23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ :s HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edime " Kocaelı Çanakkale Izmır #. Manisa * Aydın Denizli B B B B A A A A 29 35 29 30 32 34 36 34 B 25 Adana A 36 Samsun Y 23 Trabzon Y 24 Giresun Y 24 Ankara B 29 Eskişehir B 29 Konya B 28 Sıvas B 26 ' Zonguldak B 26 Antalya A 32 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A B B 33 40 41 38 40 36 32 Y 26 Orta ve Doğu Kara- deniz sağanak ya- **<*» ğışJı öteki yerier az Oslo bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sıcak- lığı batıda artacak, doğuda biraz azala- cak. Rüzgâr kuzey ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Münih S MERKEZLER Y 23 Helsinkı Stockfıolm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y 20 23 24 24 24 22 18 Y 20 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB PB PB B B PB B 17 28 29 26 30 30 30 32 Y 24 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y B Y Y B Y Y B 28 36 24 32 30 30 30 35 B 37 Sesli Bulutlu ^ Çok bulutlu • Yağmurtu <T~\ Sulu kar kGökgürültûKi CIMHURÎYETTEN OKURLARA . H Baştarafi 2. Sayfada '' "Basın özgüriüğüyolunda bir mücadelegûnü'vün • arifesinde, Basın Tarihimiz açısından önemli bir ge- - lişme yaşandı. Basın özgüriüğünün önündeki yasal ' engeller kadar önemli, ama çoğunluğun ciddiye al- - madığı tekelleşme ya da yoğunlaşmanın varlıgı Re- ' kabet Kurulu'nun iki karan ile belgelendi. Gerçi ka- ' rariann, itiraz edilirse Danıştay aşaması var ama, ka- i' rariasaptanangerçeklergozardıedilemeyecekden- > liçarpıcı. Birinci karar; Doğan Gıubu'ndan Hürriyet Gaze- tecilik ve Matbaacılık AŞ, Milliyet Gazeteciük AŞ, ı Simge Yayıncılık ve Dağrtımcılık AŞ ile Bilgin Gru- r bu'ndanSabah Yayıncılık AŞ'nin "uyumlu eytemte" t satış fiyatı tespit ettiklerini gösteriyor. Ikinci karar ise Bilgin Grubu'nun Birleşik Basın Da- , ğrtım Anonim Şirketi (BBD), Doğan Grubu'nun Ya- p yın Satış Pazariama ve Dağrtım Anonim Şirketi (YAY- L SAT) ile her iki grubun ortak kuruluşu olan Birleşik Yayın Dağrtım Anonim Şirketi (BİRYAY) ile ilgili. Rekabet Kurulu'na göre, anılan kuruluşlann yap- t tıklan sözleşmelerdeki kimi maddeler "Rakip teşeb- bûslehn faaliyetlerini zoıiaştırmak" ve "Gazete ve dergi dağıtımı piyasasındaki finansal, teknolojik ve , ticariavantajlardanyararlanarak, gazete ve dergiya- yıncılığı piyasasındaki rekabet koşullannı bozmaya yol açan faaliyetlerde bulunmak" olarak nitelendiri- liyor. Her iki karann da ulaştığı sonuç, iki grubun piyasa- da hâkim durum oluşturduğunu ve bir haksız reka- betin var olduğunu gösteriyor. Ardından da Basın Ta- rihimizin rekor idari para cezası geliyor. Toplam 2 tril- yon 3 milyar küsur İira. Gazete okuriannın yüzde 80'i ile televizyon izleyi- cilerinin yaklaşık bir o kadara yakını bu kararlardan haberdar olamadılar. Nedenini söylemeye gerek yok. Nedenini olaylar kendi içinde saklıyor. Aksi gibi "Halkın bilgiedinme vegerçekleri öğren- me hakkı" için aslanlar gibi savaşım