorum yapmam" karşılığmı
verdi.
Başsavcılara iletildi
Adalet Bakanlığı
sağlık hizmetleri
tedbir genelgesi
gönderdi
lstanbul Haber Servisi - Tutuklu ve hükümlülerin
sağlık sorunlanyla ilgi basında yer haberler üzerine
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdü-
rü Ah'SuatErtosun, cumhuriyet başsavcılanna genel-
ge göndererek cezaevlerinde sağlık hizmetlerinin ak-
sanlmaması için her türlü tedbir ın alınmasını istedi.
Ertosun, "Suçlan ne olursa olsun hiçbir aynm yapıl-
maksıztn sagJık sorunlanyia özel olarak ilgileniİmtk-
te ve tüm imkânlar sonuna kadar kullanılmaktadır~
dedi.
Basında yeralan haberlerve gazetemiz yazan llhan
Selçuk'un 16 Ağustos 2000 tarihinde, tutuklu ve hü-
kümlülerin sağlık sorunlanya ilgili yazdıgı "Cankur-
taran Köprûsü" başlıklı yazısı üzerine Ceza ve Tev-
kifevleri Genel Müdürii Ali Suat Ertosun, yazıh bir
açıklama yaptı. Ertosun, son günlerde medyada "tu-
tokhı ve bukümlölerin sağhk sorunlanyia ilgilenilme-
diği, tedavilerinin zamamnda yapılmadığı*' haberleri
üzerine cumhuriyet başsavcıhklanna 13 Haziran 2000
tarihinde bir genelge göndererek sağlık hizmetlerinin
aksatılmaması için her türlü tedbirin alınmasını iste-
diğini belirtti.
Başsavcılıklara isimleri bildirilen tutuklu ve hü-
kümlülerin listesi şöyle:
A. Murat Çelik, Abdülaziz Nakçı, Abdülhaluk Duran. Ab-
dullah Alptekin, Abdullah Öztürk, Abdurrahman Teraur, Ab-
dûlaziz Nakçı, Abdülaziz Özdemir, Ahmet An, Ahmet Ep. Ah-
met Polat, Ahmet Yazgan, Akın Durmaz, Alev Yıldız. Ali Ek-
ber Akkaya, Ali Koç, Ali Sınan Çaglar. Ali Tekın, Ali Yalçın.
Ali Yıldız, Alp Aktekin, Alper Batu, Asım Özdemir. Aşkın Ka-
ya, Atakan Başar. Ayhan Orhanlı, Ayşe Altun, ,\zız Duımaz,
Aziz Nakçı, BahadırÖzerdem, Bahattın Solhan, Bakı Kaplan,
Baki Menteş, Baran Demiray, Banş Yıldınm. Bayram Içlek.
Bedrettin Çaylak, Bedrettin Kavak. Bekir Baturu. Belgüzar
Kaygısız, Betnar Satar, Binali Sanelmas. Birsen Kars, Burhan
Gardaş, Bülent Durgaç, Cafer Cangöz, Cahın Ozkan, Cavit Iç-
übay, Cavit Temur Türkan, Celal Tuıpçu, Celal Türker, Ce-
mal Çakmak, Cemalettin Polat, Cemil Tıryakı, Cenap Polat,
Cengiz Akın, Cengiz Bayır, Cengiz Baytar, Cengiz Çalıkopa-
ran, Cengiz Ecer, Cihan Alkan, Cihan Dalkaya. Cuma Şat. Çe-
tin İUcan, Çiğdem Kazan, Davut Kirman, Devrim Öçtel, Dev-
rim Öktem, Dılşah Acar, Dinçer Acar, Döndü Uzel, Ekrem Ka-
val, Elif Vural, EnverOzkartal, Enver Uçar, Ercan Şeker, Er-
dal Çetin, Erdal Gürbay, Ergün Bütüner, Erol Özbolat. Ertan
Özkan, Eşber Yağmurdereli, Ethem Ehna, Eva Juhnke, Eyüp
Baş, Fadime Akalın, Fahrettin Altun, Fatma Sido, Fatma Şüt.
Fehim Gemli, Fesih Karataş, Filiz Gencer, Funda DavTan.
Gamze Bayram. Gamze Mimaroğlu, Gülay Efendioğlu, Gü-
lay Hannan, Gülay Söker, Gülderen Baran, Güler Harman,
Gûlser Tuzcu, Gülten Özdemir, Gülümser Tosun, Güneş Bal-
taş, Güri Erdogan, Habibe Çiftçi, Habip Aslan, Hakkı Şeker.
Halef Özer, Halil Güneş, Hanım Hannan, Hasan Ali Günay.
