Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2000 SAU
8 HABERLERIN DEVAMI
G Ü N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
GereMi görürse HADEP'le CHP arasındaki yakınlaş-
mayı kamuoyuna açıklayacaktı.
Başbakan'a göre açıklama "bir uyan" nitefiğinde
olacak. Ecevit'in bilinen olumsuz duygulanna karşın
CHP'ye bu sevgi gösterisi insanın gözlerini yaşartıyor!
Ecevit'in önceki seçimlerde CHP'nin yüzde 10 ba-
rajının altına düşmesi için nasıl bir çaba sarf ettiğini
bilenler, bu son söyleminde saklı olan siyasal planı ve-
ya senaryoyu sezmekte güçlük çekmediler.
Ecevit; geleceğe şimdiden hazırlanıyor.
Bir iki yıl sonraki genel seçimlerde CHP'yi vurmayı
istediği silahın ne mene bir silah olacağının ilk işaret-
lerini bugünden veriyor.
Onun muradı, duyariı bir konuda Atatürk'ün parti-
sini uyarmak değil, vurmak!
Bu nedenle günahı kadar sevmediği eski partisinin
HADEP'le işbiriiği yaptığı izlenimi veren "istihbari ra-
poriardan" söz açıyor.
Geleceğe dönük ana hedefi, içeriği bilinmeyen ra-
poriaria CHP'yi "Kürtçülüğü himaye eden parti ola-
rak" tanımlamak ve tanımlatmak!
Ecevit; Kürtçülükle damgalanacak bir partinin, ül-
kenin orta ve batı kesimlerinden oy almasındaki ola-
naksızlığı biliyor.
Böylesi birsuçlama ülkedezemin bulursa, CHP'nin
bir kez daha yüzde 10'un altına düşeceğine inanıyor.
Bir başka olgunun da bilincinde DSP lideri: İlk se-
çimde CHP'nin yüzde 10 barajını aşması, DSP'nin
geçen seçimde soldaki boşluktan yararlanarak topar-
ladığı yüzde 22 oydan en az 3-4 puan yitirmesi de-
mek olacak.
Bu olasılık, DSP'nin en az birinci parti konumunu yi-
tirmesine yol açacak.
Başansız bir hükümetin alkışlanan başbakanlığını
bırakmak, üstelik ilk seçimde tek başına iktidar ola-
cağından bahseden birisi için keyif verici birsonuç ol-
masa gerek!
Yazgıya bak
İKİ: Amiral Güven Erkaya'nın ölümünden sonra
şeriatçı azgın dalgalar laik cumhuriyete ve sadık ko-
ruyuculanna saldırmaya başladı. Askerler, bir düzen
içinde ağır içerikteki ifadelerte şeriat dalgalannı karşı-
ladılar.
Askerler, laik cumhuriyete olan inançlannın yeni bir
göstergesi olarak şeriat çevrelerine bir kez daha ye-
terince ders verdiler.
Heyhat! Aynı bilinçle hareket etmeleri beklenen,
devleti yöneten sivil kadrolar sustu! Bu suskunluk ne-
dense eleştirilmedi.
övüldüğü bir kitapçığın tanıtımında basına demok-
rasi dersi veren, ne ki 28 Şubat'ın hangi koşullarda ger-
çekleştiğini özel arşivine taşıdığı belgeler ışığında ya-
kından bilen eski Cumhurbaşkanı Demirel, konuya
değinmedi bile, sustu.
"28 Şubat'ın defteri kapanmıştır" diyen ifadesi as-
kersel kesimde tepkiler yaratan Başbakan Ecevit ko-
nuşmadı, sustu.
"28 Şubat'ın, partisi ANAP'a seçim kaybettirdiği-
ni" söyleyen Mesut Yılmaz'dan şeriat çığhklanna tek
sözcük duyulmadı.
FP ile aynı konularda üç aşağı beş yukan yanşa gi-
rişen MHP'den kısık da olsa ses çıkması zaten bek-
lenmezdi, beklenmiyor.
Oy uğruna Atatürk aydınlığı, çağdaşlık çöp sepeti-
ne.,Kafabu!
ÜÇ: Sıvas'taki Madımak katliamının yıldönümünde
yurdun çeşitli yörelerinde, illerde törenler yapıldı.
37 aydının yanarak öldürülmesi olayına sadece Ale-
viterin bir sorunu gibi bakan zihniyet, hâlâ işbaşında
ve ne yazık ki egemen de.
Örneğin; Alevilerin Hacıbektaş ilçesindeki görkem-
li törenlerine 12 yıllık başbakanlığı dönemlerinde uğ-
ramayan Demirel, 7 yıllık cumhurbaşkanlığında ilçe-
ye her yılın ağustos ayında uğramadan edemedi.
Başbakan Ecevit, lafa geldi mi adeta Alevilerin ko-
ruyucu meleği.
Ama, Madımak katliamının gerçekleştiği günün ye-
dinci yılında Ecevit ve oy zamanında Alevilik üzerine
olanlar suspus!
Çağdaşlığın, evrensel insan haklannın Türkiye'deki
yazgısına bak!
Ne yazık ki; ağlamakla gülmek arası bir durum.
Çukurova'da
besmele ile ders
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çukurova Devlet
Konservatuvan'nda Azeri
uyruklu öğretim görevlisi
Cihangir Nevruz'un oyun-
culuk derslerine "besmete"
ile başladığı, derste Ku-
ran'dan ayetler okuduğu ile-
ri sürüldü. Rektör Prof. Dr.
Can Ozşahinoğlu, Nevruz
hakkındaki ıddıalan soruş-
turmak üzere bir komisyon
oluşturduklannı belirtti. Ko-
nuyu her yönüyle araştırdık-
lannı_ söyleyen Ozşahinoğ-
lu, "Üniversiteınizde her şe-
yin şeffaf ohnasından yana-
jTz"dedi.
Devlet Tiyatrolan, Opera
ve Bale Calışanlan Yardım-
laşma Vakfi'ndan (TOBAV)
yapılan açıklamada ise Tür-
kiye'de tiyatro eğitiminin
önemsenmediğine işaret
edildi. Önceükle tiyatro eği-
timi verecek olanlann eğitil-
mesi gerektiği belirtilen
açıklamada, YÖK Yasa-
sı'nın "ehil tdşüerin" yetkili
sayılmasına olanak tanıma-
dığı kaydedildi. Açıklama-
da şöyle denildi:
"Çukurova Devlet Kon-
servatuvan'nda bir öğret-
men, oyunculuk derslerine
besmele ile başlamakta,ders-
te hiç ilgisi olmadığı halde
Kuran'dan ayetler okumak-
ta, anılannıantatmakta.Baş-
ka bir öğretmen de kız öğ-
rencilerin etek boylannı
kontroletmektedir.Oyuncu-
luk öğretmeni tiyatro tarihi
dersini. dans öğretmeni de
oyunculukdersinivermekte-
dir. Oğrenciler oyuncuhık
adına Banu Alkan, Bülent
Ersoy, Seren Serengil taklit-
leriniyaparakyeüşdrümek-
tedfaf Tiyatro kültürünün ta-
rumlan doğrultusunda yeni-
den yapılanması ve ciddi ön-
lemler alınması gerektiği be-
lirtilen açıklamada, "Tmla
trafık terörü gibi, sanat ala-
nındayapılan birbaşka terö-
rün de bir an önce önfcnme-
si çağdaş Türkiye'nin en
önenıli görevleri arasın-
dadır" denildi. . * — — - . —
Nurettin Sözen 'in
^kardeşi öldü ——
İstanbul Haber Servisi - Eski Istanbul Büyükşehir Bele-
diye Başkanı ve CHP Parti Meclisi üyesi Prof. Dr. Nuret-
tin Sözen'in kardeşi Ziya Sözen, tedavi gördüğü Cerrahpa-
şa Tıp Fakültesi'nde dün sabah yaşamını yitirdi.
Ticaretle uğraşan Ziya Sözen, bir süre de Amerika'da te-
davi görmüştü.
Tüm çabalara karşın kurtanlamayan Ziya Sözen'in ce-
nazesi, bugün Ataköy 5. Kısım Camii'nde öğleyin kılına-
cak cenaze namazının ardından Kozlu Mezarlığı'ndaki aile
kabristanında toprağa verilecek.
Eski Sıvas Valisi: Yalnız kalcbm
İLHANTAŞÇI
ANKARA - Sıvas katliamı-
nın yaşandığı dönemin valisi
Ahmet Karabilgin, yargı süre-
cinin sona yaklaştığı 7. yıldö-
nümünde olay gününün aynn-
tılannı anlattı. Cumhuriyeti he-
def alan büyük ayaklanma kar-
şısında zorda kalmasına karşın
istediği yardımlara Ankara'dan
ses verilmedigini belirten Ka-
rabilgın, hükümet tarafından
yahıız bırakıldığım söyledi.
Karabiigin, Sıvas katliarmm
gerçekleştiren grubun hükümet
binasına saldırdığını ammsata-
rak "Benilinçedipyeşflbayrak
asacaklardT dedi.
Ahmet Karabiigin, katliamın
tüm boyutlanyla değerlendiril-
memesi, gelecekle ilgili ön-
lemlerin alrnmaması nedeniy-
le 28 Şubat sürecinin ve dinci
terör örgütlerinin cinayetleri-
nin yaşandığını vurguladı.
Cumhuriyet tarihine kara bir
leke olarak geçen Sıvas kat-
liamının yaşandığı dönemin
valisi, Içişleri Bakanlığı Müs-
teşar Yardımcısı Ahmet Kara-
biigin, Cumhuriyete konuştu.
Ahmet Karabiigin, valinin
taşrada görev yaparken hem
devleti hem de hükümeti tem-
sil ettiğini anımsatarak şunlan
söyledi:
"Ben VBÜ olarak taşraya git-
tiğiın Mnnan Ankara'daki hü-
kümetin arkamda olduğunu,
berhangi bir sdantıda, zor du-
rumda hükümetin bana destek
verecegini düşünerek, hatta za-
man zaman bu desteği alarakfli
yöoetirim. Olaylar yaşanırken
ben orada zordayım. Çönkfi
cumhuriyete ve benim kisüi-
ğnnde devlete, hükümeteyöne-
Akit gazetesinden yine hakaret
Şeriatçüarsaldınyor
İstanbul Haber Servisi -
Sıvas'ta 7 yıl önce Madımak
Oteli'ni ateşe vererek 37 ki-
şiyi katleden şeriatçı canile-
ri "otaykum nuğdunı" diye
tanımlayan şerit yanlısı Ak-
it gazetesi, olaylann yıldö-
nümünde anma etkinliklen
düzenleyen kişi ve kunıluş-
lara yöneük hakaret, tahrik
ve iftiralannı dün de sürdür-
dü.
Anma etkinliklerini "Kı-
zd böhıcürüğe himaye" baş-
lığı ile manşetten veren Ak-
it gazetesi, haberde "7 yıl
önceki Srvastahnkçfliği dün
biravuçkmlbölücütarann-
dan bortlatıkb'' sözlenyle
verdi.
Tandoğan Meydanı'nda-
ki mıtinge kaulan gruplann
mitingin ardından "Marx,
Engels, Lenin" diye yürü-
dükleri yalanını yazan gaze-
te, mitinge katılanlara "gü-
ruta", "Bufiriime tahrik de-
ğil mi"diye hakaretler yağ-
dırdı. Yargıya da dil uzatan
şeriatçı gazete, katliamı ger-
çekleştiren 33 kişiye verilen
ölüm cezasıyla ilgili şunlan
yazdı:
"33 maktule karşı, Baş-
bağlar'da ahnan 33 cana ek
olarak, yargıdan da 33 can
istendi Yetmedi, dün de
Tandoğan Meydanı'nda ye-
ni intikam yeminieri edildi
ve devietten yargüanmak
üzere yeni isimler bubnaa
talepedfldL"
Uk büyük bir ayaklanma var.
Yardım w destek istiyorum, a-
ma hiçbir yerden ses yok. Hü-
kümet zor dönemimde yardım
isteğinıe yanıt vermedi, bana
güçkatmadL"
Olaylann cuma namazının
ardından 13.30 sulannda başla-
dığını ammsatan Ahmet Kara-
biigin, hükümetin yardım ko-
nusunda 7-8 saat geciktiğini
belırterek "Ne /amana kadar
yardım gelmedi, 21J0-22.00'ye
kadar. Her şey bitti, insanlar öl-
dü. Ondan sonra Trabzon'dan,
Kütahya'dan destek gelmeye
başladı, 21.10'da hükümetmey-
danmmönüboşakhğında
n
diye
konuştu.
Katliamdan tesadüfen kurtu-
lan AzizNesin'i gizli bir yere u-
laştırdıklanm ammsatan Kara-
biigin, katliamı gerçekleştiren
topluluğun vali olarak kendisi-
ne ve hükümet binasına saldır-
dığına işaret ederek u
Saktar-
ganlarla benim aramda 20 mor-
drven kalnuşa. tçeri girip, Bnç
edip yeşil bayrak asacaklardı''
dedi.