veren "Basın öz- gûrtüğü Havarileri"n\n bilgisayarlan da tam bu k o rtuyu ele alacaklan sırada galiba anzaya giriyor. Gruplannın havuzlanna bağlı bilgisayarlanna zarar- lı bir virüs girmesinden korkuyorlarsa haksız da sa- yılrnazlar.. • önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla. DYP Cenel Başkan Yardımcısı 'MHPkanadı «;* devletiişgalediyor* ANKARA (AA)-DYP Genel Başkan Yardımcısı HasanEkinct "MHPka- nadının, devleti ışgal et- meye devam ettiğini" söyleyerek "Bir Başba- kaniık ugruna. bu kadar taviz ve devleti işgal ettir- menin izahı olamaz, Sayın Ecevit'in bu işgaJe karşı sdyieyeceği bir şey yok mudur" dedi. Ekincı,dünDYPGenel Merkezi'nde düzenledığı basın toplantısında, "ara rejimlere tas çıkartan, devtet muhafızı hüküme- tin, milleti ezmeye devam ettiğhn"' sa\Tjndu. Hükü- metin en büyük kötülüğü- nûn, "demokratik siste- roe, rejime, siyasete ve si- yasetçiye güveni azaltma- sı, en büyük olayının ise, miüetitopyekûnezmesiol- duğunu" ilen süren Ekın- ci, "hükümetin, millete, darfoe üstüne darbe indir- djğrai" söyledi. Hükümetın, "köhnesol ııygıılamalararipvamrtti- ğJni" öne süren Ekınci, "Birzamanlar, demokra- tik sol veya ortanın solu Moskova yolu' diyenler veiaşjsttiklesuçladıîdani- ki devietçi parti. devletin ve milletin bütün düzeni- ni bozmuştur. Anlaşokla- n bir şey var. Her ütisi de Türkiye'nin uygarbk pro- jesi olan AB'ye karşı ama çeşjtti rezervler koyarak AB'ye karşıoimadıklannı söyiüyorlar. İki devietçi parti Moskova yolunda. halkı ezmede. milleti yok saymada birleşivorlar'' di- ye konuştu. Ekinci, "hükümet ge- mkinin sıı almaya devam ettiğini, milletin. arük hü- kümettenbirşeybeldeme- diğuu" savunarak "Bu millet. hükümeti umutsuz vaka olarak görüyor" de- di. Bu dönemın en büyük göstergesinin, "kra, iflas ve hapishane" olduğunu ileri süren Ekinci, mille- tin, bir an önce bu hükü- metten kurtulmanın yol- lanıu aradığını kaydetti. "Bugün birtekşev olu- yor: Devleti işgal etmek" diyen Ekinci, sözlerini şöyle sürdürdü: "MHP kanadı devleti işgal etme- ye devam ediyor. Sağhk Bakanbğı'nııı, değiştiril- medik başhekimi, hasta- ne müdürü, doktonı kal- madı. Bilmiyorum, Sayın EcevitbunuiçinenasdsİD- diriyor. Bir dönemler, Adalet Partisi'ni faşist kadrolaşnuryia suclayan Sayın Ecevit, rahat uyuya- biûyor mu.. Bir devletm başhekimi eğer makanun- dan kovuiuyorsa, korka- rtm bu kadrolaşma böyie devam ederse, birgün Sa- yın Ecevit de bundan pa- ymıahr." Merkez sağda bütün- leşme ve halkın önüne proje koyma gayreti için- de olduklanm ancak bu gayreti anlamayanlann bulunduğunu ifade eden Ekinci. "Anlamayanlar, denıokriakkültûrûeksik olanlar ve demokratik kimlikleri buna ters dû- şenler. Bunlann, merkez sağ bütÜBİeşmesim anla- ması koiay değy diye ko- nuştu. Konunun, DYP'- nin, bir başka partiye ka- tılması şeklinde anlaşıl- masının, siyasi akılla bağ- daşır bir tarafinın olmadı- ğmı kaydeden Ekinci, •Türk siyasetinde katılma geleneğinin bulunmadığı- nı söyledi. "Bunu MHP