Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2S TEMMUZ 2000 SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cem'denlrak
Türkmenlerine
destek
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Dışişlen Bakanı Ismaıl
Cem, dün Irak Türkmen
Cephesi (ITC)
Başkanvekili Seran Kasap
ve beraberindeki heyeti
kabul etti. Cem, 11
Temmuz'da Erbil'deki ITC
merkezıne yapılan
saldınnın sorumlulannın
bulunması içın bakanlık
olarak bazı girişimlerde
bulunulduğunu
anunsatarak sonuç
alınması ıhtımalının
ortaya çıküğını söyledi.
Cem, Türkiye'nin Irak
Türkmenlerine verdiği
desteğin artarak
süreceğini kaydetti.
Yabana
duşmsnksı
• BERLÎN(AA)-
Almanya'da hükümet
ortağı Birlik 90/Yeşiller
Partisi milletvekili Cem
Özdemir, Doğu Alman
politikacılannı, yabancı
düşmanlığına karşı "çok
gevşek davranmakla"
suçladı. Aşın sağcı
eylemlere gerekçe olarak
işsizliğin gösterildiğine
dikkati çeken Özdemir,
"bunun da birçok işsiz
için hakaret anlamına
geldiğini" söyledi.
Yabancılara yönelik
saldınlann gerçekte hiçbir
zaman sona ermediğini,
şans eseri birçok olayda
ölen olmadığını belirten
özdemir, "Doğu
Almanya'daki
kardeşlenmıze anayasanın
ülkenin her köşesinde
geçerli olduğunu anlatmak
zorundayız" dedi.
Pomak ve Torbeş
Türkocnçleri
• ANKARA (AA)-
Devlet bakanlan
Abdülhaluk MehmetÇay
ve Ramazan Mirzaoğlu ile
Milli Savunma Bakanı
Sabahattin Çakmakoğlu,
lOgünlükbırgezı
programı çerçevesinde
Türkiye'de bulunan bir
gnıp Pomak ve Torbeş
Türk gençleriyle Kocatepe
Camii Konferans
Salonu'nda bir araya
geldiler. Bakan Cay,
Türkiye'nin hiçbir ülkenin
toprağıııda gözü
olmadığını, ancak Türkiye
dışında yaşayan Türk
soydaşlan ve Türk
varlığının devamı ve
haklanmn korunmasırun
da her zaman takipçisi
olacağım söyledi.
AiGünday
amsmaödül
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Barolar Birliği
(TBB) Başkanvekili
Avukat Burhan Karaçelik,
Gümüşhane Baro Başkam
Ali Günday'm şeriatçı
saldın sonucu
öldürülüşünün 5. yılı
nedeniyle yaptığı
açıklamada, her yıl "Ali
Günday Yüın
Hukukçusu Seçimi"
yapılacağını ve ilk
seçimin de 2001 yılmda
olduğunu bildirdi.
ABD'ıin
Güneydoğu ügisi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Güneydoğu'ya ügisi her
geçen gün artan ABD,
Büyükelçi Mark Parris'in
bölgeyi ziyaretinin
ardından Van Yüzüncü
Yıl Üniversitesi'nde yaz
enstitüsü programı
oluşturdu. Çeşitli
yörelerden gelerek Van'da
buluşan 60 öğretim
üyesine 23 Temmuz-4
Ağustos tarihleri arasında
•verilecek seminerde,
"Dünya toplumuna üye
oimak için Ingılızce
ögretimi" teması üzerinde
yoğunlaşılacağı ögrenildi.
ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın 312. maddede değişiklik atağı tartışılıyor
Akarcah: Formül buhınıırANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkam MesutYıhnaz, hak-
kındaki Meclis soruşturmalan nedeniyle
yıpranan ımajını, hükümet içinde "atak
ve demokrat ortak" görüntüsüyle düzelt-
meye çahşırken hükümet ortağı MHP'yi
de köşeye sıkıştırma taktiği izleyecek.
