25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 TEMMUZ 2000 PAZABTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Muteber Okurumuz Ömer Güneş'in yc- lu Isparta'ya düşmüş. Şehre 8- 10 kilometre kala "Süleyman De- mirel Organize Sanayi Bölgesi" ile karşılaşmış. Az ilerfemiş, dağın yamacında dev harflerie "Süley- man Demirel Ormanı" yazıyor- muş. Kente girmiş, arabasıyia "Sü- leyman Demirel Bulvan "nda sey- retmiş, "Süleyman Demirel Kül- türSitesi'riın, "Süleyman Demi- rel Üniversitesi'nin yanından geç- miş. Bu durumu yadırgadığını yazan ömer Güneş'in mektubunu al- dığımız günlerde eski Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'in, işadamları Kamuran Çörtük, Cavit Çağlar ve kayınbiraderi Ali Şener ile çektirdiği ünlü "ai- le fotoğrafım" savunan sözleri gazetelerde yayımlandı: "O fotoğrafa dahil olan kişiler, bu ülkenin muteber kişileridir ve bunlann muteber olmadığına da- ir hiçbir delil yoktur." Huy edındik, son yıllarda ülke- mizin muteber sayılan kişilerini ye- re göğe sığdıramıyoruz... t t ISIK KANSU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yayımladığı işkolları istatistiği ile çoğunluğu DlSK'e bağlı 10 sendikanın toplusözleşme yapma yetkilerinin düşürülmesi, haklı olarak tepkitere yol açıyor. Sendikacı kökenli CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bekir Yurdagül, Çaltşma Bakanlığı'nın, bu kararıyla yüz binlerce işçiyi toplusözleşme ve sendika hakkından yoksun bırakarak dolaylı olarak sermayeye kaynak aktardığını düşünüyor: "Binlerce işçi, bu kararia asgari ûcret düzeyinde ya da asgari ücretin altında, sigortasız, güvencesiz çalıştmlma ile baş başa bırakılmış oluyor. Bu durum kime yarar? Sermaye Işin peşine düşmeyenlerkesimine elbette. Çalışma Bakanı, bence bu karan çok bilinçli verdi." Yurdagül, eski DİSK Başkanı, DSP istanbul Milletvekili Rıdvan Budak'a da çağrı yapıyor "Partisinin hükümetin büyük ortağı olduğu bir dönemde, eskiden genel başkanı olduğu Tekstil Sendikası'nın da toplusözleşme yetkisinin düşürülmesi karşısında Rıdvan Budak'ın bunu namus meselesi haline getirmesi gerekir." 1 Mayıs'ta bir grup DSP'li milletvekili ile yakasına kırmızı karanfil takıp emeğin bayramını kutlayan Rıdvan Budak'ın, işin peşini bırakmayacağına inanmak istiyoruz. işkolları istatistiği ile haksızlığa uğrayan sendikalan destekleme konusunda sessiz kalmakta ısrar eden Türk-lş'in aynı duyarlılığı göstereceğine de... Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu'nun köşemize yaptığı açıklama, Türk-lş'in işçi dayanışmasına gösterdiği önem açısından çok dikkat çekici: "Toplusözleşme ve örgütlenmenin önündeki engellehn kaldınlmasına ilişkin yasa değişikliği taslağına Türk-lş, 'Yüzde 10 barajının kaldınlması ülke gerçeklerine uygun değildir' karşılığını verdi. Asıl Türk-lş'in bu tutumu, ülke gerçeklerine ve işçi haklanna uygun değildir." Işçilerin gözü, yalnızca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın değil, Rıdvan Budak'ın da, Türk-iş'in de üzerinde. Çatalhöyük'ü gezdiniz mi? Bu soruya verdiğiniz yanıt olumsuz ise Tarih Vakfı size kaçırılmayacak bir fırsat tanıyor. 5-6 Ağustos'ta Çatalhöyük'e gezi düzenlenecek. Kazıları süren Çatalhöyük tasarımına ilişkin Tarih Vakfı'nın verdiği bilgiler şöyle: "9 bin yıllık geçmişi olan Çatalhöyük, yerieşik yaşamın bilinen en eski ve en büyük 9 bin yıl öncesine yolculuk örneği olması açısından dünyada tek. Çanak, çömlek, metal ve toprak kaplann insanoğlu tarafından ilk kez kullanıldığı yer. Evlerin duvarlan, resimler ve süslemelerle kaplı. Yeni Çatalhöyük tasanmı, sanatın hayatlannda oynadığı rolün yanı sıra bu bölgede yaşamış insanlann yeme-içme alışkanlıklan, sağlık sorunlan, kısacası yaşam biçimleri konusundaki sorulanmızı cevaplayacak modern bilimsel yöntemleri kullanmayı amaçlıyor." Tarih Vakfı'nın düzenleyeceği Çatalhöyük gezisi sırasında, kazıyı yürüten Stanford Üniversitesi'nden Prof. lan Hodder'in katılacağı bir de seminer verilecek. Seminerin ardından antik Kilistra bölgesi ve Konya gezilecek. 9 bin yıl öncesine yolculuk etmek isteyenler, Tarih Vakfı'nın (212-513 52 35) numaralı telefonuna başvurabilirler. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL Anayasa ve YOK Yasası'na göre rektör seçimi Anayasa'nın 104. maddesinde Cumhurbaşkanı'nın "görev ve yetkileri" belirlenmiştir. Bu görev ve yetkiler arasında: "Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek, üniversite rektörierini seçmek" de yer almıştır. Anayasa'nın 131. maddesi uyannca, "Yükseköğretim Kuru- In, üniversiteler, Bakaolar Kurulu, Genelkurmay Başkanlı- ğı'nca seçilen ve sayıları, nitelikleri ve seçilme usuileri kanun- la belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeli- ğrndetmşanh htemet yapmtş profesörlere öncelik vermek su- reti ile Cumhurbaşkanınca atanan ûyeler ve Cumhurbaşka- nınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur." Yükseköğretim Kurulu üyelerinin "sayüan, nitelikleri ve se- çilme usuileri", Yüksek Öğretim Yasası'nın 8. maddesinde be- lirtilmiştir. • . "b) Yükseköğretim Kurulu, (1) Cumhurbaşkanı tarafından rektörlük ve öğretim üye- liğinde başarılı hizmet vermiş profesörlere öncelik vermek su- retiyle seçilen yedi, (2) Bakanlar Kurulunca, temayüz etmiş üst düzeydeki dev- let görevlileri veya emeklileri arasından, (hâkim ve savcı sı- nıfından olanlar için Bakanlığın ve kendilerinin muvafakati alınmak kaydı ile) seçilen yedi, (3) Genelkurmay Başkanlığı'nca seçilen bir, (4) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğı'nca seçîlen iki, (5) Üniversiteler arası Kurul'ca, kurul üyesi olmayan pro- fesör öğretim üyelerinden seçilen yedi kişiden oluşur." Seçilen bu yirmi dört üyenin, "üyelikleri Cumhurbaşkanı- nın onayı ile kesinleşir. (...) Cumhurbaşkanı tarafından onay- lanmayanlann yerine yeni adaylann seçimleri ise iki hafta için- de yapümadığı takdirde, Cumhurbaşkanınca doğrudan ata- ma yapüır. (...)" Anayasa'nın "Yükseköğretim kurumlan" ile ilgili 130. mad- desi ile, "rektör seçimi", Cumhurbaşkanına bırakılmıştır. "Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cum- hurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulu'nca se- çilir ve atanır." Bu anlatımdan, rektörlerin Cumhurbaşkanınca "seçileceği ve atanacağı" açık olarak anlaşılmaktadır. Yüksek Öğretim Yasası'nın rektör seçiminin "usul ve esasla- nnı" belirleyen 13. maddesinde bu anlaüm pekiştirilmektedir. "Devlet üniversitelerinde rektör, profesör akademik unva- nına sahip kişiler arasından görevdeki rektörün çağrısı üze- rine toplanacak üniversite öğretim üyeleri tarafından seçile- cek adaylar arasından Cumhurbaşkanınca atanır. Rektörün görev süresi 4 yıldır. Süresi sona erenler aynı yöntemle yeni- den atanabilirler. Ancak, iki dönemden fazla rektörlük yapı- lamaz. Rektör adayı seçimleri gizli oyla yapıhr. (...) Birinci top- lantıda öğretim üyelerinin en az yansının hazır bulunması şart- tır. Bu sağlanamadığı takdirde toplantı 48 saat ertelenir ve nisap aranmaksızm seçime geçiür. Bu toplantıda en çok oy alan 6 kişi aday olarak seçilmiş sayüır, bunlardan Yükseköğretim Kurulu'nun seçeceği üç kişi atanmak üzere Cumhurbaşka- nına sunulur. (...)" Anayasa ve Yükseköğretim Yasası'nda rektör seçimi için ön- görülen uygulamayı aktarmaya çahştık. Yorumu kamuoyuna bı- rakıyoruz. Armağanımız akasya olsun Meşrutiyet Caddesi'ne açı- lan sokaklar, çok değil, bun- dan 20 yıl öncesine değin akasyalann gölgesine sığınır- dı. Beyaz salkımlardan süzü- len akasya kokusu Karanfil, Konur, Hatay sokaklan ile Se- lanik Caddesi'ne sindi miydi, yaz sıcaklanna ramak kaldığı- nın ayırdına vanlırdı. Akasyalar yıllar içinde teker tekeryokedildi. Ensongeçen kış başında Karanfil Soka- ğı'nda yan yana duran üç akasyanın yerinde yeller esti- ğine tanık olmuştuk. Çanka- ya Belediyesi yetkililerini ara- mış, bu ağaçlann neden ke- sildiğini sormuştuk. "Ağaçlar kurumuştu, ondan kestik" de- mişler, söz vermişlerdi: "Gelecek baharda kesilen ağaçlann yerine yeni akasya- lar dikeceğiz." Bahar geçti, yazın ortasın- dayız. Değişen bir şey yok. Yalnızca kesilmiş akasyalann gövdelerinden geriye kalan artıklar, park edecek araçlar daha rahat geçsin diye düz- leştirildi, o kadar. Başkentte günlerce tartış- ma konusu oldu: Eski Bulvar Palas'ın yerine inşaat yapan yüklenici, Çankaya Belediye- si'ne Volvo marka makam ara- bası armağan etmiş. Biz de Atatürk Orman Çift- liği'nden fidan alıp Çankaya Belediyesi'ne armağan etsek, akasyalanmıza kavuşur mu- yuz acaba? HAYVANLAR ISMAILGÜLCEÇ igulgec@yahoo.com HARBf SEMtH POROY semihporoy@yahoo.com KEDl LEVO APTÜLIKA •y/U-AtTCA "TOfH9A»e. & SOM" DrVKM O N U K V£ĞİL- MfY», / * S TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 24 Temmuz İKİNCI MBŞRUTİYET'İN İLANI... 19Û8'DE BU6ÜN,TI.ME$RuriVET İSTANBUL'M İiAN EDİL Oİ. IBJb'OA, MİrHfiT Pfi$A 'NIN ÖNO£RLİĞİND£ GETİ- _ j İ Ö İ İ Ü İRİLEN İLK MEŞRİ/TİYET YÖHETİMİ,U.A&OÜLHAMİr TARAFINOAN KlSfi SÜR£DE YIKILMIŞTI.32. YILLIK BASKI YÖN£TİMÎ SONUNCA. İTTİHAT VE TEKAK- Kİ CBMİYETİ'NÎN DÜ2ENLEDİĞİ ASKE2İ AYAK- lANMALARfRESfiteÜ NİYAZİ İLE ENVER SEYİN "DASA ÇIKMALARl' ) ,BUA/AKL4HMALAI!l SAS- T/KUA EYLEMLERİNİN TİJMLIYLE BA$ARl£tZU£A UĞMMASI, PADlÇAH H.AgPLİmAMfr't, ME$RU- TÎYET'i ONAYLAMAYA ZORUHLU KtLMIŞTI. SE- LANİK VE MANASTIR'DA PAHA BİR GÜN ÖNC£- O£N BA$lAYAN BÜYÜK GÖSTBRÎ VE KUTLA- MALAR OLURK&H, DURUtf ISTAMBUL'DA SE£. SİZ S Ş ĞİOERBZ 8iR KAYNAŞUA BAŞLA- 01.HALK,n.ABDÜLHAMİT'ÎU KEŞM TAVRINI MERAK EOİYORDU. BİR. KAÇ GÜN SONRA BÜYÛK BİR.KA LABALIK ŞEYHÜLİSLAM tCAfitl Sl ÖNÜNPE TDPLAMP &ÖSTE- Rİ yflPMCA, ŞEYHLJLİSLAU Çj. Klf> R4DIŞAHIN KURANA Et BA. A Ğ YEMİNİ ETTfğiNİSÖYLEÖİ.BU, E. ABDÜLMAMir'/AJ BASKI YÖNETİUİ. fJİN SOMU DEMEKTİ.SEÇİMLE/l/N YAPILMASIYLA MECLİS-t MEBUSAN AÇILACAK,AMA İTTİHATVB rSRAKKJl (V/A/ DOLAYLI YĞNEVMİ, 6EJİİCİ Ç£V- ELERfN "SIMARTOLAYI'Nl TE26AH. LAMALARINA NEOEN OLACAKri... - . ANMA ACÂH HÜN Seni özlüyoruz. ZEYNEP - AHMET ANKARA 22. ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞİ'NDEN Esas No: 1999/508 Davacı Vahdet Kurtuldu tarafından Necmiye Kurtuldu aleyhine açılan davada, mahkememizden verilen 6.6.2000 tarih, 2000/254 sa- yılı ilam ile Manisa ili. Merkez Saruhan Mahallesi. kütük 493'te nüfiısa kayıtlı Ismail oğlu 1964 dlu Vahdet Kurtuldu ile Bulgar uyruk- lu 1969 d.lu Necmiye K.urtuldu'nun boşanmalanna karar verilmiş olup, davalı Necmiye Kurtuldu'nun adresı meçhul kaldığından işbu karann 15 gün ilan 15 gün temyiz süresi içinde temyiz etmediği takdirde karann kesınleşeceği karar yerine kaim olmak üzere adı geçe- ne ilan olunur. OBasın: 41247 İZMİR 3. İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLtĞİ'NDEN DosyaNo: 1999/795 Davacı Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğû Vekili Av. Canan Yalın tarafından davalılar Tümen tCarabuğa, Mahir Mattemur ve Batı Sigorta A.Ş. aleyhine açılmış olan alacak davasında 3889 Sokak No: 1/A lzmir adresinde oturan Mahir Mattemur aleyhine 295.640.018.-TL tahsili davasının yapümakta olan duruşmasında adı geçen davalıya duruşma gûnü tebliğ edihnemiş olduğundan du- ruşma gününün kendisine ilanen tebliğine karar verildiğinden, Adı geçenin davalı olarak 13.11.2000 gûnü saat 9.45'te lzmir 3. işMah- kemesi'nde hazır bulundurubnası veya bir kanuni vekil göndermesi, aksi takdirde davalının yokluğunda devam edip karar verileceği hu- suslan davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 18.7.2000 Basın: 41490 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladtğı günlük Bizim cazete Ülke sorunlanna ilişkin raporlanyla, araştırmalarıyla, köşe yazılanyla, tarafsız haberlerryle sivil toplumların gazetesi. Düzenli okumak için aborve olun. Te(: 0.212. 511 08 75 ANKARA 27. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2000/119 ' -' Huriye Kaya tarafından Ayhan Kavak ve Mustafa Doğan aleyhine açılan 10.250.0O0.00O.-TL'lik trafik kazasından dolayı maddi ve manevi tazmmat davasının yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğince, Davalı Mustafa Doğan'uı G.M.K. Bulvan No: 90 Mal- tepe-Ankara adresine çıkartılan dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat bila tebliğ iade edilmiş, zabıta marifetiyle yapılan araştınnada adresi tespit edilemediğinden davetiyenin ilanen tebliğine karar verilmıştir. Duruşma günü olan 28.9.2000 günü saat 9.25'te davalı Mustafa Doğan'ın mahkememizde bızzat hazır bulunması veya kendısinı bir vekille temsıl ettınnesı gerektiğı, aksi halde HUMK'nun 213 ve 337 maddesi gereğince yokluğunuzda devam olunacağı, dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 7.7.2000 Basın: 41232 GÖRÜŞ ERKAN ÖNSEL (*) Tiirk Eczacıları Birliği'nden Binizi Çekin! Türk Eczacılan Birliği 3 Temmuz 2000 tarihin- den bu yana Sağlık Bakanlığı'nca denetim altına alınmıştır. Denetim gerekçesi olarak yalnızca 12 Eylül Anayasası'nın anti-demokratik hükümleri- ne sanlıyor Sağlık Bakanı. Amaç Türk Eczacıları Birliği'nin gücünü kırmaktır. Sağlık Bakanı kamu- oyundaoldukça "ünlüdür", "ününü"önceliklesi- yasi felsefesini kadrolaştırmakla elde etmiştir. Tavn, davranışı, uygulamaları cumhuriyetçi bir bakanın geleneklerinden uzak, Osmanh'nın "dev- teöü" vezirlerine benzertikgösteriyor. Baştabip kov- makla gündem oluyor. Son günlerde TV ekranlanndan ve basın man- şetlerinden inmiyor. Bütün Türkiye olanı biteni iz- liyor. Biz, Sağlık Bakanı'nın esas yapması gereken işleri anımsatmak isteriz. Ülkemizin 20 ilinde ka- mu eczacısı yoktur. llaç ve eczacılık hizmetleri ec- zacısız yürütülmektedir (!). Sağlık hizmetlerine genel bütçeden yüzde 2.5 pay ayrılmışken, yurt- taşlar mücevher fiyatına çıkan sağlık hizmetleri- nin vahameti altında ezilirken, özetle sağlık so- rununa çağdaş ve insanca çözümler bulmak ge- rekirken ve bütün bunlar için zaman ve emek çok değerli iken Sağlık Bakanı, Türk Eczacıları Biıii- ği'ni denetlemekle uğraşıyor. Biz Türkiye'nin 39 Eczacı Odası ve onun üst mer- kezi örgütü Türk Eczacıları Birliği, devletten bir kuruş para almış değiliz ve almayız. Devletin ban- kalarından fonları hortumlamış da değiliz. Bizim hesabımız kitabımız açıktır. Heryıl yaptığımız ma- li kongrelerde eczacılara her bakımdan hesap veririz. Mali bilançolarımız her yıl eczacılann in- celemesine, onayına ve aklanmasına sunulur. İki yılda bir de olağan seçimli kongrelerimizde akla- narak yeni yönetimlerimizi seçeriz. Bizler kamu kurumu niteliğinde, demokratik özellikleri ön plan- da olan meslek örgütleriyiz. Gerçek demokrasi- lerde bizim gibi kuruluşlann üzerinde devlete ait bir vesayet hakkı yoktur ve olamaz. 1961 Ana- yasası'nda da durum böyleydi. Vesayet hakkı 12 Eylül 1982 Anayasası ile getirildi. 12 Eylül Ana- yasası'nın bu tür hükümlerinden destekalarak po- litika yapanlann geleceği yoktur. Toplumumuzun ezici çoğunluğunun oluşturduğu mutabakat, 1982 Anayasası'nın değiştirilmesi ve ülkemize yakışır çağdaş bir anayasanın yapılması yönündedir. Sağlık Bakanı'nın TEB'i denetleme altına al- masının Türkçesi "Siz ülkenin, ulusun ve halkın yanında yer alıp ilaç, eczacılık ve halk sağlığı ko- nulannda bilimsel çalışmalar yapar ve Sağlık Ba- kanlığı ile sık sık çelişirseniz, ben de sizi 1982 Anayasası'na dayanarak denetim altında tuta- nm". İşin özü budur. Ve sorun denetleme ötesi bir sorundur. Kamuoyunun doğru bilgilenmesi amacı ile bu açıklamayı yapıyoruz. Tüm kamuoyunu bu anti- demokratik uygulamaya karşı çıkmaya çağınyo- ruz. .^, SağlıKBaKam Ostnan Durmuş durdu Çok geçmeden... (*) İstanbul Eczacı Odası Başkanı .« '' B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDA.NSAĞA: 1/ Kuzey Kaf- kasya'da yaşa- yanbirhalk.2/ 2 Gümüşbalığı- 3 nın küçüğü... Bir nota. 3/ Yerli malı sim- geleyen harf- ler... Devinen bir nesnenin küçük bir za- 8 man içinde hı- g zında oluşan değişmenin bu zama- na oranı. 4/ Telli bir 1 çalgı... Kadınların 2 omuzlannı örtmek 3 için kullandıklan ge- 4 nişatkı.5/Notadadu- rakişareti... "Orhun- --": Basketbolcu- muz... Olumsuzluk belirten bir önek. 6/ Kale hendeği... Cin- 9 sellik. II Temel, esas... "Kardaş, senin dediklerin yok / — çekilen toprak bu toprak değil" (F.H. Dağ- larca). 8/ Duyuru... "Joan —": Ünlü tspanyol res- samı. 9/ Gönül okşayıcı söz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Melengiç de denilen ve mercimekten az büyük meyvesi olan bir ağaç. 2/ Değerli bir taş... Telefon sözü. 3/ Eski Mısır'da güneş tannsı... Algılanan nesnelerin temel niteliği. 4/ Ölçüt... Neptünyum elementinin simgesi. 5/ Geleneksel Türk evlerinde, bir tarafi dışanya açık olan oda. 6/ Bir şeyin fiya- tını arttırma... Isimler. 7/ Hayat arkadaşı... Acıklı. 8/ Rütbesiz asker... Y.K. Karaosmanoğlu'nun, Cumhuriyet'in ilk yıllannı konu alan romanı. 9/ Enflasyonun her türlü ölçüyü aşmasına verilen ad. İZMİR 3. İŞ MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1999/535 Karar No: 2000/505 Davacı SSK Genel Müdürlüğû vekili tarafından Mithatpaşa Cad. No:7l/A tzmir adresinde ikamet etmiş olan davalılar Kaan Atasever ve Osman De- mir aleyhlerine açılmış olan alacak davasının yapı- lan duruşması sonunda mahkememizden verilen 10.7.2000 tarihli karar ile, 8.900.221.713.-TL'nin (8.899.720.113 .-TL'nin onay tarihi olan 22.2.1999, 501.600.-TL cenaze giderinin ödeme tarihi olan 12.4.1998 tarüünden itibaren) kanuni faizi ile bir- likte, 400.509.977.-TL nisbi harcın, kurum tarafın- dan yapılan 39.650.000.-TL yargılama giderinden 33.765.0OO.-TL'si ile dava tanhine göre esas alınan 66.900.221.-TL nisbi vekalet ücretinin davalılar- dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Yargıtay yolû açık olmak üzere davalı Kaan Atasever'in yokluğunda karar verilmiş ve da- ha evvelce de adresi tespit edilememesi sebebiyle kendisine duruşma tarihi de ilanen tebliğ edildigın- den adı geçen davalı Kaan Atasever'e işbu karar ilanen tebliğ olunur. 18.7.2000 Basın: 41491 Kimliğimi kaybettün. Hükümsüzdür KERIMSUBAŞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle