25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 TEMMUZ 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA l LJil. kultur@cumhuriyet.com.tr 15 ALLECRO EVtN tLYASOĞLU Gençler ilgi bekliyorYurtdışında sesini duyuran, ödüller alan, yanşmalar kazanan gençlerimize ne yazık ki basını- mızda pek yer yoktur. Basın ve yayın dünyamızın gündemı man- kenlerie vepop sanatçılanyla do ludur. Ciddi müzflde uğraşan sa- natçılar ise uzun yıllann emeği sonımdabir yerlere vanrlar. Ulus- lararası bir yanşma kazanmala- n, yurtdışında bir sahneyi ya- bancılarla paylaşmalan onlar için ne denli heyecan verici olsa da yurtiçinde adlaraıdan söz ettir- meleri için uzun kişisel çabalar gerekir. Son günlerde yurtdışın- da başanlar kazanan gençleri- mizden biraz haber aktaralun. Piyanist Gukien Gûlşen Er- nez, 29-31 Mayıs tarihlerinde Bulgaristan'ın Razgard kentin- de yapılan Genç Piyanistler 1. Balkan Forumu'nda Yunanistan, Makedonya, Sırbistan, Roman- ya ve Bulgaristan ülkelerinin ara- sından Türkıye'ye birincilik ge- tirdi. Razgard Filarmoni Orkest- rası eşlığınde Rahmaninofun 2. piyano konçertosunu seslendi- ren sanatçıya, kentin gazete ve dergilerinde önemli bir yer aynl- <fa. Merve Kazokoğlu (1982), ha- len AlmanLisesi 10. sınıföğren- cisi. Klarnet çalıyor. Istanbul Üniversitesi Konservatuvan'nda yan zamanlı öğrenci. Avrupa'da- ki Alman Lıselı öğrenciler ara- sında bu yıl 37'ncısı düzenlenen "Gençfcr MüakYapryor" başlık- b yanşmanın, beşinci yaş grubu içinde birincilik elde etti. Tüm Âvrupa'dan 16 bin çocuğun ka- tıldığı yanşma 6 ayn yaş gru- bunda yapılmakta. Merve, Al- man Lisesi'ndeki müzik öğret- meninin desteği ile bu yanşma- ya dört yıldır katılmış ve çeşitli dallardaher yıl ödülleralmayı ba- şarmış. Her yılın konusu değışık olduğu için öğrenciler kendile- • Piyanist Gülden Gülşen Emez, Genç Piyanistler 1. Balkan Forumu'nda birinci oldu. Merve Kazokoğlu 'Gençler Müzik Yapıyor' başlıklı yanşmada birincilik elde etti. rini ona göre hazırlıyorlar. Örne- ğin bir klarnetçı oda müzikçisi olarak, orkestra üyesi olarak ya da solist olarak bu yanşmaya bir- kaç kez kaülabiliyor. Merve de kademe kademe bu yanşmalara katılmış. 1997'deMilano'daDo- ğu Akdeniz Ülkelen Grubu'nda birincilik alarak Leipzig'deki fi- nale katılmaya hak kazanmış. Burada ikincilik almış. 1998'de aynı yanşma Istanbul'da yapılmış ve Zulal Apeiigao ile bırinciliğı paylaşmış, Nûrnberg'de Türkı- ye'yi temsil etmişler. Bu kez üçüncûlük elde etmiş. Ardından Berlin'deki yanşmaya girmeye hak kazanmış. Ve onca öğrenci arasından birinci olmuş. Yanşmaya katılanlar da bir- bırleriyle bir aile oluşturmaya başlıyorlar. Bu yanşmanın bi- rincilen bundan sonra müzik meslek okullanna, ustalık sınıf- lanna kapılan açan önerilerle karşılaşıyorlar. Berlin'de yapı- lan son yanşmada kentin tele- vizyonlan, radyolan ve gazete- len bu gençliğe uzun uzun yerve- riyor. Bugün dünyantn en gözde kemancılan arasında yer alan AnneSophieMutterve Frank Pe- ter Zimmerman ilk kez bu yanş- malarla kendilenni tanıtmışlar. Dıleriz Merve de yannlann ün- lü bir klarnetçisi olarak bu yanş- mada elde ettiğı binncıliği değer- lendirir. San Francisco'da yaşayan önemli bir gitarcımız var: Cem Duruöz. Amenka'run çeşitli kö- şelerinde ve Güney Amenka'da verdiği konserlerle ve konferans- larla kendini tanıtıyor. Dağarcı- ğında barok dönemınden günü- müze uzanan, Albeniz'den Ta- kemitsu'ya yayılan genış bir coğ- rafyanın bestecileri yer alıyor. Yaİcında yayımlanacak CD'si, Marin Maras'nın yapıtlanndan örnekleri ıçeriyor. Bana gönder- diği kopyayı dinlediğımde onun ne kadarprofesyonel, duyarlı ve yetenekli bir sanatçı olduğunu anladım. Birsen (piyano) ve Ozcan (ke- man) Ulucan kardeşleri bir ikı yıldır Istanbul'da pek duyamaz olmuştuk. Ulucanlar Bulgaris- tan doğumlu. 1989'daTürkiye'ye göç etmışlerve Istanbul'daki kon- servatuvarlarda eğıtimlennı sür- dürmüşler. Sonradan Birsen, Londra'da City Üniversity'den master derecesini almış; Ozcan da Londra'da Guild Hall Müzik Okulu'ndan diplomasını aldıktan sonra Bilkent'te Pfkayzen ile mas- terini tamamlamış. Son zaman- larda çalışmalannı Almanya'da sürdüren kardeşler, Almanya ve Italya'da bir dizi resital vermiş- ler, basından olumlu tepkiler al- mışlar. Halen ellennde iki CD projesı var ve sponsor arayışın- dalar: Birincısi Webern, Marti- nu, Brahms ve Saygun'un yapıt- lanndan oluşuyor. tkincisini ise genç Türk bestecilerine ayırmak istiyorlar. Ozcan ve Birsen Ulu- can zengin bir düo ve konçerto dağarcığına sahip. Gençler derken, çocuklarla bi- tırelim sözümüzü: Ankara'da bir çocukkorosu var. PınarAlpay'uı 1994'ten beri çabştırdığı bu ço- cuklar Kavaklıdere Şarap Fabri- kası'nın çevre köylerinden top- lanmış. Geçen ay Macanstan'da başanlı konserler veren toplu- luk, 100 çocuktan oluşuyor ve al- tı ayn dilde şarkı söylüyor. Bir arada müzik yapmanın, bir ara- da müzik duymanın mutluluğu- nu yaşıyorlar. Keman yanşmasına çagn Istanbul Kültür Üniversitesi Güzel Sanatlar Uygulama ve Araştırma Merkezi bir keman yanşması düzenliyor. Sedat Gü- rel-Güzin Gürel Bilim ve Sanat Vakü ile ortaklaşa düzenlenen bu yanşma 20-24 Kasım tarih- leri arasında yapılacak. Son baş- vuru tarihi ise 10 Kasım 2000. 1975 ve sonrası doğumlu sanat- çılara açık olan yanşmada birin- ciye 1 milyar 500 milyon, ikin- ciye 1 milyar ve üçüncüye ise 500 milyon TL ödül veriliyor. Birde Türk yapıunı en iyi yorum- layana mansiyon verilecek. Jü- n, Görer AvkaL Suna Kan, Gö- nüi Gökdoğan, OzerSezgjo, Gü- zin GöreL Gülden Turah ve Yar- savskiy'den oluşuyor. Bu akşam Istanbul Caz Festi- vali'nde, Fazıl Say ve Kudsi Er- goner'in oluşturduklan kuvar- teti kaçırmamak gerek. Neyle piyanonun bırleşmesini Fazıl, "Birbirine uyum sağlayacak en sonikiçalgr olarak nıtelıyor. Ve ekliyor: "Buseferhakikianlam- da caz çalacağız. Elbette ki Türk makamlanndan, usullerinden, ritim cümbüşlerinden yararlan- dım; ama, asıl amacım, bötün bunlan cazzevkiiçindeçarpıave 'daha önce hiç duyulmamış' ha- Myfesunmak.Çokrenklibirprog- ramımi7 var" evim@booiLeda.tr • ' - Fesîivalin iki doruknöktası Gewandhaus Bach Orkestrası ve Lirik Tarih Gösterisi en önemli sanat olaylarıydı ÖNDERKÜTAHYAU İZMİR-Leipzig "GewandhausBach Orkestrası'' ile ilgilı izlenunlerimi ge- çen haftaki yazıma yetiştirememiştim. Topluluğun Istanbul'da ve tzmir'de ver- diği Bach dinletileri, son yıllarda ülke- mızde yaşanan en önetnli sanat olayı sa- yılabilir. Efes Büyük Tiyatro'nun nefis akus- tiğı ile süslenen dırüeüde Shloroo Mintz, Bach'uı mi majör, Marim Vengerov da la minör keman konçertolannı çaldılar. Bunlara ek olarak sanatçılar, orkestra- nın başkemancısıyla birlikte besteci- nin re majör üç keman, kendileri de re minör iki keman konçertosunu seslen- dirdiler. Mintz'in yorumu, yay tekniğindeki sertlik ve çaldığı kemanın tonunda göz- lemlediğimiz kuruluk yönlerinden bi- raz tedirgin ediciydi. Vengerov ise ku- sursuzdu; konçertoyu içtenlik dolu bir yaklaşımla çok müziksel çaldı. Orkest- ranın da sözcüklerle tanımlanamayan ve daha ilk ölçülerde dinleyeni esrime noktasına getiren bir tınısı vardı. Hem solocular hem de orkestra, Bach'ı de- rinlemesine araştırauşlar. Dört konçer- to da özgün bir çözümlemeyle ve bam- başka bir bakış açısıyla seslendirildi. Özellilde re minör iki keman konçer- tosunu dinlerken müzik sanatının bü- yüklüğünü ve onu her türiü değişime yanıt verecek yolda yaratmış bir deha- nın yüceliğini duyumsadık. Bu dinle- ti, benim ısrarla üzerinde durduğum bir görüşü de doğruluyordu. Son yıllarda bazı barok orkestralan- na rasthyoruz ya da onlann CD kayıt- lannı dinliyoruz. Bu topluluklarda. ta- rihsel gerçeklere bağlı kalma kaygısıy- la la sesi pesleştirilir, olanak varsa o dö- nemin özgün çalgılaı ı kullanıhr, vibra- to yapılmaz ve yorum, abartılı süsleme- lerle doldurulur. Her şey, günümüzün beğenisinden uzaktır. Gevvandhaus Or- kestrası ise tarihi yaşatmak için bu gi- bi yüzeysel yaklaşımlardan değil, içe- rikten yola çıkmış. Bach'ın müziği, ba- rok biçeminin gereği yenne getirilerek çaluııyor, fakat sanatçılar yoruma ken- di kişiüklerini de katmışlar ve çağımı- zın beğenisine saygı göstermişler. "Uygarfaldar Kavşağmda GezkiOzan- lar", onlann ınsanlığa telkın ettiği sü- rekli banş ve sevi, "Meryem AnaEvin- de Bir Yüdönümü Töreni", Hazreti Meryem'in acılı yıllannı onun yaşadı- ğı yerde anmak, Bach'uı müziği gibi soy- lu görüşler ve yaklaşımlardı. Gelin gö- rün ki bunlan müzikle yansıtan ABD'nin " \Vaterbury Korosu" son derece ama- tör bir topluluk. Üyeler iyice yaşh, bas- lar zaman zaman şaşınyor; tenorlarla altolann sesi çıkmıyor. Koronun tınısı doyurucu değil. Sözün özü, festivale 'fes Büyük Tiyatro'da kocaman bir izleyici topluluğu önünde sergilenen 'Lirik Tarih Gösterisi' düşündürücü ve önemli bir sanat olayıdır; yurdun dört köşesine götürülmeli ve halkımız sanat yoluyla aydınlatılarak düşünmeye özendirilmelidir. yaraşmayan iki dinleti izledik. Bu ko- ronun festivale çağnlış nedenini bir tür- lü anlayamadık. "MVaterbury Korosu"nun gevşetici havasını bir anda yok eden sanat olayı ise Efes Büyük Tiyatro'da kocaman bir izleyici topluluğu önünde sergilenen "Lirik Tarih Gösterisi"ydi. Yekta Ka- ra ile AHTaygun'un tasarlayıp gerçek- leştirdıği, müzik direktörlüğünü Ser- dar Yalçın'ın yaptığı bu gösteriyi, 1999'da Istanbul'daki AGÎK toplantı- lan sırasında televizyonda izlemiş ve ağ- lamıştım. Bu kez de aynı heyecanı ve mutluluğu yaşadım. "lirik Tarih Gös- terisi" düşündürücü ve önemli bu- sa- nat olayıdır. Şöyle ki: Evrensel nitelikli müzik sanannı yur- dumuzun her köşesine ulaştırmaya ça- hşıyonız; çünkü onun kalkınmaya güç kazandırdığına inanıyoruz, ama unut- mamalıyız ki, ülkemizin bağnndan çı- kan bütün müzik türleri bizimdir. Kâ- ni Karaca'nın söylediği Mevlevi ayin- leri, efelerin oynadığı Tavas Zeybeği, Karadeniz Horonu, Fatih Erkoç'un ca- zı, dahası sinagogun, Rum ve Ermeni kiliselerinin ilahileri bu topraklarda doğmuştur ve her biri insarumıza de- ğişik şeyler söyler. Önemli olan, bu tür- lerin insanrnıızm yaşanundakı yerini tam bir şaşmazhkla saptayabihnek ve yozlaşmadan kaçınmaktır. Gösteriye eleştirel açıdan baktığımız zaman ise küçük notlanmız var: Koro, bir yandan gevşek vibratosunu düzel- tirken bir yandan da Sâlât-ı Ümmi- ye'nin sözlerine dikkat etmeli, Dede Efcndi'nın şarküan piyasa ağzıyla okun- mamalı, horonu çalan kemençedeki distorsyon düzeltibneli; orkestra, ses- lendirdiği parçalara biraz daha özen göstermeli ve ses düzenini yönetenler, ikincil önemdeki partilerin öne çıkma- sını, duyulması gereken partilerin de or- kestra dokusu içinde erimesini önle- melidirler. "Lirik Tarih Gösterisi''nin, daha da geliştirilmiş ve kusurlardan anndırümış biçimiyle yurdun dört köşesine götü- rülmesini ve halkunızuı sanat yoluyla aydınlatılarak düşünmeye özendirilme- sini dilerim. Ortak heyecanları birleştirdi LEVENTÖGET "Basm genç dâhisi"; aslmda tanıtımlarda _geçen bu nıteleme Christian McBride a iyi " uyuyor. İki gece tamamını izlediğim jam-ses- sion'h-esprili, çok katılımlı konserler, festi- vaün yaratıhnak istenen 'istekKHk' havasmı dayakahyordu. Roxy Bar'ın tentelerinden içe- ri girdiğiniz anda yakalanabileceğiniz yük- sek tansiyon, zaten mekânın hep süregelen havasma da çok uygun. Istanbul'un "en iji yaşayan" mekânlanndan Roxy, caz festiva- linin en dinamik ortamım hazırlayan bir sü- reklilik içinde... Christian McBride, konserlerinde iki ge- ce boyunca funk ve blues'u öne çıkarsa da çok geniş bir aralıkta müzik yapabileceğım, üstelık sahne dolusu müzisyenle göstermiş oldu. Enerjisi-samımiyeti bir ara neredeyse iki buçuk grubun küçük sahnede müzik yap- fnastm bile sağladı! üendt gnıbunun yara- na aldığı "Mingus Amungus" ve "Mfagas Big Band" üyeleriyle pek çok parçayı bsa dokunuşlarla aynı 'session'da buluşturdu. Ja- co Pastorius'u da Stevie VVonder'ı da, bu iki funk arayışlı grubun aynı sahnede ortak he- yecanlannda birleştiren Christian McBride tam bir toplayıcı. Sound'uyla bugünün mü- zikal arayışlannda son yirmi beş yılın iyi bir izlenimcisi ve müzik üretirken hep sevilen pozıtif enerjisinin peşinden koşturan, parça sonunda, konser sonrasında elleri havada ça- kıştıran memnuniyetin asıl sahibi... Festival olgusu, yaz ^"^nda-açık hava- da, çabuk tükenen biletlere mekân bulamaz- ken gecelik patlamalarla kısıtlanmayan "ya- şayan caz" club sound'lanna uygun mekân- larda hâlâ gözde ohnamanın rahathğını sür- dürebiliyor. Uzun süredir 'gûndeHkihtiyaç- larT da 'hafta sonu terapilerini" de tekrarla- yan Roxy, ses-ışıkla da 'dozunda' bir kon- ser doyumunu Christian McBride konserle- rinde sağlamış oldu. Ille de caz adıyla mü- zik yapmanın gerekmediği, provalı girişim- cilerin ve hemen orada performansa-müzi- ğe özgü bir yaratıcılıkla üretilen, yaşayan ve orada da yerini bulan mekânlann da çoğal- masıyla, gelenekselci bir anlayışm yaşama- smı sağlayan katıluncılık, şehrimizi yaban- cılaşmamanın tamponlan olarak koruyacak gibi! Christian McBride, enerjisi ve samimiyetiyk dikkati çekö. Stanley KubPick'in arşivi • Kültür Scrvisi- Stanley Kubrick'in ünlü filmi 'Dr. Strangelove'da PeterSellers'm canlandu-dığı 'ulusal karakter'in senaryonun taslağmda olmadığı söyleniyor. Kubrick'in yazar Peter George'un 'Red Alert' adlı kitabından uyarladığı 'Dr. Strangelove' fıhTÜnin 1962 yılına ait senaryosunda, başkarakter olarak Von Klutz admı taşıyan bir tipin var olduğu belirtildi. Yazann arşivinde sakladığı senaryo taslağı ve çeşitli kâğıtlar, Kubrick'in ilk önce gerilim olarak düşünülen senaryoyu realist komediye çevirdiğıni gösteriyor. Peter George'un oğlu David George > tarafından satışa çıkanlan arşivde yer alan, Kubrick'in el yazısı mektubunda, "bu şartlarda bir Amerikan başkanının iç ve dış saldınlara karar vermesinin sımrlandınlmasının uygunsuz • olduğunu" söylemek gibi, kitap üzerine birtakım eleştirilerde bulunmuş. Buna karşuı George'a filminin senaryosunu oluşturmak için kendisi ile çalışmasım teklif ettiği ve yazann da, kitabmda radikal değişiklikler yaptığı belirtiliyor. Avusturya'da koro olimpiyattapı • VtYANA (AA) - Uluslararası koro olimpiyatlannm birincisi, Avusturya'nın Linz kentinde yapılıyor. Sadece amatör korolann yanşacağı ve 16 Temmuz'a kadar sürecek olan 'Linz 2000 Koro Olımpiyatlan'na, aralannda Türkiye'den 'Orfeon Oda Korosu'nun da bulunduğu 60 ülkeden 350 koro ile toplam 18 bin kişi katılıyor. Uluslararası Koro Yanşmalan Birliğı tarafından düzenlenen olunpiyatlan Avusturya Cumhurbaşkaru Thomas Klestil maddi olarak destekliyor. Marmaris'te uluslararası tango festivaN • ISTANBUL (AA)- Marmaris Turizm Tamtım Vakfı tarafmdan bu yıl ilk kez düzenlenecek olan 'Marmaris Uluslararası Tango Festivali', 16- 21 Eylül günleri arasmda yapılacak. Festival kapsammda, tango dans dersleri, konserler, geziler ve balolar yer alacak. Hollanda'dan Sexteto Canyengue, Japonya'dan Quarteto Astrorico ve Almanya'dan Titango orkestralanmn konuk olacağı festivale, Lucia & Alvaro danslanyla, Roberto de Lozano da şarkılanyla eşlik edecek. Tango Passion'da yer alan Arjantinli dansçılar Claudio ve Pilar, Hollanda'daki tango merkezi El Corte'nin yaratıcısı Eric Jorissen, Alman Ulli Barth ve Fransa'dan Imed Chemam'ın da festival kapsammda dans dersleri vereceği belirtildi. Zeugma'dan çıkarılanlar • GAZİANTEP (AA) - Belkıs Zeugma antik kentinde yürütülen acil kurtarma kazısında, Roma dönemine ait 2 villada yapılan kazılar sonucu, 1.100 metrekare büyüklüğünde, mitolojik konulu 65 taban mozaiği ve 120 metrekare duvar resmi bulundu. Villalarda, 1.55 metre boyunda bronz Mars heykeli, 4 bin adet bronz ve gümüş kaplama şehir sikkesi, mermer Apollon heykelciği, bronz Afrodit heykelciği, kalker Herakles stel parçası, fıldişinden yapıhnış j Dionisos kabartmalan, boynuzdan yapıbruş Afrodit heykelciği, bronz şamdanlar, kandiller, pişmiş topraktan yapılmış kandiller ve fıgürin parçalan ile çok sayıda çömlek ortaya çıkanldı. Vıctoria Beckham'm yeni albiimü • LO^fDRA (AFP) - 'Spice Girls' grubunun eski üyelerinden Victoria Beckham, yeni bir solo albümle geri dönüyor. Londra'daki 'Hyde Park'ta konser veren sanatçıyı, yağmura rağmen dağılmayan yüz bin kişilik bu- kalabahk izledi. Prens Charles'm konserden sonra tebrik ettiği sanatçıya, sahnede kalabahk bir dans topluluğu eşlik etti. Konserde, Elton John, The Coors ve Boyzone gibi isimler de yer aldı. BUGÜN • DARPHANE-t AMİRE de 'Yaz Etkinlikleri' çerçevesinde 11.00 ve 13.00 saatlennde 'Türk Canlandırma Sineması Tarihi Bölüm 2' belgeseli izlenebilir. (513 50 82) M AKSANAT'ta 12.30 ve 18.00 saatlennde Federico FeOini'rün yönettiği 'La Strada' fıhrü gösteriliyor. (252 35 00) teTATCUL W. FESTtVAÜIDE BUGUN ICEMÎL TOPUZLU AÇIKHAVA ITROSU'nda saat 21.00"de Önder Focan'* .- Purple in Bhıe witb New York Jazz Giants ve Michel Camik) Trio Featuring Tomatito: Spain konseri izlenebilir. (293 31 33) • ROXY'de saat 23.30'da John Nogent'ın katılacağı 'Special Festival All-Star Jam Sessions' gerçekleşecek. (293 31 33) • LÜTFİKTRDAR KONGRE VE SERGİ SARAYI'nda saat 19.00'da 'Fazıl Say ve Kudsi Erguner JazzQuartet' konsen izlenebilir. (293 31 33) • BABYLON'da saat 23.00'te 'Patricia Barber' konseri gerçekleşecek.(292 73 68)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle