Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2HAZİRAN 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET
HABERLER
Olumsuzluklara dikkat çeken bazı bilim adamlan gen haritasmın çözülmesinin suiistimale açık olduğunu belirttiler
Genetâ hlılilLCNDRA (Cumhuriyet) - Insanın gen haritasmın
çözilmesinin suiistimale açık olduğunu belirten
baz bilim adamlan, dünyayı bir genetik
ayrmcılık tehlikesinin beklediğini öne süriiyor.
tngltere'de ulusal düzeyde yayın yapan
gazîtelerin yer vermediğı söz konusu tartışma,
Lordra Metrosu'nu kullanan yolculara ücretsiz
dağtılan 'Metro' ısimli gazetede yer aldı. Ulusal
gazeteler, buluşu 'başan' olarak ele alıp insanhğa
sağlayacağı yararlan sıralarken Metro gazetesi,
bazı bilim adamlannın, buluşun yaratacağı
olumsuz etkilere de işaret ettiklerini duyurdu.
Bunlardan yazar Dr. İbm Shakespeare. "Kimin
bizim gen haritamızı tümüyle bilmeye hakla var"
sorusunu yöneltti. Shakespeare, bu bilginin
işveren, sigorta şirketleri ve devlet tarafından
doğru ve hakkaniyet içinde kullanılıp " " v
kullanılmayacağından kimsenin emin
olamayacağını belirterek "Eğer bu tür kişi ve
kurumlar söz konusu bilgiyi bireylere karşı,
onlann haklannı çiğneyecek şekilde kullanırsa ne
olacak" diye sordu. Alzheimer Hastalan Vakfı
Başkanı Dr. Rkhard Harvey ise vakıf olarak,
genetik bilgilerin sigortacılık sektörü tarafından
bazı kişilerin 'genetik olarak klasman dışı'
addedilmesinde kullamlmayacağından emin
olmak istediklerini vurguladı. Insanlar üzerinde
genetik mühendislik çalışmalan yapılmasına
karşı kampanya yürüten sivil toplum kuruluşu
adına açıklama yapan Dr. David King ise "Eğer
bilgilerin gizliliği sağlanamazsa bazı kurum ve
kişiler ellerindeki bilghi kendi menfaatlan için
Bilimsel calısmalar hız kazanacak
Genlerin sırn 20
yılda çözülecek
• Gen haritasının tamamlanması, pek çok
yeni oluşuma zemin hazırlayan bir başlangıç.
Genomun yüzde 97'si sıraya dizildi, ancak
geriye kalan yaklaşık 150 milyon harfın de
pek yakında deşifre edileceğini söylemek zor.
Çeviri Servisi - Bilim na uygun "ısmarlamar
adamlanna gore ınsan
DNA'sını oluşturan 3.1
milyar kimyasal "harfin
gizinin çözülmesı, Apol-
lo uzay gemisinin Ay yü-
zeyine insan bırakması
kadar önemli bir gelişme.
Ancak "Genom Proje-
si
T
'nin sonuna yaklaştıkça
bu benzetmenin ne denli
yanlış olduğu yavaş yavaş
ortaya çıkıyor. 20 Tem-
muz 1969 'da insarun Ay' a
ayak basması yalın, kendi
içinde tutarlı ve sonuçlan-
mış bir işlemdi. Oysa gen
haritasının tamamlanma-
sı, pek çok yeni oluşuma
zemin hazırlayan bir baş-
langıç. Kaldı ki projenin
sonuçlandığını söylemek
çok zor.
Celera Genomics ve
Human Genome Project
(HGP) isimli kuruluşlar-
da görevli bilim adamlan
halihazırda genomun yüz-
de 97 sini sıraya dizdi, an-
cak geriye kalan yaklaşık
150 milyon harfin de pek
yakında deşifre edileceği-
ni söylemek zor. Kaldı ki
HGP'de harfler daha sıra-
ya bile dizilmiş değil. Pro-
jenin tamamlanması bir-
iki yılı bulabilir, ancak
"yaşamın kitabınT oku-
mak, bu süre içinde müm-
kün olacağa pek benzemi-
yor. Howard Hughes Tıp
Enstitüsü'nden Gerald
Rubin bunun nedenini
şöyle açıklıyor:
"Çünkü bu kitap, ya-
bancı bir dilde yazılmış.
Aynca çok karmaşık bir
tarzda ele almmış. Bu ne-
denle her şeyin gün ışıgına
çıkanlması yülan alabüir.**
Haftalık Time dergisi,
son sayısında genom pro-
jesinin tamamlanmasına
geniş yer verdi. Time'daki
yazıya göre moleküler bi-
yologlar da insan genomu
hakkında çok az şey bili-
yor. HGP'nin GenBank
web sitesinde, tüm bilim
adamlanrun yararlanması
için genomun yüzde 85'i
yayımlanmış olsa dahi bi-
lim adamlan daha insan-
lardakı gen sayısı hakkın-
da bile birbiriyle çelişen
açıklamalarda bulunuyor-
lar. Son hesaplamalara gö-
re bu sayı 28.000 ile
140.000 arasında değişi-
yor. Yaygın kanıya göre
sayı 50.000 dolaylannda.
Bunun dışında, genin
kodunu bilmek, o genin
vücutta hangi proteini
ürettiğini bilmek anlamı-
na gelmiyor. Veyaüretilen
proteinin hangi proteinler-
le etkileşim içine girdiği
konusu da net değil. Vü-
cudun işlevselliğini tü-
müyle ortaya çıkarmak
için ne yazık ki bu bilgiler
gerekli. Genom konusun-
da böyle bir bilgisizlik hü-
küm sürerken son günler-
de kopartılan bu yaygara-
nın sebebi ne? Çünkü gen-
lerin biyokimyasal kodu-
ortaya çıkanrması,
genlerin gizinin çözülme-
si yolunda atılmış çok bü-
yük bir adım.
Bu ışlemin tamamlan-
masıyla bilim adamlannın
pek çok hastalığın köke-
nine inmesi ve tedavi et-
mesi kolaylaşacak. Bu
hastalıklann başında da
alzheimer ve şeker hasta-
hğı geliyor. Bu bilgilerin
ışığı altında ilaç şirketleri,
insanlann genetik yapısı-
ilaçlar üretebilecek; ilaç
doğrudan hedefe yönelir-
ken yan etkileri minimu-
ma inecek.
Genlerin dizilişinin tek
tek ortaya çıkanlması
emek yoğun ve pahalı bir
süreç. Bu sürecin zor kıs-
mının tamamlanmış ol-
ması, bilimsel araştırma-
lann hız kazanmasını sağ-
layacak. Ne var ki bilim
adamlanrun tümü, yaşa-
nan gelişmeleri olumlu
buhnuyor. Harvard Üni-
versitesi Tıp Fakülte-
si'nden Tom Delbanco.
kaygılannı şöyle dile getı-
riyor:
"Bu keşif,insanlanngö-
zünü kör etmiş. Bunun so-
nuçlannı şimdiden gör-
mek zor, ancak zararian-
nı tahmin etmek çok zor
değiL Örnegin doktortann
hastalanna ayıracaklan
süregiderek kısalacak; pa-
halı tahlUler yetersiz sağ-
tak hizmetierini iyice dar-
boğaza sokacak."
Delbanco kaygılannda
ne denli haklı olsa da, pro-
jenin sunduğu olanaklann
zenginliği fren yapmayı
olanaksız hale getiriyor.
lşte bu nedenle Ay'a ayak
basmakla genom projesi
birbirinden farklı.
Ay'a gitmek temiz, sı-
nırlan belli bir gelişme.
Ancak aradan geçen 30 yıl
içinde uzay yolculuğu ko-
nusunda önemli bir geliş-
me kaydedilmedi. Oysa
bundan 30 yıl sonra insan
organizması ve hastalıkla-
n konusunda ne denli
önemli atılımlann gerçek-
leşeceğini şimdiden kes-
tirmek zor.
Bflhn adamlan genin tanımı konusunda bile anlaşamıyorlar. Genel olarak gen, tek bir proteini kodlayan DNA sıralamasıdır.
Gen hmitCLSi hakkmda büinmeyenler
Soru: Genlerbizieilgili herşe-
yi betirtiyor mu?
Yanrt: tnsanm şekillendirili-
şinde genler ve çevre birlikte
hareket eder. ÇevTe, deneyimle-
rimize yönelik her şeyi kapsadı-
ğı için çok karmaşık ve önemli
bir rol oynar. Kışilığin oluşu-
munda genlerin ve çevrenin ro-
lûnü birbirinden ayırmak nere-
deyse olanaksızdır.
Soru: Gen nedir?
Yanrt: Bilim adamlan genin
tanımı konusunda bile anlaşa-
mıyorlar. Genel olarak gen, tek
bir proteini kodlayan DNA sıra-
lamasıdır. Proteinlerin yaptığı
işlerin başmda, biyokimyasal
reaksiyonlan katalize etmek ge-
lir. Genlerin sayısı konusunda
da kesin bir şey söylemek müm-
kün değil. Son günlerde yapılan
biraraştırmanın sonuçlanna gö-
re bu sayı 34.000 ile 140.000
arasında değişmektedir.
Soru: Insanlar arasmdaki
benzertik oranı nedir?
Yanıt: Bireyler, DNA'lannın
yüzde 99.9'unu paylaşır. Başka
bir deyişle, insanın genetik ko-
dunu oluşturan 3 milyar harfin
300.000 kadan insandan insana
farklıhk gösterir.
Soru: Diğertiûieriearamızda
ne gflri bir benzeıük var?
Yanıt: Bilim adamlan diğer
türlerle insan arasındaki benzer-
lık karşısuıda şaşırmaktan ken-
dilerini alamıyor. Örneğin fare
ile insan arasındaki gen benzer-
liği yüzde 80'i bulurken söz ko-
nusu benzerlik şempanzede
yüzde 99'a ulaşıyor. Bu da şem-
panzelerin, insana, gorillere ol-
duğundan daha yakın olduğunu
gösteriyor.
Soru: Bu buluş. kanser ve di-
ğer ciddi hastalıklann tedavisi-
ni gündeme getirecek mi?
Yanıt: Görülüyor ki hastalık-
lann pek çoğunun kökeni gen-
lere uzanıyor. Gen terapisi şu
anda henüz emekleme evresin-
de.
Ancak şizofreni gibi bazı has-
talıklann temelinde bir değil,
birkaç genin etkileşimi söz ko-
nusu. Bilim adamlan genler ko-
nusunda yeni bilgiler elde ettik-
çe tedavi olanaklan da aynı doğ-
rultuda artacaktır. Genel olarak
alzheimer ve bazı kanser türle-
ri için, gelecek 10 yılda gen te-
rapisinin çok büyük yarar sağ-
layacağı düşünülüyor.
Soru: Genetik bilgiler insan-
lann aleyhine kullanılabilir mi?
Yanrt: Genetik bilgilerin işe
adam alma, sigorta ve benzeri
alanlarda genetik aynmcılığa
yol açacağı konusunda ciddi
kaygılar var. Aynca 'şiddet ge-
ni' taşıdüdan gerekçesiyle bazı
insanlann yasadışı eylemlere
daha eğilimli olduklan inancı
yaygınlaşırsa bireylerin kişilik
haklannın ihlal edilme olasılığı-
nın yüksek olacağı düşünülü-
yor. ABD Başkanı B01 Ctinton,
genetik bilgilerin ışığı altında
aynmcıhk girişimlerinin yasak-
lanması doğrultusunda bir yasa
tasansına imza atmakla birlik-
te, bu konuda ortaya çıkabile-
cek pek çok soru henüz yanıt-
lanmış değil.
Soru: Genetik haritaran ta-
mamlanması için daha iki yıl ge-
rekiyorsa neden şimdiden tar-
nşmalara başlandı?
Yanrt: Bilim adamlan, gene-
tik hantanın son kalan birkaç
harfinin en zoru olduğunun far-
kında. Geçen pazartesi günkü
açıklama, haritanın yüzde 99'u-
nun tamamlandığı doğrultusun-
daydı. Dolayısıyla bilinmeyen
kısımlar ciddiye ahnacak boyut-
ta değil. Geride kalan yüzde
1 'lik oran bir-iki yılda tamam-
lanacak.
Ancak insan genomu artık
uygulama aşamasına geçebile-
cek olgunlukta. Bu yılın sonla-
nna doğru bilim adamlan bir
konferans çerçevesinde bir ara-
ya gelerek ellerindeki bilgileri
kamuoyuna duyuracak.
kuUanmaktan ahkonulamazsa sonuç tam bir
genetik aynmcıhk olacaknr" uyansında bulundu.
Diğer gazeteler ise çoğunlukla manşetten
duyurduklan haberlerinde. buluşun insanlık
tarihinde bir kilometre taşı olduğunu belirttiler.
Söz konusu gazeteler, sadece haber sayfalannda
değil, başyazılannda da buluşa dair görüşlere yer
verdiler.
Türkiye Bilimler Akademisi
'Etik ve hukuksal
boyut ivedilikle
düzenlenmeli'
• Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji
Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öztürk,
yaklaşık 15 yıl öncesine dayanan proje ile
hastalıklann daha kesin ve erken tanımlana-
bileceğine işaret etti.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Bilim adam-
lan, tarihin en büyük bu-
luşlanndan biri olan "in-
sanuı gen haritasT konu-
sunda "insanlığın bilgiye
ulaşma eşitiigr açısından
kaygılannı dile getirdiler.
Türkiye Bilimler Akade-
misi'nde (TÜBA> ortak
açıklama yapan bilim
adamlan. bilimsel etik ve
hukuksal açıdan "acil"
düzenleme isterken "Bu
evrensel buluş büriin de-
taylanyla tüm bilim adam-
lanna ait oünabdır" görü-
şünü dile getirdiler.
TÜBA'da dün düzenle-
nen basın toplantısında
konuşan Bilkent Üniver-
sitesi Moleküler Biyoloji
Bölümü Başkanı Prof. Dr.
Mehmet Öztürk. yaklaşık
15 yıl öncesine dayanan
proje ile hastalıklann da-
ha kesin ve erken tanımla-
nabileceğine işaret etti.
Öztürk, böylece hastahk-
lara genetik yatkmlığın er-
ken ortaya çıkanlabilece-
ğini, kişiye özel ilaçlar ge-
liştirilebileceğini ve gen
naklinin yapılabileceğini
anlattı.
Bunun ticari beklenti
nedeniyle insanlann işta-
hını kabartan bir alan ol-
duğunu belirten Öztürk,
bu konuda etik, hukuksal
sorunlann devreye girebı-
leceğini kaydetti. Türki-
ye'nin biyoteknoloji ko-
nusunda yıllar önce atma-
sı gereken adımı atamadı-
ğmı söyleyen Öztürk,
"Kısa sürede atılabilece-
ğinden de emin degilim.
Ashnda projenin vaat etri-
^Insanları damgalamak ıııüııılvüıı^• Baştarafı 1. Sayfada
"Şu an zaten buhınan. işin atfabesi Harfle-
ri bfliniyor. Bu harfler bir araya getip nasıl an-
lam kazanryor. bu çözümlenmiş değil.' Kanse-
re çare, bundan sonra kanser yok. şeker yok,
ömür uzadı" deniyor. Hayıröyle birşey yok. Bu-
gün onun çaresini bubanız varuı başka hasta-
hklar çıkacaknr. Çünkü biz devamh olarak
mırtasyonlara açığız. Bu degişimler herzaman
obcak. Bizdoğduğumuzda var olanknn dışın-
da, yaşarken de değişiklikler oluyor."
Genlerin sırnnın çözülmesinin, insan yaşa-
mınnı kontrol edilmesi gibi olumsuz yönde
kullanılabileceğine dikkat çeken Bökesoy.
"İnsanlann kötü veya Ki genleri var, deyimi
yanhş. Çünkü o zaman, 'Sende şu hatalı gen
var, sen şusun. Bende bu var, ben iyiyün" olnr.
Vani insanlanriamgalatnakmiimk^n R
", f^k
olarak son derece büyük bir sakınca" dedi
Bu teknıkleri kimnı kullanacağıntn da önem
kazanacağına işaret eden Bökesoy, sağlıkla il-
gili konulann eşit ve adil dağıtılması gerekti-
ğini söyledi. Bökesoy, bunun gelışmekte olan
ülkelerle gelişmiş ülkelerin arasmı daha da
açmasına karşı olduğunu kaydetti.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıb-
bi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Meral Sakızh. yapılan açıklamalann, asluıda
bir süredir bılinen sonuçlan içerdiğini belir-
terek "Araşbnnalar tamamlandı diye ortaya
aükü. ancak samyorum bu zamanlama, ABD
Başkanı Bill Clinton'm başkanhk süresinin
son devresi ohnasıyla ilgüi'" diye konuştu.
Yıllardır süregelen 'genom' projesinin,
uluslararası birçok merkezde yürütülen biT ça-
lışma olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sakızh. in-
san DNA'sındakı bazı bilgilerin diziniminin ta-
mamlandığı şeklindeki sonucun sadece bir
merkezden çıkan sonuç olduğuna dikkat çek-
ti. Bu sonucun başka merkezler tarafından da
aynen doğrulanması gerektiğini vurgulayan
Prof. Dr. Sakızh, şu görüşlere yer verdi:
"tkinci konu da; bu sonuclar. insanıngen ya-
pısının tamamen anlaşılması demek değiL tn-
sanda \ üz bin gen olduğu düşünülüyor. Buyüz
bin genin, DNA dizininin nerelerinde \erlesmi5
durumda olduğunun saptanması gerekiyor.
Bu projenin tahminlere göre iki >a da üç sene-
de tamamlanması gerekiyor. Ancak süre daha
da ktsalabilir, çünkü bilgi artbkça yeni bflgfle-
rin edhühnesi kolav la^abiliyor."
tnsanın gen haritasmın çıkanlması ile bil-
gilerin yanhş amaçlarla kullanılmasının da
söz konusu olabileceğini belirten Prof. Dr. Sa-
kızh. "Ömeğin üç-beş sene sonrasında. bir ki-
şinin hangi genlerinde ne gibi mutasyon oldu-
ğunu önceden tespit edebilir duruma geKnce,
0 kişiyi işe almamaktan tutun da tüm yaşano-
smı etkileyebilecek geüşmeler yaşanabilir. Ay-
nca, ırklar arasında bazı olaylar ortaya çıka-
bilir: bhoktjik silah olarak kullanılabilir. Etik
kurallar var, bir Idşinin DNA'suıdaki genlerin
yaptsu 0 kişinin izni ohnadan başkalanna ve-
rüinemelidir'" dedi.
Gen tedavisindeki gehşmelerin ekonomik
çıkarlar için de kullanılabileceği uyansında
bulunan Prof. Dr. Sakızlı, bu konuda da şun-
lan söyledi:
"Genlerin yeri öğrenikükçe, bir yandan da
tedavi amaçh olarak bu bilgiler hizmete giri-
yor. Gen tedavisi uygulanır duruma geliyor.
Belki çok spekülarif olacak ama, üç sene son-
Sorumlu Cenetikçiler Konseyi
'Gelecekte özelyaşamı tehditedebiür'
Dış Haberler Servisi - Merkezi
ABD'de bulunan ve bir sivil toplum ör-
gütü olan Sorumlu Genetikçiler Konse-
yi. tarihi buluşun açıklanmasuıın ardın-
dan genlerle oynanmasının gelecekte ye-
ni sağhk sorunlarma yol açabiieceği, in-
san haklannı ve özel yaşamı tehdit ede-
bileceği kaygısım dile getirdi. Konsey,
insan haklannın ve dünyanın biyolojik
bütünlüğünün korunması için şu madde-
lerden oluşan 'Genetik Haklar Büdirge-
â'nin kabul edihnesini talep etti:
• Tüm insanlann, dünyanın biyolojik
ve genetik çeşitliliğinin korunmasmı is-
teme hakkı mevcuttur.
• Insanlar, hayvanlar, bitkiler ve mik-
roorganizmalar da dahil ohnak üzere ya-
şayan bir organizma için patent ahna-
maz.
• Herkesin, genetik yapısma zarar ve-
rebilecek eylemlerden korunma hakkı
vardır. Hiç kimseye genetik aynmcıhk
uygulanamaz.
• Hiç kimsenin kendi nzası ohnadan
genetik çalışmalar için vücudundan ör-
nek ahnamaz.
• Tüm insanlann, genleriyle oynan-
mamış gıdalara ulaşmaya hakkı vardır.
• Hiç kimsenin henüz doğmamış bi-
reylerin genleriyle oynama hakkı yoktur.
Prof. Kayıhan Içel hukuki sorunlara dikkat çekti
'Hukuk rejimiyeniden düzenlenmeli1
fstanbul HaberServisi-tstanbul Üni-
versitesi Hukuk Fakültesi Ceza Huku-
ku^Anabilim Dalı Başkanı Prof. DjJKa-
ythanİçei ınsan vücudunun gen hari-
tasının çözühnesiyle ortaya çıkabile-
cek hukuki sorunlara dikkat çekerek
"Bu daha çok yeni bir konu bu. Ancak
kesinlik gösterdikten sonra buna uyum-
hı ve uygun bir hukuk rejiminin diizen-
ienmesi gerekiyor'' dedi.
Gen haritasının çıkanlmasıyla ilgili
olarak hukuk açısından bir değerlen-
dirme yapan Prof. Dr. Içel, insanın ge-
netik şifresinin çözülmesiyle birlikte
ortaya çıkacak kamusal ve sosyal so
nuçlann tam olarak belirlenmesinden
sonra bunun bütün alanlara eüasi dik-
kate akoarak her alanda
liklerin yapılması gerektiğini söyledi.
Bu değişiklikleri belirlemek için henüz
çok erken olduğunu, bu nedenle düzen-
lemelerin vakit alacağını ifade eden
Içel, "Ama hiç ohnazsa düşünmek la-
zun. Herkes ne yapıyor, Avropa'da,
ABD'de neter yapıuyor, bunlan takip
etmek lazun" dedı. Bu konunun henüz
çok ham olduğuna dikkat çeken Içel,
"Ancak bazı ihtimaller dikkate ahnmak
suretiyle bu konuda da bazı çahşmala-
ra başlamak gerekiyor'' dedi.
ra gen tedavisi ya>gın şekilde kullanılacak. Fa-
kat genlerin yeri belirlendiği zaman çahşmayı
yapan laboraruvarlar ya da kişiler patent ab-
yorlar. En önemli sorunlardan biri bu. Gen te-
davisi öp alanında yaygın olarak kullanılıpilac-
lann yerini aldığı zaman. 0 patentin bedeunin
ödenmesi gerekecek."
tnsanın gen haritasının çözülmesinin, in-
sanlık adına tehlike içerdiğini düşünmediğini
vurgulayan Prof. Dr. Sakızh, "İnsanlann ar-
ok bunu kontrol edecek düzeye geldiğine ina-
myorum. Atom bombası yapmak kadar göz-
den ırak, fark edilmeden yapılabOecek işlerde-
ğil bunlar" diye konuştu.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyolojik
Bilimler BölünuYnden Prof. Dr. Turgut Ulu-
tin. genom projesinin, teknolojinin gelişmesi
sayesinde beklenenden 5-6 yıl önce bitirildi-
ğini söyledi. ülutin şu bilgileri verdi: "Proje
şu aşamada, ÜNA dizkindeki hatalann hangi
hastahklara yol açtığuu beHıüyor. Bu gehş-
melerie yaşam kahtcsinin artnnlması sağlana-
cak. Birtakun hastahklan önlediğimiz zaman
daha sağhklı bir yaşam sürdürülecek, anne
karnındabazı hastalıklann bdiricnmesisağla-
nacak. Gen teda>isi di\ abet, alzheimer. kanser
gibi hastalıklarda. \aşlanmanın belirli bir dü-
zejde tutulmasında olumlu gelişmeler sağlava-
^ n i ilaçlar veaşılargelistirikcek."
Türkiye'de de moleküler genetik yöntemle-^
rin hızla oturtulduğunu ifade eden Prof. Ulu-
tin, "Bazı hastalıklann tanısına >önelik anaöz-
ler yapüabinnekte. Gayri safı milli hasüadan
büime aynlan pay çok az. Türkiye bu konuda
adım atmak istrvorsa önce bu konuda bir şey- :
ler yapmah" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve
Genetik Bölümü Başkanı Prof. Ash Tolun, bi-
rimlerinde yeni insan genleri bulma yönünde
çahşmalar yaptıklarını belirterek "tlk olarak
birgeninyerini belirledik. İnsan bevninin ön kıs-
nunın geÛşmesiyle ilgili birgen ve bu genin ken-:
dini aramaya başlayacağız'" diye konuştu.
ği yeni umudardan bahse-
derken Zenginin malı fa-
kınn ağzını yorarmış' psi-
kolojisi içinde>im" dedi.
tnsanın genetik bilgile-
nne ulaşılması ve gelişi-
mının bilinmesi halinde
bazı insanlan seçip bazıla-
nnı eleme yoluna gidilme-
si gıbi tehlikeler olduğunu
anlatan Öztürk, hukuksal
anlamda önlem alınması
gerektiğini behrtti.
Avrupa Bilimler Aka-
demısı Başkanı Prof. Dr.
Peter Drenth, konuyu
"bilgiye ulaşma esitliği"
yönünden değerlendirdi.
Tüm insanlığın bu bılgile-
re ulaşabilmesi ve bulu-
şun tüm bilim adamlanna
ait olması gerektiğini be-
lirten Drenth, DNA dizisi-
nin bir parçasının özel bir
şirketin elinde bulundu-
rulmasının sakıncalı oldu-
ğunu kaydetti. Hacettepe
Üniversitesi MoleJcüler
Biyoloji Bölümü öğrejtim
üyesi Prof. Dr. Cihan Ön-
er, insanlann, saldırgan-
uyumlu gibi yapılanyla il-
gili bazı sayısal verilere
ulaşılabıleceğmı belirtti.
TÜBA Başkanı Prof.
Dr. Ayhan Çavdar, daha
fazla bütçeye gereksinim
olduğunu belirterek "Ar-
tık Türkiye kendi genom
projesini başlatmalıdır"
dedı.
Sağhk Bakanı Osman
Durmuş ısc çalışmalar so-
nucunda bırçok hastalığın
önlenmesinin olanaklı
olabileceğini, ancak araş-
tırmalann ölümsüzlüğü
getirmesinin söz konusu
olmadığını belirtti.