başlat- mak istiyor hernalde'' di- yen Ekinci, "Böylebir ge- İeneği ortaya koyacaksa, DemokratikSol'a,Bançe- li Sol'un kanlmasryia baş- lasın. Sayın Bahçeli'nin bunu anlamadığuu görü- yonız" dedi. Ekinci, "Yapdan anket sonuçlan, DYP'ninoyora- nının azalrtığı, MHP'nin ise artbğı yönünde. Bunu nasıl değerteDdiriyorsu- nuz" yönündeki bir soru üzerine, DYP'nin araşör- masına göre, MHP'nin barajın çok altında ve en çok oy kaybeden parti ol- duğunu savundu. Ekinci, "Merkez s«ğ- daki bütünleşmeden son- ra, bugün can simidi ola- rak sanldığı hükümetten de uzaklaşûğı zaman MHP iyot gibi açıkta ka- lacakür" dedi. Akkuyu için karar günü• Baştarafi 1. Sayfada lenin iptal olasılığı yükseldi. Westinghouse'un çekihnesi du- rumunda ihalenin geleceğini Ba- kanlar Kurulu belirleyecek. Ancak Hazine'nin garanti ver- mediği santraJ projesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanlığVnca Başbakanlık'a gönderilen yazıya da bugüne dek yanıt venlmedı. Türkiye Elektrik Üretim Iletim AŞ'nin (TEAŞ),Çukurova Üniver- sitesi Jeoloji Mühendisliği Bölü- mü'nden Doç. Dr. Hasan Çetin'e, Ecemiş fay hattının denizde sö- nümlenip sönümlenmediği konu- sunda araştırma yaptırmak istediği de öğrenildi. Çetin'in kendi tezle- rini doğruiamasını isteyen TEAŞ, Akkuyu'nun deprem bölgesinde olmadığı görüşûnü savunuyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı yetkilileri, 15 Ekim 1997 tarihinde teklifleri alınan ihalenin iptal edilmesi halinde, çok zor du- rumda kalacaklanm öne sürerek ihalenin yeniden uzatımı yoluyla zaman kazanmak istiyorlar. Ihale- de yer alan Türk fırmaJan ise sü- recin sonuçlandınlması için Ener- ji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 'na baskı yapıyor. Çevreci kuruluşlar da VVestinghouse'un "ihaleden çe- kDeceğmi açıklayarak blöfyapüğı- nı, ABD çıkarlânnın VVestingho- use'un ihaleye devam etmesinden yana olduğunu" savunuyor Ihalede; Enka, MNG, Güriş, Gama, Bayuıdn-, Garanti ve Tek- fen adlı Türk inşaat fîrmalan da mücadele ediyor. Firmalann, kon- sorsiyumlardaki dağılımı şöyle: - "AECL (Kanada)-Hitachi- Gâriş, Gama, Bayındırf - "Westinghouse: (USA-Japon- yaX Mitsubishi, Enka-MNG." - "NPI (Fransa-Almanya)-Si- emens-Framatome, Gel a Campe- non Bernand, HochtiefSimko,Ga- ranti-Koza, STFA, Tekfen." Çevre Mühendisleri Odası Ge- nel Sekreteri Tezcan Abay, bugün saat 11 .OO'de Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanlığı'nda bir basın açıklaması yapacaklanm söyledi. Türkiye 'nin çevresel ve yaşam- sal değerlere duyarsız nükleer sa- nayiinin üssü olmamasını isteyen Abay, "8 kez ertetenen ihanet iha- lesi bugün sonuçlanıyor. Nükleer teknoktji kriz içindev ken Türki- ye'de nükleer santral yapılmak is- teniyor" dedi. Çevre Mühendisleri Odası Ge- nel Sekreteri Tezcan Abay, sade- ce ABD'de nükleer atıklann de- polanması için 500 milyar dolar bütçe gerektiğine dikkat çekerek nükleer enerjinin yüksek maliye- tine işaret etti. Çernobil felaketi- nin kirlilik tamir maliyetinin 350 milyar dolan aştığmı vurgulayan Abay, ABD'de nükleer santralla- nn kamu tarafından sübvanse edil- diğine dikkat çekti. Abay, "Tüm bu nedenlerie ABD, Kanada, AI- manya, Fransa, ıngtttere, Japon- ya, Ispanya, Itarva. Isveç, îsviçre, Belçika ve Avusturya gibi ülkeler yeni projeler üretirken, mevcut santrallarmı tasfryeve başladılar. Oysa bizim ülkemize nükleerener- ji dayatüıyor" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Enerjide ek önlemler• Baştarafi 1. Sayfada Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanlığı 'ndan üst dü- zey bir yetki-li, özellikle kış aylannda, bütün termik santrallann tam kapasite- de çalışması gerektiğini belirterek bunun için ön- lemlerin aluunaya başlan- dığını söyledi. Şirketler açısından akar- yakıt fiyatlannm yüksek gelmeye başlaması nede- niyle, otoprodüktörlerden (kendi enerjisini kendi üre- ten) bir kısmırun kapanma- ya başladığına dikkat çe- ken yetkili, şuiılan dedi: "Girdi fiyatlannm çok yüksdmesiııe karşın,elekt- rik fiyıtbn artmaymca bu sefer birçok otoprodüktör tesisi kapamna yoluna git- û.Şirketteraçısmdanşebe- keden elektrik ahnakdaha ucuza geliyor. Bundan do- layı otoprodüktörü teşvik edki hususlar üzerinde ça- hşdrvor." OtopTodüktörleri teşvik etmek amacıyla, motorin üzerindeki akaryakıt ver- gisinin kaldınlmasının dü- şünüldüğünü belirten yet- kili, Maliye Bakanlığı'nın santrallarda kullanılan ya- kıttan akaryakıt tüketım vergisinin (ATV) alınma- ması yönünde çalıştığım, bu konunun Başbakan- lık'ta yapılan toplantıda ele alındığuıı söyledi. TE- AŞ'm, yüzer-gezer sant- rallann devreye girmesi için hızlı bir çalışma için- de bulunduğunu da belir- ten yetkili, Başbakanlığın bütün kamu kunım ve ku- ruiuşlanna yönelik tasar- ruf genelgesi yayımladığı- nı da kaydetti. Bu arada Bakanlık, Marmara Ereğhsi'nde bu- lunan LNG termınalinin kapasitesinin belli olması nedeniyle, Cezayir'den da- ha fazla LNG alnnı halin- de bunu terminalden geçi- rememe sorunu ile karşı karşıya bulunuyor. Kış aylannda yaşanan kötü hava koşullan nede- niyle, tankerlerin zamanın- da Marmara Ereğlisi'nde- ki termınale ulaşamaması yüzünden Türkiye'de ge- çen yıl yaşanan enerji sı- kıntısının önüne geçebil- mek için, Botaş ve TEAŞ, terminalde yedek gemi bu- lundurulması konusunda çalışıyor. Yetkili, kış ayla- nnda yaşananfirnnalarne- deniyle tankerlerin 8-10 gün geciktiğine dikkat çe- kerken, "Bu sefer darbo- ğaza giriyonız. Bunun da hiç şakası yok" şeklinde konuştu. Bakanlık yetkili- si, uluslararası piyasadan, gerektiğinde yüzer termi- nal görevini görecek, sıvı- laştınhnış doğalgazı yeni- den gazlaştıran gemılerden bulunmaya çalışıldığım, yedekte bekletilecek bu tankerin, herhangi bir ge- cikme olması halinde şe- bekedeki doğalgazı hemen besleyeceğini vurguladı. Sıvılaştınhrnş doğalga- zı şebekeye, bazı yerlerde imkânlara göre enjekte et- menin mümkün olduğunu ifade eden yetkili, yüzer bir terminal bulunabilme- si için uluslararası petrol piyasası ile