Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2000 ÇARŞAMBA
HABERLER
Demirel'in arşhri
İntemerte
• lSPARTA(AA)-9
Cumhurbaşkaıu Süleyman
Demirel'in 50 yılhk siyaset
ve devlet adamlığı
hizmetinde oluşturduğu
apşivin, araştırmacılann
yararlanmasına sunulmak
üzere tnternet ortamına
verileceği bildirildi.
Süleyman Demirel'in
kardeşi işadamı Şevket
Demirel, yaklaşık 40 bin
belgeden oluşan arşivin bir
bölümünün tasnifinin
bizzat Süleyman
Demirel'in kendisi
tarafından yapılacağını
söyledi.
Cezaevindeki
eylem
• KÜTAHYA
(Cumhuriyet) - Kütahya
Cumhuriyet Başsavcısı
Gökhan Karaburun,
Kütahya E Tipi Kapalı ve
Açık Cezaevi'nin, A-6
koğuşunda kalan 40 kadar
mahkûmun, af yasasının
çıkmamasını gerekçe
göstererek yaptığı eylemle
ilgili olarak adli ve idari
soruşturma başlatıldığını
bildirdi. Bir grup
hükümlünün el yapımı
kesici aletlerle gardiyanlara
saldırdığını ve görevh infaz
koruma memurunu rehin
aldığını anlatan Karaburun,
yapılan görüşmeler
sonunda, kimsenin zarar
görmediğini belirttı.
Başkanlar Meclis
önunde toplanıyor
• Haber Mcrkezi - Türk
Belediyeler Birliği ve
Adana Büyükşehir
Belediye Başkanı Aytaç
Durak, Yerel Yönetimler
Yasa Tasansı'nın bir an
önce Meclis gündemine
alınması için birlığe üye 3
bin 215 belediye başkanı ile
bugün TBMM önünde
toplanacaklannı söyledi.
Durak, tasanyla ilgili
bugün saat 14.00'te de
Selim Sırn Tarcan Spor
Salonu'nda parti
liderlerinin de katılımını
bekledikleri bir toplantı
düzenleyeceklerini bildirdi.
Köpekler için
yasa istediler
• BERLlN(AA)-
Almanya'nın Hamburg
kentinde 6 yaşındaki
Volkan Kaya'nm 2 köpeğin
saldınsı sonucu hayatmı
kaybetmesinden sonra
Alman polıtikacılar,
saldırgan köpeklere karşı
ülke çapında yasa
çıkanlması çağnsmda
bulundular. Çevre Bakanı
Jürgen Trittin, saldırgan
kopek yetiştirilmesinin
yasaklanmasını istedi ve
Hamburg'dakı olayın bu tür
köpeklerin 'öldürücü
silahlar' olduğunu ortaya
koyduğunu belirtti.
harafçıdan PKK
hakkHida bilgi
• ANKARA (AA) - Terör
örgütü PKK'nin güvenlik
güçlerine teslim olan üst
düzey sorumlulanndan
Cemal kod adb Arif
Bakır'ın itirafında, örgütün
içinde bulunduğu son
durum ıle başkanlık
konseyi ile ilgili bilgiler
verdiği belirtildi. Bakır'ın.
"Osman Öcalan, Cemil
Bakır, Duran Kalkavan ve
Nizamettın Taş gibi
başkanlık konseyi üyeleri
aralannda gerginlik
i b
Kimyevi anaüz
yapılacak
• tZMİR(AA)-Izmir
Malı Şube Müdürlüğü'nce
düzenlenen operasyonda
ele geçirilen Ispanyol
ressam Pablo Picasso'nun
"Dora Maar" adlı
tablosunun sahte olup
olmadıgının tespiti için
kimyevi analiz gerektiği
bildirildi.
Konvoy olaymda kuşkular vali ile emniyet müdürü üzerinde yoğunlaşıyor
Dohıııışçıdaı- sorgudaMEHMET FARAÇ
Başbakan Bfllent Ecevit'i izleyen
1500 araçlık DSP konvoyunun Şanlıur-
fa'ya sokulmaması olayıyla ilgili üç
mülkiye müfettişinin incelemesi sürü-
>or. Gazetemizde dün yer alan "ihale
paylaşınu ve kompk»" iddialannı da so-
ruşturma kapsamma alan müfetişler,
DSP yöneticileri, vali, emniyet müdürü
vc polis şeflerinin yanı sıra kente sokul-
mayan DSP konvoyundaki dolmuş, tak-
si ve minibüs şoforlerini de dinliyor. So-
ruşturma derinleşirken kuşkular Şanlı-
urfa Valisi Şehabettin Harput ile Emni-
yet Müdürü Orhan Okur üzerinde yo-
ğunlaşıyor.
Köy hizmetlerinin 5.7 trilyonluk iha-
lesinin paylaşımından kaynaklandığı
öne sürülen Şanlıurfa'daki konvoy skan-
dalını soruşturan mülkiye başmüfettiş-
lcri Haül Ydmaz, Adnan Kurtipek ile
müfettiş ArifYıldınm. Şanlıurfa Valili-
ği'nin ikinci katında çabşmalanm sür-
dürüyor. Müfettişlergeçmişte "tarikat-
çıfaalryetkrT nedeniyle soruşturma ge-
çiren, türban ve Hizbullah operasyonla-
rmda etkin olmamakla da suçlanan Va-
li Şehabettin Harput, Emniyet Müdürü
Orhan Okur, bazı başkomiserlerle polis-
leri dinledı. Müfettişler, daha sonra Şan-
lıurfa DSP II Başkanı Müslüm Akahn,
Merkez tlçe Başkanı Turan Alişiroğlu,
il ve ilçe yöneticileri, polislerin engel-
lediği konvoy sorumlusu partilileri de
dinleyerek sorumluları saptamaya çalı-
şıyor. Müfettişlere, konvoyda bulunan
çevre il ve ilçelerin DSP yöneticilerinin
de adlan verildi. Bu kapsamda dün de
DSP'nin Kahramanmaraş ve Gaziantep
il başkanlan ifade verdi.
Konvoy skandah soruşturmasının
sürdüğü Şanlıurfa Valiliği'nde müfet-
tişlerin odasırun önünde dolmuşçu, tak-
sici ve minibüsçüler de kuynık oluştur-
du. Konvoyda partilileri taşıyan bu şo-
förlere kendılenni kimlerin kente sok-
madığı, hangi polislerin engellediği ve
polis telsızlennden yayılan "konvoyu
dagrtm" anonslan soruluyor. DSP kon-
voyunda görevli şoförlerden kimlikJeri
belirlenenler sırasıyla müfettişlerin so-
rularını yanıtlıyor.
Soruşturması sürerken kuşkulann Va-
li Şehabettin Harput ile Emniyet Müdü-
rü Orhan Okur üzerinde yoğunlaştığı
ileri sürülüyor. Alınan bilgilere göre
müfettişlere ifade verenler, üst düzey
emniyet yetkilileri ile bazı komiserler
tarafından araçlannın şehir merkezine
sokulmadığım ve başbakanı bu yüzden
izleyemedikJerini söylediler.
Müfettişler, gazetemizde dün yer alan
köy hizmetlerindeki ihale paylaşınu ve
bu nedenle DSP yönetimine yönelik
komplo düzenlendiği iddialannı da so-
ruşturma kapsamma aldılar. Bir DSP il-
çe yöneticisi, konvoy skandalına yol
açan ihale paylaşımına karşı çıkan bazı
köy hizmetleri bölge müdürlüğu yetki-
lilerinin kızağa alındığmı, müfettişlerin
bu yetkilileri de dinlemesi gerektiğini
söyledi. Köy hizmetlerindeki yetkili ise
Bölge Müdürü AK Kaya'nm ANAP ik-
tidan döneminde atanması nedeniyle
kurumdaki ihalelerirrbüyük bölümünün
bu partinin yöneticilerine gittiğini iddia
etti. Konvoy skandalının perde arkası
ile ilgili gazetemizde yer alan iddialar
Şanlıurfa'da büyük tartışma yarattı. Ha-
berde adı geçmemesine karşm MHP
Şanlıurfa Milletvekili Muzaffer Çak-
maklı açıklama yaptı. ÇakmakJı, geç-
mişte Şanlıurfa'daki yerel televizyon-
larda, "Köy hizmetierinde ihaleier sab-
hyor" diye demeçler verdiğini, "Urfa
Vafisi'ne karşı olduğunun bürün şehir-
de bilindiğjni" söyledi.
Güneydoğu bölgesi valileri, MGK'nin son eylemplanını değerlendirdiler
Köye dönüş projesine 2.8ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Içişleri Bakanı Sadettin
Tantan, Olağanüstü Hal bölge-
sinde terörün yarattığı olumsuz
sonuçlann giderilmesi ve köye
dönüş projesi çerçevesinde alt-
yapı hizmetlerinin yerine geti-
rılmesi için valilerle toplantı
yaptı. Sadettin Tantan, bu yıl
için Bingöl, Bitlis, Hakkâri,
Muş, Tunceli ve Van'a 2.8 tril-
yon lira yatınm öngörüldüğünü
söyledi.
Doğu ve Güneydoğu Anado-
lu Bölgesi sonınlarının çözümü
amacıyla Içişleri Bakanı Tantan
başkanhğında OHAL Valisi,
Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak,
Emniyet raporu
Tunceli, Van, Batman, Bingöl,
Bitlis, Mardin, Muş, Siirt vali-
leri, Jandarma Genel Komutan-
lığı'nıtemsilen Tümgeneral Os-
man Özbek'in katılımıyla de-
ğerlendirme toplantısı gerçek-
leştirildi. Toplantının açış ko-
nuşmasını yapan Tantan, Milli
Güvenlik Kurulu'nun (MGK)
eylem planı çerçevesinde ba-
kanlığını ügilendiren konulann
ele alındığuıı bildirdi.
Tantan, amaçlannm,
PKK'nin bölgede yarattığı
olumsuzluklann giderilmesi,
bölge halkımn ekonomik, eği-
tim ve kültürel olarak kalkına-
bilmesi, köye dönüş projeleri-
nin bir plan, program çerçeve-
sinde uygulanabilmesi için va-
lilerle görüş alışverişinde bu-
lunmak olduğunu kaydetti. Kö-
ye dönüş projesi çalışmalarının
sürdüğünü kaydeden Tantan,
"Bu konudakj uygulamaya ba-
kddığında BingöL Bitlis, Hak-
kâri, Muş. Tunceli, Van illerine
2.8 triKon lira bu yıl için öngö-
rülmüşrür. GAP İdaresi, Diyar-
bakır, Batman, Şırnak illerinde
yannmlar öngörülmüştür. Böt-
geye nitelikli kamu görevlileri
gönderilmesi konusunda da ça-
uşmalar başlamıştır" diye ko-
nuştu. Bakan Tantan, bölge hal-
kının ekonomik gücünü elde
edebilmesi için yurttaşlann eği-
tilmesinin sağlanacağını, köye
dönen halkın en azmdan kendi
işini yapabilecek duruma geti-
rilmesi için çalışmalar yapıla-
cağını kaydetti.
Köye dönüş projesi çerçeve-
sinde, 3-4 köyün bir araya geti-
rilerek, çağdaş kentleşme çerçe-
vesinde sağlık, eğitım gibi altya-
pılannın tamamlanacağını bil-
diren Sadettin Tantan, "Köyüne
dön orada kaderinlebaş başa kal
mannğryla hareketedilrneyecek-
tir. Köyüne dönenlere bürün alt-
yapı hizmetleri sunulacak, eko-
nomik olarak hangi alanda uğ-
raşırsa o alanda eğitime tabi tu-
tulacaklar" dedi.
Sadettin Tantan, yaylalann
hayvancılığa açılıp açılmayaca-
ğı konusundaİci soru üzerine
"Güvenli bölgeler hayvancıhğa
açılmış dummda. Oradaki vali-
lerimizin ve asayiş komutanlan-
mızm vereceği karaıiar doğnıl-
tusunda diğerleri de açılacak.
PKK terör örgütü halen bitmiş
değü. Yani PKK terörü yurtiçin-
de alçak profil izkrken komşu
ülkelerdeki faaliyetleri ve silahh
yapılanmalan devam etmekte-
dir" dedi. Içişleri Bakanı, kay-
naklann son derece sağlıkh kul-
lanılıp daha fazla verim elde
edilmeye çalışılacağını bildirdi.
'Uyuşturucunun
çoğu Türkjye'den'
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Batı Av-
rupa'ya giden yaklaşık
50 tonluk uyuşturucu-
nun yüzde 70"inin Tür-
kiye'den geçmesini dik-
kate alan Birleşmiş Mil-
letler (BM), uyuşturucu
trafiğiyle mücadele için
gcnel sekreter yardımcı-
sı düzeyinde harekete
geçti. BM Genel Sekre-
ter Yardımcısı Pino Ar-
lacchi'nin Türkiye ziya-
rctinde, Türk emniyeti-
nin etkin ve koordineli
çalışması için önemli
adım atıldı. Sınıraşan
suçlarla mücadele konu-
sunda hazırlanan ulusla-
rarası sözleşme de,
BM'nin sonbaharda ya-
pılacak genel kurul top-
lantısında imzalanacak.
Kaçakçılık ve Organi-
ze Suçlarla Mücadele
Daire Başkanlığı'nca
hazırlanan raporda, Is-
tanbul'un Asya ve Av-
rupa'yı bağlayan konu-
mu nedeniyle uyuşturu-
cu kaçakçıhğında mer-
kez olarak kullanılmaya
dcvam edildiğine dikkat
çekildi.
Adalet Bakanı Hik-
met SamiTürk, BM Ge-
nel Sekreter Yardımcısı
Pino Arlacchi ile Viya-
na'da yapılan 10. BM
Suçun Onlenmesi ve
Suçlulann Islahı Konfe-
ransı çerçevesinde gö-
rüştüğünü bildirdi. Kon-
ferans sırasmda sınıra-
şan suçlarla mücadele
konusunda uluslararası
bir sözleşme düzenlen-
mesi çalışmalanna baş-
landığını kaydeden
Türk, BM'nin sonba-
harda yapılacak genel
kurul toplantısında bu-
nun ele alınarak imzaya
açılacağını söyledi.
tçişleri Bakanı Sadet-
tin Tantan, Türkiye-BM
Uluslararası Uyuşturu-
cu Maddeler Kontrol
ProgTamı Işbirliği çer-
çevesinde ilk aşamada
Polis Akademisi Baş-
kanlığı Aruttepe Tesis-
leri'nde Türkiye Ulusla-
rarası Uyuşturucu ve
Organize Suçla Müca-
dele Akademisi'nin
(TADOC) eğitime baş-
lamasırun kararlaştınl-
dığını ve gerekli resto-
rasyon çalışmalannm
tamamlandığını bildirdi.
ÎĞNEIİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
IFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Sulara gömülen Halfeti, Ze-
ugma kazılan, Gaziantep Mü-
zesi, Gaziantep'in eski Ermeni
mahallesi, Hasan Süzer Ko-
nağı, Johannesin IncıTi yaz-
dığı söylenen Rumkale, Nem-
rut Dağı'nda güneşle buluşma,
antik Arsemeia'daki kabart-
malar, Kommagene Kralı An-
tiochos'un ailesi için yaptırdı-
ğı Karakuş höyüğü, Roma Im-
paratorluğu'ndan günümüze
kalan üntü Cendere köprüsü
ve ardından Şanlturfa'yı kap-
sayan '/cü/fürşo/cu'gezisinita-
mamlayıp Istanbul'a döndük.
Yazacak, söyleyecek çok
şey var. Ancak şu kadannı söy-
lemek yeterli: Anadolu'nun,
her kanş toprağında bir tarih
ve kültür yatıyor. Bu arada bu
bölgeye yapılan arkası kesil-
meyen barajlar ise bu hazine-
nin önemli bir kısmını sulara
gömüyor. Roma, Bizans,
Kommagene, Helen medeni-
yetinin en önemli kentleri Fırat
Zeugma Mozaikleri Ortalıkta
kıyısında yerleştiği için, Fırat
üzerine yapılan her baraj, bu
tarihi nehrin kıyıstndaki mede-
niyetteri bir daha geri gelmeye-
cek şekilde yok ediyor.
Türkiye'de turizmin önemli
bir ekonomik girdi olduğunu
biliyoruz. Belkıs (Zeugma) ha-
rabetennden çıkan mozaikler,
insanı büyüleyecek kadar gü-
zel. Bu gerçek bilindiği için, bü-
tün dünyanın gözü Zeugma
harabelerine çevrildi.
Bölgeye yerli veyabancıtu-
rist akıyor. Biz gittiğimizde eki-
bin biri Fırat kıyısına iniyor, biri
çıkıyordu. Rehberimiz Çağa-
tay, çok kıymetli olan Antakya
Müzesi'ndeki mozaiklerin her
bir karesinin bir kenannın 1.5
cm olduğunu, Belkıs'ta (Zeug-
ma) ortaya çıkanların ise Fı-
rat'ın doğal taşlanndan yapıl-
dığını, yani boyama olmadığı-
nı ve bir karesinin kenannın ise
1 cm'nin altında olduğunu
söyledi. Mozaikin kareleri kü-
çüldükçe kıymeti artıyormuş
ve bu ölçü bugüne dekdünya-
da pek rastlanmayan bir öl-
çüymüş.
Zeugma'ya gittiğifrHzdeartık
kazı yerini su basmıştı. Çıkan-
lan mozaiklerin ise Gaziantep
Müzesi'nde sergilendiğini söy-
lediler. Gaziantep Müzesi'ne
gittik. Mozaiklerin bir kısmı
müzede sergileniyordu. Duva-
nn birinde bir parçası eksik
olan bir mozaik asılıydı. Eksik
bölümünün ABD'den 10 mil-
yon dolara satın alındığı söy-
lendi.
Müzeye girerken bir sürpriz
bizi bekliyordu. Aslında gör-
düklerimiz pek de sürpriz sa-
yılmazdı. Mozaiklerin önemli
bir bölümünün yer yokluğun-
dan müzenin bahçesinde orta-
lıkta atılı durumda bulunduğu-
nu biliyorduk. Gözlerimizle
gördükierimiz bildiklerimizin
de ötesindeydi. Çünkü dünya-
nın en kıymetli mozaikleri, her-
kesindokuntıp kanştırabftece-
ği ve zarar verebiteceği kadar
elattındaydı. Üstelikyeryoklu-
ğundan, kalıp kalıp mozaik üst
üste yığılmıştı.
•••
Gaziantep Müzesi'nin mü-
dürünü pazargünü olduğu için
göremedik. Bu mozaiklerin bir
an önce oradan kaldınlması
gerekiyor. Korunma altına alın-
ması gerekiyor. Müzenin ya-
nındaki bina bitmediği için mo-
zaikleri koyacak yer olmadığı
söylendi. Böyle saçma şey
olur mu? Koca Gaziantep'te
dünyanın gözünü diktiği tarih
hazinesini, ne zaman tamam-
lanacağı beili olmayan bir bina
için ortalığa atmanın akılla,
mantıkla bir ilgisinden söz edi-
lebilir mi?
Gaziantep'i dolaşırken, bir-
çok boş kilisenin varlığını öğ-
rendik. Bu kiliselerden birisi
hızla temizlenip bu mozaikler
orada korunamaz mı? Bunun
bir çaresi yok mu? Arrtaştldığt
kadanyla mozaiklerin tamiri,
eksiklerinin tamamlanması da
zaman alıyor. Bu da mozaikle-
rin açılıp görülmeye hazır hale
gelmesini geciktiriyor.
Her ne ise, şimdi hemen ya-
pılması gereken, müzenin bah-
çesinde atılı duran mozaikleri
koruyacak yeni bir yol bulun-
malı. Bunun yolunu müze mü-
düriüğü mü bulur, Gaziantep
Valiliği mi, Kültür Bakanlığı mı,
hangi kurum yapacaksa bunu
bir an önce yapmalı.
GLOBAIJ^IJTTKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOGLU
Tekerlekten Bile Önemli
Bir Buluş, Ama...
Pazartesi günü, bilim adamlan, insanın genetik ha-
ritasının kaba bir taslağını tamamlamayı başardıkla-
nnı açıkladılar. Bilim adamlanna göre bu haritanın ya-
pılması, ilk tekerieğin yapılmasından bile daha büyük
bir öneme sahip. Çünkü zaman içinde tekerlek aşıl-
dı. Ama insanın biyolojik variığının şifresine ilişkin bu
bilgisinin aşılması söz konusu değil. Bu yüzden ola-
cak, genetik biliminin her yeni adımı karşımıza çok
önemli etik sorunlar koyuyor ve tartışmalar da gittik-
çe kızışıyor.
İlk aşama, genlerin sırasını ve yerini saptamaktı.
Pazartesi günü yapılan açıklama buaşamanın büyük -
ölçüde tamamlandığını gösteriyor. Şimdi elimizde,
adeta içindeki sözcüklerin yüzde 95'ini bildiğimiz bir
kitap var. ikinci aşama, bu sözcüklerin herbirinin an- .
lamını ortaya çıkartmak. Her bir genin ne işe yaradı-
ğını, ne yaptığı anlamak. Üçüncü aşama ise bu söz-
cükleri belli bir gramer altında birieştirip kullanmak, -
bu dili konuşmaya başlamak. Diğer bir deyişle her bir
geni etkileyerek onun belli bir şekilde davranmasını
sağlamak ya da davranmasını önlemek.
Artık bu sürecin tamamlanması bilimsel açıdan
teknik bir sorun. Ancak kapitalist bir toplumda yaşı-
yoruz. Toplumun hücresini özel mülkiyete konu olan
metalar oluşturuyor. Bu metalar emek-sermaye iliş-
kisi içinde, ancak belli bir kârlılığı sağlayabildikleri öl-
çüde üretiliyor, fiyatlanıyor ve satılıyor; diğer bir de-
yişle başkalannın kullanımına açılıyor. Işte bu toplum-
sal ve ekonomik koşullar bilimsel süreci aiabildiğine
karmaşık, hatta tehlikeli bir süreç haline getiriyor. He-
le söz konusu olan, insanın biyolojik yapısının şifre-
siyse.
örneğin bu harita üzerinde çalışan Insight, Cele-
ra gibi şirketler, bu alana büyük sermaye yatırdıkları
için, haritanın mülkiyetine sahip olmak, patentini al-
mak istiyoriar. Bu harita patent altına alınırsa, bir tek
genin bile, ne işe yaradığını bulmak isteyen herhan-
gi bir bilim insanı, araştırma yapabilmek için, bu söz
konusu olan şirketlere bir lisans ödemek zorunda
kalacak. Bu haritanın özel mülkiyet konusu olması
ancak kâr getirme temelinde kullanıma açılması de-
vasa etik sorunlan gündeme getiriyor. Birincisi, an-
cak belli sayıda gen var. Bunlara sahip olan, kuram-
sal olarak tüm şifrenin kullanımını elinde tutmuş olu-
yor. Bu genlerin her biri, bugün henüz bilinmese bi-
le, yann mutlaka çok büyük öneme sahip olacaklar.
Burada yalnızca toplumsal anlamda bir etik sorun
yok. Dini inançlar açısından da devasa bir sorun var.
Tann'ya inananlar açısından gen haritasının patenti-
ni çıkartmak, adeta bir kutsal kitabın patentini alma-
ya benziyor. Bu, Kitabı okumak ve yorumlamak is-
teyen herkesten, bölüm, satır, hatta sözcük başına
bir ücret almak gibi bir şey.
Diğer taraftan genler biyolojik özellikleri belirlemek-
le ve kalıtımsal olarak bir kuşaktan diğerine taşınma-
sını sağlamakla kalmıyor, belli hastalıklann ya da has-
talıkJara karşı eğilimli olma özelliklerinin de kalıtımsal
olarak geçmesine neden oluyor. Insanlann hâlâ ata-
erkil ve kapitalist bir toplumda yaşadığını gözönüne
alırsak karşımızda ne gibi etik sorunlar olduğunu kö-
layca görebiliriz.
Örneğin hastalıklann genetik temellerini öğrenme-
ye başladıkça bunları doğumdan önce saptamak ve
tedavi etmek mümkün olacak. Ama tedavisi olma-
yan bir hastalık saptadığımızda ne olacak? Annenin
gelir düzeyi engelli bir çocuğa bakmaya yeterli de-
ğilse sorun daha da kaımaşıklaşmayacak mı? Bu
koşullarda kim hangi temelde karar verecek? Gene-
tik olarak belli bir hastalığı geliştirmeye eğilimli insan-
lann yaşamı nasıl devam edecek? Bunların sigorta
primleri daha yüksek mi olacak? Ya işverenler bun-
İan işe almak istemezse?.. Ya gelecekte her işveren,
her sigorta şirketi bir genetik testten geçmenizi ister-
se?..
Teorik olarak genleri etkileyerek insanlann biyolo-
jik özelliklerini değiştirmek mümkün. Bunu hastalık-
lan ortadan kaldırmak için yapmak bir şey, perfor-
mans arttırmak için yapmak başka bir şey. Buradan
hareketle mali olanaklara sahip ailelerin, şirketlerin ya
da devletlerin daha güçlü, daha hızlı, hatta daha akıl-
lı üstûn insan yaratmasını kim engelleyecek? Engel-
lemek gerekir mi? Gerekirse neden? Insanlann dav-
ranışlarını etkileyen genler olduğu ortaya çıktığında
bunlara müdahale ederek insanlann "suç, şiddet,
hatta hiperaktivite eğilimlerini" ortadan kaldırmak is-
teyenler olursa ne olacak? Insanlann hangi davranış
tarzlannın ortadan kaldınlacağına, burada sınınn ne ,
olduğuna kim karar verecek? Bu alan bir karar alanı
olabilir mi? Yıne buradan hareketie, gen farklılıklan ile-
ri sürülerek kimi insanlara karşı ırk, cinsel tercih te-
melinde aynmcılık uygulanması, bunlar hatalı genle-
re sahiptir diyerek haklı çıkanlmak istenmesi, nasıl,
hangi etik temellere dayanarak engellenecek? En
önemli sorun da, bu toplumsal koşullarda, genetik
endüstrisinde hemen tüm bilim adamlan bir şirkete
bağlı olarak çalışırken bu etik sorunlar nasıl sağlıklı
olarak tartışılabilecek.
Gen haritasının nihayet çıkanlması insanın kendi
kaderini eline alması açısından ileriye doğru atılmış
bir adım, buna sevinmemek elde değil. İnsanın ka-
derini kimin denetleyeceği ise, bir başka ve son de-
recede endişe verici bir sorun.
NATO ve Türkiye açıkladı
• ••
6
Incîrlik Ussü
devredilmeyecek'ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türkiye ve
NATO, Incirlik Üssü'nün
NATO'ya devredilmesi-
nin söz konusu ohnadığı-
nı açıkladı. NATO Avnı-
pa Müttefık Kuvvetler
BaşkoımrtanT Orgcneral
Joseph W. Rabton, lncir-
lik Üssü'nün devredilme-
si konusundan haberdar
ornıadığım kaydetti.
Ralston, dün gazeteci-
lerin konuyla ilgili sorula-
n üzerine, Türk-Ameri-
kan ortak kullanımrndaki
Incirlik Üssü'nün NA-
TO'ya devriyle ilgili bir
bilgisı bulunmadığını
kaydetti. Üst düzey bir
Türk askeri yetkili de, In-
cirlik Üssü'nün devriyle
ilgili bir gündem madde-
sinin bulunmadığını söy-
ledi. Incirlik Üssü'nün —
Türkiye ile ABD arasın-
daki Savunma ve Ekono-
mik Işbirliği Anlaşma-
sı'na göre iki ülkenin or-
tak knllanımında olduğıı-~T
nu ve taraflardan birinin ~
nzası olmadan üsle ilgili
bir değişiklik yapıbnası-
nın olanaklı olmadığını
kaydeden yetkili, "Zaten
böylebir konudanebizün
ne de ABD'nin günde-
minde w " dedi. Yetkili,
Incirlik Üssü'nün Ralston
ile yapılan görüşmelerde
tt
Üs personeü için her yıl
yapdan tophı sözleşmeter
çerçevesinde" gündeme
geldiğini kaydetti.