Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN 2000 PAZARTESİ
HABERLER
Erkaya dugün
toprağa
verüiyop
• Istanbui Haber Servisi
- Eski Denız Kuvvetleri
Komutanı emekli
Oramiral ve Basbakanlık
Başdanışmanlanndan
Güven Erkaya'nın
cenazesi bugün toprağa
verilecek. Tedavi gördüğü
Kasımpaşa Denız
Hastanesi'nde önceki gün
öğle saatlerinde ölen
Erkaya'nın cenazesi,
Levent Camii'nde
kılınacak ikindi
namazının ardından
Zincirlikuyu
Mezarhğı'nda toprağa
verilecek.
W y e sryasi
gölge
düşmemeir
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Radyo ve Televizyon
Yayıncılan Derneği
Başkanı Hasan Çakır,
TRT'dAı sorumlu Devlet
Bakanı Rüştü Kazım
Yücelen'in TRT
yayınlanna müdahale
etmesine tepki gösterdi.
TRT'nin toplumun
üetişim hakkını gerektiği
gibi kullanabilmesine
aracılık etmekle yükümlü
olduğunu kaydeden Çakır,
"TRT kurumuna siyasi
iktidarlann gölgesi
düşmemelı" dedi.
MGK bugün
toplaıuyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Millı Güvenlık Kurulu
(MGK) bugün toplanıyor.
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in
başkanlığında Çankaya
Köşkü'nde saat 09.30'da
başlayacak kurul
toplantısında, iç ve dış
gelişmeler
değerlendirilecek.
MGK'nin bugünkü
toplantısında Olağanüstü
Hal'in (OHAL)
uzatılması ile Sezer'in
ziyareti sonrasında Kıbns
sorunu da ele ahnacak.
şenraıniroe
çatışma
• DtYARBAKIR
/HAKKÂRt
(Cumhuriyet)-
Hakkân'nın Şemdinli
ilçesi tkiyaka Göller
bölgesinde güvenlik
kuvvetlennce sürdürülen
operasyon sırasında çıkan
çatışmada 11 PKK'li
öldürûldü. Çatışmada
Afyon Dinar doğumlu
Jandarma Komando Er
Bülent Aksoy şehit oldu.
Bir güvenlik görevlisi de
yaralandı.
Bursa'da çete
operasyonu
• BURSA(AA)-
Bursa'da, 'teşekkül
oluşturarak tehditle çek
ve senet tahsilatı
yapma'nın da arasında
bulunduğu çeşitli suçlara
adlannın kanştığı
gerekçesiyle aranan üç
kişı yakalandı. Daha önce
şüpheli 12 kişinin
yakalandığı operasyon
çerçevesınde, aranan 5
7anl]Hati 3'ünün daha
gözaltına alındığını
belirten yetkililer,
gözaltına alınan Ergün Ş,
Cafer Ş. ve Ahmet K. ile
birlikte olaylarda
kullanıldığı öne sürülen
bir adet tabanca, bir adet
şarjör ve üç adet fişeğin
de ele geçirildiğini
söylediler. Sorgulan
tamamlanan sanıklar
adliyeye sevk edildi.
Arlacchi
TârUyede
• tstanbul Haber Servisi
-BMGenelSekreter
Yarduncısı, BM Vıyana
Ofisi Genel Müdürü ve
BM Uluslararası
Uyuşturucu Maddeler
Kontrol Programı
(UNDCP) lcra Direktörü
Pino Arlacchi,
Istanbul'un tarıhi ve
turistik yerlerini gezdi.
Arlacchi, bugün
Antalya'da yapılacak Orta
ve Yakındoğu Uyuşturucu
ile Mücadele Alt
Komısyonu (OYUTAK)
35. Dönem Oturumu'nun
açılışına katılacak.
Taraşüt' operasyonunun müfettiş raporu bu hafta savcılıkta
Yeni gözaltdar gündemdeANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Cumhuriyet tarihinin en
büyük hayali ihracat ve kara
para vurgununa yönelik başla-
tılan "Paraşüt" operasyonu
çerçevesinde ele geçirilen do-
kümanlan inceleyen müfetriş-
lerce hazırlanan raporun, bu
hafta içinde Ankara DGM Baş-
savcılığı'na ulaşması bekleni-
yor. Soruşturmayı yürüten
DGM Cumhuriyet Savcısı Ta-
lat Şalk, raporun kendisine u-
laşmasının ardmdan yeni gö-
zaltılar olabileceğini büdirdi.
