Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 TEMMUZ 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU
Gencecik bir ıııiizik aflesiGeçen hafta sonu Antalya'nın Bel-
dibi yöresinde Club Salima'nın bah-
çesinde bir gençlik orkestrası dinledik.
Adı "orkestra"ydı, oysa bir çelişki
yaşanmaktaydı. Çünkü "orkestra" de-
yince aklımıza ilk gelen, yıllar boyu
bir arada çalmış, birbirini dınlemiş ta-
nımış bir ailedir. Bu kez karşımızda
oturan üyeler bırakın birbirlerini yıl-
lar öncesinden tanımayı, ilk kez bu
konserler için bir araya gelmişlerdi.
Doksan bir kişılık ailenin üyeleri on
sekiz ayn ülkeden seçilmişti. Arala-
nndaki tek ortak dil, müzikti.
Akdeniz Gençlik Orkestrası, 16 yıl-
dır gençlen bir araya getiren bir örgüt
olarak 1984'te Fransız Kültür Bakan-
lığı tarafından kurulmuş, Avnıpa Bir-
liği'nin ve Region Provence Alpes
Cote d'Azur'ün desteğini almış. Yö-
netim kadrosunun çok küçük olması-
na karşın tûm Akdeniz ülkelerinde
geniş bir iletişim ağı örülmüş. Her yıl,
yeniden oluşturulan orkestra için üye-
ler ya kasetlerini göndererek başvu-
ruyorlar ya da ülkelerindeki temsilci-
nin önensi ile seçiliyorlar. Böylece
on alü yıllık geniş bir aile oluşmuş. Hat-
ta ilk yıllarda çalanlar arasındakiler bu-
gûn deneyımlı bırerprofesör olarak ay-
nı orkestranın seçici kuruluna katılmış-
lar.
Bu yılki Akdeniz Gençlik Orkest-
rası konserlerinin Tûrkiye'deki ses-
lendirilen Hakan Erdoğan Producti-
on olarak Club Salima desteği ile ger-
çekleşmiş. ilk konser Aspendos'ta,
ikinci Alanya Belediyesi önünde ve.
üçüncüsü de Club Salima'nın bahçe-
sinde yer aldı.
Hani müzik nıhun gıdası denir ya,
eğer tatil köylerinden birisine dinle-
meye gitmişseniz, gün ağanncaya dek
beyninizi zonklatan, kalp atışlannı
zorlayan o vuruşlarla, müzığın insa-
nı ruh hastası yapabilme boyutunu da
öğreniyorsunuz. Oysa Akdeniz Genç-
lik Orkestrasrnın, Club Salima'daki
konserini dinlerken sanki bir kurtanl-
mış bölgede, çok özel bir ortam ya-
şanıyordu. Aynı saatlerde anımatörün
"Bir, iki, üç, eüer havaya" çağnsına
katılmaktansa Beethoven'in, Çaykovs-
Id'nin sesine katılan onca turisti gör-
mSk ğefefödı. Ne
r
ySzıkklsffılriı de-
(
'
nize veren orkestranın neredeyse ya-
n sesi havaya uçup gitti. Yine de özen-
le hazırlanan platform, ses yükselti-
ciler ve ışıklarla oldukça profesyonel
bir ortam sağlanmıştı.
Doksan bir kişilik orkestra, 14-27
Akdeniz Gençlik Orkestrası'nın üyeleri on sekiz ayn ülkeden seçilmişd. Aralanndaki tek ortak dil müzikti.
sanat danışmanlığında düzenlenen bu
toplulukta Yunan, Lübnanlı, Faslı, Ür-
dünlü, Mısırlı, Tunuslu sanatçılann
yer alması ve aralannda hiç Türk bu-
lunmaması idi. Aynca yine Kudsi Er-
guner ile lstanbul Festivali'ne katılan
usta kemancı Ani Flammer, program
dışı olarak bu oryantal toplulukla ha-
rika doğaçlamalar yaptı. Akdeniz
Gençlik Orkestrasrnm ana amacı de-
ğişik kültürleri bir araya getırmek.
