19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25TEMMUZ2000SALI 10 İ J İ S H A O İ İ / 1 V L - C J I \ [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR Ankara, Şam'ın gözüne bakıyor Yıllann soğukluğu ile birbirierini ka- ra gözlüklerie izleyen Ankara ve Şam, artık gözlerinin içine sevgi ve güven- le bakacak bir ortama yönelme ha- zırlığındalar. Kuşkusuz bu gelişmede Apo'nun sınırdışı edilmesi, Devlet Bakanı Re- cep Önal başkanlığında son yıllar- da ilk kez yüksek düzeyde bir eko- nomi heyetinin Şam'da olumlu göfüş- meteryapması, babasına kıyasla Ba- tı'ya daha açık olan Beşir Esat'ın başkan oluşu, Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in baba Hafız'ın cenaze törenine katılışının etkileri yadsınamaz. Suriye'nin kişi başına ulusal geliri- nin yaklaşık 2500 dolar, enflasyonu- nun yüzde 2.5 olduğunu, kendine yeten petrolünün dışında en az bir o kadar da ihraç ettiğinı, dogalgaz ola- naklanna sahip kapalı ekonomi ya- pılanmasının varlığını anımsamakta yarar gö- rürüz. Ankara-Şam iliş- kileri, Suriye'nin teröre verdiği destek nedeniy- le uzun yıllar boyunca gergin bir ortamda ve durağan bir biçimde sürmüştü. Karşılıklı gü- ven temeline oturtula- cak ilişkilerin taraflara önemli çıkar sağlaya- cağı bilinci artık her iki başkentte de güçlen- mektedir. Türkiye'de 142 Suriye şir- keti 59.7 mityon dolar sermaye ile iş yapmaktadır. Suriye'deki kapalı eko- nominin sütunlanndan biri olan bü- rokrasinin olumsuzluklannı Türk işa- damlan yakından hissetmektedirler. ömeğin Türk plakalı araçlardan de- ğişik adlarta yüksek ücretler alınmak- ta, bozulabilir ürünlenn bulunduğu kamyonlargümrüklerde bekletilmek- te, işadamlanna vize uygulanmakta, güneydeki işadamlanna vize Anka- ra'da verilmekte, Türk bayraklı gemi- lere yüksek vergi uygulandığı için ya- bancı gemi kiralanması yoluna gidil- mekte, sığır vebası ve şap hastalığı- nın Türkiye'de kalmadığını dünya sağlık örgütleri açıkladığı halde Şam bu gerçeği kabul etmemektedir. Tür- kiye'nin önerdiğı gümrüklerde işbir- liğj anlaşması konusunda bazı adım- lar atlmışsa da henüz tatmin edici ge- lişme sağlanamamıştır. Güçlü sermayeye sahip Türk işa- damlan ile kurulacak ortaklıklar Su- rtye'ye işgücü, ihracat çeşitlemesi, ar- tışı yaratacaktır. Önal'ın Şam görüş- melerinde "Yatınmlann Karşılıklı Teş- vik Edilmesi" ve "Çifte Verginin ön- lenmesi" anlaşmalanna ilişkin geliş- meler sağlanmıştır. Bugüne değin Türk bankalannın teminatını kabul et- meyen Suriye'nin beş serbest böl- gede, sermayeleri 11 milyon dolar d- mak üzere beş banka şubesi açılma- sını kabul etmesi önemli bir adımdtr. Türkiye'nin bu yıl Suriye'den 1 milyon tona yakın petrol ve 600 bin ton da hafif petrol almasının anlaşmaya bağ- lanması olumlu bir gelişmedir. Türki- ye lehine olan ıkili ticaret 1996'dan son- ra petrol nedeni ile Sunye lehine don- müştür. Üç yıl önce yaklaşık 750 mil- yon dolar olan ikili tica- ret daha sonra gerile- mişse de bu yıl yine en yüksek düzeye ulaşma- sı söz konusudur. Öngö- rülen önlemlerin karşı- lıklı olarak yerine getiril- mesi durumunda 2001 hacminini milyar dola- n rahatlıkla aşıp bir yıl sonra Suriye lehine 2 milyar dolar düzeyine RecepÖnal yükselmesi sürpriz ol- mayacaktır. Bu hedefin gerçekleşmesinde ulaşım sektörün- de yaptlacak düzenlemeter karma ko- misyonun sonbahar Ankara toplan- tısında ele alınacaktır. Ankara'nın Suriye ile ekonomik iş- biriiğinde kuşkusuz çıkan var. Türki- ye, öteki Arap ülkelerine dışsatım açılımı elde edecektir. Sınıra yakın dogalgaz yataklanndan Türkiye'ye 300 km. bir boru hattı söz konusu- dur. Türkiye, Suriye'den elektrik al- makta, entegre devre kapasitesini arttıracak yatınmlar da gerçekleş- mektedir. Türk müteahhitleri Suri- ye'de 4 yılda 46 milyon dolariık iha- le almış olup yeni 6 ihalede de önem- li konumda bulunmaktadıriar. Karşılıklı güven ve dengeye daya- lı olarak iki ülke arasında gelişecek ekonomik, ticari ilişkiler su sorunu- nun çözümünü de kolaylaştıracaktır. Tarfh evlat ediniliyor Gün geçmiyor ki bir eski anıt yok oJmasın! Türkiye'de 60-65 bin ka- dar tarihsel alan ya da anıtın oldu- ğu söytenir. Ülkemizdeki köy sayı- sı da 60-65 bin olduğuna göre her köye ortalama bir tarihsel nokta düşüyor, demektir. Dünyanın hiç- bir ülkesinde böyle bir zenginlik yoktur. Buna karşılık devlet büt- çesi ise bu zenginlikle ters orantı- It bir fakirtik içinde olunca, her şey devtetten beklenince, anıtlann yok olması da kaçınılmaz oluyor. Zaman zaman öneriyoruz. Tür- kiye'deki holdingler, şirketler, ku- rumlar ya da vakjflar bu anıtlar ara- sından beğendiklerini seçsinler. Daha doğrusu bir tarihi mirası ev- latedinsinler. önce kazısını, temiz- liğini yapsınlar. Onardıktan sonra bir plakaya, "Bu anıtı evlat edin- dik" diye yazıp altına adlannı da kazrtıp anıtın uygun bir yerine as- smlar. Böylece hem kendi tanrtımı- nı yapmış, hem bu harcamalannı vergkten düşmüş hem de Anado- iu'nun bir tarihsel mirasını kurtanp gelecek kuşaklann görmesi ola- nağını sağlamış olacaklardtr. Bunun en güze) ömeğini Bod- rum'da yaşadık; Ericsson ve Turk- ce/fin Bodrum'da sokağın çöplü- ğüne bırakılmtş tarihsel anıtlan na- sıl evlat edindiklerine tanık olduk. Yakında beton yiğınlanndan nere- deyse kalesi gibi görülmeyecek olan Bodrum'da bir avuç bilim in- santnın bu iki firmanın desteginde, gerçekten çöplük içinden tarihi ye- niden yarattıklannı gördük. Antik Bodrum'u (Haiikarnassos) 7 km'lik bir sur çevirirdi. Bu surun iki yerinde kapısı vardı. Mylasa Ka- pısı çoktan yok oldu. Admı antik Gü- müşlük'ten alan Myndos Kapısı ise 50 kamyon çöp altında kay- bolmak üzereydi. Ericsson ve Turk- cell, geçen yıl burayı temizletip onarmakla kalmamış, biranlamda günümüz Bodrumu'ndan antik Ha- likamassos'a zaman tüneiinin ka- pısını aralamıştı. iki firma, bu yıl Osmanlı tersanesinin yanındaki türbe ile eski mezarlığı evlat edin- mişti. Tersane, Osmanlı donanma- sının 1770'de Çeşme'de yakılma- sından sonra Bodrum'da kurul- muş, pek çok kalyon, fırkateyn ya- pılmıştı. Günümüzde Akdeniz'in en önemli gulet ve tekne yapım merkeztennden biri olan Bodrum'da tekne yapım geieneğinin başlan- gıanıoluşturanbu tersane dekam- yonlar dolusu çöpten anndınldı. Korurna altına alındı. İki şirket, şimdi kentin gorkerrt antik tiyatrosunu üçüncü evlat ola- rak edinmeyi düşünüyor. 1974'te ilk kez onanma başlanıp yanm ka- lan tiyatro iki yıl içinde, yine bilim kurulunun hazırtayacağı proje çer- çevesinde koruma altına alınıp ge- lecek kuşaklara devredilecek. Tersanenin açıhşında konuşan Küttür Bakanı Istemihan Talay, "Sactece deviet değil, artık tarihi birtikte korvyacağız" diyerek hol- dingteri, şirketleri Ericsson veTurk- cell'in izinde yürumeye çağırdı. Bu dogru çağn destektenmelidir. New York'ta fare korkusu Geçen hafta Cumhuriyette "New York'u fareler bastı" başlıklı bir ha- ber vardı. Haberde New York'ta 70 mil- yon fare bulunduğu, kişi başına 9 fa- re düştüğü bildiriliyordu. Belediye Başkanı Rudolp Giuliani farelere kar- şı savaş açmışt. Polis müdüriüğün- den geldiği için suç oranını azattan, mafyaya karşı başan sağlayan baş- kanın farelere karşı oynayacağı kaval- cı rolünü herkes merakla bekliyor. Dünyanın en saygın gazetelerin- den New York Times'ın (NYT) fareler konusunda bir başyazı yayımlayaca- ğıaklımagelmezdi. "Birapartmanda fare salgınından önce söylentisi ge- lir" denîlen yazıya göre 1920'de New York'ta kişi başına 2 fare düşerken 1940'da tek fareye gerilemiş, ancak şimdi bir kişiye 9 fareye çıkmıştı. Her iki yazı New York anılanmızı tazeledi. New Yorkta bir gece yansından sonra bir lokarrtanın yanından geçer- ken çöp bidonlannın sağında, solun- da, üstünde en azından 10-15 kadar "kedi"n\r\ artıklan yağmaladığına al- dırmamıştım. Gecenin karanlığında- ki ilk bakışın yanılgısı geçince bunla- nn kedi değil iri kıyım "Norveç Fare- si" türünden yaratıklar olduğunu al- gıtadığımda ürperti ile kanşık şaşakal- mıştm! Sonralan ben de yadırgamaz olmuştum. Birieşmiş Milletler binası- nın tam karşışındaki "Türk Evi"n\n de bulunduğu Birinci Cadde, Doğu Neh- ri'nin kıyısındadır. Binanın önündeki bir kulübede bir polis nöbet tutar. Bir polisten dinlediğim şu öyküyü de unu- tamam: "Geceyansıkulübenindışın- daydım. Nehirden doğru bir uğultu geldi. Ne olduğunu anlamaya çalışır- ken, koşuşan 3-5 iri fare gördüm. Ûrkerekkulübeyegirdim. Birkaçda- kika sonra sanki yüzlerce fareden oluşan bir ordu çılgınca kenti istila- ya başlamıştı. Sandalyeye gktım. Ta- bancanın namlusuna mermi sürdüm. Beş-altı dakika sonra istila sona er- miş, farelerkentte gözden kaybolmuş- tu." Fare ile mücadele için belediye- nin 1990'da 200 kişi, 5 milyon dolar- iık ödenekle çalıştıgı, ancak son ge- lişme üzerine personel sayısının 375'e ve ödeneğin de 13 milyon dolara çı- kanldığı bildiriliyor. NYT, insanlann yeni çöp toplama önlemlerini akıllı fa- relerin derhal karşı yöntemlerle boşa çıkardıklannı yazıyor. Gazete, "En tehlikeli fareler yuva- lanndan uzak düşmüş olanlardır. Bun- laristeri çılgınlığının s'nınndadır" uya- nsını yapıyor. Bu kadar zararlı hayyan- lann haklannı koruyan derneklerin ol- duğunu da söylemeliyiz! Elmek: [email protected] Fax: 0312. 