Raporun tamamlanmasıyla
vurgunun mali değeri de günı-
şığına çıkacak.
26 Mayıs'ta başlatılan ope-
rasyon çerçevesinde gözaltına
alınan Altınbaş Holding'in sa-
hibi Yaan Altınbaş, TCDD Ge-
nel Müdürlüğü'nde görevli
Melahat Ozyürek, Habur
Gümrük Müdürü Mehmet Ün-
lü, Mustafa Kemal Akay, Re-
cep Kayar, Remzi Horzun ve
AydmGflneş tutuklanmış, Ser-
vet Sukuti Altınbaş, Abduilah
Altınbaş, Ayvaz Canbolat ve
MehmetDoğan tutuksuz yargı-
lanmak üzere serbest bırakıl-
mıştı. Ayten Şenbakan, Hanife
Özdemir, Müslüm Canpolat,
Döndü ÇeBk, Fatma Aldoğan,
ÖZDUT Fakı ile Oğur Kıbç ise
serbest bırakıldı.
Soruşturma çerçevesinde
Kilis Valisi GûnerÖzmen hak-
kındaki iddialar nedeniyle gö-
revinden uzaklaşnnlırken Küis
Jandarma Alay Komutanı Al-
bay Toksal Keskin'in de ifade-
sine baş\ urulmuştu.
Adalet Bakanlığı Teftiş Ku-
rulu da, Altınbaş'ın iddialan
üzerine eski Gaziantep Bölge
Idare Mahkemesi Başkanı
Tuncay Armağan hakkında so-
ruşturma başlattı. Hâkim Ar-
mağan'ın Gaziantep'ten Izmir
Bölge tdare Mahkemesi üyeli-
ğine bir soruşturma sonucunda
atandığı bildirilmişti. Armağan
hakkında suç belirlenirse uya-
ndan, meslekten çıkarma ce-
zasına kadar idari ceza verile-
bilecek, hakkında ceza davası
da açılabilecek.
Soruşturmayı yürüten DGM
Cumhuriyet Savcısı Talat Şalk,
Altınbaş Holding ve soruştur-
mada adı geçen diğer holding-
lerin hesaplannı inceleyen Ma-
liye Bakanlığı müfettişlerinin
hazırlayacaklan raporun bu
hafta savcılığa ulaşmasını bek-
lediğini kaydederek raporlann
gelmesinden sonra yeni gözal-
tılann olabileceğini bildirdi.
Talat Şalk, soruşturma sonun-
da hazırlayacağı iddianameyi
adli tatil öncesinde tamamla-
yacağını söyledi.
Operasyona başlanmadan 15
gün önce Yasin Altınbaş'nı pa-
ralannı Suriye, Lübnan ve
Fransa'daki bankalara transfer
ettiği ve ABD vizesi aldığı or-
taya çıktı.
Önceki gün Içel Emniyet
Müdür Yarduncısı AzizUhıtaş,
Gaziantep Nizip Ilçe Emniyet
Müdürü Müslüm Aslan, Çan-
kırı Emniyet Mıidürlüğü Şube
Müdürü Irfan Denizman ve
Ankara Emniyet Müdürlü-
ğü'nde görevli başkomiser Hu-
seyin Keskin'e görevden el
çektirildi.