görüşme için- de bulunduklannı, LNG yüklü tankerin bekletilme- si yönteminin gerçekleş- mesi halinde, şebekenin daha fazla beslenmesi im- kâm olacağını sözlerine ekledi. ABD-Alman çekişmesi • Baştarafi 1. Sayfada rid'i ziyareti için girişimlerde bu- lunduğuna da işaret edıldı. Gaze- te, SPD'li Başbakan'ın, Kohlhü- kümetlerinin Savunma Bakanı Vrfker Rühe'nin planlanna da sa- hip çıktığım ve silahlı kuvvetler yönetimi için Abnanya'run öncü- lüğünde bir Avrupa konsorsiyu- mu kunıhnasmdan yana olduğu- nu da ileri sürdü. Schröder'in, bu konuda Avrupa uçak ve uzay sa- nayiini örnek aldığı, haberde ay- nca vurgulandı. Bu arada Schröder'in son giri- şimlerinin merkezinde, Türkiye pazannda karşı karşıya gelen Av- rupa ve ABD çekişmesinin yer al- dığı kaydedildi. Amerikalılann, Ankara'ya bir tank tabunmu do- natacak kadar eski model Abrams tankı hibe etmeye hazır olduğu bildirildi. Uzmanlara göre bu hibe, daha yeni Abrams M1A2 modelinin peşın para karşılığı teslimatını garanti edebilecek. Ingiltere ve Fransa'nın da kendi tanklan Challenger ve Leclerc modelleri için yüzde 140'a varan ölçülerde takas kolayhklan sağlamaya ça- lıştıgı, gazetenin haberinde yer aldı. Ankara'nm Leclerc modeline yakın olduğu yolundaki haberle- rin ise Beriin üzerinde baskı ama- cmı taşıdığı iddia edildi. Yine " Weftam Sonntag"ın aynntılı ha- berinde, Leclerc tanklanmn da Ahnan motor ve şanzıman meka- nizmalanna sahip olduğu, ancak son derece karmaşık bir teknolo- jik yapıyı içerdiği de ileri sürül- dü. Ahnan silah sanayii, uzun bir süredir gerek Türkiye, gerekse de Yunanistan'a eski Leopard mo- dellerinin karşılıksız hibesinden yana bir tutum içinde bulunuyor. Bu hibe politikası da daha son- raki ihalelerdeki başanlann ga- rantilenmesi amacına yönelik. Birlik 90Afeşiller içindeki Türki- ye 'ye tank ıhracatına karşı muha- lefet giderek yayılıyor. Leopard 2 tanklannm ihracatını reddeden parti tabarunm, şimdi de Abrams Ml tanklannı hedef seçtiği bildi- riliyor. Abrams Ml 'lerin büyük bölümü Alman teknolojisinin ürünü. Bu nedenle de söz konusu tankın Ankara'ya verihnesi kara- n aluıırsa, buna Yeşiller'in tepki- sinin büyük olacağı ileri sürülü- yor. Yeşiller Partisi Bütçe Sözcüsü Christiane ScheeL Abrams 'lann Ankara'ya verilmesi durumunda da aynı sorunlann ortaya çıkaca- ğını vurgularken, Washington'a, insan haklannın bugünkü konu- munda Türkiye'ye tank ihraç et- mesinin uygun ohnayacağı görü- şünün iletilmesinden yana oldu- ğunu söyledi. Türkiye'de insan haklan ihlal- leri karşısmda sert çıkışlanyla ta- mnan Yeşiller milletvekili ve Fe- deral Meclis İnsan Haklan Ko- misyonu Başkanı Claudia Roth da "Bir Alman üretici mi voksa tesmnatçı mı olduğu arasmda,so- nuç olarak farkyoktur" şeklinde görüş belirtti. Yeşiller milletveki- li ve partisinin savunma politika- lan sözcüsü Angeüka Beer ise hü- kümetin elinde Abrams tanklan- nm teslimatmı önleyecek pek faz- la olanak bulunmadığına dikkat çekti.Öte yandan motor sistemi Daimler Chrysler, şanzımam Renkjeneratör sistemi ESW-Ex- tel, silah tertibatı Stn Atlas, pale- ti Diehl ve namlulan da Rheinme- tall şirketlerinin ürünü Abrams Ml'in, büyük ölçüde Ahnan damgasmı taşıdığı bir kez daha vurgulandı ve siyasi tartışmala- rın bu nedenle büyüyebileceği kaydedildi. Uzmanlar, özellikle 120 mili- metrelik özel namlu sisteminin olmaması halinde, uluslararası arenadaAmerikan tankınm hiçbir rekabet şansı bulunmayacağmı hatırlatırken, 130 santim daha uzatılan yeni bir namlu modeliy- le Abrams'larm donatılabileceği- ni de savundular. Yeni sistemin ABD'de test edildiği vurgulandı. Frankfurter Allgemeine Ze- itung'da yer alan aynntılı bir ha- berde, Abrams Ml tanklannm içerdiği Ahnan parçalan nedeniy- le, bir Amerikan malı olarak anıl- masının iyice zorlaşacağma da işaret edildi. Beriin'de 'Gurbetçi Sülün'ün itiraflan soruşturma kapsamını genişletti Rüşvet ve tercüman skaııdah ALtYILDIRIM BERLİN-Ahnanya'nm başkenti Berlin'de açtığı "Banş Şoför Okulu" ile rüşvet karşılığı ehhyet "sa- tan" 35 yaşındaki Gazian- tepli Demirel KırmızıgüL yaptığı açıklamalarla gün- deme damgasını vurmaya devam ediyor. Türkiye'de adı "Gurbet- çi Sühm''e çıkan Kumuzı- gül, geçen ekim aymda Türkiye'ye kaçmıştı. Tier- garten Ağu 1 Ceza Mahke- mesi, Kmnızıgüre gıya- bmda 3 sene hapis cezası vermiş ve hemen tutuklan- masını kararlaştırmışü. Türkiye'ye kaçtıktan sonra Almanya'dan 14 milyon mark kaçırdığını da iddia eden Kırmızıgül, 31 Mart 2000 tarihinde Beriin Tegel Havaalanf na iner inmez gümrük muha- faza memurlanna giderek teslim obnuştu. Demirel Kmnızıgül, kendi ifadesi- ne göre "bomba isûnkri" birbrri ardına patlatmaya başladı: "Ehlivet şebeke- mizin içinde benim ifade- lerime dayanarak Alman Ağır Ceza Mahkemele- ri'nin mahkûm etriği alü DEKRA ehhyet smav so- rumlusundan ve eski sek- reterim Dilek T'den başka İki hükümlünün yaralandığı kavgada mahkümlar 5 kişiyi rehin aldı Nevşehir Cezaevi'nde olay: 1 ölü SELAHATrtNŞAHlN NEVŞEHtR - Nevşehir E Tipi Kapalı Cezaevi'nde adli suçlulann kaldığı koğuşta hükümlü ve tutuk- luiar arasmda çıkan kavgada 1 hü- kümlü öldü, 2 hükümlü ağır şekilde yaralandı. Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza- evi'nde dün akşam saat 20.15 sırala- nnda adli suçlardan tutuklu ve hü- kümlüler arasmda belirlenemeyen brrnedenden dolayı kavga çıkn, Hü- kümlülerin birbirlerine şiş ve bıçak- larla saldırdığı olayda hükümlüler ErdaJ AsaL Kadir Yıhnaz ve Sacit Çakıağır yaralandı. Erdal Asal yapı- lan tüm müdahalelere rağmen kurta- nlamayarak öldü. Yaralı hükümlüler NevşehirDevlet Hastanesi'nde teda- vi altına alındı. Olaym ardından ba- zı mahkûmlann 5 hükümlüyü rehin aldığı öğrenildi. Jandarma kuvvetle- rinin olaylann yaşandığı koğuşlarda kontrolü sağiayamadığı kaydedildi. Bu arada, Nevşehir Vaiısi Meh- met Yıhnaz olaydan kısa bir süre sonra Nevşehir tl Emniyet Müdürü Kemal Bayrak ile fl Jandarma Ko- mutanı Jandarma Kıdemli Albay Ekrem Karaaslan ile bir araya gel- di. Toplantınm ardmdan basm men- suplanna herhangi bir açıklama ya- pıhnazken cezaevi ve hastane çev- resinde geniş güvenlik önlemleri alındığı gözlendi. Nevşehir Beledi- ye ttfaiyesi de cezaevinde yangın ih- timaline karşın cezaevinin önünde bekletiliyor. bir de DEKRA şube mü- dürü doktor var. Adı 'Dr. Sch.' Bu doktor, benimöğ- rencilerime ders verinü Senelerce ağabey-kardeş Uişkisi içinde olduğumuz, Beıiin'in tanmmış eski ye- minli tercümanlanndan biri daha var. Bu yeminli tercümanın adı Tufan T. Bu yemhıli tercüman Tu- fan T'ye nen haftada 25-30 binDM arasıparaveriyor- dum. Tercüman Tufan hem ehlivet smavianna gi- riyor, benimöğrencikrime yardım ediyordu, hem de ehliyetini kapüranlann tekrar ehliyet almalan için gerekholan MPU'Iarater- cüman olarak katıhyordu. Idiotentest denilen testier için3.000.-DM alan tercü- man Tufan bu işlerden yaklaşık 2-3 milyon mark para kazandı. Ve ben hap- se aüldığun zaman, biryo- lunu bulup benimle görüş- mekiçin hapishaneye geldi ve 'Aman saknı benim adı- mı verme' diye yab/anh.'' G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada kullanıyoruz. Ama biz bu deyimi de yaşama ters geçiriyoruz: Dereyi geçtikten sonra paça/an srvamaya baş- lıyoruz! .,. . Tabii bu durumda soruyorlar - Paçalan neden sıvıyorsun? : '•.'i-J$£ -*\, "Islanmasındiye..." ' - Ama ıslanmış zaten, bunun ne faydası var? "Dereyi görmeden mi sıvasaydık!" 312, demokratikleşme, AB'ye giriş tartışmaJa- rının her biri yukanda verdiğimiz örneklerin yansı- malan... Geçen haftayı AB komisyonunun genişleme- den sorumlu üyesi Günther Verheugen'in 12-13 Temmuz günlerindeki Türkiye ziyareti sırasında "masaya ne bıraktığı" sorusuna yanıt aramakla geçirdik. Her kesimin kendine göre tezi vardı. Türkrye'de- ki buncatartışmadan sonra Verheugen'e, "Masa- ya ne bıraktınız" diye sorsak, belki de şöyte bir kar- şılık verecek: "Ben ne bıraktığımı biliyor muyum ki?" Tartışmanın altına baktığımızda farklı yorumlar- daki nedenin, haber kaynaklanndan kaynaklandı- ğı ortaya çıkryor. Dışişleri'ne inananların tezinin farklı, AB Sekre- teıiiği'nden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'a öncelik verenlerin farklı, AB üyesi ülke- lerin büyükelçiliklerınden bilgi alanlann farklı oldu- ğunu gözlemliyoruz. Bu durum da şu eksikltği açıkça ortaya koyuyor: Bilgilenme-bilgilendirme! AB ile önümüzde uzun bir süreç var. Daha yo- lun başında AB yerine birbirimize girmeye girişir- sek yolun sonunu nasıl getireceğiz? Yılmaz'ın çıkışı Yılmaz, hafta sonunda partisinin MKYK toplan- tısında demokratikleşme adımlanna değindi. Ya- pılması gerekenleri sıraladı. Konu son günlerin do- ğası gereği 312'ye geldi. ANAP liderinin sözleri ta- nıdıktı: - MGK'de 312'ye direnç vari Yılmaz'ın değerlendirmesinin Türkçesi şu: - Biz 312'nin değiştirilmesinden yanayız. Ancak askerler buna karşı çıkıyorlar! Bu durum akla ister istemez Yılmaz'ın başba- kanlığı dönemindeki askerierle çekişmesini geti- riyor. Kimseye yaran olmayan bir çekişme. O gün- lerde iç konularia ilgili yaşanan durum, yine içimiz- de çözüldü ya da donduruldu. Ancak bu kez tab- k> farklı. Yılmaz'ın son görevi ahşından sonraki bü- tün degerlendirmeleri Batı'da mercek altına alını- yor, "Türkiye'ninyapması gerekenlerden sorum- lu Başbakan Yardımcısı" notu altında arşive ko- nuyor. önümüzdeki dönemde Yılmaz, elde ettiği mis- yonun kendisine ve partisine de artılar getirmesi için çabalayacak: "Türkiye'yi AB'ye biz hazırlıyonjz!" Ancak Meclis'teki tablo, degil ANAP, birinci-ikin- ci partilerin de tek başlarına bir şey yapamayaca- ğını gösteriyor. Hiçbir partinin ötekine "En demok- ratik adımı ben atanm" diyecek durumu yok! MHP de bir başka pencereden atacağı her adı- mın tabanıyla ters düşmemesi için çaba harcıyor. Bu gidişle Yılmaz, sonbaharda AB'den bir yet- kili geldiğinde şunlan söyler: "312'yideğiştirecektik, askerieristemedi... Ida- mı kaldıracaktik, MHP istemedi... Kıbns'ı çöze- cektik, Ecevit istemedi... Kadrn haklannı yeniden düzenleyecektik, MHP-FP istemedi...' Bu tablonun Mesut Yılmaz dahil kimseye fay- dası olmaz. Yılmaz geçen gün, "Musa gibiyim" demişti. Bu gidişle ne Musa'ya yaranabilir ne Isa'ya... Genel görünüm "ulus devlet" tanımının yanına bir de "kulis devlefi koyduğumuzu gösteriyor. Bugün Lozan Banş Antlaşması'nın 77. yıldönü- mü. Lozan, kulisle değil, 8 ay çatır çatır süren mü- zakerelerle sonuçlandınlmıştı! Masadaki en güçlü silahımız da özgüvendi! balbay@cumhuriyetcom.tr Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Uluburun batığı sergiye açıldı BODRUM (AA) - Dünyamn en eski batığı olan "Uluburun baügT Bodrum Sualü Arkeolo- ji Müzesi 'nde sergive açıldı. Kültür Bakanı fs- temihan Talay, kültür ve sanatın her zaman mad- di desteğe muhtaç oldu- ğunu belirterek geçmiş- te eğitim alanma yapılan destegin artık kültür ve sanat etkinliklerine yön- lendiğini söyledi. Bodrum Sualtı Arke- oloji Müzesi'nde dün sergiye açılan dünyanm en eski batığı için düzen- lenen törende konuşan Talay, kültür ve sanatın her zaman belirli maddi desteğe muhtaç olduğu- nu, bunun Kültür Bakan- lığı'nm bütçesinin bile yetemeyeceği kadar bü- yük harcamalan gerek- tirdiğini anlatö. Uluburun batığının ka- zısmda görev alan Arke- ologProf.Dr.CeıiMİPıı- lak, 16 yıl önce kazısına başlanan ve konservas- yon çahşmalan 5 yıl da- ha sürecek olan Ulubu- run batığının büyük ma- lı külfetler getirdiğini be- hrterek "Uhıbunın dün- yanm en önemli kazmol- du, Fakat ise başlarken böyle otacağmı biz bile tarimin edemedik'' dedi. Pulak, 3.300 yılhkge- minin Akdeniz'in kültür ve ticareti hakkında önemli bilgileTverdigini, ancak bilimsel çalışma- lann daha 20 yıl sürebi- leceğını ifade ederek 60 metre derinlikteki Ulu- burun batığuun dünyanm en uzun süren kazısı un- vanuıı da aldığmı söyle- di. 11 yıl süren kazı için 25 bin dalış gerçeklesti- rildiğini kaydeden Pulak, "Türldye,dünvadasual- Oarkeolojisininbaşnnçe- kryur"dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle