Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 HAZİRAN 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yüce Divan hesaplaşmasında son dönemeç perşembe günü genel kurulda
Ydmaz'm ^lıükiiıııet hesabı'
Mesut Yıbnaz, SEKA'da
DYP'nin desteği fle aklantü.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Hükümet ortaklan arasında
krize yol açan Yüce Divan dosya-
lan ile ilgili son dönemece giril-
di. MHP'nin, "hükümete girişini
engeileınek veya geciktirmek"
için hakkrnda Yüce Divan'a sevk
yönünde oy kullandığını savunan
ANAP lıderi Mesut Yılmaz ile
DYP Genel Başkanı Tansu Çfller
hakkındaki Meclis soruşturma
komisyonu raporlan perşembe
günü genel kunılda görüşülecek.
Yüce Divan istemi içeren SEKA
soruşturmasından, DYP'nin "do-
tayn" desteğiyle aklanan Yılmaz
ise hükümete gırme hesabı yapı-
yor. Aralannda Yüce Divan'a
sevk istemini içeren DYP Genel
Başkaru Tansu Çiller hakkındaki
"örtülü ödenek" ile ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz hakkın-
daki GSM ihalelenyle ilgili rapo-
run da bulunduğu 8 Meclis soruş-
turma komisyonu raporu, bu haf-
ta TBMM Genel Kurulu'nda gö-
rüşülecek. Aynca Karadeniz oto-
yolu ihalesine fesat kanştırdığı
gerekçesiyle eski Bayındırlık Ba-
kanı Yaşar Topçu'nun Yüce Di-
van'a sevkinin ıstendığı Meclis
soruşturma komisyonu raporu da
bu hafta oylanacak.
SEKA soruşturmasından ak-
lanmasımn ardından ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yılmaz'ın,
perşembe günkü oylamalarda da
aklanması durumunda, vakit kay-
betmeden hükümete gireceği ifa-
de edildi. Yılmaz'ın yenı kurula-
cak olan AB Genel Sekreterli-
ği'nden sorumlu Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcılığı 'na ata-
nacağı kulislerde dıle getiriliyor.
Yılmaz'ın başına getirileceği AB
Genel Sekreterliği'nin kuruluşu-
na ilişkin yasa Meclis Genel Ku-
rulu'nda görüşülmeye başlandı.
Yasanın Meclis tatile girmeden
önce çıkanlmasına kesin gözüy-
le bakılıyor.
ANAP'ta bır yandan Yümaz'ın
hükümete gırmesi hesabı yapılır-
ken bir yandan da DYP'nin "ör-
tülü anlâşmayi bozacağT endişe-
si yaşanıyor. Çiller hakkındaki
"örtülü ödenek'' soruşturma ra-
porunun, Yılmaz hakkındaki
GSM ihalelenyle ilgili soruştur-
ma raporundan önce görüşülece-
ğine dikkat çeken ANAP kur-
maylan, geçen dönem olduğu gi-
bi Çiller'in kendini Yüce Di-
van'dan kurtardıktan sonra, gru-
bunu Yıbnaz aleyhine yönlendi-
rebileceği endişesini dile getiri-
yorlar. DYP'nin bu atağım kes-
mek için ANAP kurmaylan,
GSM ihalelenyle ilgili komısyon
raporunu önce görüştürebilmenin
yollanm aradılar. Ancak örtülü
ödenek raporu, GSM raporundan
önce TBMM Başkanlığı'na ile-
ûldiği içın aynı gün görüşülmesi-
nin sağlanmasına karşm sıralama
değiştırilemedi.
