Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2000 SALJ • • • • 8 istanbul HABERLERIN DEVAMI füftKİYI Edime _A 28 Sinop A 24 Adana A 35 Samsun Kocaeli A 28 Trabzon B 27 Mersin Çanakkale A 32 Giresun Izmir Â" 34 Ankara Y 26 Dtyarbakır A Y 24 Şanlıurfa Manisa A 30 Mardin Aydın 35 Eskişehir A 30 Siirt A 40 Denizli A 37 Konya A 34 Sıvas A 30 Hakkâri B 34 A 28 Van Zonguldak A 27 Antalya A 33 Kars 0Açık <T*\ Parpalı boluBu B 30 Y 27 Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Doğu Kara- deniz ite Doğu Anado- lu'nun kuzeydoğusu sağanak ve gökgürül- tülü sağanak yağışlı diğeryerteraçık geçe- cek. Hava sıcaklığı yurdun batı kesimle- rinde artarken doğu- sunda azalacak. DİS MERKEZLER Osto Helsinki Stockholrrt Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y PB Y Y Y Y 17 25 21 22 19 21 24 22 Berlin Y 20 Münih Y 20 Zürih Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB A A Y A 32 26 24 34 32 29 34 Y 23 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trflis Kahire Y A PB PB A Y Y A 20 37 26 35 37 30 32 39 A 43 i Sisfi BulutliJ k Çokbulutki mKL Yağmurlu Kartı , Gok gürûltüB GUNCELcÜlVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Düşüncesini duyurmayı istediği zamanlar günü- birtik konuştuğu gazeteci sayısı bir elin parmakla- n kadar. Konuşmaktan çek/nmediği birarkadaşımıza, Ak- kuyu Nükleer Santralı'nın yazgısını çıtlatıverdi. Nükleer santraJ üzerinde "endişelerimizin arta- rak sürdüğünü" söyleyen Başbakan: Sık sık ertelenen ihalenin artık iptali olasılığından söz ediyor. "İhalenin iptal edilebileceği"görüşünü dünyada enerji alanındaki yeni olanaklan sıralaya- rak güçlendiriyor ve: "Ben de nükleer enerjiyi tam olarak içime sindi- rebilmiş değilim" diyerek ihalenin iptaline ya da 11. kez ertelenmesi olasılığına damgasını vuruyor. Başbakanımız bu yargıyı hükümet karanndan önce açıklarken, pek tabii bakanlar üzerindeki ola- sı etkisini hesaplıyor. Ihaleyi ertelemek yerine iptal etsek daha doğru olur demeye getiriyor. Kısacası Ecevit, eski bir deyişle "ihsası rey"de bulunuyor. Kimi "resmi dayanak/ar" da sıralıyor Başbakan. ömeğin Hazine'nin, nükleersantralın "ekonomik programımızı olumsuzyönde etkileyeceği ve Tür- kiye'yi önümüzdeki birkaç yıl içinde sıkıntıya so- kabileceği kanaatinde" olduğuna işaret ediyor, Işin içine ekonomik durumumuzun etkileneceği gibi her sorunumuza nane biröğe girince, insanrn içine hükümetin bu konuda da IMF'nin düşünce- lerine ya da buyruğuna göre hareket edip etmedi- ği kuşkusu düşüyor. Başbakan, nükleer santraldan vazgeçmemiz olasılığına karşı -her konuda olduğu gibi- hemen bir seçenek öne sürüyor. Neymiş seçenek? Dünya alternatif enerji kay- naklanna yöneliyormuş. Nükleer enerji yerine "alternatif hangi enerji kay- nağına" yöneleceğimize en ufak değinmede bu- lunmuyor. Gerisi havada laflar! Lafla peynir gemisini yürütmek Kalkınan ve büyüyen Türkiye'nin enerji gereksi- niminin gelecek yıllarda giderek büyüyeceği, çö- züm olanaklan aranmazsa ülkenin büyük sıkıntılar- la karşılaşacağı ta 1994-95'lerden bu yana üzerin- de durulan bir