ANAP'ın yeni stratejisinin tartışıldığı ge-
çen hafta sonundaki merkezkarar yönetim
kurulu toplantısında Türk Ceza Yasasrnın
312. maddesme "MGK'den direnç oJdu-
ğu" yönündeki açıklamalan ile çıkış ya-
pan Yıhnaz, TBMM'nin yeni yasama yı-
îında da hükümet ortaklanna önceukli ola-
rak 312. madde değışıklığini götürmeyi
planhyor. ANAP Genel Başkan Yardımcı-
sı Bülent Akarcah, Yılmaz'ın konuyu ka-
muoyunda tartışürmayı hedeflediğinı be-
lirterek "ÇünkndüşünceözgüıiüğüAB'ye
• ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcah,
"Düşünce özgürlüğü AB'ye girişin şartı değil, AB
normu. Önce bu tartışılır" dedi.
girişin şartı değil, AB normu. Önce bu tar-
oşdır, sonra da hükümet ortaklan bir for-
mül bulur" dedi.
ANAP Genel Başkam ve Başbakan Yar-
dımcısı Yılmaz, gelecek dönem Türki-
ye'nin AB üyeliğine zemin oluşturacak
demokratikleşme projelerim gündeme ge-
tirmeye hazırlanıyor. Geçen hafta sonu İs-
tanbul'da partısinin MKYK toplantısında
Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesi ile il-
gili çıkışıyla bunun ilk işaretini veren Yıl-
maz, "demokratikleşmeye dönük mesaj-
laria" hükümet ortağı MHP'yi de "köşe-
yeskıştınna'' taktiği izleyecek. Bu çerçe-
vede ANAP yönetimi, TBMM'nin yeni
yasama yılmda Türk Ceza Yasası'nın 312.
madde değışikliğıni önceliklı gündeme ta-
şıyacak.
Kurmaylanna 312. madde ve ölüm ce-
zasının kaldırılmasına dönük çalışma ya-
pılması talimatı veren Yılmaz, Meclis açıl-
dığında önce hükümet ortaklanyla düşün-
ce özgürlüğünün önündekı engelin kaldı-
nlması için uzlaşma zemmi arayacak.
Eğer ortak zemin oluşturulamazsa ANAP
ayn bir yasa önensi olarak konuyu günde-
me getirecek.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bü-
lent Akarcah, Yılmaz'ın. "demokratikleş-
menİD gereğT olarak 312. madde değişik-
liğinı gündeme getirdiğıne işaret etti. Par-
ti olarak henüz bu konuda bir formülasyon
ortaya koymadıklannı belirten Akarcalı,
"Amaç, bu konuda kamuoyu oluşturmak.
Formül, bir araya gelinir. bulunur. Önem-
h' olan bu zeminin oluşmasT dedi. AB'ye
girmeye hazırlanan Türkiye'de düşünce-
nin hâlâ suç olmasının kabul edilemeye-
ceğmi belirten Akarcah. "Sayın Yılmaz'm
önerdiği, düşüncenin önündeki engelin
kaikmasL Ama bu demek değildir ki, bö-
hlcühığe karşıtedbirier kakürüsın. Bötücü-
lüğe karşı düzentemeler yine konınacak-
m*. Söylediğimiz,sadece düşüncenin suç ol-
maktan çıkanlmasL Çünkü düşünce öz-
gürtüğü AB'ye günnenin bir şarn değil, bir
AB normu" dıye konuştu.
Türk Tabipleri Birliği 'onarılmazyıkımlarayolaçacağı' görüşünde
'F tipi cezaevi kabul edflemez'
• Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi tarafindan
yapılan açıklamada, F tipi
cezaevlerini kabul
etmenin olanaksızlığına
dikkat çekilerek bu
yöndeki çahşmalann
durdurulması istendi.
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
tarafindan yapılan açıklamada, "F tipi
cezaevlerinin fiziksel, ruhsaL, sosyal aç>
dan onanlmaz yıkımlara yol açtjğt" vur-
gulanarak bu yöndeki çahşmalann dur-
duruhnası istendi. Açıklamada, F tipi ce-
zaevleriyle ilgili olarak Türk Tabipleri
Birliği, Türkiye Barolar Birliği, Türk
Mühendis ve Mimar Odalan Birliği ve
insan haklan kuruluşlarmın da katılımıy-
la ulusal düzeyde bir çalışma grubu oluş-
turulması gereği üzerinde duruldu.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konse-
yi tarafindan yapılan açıklamada, F tipi
cezaevlerini kabul etmenin olanaksızlı-
ğına dikkat çekilerek şu görüşlere yer
verildi:
" Yıllardır gündemde olan F tipi ceza-
evlerine ilişkin tüm çabalanmıza karşı
KJÖKDEMÎR-YEŞİLGÖRÜŞMESİ
Demirel: Köşk'e
geleni bilemem
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, danış-
manı Hayreöin Gökdemir ın "Yeşfl" kod ad-
h Mahmut Yıkünm ile görüştüğü iddiasını
değerlendirken "Köşk'e Idm geldi, kim ghti,
benim bflmem mürnkün değü. Onun o zaü
görmeye geimesinde suç varsa yakasına ya|»-
prtar" dedi. Demirel, gazetecilerin "Yeşfl'in
Cumhurbaşkanhğı'na gittiğinnr iddia edil-
diğini belirtmeleri üzerine, "Köşk'ün neresi-
ne gebniş" diye sordu. Gazetecilerin "Hay-
rettin Gökdemir'e gelmiş" sözleri üzerine
Demirel, "Onu Hayrettin Bey'e sorun. Her
adamdan ben sonımlu değflim" dedi. Demi-
rel, Köşk'te yaklaşık 750 kişinin çalıştığını,
bugünkü kayıtlara göre dün daha çok perso-
nel olduğunu anlatttı. Eski cumhurbaşkanı, "Bir suçhı varsa yakasına yapışırlar" dedL (Fotoğraf: AA)
FP lideri, 'Anayasal kurumlar millete hesap vermek zorunda' dedi
Kutan: YOK hukuka başkaldırıyor
Adalet Bakanlığı tarafindan düzenlenen
toplantdar dahil, Türk Tabipler Birliği
ve kamuoyu, konu hakkmda hiçbir şekü-
de bilgilendirilnıemiştir. Kısa süre önce,
ldmi basın organı temsilcUerinin Sincan
F Tipi Cezaevi ziyaretlerinin yanı sıra
Türk Tabipler Birliği ve bazı kunım
temsikflerine ilk kez inşaaü tamamlan-
makta olan KocaeH 1 No'lu F Tipi Ceza-
evi'nde inceleme ve değerlendirme yap-
ma imkâm olmuştur. İn-
celeme sonucu, F tipi ce-
zaevlerinin fiziksel me-
kân olarak tüm detaylan
fle kişileri izole etme/tecrit
etme amacıyla düzenlen-
diği tesph edilmiştir. Yet-
küilerce istendiği zaman
tutuklu/hükümlü tarafin-
dan 'ikinci bir gözün bi-
le görülemeyeceği' bir
mimari yapı söz konusu-
dur. Fiziksel ve sosyal izo-
lasyon ortamlanmn bbbi
sonuçlanna ilişkin olarak
yapdmış çoksayıda bilim-
sel çalışma, bu ortamla-
nn. kişide Tıziksel, ruhsal
ve sosyal açıdan onanla-
maz yıkunİara yol açbğı-
nı ortaya koymuşturJ"
F tipi cezaevlerinin ka-
bul edilemez olduğu vur-
gulanan açıklamada, "tn-
şaab sürmekte olan F tipi
cezaevieri çahşmalan dur-
durulmabdır. Cezaevieri,
infaz sistemi ve hukuk sis-
temi ile bütünlükiçindeele
aluıarak değerlendirflme-
K, insan haklanna, evren-
sel hukukHkderineuygun
çözümler üretilmeiidir"
denildi. Türk Tabipleri
ERZURUM (Cumhuriyet) - Fa-
zilet Partisi Genel Başkam Recai
Kutan, Yüksek Öğrenim Kuru-
lu'nun (YÖK) rektör atamalan için
daha önce Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'e sunduğu listelerin
aynen iade edılmesi halinde bunun
Cumhurbaşkanı ve hukuka "başkal-
dın" niteliğinde olacağım belirtti.
Kutan, "Rektör listeterinin aynen
gönderiunesi haünde, Sayın Cum-
hurbaşkanı Sezer, YÖK Başkam
Gürüz ve üyelerini derhal görevden
ahnandır" diye konuştu.
Erzurum Büyükşehir Belediye-
si'ni ziyaret eden Kutan, gazetecile-
rin sorulannı yanıtladı. Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer tarafindan
iade edilen rektör aday listelerinin
YÖK tarafindan aynen geri gönde-
rileceğine ilişkin soru üzerine Ku-
tan. FP olarak YÖK'ün yeni baştan
ele alınması gerektiğini sa\xındukla-
nnı anlattı. Kutan, anayasal kurum-
lann millete hesap vermek mecbu-
riyetinde olduğunu belirterek "Kal-
dı ki YÖK, statüsü itibanyla hiç kim-
seye hesap vermeyen, adeta kendi is-
tediği gibi hareket etme hakkmı ken-
dinde gören bir kurum olarak tatbi-
kaüannı ortaya koymuştur" dedi.
Atatürk Üniversitesi'nde yapı-
lan rektörlük seçimlerinde ilk 2 sı-
rayı alan ve halen dekan olarak gö-
rev yapan iki kişinin, Cumhurbaş-
kanı Sezer'e sunulan rektör aday
listesine giremediğini anımsatan
Kutan şöyle konuştu:
"Hangi mütalaaya göre bir ve
ikinci sırayı alanlar ihmal edfliyor?
Tabii, dedikodu olarak ifade edili-
yor kL bunlar şu anda Türkrye'nln
en ciddi problemi olan irticay la mü-
cadelede y eteri kadar duyarü olma-
van kimseler."
Birliği Merkez Konseyi
açıklamasında, F tipi ce-
zaevlerinin tıbbi sonuçla-
n konusunda da şu bilgi-
ler aktanldı:
"Görme alamnda da-
ralma. işitme duygusunda
azafana, sinirsel tipte sağır-
lık. çınlama. Tümör büyü-
me hızının arnşı, viral en-
feksiyonlann yaratüğı
tahribatta arnş. Amenore
sendromlan, külanma, er-
ken menopoz. Algı ve du-
yu bozukhıklan.*"
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin'n doruk.net.tr
Biraz daha beklesem, bek-
leyebilsem, hükümetin Akku-
yu Nükleer Santralı ihalesini
altıncı kez ertelediğine ilişkin
karan resmen açıklanacak. Ne
çare hükümetler açıklamala-
nnı gazetelerin baskıya girme
saatterine göre ayartamıyorlar.
Ama boşverin, bu yazının
yazılması için bir engel yok;
perşembenin gelişi çarşam-
badan bellidır; nükleer santral
ihalesi bu kez de ertelenecek.
Hayır, Başbakan gene bir
sindirim sorunu yaşadığı için
değil; elde kalan nükleer sant-
rallannı Türkiye'ye pazarlaya-
bilmek için çevrilen onca dü-
mene, üçkâğıda rağmen, top-
lumun diri, uyanık, sorumluluk
duygusu taşıyan, örgütlü ve
yurttaş gibi davranacak bilinç-
le donanmış kesimlerinden
yükselen güçlû ve inatçı tepki
yüzünden bu böyle olacak.
"Nükleer santral yapımın-
dan vazgeçtik" demeyi göze
alamayanlar ha bire erteliyor-
lar. Bugün (dün) altıncı ertele-
meyi yaşadık; göreceksiniz
yedincisini de yaşayacağız.
Tabii 12 Eylül benzeri bir re-
jim yeniden tepemize çök-
mez, gırtlağımıza basmaz, ül-
kenin üstüne faşizmin kara
yumruğunu indirmez; toplum-
sal muhalefeti, ülkenin de-
Akkuyu'da Binlerce Genç...
mokrasi güçlerini zorbalıkla
sindirmezse...
ANAP stepneli DSP-MHP
hükümeti kurulur kurulmaz
yeniden gündeme taşınan Ak-
kuyu Nükleer Santralı ve hü-
kümetin bu kez ihaleyi yapma
kararlılığı açıklanır açıklanmaz
başlayan demokratik tepkile-
ri anımsayınız.
Pek çok kişi ve kesim için,
o tepkiler, o günkü gündemin
kabarttığı, gelip geçici tepki-
lerdi ve zamanla sünecek, sö-
necek, toplumsal belleğin dip-
lerine itilecekti.
Ama öyle olmadı.
Gazetecilerin elektronik
postalan o günden beri aralık-
sız doldu taştı. Nükleer çığırt-
kanlanna ve pazarlamacılan-
na karşı bilgiyle, bilimle karşı
çıkılabilmesine katkı sağla-
mak üzere nice anlı şanlı ve
ansız şansız bilim adamı kol-
lan sıvadı. Kimi gazetecilerya-
ğan bilgi fırtınasından boğulur
gibi oldular. "Yeni ve yenile-
nebilir enen'i kaynaklan " üstü-
ne Türkiye'nin olanakları ser-
gilendi (Tanay Sıdkı Ulay
merhaba!), Greenpeace, nük-
leer lobisinin palavralannı
dünyadan örneklerle çürüt-
mek için bir bilişim (informati-
on) bombardımanı başlattı
(Melda Keskin merhaba!),
Elektrik Mühendisleri Odası,
özellikle Izmirşubesi, uzman-
ca bilgiyi kabalaştırmadan ya-
lınlaştırarak biz fanilerle bölüş-
tü ve bunu bıkıp usanmadan
yineledi. Bizim "Internet şö-
valyesi" Mustafa Akgül'ün
elektronik ortamda açtığı
"Enen'i LJstesi" tartışma gru-
bunda ODTÜ'nün, Hacette-
pe'nin, Bilkent'in, Kocaeli Üni-
versitesi'nin, İTÜ'nün akade-
misyenleri, bir yandan nükle-
er enerjinin "artılanna ve eksi-
lerine" bilimsel serinkanlılıkla
ışık tutarken, bir yandan da
nükleer santral pazarlamacılı-
ğına soyunan kimi bilim
adamlarını yanıtladılar.
Sonuç: Bilen bilgisini pekiş-
tirdi, bilmeyen öğrendi.
Kendi ülkelerinde nükleer
enerjiden "inip", çevreye ve
insan sağlığına zarar verme-
yen enerji kaynaklanna yöne-
linirken elde kalan santrallan,
gelişmekte olan ülkelere ka-
kalamaya çabalayan uluslara-
rası nükleer enerji tekellerine
karşı toplumsal bilinç. bilgiyle
donanarak güçlendi.
Bu kazanımı küçümseye-
meyiz. Türkiye çok uzun süre-
dir bu kadar geniş bir toplum-
sal muhalefete tanık olmadı.
Nükleer santral gibi ilk ba-
kışta salt teknoloji düzleminde
tartışılır izlenimi uyandıran bir
sorunun siyasal, toplumsal,
çevresel, teknolojik ve ekono-
mik boyutlarıyla didiklenmesi
ve karşısında güçlü bir de-
mokratik duvar örülüşü ben-
zeri pek çok konu için örnek
oluşturacak bir demokratik
deneydir.
Hükümet altıncı ertelemeyi
konuşup, nükleer tacirlerinin
umudunu yedinciye bıraka-
dursun, Akkuyu ekseninde
kollan sıvayanlar "yurttaş ina-
dı "ndan ömekler vermeye de-
vam ediyorlar.
Üç gün önce, cuma günü i-
ki genç kız gazeteye geldi.
Kendilerini tanıttılar: "Biz" de-
diler, "17 Mayıs günü Sam-
sun-Ankara yolunda Ulusal
Gençlik Kurultayı'nı toplayan
Kemalist gençleriz."