CHP Genel Başkanı Altan Öymen, hükümeti iş yapmamakla suçladı
FP'li Arınc
'Ecevit,
Yılmaz ile
kendini
akladı'
• FPGrup
Başkanvekıli Bülent
Annç, MGK Genel
Sekreteri'nin sivil kişi
olmasını istediklerini
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - FP Grup Başkanvekili
BûientArmç, AB'ye girmek is-
teyen Türkiye'nin, artık
MGK'nin yapısını da tartışma-
sı gerektiğini öne sürerek "As-
fcer ağnrfakk otapohnayacağı ve-
ya gend sekreterinin asker de-
P , bir shü kişi ofanas gerekii-
ği yönünde talepkrimjzolacak.
Kopenhag Kriterieri de buna
emredryor" dedi. Annç, parla-
mentoda düzenlediği basın top-
lanösında, Meclıs'ın en önem-
li denetim mekanizmalanndan
olan soruşturma komisyonlan-
nın bir intikam, şantaj silahına
dönüşmesini eleştirerek
"DSP'nin dûrfisdüğfi sadece
Mesut Yılmaz'ı soruşturma-
krdaaldayH)paklamaktaniba-
refdedi.
DSP'nin dürüstlük imajının
soruşturma dosyalarmdaki oy-
lamalaryüzünden zedelendiği-
ni öne süren Annç, Yılmaz'ın
sonışturulduğu birçok dosya-
da aslında Başbakan Bülent
Ecevit'in de soruşturulması ge-
rektiğini vurguladı. Annç,
"Ecevit, bir yandan Yümaz'ı
aklayacağım derken. asiında
kendisini aklamaya cabştT dı-
ye konuştu. Soruşturmalann
parlamentodan alınıp yargıya
verilmesi görûşüne katümadık-
lannı belirten Annç, oylamala-
nn gizli yapılmasını önerdi.
Önergelerin yüzde 90'ını ve-
ren DYP'nin soruşturma rapor-
lan ile ilgili oylamalarda genel
kurula girmeyerek çok şey kay-
bettiğini kaydeden Annç,
"DYPneyöndeolursaobunoy
knlUnmalıydı. Hİç ofanazsa
önümüzdeki hafta yapılacak
ovUmalara katrism" diye ko-
nuştu.
4
İşleri aklamak paklamak'
Yurt Haberleri Servisi -
Cumhuriyet Halk Partisi
(CHP) Genel Başkanı Altan
Oymen, hükümet ortaklannın
günlerini liderlerini aklamak
ve paklamakla geçirdiğini be-
lirterek "Sonuçta pannak he-
saplanyla Meclis komisyonla-
rmda birbirierine karşı tîıtum-
lannı gösteriyoriar. En sonun-
da da TBMM'de birbirierini
aldryorlar" diye konuştu.
Oymen, 8 il örgütünün kaö-
lımıyla Bilecik'te gerçekleşti-
rilen "CHP Halkla Birükte
Çözüm Üretiyor" bölge top-
lantısında, Türkiye'de sorun-
lann azalacağı yerde çoğaldı-
ğını savunarak "Halkımız ryi-
ce fakuieşmiştir. Çahşanlar,
emekli ve çiftçiler, perişan du-
rumdadır. Gelir düzeyinin az
obnası sonucu esnaf ve sanayi-
ci de zor durumdadır" dedi.
Hükümet ortaklannm günleri-
ni liderlerini aklamak ve pak-
lamakla geçirdiğini ifade eden
Öymen, "Sonuçta pannak he-
saptanyla Meclis komisyonla-
rmda birbirierine karsı tutum-
lannı gösteriyoriar. En sonun-
da da TBMMde birbirierini
akhyoriar. CHP olarak ilk se-
çimde iktidara doğru yürüyo-
ruz, bütûn çanşmalanmızı bu
bedefe yönelik olarak yapıyo-
ruz" diye konuştu.