sorun. Demirel. cumhurbaşkanlığının ilk yıllannda za- manın başbakanı Tansu Çiller'e yazdığı sayısız mektupta, gereken önlemleralınmazsa Türkiye'nin bir gün gelecek, karanlıkta kalacağını bildirdi. Tabii kalkınmamızın ve büyümemizin de aksaya- cağını... : Eski Cumhurbaşkanı uyan görevini yapmasına yaptı ama, nafile! Tansu ÇiHer'in Demirel'den gelen yazılan, mek- tupları okuduğu bile kuşkulu. O sıralar böylesine ciddi yazımların bir odada tozlanmaya bırakıtdığı söyleniyordu. Başka hedeflerin peşinde koşan Çiller; heyhat, çevresindeki Demirel karşıtlarına uyarak Çanka- ya'nın etkisinde kalmayan bir başbakan rolü oyna- mayı yeğledi. Geleceği tanımlayan, rakamlarla dile getirilen "olası enerji bunalımını" çözmeye yönelik hiçbir ciddi harekette bulunmadı. Ya Çiller'den sonraki hükümetler? örneğin Me- sut Yılmaz! Bugünlerde 312'yle ilgili konuştuğu kadar enerji sorununda konuşmadı. Başbakanlığı döneminde kalkınma ve büyüme çağındaki Türkiye'nin bir numaralı sorunu olan enerji alanında ne yaptı, ne söyledi? Hiçbir şey! Ya Ecevit? Nükleer santral ihalesi kapıya dayan- dığında dünyanın "altematif enerji kaynaklanna" yöneldiğini söylemekten başka, soruna ne türden bir seçenek bulduğumuzu ya da bulmaya yönelik çalışmalar yaptığımızı söylüyor mu? Hayır! önümüzdeki yıllarda daha da büyüyeceğinden kimsenin kuşku duymadığı enerji sorunu açmazı- mıza değinmiyor bile. Bildiği bir şey vardır elbette.. deyip geçelim mi? Bütün hatalarını, yanlışlannı böyle diyerek ört- müyor muyuz? PoBste sııikast alarım verfldi Haber Merkezi - Kur- banlanru insanhk dışı uygulamalarla öldüren Islami terör örgütü Hız- bullah'ın intikam ey- lemleriyle yeniden gün- deme gelmeye çahştığı tespit edildi. Orgütün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Viıral Savaş'ın kızı Alev Savaş ile Ankara'daki Hizbullah operasyonu- nu yöneten Savcı Nuh Mete Yûkscl'in kızına yönelik eylem planı ha- zırladığı tespit edildi. Olayı biraydîrbiJdigini, ancak ailesine daha ye- ni söylediğini belirten Yüksel, Islami terör ör- gütünün suikast plarunı "alçakça bir tavır" ola- rak niteledi. Vahşi eylemleriyle admı duyuran Hizbul- lah terör örgütüne üye olmak suçundan bir sü- re cezaevinde kaldığı tespit edilen bir kişinin başında bulunduğu bir grup tarafından gerçek- leştirilmesi planlanan eylem, Emniyet Genel Müdürlüğü Istihbarat Daire Başkanlığı'nın çalışması sonucu ortaya çıkanldı. Saldın olayının ar- dından konuyu araştı- ran istihbarat ve terörle mücadele birünleri, Hizbullah terör örgütü mensubu E. B_ E. IL ve E. Y. adlı kişilerin kim- liklerini belirledi. Bu kişilerin yakalanması için tüm illerin terörle mücadele şubeleri uya- nldı. tki kız çocuğu bulu- nan Nuh Mete Yüksel, Hizbullah örgütüne kar- şı açılan davalann An- kara ayağını yürütüyor. Özellikle dini terör ör- gütlerine karşı çok sayı- da soruşturma yürüöne- siyla tanınan Yüksel, üç Hizbullahçı hakkında i- dam talep etmişti. Yüksel, terör örgütü Hizbullah'ın kızına yö- nelik eylem hazırhğı içinde olduğuna ilişkin bilgiyi Emniyet Genel Müdürlüğü'nün kendi- sine ilettiğini bildirdi. Nükleer