Böylelikle birbirleriyle düşman ülke-
lerin sanatçılan bile aynı ortamı pay-
laşıp kardeş olabiliyorlar. Bu kurulu-
şun tek amacı konserler düzenlemek
değil.
Seminerler düzenlemek, çalgı gerek-
sinimi olan gençlere çalgı yardımın-
da bulunmak, genç bestecilere yeni
besteler ısmarlamak ve Akdeniz genç-
liğıni müzik yoluyla kaynaştırmak.
Doğal olarak Akdeniz ülkelerinin din-
leyıcilerini de bu birhğe çağırmak.
Bu yıl diğer ülkelerde seslendirilen
yapıtlardan birisı Loredana Arcaro
adlı genç bir ltalyan kızına aitmiş. İlk
konserlerini Marsilya'da, kuruldukla-
n yerde vermişler. Türkiye turnesin-
den sonra yine Fransa'da bir konser ve
sonra da Fas'ta bir dizi konser verile-
cek.
r
oksan . ,
kişilik Akdeniz
Gençlik
Orkestrası,
14-27 yaş
arasındaki
gençlerden
oluşuyordu.
George
Pehlivanian, ilk
kez bir araya
gelen,
orkestrada
çalma deneyimi
hiç olmayan bu
gençleri
birleştirmişti.
yaş arasındaki gençlerden oluşuyor-
du. Bu yıl, katılan ülkeler arasındaki
ağırlık Fransa, Ispanya ve Türkrye'nin-
dı. Ttfifciye tam rg'Byeflefaftilmi$tı. •
Aralanndaki üç kornocu, üç fagotçu
ve bir obuacı, özellikle Çaykovski'de
parlaklıklannı sergilediler. Güzel ve
kusursuz tonlanyla dikkat çektiler.
Türkiye'den gençlerle bu örgüt ara-
smda iletişimi sağlayan değerli piya-
nistimiz Metin Ulkü, Fransız yöneti-
ciler için güven sağlamış bir sanatçı.
Akdeniz Gençlik Orkestrası konser-
lfertnîfı, buyıl bir başlca ilginç yönü de
otantik mûziğe eğılmek olmuş. Kud-
si Erguner'in düzenlemeleriyle Tan-
buri Cemil Bey'ın müziği "Akdeniz
Oryantal Topluluğu" adı verilen kü-
çük bir çalgı grubu tarafından seslen-
dirildi. llginç olan, Kudsi Erguner'in
George Pehlivanian
Orkestranın bu yılkı Amerikan uy-
ruklu şefi George Pehlivanian tam bir
Akdenizli. 1964'te, Lübnan'da Türk
göçmeni bir ailenin çocuğu olarak
dünyaya gelmış. lstanbul doğumlu an-
nesi de opera sanatçısı olduğundan
çok küçük yaşta müziğe başlatümış ve
dokuz yaşmda iken Lübnan keman
konkurunu kazanmış. Ardmdan aile-
siyle birlikte Amerika'ya yerleşmiş,
Güney Kalifomiya Üniversitesi'nde ve
Bloomington'da eğitilmış. Keman da-
lında yüksek lisans diploması ahnış.
Sonra da şeflik eğitimi için Siena'ya
gitnıış, Lehnerile çalışmış. LorinMa-
azel ve PierreBoulez'in özel öğrenci-
leri olmuş. 1991 'de Besançon'daki
"Genç Şefler Yanşmasır>
nda birinci-
lik elde etmiş. Sonra dünyanın dört bir
yanında orkestra yönetmeye başla-
mış. Kirov Operası'nda Valery Ger-
giev'in asistanlığını yapmış. Halen,
Lahey, Vıyana, Torino, Montreal, Mad-
rid, Hayfa, Melbourne, Liege, Hono-
lulu, Paris ve Amerika'nın birçok kö-
şesındekonserİCTyönetmekte. Dağar-
cığında ise VVagnerbaşta olmak üze-
re pek çok opera, aynca Bertioz, Sibe-
lius, Liszt, Boulez, Şnhke \ e Berio'nun
geniş çalgı topluluğunu gerektiren ya-
pıtlan var. Chandos gibi ünlü bir fîr-
madan CD'leri yayımlanmış.
