Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ZV4 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
i l \JMX kurtur@cumhuriyet.com.tr 15
20. Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yanşması'na 2500 yapıt katıldı
*Amaç., saııatçılan bıduşturmak'
Y^ŞtMAKYÜZ
Karikatürcüler Derneğı'nin düzen-
le*Iiği ve buyıl 2O.'si gerçekleşen Ulus-
laxarası Nasreddin Hoca Karikatür Ya-
nşması'nrn sonuçlan belli oldu. Bü-
yuk ödülü Dusan Shiljanic (Yugoslav-
y a ) alırken Florian Doru(Romanya),
XiaBing(Çın). MuhittmKöroğlu (Tür-
kiye) ve Oleg Dergatehov (Ukrayna)
ba-şan ödüllerine layık göriildü. Ya-
nşınanın özel ödül bölümlerinde ise
Jari Kosobucın (Ukrayna) Karikatür-
cüler Derneğı Özel Ödülü'nü, Pan Jie
Kng(Çin) Kültür Bakanlığı Özel Ödü-
lü'nü, Mohammet Mirza (Iran) Nas-
reddin Hoca Özel Ödülü'nü, Dimhry
Drozoov (Rusya) Basın Yayın Genel
Müdürlüğü Ödü-
lü'nü, CiosuCons-
tantin (Romanya)
TürkiyeGazeteci-
ler Cemiyeti'nin
Ödülü'nü, Akxan-
der Umyarov (Rus-
ya) Istanbul Bü-
yükşehir Belediye-
si Ödülü'nü, Cexr
mi Enniş (Türki-
ye) Çankaya Bele-
diyesi Ödülü'nü,
ErayÖzbek(Tür-
kiye) Akşehir Be-
lediyesi Ödülü'nü,
NecatiAbaa(Tür-
kiye) Istanbul
Menkul Kıymetler
Borsası Ödülü'nü,
LalehZeyaei(tran)
Esenyurt Beledı-
yesi Ödülü'nü, Ar-
vid Andreassen (Norveç) TRT Ödü-
lü'nü, AK Divandari (Iran) Mülkiye-
liler Birliği Ödülü'nü kazandı.
Yanşmaya 65 ülkeden 2500 sanat-
çı 1250 yapıtı ile katıldı. Türkiye'den
iki yüz karikatür sanatçısmm yer al-
dığı yanşma haklanda Karikatürcü-
ler Demeği Genel Sekreteri Metin Pe-
ker şunlan söyledi: "Bu yansmayu
dünyakarikatür sanatını ve sanatçıla-
ruu bir araya getirmek amacıyla 20
yüdır düzenliyoruz. Yapıtlannı dünya
çapında yaygmlaştınp. ardından bir
albümde toplayarak kendilerine gön-
deriyaruz.Bu yıljüride çokönemli ka-
rmar^^Srlİtçılan yer akfa. Orneğbv '
Romanya'dan kanlan jüri üyesi Mi-
haı Ignat ülkesinde de birçok ödül ka-
7]inmış bir sanatçı. Aynca, yine jüri
üyeferimizarasmdabuhınanteuyansa-
natçı Paolo Dalponte'nin de kisisel ka-
rikatür sergisini Karikatürcüler Der-
neği'nde açük. Sergi 15 Ağustos tari-
hine dek devam edecek."
En çok katılımın Iran'dan olduğu-
nu behrten Peker, Bulgaristan, Çin,
Romanya, Şili, Arjantin ve Brezil-
ya'nın bu yıl ilk kez yanşmada yer al-
dıklannı, bu gelışmenin de tnternet
sayesinde gerçekleştiğüu vurguladı.
Jüride yer alan ve aynı zamanda
kendi ülkelerinde de karikatür sanat-
çısı olarak sergiler açıp ödüller kaza-
nan Paolo Dalponte (Italya), Mihai
Ignat (Romanya), Janusz Kapusta
(ABD), Sergey Khasabov (Rusya) ve
Marlene Pohie (Almanya) Türk kari-
katür sanatının
çok iyi bir yerde
bulunduğunu be-
lirttiler.
-YapırJanseçer-
ken neleri göz
önünde bulundu-
ruyorsunuz?
SERGEY
KHASABOV-Hk
olarak mızah an-
layışını, sonra da
tekniğini göz
önünde bulundur-
duk.
PAOLO DAL-
PONTE-Tabüki
mizah anlayışla-
n, espri yetenek-
leri önemliydi.
Amainsanlaraan-
latmak istediğiniz
şeyleri teknikle
nasıl birleştirdiğiniz esas önemli olan
nokta.
- Ülkenizdeki karikatür sanatının
bulunduğu yer ile Türk karikatür sa-
naü hakkında neler düşünüyorsunuz?
DALPONTE - Italya'da bu tür sa-
natlann durumu zor. Çünkü pazan
yok.
Türkıye'de ise dunraı farklı. Ital-
ya'da bu konuyla ilgili birçok arkada-
şım da Türk karikatür sanatını çok iyi
bir yerde görüyor. Bazı sanatçılar her
gün gazetede çiziyor, ama benim için
zor bir iş. Kısacası ttalya'da herhangi
bir yer ya da kişı ile ışbırlığı yapmak
neredeyse mümkün degil. Aynca, Ka- -
rikatürcüler Dernegi'nde açılan sergim
dolayısıyla çok memnunum. Başka
kültürler ve farklı insanlarla birlikte ol-
/leı
(Fotoğraf: UĞUR DEMlR)
Başan Ödülü - Oleg Dergatehov
.er ûlkenin kendine göre bazı problemleri var. Sanatçı da bu problemlere duyarlı
olduğu için onlan çiziyor. Amerika'da gûlmece var, bizler de sizin güldüğünüz şeylere
gülüyoruz. Ancak oradaki sosyal anlayış farklı. Türk karikatüründe toplumsal konular ağır
basıyor ve dünya karikatür sanatı içinde sözü geçen bir yere sahip.'
mak sevindirici.
JANUSZ KAPUSTA - Her ülkenin
kendine göre bazı problemleri var. Sa-
natçı da bu problemlere duyarlı oldu-
ğu için onlan çiziyor.
Bir karikatür sanatçısı olarak ben
de bu konulan yansıtıyorum. Ameri-
ka'da gülmece var, bizler de sizin gül-
düğünüz şeylere gülüyoruz. Ancak
oradaki sosyal anlayış farklı. Türk ka-
rikatüründe toplumsal konular ağır
basıyor ve dünya karikatür sanan için-
de sözü geçen bir yere sahip.
1977-78 yülannda Nasreddin Ho-
ca Karikatür Yanşmalan'nda ödül ka-
zandıktan sonra Türkıye'ye geldün ve
karikatür sanatını daha yakmdan tanı-
ma firsatım oldu.
MARLENE POHLE - Almanya'da
yaşıyorum ama Arjantinliyim. Arjan-
tin'de çok iyi karikatür sanatçılan var,
ama organizasyon düzensiz ve kanşık.
Almanya'da ise organizasyon gayet
iyi, ancak sanatçılarla ıletişim kurmak
çok zor. Türkiye'de ise sanatçılar çok
başanlı, yapıtlar çok heyecan verici. Büyük Ödülü, yanşmaya Yugoslavya'dan katüan Dusan Shiljanic kazandı.
Paris'te toplutaşıma araçlannın 'Baise-moi' fılminin reklamını alması engelkndi
'Özgür ifade'yeyasak
Kültür Servisi - Paris'te reklam alan
toplu taşımacılık aracı otobüslerinin 'Ba-
ise-nıoi'(Fuck me) adlı filmin reklamını
alması yasaklandı. Hard porno filmi 'Ba-
ise-moi', şiddetli seks sahneleri içeriyor.
Ridiey Scott'ın 'Thelma ve Lousie" filmi-
ne benzeyen 'Baise-moi'da iki kadının
öyküsü anlatıhyor.
Kısa etekler ve daracık taytlarla erkek-
leri baştan çıkaran Manu ve Nadine adlı
iki genç kadm karakter Fransa'da hızh bir
yolculuğa çıkar.
Bu yıl Cannes Film Festivali'nde gös-
terilenfilm, VirginieDespeııdes'in aynı ad-
lı romanından yola çıkılarak çekildi. Ya-
zar, yönetmen CoraBe TrinhThi ile işbir-
liği yaptı. Filmin başrollerinde RafTaeua
Anderson ve Karen Bach var. Yapımcıla-
nnın 16 yaş ve üstündekilere yönelik X
sertifikası verilmesini istediği füm, 'öz-
gür ifade' sloganıyla piyasaya sunuldu.
'Baise-moi' psikanalist ve sosyal kritik
Tony.\natreiatarafindanrahatsızedicıbu-
lunuyor. Anatrella filmin Fransız olmayan
bir düşünce taşıdığmı söylüyor.
u
CinseUiğj çok fada inceleyen 'Baisse-
moi', zevkin cinayete yol açüğuu gösteri-
yor." Positif dergisinin fılm eleştirmeni
Phflfippe Rouyer ise filmi savunuyor. tki
karakterin umutsuzluk nedeniyle ölüme
karşı yanşlannın ikna edici olduğunu söy-
leyen Rouyer, ahlaki açıdan sakıncah bu-
lunan filmin, eski tarihli bazı CBnt East-
vrood filmlerinde kullanılan şiddetle kı-
yaslandığında bunun bir aşınlık olmadı-
ğım söylüyor.
Pascal Merigiau filmin seksi, kan ve
korku olarak yansıttığını söylüyor.
VVllllamHogarthın anıtı içinkampanyasürüyor
David Hockney destekliyor
Kültür Servisi -David Hockney ve Pe-
ter Blake, en önemli Ingıliz ressamı ni-
telenen VVTuiam Hogarthın anıtı için ya-
pılan kampanyayı destekliyor. Heykel
projesinin heykeltraşı ise Royal Society
of Portrait Sculptors'ın üyesi Jim Mat-
hieson. Mathieson daha önce, Nelson
Mandda. VVîUiam Hagueve balerin Darcy
BusseO'ın büstlennı yapmıştı.
1697-1764 yıllan arasında yaşayan
Hogarth'ın heykeli, tamamlandığmda,
yaşamını sürdürmüş olduğu Batı Lond-
ra'daki Chisvvick kasabasına dürilecek. Pe-
ter Blake'in eşi Chrissy Blake, başkanh-
ğını yaptığı heykel projesi için çeşitli
kaynaklardan 40 bin pound sağladı. Bla-
ke, Hogarth'ın en ünlü işi 'A Rake's Prog-
ress'in operet versiyonunun setini ve kos-
tümlerini hazırlamış ve kampanyanın
onur üyesi Hockney'den destek istemiş-
tı. Hogarth'ın çağdaş Ingiliz resminin
kurucusu olduğunu söyleyen Blake, res-
samın kendi kölelerini ve hizmetçilerini
resmeden ilk Ingiliz ressam olduğunu
söyledi.
Sanatçı, günlük yaşamın en iyi öykü-
lerini ve mesajlannı aktaran yapıtlanyla
anımsanıyor. Hogarth heykeli komitesi,
heykel için venlen desteği 20 bin pound
daha arttırmak istiyor. Heykelin yapıl-
masmı yürürlüğe koyan ve kampanyaya,
en büyük parasal desteği veren Hugh
Brendon. Hogarth'ı Ingiliz resminin ba-
bası olarak nıtelendiriyor ve ressamın
ulusal bir anıhnın şimdiye dek dikilme-
mesinı hayret verici bulduğunu söylüyor.
Kennedy, zamanını pop ve klasik arasında eşlt olarak bölmek İstiyor
545i
M
imajı abarüldıKültür Servisi - Klasik bir kemancı olarak tanım-
lanmasına karşın kendini müziğin bütünüyle ilgilenen
bir müzisyen olarak gören Nigei Kennedy, zamanını
pop ve klasik arasında eşit olarak bölmek istiyor. Bu
yıl 28. Uluslararası Istanbul Müzık Festivali'nde de
izlediğimiz Kennedy ile Verbier Festivali'nde yer al-
ması nedeniyle Liberation'da yapılan söyleşiyi akta-
nyoruz.
- Müziğe piyano>la başladığmız halde sizde kema-
na geçme arzusunu uyandıran ne oldu?
NIGELKENNEDY- FriJz
Kreisler'in kemanımn neşe-
si, uyandırdığı özgürlük his-
si ve altınsı tınısı ilk hayran
olduğum şeylerdi. Sonra be-
ni fetheden Stem'in yalınlı-
ğı ve dürüstlüğü oldu. O, enst-
rümantal disiplin açısından
benim için viyolonseldeki
Casak'ın ve piyanodakı Ru-
binstein'ın dengidir. On üç
yaşındayken Grapefli nın caz
nnlayan kemanını, Jean-Luc
Pontv, George Duke, Zappa
ve McLaughlin'ı keşfettım.
Jean-Luc'ın çahşı zihni açan,
belli bir biçim kazanmış, iş-
levsel bir tarz. Onunla, kal-
dığı otel odasında Freddie
Freekjader' ın bestelerini dü-
et yapma olanağı buldum.
- Once Menuhin'de sonra
da Juillard'da öğrenim gör-
dünüz. Bu iki eğitimi karşı-
laşürabilir misiniz?
KENNEDY - Menuhin ta-
mamen Avrupalı zihniyeti ta-
şıyan bir ekoldü, değerleri
ve estetiği orada öğrendim.
Juillard ise bütünüyle farkhy-
dı, Amerikahlann müziğe
daha işlevsel bir yaklaşrmlan var. Esinlenmek ya da
yaratıcı olmak ayn bir şey, fakat müzikte uzun bir ka-
riyer hedefliyorsanız bir tekniğinizin olması şart. Av-
rupa'da Perhnan ve Zuckerman'ın neden bu kadar ola-
ğanüstü olduklannı sordugunuzda alacağınız yanıt;
"Çünkü onlarPertmanveZuckerman" olacaktır. Ay-
nı soruya Amenka'daki yanıt ise "Yayı böyle koyun,
buradan nefes ahn, şu vibratoyu deneyin"dir.
-Kariyennizi ve şöhretinizitelevizyonaborçlu oklu-
ğunuz söylenebflir mi?
KENNEDY - Juillard'dan sonra Riccardo Muti'nin
yönettiği bir orkestrada beş yü boyunca çaldım. He-
men arkasından Baltimore ya da Minneapolis orkest-
ralanyla eşdeğerdeki çok çok iyi orkestralarla çalma
Sonbaharda Ingiliz Oda Orkestrası'nı yönetecek.
olanağım oldu. Sorun, bana klasik müzikle pek ilgi-
^ı olmayan geniş kitlelere ulaşmamı sağlayan 'Dört
Mevsim'ı doldurduktan sonra oluştu; kendi yaratüğım
teknığin esiri haline geldim, Brahms ya da Berg çal-
mak imkânsızlaştı. Fakat klasik müzik dünyasından
bu bilinçli aynlışım bana, Elgar'm keman konçerto-
sunu Simon Ratrk eşliğinde kaydedebilmem için stüd-
yoya geri dönmemi sağladı.
- Kuşağını/daki sanatçılar arasında Klas Tennes-
tedtfleçalabilmiş nadir solisrlerden birisiniz»
KENNEDY-Brahms'ın
ya da Beethoven'in senfo-
nilerinin ağır bir yerinde
ne yapması gerektiğini bi-
len şef sayısı çok azdır. Bu
tıpkı balad çalan bir cazcı-
nın durumu gibi; eğer sa-
niyede beş nota çahnazlar-
sa kaybederler. Ben her şe-
yi surat ifadesiyle söyleye-
bilen şefleri seviyorum,
Tennestedt de zor olması-
na karşın çok iyi anlaştı-
ğım şeflerden biriydi. Beş
yıl önce Grapelü ve üvey
babamla aynı zamanlarda
ölmesi, manevi açıdan be-
ni oldukça güç duruma dü-
şürdü. Yaşarken Abbado
ya da Muti'ye verilen de-
ğerin ona neden verilmedi-
ğini artık pek umursamı-
yorum.
- Classk Kennedy albü-
münüzde Vivaldi ve
Brahms'ın üzerine kendi
bestelerinizi de eklediniz.-
KENNEDY - Zappa,
Marvin Gaye, Mfles Davis,
BU1 Evans ve tabii ki Bach
ve Beethoven'den etkilene-
rek on iki yıldan beri beste yapıyorum. Zappa'nm
acayiplik ve akılcılık kanşımı eserlerini seviyorum.
Zamarumı eşit olarak pop ve klasik müzik arasında
bölmeyi gerçekten çok istiyorum. Sonbaharda Cole-
man ve bızzat yöneteceğim Ingiliz Oda Orkestrası'yla
Universal Müzik'ten bir albüm çıkaracağım. Bunun
dışında Nine Inch Nails'le de bir albüm yapmayı çok
isterim.
- Klasik müziğin 'asi' çocuğunu oynamaktan artık
süahnadınız mı?
KENNEDY - Medya bu imajı oldukça abarttı. Eğer
her gün kemammla prova yapmasam ya da her şefle
kavga etsem, bu denli başanlı orkestralarda asla ça-
lamazdım.
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Ölümünden 35 Yıl Sonra
Öykii Yazarı Refik Halit
Sadrazam Mahmut Şevket Paşa'nın öldürülme-
si, kimi düşün ve edebiyat adamlarının Istanbul dışı-
na sürülerek (12 Haziran 1913), kişisel tarihlerinde acı-
lı bir sayfanın açılmasına neden oldu.
Mustafa Suphi gibi, Osman Cemal (Kaygılı) ve
Refik Halit (Karay) gibi...
Aslında Tevfik Fikret'in "Kanun diye, kanun diye
kanun tepelendi" dizesiyle niteliğinı açıkladığı fttihat
ve Terakki iktidarının "Meclis dıktası"r\a örnek ola-
cak ilk hareketi değildi bu sürgüne göndermeler.
Refik Halit, Sinop'ta "ikamete memur" edildkji za-
man, adı edebiyat çevrelerinde duyulmuş yirmi beş
yaşındaki genç yazariardan biriydi. Ortaöğrenimini Ga-
latasaray Lisesi'nde tamamladığı için özellikle Fran-
sız ve Rus öykü yazarları ve romancılannın yaratıla-
nnı tanıma olanağım bulmuştu.
Hızlı değişmeler dönemi olarak nrteledigimiz zaman
dilimiydı yaşanan.
Aykın toplum güçlerinin engelleme çabalanna kar- -^
şın Türkçe dil bılincı, aydınlanma felsefesınin demok-1
ratikleşme arayışlanyla birlikte yaşama geçme yol- A
larını zorluyofdu. A
"Genç Kalemler" hareketinin uzağında kalmasına;
karşın degişme gereğinin ayırdındaydı Refik Halit.
Hem ilk öykülerindeki Türkçe beğenisiyle hem de •*
"Bizim bir dilimiz varki, bu yannın dili olacaktır" söz- v
leriyle kanıtlar bu gerçeği. • î
Dönemin edebiyat hareketleri içindeki önemini (
çağdaşı yazarlann da yargılanyla onayladığını biliyo-,»
ruz. Ömeğin, Yahya Kemal "Meşrutıyetten sonra or-1
tayaatılanedebınesılıçmde", "Türkçeyeyenibirçeş- *+
ni veren" bir edebiyat anlayışının temsilcisi olarak gö- •
rüyordu onu.
Ölümünden 35 yıl sonra da benim bu yargıya ay-
kırı düşünmememin birincil nedeni, Refik Halit'in
1909-1930 yıllannda edebiyatımıza armagan ettiği öy-
külerin yol açıcı niteliğidir.
Kurtuluş Savaşımıza karşı olduğu için 1923'ten
sonra uzun süre Beyrut ve Halep'te yaşamak zorun-
da kalan yazann öykücü kimliği, karşıtlannca da yok
sayılmadı.
Doğru olan da buydu elbet.
Öykü anlayışını açıklarken "Dili bulduk. Şimdihal-
kı öğreneceğız ve âdileşmeden, halkla meşgul ola-
cağız" diyordu Refik Halit.
Yapıtlannı yayımlandıklan dönemin koşullan için-
de degerlendirdiğimiz zaman, amacını gerçekleşti-'
ren pek çok öykü ömeği çıkıyor karşımıza. '
Birincil özelliği, kişilerinı toplumsal konumlannı göz *
ardı etmeden tipleştirmeye çalışması.
Bu yargıyı dogrulayan öykülerinin başında, "Hak-
kı Sûkût" ve "Şeftali Bahçeleri" geliyor. 1909 tarihi-
ni taşıyan "Hakkı Sükût" öyküsünde Bursa'daki bir
iplik fabrikasında çalıştınlan işçiler karşısında işçi kâ-
tibinin bencilliği işlenmiştir.
Geleneksel "olay öyküsü"tekniğinin öngöfdüğü ku-
rallar gözetilen bu öyküde "ateşın nefesleri", "nöbet-
li nabız", "gölgesiz çıptak güneş" vb. ikili-üçlü tam-
lamalaıia yalınlığı rahatsız etmeyen buluşlar, "şaira-
neliğe" düşmeyen şiirsellik dikkatimizi çeker, etkisi-
ne alır bizi.
Hemen tüm öyküierinde kişiierinin, çocuk yaşta bi-
le olsalar, davranış özgünlükleriyle ruhsal durumlan-
nı somutlamaya özen gösteren bir sanatçı karştsın-
dayızdır.
Gözlemlerini zenginleştirmenin ustası olduğu için
pek çok öyküsünde kalıcı olanı yakalamayı başarmış-
tır Refik Halit.
Ömer Seyiettin'in Ittihat veTerakki'yle, Refik Ha-
lit'in Hurrıyet ve Itılaf'la uyum içinde olduğunu biliyo-
ruz. Ömer Seyfettin'in siyasal yandaşlan Alman em-
peryalizminin dümen suyunda ülkeyi I. Dünya Sava-
şı'nın batağına düşürdü. Refik Halit'in siyasal yandaş-
lan Ulusal Kurtuluş Savaşımıza karşı ihanet cephesi
kurdular.
Ama ikisi de edebiyatçı kimliklerinin bıraktıklanyia
onlardan aynlıyor. '. . t
Jurassic Park' filminin
üçüncüsü çeküiyor
• LOS ANGELES (AFP) - Geçen yıhn en
beğenilen komedi fılmleri arasmda yer alan )
'Electıon'ın senaristleri, 'Jurassic Park 3'ün
senaryosunu yazmak üzere anlaşma yaptılar. Aym
zamanda 'Election'ın yönetmeni olan Alexander .
Payne ile Jim Taylor, 28 Ağustos'tan itibaren
serinin yeni bölümü için çalışmalanna )
başlayacaklar. Filmin yönetmenliğini bu kez *
Steven Spielberg değıl, 'Honey I Shrunk the
Kids'in yönetmeni Joe Johnston gerçekleştirecek. •!
Lars von Triep komedi filmi ;
çekmeye hanrlanıyor l
M Kültür Servisi - Danimarkalı yönetmen Lars
von Tner, kadınlan konu alan son üç füminden
sonra (Les Idıots - Budalalar, Breaking the Waves
- Dalgalan Aşmak, Dancer In the Dark -
Karanlıktaki Dansçı) Temmuz 2001'de erkeksi bir
komediyle beyaz perdeye dönecek. Trier, aynca
eylülde 'Karanlıktaki Dansçı'mn çekimiyle
ilgili bir kitap çıkaracak.
Mike Myers mahkemelîk oldu
• LOS ANGELES (AFP) - Komedi oyuncusu
Mike Myers, Universal Film Şirketi ile 'Dieter'
filmi yüzünden mahkemelik oldu. Universal
Pictures'ın yaptığı avıklamaya göre 'Dieter'
fihnindeki yazar, yapımd ve oyuncu görevlerini
bıraktığı için Myers'a 30 milyon dolann üstünde
tazminat davası açücı. Daha önce 'Sprockets'
olarak adlandınlan f hn projesi, Mike Myers'ın
NBC televizyonuncUkı 'Saturday Night Live'
şovunda canlandırdı|ı karakter üzerine yazılmış
bir senaryoydu.
(stanbul Depttsi'nde su
karikatürleri
• Kültür Servisi -Ytym hayatına 1992'de
başlayan 'tstanbul' (ergisinin 34. sayısrnda 'afete
hazırlık' konu başlı^ altında semt öyküleri, sivil
toplum kuruluşlan \s yerel yönetimlerin depreme
karşı tutumlan kontalınırken 'Su' dosyası
başlığı altında Istantul'un sulan, ayazmalan,
değişen su kültürü Urtışıhyor. Aynca, Istanbul
dergisinin bu sayısuda 'su karikatürleri' adlı bir
albüm de bulunuyot Karikatürler arasında, Halit
Naci, Sedat Nuri tlei, Salih Erimez, Cemal Nadir
Güler, Salih Erimez Ercüment Kalmık, Ramiz
Gökçe, Nehar Tübltn, Cafer Zorlu, Semih
Balcıoğlu, Turhan Selçu
k, Tan Oral gibi
karikatüristlerin yajıtlan yer alıyor.