ihale iptal yolunda • Baştarafı 1. Sayfada me yüriittüklerini de ortaya koydu. Nükleer santrallan savunan ANAP'lı DevletBakanı Edfo Sat der Gaydah, "Ihale iptal edOirse, yeni bir nükleer santnü ihaksine hiçbir konsorsryum kaülmaz" de- di. Türkiye Atom Enerjisi Kuru- mu (TAEK) Başkanı Prof. Dr. CengizYalçm, antinükleer lobinin siyasetçileri yanhş yönlendirdiği- ni savundu. Teklif degerlendirme süresi, 8'i Ecevit ikn'dannda olmak üzere 10 kez ertelenen nükleer santrallar konusunda Başbakan'ın kaygısı- nı dile getirmesi ihalenin iptal edi- leceğinin ipucunu verdi. Ecevit, "Dûnya alternatifenerji kaynalda- nna yöneliyor. Ben de nükleer enerjiyi tam olarak içime sindire- bümi$ değilim. Endişeleriıniz de- vam ediyor. Son bir degerlendir- me yapacağız" sözleriyle tavnnı gösterdi. Aralıkayında Türkiye'de nükleer santral yapımı yönünde karar alan Bakanlar Kurulu, Ak- kuyu'nun geleceğini bugünkü toplannda belirleyecek. Son geliş- me, Ecevit'in ıhaleyi sürekli erte- leme yoluyla Türkiye gündemin- den çıkarmaya çahştığı yönünde- ki iddiaya kanıt oldu. DSP'li Dev- let Bakanı RecepÖnal'a bağlı Ha- zine'nin Akkuyu'daki nükleer santrala kredi garantisi vermeme- si de Ecevit'in "stratejisi" olarak yorumlandı. Ecevit'in Bakû - Cey- han boru hattı projesinde ABD'nin desteğini yitirmemek için nükleer santral ihalesını erte- leme yoluyla zaman kazanmaya çalışüğı da öne sürüldü. Akkuyu nükleer santral ihalesinde teklif veren Westinghouse'a açıkça des- tek veren ABD'nin, Türkiye'nin konuyu bir an önce sonuçlandır- ması için baskı yapnğı belirtildi. Nükleer santrallan savunan ANAP'h Edip Safder Gaydah, Akkuyu ıhalesinin iptal edilme- mesi gerektiğini belirterek "thak iptal edilirse, arok hiçbir konsor- siyıım Türkiye'deki yeni bir nük- leer santral ihaksine katümaz. Tûrldyegüvenilirliğini yitirir" de- di. Bakanlar Kurulu'nd'a konunun ele ahnabileceğini kaydeden Gay- dah, artık jhalenin sonuçlandınl- ması gerektiğini belirtti. TAEK Başkanı Prof. Dr. Cengiz Yalçm, Başbakan Ecevit'in nükleer ener- ji konusundaki kaygılannı yorum- larken antinükleer lobinin siyaset- çileri yanhş yönlendirdiğini sa- \Tindu. Dünyada 36 reaktörün in- şa halinde olduğunu, Fransa'nın Cviux 2 adlı yeni bir reaktörü iş- letmeye aldığını savunan Yalçın, nükleer santrallann en çevreci santrallar olduğunu öne sürdü. Yalçın, "dünyanm çölleşmemesi için" nükleer santrallann zorunlu olduğunu, nükleer atık sorunu di- ye bir sorunun olmadığını da sa- vundu. •'Nükleer abJdarm hiçbir büimsel ve teknolojik sorunu yok- tur, poiitik sorunu vardır" diyen Yalçın, nükleer atık sorununun çö- züldüğünü öne sürdü. Yalçın, Fransa'mn elektrik enerjisinin yüzde 8 l'ini nükleer santrallardan elde ettiğine işaret ederek "Fran- sız insanlan bflinçsiz de mi buna hayır deımyor" dedi. Almanya'da nükleer santrallann kapatılması- nın tamamen siyası kaygılarla ger- çekleştirildiğini söyleyen Yalçın, "Nfikleer teknotojiİer, kendini ka- mtiamış ileri teknolojidir" dedi. Nükleer enerjinin "bağımsızhkge- tiren bir enerji fürü" olduğunu söyleyen Yalçın, "Rusya, doğalga- zuu kesse bizelekrriksiz kahnz. Bu nedenle nûkleer enerji zorunlu" diye konuşru. Yalçın, enflasyonJa mücadelenin başanya ulaşması için sanayinin daha çok üretim ve yatınm yapması gerektiğini, bu- nun için de daha fazla elektrik üre- tilmesine gereksinim olduğunu sa- vundu. "Bu nedenle Hazûıe, nük- leer santrala garanti vermeli" di- yen Yalçın, aksi halde enflasyon- la mücadelede başanya ulaşılama- yacağını söyledi. 