468 15 79 Irak silahlı birliklerinde yaşanan hareketlilik ABD ve Türkiye'de dikkatle izleniyor Gözler K. Irak'a çevrildiANKARA(CmnhuriyetBûrosu)-lrak'ın 36. paralelin güneyindeki silahlı birlikle- rinde gözlenen hareketlilik Washington ve Ankara'yı harekete geçirdi. ABD, Irak Kür- distan Demokratik Partisi'ni (OCDP) uya- rarak Irak Kürdistan Yurtsever Birliği'ne (KYB) karşı Saddun Hüseyin'in olası sal- dınsına destek vermemesini istedi. Irak Parlamento Başkanı SadunHamma- di de TBMM Başkanı Yüdınm Akbnhıt'a gönderdiği mektupta, Keşif Güç'ün görev sûresının uzatıhnasının Türkiye'ye de za- rar vereceği uyansında bulundu. Irak'ın silahlı birliklerinde yaşanan ha- • Dışişleri Bakanlığı, Saddam Hüseyin'in Kuzey Irak'a saldın hazu-hğında olduğu iddialannı "spekülasyon" olarak değerlendiriyor. Üst düzey bir yetkili, "Saddam bunu göze alamaz. Bu delilik olur" dedi. reketlilik Ankara'da dikkatle izleniyor. Dı- şişleri Bakanlığı, Saddam Hüseyin'in Ku- zey Irak'a saldın hazırlığında olduğu iddia- lanm_ "spekülasyon" olarak değerlendiri- yor. Üst düzey bir yetkili, askeri hareketli- liği doğrularken Saddam Hüseyin'in her yü temmuz ve ağustos aylannda bölgedeki si- bazı ğına lahlı birliklerde yenilemeye gittiğine, birliklerini kaydınp tatbflcat yaptırdı^ dikkat çekti. Aynı yetkili, olası saldınnın ABD'nin büyuk tepkisine yol acacağını vurgularken "Saddam bunu şöze atamaz. Bu dehiiğin daniskası ohır" dıye konuştu. Öte yandan, Dışişleri kaynaklan, IKYB KKTC'de yaklaşık 2 bin klşinin katıldığı eylemde 7 klşi gözaltına alındı BankazedelerMeclis7 bastı • Meclis'e zorla giren kızgın kalabalık, carnlan kırdı. LEFKOŞA (Ajanslar) - KKTC'deki banka kriziriden edalenen 6 bankanın mu- dileri, dün yaptıklan eylem sırasında Cumhuriyet Meclisı binasını bastılar. Olaylarda 7 kişi gözaltına aluıdı.Onun- cu Yıl Parkı'nda toplanan yaklaşık 2 bin bankazede önce Cumhurbaşkanlığı bi- nasına yürüyerek bildiri okudu. Bildiride, Cumhurbaşkanı RaufDenk- taş'ın hükümetle gerekli işbirliğini ya- parak bankazedelenn mevduatlannı ge- ri alması için gerekli çalışmayı yapma- sı istendi.Daha sonra sloganlar atarak Cumhuriyet Meclisı binasına yürüyen kızgın kalabalık, binanın ana gınş kapı- sında polisin engellemesiyle karşılaştı- lar. Mudiler binaya yumurta, pet şişe, top- rak ve ellerinde bulunan sopalan atü- lar.Bankazedeler daha sonra içeri gir- mek için ana kapıyı zorladılar ve Baş- bakan Yardımcısı Mustafa Akmcı'nın odasmın kapısını tekmelediler. Meclis ge- nel kurulunun yapıldığı sırada binaya gelen mudiler, genel kurul salonuna gir- diler, Meclis kürsüsüne çıktılar. Banka- zedeleri temsilen Meclis kürsüsüne çı- kan avukat AK Rıza Görgüner, Başba- kan Derviş Eroğlu'nu görüşmek için Meclis'e çağırdı. Mudiler carnlan kır- dılar. Eylemciler dışan çıkmamakta di- renince binaya çevik polis birlikleri çağ- nldı. Eylemciler, polıs zoruyla binadan çıkanldı. Derviş Eroğlu olayla ilgili yaptığı açıklamada, mevduat sahiplennın ara- sına provokatörlerin kanştığıru belirte- rek, "Hak arama başkadır, Meclis'i işgal erme ve Meclis'i isrifaya davet etme başkadır. Bu sığınma değil iş- galdir. Bana göre yanlıştır. Bu yanliş yola yönlendirenlerki başlançok ağ- nyacaktır" dedi. Rauf Denktaş da, "Mudilerin artan öfkesi biliniyordu" dedi. denetimindeki Dukan ve Darbandihan ba- rajlanndan Irak'a verilen suyun önceki se- nelerden az olduğu iddialannı da yalanla- dılar. Edinilen bilgilere göre, Irak'm askeri ha- reketlerini yakından izleyen ABD de IKDP'yi uyararak Saddam Hüseyin'in IKYB bölgesine karşı ginşebileceği olası saldınya destek vermemesini istedi. Irak Par- lamento Başkanı Sadun Hammadi, TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut'a gönderdiği mektupta, Keşif Güç'ün görev sûresının uzatılmasının hem Irak'a hem de Türki- ye'ye zarar vereceği uyansuıda bulundu. Türkiye'nin Irakpoliti- kasını yeniden gözden ge- çirmesini isteyen Hamma- di, Keşif Güç'ün Kuzey Irak'takı Kürt gruplann nüfuzunu pekiştireceğini ve Türkiye ile Irak arasın- daki sınırda sorunlar yara- tacağını öne sürdü. Ambargo Kızgm bankazedeler Meclis binasmdan poüs zoruyla çıkarüldıUr. (Fotoğraf: REUTERS) Kıbrıs maratonu sürüyor CENEVRE (Ajanslar) - Kıb- ns dolaylı görüşmelerinin üçün- cü turunun ikinci aşaması, dün tsviçre'nin Cenevre kentinde başladı. BM Genel Sekreteri'mn Kıbns özel Temsilcisi Alvarode Soto'nun aracdık ettiği görüşme- lerde, ilk olarak, Kıbns Rum Kesimi lideri Glafkos Klerides ile toplantı yapıldı. Görüşme öncesi gazetecilere bir açıklama yapan de Soto, "Sûreç devam ediyor" dedi. Taraflara üçüncü tunın ilk aşamasında bırtakım görüş ve öneriler sunduğunu ha- tu-latan de Soto, "Taraflar, ara- dan geçen süre içerisinde bu fî- küieri değeriendirdiler. Şimdi görüşkrinialacağızve tepkfleri- nin ışığında bundan sonraki adunlara karar vereceğiz'' şek- linde konuştu. 'Ttotumumuzu aktardık' Görüşmeden sonra ise Kleri- des, "açıklama yapmasmm söz koausuoknadğnn" söyledı. Kle- rides, "Ne akfak, ne verdik gibi konulara girmem, bir şev söyle- mem" dedi. Rum Yönetimi Söz- cüsü Mihans Papapetru ise de Soto'nun görüşmelerin birinci aşamasında taraflara sunduğu görüşlere karşı Kıbns Rum Ke- simi'nin "rutumunu aktannk- larmı" açıklamakla yetındi. De Soto, KKTC Cumhurbaş- kanı RaufDenktaş ile de dün öğ- leden sonra bir araya geldi. Uç PROTOKOLIMZALANDI Nijerya ile askeri işbirliği anlaşması ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Ni- jerya Federal Cumhuriyeti Devlet Başkanı ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Otn- segunObasanjo, iki ülke ara- smda işbirliğini geliştirme amaçlı 2 belge irnzaladı. Cumhurbaşkanı Sezer, Obsanjo'nun ziyaretinin böl- gelerinde önemli roller üst- lenen Türkiye ile Nijerya arasında daha yakın işbirli- ği döneminin başlangıcını oluşturacağını söyledi. Sezer, Köşk'teki resmi karşılama töreninin ardın- dan yaptığı konuşrnada, Ni- jerya'run gerek ikili ilişki- lerde gerekse üyesi olduğu uluslararası örgütler kapsa- mmda etkin bir oyuncu ol- duğunu kaydetti. Sezer ve Obasanjo, iki ül- ke dışişleri bakanlıklan ara- sında siyasi danışmalarda bulunulmasını öngören "tş- bhüğiProtokolü'' ve "Ortak Anlayış TutanağTna imza attüar. Obasanjo'nun heye- tınde bulunan savunmadan sorumlu Devlet Bakanı Mo- dupe Adelaja ile Gçnelkur- may tkinci Başkanı Edip Başer arasında da "Askeriiş- biıüğinin geliştirflmesi çer- çeve »nlaynag^ imzalandı. Sezer'in flk yabana konuğu Nijerya lideri oldu. Hammadi, ABD uçak- lannın Irak'ın kuzeyini bombalamasının ve süren ambargonun, Türkiye-Irak sınınnın iki tarafında kal- kınmanın durmasına ve işsizliğin artmasına neden olduğunu vurguladı. Irak ile Türkiye arasın- da tarihi komşuluk, dost- luk ve ortak çıkarlarbutun- duğuna işaret eden Hammadi, Türkiye'den ambargonun kaldınlması yönünde yardımcı olması- nı istedi. Irak Parlamento Başka- nı'nın gönderdiği mektu- bun zamanlaması kamu- oyunda duvarhhk yaratır- ken Dışişleri kaynaklan Irak'ın Keşif Güç'e yöne- lik tepkisini uzun süredir çeşitli düzeylerde ilettiği- ni belirtiyorlar. Talabani geliyor Irak Kürdistan Yurtse- verjer Bırliği (IKYB) li- deri Celal Talabani, gö- rüşmelerde bulunmak üze- re bugün Ankara'ya geh- yor. Once Istanbul'a gele- cek olan Talabani, Anka- ra'da temaslarda buluna- cak.Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşecek olan Talabani'nin Ecevit tarafmdan da kabul edil- mesi bekleniyor. Talabani ile yapılacak göriişmeler- de K. Irak'ta meydana ge- len son gelişmeler ile te- rör örgütü PKK'ya karşı ek önlemler alınmasının talep edileceğinı belirtiyorlar. ÜRCÜBAKAN TÜRKİYE 'DE Azeri doğalgazına Tiflis-Erzurum yolu ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Gürcıstan Dışiş- leri Bakanı trakti Mena- garişvttı resmi ziyaret için dün Türkiye'ye geldi. Dı- şişleri Bakanı İsmailCem, seçim bölgesi Kayseri'ye götürdüğü AB Komisyo- nu üyesi Güntber Verhe- ugen'ın ardından bu kez de Menagarişvili ile Trab- zon'da buluştu. Türkiye ile Gürcistan ara- sında heyetler arası görüş- meler bugün Trabzon'da ya- püıyor. Görüşmelerde baş- ta Bakû-Ceyhan projesin- de gelinen son nokta ohnak üzere ikili ilişkiler, Rus- ya'nın bölgede artan bas- kısı ve Kafkas Istikrar Pak- tı önerisi değerlendirilecek. Görüşmelerde önemli gündem maddesini Türki- ye'nin Azerbaycan'dan al- mayı planladığı dogalgaz için Gürcistan'da inşa edi- lecek yeni boru hattı pro- jesi oluşturacak. 2010 yı- lında 55 milyar metreküp doğalgaza gereksinim du- yacağmı hesaplayan Türki- ye, Türkmenistan'm Ha- zar geçişli gaz projesinde yaşanan tıkanma üzerine Azeri erken doğalgazını 2002 yılı sonuna kadar Er- zurum'a taşımak istiyor. ACI KAYBIMIZ Sınınmızın sevdâlısı, mükemmel insan Dişhekimi DEMIR BİLGE'yi îsviçre'de toprağa verdik. Sevgili eşi Emine BtLGE'ye, oğullan Emre ile Doğan'a, tüm sevenlerine başsağhğı dileriz. Nur içinde yatsın. tÜ DtŞHEKİMLİĞt FAKÜLTESİ 1965 MEZUNLARI Cumhuriyet k i t a p 1 a T ı Necati Cumalı DEĞİŞİK GÖZLE Necati Cumalı gibi bir üstadın beyninde damıtılnuş; sevecen, duyarh, şiirsel, insancü, duygularla yüklü öyküler demcti. "Sait Faik Armağanı" ile de ödüllendırilen "Değişik Gözle" artık bir klasıktır. Okuyun sonra da koyun diğer Cumalı yapıtlarının ya nına. Hem beyniniz, hem de kitaplığınız s ûslensin. Cumhurivrt Çağ Pazarlama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No:39/41 ^ krtap kuldbû (34334)Cağaloğlu-lstant)ui Te): (212)514 01 96 Cumhuriyet k i t a p 1 a r ı Teslime Nesin BİR KADININYAZGISI esRin yflZGIS! Hakkında tutuklama emri çıkanlan aşın dincilerin "ölüm fermanı" ile aradıklan Bangladeşli yazar Teslime Nesrin'in sonuçta bir sürgün yaşamı ile ödediği alabildiğine özgür düşûncelen. Coşkulu; düşündürürken kimi zaman güldüren, şaka dolu, zarif bir dille anlatılan iki anlatı. Cumhurlyrt Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 . kitap kulubû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle