Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 TEMMUZ 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
%JM\ kultur@cumhuriyet.com.tr 15
ALLECRO EVtN tLYASOĞLU
Dev kemancılarla festivale veda
Shlomo Mintz ve Manm Vengerov
gibi günümüzün adından en çok söz et-
tiren iki dev kemancısı, 28. tstanbul
Festivali'nin son konserini gerçekleştir-
di. Bu dinletiııin tarihi bir olay olduğu-
nu söyleyebiliriz. Her iki solistin de tüm
özelliklerini buyoram sürecinde duya-
biliyordunuz: Çalışkanlık, disiplin, tut-
ku, iyi bir eğitim, içgüdüsel sezişler ve
pınltı. Daha ötesı, kımı çok ünlü sanat-
çı gibi, dinleyiciye uzaydan gelmişçe-
sine uzak değil, sıcacık, dinleyicisiyle
tümleşennitelikleri dikkatçejriyordu. Bir
Bach şöleni idı bu konser. Üyeleri, Le-
ipzıg'de Bach'ın neredeyse otuz yüını
verdiği kentin müzikçilerinden, ünlü
Gevvandhaus orkestrasından seçilmiş,
Bach'ın 19 çocuğunu geçindirmek için
durmadan çahşağı, kendini adadığı Aziz
Thomas Kilisesi'nın çevresindeki Le-
ipzigli sanatçılardan oluşuyordu. Baş-
kemancı Christian Funke'nin katılı-
ıruyla çalınan üçlü konçertoda ve iki
solistin çaldıklan ikili konçertodakı ku-
sursuz söylem birliği, sanatçılann pro-
fesyonelliğinin göstergesıydi. Gerek
Vengerov'un, gerekse Mintz'in solisti
oldukian konçertolarda müzik beden-
leriyle bütünleşiyordu. Her zaman ele
geçmeyecek bir firsattı bu solistleri bir
arada dinlemek.
Festivalln ardından
Uluslararası Istanbul Festivali, 28.'si-
ni tamamladı. 28 yıl önce yalnız müzik
festivali olarak yola çıkan festivalin
film, tiyatro ve caz festivalleri ve iki yıl-
da bir yapılan 'pbstik sanatlar bienati'
ile kocaman bir aileye sahip oldugunu
gönnek kıvanç verici. Bu yılki festival
özellikle düşünce ve uygulama açısın-
dan basanlıydı. Seçilen temalarda Bach
yılı, yeni müzik ve Britanya, dallann-
daki en önemli sanatçılarla gerçekleş-
tirildi. Özellikle Bach yıhnın bu Istan-
bul kutlamalan önemli bir ayncalık ta-
şıdı. Herhalde uzun yıllar Tne English
Concert orkestra ve korosunun, Treror
Ptnnockyönetiminde seslendirdiğı Azız
Mata Pasyonu'nu kulaklarımızdan sile-
meyeceğız. Çağdaş müzik dalına daha
hâlâ dinleyicimizin yabancı oldugunu
bir kez daha gördük. örneğin festiva-
lin The Piano Cırcus adlı altı piyanoluk
toplulukla açılması uzun tartışmalara
yol aço. Oysa geride bıraktğımız ko-
caman 20. yüzyıl artık diğer çağlar gi-
bi, klasikleşmiş dağarcığa girmeü. Bel-
ki daha çok ve daha sık 20. yüzyıl prog-
ramlan yapılırsa dinleyici de önyargı-
lanndan anmp yeni sese kulak verme-
ye başlayacaktır.
Istanbul Festivali'ne Istanbul'da ya-
şayan herkesin sahip çıkması gerekir. Be-
lediyesi ile, özel kuruluşlan ile, genç-
leriyle, tutuculanyla neredeyse 15 mil-
yonluk kentimiz bu festivali bağnna
basmalı. ona destek olmalıdır. Biran ön-
ce Ayazağa'daki merkezın tamamlanma-
sı için tüm aydınlan el ele vermeye ça-
ğırmalıyız. Istanbul Festivali, yanıbaşı-
mızdabulduğumuz dünyanın en ünlü sa-
natçılanyla birkaç kuşağı eğirti bugü-
ne dek. Bundan sonra da niteliğınden
ödün vermemesi için tüm aydınlanmız
ve kurumlanmız birleşip ona el verme-
üdir.
Gelecek festival için dileklerimiz
arasında, bu yılki ünlü kemancılara ko-
şut ünlü piyanistler ve çok zamandır
özlediğimiz trio, kuvartet, kentet gibi oda
müzıği topluhıklannın getirilmesi yer ah-
yor. Bir de ayn bir 'yeni müzik festiva-
H' düşünülemez mi? Uluslararası top-
luluklar, yabancı besteciler kadar yerli
çağdaş müzikçileri ve bestecilerimizi
de kapsayacak, hatta yaşayan besteci-
lerle söyleşiler düzenlenecek, aydınla-
bcı bir yeni müzik festivali?..
PeMneHer'den Tafce Bach' -
Caz ve klasik müziğin evliliği taa
1920'li yıllara dayanır. Gershwin, Mil-
haud, Ravd, Stnrvinski, Debussy gibi
nice besteci, çağ başında ortaya çıkan
- bu yeni türün alım gücüne kapılmışlar,
keridı sanat dallanna caz tadını ekle-
mişlerdir. Cazuı özgürlüğü,ritmikalbe-
nisi, blues'daki ağulu güzelliği, her za-
man geniş bir dinleyici kitlesini çek-
miştir. Caz müziği bir tarzdır. Caz mü-
zıgının nice sanatçısı konservatuvar eği-
timi görmemiş, hatta nota dahi bilme-
yen kişiler olmuşlardır. Caz okullan-
nın kuruluşu, konservatuvarlarda caz
bölümlerinin açılışı, cazın akademik
• bir kimlik kazanması çok yemdir.
Güher ve Süher PekmeTin Jacques
Loussier üçlüsü ile hazırladıklan Ta-
ke Bach" adlı CD, geçen hafta Univer-
sal şırketı tarafından piyasaya çıkanl-
;. Doğal ki Pekineller'i birer cazpiya-
nisti olarak düşünmek olası değil. On-
lar onca yıl aldıklan köklü eğitim, ya-
ratüışlanndaki olağanüstüyetenek, ikız
olmanın verdiği tek soluktaki anlatım-
lanyla zaten 20. yüzyılnı üstün yorum-
culan arasında yerlennı aldılar. Şimdi
Jacques Loussier'nin uyarlamalanyla
çaldıklan Bach konçertolannda da on-
lann Bach denetimıru elden bırakma-
malan, caz özgürlüğünde Bach'ı feda
etmemeleri, klasik müzik dinleyicileri
adına sevindirici. Yine olağanüstü bir-
lıkteliklen ve kusursuz teknikleriyle
Hılomo Mintz ve Maxim
Vengerov'un dinletisi tarihi bir
olaydı. Bir Bach şöleni idi bu
konser. Pekineller yeni CD'lerinde
Bach biçeminden ödün vermeden
caz dünyasına girmişler.
Bach'a yaraşan yorumlannda Bach bi-
çeminden ödün vermeden caz dünya-
sma girmişler Belki cazın o uçsuz bu-
caksız dünyasında kanatlamp uçanlariçin
Pekineller'ın "Take Bach" albümü bı-
raz akademik gelecektir. Klasik müzik-
çiler için de Bach'a 2000 yılında sunu-
lan yeni bir giysiyle onun her dönemin
bestecisi olduğu bir kez daha kanıtlan-
mış olacaktır.
Yeni görüntüleriyle (imaj) ve kliple-
riyle bu kez Pekineller daha geniş bir
kitlenin ilgı odağı olmayı amaçlamış-
lar. Sonuçta bu konçertolarda öne çıkan
öğe yine Bach! Dolayısıyla caz ritim-
leri ve çağnşımlanylayine Bach'ın dün-
yasına yeni dinleyiciler çağnlmakta.
Pekineller'in çeşitli fotoğraflanyla süs-
lenen CD'nin kapağı gerçekten özenle
hazırlanmış. Birbolümünde de CD Rom
olarak klibi izleyebiliyorsunuz. Yahıız
bu denli ince düşünülmüş bir tasanmın
kitapçığındakı Türkçe metne biraz da-
ha özen göstermek gerekirmiş. Belki ye-
ni baskılarda bu metin yeniden ele alı-
nıp CD'ye yaraşır bir Türkçe ile
yazılabilir.
"Take Bach", Bach yılında dost-
lannıza armağan edebileceğiniz güzel
birCD.
7. Uluslararası îstanbul Caz Festivali bugün Küba ritimleriyle başlıyor
Açüiş konseri 'Buena Vistu'cüardan
CUMHURCANBAZOĞLU
Nihayet sıra. beklenen kon-
sere geldı; Buena Vısta Sodal
Qub'ın emektarlan 7. Uhıs-
lararası Istanbul Caz Festiva-
li'nin açüışında, bu gece Har-
biye Açıkhava Tiyatrosu'nda
sahneye çıkıyorlar.
Biletleri satışa verildikten
97 dakika sonra tükenen kon-
seri izleyemeyecekler için
Wim Wenders'ın, grubu anla-
tan yan belgesel filmi teselli
olabilir. Bu yapıt temmuz ayı
boyunca Cine5'te dört kez ya-
yımlanacak.
Buena Vista ekibinin dört
yıldır yaşadığı 'sihirii masal'ı
başından anlatalım; Küba'nın
usta müzikçileri Buena Vista
adlı bir kulüpte haftanın belir-
li günleri toplanarak müzik
yapıyorlar. Poptan bıkıp etnik
müziklere merak sarmış Ry
Cooder'ın da yolu bir gün bü
kulübe düşüyor. Ustalarlabir-
likte çahyor, onlarla kaynaşı-
yor. Dostluk bir albüme kadar
gidiyor ve Ry Cooder'ın öna-
yak olmasıyla hazırladıklan
albüm büyük ilgi görüyor ve
Grammy ödülü kazanıyor.
Bu masakn birinci bölümüy-
dü. Daha sonra Ry Cooder,
Kübaseferlerinden birine çık-
madan arkadaşı Wim Wen-
ders'a (Filmlerinden PaıisTe-
xas ve End OfVîolence'm mü-
ziklerini Ry Cooder yazmış-
ö) emektarlan anlaöyorve on-
larla ılgili bir füm yapmasını
tbrahimFerrer(küçükfirtoğraı), OmaraPorrooodo,RubenGonzalezveConıpa>Segıuıdo(ortada).
öneriyor. Proje Wenders'm il-
gisini çekiyor ve ekibi topla-
yıp Ry Cooder'mpeşine takı-
hyor.
Küba'daki etkinliklerden,
günlük yaşamlanndan ve gru-
bun konserlerinden kayıtlar
yapılıyor. Kulübün adınin ve-
rildiği "Buena Vista Social
Ctab" fıhni geçen yıl göste-
rime çıkıyor ve ekip birden
uluslararası bir firma haline
geliyor.
Birkaç yıl önce müziğin ya-
nında Havana'daayakkabı bo-
yacılıgı dayaparak geçimini
sağlayan lbrahim Ferrer,
70'inde gelen şöhretle çocuk-
lukhayalini gerçekleştirip tur-
neler yardımıyla dünyayı ge-
ziyor; 93 yaşındaki Compay
Segundo. konserler öncesi 'sa-
natçı kaprisi' yapmanın zev-
kini tadıyor; OmaraPortuon-
do ilk solo albümünü yayım-
lamayı başanyor...
Tabii bu masalda en büyük
rol iletişim araçlannda; örne-
ğin Türkiye'de doğru düriist
albümlerinin bulunmadığı
günlerde filmin gösterildiğı
salonlann dolması, konserin
büyük ilgi görmesi, merak un-
surunun seçimlerde ne derece
etkın oldugunu birkez dahaka-
nıtlıyor.
Konsere yoğun ilgi
Bazı okurlanmız gazeteye
telefon edip bu konserin tek-
rarlanma olasıhgını sordular;
dilekleri festival yönetmeni
Görgün Taner'e ilettik. Taner,
grubun, dünyanm dört birya-
nından davet aldıgını, ancak
ilerlemiş yaşlan nedeniyle bun-
lann çoğunu reddetmek zo-
runda kaidıkiannı, onlan bu-
rada görmenin bile şans sayı-
labileceğini söyledi.
Gelelim, süresi 2 saat 15
dakika olarak planlanan kon-
sere; ortak bir orkestranın
eşliğmde önce sahneye, enst-
rümanına çok hâkim, 73 ya-
şındaki piyanist Ruben Gon-
zales çıkacak. Gonzales müt-
hiş enerjik ataklanyla konse-
ri ısıttıktan sonra sıra ekibin
tek bayan üyesi Omara Por-
tuondo'ya gelecek. Tam an-
lamıyla ikincı bahanru ya-
şayan Portuondo ise yine
ekipteki arkadaşlannın yar-
dımlanyla çıkardığı ilk solo
albümü Buena Vista Social
Club Presents Omara Portu-
ondo'dan (piyasada satüıyor)
örnekler verecek.
Sahnenin son konuğu ise lb-
rahim Ferrer olacak. Filmi iz-
leyenleranımsayacaklar, sem-
patikliği ve sıcak vokaliyle
grubun enönemli elemanlann-
dan olanFerrerise bolero, son,
guaajia, guaguanco türlerin-
de 1950'lerin yapıtlannı su-
nacak. Gece, üç dostun ortak
yorumladıklan parçalarla bi-
tecek.
Buena Vista ekibinin ağır
topu Compay Segundo ise bu
gece ekipte yok; Segundo se-
kiz kişilüc orkestrasıyla Chan
Chan, Guantanamera'yı söy-
leyerek 15 Temmuz'da festiva-
lin finalini yapacak.
Aziz Paulus'tan Rus Ordu Korosu'na
ÖNDERKÜTAHYÂLI
İZMİR-Tarsuslu Saül(Pauhıs), Suriye-
li Hıristiyanlan kıyıma ugrabnak üzere yo-
la çıkan fananklehn içindedir. Şam yakı-
nmdabirtansıkolur, Hazretilsa, Paulus'a
görünürve Tann'nın ışıgı onu çağınr. Pa-
ulus tövbe eder ve kendini Hıristiyanhğı
yaymaya adar. Barnabas üe bırlikte gitti-
ği yerler arasında Efes kentı de vardır. Pa-
ulus'un çabalan Kudüs'te doruğa ulaşır.
FefaMendeJssohn-Barthokry, yukarı-
daki öyküyü 1830'lu yıllarda 'Pauhıs'
başhklı oratoryoya dönüstürdü (Op. 36).
19. yüzyılda Avrupa 'daki müzik merkez-
lerinde coşkuyla karşüanan oratoryo, za-
man içinde unuhılma noktasına geldi.
Inanç Yılı içinde bulunmamız ve Aziz
Paulus'un Efes kentini de ziyaret etmiş ol-
ması gibi nedenlerle bu yapıt, 14. Ulus-
lararası Izmir Müzik Festivali'nin prog-
ramma ahndı. IZDOB, buyük birçahşkau-
hk örneği gösterek oratoryoyu yoruma
hazırladı.
Efes Antik Tiyatro'da yapılan seslen-
dırmede ÎZDOB orkestrasını Aksandru
Samoileyönettı; HansJoachim Gattıısise
koroyuhaarlarmştı. Soprano AytüiBüyûk-
saraç, mezzosoprano Tanju NeboL tenor
Aydm Uştnk ve bariton Gökhan Koc, ya-
pıta solocu olarak kaüldı Koro 100 kişi-
ye çıkanlmış, orkestra da IZDSO'dan çağ-
nlan üyelerle desteklenmiştı.
Yorumu ilgiyle ızledik. Koronun ünısı
heyecan vericıydi. Çocuk korosuolağanüs-
tü güzellıkteydı. Orkestra ıyıydı. Solocu-
Rus Ordu Korosu ve Dans Tophıluğu'nun programı epey sulandırünuş.
larreçitatiflerle aryalarda, dinsel müzikbı-
çemıntn gereğını basanyla yerrne getırdı-
lerr
Opera kurumumuzun bu dev boyutlu
yapımı, yazık ki çok kısa ömürlüdür. As-
pendos'a götürülmedi; önûmüzdekı mev-
sim Elhamra sahnesinde yinelenmesi ise
hemen hemen olanaksız gibıdir.
Mendelssohn'un, bu yapıu Bach'ın et-
kısınde kalarak yazdığı söylenıyor. Doğ-
rudur, ama bestecinin özgün bıçemi, her
bölümde kendmi gösteriyor. Aynca zama-
nın yargısına saygı duymak gerek. Usta-
ca yazılmış olmasına karşın 'Paulus' ora-
toryosunu Mendelssohn'un ünlü yapıtla-
nyla, söz gehmı 'İtalyan' senfonisiyle bir
tutmak olanaksızdır.
JuKanLloyd Webber, IZDSO'nun ko-
nuğu olarak birkaç kez tzmir'e gelmiş, yo-
rumladığı konçertolar coşkuyla alkışlan-
mışn. F e s t ^ programı çerçevesınde ken-
disinden bir de resıtal dınledik. St. Poli-
karp Kilisesi'ndeki resıtalde Webber, pi-
yanist RebeccaVVbolcock ile çaldı. İlk ya-
nda seslendınlen Debussy'nın sonatıyla
J. Brahms'ın Op. 38 No. 1 mi minör so-
natı. plak düzeyindeydi. Kilisenin kusur-
suz akustiginde bu güzel müziği dinlemek
herkese mutluluk veren bir sanat deneyı-
mı oldu.
Sanatçüar ikincı yanda E i l Grieg'üı
Op. 36 viyolonsel-pıyano sonatuu çaldı-
lar. Ünlü piyano konçertosunun etkisuı-
den kurtulamayan Gneg, bu sonatta ken-
dini tutamamış, piyano partısine konçer-
to benzeri şeyler yazmış. Bayan Wool-
cock, ortaya koyduğu renkli yorumla dik-
katı çekti ve sanatçüar, Saint-Saens ile
Bach'tan seçtüden iki parçayla coşkulu al-
kışlara teşekkür ettiler.
•••
Birzamanlar TûaiOnhıIûjrosu'nu se-
verek dınlerdik. Sovyetler Bırliği'nin da-
ğılmasından sonra 'Rus Ordu Korosu ve
DansTopiuluğu'. dünyanın önde gelen as-
kerkökoıh müzik topluluklan arasındaye-
rini aldı. Şefliğini Vıtaly Kuznetsov'un
yapöğı, koro şefliğini ise Ludmfla Rogo-
moJov'un üstlendiğı topluluk, değışık bir
görünümle KûltürparkAçıkhava Tiyatro-
su'nda karşımıza çıkü. Solocu ve dansçı
olarak harum sanatçüan da aralannaabruş-
lar, programı danslarla ve solo parçalarla
süslemişler; fakat genel yaklaşım, eskisi-
ne Jayasla epey sulandınlmış.
Dinletiyi 'tstiklal Marşı'mızla başlal-
tılar, 'OnuncuYıl Marşı1
ile bitirdiler. Ko-
ro, geçmişte olduğu gibi güzel söylüyor;
o döneme kıyesla daha devingen ve de-
rinlikli bir anlatım sergiledıği bile öne sü-
rülebilir. Kimlik değiştirmenın başka bir
sonucu da kendilerinin dışındakı müzik-
lere açılmak olmuş. Örneğin soloculardan
bın çok güzel bir 'Granada' okudu. Ay-
nı yaklaşımın bızı ılgılenduen yönü ise
'TürkPopu' denılen şeyden iki parçanın
programda yer almasıydı. Aynca prog-
ramlannı Türkçe olarak sundular; bunun-
la da yetinmeyerek iki tane Karadeniz fik-
rası anJattılar
Rumkale de sdara gömülecek
• GAZtANTEP (AA) - Turizm açısmdan
değerlendirilebilecek bütün kültürel değerleri
korumaya kararlı olduklarmı söyleyen Gaziantep
Valisi Muammer Güler, 2000 yılı inanç turizmi
kapsammda Gaziantep'te Incil'in dört nüshasından
birinin Yuhanna tarafından yazıldığı yer olarak
bilinen Rumkale'yi, inanç turizmi çerçevesinde tur
organizasyonu içerisine almak istediklerini ve
Yuhanna'nın odasuun hâlâ korunduğunu kaydetti.
Ancak Güler, Bilecik Baraj Gölü sulannın, Fırat
Nehri ile Merziman Cayı'nm birleştiğı, Fırat'ın batı
sahilinde yüksek ve sarp kayalarla örtülü harabelere
zarar vereceğinden korktuklannı belirtti.
Çehov Enstftüstfnün bir şubesi
Akademi Istanbul'da açıbyor
• Kültür Servisi - Merkezi Moskova'da
çalışmalannı sürdüren Çehov Enstitüsü'nün
Türkiye Şubesi, Akademi Istanbul'da açılıyor.
2000-2001 eğitim döneminde gerçekleştirilecek
projede oyun yazarlığı, tiyatro eleştirmenliği,
rejisörlük, sinema yazarhğı, sirk sanatçılığı ve
aynca master programı başlatılacak. Katılımcı
öğrencilere Akademi Istanbul ya da dığer okul
mezunlanna Moskova Enstıtüsü ve Bilimsel
Araştırmalar Akademısi diplomalan verilecektır.
Aspendos Festivai bitiyor
• ANTALYA (AA) - Aspendos Uluslararası Opera
ve Bale Festivali 10 Temmuz akşamı, Rusya Devlet
Akademik Bolşoy Tiyatrosu'nun gösterisı ile sona
eriyor. Gösteri, 'Best Of Bolshoi' adı altında, dans
ve operadan oluşuyor. Topluluğun orkestra, koro,
solo ve bale sanatçılan, festivalin kapanış
gecesinde, Rus operalannm tanınan ve sevilen
bölümlerinden de seçmeler sunacak.
GeorgeClooneysavaş
filmierini sevH
• Kürrür Servisi-Televizyon dizisi 'E.R.-Acil
Servis' ile yıldızı parlayan ünlü aktör George
Clooney, Körfez Savaşı'nı anlatan 'Oç Kral'daki
rolünden sonra, bu kez de bir Vietnam gazisinin
hikâyesini işleyen 'The Jacket' adlı gerilım fılminin
yapımcılığını üstlendi. Clooney ve yönetmen
Steven Soderbergh. Vietnam Savaşı'nı işleyen
yapımda birlikte görev alacaklannı açıkladı. tkilinm
yapımcılığını üstlendiğı fılmde, Soderbergh
yönetmenlik yapmayacak. Haksız yere suçlanan bir
Vietnam gazisinin acılanndan uzaklaşmak için
yaptığı geçmişe yolculuklan ve sonunda adaleti
buhnasım anlatan fümin yönetmeniiğıni Marc
Rocco üstlenecek. Clooney'nin rol alıp almayacağı
belli olmayan filmin çekim tarihi de henüz
saptanmadı.
Siydney Opera Binası'ran resmi
yapiıyor
• Kültür Servisi- Siydney şehrinın en merkezi yeri
olan dünyaca ünlü Siydney Opera Binası amatör
sanatçılar tarafından resmedilmeyi beklıyor. Birçok
parkı, önemli etkinliği içinde bannduan bina
turistlerin de büyük ilgisini topluyor. Avustralya'da
18. yy'm sonlanna doğnı yapılan, benzerleri
içerisinde en çok dikkati çeken yapı olma özelliği
taşıyan, liman içerisindeki opera binasını
resmetmek için amatör sanatçılar bir araya gelerek
tuvallerini hazırladılar.
Radndays,
Caz Festivairıide Roxy'de
• Kültür Servisi- 1993 yılında çok yönlü sanatçı
Tan Tunçağ tarafından kunılan ve ününü
Ingiltere'de genişleten Radiodays, yeni kadrosu ve
yeni tarayla ilk kez katılacağı 7. Uluslararası
Istanbul Caz Festivali kapsammda, 7 Temmuz
Cuma saat 00.30'da Roxy'de sahne alacak.
Ambiante ve elektıonika-pop kanşımı bir tarz
benimseyen grupta, aynca klavyede Japon Tomoko
Murooka, kemanda Vıyanalı Mattias Jakisic ve
davulda Ulaş Özbiçer bulunuyor. Istanbul'daki
Komedram Oyunculan'nuı oyunlannm müziklerine
de ımzasını atan Radiodays, Londra'run çeşitli
kulüplerinde çaldı ve konserler verdi. Aynca
topluluğun fotoğraflannın ve Tan Tunçağ'ın çektıği
hsa fümlerin bulunduğu web sitesi Ingiltere'de
British Telecom'un düzenlediği amatör filmciler
yanşmasmda birinci seçildi.
Rock'n noTun efsanevi ismi
dünya timesinde
• Kültür Servisi - Bruce Springsteen, on dört
aylık dünya turnesi kapsammda New York'taki
Madison Square Garden'da verdiği konser
performansıyla bir kez daha rock'n roll'un
eskimeyenlerinden oldugunu kanıtladı. E Street
Band'le verdiği konserde Springsteen sahnede
dört buçuk saat hiç aralıksız seyircileriyle
birlikteydi. Springsteen en beğenilen parçalanna
yer verdiği konser sonrasında hayranlanna ve
birlikte sahne aldığı gruba teşekkür etti.
BUGUN
• ENKA VAKH'nda 'Kültür PTogramı 2000'
kapsammda saat 21.15'te Mimar Sinan Üniversitesi
Tiyatro Bölümü'nün sahneleyecegi 'Midas'ın
Kulaklan' adlı oyun izlenebilir. (276 2214)
CAZ FESTİVALİ'NDE BUGÜN
• CEMİL TOPUZLU AÇIK HAVA
TÎYATROSU'nda saat 21.30'da Ibrahim Ferrer,
Ruben Gonzalez ve Omara Portuondo'nun yer
alacağı 'Buena Vısta Social Chıb'm konseri
gerçekleşecek. (293 31 33)
• ROXY'de saat 23.30'da Christian McBride
Band'in konseri dinlenebilir. (293 31 33)
• BABYLON'da saat 23.00'te Dj Krush ın
vereceği konser izlenebilir. (292 73 68)