5 milyar dolara mal olması bek- lenen ihalede, bugüne kadar alt- yapı ve teknik çalışmalar için 100 milyon dolar harcandı. 10 milyar kilovat saat enerji üretmesi bekle- nen santralın 7 yıl içinde tamam- lanması planlandı. 17 Aralık 1996'da uluslararası ihaleye çıkan Akkuyu nükleer santralı için 15 Ekim 1997'detekliflerahnmıştı. 6.4 büyüklüğündeki depremin yaratacağı 0.25 yer şiddeti ivme- sine göre yapdacak santrala teklif veren konsorsiyumlar şöyle: - "AECL (KanadaVHitachi- Güriş, Gama, Bavındır." - "Westinghouse: (USAJapon- yaX Mitsubishi, Enka-MNG." - "NPI(Fransa-Almanya)-Si- emens-Framatome, Gel a Campe- non Bernand, Hochtief StMKO, Garanti Koza, STFA, TEKFEN." Nükleere protestolar sürüyor ANKARA/İSX\NBIJL (Cumhuriyet) - Nükleer Santrallara Karşı Güçbirii- ği, Akkuyu Nüldeer Sant- ral ihalesinin iptal edilme- sıni ve dünyanın vazgeçti- ğı nükleer santral macera- smdan Türkiye'nin de vaz- geçmesini istedi. Elektrik Mühendıslen Odası (EMO) Başkanı AM Ylglt, «Karanhkta katoca- ğtz, nükleer $antral famm, nakaratianUehalküzertn- deyalanrüzgânestirflmek- tedir" dedi. Greenpeace Akdeniz Bölge Sorumlusu Metda Keskin de Enerji Bakanı Cmnhur Ersü- mer'i eleştırerek Türki- ye'yienerji sıkıntısına sok- ma başansızlığı gösteren bakanın istıfa etmesi ge- rektiğini söyledi. EMO, Greenpeace, Enerji Yapı Yol-Sen, An- kara Oniversiteleri Ata- türkçü Düşünce Topluluk- lan ile çok sayıda sivil top- lum örgütünden oluşan "NüldeerSantrallara Kar- 9 Güçbüüği" platformu dün AkkuyuNükleerSant- ral ihalesinin iptalını iste- mek ve bu amaçla toplanan 80bın imzayı sunmak üze- re, Enerji Bakanlığı'nın önüode protesto göstensı yaptı. "Nükleere hayır, ba- gnîuız Türkiye'' yazılı dö- vizler taşıyan topluiuk, "Türkiye nükleer çöplûk otanayacak", "Nükleer santral Jstenûyoruz" slo- ganlan attı. Enerji Bakan- lığrna sokuhnayan grup kendilerinden daha kalaba- hk olan güvenJık güçlerin- ceizlendi. Topluiuk adına basın açıklaması yapan EMO Genel Başkam Yiğit, yıl- lardır yurttaşlann "Nükle- er santral yapmasak ka- ranukta kalacağız" yalan- lanyla kandınlmaya^alı- şıldığmı belirterek "Ulke- mizde enerji krizi yoktur; enerjkk üretim krizi veçok başlıhk vardır. Enerji yet- mezKği yoktur; enerji bü- rokrasisi yetmezliği vardır. Bu senaryolann amacı Türkiye'yi enerji alanında sömürü koridonı yapmak- ar* dedi. Yiğit, nükleer santrallan protesto etmek amacıyla 5-6 Ağustos ta- rihlerinde de Akkuyu'da eylem yapacaklannı açık- ladı. Greenpeace Akdeniz Bölge Sorumlusu Melda Keskin de, 8 yüdır nükleer santrallara karşı savaşım- lannı sürdürdüklerini be- lirterek 8 yılda Akkuyu Nükleer Santral ihalesinin 10 kez ertelendiğini söyle- di. Keskin, "Greenpeace olarak biz, üzerimize akn- ğumz bir tşâ bu kadar erte- letmiş oLsaydık. bunu say- gınhgımıza gölge düşmûş olarak sayardık" diye ko- nuştu. Keskin, Türkiye'nin dünyanın en "enerji savur- ganı" ülkesi haline getiril- diğine dikkat çekerek "Eğer bir bakan Türki- ye'yi enerji suanüsma sok- ma lüksünü bulabilht)rsa, o bakanın istifa etmesi ge- reJdr" dedi. îmzalann bu- lunduğu uzun listeyi Ener- ji Bakanlığı'nın kapısı önünde yere açan grup, sloganlar eşliğınde dağıldı. tstanbul'da da Atatürkçü Düşünce Kulüpleri ve Top- luluklan üyesi gençler, Ka- dıköy'de birprotesto göste- risi gerçekleştirdiler. Grup adına konuşan Ga- latasaray Üniversitesı öğ- rencisi Martı Şahin, nük- leer santral ihalesiyle Tür- kiye enerjisinin uluslarara- sı tekellere teslün edilece- ğini belirterek Türkiye'nin ulusal güvenliğınin tehh- keye atıldığını vurguladı. Cenk Koray toprağa verfliyor tstanbul Haber Servisl - Geçirdi- ği kalp krizi sonucu pazar günü Su- adiye'ddd evinde yaşamını yıtıren gazeteci ve sunucu Cenk Koray'ın cenazesi, bugün ErenköyGaltppaşa Camii'nde kılınacak ikindi namazı- nın ardından Karacaahmet Mezarlı- ğı'nda toprağa verilecek. Koray, 4 yıl önce ölen oğlu Nihat'ın yanına defnedilecek. Cenk Koray'ın anı ölümü üzerine cenazesmın bulun- duğu Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi'ne zi- yaretçı akmı dün de sürdü. Yurttaşlar üzüntülerini yazmak üzere Koray'ın evinin önünde açı- lan taziye defleri önünde kuyruklar oluştururken çok sayıda seveni de yakınJanna başsağhğı mesajı gön- derdi. 1944 yılında Adana'dadoğan Cenk Koray, İstanbul Üniversitesi HukukFakühesi'nibitirdi. 1970 yı- Iuıda TRT'de başladığı sunuculuk ve şovmenliği günümüze dek sür- düren Koray, gazeteciliğe 1973'te Son Havadis'te başladı. "Kuran,Is- lamiyet,AtatürkveOndokuzMuci- zesT adlı bir kitabı da bulunan Ko- ray, Akşam gazetesinde köşe yazar- hğı yapıyordu. Hükümetin TEAŞ oyunu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümet dün açıklan- ması gereken nükleer santral ihalesi ile ilgili karann 1 gün geciktirümesi için ilginç biryo- la gitti. Gün boyu kararverme- si beklenen TEAŞ, nüldeer santral ihalesinin sonucunu bekleyen şirketlere akşam saat- lerinde "görevsüresidolanyö- netim kuruhına yeni atamala- rm hpn»7tamamfanmafhgıirm karar ahnamadığını" bildirdi. Şirketlere gönderilen metin- de, yeni yönetim kurulu olu- şunca kararalınacagı belırtıle- rek ANAP'm desteklediği ABD'li Westinghouse şirketi- nin "thafe bir kez daha ertek- nirse çeldliriz* tehdidıne ge- rekçe bırakılmadı. Geceyan- sına doğru ise Resmi Gaze- te'nin mûkerrer sayısuıda ya- yunlanan kararla kuruma ata- ma yapılarak nükleer santralla Ugih karann verüeceği bugün- kü Bakanlar Kurulu toplanbsı öncesinde TEAŞ yönetimi oluşturuldu. TEAŞ Yönetim Kurulu'nun görev süresinin 26 Haziran 2000 tarihinde dobna- sı nedeniyle enerjıdekı finans- man çıkmazının başında yer alan kurumun düne kadar ka- rar ahna yetkisine sahip yöne- tim kurulu olmaksızm idare edildiği ortaya çıktı. TEAŞ'tan 3 konsorsiyuma akşam saatlennde gönderilen Ingiiizce metinde şöyle denildi: "Teklif geçerMlik sûreniz, teklif koşulknnda 15 Ekim 1997 ta- rihindeki statüyegöre değisikli- ğe gidihnedeo uzatıimış, Ugih' tüm masraflar karşdanarak 24 Temmuz 2000 tarihine kadar uzatıhnıştır. Proje konusunda karar verecek tek yeddti olan TEAŞ Yönetim Kurulu'nun yetki Jüresi 26Haziran 2000 ta- rihinde sona ermiştir. Enerji ve Tabö Kaynaklar Bakanhğı, ye- niyönetim kuruhınun onaylan- masıiçinflgflimercilerebasvor- muşrur. Yeni üyelerin atanaca- ğı kararnamenin imza süreci devam etmektedir. Bu nedenle şu aşamada Akku> u projesi ko- nusunda karar vermek müm- kün değüdir. Bu yüzden, yeni yönetim kurulu onaylanana ka- dar konsorsiyumunuzun teklifi- nin geçerlüigini hiçbir değisikB- ğe gftmeden korumasım rica edrvoruz. Bu gecikmeden ka\- naldanacaktüm masraflar kon- sorsrvıımunuz tarafindan üstle- nilecektir. Yeniyönetim kuruhı- nun atanması ik bhiikte, yeni kurulun karan hakkında bügi sizeiletilecektir." Hazüıe garantisi olmasa da TEAŞ'ın vereceği garantiyle nüldeer santralı yapacağını bildiren, ancak bu önerisi de mali çıkmazdaki bu kurumun garantili borçlannı ödeyeme- mesi nedeniyle Hazine'ye yük binmesi anlamına geldi- ği için kabul edihneyen Wes- tinghouse şirketi, "ihalenm bir kezdaha ertelenmesi" du- rumunda çekıleceği "tehdi- dmde" bulunmuştu. ^ G^ökçek^ten kart oyunu • Baştarafı 1. Sayfada larna malıyetini hesaplayarak her ay Anka- ra Büyükşebir Belediyesi'ne fatura kesen EGO'nun kayıtlan incelendigınde abartüı rakamlar dikkat çekti. EGO'nun 11.7. 2000 tarihli faturasında haziran ayı için serbest kart kullanımı nede- niyle Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin ödemesi gereken tutar 1 triryon 531 milyar Iira olarak belirtildi. Faturaya göre 60 yaş ve üzerindekilere verilen 'yaşlı serbest kartı'- nın sayısı 2 milyon 400 bin. 'Yaşlı serbest kartı' kullananlar için EGO'nun talep etti- ği bedel ise 720 milyar hra. Haziran ayı fa- turasırun yaklaşıkyansım olusturan bu mik- tann yüksekliği ve DÎE verilerine göre yak- laşık 3.5 milyon nüfuslu Ankara'da 60 yaşın üzerinde 2 milyon 400 bin kişinin bulunma- sının olanaksızlığı dikkat çekti. EGO'nun mayıs ve nisan ayı faturalannda da 'yaşlı serbest kartı' için aynı sayı ve miktann be- lirtildiği saptandı. Sezer: Özgürlük mücadelesibitmeyecek • Baştarafı 1. Sayfada dedi. TGS Başkanı Ziya Sonay gazetecile- re, "medya patronlanna karşı" tarihe ar- mağan edilecek yeni bir direniş başlatma- lan çağnsında bulunurken TGC Başkanı Nail Güreü, "Basın özgürlüğü mücadelesi- nin önünükesmek iste>en bazıçevrelerin, bu anma gününü bayram gibi göstermeye ça- hsüklanru" söyledi. Cumhurbaşkanı Sezer, "Basmda Sansü- rûn İlkKaldınhsuun 92. Yıldönümü " nede- niyle yayımladığı mesajda, kamuoyunun gelişmelere duyarlı olması ve özgür bir or- tamda tepkisini dile getirebilmesinin de- mokrasiye işlerlik kazandırdığına işaret et- ti. Sezer, "Çünkü demokrasinin gelişmesi- msağJayanveonavarfckkazandırangüçka- muo>ııdur. Bu nedenle, kamuo\ unun görüs ve düşûncelerini dikkate ahnayan bir reji- min varhğuu sürdürmesi olanaksızdır" de- di. TBMM