Hasan Alkış, Hasan Demiıtaş, Hasan Erdemli, Hasan Gûn-
görmez, Koçoglu, Hasan Orûn, Hasip Avşar, Haydar Baran,
Haydar Güler, Haydar Yıldınm, Hayrettin Tektaş, Hülya Gül-
can, Hürrem KızıÛcaya, Hüseyin Ateş, Hüseyin Beyaz. Hüse-
yin Çelik, Hüseyin Demir, Hüseyin Kılit. Hüseyin Köse, Hü-
seyin Solak, Hüseyir Kiraç, tbrahım Doğan, Ibrahim Er. Ibra-
him Erler, Ibrahim Kılınç. tkram Narin, llhan Altun, llhan De-
mirel, llhan Emrah, tlkaç Özçelik. Imam Aksoy, İrfan Ortak-
çı, tsmail Güneş. lsmet Özdemir, tsmet Temur Türkan, Izzet
Aslan, Kadri Gökdere, Kadnye Alplekin, Kâmile Kayır. Kâ-
zım Bakır. Kemal Kıcır. Kemal Yarar, Kemalettın Çelik, Ke-
nan Altun, Kenan Dinçer, Kevser Mızrak, Leşker Acar, Ley-
la AkbaŞj Leyla Atabay, Lütfîi Topal, M. Ali Kanmaz, M.
Gökhan Ozocak, M. Salıh Çeükpence. M. Salman Aslan. Mah-
mut Keskin, Mehmet Ali Çelebi, Mehmet Çakan, Mehmet
Gûvel, Mehmet Içli, Mehmet Nuri Altuğ, Mehmet Oktay,
Mehmet Oral, Mehmet Özen, Mehmet Polat, Mehmet Salih
Demir, Mehmet Seviş, Mehmet Seyhan. Mehmet Telsaç. Meh-
met Turgah, Mehmet Yaman. Mehmet Yaşa, Mesude Pehli-
van, Mesut K.öse, Mesut Özdemir, Mesut Sertel, Mesut L'zun,
Mete Bilik, Metin Polat, Metin Turan, Mirza Mehmet Çubuk-
çu, Muhittin Kahvecioğlu. Muhittin Tacer, Murat Aslan, Mu-
rat Demir, Murat Karakus, Murat Karaoğlan, Murat Mesut
Uzun, Murat Sözen, Murtaza Deveci, Musa Gündoğdu. Mu-
sa Güneş, Musa Özdemir, Musa Turan, Mustafa Akyürek,
Mustafa Atalay, Mustafa Karaagaç, Mustafa Kılınç, Mustafa
Tektaş, Muzaffer Aybek. Münevver Köz, Münür Çolak, Mür-
şekit Duma, Mürşit Aslan, Nail Demir, Nail Yollu. Nazarat
Vertoğlu, Necafi Erbasan. Necdet Atmaca. Necip Akgün, Ne-
dim Ateş, Nevzat Kalaycı, Nezir Kartal. Nihat Konak. Nımet
Can, Niyazi Kaya, Nizamettin Kaya. Nuran Elçinkaya, Nuret-
tin Bahtiyaroğlu, Nurettin Erenler. Nuri Altak, Nuri Can. Nur-
şel Demirdövücü, Nursel Kaya, Nusret Kjlıç, Oktav Karataş,
Ömer Baran, Ömür Koçak, Ozgür Banş Özçelik. Ozgür Sal-
tuk, Özgür Soner, Pervin Tugan, Rabia Atan, Ramazan Çiçek,
Ramazan Sadıkoğullan, Raziye Katırcı, Recep Cuıgitaş, Re-
cep Erdündar, Recep Nazlıdere, Remzi Yüce, Remziye Yaşar,
Reşit Kayran, Sabiha Sunar, Sabri Tas, Sadık Bayrakçı, Sad-
rettin Aydınlık, Sakine Ögeyik, Salih Aydın, Savaş Dörtyol,
Savaş Kahraman, Savaş Karaçam, Sebahattin Bardak, Selahat-
rin Ünyaya, Selamı Çelik, Selman Batman. Selmanı Özcan,
Semıha Topal, Semiray Yılmaz, Serdal Gelir, Serhat Gül, Sev-
gi Saymaz, Sinan Iskender, Sinan O>namaz. Sinan Yavuz.
Songül Eroğlu. Suzan Baran, Süleyman Acar. Süleyman Ma-
tur, Şaban Tonta, Şafak Sazlı, Şafi Genç. Şamil Batmaz, Şem-
settin Kalkan, Şengül Mert. Şenol Tannyapısı. Şenfe Doğan,
Şevkat Dolbay, Şirin Tasdemir, Şüknye Can, Tamer Çadırcı,
Tekm Tangün, Timur Aslan, Timur San, Tuncer Karakaya, Tu-
ran Sivik, Ulaş Göçmen, Ünal Odabası, Ünal Yılmaz, Vasfi
Hastaş, Vasfı Hoştan, Vehbi Koç. Veysel Kurt, Veysi Aktaş,
Veysi Çelikten, Yaşar Kırmızı, Yaşar Kızgın, Yaşarkak As-
lan, Yaver Çiftçi, Yener Türker, Yılmaz Coşkun, Yılmaz
Oguz, Yunus Havsat, Yusuf Kenan Dinçer, Yücel Bolyacı, Ze-
ki Karaca, Zeynep Bektaş, Zeynep Güngörmez.