Kurultay'ın Sonuç Bildirge-
si'ni önüme sürdüler. Daha o
günden, mayıs ayından karar-
laştırmışlar, ağustos ayında
Içel-Akkuyu'da nükleer sant-
rala karşı bir gençlik kampı
düzenlemeyi, bildirge hedef-
lerinin içine yerleştirmişler.
Türkiye'nin 17 üniversite-
sinden 28 Atatürkçü Düşünce
Topluluğu ya da Kulübü'nün
ortak çağnsı ile binlerce genç,
3 Ağustos'tan 9 Ağustos'a ka-
dar İçel-Akkuyu'da tartışa-
caklar, konferanslar dinleye-
cekler, kendileriyle omuzdaş-
laşan ünlü sanatçıların kon*
serlerini izleyecekler, resim,
fotoğraf sergileri açacaklar,
dans edecekler, oynayacak-
lar, balık tutacaklar, satranç,
futbol yarışmalan düzenleye-
ceklerve...
Ve "Nükleer santrallara ha-
yır" diyecekler.
O sırada hükümet ihaleyi
yedinci kez ertelemesinin zo-
runluluk olduğunu bir kez da-
ha anlayacak; nükleer lobileri
"Umut sekizincide" hesabına
yatıp siyasetçi ve bürokrat avı-
na devam edecekler.
Sonra sekizinci ertelemenin
haberi gelecek ve dokuzuncu
için on binlerce genç, yüz bin-
lerce yurttaş bir kez daha kol-
lan sıvayıp...
•••
Şu boğucu yaz sıcağında
içiniz serinledi mi?
lyi! Bu yazı zaten salt bunun
için yazıldı.
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Acı ve Tutku...
Birtemmuz yağmurundatoprağın kokusunu çe-
kiyorduk içimıze...
Sonra yağmur dindi, gökyüzü maviye bürün-
dü...
Yelkenli bir gemi gibi fora edilen bir sevinç, de-
nizin üzerinde beyaz köpüklü dalgalarla birieş-
ti; şafak vakti yakalayıp yağmur sıcağında yitirdi-
ğimiz umutlar birden hüzne dönüştü...
O saatlerde Rene Char bir yaban güvercininin
şarkısını söylüyor olmalıydı...
Bahçeye çıktım, asmadaki üzümlere baktım...
içimdeki sıkıntı kördüğüm olmuştu...
Çocuksu bir yüzün inceliği, içinde bulunduğu-
muz karanlığın sevınçle kaplandığı bir rüzgâr bu-
lutu muydu?
Gazetelerin sayfalarını çevirmeye başladım...
Her ölüm neyin habercisidir?
Kemal Sunal, Yusuf Tunaoğlu, Cenk Koray...
Aynı yaş kuşağının sevilen isimleri...
Ölüm onlan genç sayılacak biryaşta yakalamış-
tı...
Dışarıda toy bir gökyüzü vardı...
Rüzgâr tüm gece hiç durmamıştı...
Denizin hışırtısı hâlâ kulaklarımdaydı...
Yaşamın loş erguvanlığında upuzun yolculukla-
ra çıkanlar. derin ve sessiz bir akşamın boşlu-
ğunda tüm hüzünleri toplarken alacalı can sıkıntı-
larına yenik düşüyorlardı...
Şafak, yükel çiylerle kaplı, dünyanın bütün so-
runlannın açmak üzere olduğu tomurcuk mudur?
Edmond Jabes, 'kelimenin içinde hayat ile
ölüm arasındakı söyleşıyi' anlatırken ne diyordu:
"Seçilebilirhayat. Seçilmiştiroysa, ölüm."
Devam ediyordu:
"Büyüyen ve tedirgin eden duyulmazlığında,
gizlenmiş söyleşi bizim en ulaşılmaz derinliğimiz-
de sürüp gider..."
• • •
O deniz zulalanndan yükselen toprağın üze-
rinde önce çiçeğe, sonra meyveye vuran ağaçlar,
ölümlerde yitirdiğimiz çocuklar, gözü yaşlı ana-
lar, babalar, kardeşler...
Yaşamın o loş erguvanlığındaki yolculuğumuz
acılarla sevinçleri içinde topluyor...
Bir sıkıntı büyüyor ışte o anda!..
Bir başkaldın bilinmez sevdalan bir yeriere sü-
rüklüyor...
Acılaria yaşamak ne demektir?
Ölümlere alışmak, ölümlerle çoğalmak!..
Bursa Cezaevi'nde yatan Cemal Çakmak, ka-
fasında bir kurşunla yaşıyor; istanbul'un orta ye-
rinde tutuklu ve hükümlü yakınlan sille tokat
yerierde sürükleniyor...
Ellerim titriyor, başım dönüyor...
Ulucanlar'dan sağ kurtulan Cemal Çakmak...
Şafakta yeşeren yapraklann ışıltısı, Odisseus
Elrb's'in dizelerinde kaldı; o nar dolu kahkahalar ıse
artık bizlerden uzaklaştı...
Veli Saçılık'ın bir kolu köpeğin ağzında, Burdur
sokaklannda...
Reb Elizer diyor kı:
"Şafak uykusunun önünde gidiyor ve bu, ço-
cukluğun uyanışı..."
O uyanışın yok edildiğini görüyorum!..
Ezildiğini, öldürüldüğünü!..
F tipi cezaevieri!..
Ölüm hücreleri!.. -
Ve boşvermişlik!..
Özgür Radyo'nun kapatılışına seyirci kalanlar,
24 Temmuz Basın Özgürlüğü Bayramı'nı kutlu-
yor...
Tutuşan güçlerin inci çiçeklerini kopanyorlar bir
bir!..
Yaşamları alıp götürüyorlar!..
Bilir misiniz çocuklar yaşamaz, yaşamaya alışır!..
Oysa çocuklann şakaklannda ışkence izi,
gözlerinde demir sürgü var!..
• • •
Sağır bir günün sonunda, dilsiz bir gecenin
başlangıcındaydık...
Denizin dalgalan kıyıya vuruyordu...
Saçlannda şimşek parçalan, dilinde kırağı var-
dı...
O gece ben, sen, hepimiz dünü ve bugünü ko-
nuştuk...
23 yıl önce bir sabah üniversite bahçesinde vur-
dularseni...
Bir bacağın sakat, bir kolun kopuktu...
23 yıl sonra gözlerinin içine baktım...
Hüzün, tutku ve acı iç içeydi...
Saçlanna aklar düşmüştü...
Ama sen kopuk kolun, sakat bacağınla yaşa-
mın içindeydin!..
Yelkenli bir gemi gibi fora edilen sevincinle san-
ki güneşin kucağına esrik kuşlan serpiyordun!..
Dünyanın orta yerınde şeytanın fırtınasını ışık-
la parçalayan sendin!..
Yüreğınde bir çocuk saklıydı...
En gizli düşlerimizin bile üstüne kanat gererken
kulağıma şöyle fısıldıyordun:
"23 yıl sonra değişen bir şey yok!"
hikmet.cetinkayato cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
^. kitap kulübû
Hikrtmi
ÇAĞINIH TANIİI ÜÇ YAZAR
2 BASI
KUBİIAY OLAYI VE TARİKAT
SANCIU YILLAR KUSATIUMIŞ
SOKAKIAR
4 BASI
KUZU POSTUNDA KURT
ozıerın
poyraz
ZAMBAK SANA DA BULA$TI KAN
2 BASI
DİN BARONUNUN KAZLARI
2 BASI
A5IK KADINLAR SOKA&I
2 BAS!
$ERİAT MZARI
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
TÜRKİYE'NİN SEYTAN ÜÇGENİ
İZLERİN POYRAZ
Cumhuriyet Kıtap Kulubu Çağ Pazariama A.Ş. Turkocağı Cad.
No:39/41(34334)Cağaloğiu-lstanbul Tel 514 01 96