Ahmet Karabiigin, olaylann
ardından kendisi hakkmda açı-
lan soruşturma sonucunda Da-
nıştay Dava Daireleri Genel
Kurulu'nun
u
Valinin ihmali
yoktur" diyerek kendısini akla-
dığım vurguladı. Karabiigin,
dönemin Başbakanı, Genelkur-
may Başkanı ve Içişleri Baka-
nı'nın benzer bir yargılamadan
aklanmayla çıkıp çıkamaya-
caklan kuşkusunu dile getirdi.
Ahmet Karabiigin olaylarda
kendısini kusurlu bulduğunu
söyleyen dönemin bakanlann-
dan Abdülkadir Ateş'e gönder-
diği açıklamada da şu değer-
lendinneyi yaptı: "Srvas şeriat
ayaklanmasıüeugih olarak bu-
güne kadar üst düzey devlet gö-
revBlerine ve sorumlu kuruluş-
lara çok sayıda rapor ve açıkla-
ma gönderdim. Yazıh ve görsel
basında söyleşi ve açıklamalar-
ladoğrulan anlarmay a yah^ım-
Ne acMhr ki devletin hiçbir ku-
rumu vegörevlisi, TBMM ve »-
yasi partiler de dahil olaylan
toplumsaL, siyasal, ekonomik,
küHurelveyönetsel boyudan ile
degeriendirip gelecekle ügSi ön-
lemlerin almması zahmetine
girmedL Genelde valiyi suçla-
yarak sorumhuuğu bana yükle-
me kolayhğma kaçıldı. Sonuçta
ülkemiz 28 Şubat sürecini ve
dinci terörörgütlerinin cinayet-
lerini yaşadL" Ahmet Karabii-
gin, olaylann başlamasının ar-
dından Cumhurbaşkanı, Başba-
kan, Içişleri Bakanı, Genelkur-
may Başkanı ve üst düzey yöne-
ticilerle yapnğı her telefon gö-
rüşmesinde ek kuvvet istediğine
dikkat çekerek şunlan söyledi:
"Ayncatakviyekuvvettalebimin
yaah biçimde (faksla) yinelene-
rek arşhierde yer ahnası sağlan-
dL
Her görüşmemde olaylann
kontrol alûna ahnabOeceği değil,
kontrol altına alabibnek için
mevcut gücümüzle çaba harcan-
dığıifadeedikü."
Kamuda ücret dengesizliğî
• Baştarafi J. Sayfada
nın da en az SPK'deki
kadar olması bekleni-
yor.
Mevcut listede Reka-
bet Kurulu Başkanı 2
milyar 905 milyonu bu-
lan maaşıyla SPK ve
Merkez Bankası baş-
kanlannı izliyor. Bir
SPK üyesi 2 milyar 882
milyon, bu kurumun bir
daire başkanı 2 milyar
546 mih/on, Merkez
Bankası başkan yar-
dımcılan 2 milyar 154
milyon lira maaş ahr-
ken Genelkurmay Baş-
kanı'run maaşı da 1
miryar 828 milyon lira
olarak belirleniyor.
SPK'deki bir meslek
personelinin 2 milyar
44 milyon lira maaş al-
dığı günümüzde, Baş-
bakan 1 milyar 642 mil-
yon lıralık maaşla liste-
de ilk 10'da yer almıyor.
Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurulu
ile Telekomünikasyon
tdaresi de sıralamaya
alındığında, Başba-
kan'ın ilk 20'de de yer
alamayacağı ortaya çı-
kıyor. Bakanlar 1 mil-
yar 627 milyon, millet-
vekilleri 1 milyar 556
milyon, Başbakanlık
Müsteşan da 1 milyar
131 milyon lira ile ma-
aş sıralaması listesinde
yer abyor.
Listede, aynı işi ya-
pan memur, işçi ve söz-
leşmeliye uygulanan
ücret farklıhğı, genel
müdür maaşlannda da
gözleniyor. Kalkmma
Bankası ve Exim-
bank'ın genel müdürle-
ri 1 milyar 305 milyon,
diğer kamu bankalan-
nın genel müdürleri 1
milyar 116 milyon, pet-
rol grubu KÎT'lerin ge-
nel müdürleri 1 milyar
34 milyon, Emniyet
Genel Müdürü 933 mil-
yon, mülkı idare amirli-
ği hizmetleri smıfinda-
ki diğer genel müdürler
909 milyon, genel ida-
re hizmetleri sınıfinda-
ki genel müdürler 781
mih/on, KtT'lerdeki di-
ğer genel müdürler ise
778 milyon lira maaş
alıyor.
KAMU GÖREVÜLERİ NET UCRET fTL)
SPK
Merkez kası
3 milyann üzerinde
Rekabet Kurulu
3 milyann üzerindeiiryi
.904.903.000
Rekabet Kurulu Uyesi
Genelkurmay Baş
2.904.903.000
T^828.000.000
sbakan 1.642.044.000
Mılletvekıllen 1.556.202.000
Kuvvet Komutanlan 1.418.000.000
Yüks.Yargı
TSE Daıre Başl
lan ve Cumh. Başsavcısı 1.156.537.000
1.079.512.000
T.06Z
TÜ57
953.000
468.000
Genel Müdür (EMH) 947.245.000
Hâkim ve Savcılar Sınıfı Asil Uye, Başkan Vekili,
Cumhuriyet Başsavcı Vekili, MüsteşarBaşsav
TeTMucEmniyet Genel Müdürü (Vali)
934.636,000
933.020.000
var 923.365.000
Kamu Bankalan Genel Müdür Yardımcılan 912.752.000
Yüksek Yargı Uyeleri 906.187.000
Diyanet Işlen Başkanı 876.540.000
Rektör 862.334.000
DİĞER BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN MAAŞLARI
KAMU GÖREVLİLERİ NET ÜCRET fTU
Şube müdürü (1/4) 286.149.000
166.056.000
133.945.000
Memur unıversite (9/1) 134.766.000
Sretmen (4/1
Sretmen (9/1
245.706.000
185.728.000
Başkomiser(3/1)
Polıs memuru ı
Doktorl
255.990.000
191.168.000
Hemşire(9/1)
276.642.000
168.822.000
Keıııal Sunal bu kez aglatb
• Baştarafi 1. Sayfada
gentürk, sanatçıya kriz geçir-
mesınden yaklaşık yanm saat
sonra müdahale edildiğini söy-
ledi. THY'den ahnan bilgiye
göre ise 07.05'te havalanması
gereken uçağın kapılan,
07.20'de kapandı. 07.33'te ap-
ron içinde hareket etmeye baş-
layan ucak, 3 dakika sonra ge-
ri döndü. Atatürk Havalimanı
Sağhk Şef Yardımcısı Dr. Le-
vent Pektuncer, gazetecilere
yaptığı açıklamada, ihbann sa-
atini 07.50 olarak bildirdi. Pek-
tuncer, ihbar üzerine havalima-
nında görevli nöbetçi doktor ve
sağlık memurunun uçağa git-
oklerini, sağlık ekibinin Kemal
Sunal'a yaptığı ilk muayenede,
"sanatçimn sofaık almadığı,
nahrnım atnuuhğı ve kalp aüş-
lannın ahnmadığının tespit
edfldigini'' söyledi. Pektuncer
şunlan kaydetti:
"Hastaya suni solunum ve
kalp masajı yapıkh. Daha son-
ra tekrar sohınum, kalp adşı ve
nabız kontrol edildi, ancak bir
sonuç ahnamadı. Bunun üzeri-
ne tekrar suni solunum ve kalp
masajı yapıkfa. Ama neticede
bir sonuç ahnamadı. Hastanm
ökJüğüne karar verikti. Hasta,
ambulansla Internaoonal Hos-
phal'a kakfankh."
Uçağın kaptan pilotu Murat
Yüksel, olayın kendisine akta-
nldığı anda park yerinden 20
metre aynldîklannı ve gecik-
meksizin ambulans istediğini
söyledi. Sanatçıya ilk müdaha-
lenin kabin ekibi tarafından ya-
pıkhğım behrten Yüksel, "Sag-
hk ekibi uçağın tekrar park
edflmesinden 12 dakika sonra
gekti. Müteakiben DHMİ'nin
ambubnsıvedoktonıgeldi''de-
di. Yüksel şöyle konuştu:
"bk gelen ekip Mednne eki-
biydL Ügflilerin doktor olup ol-
ırmdıgını sorgulama durumum
söz konusu değikü. Bunlar her
zamanyokularmnza hizmetve-
rir. MedBne'm sorumlu ekibi
müdahale etti. Ancak doktor-
larm kariyeri konusunda bilgi
sahibi değmm."
Medline ise yaptığı açıkla-
mada, kendilerine 07.39'da ih-
bar geldiğini, önce anestezi ve
reanimasyon teknikerlerinden
oluşan acil ekibin gönderildi-
ğini belirtti. Bu ekibin 07.46'da
uçağa ulaştığı kaydedilen açık-
lamada, ikinci ekiplerinin bun-
dan 5 dakika ve hekımin ise 8
dakika sonra olay yerine ulaş-
tığı ifade edildi.
Sortı önergesi
DSP îstanbul Milletvekili
Erol Al, Ulaştırma Bakanı Enis
Öksüz ile Devlet Bakam Yük-
sel Yalova'ya, Kemal Sunal'a
kalp krizi geçirmesinden 25 da-
kika sonra müdahale edilmesi-
nin sorumlusunu sordu. Al, U-
laştınna Bakanı Öksüz ve Dev-
let Bakanı Yalova tarafından
cevaplandınlması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na verdiği
yazılı soru önergesinde, Ata-
türk Hava Limanı sağlık hiz-
metlerinin karşılanması işinin
her yıl Medline isimli şirkete
verilip verilmedigini öğrenmek
istedi. Al, bu şirketin ne kadar
ücret aldığını ve şirketin hava-
alanında ambulans hizmeti ile
doktoru olup olmadığım da
sordu. Al, yoğun bir uluslarara-
sı ve iç hat trafiği yaşanan mey-
danda kaç ambulansın hizmet
verdiği sorusunu bakanlara yö-
neltti. Sanatçimn kaldrnldığı
International Hospital Hasta-
nesi Başhekimi Doç. Dr. Meüh
Buhıt, Sunal'ın tam uçak hare-
ket edeceği sırada "ağır bir
kalp krizi gecirdiğj" kanısında
olduklannı söyledi.
Doç. Bulut, gazetecilere yap-
tığı açıklamada, Sunal'ın ken-
dilerine ölü halde getirildiğini
belirterek, ailesinden öğrendi-
ği kadanyla kendisinin bazı
kalp rahatsızlıklan olduğunu
ve kalp ilaçlan kullandığmı
söyledi.
Kemal Sunal'ın ölümü üze-
rine sanatçı dostlan ve sevenle-
ri, cenazesinin bulunduğu In-
ternational Hospital'a akın et-
ti. Sunal'ın ölüm haberini alan
hayranlan da hastanenin önün-
de toplandılar. Cok sayıda ga-
zetecinin hastane önünde bu-
lunması nedeniyle zaman za-
man izdiham yaşandı.
Sunal'm teyzesinin oğlu tb-
rahim Engin de sanatçimn uçak
korkusu olduğunu anımsatarak
"Hayatta uçağa binmezdi, bu-
gün Ukdefa bindi" diye konuş-
tu. Metin Akpınar, Sunal'ın ak-
ciğer ve kalp rahatsızlığı oldu-
ğunu ifade ederken Menderes
Samancüar da "Daha dün bir-
nkteydik. Espriler yapak" diye
konuştu. Sunal'ın eşi Gül, oğ-
lu Ali ve kızı Ezo, saat 11.40'ta
hastanedenaynldılar. Sunal'uı
çarşamba günü Teşvikiye Ca-
misi'nde kılınacak namazın ar-
dından Zincirlikuyu Mezarlı-
ğı'nda toprağa verileceği belir-
tildi. Sunal için, cenaze nama-
zmdan önce de AKM'de tören
düzenleneceği öğrenildi.
Elcevit: Halkın gönlünde
yaşayacak
Başbakan BülentEcevit Ke-
mal Sunal'ın ölümünden duy-
duğu üzüntüyü dile getirerek
kendisinin de bir Kemal Sunal
tayratü olduğunu söyîedi. Sc-
nal'ın filmlerini defalarca sey-
rettiğini ifade eden Ecevit,
"Çok önemU, çok değerti, çok
etkfleyki bir öğretmendi. İşi şa-
kaya vurarak, güldürüye getire-
rek topluma çok önenıli mesaj-
lar verirdi. Bir poKtikacı olarak
ben de ondan bazı dersler ahr-
dnn. Öhunüne çok üzüldüm a-
nıa o eserlerinde yaşayacaktır,
halkm gönlünde yaşayacakbr"
diye konuştu.
• • _
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1.
deniz, Atatürk, Boğaziçi, Cumhuriyet, Dicte, Erciyes,
Çukurova, DokuzEylül, Ege, Fırat, Inönü, Karadeniz
Teknik, Mimar Sinan, 19 Mayıs, Trakya ve Yıldız Tek-
nik üniversitelerinde seçim heyecanı var.
Üç büyük kentin üniversitelerini ayn bir yazı konu-
su yapalım. Bugünü Anadolu'daki üniversitelere ayı-
ralım.
1 - Bir kente üniversite kurulur da kentteki sosyal ya-
şam geriye gider mi? Anadolu'da evet! Özellikle
1992'de kurulan üniversitelerin kurucu yönetimleri, ilk
iş olarak "örgütlenmeyi" seçtiler. Bilimi değil, kadro-
laşmayı öne aldılar. "Bizdensen hemen araştırma gö-
revlisisin" mantığıyla hareket ettiler. Bu durum oğren-
ci yapısını da etkiledi.
2- Üniversitenin evrensel tanımında eğrtimden çok
bilim vardır. Ne yazık ki Anadolu'da üniversite deyin-
ce bilim ilk akla gelen konular arasında değil. Üniver-
site kuruluşlan siyasallaştınldı. Orta büyüklükte bir ilin
önde gelenleri, milletvekillerinden ilk istem olarak üni-
versiteyi gündeme getiriyoriar. Bu istemin altında şu
yatıyor
"Üniversite ilim'ızin ekonomisini canlandınr. Yeni
sektörlerin gelişmesini sağlari"
3- Üniversite açılan ile bağlı ilçeler de o üniversite-
ye bağlı fakültelerin kendi yerteşim yerierinde açılma-
sını istiyorlar. Orta büyüklükte bir bina, bir dekan, bir-
kaç da ona bakan, al sana fakülte... Sanayi sitelerinin
arasında büyükçe bir arsa, dik bunun ortasına "üni-
versite kampusu "tabelası, kentin içindeki üç-beş bi-
nayı da üniversiteye ayır, bir rektör birkaç direktör, al
sana üniversite!
Siyasiler böylece eğitim kurumu değil, eğitim sek-
törü yaratmış oluyor...
KritiküJer
4- Genel değerlendirmelerden rektöf seçimlerine
gelirsek... Konumuz kişiler değil, ancak üniversite rek-
törierinin çoğunluğu parti genel başkanı anlayışryla
hareket ediyor. Artık siyasette alıştık; genel başkan ön-
ce kendisini seçecek delegeleri seçiyor, sonra kong-
reye gidiyor. Kendi seçtiği delegeler, kendisini genel
başkan seçiyor! Bu hastalık üniversitelerimize de yan-
sımış görünüyor. Bir bilim kurumu olması gereken üni-
versiteler "kadro sektörüne" dönüştürülüyor.
5- Orta büyüklükteki bir kent, üniversite ile nefes alıp
vermeye başlıyor. Burada üç seçenek var; ya üniver-
site kenti etkileyecek, ya kent ve kentin ileri gelen ku-
rumlan üniversiteyi etkileyecek ya da iki yapı çakışa-
cak!
Şanlıurfa Harran Üniversitesi bunun somut bir ör-
neği. Kurucu rektör ve devamındaki kadrolaşma, me-
zuniyetlerin bile üniversitede törenle değil, camide
mevlitle yapılmasını beraberinde getirdi. Nasıi ki ca-
mide ameliyat yapılmazsa, üniversitede de din, kad-
rolaşmaya alet edilemez, edilmemeli... Harran'da ilk
kez bu yıl, son atanan rektörün girişimiyle mezuniyet
töreni düzenlendi...
6- Malatya, Samsun, Diyarbakır, Sıvas, Erzururn'da-
ki üniversiteler aynca önem taşıyor. Bu illerdeki üni-
versitelerde yapılan oylamalardan ilginç sonuçlarçık-
tı. Yönetimdeki kimi rektörierin, yukanda değindiğimiz
parti genel başkanlanna rahmet okutan yöntemlerie
yeniden listenin üst sıralannda yer aldığı dikkati çeki-
yor. Kadrolaşmaya dayalı rektör seçimi, bu üniversi-
telerin bağnazlıktan annmış bilim yuvalan olması için
yeterli mi?
7- Bir üniversJtede tıp faküftesi varsa, rektörlük se-
çiminde en şanslı adaylar, tıp kökenliler oluyor. Çün-
kü tıp fakültesi örgütlenmesi öteki fakültelerden çok
daha fazla elemanı gerektiriyor. Tıpçılar doğal olarak
bunun bir "hastalık" olmadığım düşünebilirieri
8- Son sözü Cumhurbaşkanı söyleyecek. Sezer,
hukukun üstünlüğüne sürekli gönderme yapıyor. Hu-
kuk, salt yasa maddelerinden oluşan cansız bir bilim
değil. Hukukta, toplumsal yarar zaman zaman mad-
delerin önüne geçer. Üniversitelerde de "toplumsal ve
bilimsel yarara öncelik" kaçınılmaz görünüyor!
balbay@cumhuriyetcom.tr
Ankara'nuı amblemi
için referandum kararı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anakent Belediye
Başkanı Melih Gökçek tara-
fından değiştirilen ve yıllar-
drr modern ohnadığı için
eleştirilere hedef olan Anka-
ra'mn ambleminin değişti-
rümesi konusunda referan-
dum karan alındı. Anakent
Belediye Meclisi'nde be-
nimsenen karar doğrultu-
sunda, 27 Ağustos Pazar gü-
nü Ankara'da referandum
yapılacak. Ankara Anakent
Belediyesi'nin 2. Dönem
Olağan Toplantısı dün ger-
çekleştirildi. Gökçek toplan-
tıda kentin amblemi konu-
sunda referandum önerisi
sunarken CHP, başkente
"daha modern" bir amblem
bulunmasını istedi. DSP
grubu ise Ankara'nuı daha
önceki yıllarda kullandığı
"Hitit GüneşT amblemine
dönülmesi önerisinde bulun-
du. Gökçek, toplantıda yap-
tığı konuşmada, Hitit Güne-
şi'nin Ankara ile ilgisinin
bulunmadığını savunarak
"Hitit Güneşi Ankara'yı
temsil ediyw da hilal yıldû,
ajr
temsil etmiyor mu" dedi.
Gökçek, Hİtitlerin "1000
tannh bir medeniyet" oldu-
ğunu belırtırken Hitit Güne-
şi'nin de Hİtitlerin kendi
ayınlennde kullandıklan haç
benzeri bir sembol olduğunu
söyledi. Gökçek, "Benim
önerim, ambiemi haDan seç-
mesL Amblem kön referan-
duma gidflmesini öneriyo-
rum. Önerim, oylamanın 27
Ağustos'ta ASlâ ve EGO te-
siskrinde ve buradan kakb-
nlacak otobüslerle gidikbi-
lecek yerierde yapıhnasKhr.
Oylamay^ belediye çafaşan-
lan nezaret edebilir. Çıkan
sonucn da Ankara VanKği
onaylar" dedi.
Ankara Anakent Belediye
Meclisi CHP Gnıp Başkan-
vekili Adnan Dinçer ise "Biz
referanduma vanz" dedi.
Referandumun denetiminin
belediye çalışanlannca ya-
pıhnasının doğru olmayaca-
ğmı vurgulayan Dinçer,
"Başkent, üniversiteve bflim
şehridir, oylama, belediyebi-
nalarmda ohnaz. Üniversite-
lerde yapusm" görüşünü
kaydetti. Dinçer, CHP'nin
önergesini okurken şu anki
amblemin Ankara ile uzak-
tan yakından ilgisinin ohna-
dığrna dikkat çekti.
Konuşmalann ardmdan
yapılan oylamalarda Gök-
çek" in referandum önerisi
oyçokluğu ile kabul edildi.
Gökçek, önerisinin oyçoklu-
ğu ile kabul edildiğı gerek-
çesiyle, itirazlara karşın di-
ğer önergeleri oylatmayarak
toplantıyı kapattı.
Paraşüt operasyonu --=
kapsamında 1 gözaltı
İSTANBUL (AA) - Altınbaş Holding'e yönelik "paraşüt
operasyonu" çerçevesinde, kuruluşun Istanbul'daki işleri-
ni yürüttüğü belirtilen bir kişi gözalnna almdı. îstanbul
Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekipleri, Gaziantep'teki
Altmbaş Holding'in Istanbul'daki işlerini yürüttüğü belir-
lenen Fatih AğcaKalan'ı gözaltına aldı. Vatan Caddesi'nde-
ki Emniyet Müdürlüğü'ne getirilen Kalan'ın, burada i-
fadesi alındıktan sonra Ankara'ya gönderileceği öğrenildi.