Başkanj Yıldınm Akbulut da Türk basuıında sansürün kaldınhnasımn ta- rihin önemli dönüm noktalanndan birisi ol- duğunu belirterek "Düşüncenin suç sa>ıkb- ğı, açıklanmasının birtakım kısjtlanıalara tabitutulduğu ühVelerde demokrasiden deöz- gürlüklerden de söz edihnemektedir. Basmı- mız. demokrasimizin tüm kurum ve kuralla- nyla yerleşip kök salması bakunından önem- li bir göre\ yapmaktadır" dedi. Türkiye Ga- zetecilerCemiyeti (TGC) Başkanı Nail Gü- reli, insan haklan ve hukukun üstünlüğünün aynlmaz parçası olan iletişim özgürlüğünün önünde engeller, sınırlamalar ve yasaklar bu- lundugunu söyledi. Türkiye Gazeteciler Sen- dikası (TGS) Başkanı Ziya Sonay ise yap- nğı yazılı açıklamada, sansürün bitmediğini, sadece biçim değiştirdiğini kaydetti. Sonay, "tam anlamıylaözgürlüklerin sağlanması için anayasa ve diğer yasalann kökten düzenlen- mesi" çagnsı yaptı. Sansürün kaldınlışı ne- deniyle Ankara Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen törende, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e şükran plaketi verildi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ge ve sanık ifadeleri yer alıyor. .,-••.•»••• Kamuoyu, başta Uğur Mumcu, Muammer Ak- soy, Ahmet Taner Kışlalı cinayetlennin çözüldü- ğüne inanamıyor. "Faili meçhul" tanımı öylesine yeıieşti ki, bütün olaylar aydınlatılmış olsa bile, şu tür tanımlarla karşılaşacağız: "Aydınlatılmış olan faili meçhul cinayetleri" Arkadaşımız Alper Ballı, iddianamenin ek kla- sörlerinin önemli bir bölümünü ele geçirdi. Birkaç gündür bölüm bölüm yayımlıyoruz. Olaylar çözül- dükçe güvenlik birimlerinin işleyişine olan güveni- miz de artacak. Çelişkiye bakın ki, çözülmeler güvenlik güçleri- ne güveni getirirken kimi sanık ifadelerinin polis ta- rafından yönlendirildiği de ortaya çıkıyor. Salt bu çelişki bile gösteriyor ki, faili meçhul ci- nayetlerin aydınlatılması, güvenlik güçlerinin de daha aydınlık hale gelmesini sağlayacak! • • • Yeryüzündeki yoksul-zengin çelişkisi giderek de- rinleşiyor. 1970'li yıllarda, zengin Kuzey toplam re- fahın yüzde 60-65'ine sahipken fakir Güney'in pa- yına yüzde 35-40 düşüyordu. Bugün çelişki yüz- de 75-25 derinliğine kadar indi. Japonya'da yapılan G-8 zirvesinin gündemini de bu konu oluşturuyordu: - Fakir ülkelerin durumunu nasıl iyileştirebiliriz? ABD Başkanı Clinton bu soruya niçin yanıt ara- dıklarını şöyle açıklıyor: "Bugidişle hiçbirşeyalamayacakhale gelecek- ler. O zaman biz ne yapacağız?" • • • Burdur Gezaevi'nde yaşanan olaylar soruşturma konusu... 61 kişinin yaralandığı olaylar sonrasında bazı tutuklu ve hükümlüler Bergama Cezaevi'ne nakledilmişti. Bu kişilerden Ali Mrtil, Özgür Ktlıç, Yılmaz Babatümgöz, Ali Aycan ve KemaJ Don- li işkence izlerini ortaya koyan fotoğraflannın çe- kilmesini sağlayıp dışarı çıkardılar. Demokrasisi rayına oturmuş bir ülkede, işkence iddiası soruşturulur ve bunu yapanlar ortaya çıkar- tılır. Bizde de derin bir soruşturma açılır, ama küçük bir farkla, işkence yapana degıl, işkence görene: - işkence gördüğünü niçin kanıtladın! Bizce soruşturma eksik açılmış. Durumun gö- rüntülenmesine neden olan fotoğraf makinesi de "suç unsuru" olarak teşhir edilmeli! • • • Trafik kazalannın önlenmesi için herkes seferber. Boray Uras'ın tek başına yüruyüşü yeni bir ivme yarattı. Meclis de harekete geçti. Bu konuda Meclis'te kurulan komisyon işe "de- ~sıetim" sorununu kökünden çözmekle başladı. Ko- misyon üyelerine göre, denetim iyi olsa, rüşvet dönmese kurallara daha çok uyulacak. Bunun için getirilen çözüm de tam vekillerimize göre: "Kamyoncunun yanına muavin olarak binelim, her şeyi saptayaJım!" öncelikle şunu söyleyelim; bunu vekillerimize hiç önermeyiz. Eğer, muavinin milletvekili olduğu- nu yurttaş anlarsa başlanna ne geleceği belli ol- maz. Bu bir, ikinci durum da şu: Milletvekillerimiz şu muavin görünümünden- duygusundan biraz kurtulsalar da, direksiyonu et- kileyecek karariılığa bürünseler! • • • Hasankeyf'teki kurtarma kazılannda ortaya çıka- nlan eserlerin mezbahaya konduğu anlaşıldı. Ar- tukoğullan, Osmanlı, Eyyubi döneminden kalma eserter tek tek özenle gün ışığına çıkanlmış, son- ra da mezbahaya götürülmüş. Bazılan da lokan- talara, çay ocaklanna hediye edilmiş, süs olarak kullanılmış. Kazılann sorumluluğunu yürüten, Ankara Üniver- sitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nden Prof. Oluş Ank, işin oluş biçimine bozuk, "Bu eşkıya- lık" diyor. Tabii eserlerin götürüldüğü yer mezba- ha olunca, bazı kesip biçmeler olmuş. Bundan do- ğal ne olabilir ki! Arrcak, Prof. Ank buna da şükretmeli... ' Ya mezbahaya değil de, değirmene götürseler- di! [email protected] Antonina {Turizm YURTDIŞI KÜLTÜR GEZlLERİ 14-21 Ağustos lUlya'da Rönesans Sanat Tarihçisı ATÎLLA TUNA rehberliğinde bilgi dolu bir ltalya gezısi. Venedik'te üç gece, Roma, Floransa, Pisa, Pom- pei, Siena, Verona. 24 - 31 Ağustos Rodos Doç. Dr. M. İHSAN TUNAY uzman rehberüğinde Rodos'ta bir hafta tarih, kültür, deniz. Aynca Symi (Sömbeki) adasına günübırlik ziyaret. Rezervasyon: 0 212 292 28 74-75 ' • i Antonina {Turizm YURTtÇt KÜLTÜR GEZtLERt l8-23Ağuslos V»n ve çevresi Van bölgesı kazılan müdûni Prof. Dr. OKTAY BELLİ rehberliğinde kaa çalışmalan süren yerlerde ve Van Gölü çevıesınde andı$l bir gezi. 26 Ağustos - 2 Eylûi Gûneydoğiı Asadolu Sanat Tarihçisi ATİLLA Tl NA rehberliğinde Gaziantep, Birecik, Urfa, Harran. Sogmatar, Viranş^ir ,„ Yezidi köyleri, Mardin, Hasankeyf, Tur Ab- din'in Süryanı manastırlan, Diyarbakır. Nemnıt ve Zeugma'ya olaganûstü bir seyahat." 2 - 3 Eylül B^rgama t e Allianoi (Uk kez) Baraj sulan altında kalacak Hellenıstik ve Roma yerleşimi AUianoı yc ilk kez düzenlenen bir gezi. Bergama Mfize Midnra Arkeolog AHMET YA- RAŞ rehberliğinde kazı ytruıe ve Bergama ile çevresine kültûrel bir gezi. Doc. Dr. M. (HSAiN Tl'NÂTiİe *6 Ağustüs Pazar Tarih içiade Boğaziçi, kü^kler ve > ahlar (tekK tanı) •12- 13 Agustos .\ssus Truva • Assos, Truva, Apollon imyteon, Aleksandra Troas'ı kapsayan keyifli bir hafta sonu gezist. * 19 Agustos Cumurtesi Kınıh. Burgazada 29 Temmuz Cumartesi: Feter Balat Ayvanuray. 30 Temmuz Pazar: Sokıl Sokak Beyoflu. ' ' Rezervasyon. 0 212 292 M 74- 75