Bilecik'teki toplantıyla böl-
ge toplantılanmn tamamlandı-
ğım anlatan Öymen, şunlan
söyledi:
"Ülke genelinde yapdan top-
lantılardan aldığunız sonuç
doğnıltusunda çahşmalanmı-
n yaparak ilk seçimde iktida-
ra geieceğiz. Partinin tüzük de-
ğişikliği toplannsı Eylül
2000'de yapılacak, üye yazun-
lan da tamamlanarak bilgisa-
yarageçildL
Bu toplanünın Bilecik'te ya-
pümasuun ayn bir önemi var-
dır. tki kez yapılan Bilecik Be-
lediye Başkanhğı seçiminde, ik-
tidarpartikri bakanlanyla Bi-
lecik'e geldi ve vaarJerde bu-
lundu. Buna rağmen seçimi
yüzde 66 oyla biz kazandık."
Bılecık Bırlik Sıneması'nda
yapılan toplantıya katılan Bi-
lecik, Düzce, hskışehır, Koca-
eli, Kütahya, Sakarya, Uşak ve
Yalova tl başkanlan, parti ça-
lışmalanyla ilgili raporlannı
sundular.
Kırsaloylar
18 Nisan seçimlerinde bara-
jın altında oy alarak tarihinde
ilk kez parlamento dışında ka-
lan CHP'nin "Gitmediğin köy
senin değfldir" sloganıyla baş-
lattığı çahşma. "CHP larsal
kesimin oylannı alma çabasma
girdi'" diye yonımlandı. Cev-
det Servi'nin koordinatörlü-
Oymen,8fl
örgütünün
kabhmryla
Bflecik'te
gerçekleştirflen
"CHPHaDda
Birtikte Çözüm
Üretiyor" bölge
toplannsuıda,
Türkiye'de
sorunlann
azalacağı yerde
çoğakbğmı
savundu.
ğünde oluşturulan Tanm Ma-
sası, çalışma kapsamında ilk
olarak bölgelere ve ürün türle-
rine göre 6 değişik "Çiftçi Sa-
hipsiz'', "Çözûm CHP" sloga-
nı taşıyan afış bastınp, hazır-
lanan bültenle birlikte örgüt-
lerine dağıttı.
Çalışma kapsamında "Git-
mediğin köy senin değüdir"
sloganıyla hareket eden Tanm
Masası, il, ilçe ve beldelerde
köye ulaşım planlan ve prog-
rarnlan yaparak, sistemli bir
biçimde uygulamaya koymayı
amaçlıyor.
Öymen, yolsuzluklann hasıraltı edilmesine karşı olduklannı söyledi
'Kamuoyunda aklanmaları kolay değil9
Istanbul Haber Servisi - CHP Genel Baş-
kanı Altan Öymen, ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın "CHP, bizün ezeli düşma-
nımızdn-" sözlerinı "Biz kimseyi düşman
gönnüyoruz. Türkiye'deki yolsuzluk iddi-
alaruun hasır am edilmesine ezelden beri
karşıyız. Hükümet üyeleri, Meclis'te aklan-
sa bile kamuoy unda aklanmaları bu kadar
kolay değü" diye yanıtladı.
ÇHP Istanbul tüzük bölge toplantısı ön-
ceki gün Türkiye Spor Yazarlan Derne-
ği'nin Levent'teki tesislerinde yapıldı. CHP
Genel Başkanı Altan Oymen, CHP'yi yenı-
den yapılandırma projesi kapsamında Istan-
bul ve tüm Türkiye'de yapılan tüzük toplan-
tılanmn, partinin Türİc siyasetıne getırdiği
yeniliklerdenbin olduğunu belirtti. Öymen,
"Bu. CHP'nin demokratik bir parti olduğu-
nu gösteriyor" diye konuştu TBMM'deki
"aklanma" sırasında ANAP Genel Başka-
nı Mesut Yılmaz'ın "CHP bizim ezeli düş-
manımızdjr" sözlerini, "Biz kunseyi düş-
man görmüyonız. Bir konu dışında. Türki-
ye'deki yolsıizluk iddialaruun hasır alü edfl-
mesine ezelden beri karşıyız. Mesut
maz'ın deyimiyle yolsuzhıklara karşı ezel-
den beri düşman olma geleneğimiz var. Hü-
kümet üyeleri, Mecliste aklansa bfle kamu-
oyunda aklanmaları bu kadar kolay değfl"
diye yanıtladı.
CHP Genel Sekreteri Tarhan Erdem, de-
mokrasinin önündeki en büyük engelin Si-
yasi Partiler Kanunu (SPK) olduğunu belir-
terek "SPKyürüriûkten kalkmadantam bir
demokrasiye ıılaşılamayacağı gfbi parti îçi
demokrasiye de ulaşüamaz" dedi.
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk,nettr
Nihayet bir hapishaneye sa-
nık değil konuk, tutuklu değil tu-
tuksuz girmeyi başardım. Hem
de çok konuşulup sır gibi sak-
lanan şu "F Tıpi" denen bir ce-
zaevine.
Alfabenin F'ye kadar olan bü-
tün harflerini tamam etmiş bir
uzman olduğum varsayılsa ge-
rek ki "ev sahibimiz" konumun-
daki Adalet Bakanı Hikmet Sa-
mi Türk, stk sık "deneyimleri-
m/"anımsatıp "görûşûmü" sor-
du.
Bakan sorunca, bakanlığın
daha alt kademelerindekiler de
'Bu herifin bir bildiği olsa ge-
rek" diye düşünüp fırsatını bu-
kıp yanıma yaklaşıp "Engin Bey
nasıl buldunuz'u yapıştırmaya
başladılar. Sonunda bakanlık
minibüsünün sürücüsü mü,
gardiyan adayianndan biri mi ol-
duğunu kestiremediğim bir
adamcağız tüy dikti:
- Engin Bey, Allah için söyle-
yin güzel olmamış mı?..
"Allah için" söyledim.
- Çok güzel olmuş. Inşallah
çoluk çocuk uzun yıllar içinde
yaşarsınız... Adamcağızın "A-
man beyim ağzından yel alsın"
Yumuşak G Tipi Cezaevi
demesi için bir otuz-kırk saniye
geçmesi gerekti.
•••
Bu yazı, mesleginin birtanımı
da "kamu adına gözlemcilik"
olan bir gazetecinin ön raporu-
dur.
F tipi cezaevleri öteki hapis-
hanelerden kesinliklefarklı. Ko-
ğuş sistemine dayanan gele-
neksel "mapus damlan'mn ye-
rini, Amerikan filmlerinde gör-
düğümüz mimarisiyie "oda" ya
da bir başka deyişle "hûcre"
sistemi almış.... Uzanan kori-
doriara açılan "oda-hücre" ka-
pılannın ardında tek ya da üç ki-
şilik bölmeler yer alıyor. Üç kişi-
lik "oda-hûcreler"\n öteki kapı-
lan 50 metrekarelik, çıplak, yük-
sek duvariarla çevrili bir hava-
landırmaya açılıyor. Tek kişilik
"hücre-oda "lann yan yana üçü
ise gene 50 metrekarelik, gene
yüksek, çıplak duvariarla çev-
rilmiş ortak havalandırmayı kul-
lanacaklar.
Besbelli buralann konukları
sık sık ve çaresiz "Gönrnek ister-
sen denizil yukanya çeviryüzü/
deniz gibidir gökyûzü/ aldırma
gönül aldınma" türküsünü çığı-
racaklar.
Tek kişilik "oda-hücre"ler tek
katlı. İçinde bir somya, bir duş
ve tuvalet, bir dolap, bir de
elektrikli ocak filan konabilecek
miniktezgâhtan oluşuyor. Üç ki-
şilik "oda-hücre "ler ise bakan-
lığın pek sevdiği bir terimle:
"Dubleks". Gene bakanlığın te-
rimleriyle söyiersek alt kat ban-
yove tuvalet de içeren bir "otur-
ma mekânı", üst kat ise üç som-
yalı bir "yatak odası".
"Oda-hûcre"\er F tipi hapis-
hanenin zemin katında. Bu kat-
ta, "çok amaçlı (ne demekse!)
spor salonu", ileride çim saha
olacağı söylenen bir açık alan,
kreş olarak kullanılacak bir bö-
lüm ve "görüş hücreciklen" var.
Üst katlarda ise işlikler, revir, kü-
tüphane, eğıtim, yönetim oda-
lan yer alıyor.
Görüp gözlediklerimizin özü
özeti bu.
Az sayıda gazeteci (Portekiz
maçı vardı ya ve günlerden cu-
martesiydi ya ve hava çok sı-
caktı ya), çok sayıda bakanlık
görevlisiyle F tipi hapishane do-
laşılırken kimileri işin tadını iyi-
ce kaçınp "Valla odalar ışık ışık;
duvarlar tertemiz badana; su-
yu, elektriği, kaloriferi... Oh-ho-
ooo burası en az dörtyıldızlı o-
tel vallahi" gibisinden cevherler
de yumurtladılar.
Yutkunup, duymazlıktan gelip
geçiştirdik.
•••
Gelelim işin özüne, F tipinin
kerametine.
Yazının başından beri "oda-
hücre" teriminı kullandığımız
gözünüzden kaçmamıştır. Bu
Adalet Bakanlığı yöneticilerinin
ve büyük olasılıkla sayın baka-
nın hoşuna gitmeyecek "Insaf
yani, bunlann neresihücre" di-
ye soracaklar.
Anlaşılan F tipi hapishaneleri
dert edeceklerin, konunun bü-
tün ilgililennin "hücre" terimin-
de anlaşmalan gerekecek.
Hücre deyince, Victor Hu-
go'nun Sefî/ter'indeki gibi yerin
yedi kat dibinde, tepedeki dara-
cık biryanktan ışık alan (yani aJ-
mayan), duvarlanndan sular sı-
zan, zemini çamur içinde, saçı
sakalına kanşmış, paçavralar
içindeki mahkûma kedi büyük-
lüğündeki farelerin arkadaşlık
ettiği bir 18. yüzyıl zındanı anla-
şılryorsa hiç tartışmasız F tipin-
de hücre yok, oda var.
Ama artık dünyanın hiçbir
mapushanesinde de öyle hüc-
reler yok.
Bugün mapushane dilinde
"hücre" öteki mahkûmlardan
yalıtılmak, tek başına bırakıl-
mak, eski deyimle "tecrit" edi-
lip çıldırtıcı, tüketici, kişiliğin sa-
katlandığı, kimliğin ağır ağır yok
edildiği bir yalnızlığın içine gö-
mülmek demek.
Adalet Bakanlığı'nın "Türk ti-
pi hapishaneyi yarattık" dediği
F tipi cezaevini, bu "yalıtılmış-
lık", bu yalıtlamanın hedefı,
amacı bağlamındatartışmadık-
ça sağlıklı yargılara ulaşmak da
mümkün değil.
Bunu yapalım.
Ama yer bitti. Bunu da yann
yapalım.
Vekil, borsada 'istikrara' oynadı
TBMM'de geçen hafta
soruşturma komisyonu raporlan
görüşülürken, vekillerimiz bir kez
daha "memleketin yüksek
menfaatlan" ve "istikran
bozmamak" adına bağırianna taş
basıp birbirierini "aklayıp
pakladılar". Yılmaz'a Yüce Divan
yolunu açabilecek önergeleri DYP
vermiş, ne gam! "Dün dündür,
bugün bugündür..."
ANAP lideri Yılmaz'la ilgili
soruşturma komisyonu raporlan
görüşülürken DYP'liler ortada
görünmüyordu. Kulislerde, bir
DYP grup başkanvekili, "Her
zaman 'Genel kurula gelin'
diyorum, gelmiyorlar. Bugün de
ağız biriiği etmişçesine
buradalar" diye yakınıyordu. DYP
Genel Başkan Yardımcısı Hasan
Ekinci ise "Bugün genel kurulun
havası DYP'ye dokunuyor galiba"
diye kendisine takılanlara, "Bize
kötü hava dokunur. Öyle
oksijensiz havaya dayanamıyoruz,'
o yüzden içerinin havası da \
dokunuyor" karşılığını veriyordu...
Sonunda her şey beklendiği gibi J
t
oldu. DYP, "Bugün sana, yann \
bana" diyerek Yılmaz'a ortadan •
kaybolma desteği verdi. MHP ()
seçmenine "delikanh" mesajlar .\
gönderdi. Yılmaz kurtuldu, j
hükümet kurtuldu, istikrarımız ^
bozulmadı... p
Zaten milletvekilleri de bundan ^
emindi. Nitekim, görüşmelerin f
başlamasının hemen ardından ,
MHP'li Cemal Enginyurt,
borsadan hisse alırken "Buradan '
bir şey çıkmaz. Bizim oyumuz
belli, ama aklama çıkacak" jf
diyordu. <i
DSP'li Devlet Bakanı Hasan *
Gemici de gazetecilere, "Istikrar *
sürecek. Paranız varsa borsaya '
yatınn" diye takılıyordu. ^
'Büyük Reis' Masum Çatlı! 1
TBMM'de eski içişleri
bakanlanndan Mehmet
Ağar'la ilgili çete savlan
üzerine kurulan komisyonun
"aklama" karan vermesi,
komisyonun DSP'li Başkanı
Masum Tûrker'in başını
ağntıyor. Hem DSP'li hem de
MHP'li milletvekilleri
kendisine takılıyor. DSP
Ankara Milletvekili Uluç
Gürkan, geçen hafta kuliste
gazetecilerie sohbet ederken
yanından geçen MHP'nin
"törelerine bağlı" milletvekili
Cemal Enginyurt'a, "Cemal,
beni ihmal ediyorsun" diye laf
attı. Enginyurt, "Olur mu abi,
sen benim küçük reisimsin"
karşılığını verdi. Elbette bu v
sözün arkasından hemen,
"Peki 'Büyük Reis' kim" ,
sorusu geldi. Enginyurt,
"Masum Çatlı. Asıl büyük
çete DSP" deyiverdi... b
"Reis Masum", "Masum
Çatlı" takılmalanna hedef olan
Masum Türker ise kendini
şöyle savunuyor:
- Eğer Mehmet Ağar'ı Yüce
Divan'a gönderseydik, :
yargıdaki davalan bundan «
olumsuz etkilenecekti. Ama *
şimdi yasama dokunulmazlığı *
kaldırılırsa Ağar hakkındaki
yargılama işlemlerine devam '
edilecek ve yargılamanın önü
açtk olacak.
Elma kurdu...
Her gün kafası
"havadan-sudan "
konularia kanştınlıp
günlük sorunlanna
"kafa yormamalan" için
adeta özel çaba , ,
harcanan Türk ,.,..- ,
kamuoyu, geçen hafta
da "kurttan, kuştan,
andan" muhabbetlerle
oyalandı.
Türk medyası, okul kitaplanndan
tanıyıp bir daha da adını -birkaç
meraklısı dışında- pek
anmadığımız "fabl" ustası La
Fontaine'i manşetlere, flaş
haberlere taşıdı. Tam an ile kurt
kapışmıştı ki MHP lideri
.
Bahçeli'nin bir sözü,
"güvercini" de zorunlu
olarak bu tartışmanın
içine çekti.
MHP lideri
Bahçeli'nin, "Hiç
kurdu yiyebilir mi?
sözlerine DSP Genel
Başkan Yardımcısı
Rahşan Ecevit, "Kurt
güvercinin seviyesine»
çıkamaz" diye yanıt verdi. *
Ama bazı DSP'liler, "kuşun, î
kurdu yiyebileceğini" <,
düşünüyordu: • >»
"Neden olmasın, kurdun cinsi •»
önemli. Eğer elma kurduysa, "
kuş da kurdu yer..." W
Türkiye'de kadın siyasetçinin adı....
Eski Devlet Bakanı ve ANAP
Izmir Milletvekili Işılay
Saygın, geçen günlerde New
York'ta "Kadın 2000-21.
Yûzyıl İçin Toplumsal
Cinsiyet Eşitliği, Kalkınma ve
Banş" başlıklı BM özel
oturumuna katıldı. Dünya
kadınlannın sorunlan ve
durumu ife ilgili izlenimini
partisinin grup toplantısında
anlatan Saygın, özellikle
kadının "siyasetteki" yerine
değindi. Saygın, geri kalmış
ülkelerdeki kadtn politikacı
sayılanndan örnekler verip
erkek egemen TBMM ve "tek
kadın bakanı" bile olmayan
hükümete de "rakamlaha"
sitem etti:
- Malezya'da okur-yazar
olmayan kadın yok.
- 288 sandalyeli Uganda
parlamentosunda 50 kadın
bulunuyor. 51 üyeden oluşan
kabinede, 1 kadın başbakan
yardımcısı, 18 kadın bakan
bulunuyor...
Bu rakamlar karşısında
yoruma gerek var mı?
'J
~¥
V
Ülkücü dağılım haritası...
MHP iktidara "parti" olarak
ancak 18 Nisan seçimlerinden
sonra gelebildi, ancak "fikhyatı"
hep iktidardaydı. 12 Eylül
öncesinin keskin ülkücüleri,
darbe sonrasının "dumanlı"
havasında kendilerine sağlam
"yuvalar" buldular. Geçmişin
hızlı ülkücülerinden DYP Ordu
Milletvekili Yener Yıldınm,
ülkücülerin 12 Eylül sonrasındaki
partilere dağılım "haritası "na •'.
denk düşen bir sınıflandırma
?
yaptı. Işte Yıldınm'ın "ülkücü
v
dağılım" haritası: i
-
Güllü ülkücüler: MHP'den kopar?
BBP'liler. '
Nallı ülkücüler: DYP içindekiler. J
Ballı ülkücüler: ANAP içindekiler.
1
Yuvalı ülkücüler: MHP'liler. \
Hür ülkücüler: Gerçek
bozkurtlar... ?
i
Bu' milletvekili...
Meclis'te her konuşması olay
yaratan DYP'li Kamer Genç,
Bakû-Ceyhan Petrol Boru Hattı
Anlaşması görüşülürken Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur
Ersümer ile takıştı. Genç,
Ersümer'e "Bu bakan" diye hitap
edince Ersümer'den de "Bu
milletvekili" yanrtı geldi. Oturumu
yöneten TBMM Başkanvekili
Nejat Arseven, araya girmek
zorunda kaldı:
"Sayın Genç, Türkiye
Cumhuriyeti'nin bir başbakan
yardımcısı ve bakanına 'bu
bakan' diye hitap etmek, ne size
ne de hiçbir milletvekiline
yakışmaz." t
Arseven'in sözlerine sinirienen ••
Genç, "O bana, 'bu milletvekili *
denilen kişi' dediği zaman niye i
müdahale etmedinız?" deyince -
Arseven'in yanrtı gecikmeden
geldi: "Siz 'bu milletvekili's/n/z."
ANAP'lı miltetvekilleri, Ersümer vft
Arseven'i yalnız bırakmadılar. >
Ahmet Kabil, "Sana 'bu' o/Ve *
az", Miraç Akdoğan, "Yüz
/caras/"diyebağtrdı. Tartışmalar .
uzayınca "küsen" Genç, daha
sonraki maddelerde söz
almaktan vazgeçti. . A
Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat KarakoyTin, Emine Kaplan
tfomm@cumhuriyetcom.tr