Eğitim-Sen
MEB'de
şeriatçılar
korunuyor9
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Eğitim-Sen Genel Sekreteri
Kemal ÜnaL Milli Eğitim Bakan-
Iığı'ndaki (MEB) gerici ve ırkçı
kadrolann, şeriatçılıklan açığa
çıkmış kışilere "kalkan olduğu-
nu'' söyledi. MEB'deki yapılan-
manın laik, demokratik ve bilim-
sel eğitimden yana olan öğretmen-
lcr için ise sürgün mekanızması-
na dönüşrüğüne dıkkat çeken Ü-
nal, eğitim ve bilimden uzak kişi-
ler tarafından Eğitim-Sen'li öğret-
menlere baskı yapıldığını ve düz-
mece tutanaklarla ceza verildiği-
ni bildirdi. Eğitim-Sen'li öğret-
menlerin düzmece gerekçelerle
sürgün edildiklerinı belirten Ünal,
"Saym Bakan bunlara ne anlam
veriyor? Gerçek şu: 25yıldır 8yü-
hk zorunlu eğjtime gecişi engelle-
yen iktidarlann ve otüarın eğitim-
deki uzanosı olan laik eğitim kar-
şıtlan, bugün hâlâ eğitim yöneti-
minde söz sahibidir" dedi. Ünal,
son dönemde Eğitim-Sen'li öğret-
menlere verilen sürgün cezalann-
dan bazılannı şöyle sıraladı:
- Savaştepe ilçesi Anadolu Öğ-
retmen Lısesi'nde görev yapan Ar-
zuCMçerYıbnaz hakkında, Eğitim-
Sen tarafından 8 Mart Dünya Ka-
dınlar Günü etkinhkleri için çıkar-
tılan "Yoksulluğa ve şiddete hayır.
Eğram-Sen" yazıh kokart taktığı
gerekçesı ile soruşturma açıldı.
Balıkesir Dursunbey Üçesi Endüst-
ri Meslek Lisesi'ne sürgün edildi.
- Kayseri Sarız tmam-Hatıp Li-
sesi'nde kaymakamlık oluru ile
müdür vekıllığı yapan Hasan Hü-
seyin Özhan, derse türbanlı girdi-
ğı için öğretmen Nesrin Akgöl
hakkında soruşturma açıp uyan
cezası verir ve durumu Ilçe Millı
Eğitim Müdürü Hasan Gül'e tele-
fonla bildirir. Gül, müdürden dos-
yayı ister ve o da resmı bir yazı ile
gönderir. Buna karşılık Gül, Öz»
han hakkında, "namaz kdmadığı,
okey oynadtğT gibi "suçlamalar-
la" soruşturma başlatır ve müdür
vekilhği görevinden alınıp Sanz
Lisesi'ne sürülmesini sağlar.
'Genelaf şart' ~
Öte yandan Eğitim-Sen Istan-
bul 2 No'lu Şubesi'nin 4. olağan
genel kongresi, dün Haydarpaşa
Lisesi'nde yapıldı. Şube Başkanı
Alaaddin Dinçer yaptığı konuş-
mada, Türkiye'dekı antidemokra-
tik yasalann değiştirilmesi gerek-
tiğini ifade ederek gelişen banş
sürecinin korunup geliştirilmesi
için, idamın kaldınlması ve aynm-
sız genel affin çıkanlması gerek-
riğini vurguladı.
DYP, ÇiUer'in şahsi hesaplan yüzünden perşembe günkü Yüce Divan oylamasma katümadL
DYP Genel Sekreteri Erek, Yüce Divan oylamasını savundu
'Hür vicdanın muhasebesVANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - DYP Genel Sekre-
teri ABŞevkiErek,geçen haf-
ta yapılan Yüce Divan oyla-
masındaki tavırlanyla ilgili
olarak "Bu ta\ır bütün arka-
daşlannuzm Idşisel olarak
kendi hür vkdanlannda yap-
nklan muhasebenin sonucu-
dur" dedi.
Parti genel merkezinde dü-
zenlediği basın toplantısında,
anayasanın soruşturma ile il-
gili maddesine deği-
nen Erek, yargının
kesin hükmüne her-
kesin ve her kurumun
uymak zorunda oldu-
ğunu kaydetti. "Son
soruşturma sürecin-
de, hukukun üstünlü-
ğünün ve anayasa il-
kesinin bir tarafa bn
ralaldığı vahim bir
otayı halkunızgönnüştür" di-
yen Erek, "Biz buna siyasal-
laşnnlmtş bir soruşturma
müessesesi drvoruz. Bu dere-
ce siyasallaştınlan, kesin yar-
gı hükümlerinin rafa kaJdınl-
dığı bir kurumdan sağhkh bir
sonuç beklenemez" dedi.
Avrupa Bırliğı ülkelerinin
Portekiz'de yaptıklan toplan-
tıda alınan karara da değinen
Erek, Türkiye'nin NATO'nun
'belkemiği' olduğunu vurgu-
ladı. AB'nin yeni bir savun-
ma birliği kurmaya çahştığı-
nı kaydeden Erek, ihtiyaç du-
yulduğunda NATO'nun aske-
ri birimlerinden yararlanıla-
cağım, ancak karar aşaması-
na Türkiye'nin katılamayaca-
ğuıa işaret etti.
Erek, bunun kabul edilme-
sinin mümkün olmadığını
vurgulayarak "Avrupa Biıü-
ği'nin yeni savunma birimi
konusunda oiuşturmayaçahş-
tığı organizasyon fevkalade
ciddi, önlenmesi gerekli bir gi-
rişimdir. Bu konuda hüküme-
• Düzenlediği basın toplantısında,
yargının kesin hükmüne herkesin ve
her kurumun uymak zorunda
olduğunu söyleyen Erek, "Son
sonışturma sürecinde, hukukun
üstünlüğünün ve anayasa ilkesinin bir
tarafa bırakıldığı vahim bir olayı
halkımız görmüştür" diye konuştu.
anfevkaladehassas ve dikkat-
li ohnasını istryx)ruz" dedi. Or-
man yangınlan konusuna da
dikkatı çeken Erek, ormanın
Türkiye için milli savunma ve
milli eğitim kadar önemli ol-
duğunu vurguladı. Erek, böy-
le gitmesi halinde 2050 yıluı-
da Türkiye'nin çöl olacağını
belirterek geçici işçilerle yan-
gınlann önlenemeyeceğini,
mutlaka uzman kadrosunun
arttmlması gerektiğini belirt-
ti. Ali Şevki Erek, tanm ke-
siminde de tehüke çanlannm
çakhğmı' söyleyerek IMF'nin
öngördüğü tedbirlerle tan-
mın yitirilmesine yol açacak
noktaya geundiğini' kaydetti.
Erek, yerel yönetımlerle ılgi-
li yasa tasansının da bir an ön-
ce çıkması gerektiğini kay-
detti.
Erek, gazetecilerin Yüce
Divan konusuyla ilgili sorula-
nnı da yanıtladı. Bir gazete-
cinin perşembe günkü Yüce
Divan oylamasına DYP'nin
katılmadığını anunsatarak bu
tavnn önümüzdeki
haftaki oylama için
de devam edip etme-
yeceğini ve aynı tav-
n ANAP'tan da bek-
leyip beklemedikleri
sorusuna ise Erek şu
yanıtı verdi:
"Bu tavır, bütün
arkadaşlanmızın ki-
ştsel olarak kendi hür
vkdanlannda yapnklan bir
muhasebenin sonucudur. Gö-
rünen odur ki arkadaşjanmız
kişisel olarak yapnklan bu
vkdan muhasebesini aynı şe-
kflde uygulayacaklanhr. Bu
konuda birgrup karan afanak
söz konusu degil. Mcdanlar,
soruşturma müessesesi bu ka-
dar siyasaDaşmış ve parmak
hesabma ginmşken, bunu
gündeme getirmek, protesto
etmek için böyle bir tavır al-
maktadır. Bu tavn ve direnişi
de normalolar&kkabuletmek
lazun."
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Basbakanlık
Bürokratlara
Aclııaıı Hoca
kitapları
• Adnan hocacılann
kamu kurumlannda üst
düzey yöneticilere
"tebliğ" gerekçesiyle
yayınlannı göndererek
propagandalannı
yaptıklan ve çevrelerine,
üst düzey bürokrat
yandaşlan olduğu
imajını verdikleri iddia
edildi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Suç işlemek
üzere çete oluşturmak
gerekçesiyle tutuklu
yargılanan ve kamuoyunda
Adnan Hoca olarak bilinen
Adnan Oktar'ın Harun
Yahya takma adıyla
yazdığı kitaplar İcoliler
halinde Basbakanlık üst
düzey bürokratlanna
gönderiliyor. Adnan
hocacılann kitaplar yoluyla
propagandalanru
yaptıklan, çevrelerine üst
düzey bürokrat yandaşlan
olduğu imajını vermek için
bu yola başvurduklan
kaydedildi. Kamu
kurumlannda üst düzey
yöneticilere "tebBğ"
gerekçesiyle yayınlannı
gönderen "Adnan
hocaalar", Basbakanlık
bürokratlannı da kapsama
alanlanna aldı. Bürokratlar
kitaplann kendi istemleri
dışında gönderildiğini ve
propaganda içerikli
olduğunu kaydetti. Bazı
bürokratlar benzer
kitaplardan kendilerine
sürekli geldiğini ve dikkate
almayarak çöpe attıklannı
bildirdi. Adnan Oktar'uı
tutuklanmasmın ardından
yandaşlannm kamuoyuna
"legal" görüntüsü vermek
ve taraftar kazanmak
amacıyla bu yönteme
başvurduklan kaydedildi.
Harun Yahya takma adıyla
Oktann yazdığı ve son
partide Başbakanhk'a
gönderilen kitaplann adlan
şöyle: "Çözüm: Kuran
Ahlakı, Hayatm Gerçek
Kökeni, Danvin'in Tfirk
Dûşmanhğj, Devlete
Bağhnğm Onemi, Isnül'in
Kûrt KarO ve Dinsiziigin
Kâbusu." Istanbul'dan
gönderildiği saptanan
kitaplann kuşekâğıda lüks
baskı olması dıkkat çektı.
oralcalislarOyahoo.com
Hatfeti Belediye Başkanı
Mehmet Gökçek'in yüzüne
hüzün basmışti. Doğup büyü-
düğü, sokaklannda koştuğu,
ağaçlanna tırmanıp meyveler
kopardığı kasabası her gün 1
metre sulara gömülüyordu.
Kendi evlerini su yutmuştu.
Biz oraya vardığımızda (Iköğ-
retim okulunun damı kalmıştı.
Çay bahçesinin uzun palmiye
ağaçlan direniyordu. Manolya
henüz teslim olmamıştı.
HaKeti'nin henüz suya bat-
mamış sokaklannda ağaç
gövdeieri, kesilmiş dallar,
geçmiş güzel yıllann hüznünü
anlatıyor gibiydi. Başkan
Gökçek, "Şimdi oturduğu-
muz bu sokak gelecek hafta
sulara gömülecek. Asltnda
çok eski birhamam vardı, su-
lara gömüldü, cami su/ara
gömülecek, bunlar sökülüp
başka yeriere taşınabilirdi" di-
yordu.
Halfeti 3000 nüfuslu bir ilçe.
Eski halini görmedik. Dağlann
Tarih Sulara Gömülürken
ortasında Fırat'ın suladığı bir
vadide yerleşmiş. Mahmut
Özdemir'in bu yıl bahçesin-
de 10 ton fıstığı ağaçlarda kal-
mış, çünkü bahçeye giden yo-
lu su yutmuştu: "Bu vadi cen-
net gibiydi. Erik, turunçgiller,
kayısı, fıstık, daha aklınıza ge-
lebilecek ne kadar meyve ve
sebze varsa burada yetişirdi.
Biz Halfetililerûretici insanlar-
dık. Şimdi tüketici durumuna
düştük. özellikle kadınlar, ya-
şamlannı bu bahçelerde çalı-
şarak geçiririerdi. Şimdi ne
yapacağız, onu düşünüyo-
ruz."
Halfeti'nin 3000 nüfusunun
yansına yakını evini, bahçesi-
ni yitirmişti. Taştan yapılmış
eski konaklann suya gömülü-
şünü seyretmek acı vericiydi.
Harfetililer bu acıyı yaşıyordu.
Bir yandan da ayakta kalmak
gerekiyordu. Devietin verdiği
istimlak bedeli komik dene-
cek düzeydeydi. Henüz yan-
sı sulara gömülmüş 20 odalı
birtaş konak için 3 milyar pa-
ra verilmişti. 3 milyar o kona-
ğın kapı ve pencerelerini yap-
maya yetmezdi. Üstelik bu fı-
yatlar 2 sene önce saptan-
mıştı ve parası yeni ödeniyor-
du.
Bölgede dert çoktu. Tarihi
kaybeden bir yerde başka ne
olabilirdi ki... Tülin Onaner,
GAP idaresinin Girişimi Des-
tekleme Merkezleri sorumlu-
lanndandı. Burada yapılanla-
nn hep olumsuz gösterilme-
sinden yakınıyordu. Bizim git-
tiğimiz günün akşamı Halfe-
ti'de "Ahmet Kanneci, Halfe-
ti'den Gün Batımı Gitar Resi-
tali" vardı. Resital, Kanneci
Konağı'ndaydı. Ahmet Kan-
neci, kendi konağında hem-
şerileriyle buluşuyordu.
Konser, Hatfeti'ye yapılacak
bir turistik otelin de duyurul-
masını amaçlıyordu. GAP gö-
revlileri, Kanneci Konağı'nın
fotoğrafının basında sular al-
tında kalacak binalardan biri-
si olarak yayımlandığını, an-
cak bunun doğru olmadığını
söylüyorlardı.
•••
Tarihe veda gezimizin ikinci
durağı, Belkıs (Zeugma) hara-
beleriydi. Arsan Turizm'in ku-
rucusu Gaziantepli Ayşenur
Arun tam 7 yıl önce bastırdı-
ğı broşürde, Zeugma'nın su-
lar altında kalacağını haber
vermiş ve bu büyük tarih ha-
zinesinin kurtanlmast için koş-
turmaya başlamıştı. Iki yıl ön-
ce karşılaştığımızda, henüz
bölgeyi su basmamıştı, Ayşe-
nur Arun bizlere, yabancı ga-
zetecilere bu büyük tarihi yok
oluşu haber vermeye çalışı-
yordu.
Rumkate'nin sular altında
kalacağını söylüyordu. Nere-
deyse sular basıncaya kadar
da onu anlayamamıştık. An-
cak şimdi acı gerçek gelip Ze-
ugma'nın kapısına dayanmış-
tı. Zeugma'nın liman bölümü
sulara gömülmek üzereydi.
Dünyanın en krymetli mozaik-
leri son bir gayretle Gazian-
tep Müzesi'ne taşınmıştı.
Sonra ne olacağı belli değtldi.
Zeugma'nın geri kalanıyla
teselli olmanın dışında şu an-
da yapacak bir şey de yoktu.
Dünyanın en önemli antik
kentierinden Zeugma'nın bir
bölümü dağlann altındaydı,
şeh^in 2/3'si sular altında kal-
mayacaktı.
Arkamıza baka baka, tarihin
sulara gömüldüğü Belkıs'ı terk
ettirf. içimizi garip bir hüzün
basmıştı.
2000X1YILLARDA
ERDAL ATABEK
Anne Baba, Beni
Kendimle Buluştur!..
Bu ay bütün öğrenciler karnelerini aldılar.
Bu ay üniversite giriş sınavlan yapıldı.
Evlerde sevinçler ve üzüntüler yaşandı. Bir yı-
lın, iki yılın ucundaki beklentiler gerçekleşti ya da
gerçekleşmedi. öğrenciler ayrı duygularta, anne-
ler babalar ayn duygularla olayları yaşadılar. Bek-
lenenin gerçekleştiği evlerde sevinçler ve kutla-
malar yaşanırken beklenmeyen sonuçlar öfkele-
re, acılara, tartışmalara yol açtı.
Ama bizi düşündürmesi gereken konu bütün
bunlann özünde yatan büyük bir sorundu: Biz,
neden hayatımız boyunca kendimizle buluşamı-
yoruz?
Kendisiyle buluşamamak, kendisi olamamak,
kendisini tanıyamamak, kendi gücüyle ve güç-
süzlüğüyle karşılaşamamak, hayatımız boyunca
yaşadığımız en önemli sorunumuz değil mi?
Babalar kendi beklentilerini gerçekleştiremedi-
ği için çocuklarına öfke duyuyor.
Anneler, kendi beklentileri gerçekleşmediği için
üzülüyor ve acı çekiyor.
Çocuklann kaygısı ise, babalarının öfkesi ve an-
neierinin üzüntüsünden kaynaklanıyor.
Çocuklann kendi beklentileri ise kimsenin itgi-
sini çekmiyor.
Çocukları kendi güçleri ve güçsüzlükleri ile kar-
şılaştırmıyoruz.
Çocukla yaşadığı sorunlar arasında hep anne-
si ile babası yer alıyor.
Çocuklanmızı kendi sorunlarını yaşamak, neyi
çözüp neyi çözemedikterini görmek, bunlann üze-
rinde düşünmek, kendi yapabileceklerini dene-
mek, neden yapamadığını anlamak, nasıl yapa-
cağını düşünmek gibi olgunlaşma aşamalanndan
yoksun bırakıyoruz.
Çünkü çocuklarımızın birey olmalarına izin ver-
miyoruz. Onların gelişmelerinin hayat mücadele-
sini vermelerine bağlı olduğunu anlamak istemi-
yoruz.
"Onlan kendi çektiğimiz güçlükleıie karşılaştır-
mamak" dediğimiz iyi niyet görüntülü tutumun al-
tında nasıl bir bencilliğın yattığını görmüyoruz ve
düşünmüyoruz. Bu bencillik, çocuklanmızla gu-
rur duymak isteğimiz olarak ortaya çıkmaktadır.
Çocuklanmızı kendi özlemlerimizin, kendi bek-
lentilerimizin, kendi yapmak istediklerimizin hede-
fi yapmaktan kendimizi alamıyoruz.
Çocuğumuzu kendimizin bir parçası, kendi de-
vamımız, kendi hayat ortağımız olarak kabul edi-
yoruz, onun da bunu kabul etmesini istiyoruz. Bu-
nun için de ona kendi gücümüzü aşan olanaklan
vermekten kaçınmıyoruz. Ona en iyi koşulları ha-
zırlamak için çevremizle yanşıyoruz, sonra da bu
bedeli çocuğumuzun boynuna "olması gereken-
Ierie, başarması gerekenlerie" ödemesi zorunlu
bir borç olarak asıyoruz.
Kullandığımız araçlar, hak edilmemiş ödüller ve
cezalardır.
Çocuklanmıza ödül vermek için onun hak etme-
sini beklemiyoruz.
Çocuklanmıza ceza vermek için onun hak et-
mesini beklemiyoruz.
Her şey bizim beklentilerimıze göre düzenlen-
miştir.
Kendimiz de öyle yetiştiğimız, öyle yaşadığımız
için bu tutumdaki büyük yanlışlığın farkına bile
varmıyoruz, bu yanlışlığı uyguluyoruz.
Çocuğumuz karnesindeki kırık notların sorum-
luluğunu yaşamıyor.
Çünkü onu kendisiyle buluşturacak sorumluluk-
lan ona hiç vermedik.
Çocuğumuz bu durumu nasıl düzelteceğini dü-
şünmüyor.
Çünkü, onun yerine bunu biz yapmaya kalkışı-
yor, okula, öğretmenlere kızıyor, gidip görüşüyor,
destek sağlıyoruz.
Çocuğumuz kınk notlarından bir sonuç çıkar-
mryor, sadece utanıyor ve korkuyor.
Çünkü, biz ona düşünmeyi değil, utanmayı ve
korkmayı öğretiyoruz.
Çocuklanmız çok yanlış yapıyor, çünkü anne-
lerimiz ve babalanmız çok yanlış yapıyor.
En büyük yanlışımız gene kendimizden başlıyor,
"kendimizle buluşamıyoruz".
Biz kendimizle buluşamıyoruz, çünkü bundan
korkuyoruz ve kaçıyoruz.
Sonra da çocuklanmızı kendileriyle buluştur-
muyoruz, çünkü ondan da korkuyor ve kaçryoruz.
Oysa, gücün kaynağı güçsüzlüğü tanımaktır.
Cesaretin kaynağı korkuyu tanımaktır.
Dağı yüksek yapan ovanın alçaklığıdır.
Hayat başarılardan oluşmaz. Başanlar ancak
başansızlıklar yaşanıp doğru anlaşılırsa bir anlam
kazanır.
Önce hayatın içinde kendimizle buluşmayı öğ-
renelim ve çocuklanmıza bunu öğretelim.
Hayatın kalıcı başansı bu yoldan gelecektir.
E-mail: erdal.atabekcı mynetcom.tr
Fax: 0212 513 90 98
10212) 293 89 7« 3 HAT)
NED DEVINE'I DIRILTMEK
KÂIILDİGI BÜTÜN FESTİVALLERDE BÜYÜK İLGİ GÛREN
SIRADIŞI/ BİR KOMEDİ FİLMİ
Ncmftrk Htmeti f ilim Festnali:
EH Itl KOMEDİ FkMİ
r>m Fiiia Festinlt:
»YiittiSznöoüüi
YÖHTMEN: KİHK JONES
TSJED
BEYOGLU -AKADEMI ISTANBUL SINEMASI
(249 68 97)12.00 14.15'16.3O'18.45 21.15
• .»-.•. « ı ^ n ^ «Tjsra=ı ».-.ı =