Pehlivanian, hiç de soyadının çağ-
nştırdığı gibi yapılı bir şef değil. Ufak
tefek, pire gibi, kıvrak zekâlı ve Ak-
denizliliğe özgü sıcacık bir kişilik ta-
şıyor. Pehlivanian'ın işi bu kez hiç de
kolay değildi. İlk kez bir araya gelen,
orkestrada çalma deneyimi hemen hiç
olmayan ya da çok az olan bu genç-
leri birleştirmişti. Onlann gencecik
coşkusuyla yüreklendiğini söylüyor-
du. Aslında Çaykovski'nin 4. Senfo-
nisi'ni çaldırtırken kendi bedeninde-
ki enerjiyi onlara aktarmaktaydı. Sen-
foni sonuna doğru tırmanan bir ivme
kazandı.
Beethoven'in keman konçertosu-
nun ilk bölümünde gencecik bir Ar-
navut solisti dinledik. Güoria Gashi, ilk
kez orkestra ile çalmanın coşkusunu
ve gerilimini bir arada yaşıyordu. Mü-
zikalıtesi ve tekniği ile dikkatleri çek-
ti. Antalya gibi bir Akdeniz kentinde,
Akdenizli gençlerin müzik coşkusu-
na tanık olmak keyifli bir ayncalıkü.
Geçen haftakiyazım, teknik bir ha-
ta sonucu gazetemizin bir başka ya-
zarının adını taşıyordu. Telefonlaria
uyaran okurlarımıza teşekkür ede-
rim.
evmi@boun.edu.tr
Dörtlünün Efes Antik Tiyatro'daki konseri büyük ilgi topladı
Festivalden sonraRomerosşöleni
Bach için tam gün
televizyon yayını
Kültür Servisi - Onlü
besteci Johann Sebasti-
an Bach, 250. ölüm yıl-
dönümü nedeniyle 28
Temmuz Cuma günü, 24
saat sürecekbir televizyon
yayınıyla Cenevre'de anı-
lacak. 'Eurovision Net-
vrork' kanalında gerçek-
leştirilecek yayınına. al-
tı orkestra, yedi müzik
topluluğu, üç koro ve kırk
solist olmak üzere top-
lam dört yüz müzisyen
katılacak.
Kırk ülkede yayımla-
nacak olan programı, yüz
milyon insanın seyretme-
sıbekleniyor. Fransa, ts-
vıçre ve Danimarka'da ta-
roamı gösterilecek canlı
yaymda, bestecinin ya-
şadığı Almanya'nın do-
gusunda bulunan Leip-
zıg'de, 'B-minör Mass'
adlı eseri seslendirilecek.
28 Temmuz 175O'de
Leipzig'de ölen besteci,
hayatıyla eserlerini bir-
leştiren bir org virtüözü
darak da dikkat çekiyor.
ölümünün 250. yıldö-
nimünde bestelerinin gü-
cinden hiçbir şey kay-
betmeyen Bach, roman-
tik üslubuyla yoğurduğu
din düşüncesini, teolojı-
nin ötesinde bir değerler
bütünü olarak sunuyor.
Üç yıl boyunca aldığı te-
oloji eğitimi, org ve Yu-
nanca dersleri ona ilahi
bir dünyanın kapılannı
açarken öte yanda içinde
hızla büyüyen müzik hır-
sını bastıramıyor ve
Mühlhausen'de orgcu ola-
rak iş buluyor. Uzun yıllar
çalıştıktan sonra, Pots-
dam'da II. Frederik'le ta-
nışan Bach, onun yanın-
da ilk kez altı sesli bir füg
olan 'L'ArtdelaFugue'u
besteliyor. Kraliyet tema-
sını çabuk benimseyen
Bach, iki ay geçmeden
üst üste 'Öffirande'ı ve
prensin özel arzusu üze-
rine yaptığı 'Rkercar'ı
besteliyor.
Hayatının büyük bir
bölümünü geçirdiği Leip-
zig'de altmışbeş yaşında
ölen besteci, içlerinde he-
nüz çözülememiş ve or-
taya çıkmamış olan bes-
teleriyle de sonsuzluğa
uzanıyor.
• Her biri gitarın büyük
ustası;ortaya koyduklan müziği
teknik yönden sorgulamak
olanaksız. Bu ünlü gitar
dörtlüsünü, daha geniş bir
repertuvarla tanımak isterdik.
ÖNPER KÜTAHY\LI
tZMtR- Sayın Numan Pekdemir, bir orkest-
ra sanatçısının ve kurum yöneticisinın günlük
işlerine ek olarak "Sanat Koordinatörü" kim-
liği altmda ve Kültür Bakanlığı adına tzmir
ile çevresinde dinletiler düzenliyor. Kendisı-
ne teşekkür borçluyuz. Bunlardan biri, geçen
hafta Efes Antik Tiyatro'da yapıldı ve ünlü "The
Romeros Gitar DörÜüsü" Egeli müziksever-
lere sunuldu.
Ispanyol gitarcı CeledianoRomeronun kur-
duğu dörtlü, şu anda onun ikı oğlu Pepe ve Ce-
Kn ile Celin'in oğlu Ceüno'dan ve küçük kar-
deşleri Angel'in oğlu Lito'dan oluşmaktadır.
Sanatçılar dörtlünün yanında ikili ve solo ola-
rak da müzik yapıyor. Her biri gitann büyük
ustası; ortaya koyduklan müzıği teknik yön-
den sorgulamak olanaksız. Teknikle duygu-
sallığın kaynaşımı açısmdan bakıldığmda ise
bana göre Pepe. Lito, Celino ve Celin biçimin-
de bir sıralama verilebilir.
Sunduklan programda çeşitli Ispanyol bes-
tecilerin yanında Albeniz, Rodrigo, VıDa-Lo-
bos, Tarrega ve Gimenes gibi evrensel üne
ulaşmış yaratıcılardan da yapıtlar vardı. Bu-
na karşın sadece Ispanyollann kaleminden çı-
kan ve epey kalıplaşmış bir müziği dinlemek
bana göre tekdüzelÜc yarath. Böylesine ünlü
bir gitar dörtlüsünü, daha geniş alana yayıl-
mış bir repertuvarla tanımak isterdik. Sözge-
limi yıllar önce Bach'ın 3. Brandenburg kon-
çertosundan son bölümü, Uluslararası lstan-
bul Festivah'nde seslendirdiklerini ammsıyo-
rum.
Egeli sanatseverlerin bu ünlü gitar ustala-
rma duyduğu ılgiyı, kulaklan sağır eden al-
kışlan, geride bıraktığımız Uluslararası 14. Iz-
mir Müzik Festıvali'nin dinletilerinde de gör-
meyi dilerdik. Yazık ki bazı etmenlerin kar-
şıhklı etkileşimi, kentimizde her yıl düzenlen-
mekte olan uluslararası düzeydeki festivalle-
rin gelişimini yavaşlarmaktadır.
Izmir'de bulunan Devlet Senfoni Orkestra-
sı, Opera-Bale Kurumu ve Konservatuvar, bu
kenti müzikçiler açısmdan zenginleştirmek-
tspanyol Romeros Gitar Dörtlüsü, Pepe, Lito, Celino ve Celin Romero'dan oluşuyor.
tedir. Aynca Dokuz Eylül Üniversitesi'nin
Eğitim Fakültesınde Müzik Bölümü, Güzel
Sanatlar Fakültesi'nde de Müzikoloji Bölümü
var. Ege Üniversitesi Türk Musikisi Devlet
Konservatuvan üyelerinm evrensel müziğe
olan ilgisini de biliyoruz. Adını verdiğim al-
tı kurumda çalışan müzikçilerin sayısını tam
olarak söyleyemem; ama beş yüzü aştığım
düşünüyorum. Bu sayıya öğrenciler de ekle-
nince, festivallerin desteklenmesi açısmdan hiç
de azımsanmaması gereken bir gizii güç or-
taya çıkmaktadır. Uygulamada ise en zayıf il-
gınin müzıkçilerimizden geldiğini üzülerek be-
lirtmek durumundayız.
Efes Antik Tiyatro, Celsus Kitaplığı ve Ceş-
me Açıkhava Tiyatrosu gibi mekânlann sık sık
kullanılmasıyla festivallerin tarihsel ortam-
larda yapılmak ıstenmesi de caydıncı olabi-
lir. Efes'e gitmeyı zahmetli bulan sanatsever-
ler tanıyorum. llgı azlığı açısmdan bence en
önemli etmen, biletlerin çok pahalı oluşudur.
Bu özellık son festivalde doruk noktasınday-
dı.
Halkımızın, bütün güçlüklere karşın festi-
vali desteklemesi, yöneticılerin de bu deste-
ği özendirecek uygulamalan arttırması, gele-
ceğe yönelik en olumlu adım olacaktır; çün-
kü Izmir'ın güzel sanatlardan fişkıran ışıklar-
la aydınlanması, herkes için büyük mutluluk-
tur. Nitekim Ege Üniversitesi Senatosu, geçen
hafta yaptığı toplantıda, Sayın Rektör Prof. Dr.
RefetSaygıta'mn bir önerisini oybirliği ile ka-
buletmış, "izmirKültûrve Sanat Vakfi"(İK-
SEV) Başkanı Sayın FiBz Eczacıbaşı'na, bu
festivalin düzenlenmesindeki çabalanndan
dolayı "Üstûn Hizmet" ödülü verilmesini ka-
rarlaştırmıştır. Kıvançla karşılıyoruz ve üni-
versitemizin bu sanatsever yaklaşımıyla gurur
duyuyoruz.
Izmir Festivali ile ilgili eleştirileri 1996'dan
bu yana yazmaya çalışıyorum. Geride buak-
tığımız festivalde beni ilk kez çok mutlu eden
bir durum ortaya çıktı. İKSEV'in basm danış-
manlığını üstlenmiş olan Saym Sirel Ekşi, biz
yazılı ve görsel basm mensuplannın rahat
çalışması için elinden gelen her şeyi yaptı.
Beledıyenin verdiğı basın otobüsü tam
zamanında kalktı; festival kitaplan zamanm-
da dağıtıldı ve her dinletiden önce bize birer
bülten verilerek bilgilerimiz desteklendi. Bütün
bunlann üzerinde olmak üzere Saym Ekşi,
yönetici konumuna karşm her dinletide Efes
Antik Tiyatro'nun orta bloklannı kaplayan
minderli bölümde değil çağnlılara, biletlilere
ve bize aynlan taş bloklarda bizimle birlikte
oturdu.
Mel Gibson yeni fMnde
bir kâşifi canlaiNfepacak
• Kültür Servisi -
'The Patriot'
filmiyle
gündemde olan
Mel Gibson,
Ingiliz kâşif Sir
Eraest
Shackleton'm
hayatını konu alan
yeni bir yapımda
rol almaya
hazırlanıyor.
'Perfect Storm'
filminin
yapuncısı Gail
Katz, 1914'te
Antartika'ya ayak
basan kâşifin
maceralarla dolu
hayatından esinlenerek çekilecek fdmin başrolü
için Mel Gibson'la görüştüklerini belirtti. Katz,
'Perfect Storm'un yönetmeni VVölfrang
Petersen'ınm üstleneceği yapımın, çok zor doğa
koşullannda çekileceğini kaydetti.
Sanal kütüphanede ontünaJ
yayınlar yer abyor
• Kültür Servisi -lnternet'te 'www. promo.net'
adresıyle enşılebilen, 'Gutenberg Project' sitesınde
kurulan sanal kütüphanede, Amenka'da Telif Hakkı
Yasası'nın çıkanldığı 1923 yüından önce dünyada
yayımlanan kitaplar ve edebi metinlerin orijinallen
yer alıyor. Kitap merakulan, bu site yoluyla 'en son
çıkanlar' ve 'en fazla satanlar' yerine Wilh'am
Sheakspeare, Progetto Dante Alıghieri, Edgar Allen
Poe gıbı büyük yazarlann klasık eserlerine
ulaşabilecekler. Ancak sitedeki telıf hakkı bulunan
kıtaplann çoğaltıhnasına izin veribniyor, bunlar
yalnızca bilgisayar üzerinden okunabıliyor. Hafif,
orta ve ağır olmak üzere 3 kategoriye aynlan
kitaplar arasında dünya edebiyatının
vazgeçilmezlen arasında yer alan Sir Arthur
Conan'ın 'Sherlock Holmes'ın hikâyeleri, Lewis
Carroll'un kaleme aldığı 'Alıce Harikalar
Diyannda', Edgar Rice Burroughs'un 'Mars
Kıtaplan' gibi bınlerce seçenek bulunuyor.
Art Garfunkerden Sbnon'a ovgü
• Kükür
Servisi-
'Bridge Over
Trouble VVater'
adlı düetıyle 30
yıl önce Paul
Simon ile
birlikte listeleri
altüst eden Art
Garfunkel,
Simon olmadan
bugünkü ününe
kavuşacağmdan
emin
olmadığını
söyledi.
îngiltere'de
yayımlanan
Sunday
Telegraph dergisine yaptığı açıklamada, Paul
Simon'un birçok açıdan, ikilinin 'motonı, itici
gücü' konumunda olduğunu, herhangi birinin
başanlı olmak için üstesinden gelmek zorunda
olduğu bütün o güçlüklerle yahıız başa
çıkabileceğinden emin olmadığmı kaydetti.
Avustratyah şair AJex Dvmt
HopeöMü
• Kültür Servisi - Avustraryalı şair Alex Dwent
Hope, Camborra'da öldü. Doksan iki yaşındaki
şair, kendı kuşağmın Avnıpa edebiyaöyla
karşılaştınlıbilecek en iyi şairlerindendi. Bir
Presbiteryen papazmın oğlu olan şair, on dört
yaşındayken ilk şiir kitabım basürdı. Pastemak ve
Ahmedova'nın hayranı olan şair 1955'te yazdığı
'The VVandering Island' adlı eseriyle kitlelerce
tamndı. Yazdığı cinsel içerikli şiirlerle önceleri
pomograf olarak anılan Hope, sonra kadın
düşmam kimliğiyle öne çıktı.
Stephen King'm yeni romam
htepnerte
• Kühür Servisi - Stephen King'in yeni romam,
okuyuculanndan çok yayımcılaruıı korkutacak.
Korku kralı, yeni yazdığı fakat henüz basılmamış
romammn ilk iki bölümünü pazartesi
gününden itibaren, sanal dünyada okuyuculanna
sundu. 'The Plant' romammn dağıtımını
Simon-Schuster'den alan King, okuyuculanndan
'download' ettikleri her sayfa için bir dolar
ödemelerini talep edıyor. Martta yaymeviyle
ortaklaşa olarak Internet üzerinden yayımladığı
'Riding The Bullet'in aksine, King, yaymevinin
desteğini almadan bir întemet denemesi daha
yapıyor. www.stephenking.com adresinden
ulaşılabılecek olan web sitesine uğrayan
okuyuculannm üçte birinin ücret ödemesi halinde
yazar okuyuculanna buradan seslenmeye devam
edecek.
• Kültür Servisi - Kültür Bakanlığı Ankara
Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Şefi Kayhan
Şentin yaşamını yitirdi. Müziğe 11 yaşmda
Amasya Musiki Cemiyeti'nde kânun çalarak
başlayan Şentin, daha sonraki profesyonel müzik
yaşamında Türk müziğinin en ünlü solistlerine
kânun ve gitarla eşlik etti.
ŞeWp Tîyatrolapi tımede
• Kültür Servisi - lstanbul Büyükşehir
Belediyesi Şehir Tiyatrosu, yurtiçi turneleri
kapsammda, oyunlanm Şile'de sergileyecek. 27-
28 Temmuz'da, Şile Stadyumu'nda geçen
sezonlarda da oynayan 'Kadın ile Memur' ve
'Sersem Kocanın Kumaz Kansı' adlı oyunlar
sahnelenecek.
BUGÜN
• DARPHANE-t AMÎRE'de 'yaz etkinMkteri'
çerçevesinde saat 11.00 ve 13.00'te 'Türk
Canlandırma Sineması Tarihi' adh belgesel
izlenebilir. (513 50 82)