18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 HAZİRAN 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(g cumhuriyet.com.tr 15 Anadolu turnesindeki oyunculardan bir de savcılıktan 'sabıka sorgulaması' belgeleri isteniyor ıntenuze nll/WTM/l HADİ ÇAMAN/ Yeditepe Oyunculan Bu yıl, aktör Hadi Çaman olarak bende- nizin otuz yedinci (37), tiyatromuz Yedite- pe'nin on sekizinci yıhmız doldu. Yani bun- ca ve onca yıldır ülkeme kûltür sunuyorum. Elime, dilime, beynime, gönlüme sağlık... Elbette yerleşik olarak Istanbul'dayız. Ama baharlar mı gelmiş, ver elini Anado- lum! Yaz mı olmuş, koşun Izmir'e. Hadi bu sezonumuzu Ankara'da açalım, başkenti- miz de şenlensin, bize değer verenler yakm- dan görsün işimizi, yüzûmüzû, gözümüzü. Üstelik Ankara'nın sonbaharlan güzeldir, de- ger. Yani, sözûn özû şu ki, tam otuz yedi yıl- dır, 777 bin km2'lik ûlkemin her köşesini dolaştım, o sevecen insanlanyla soluk so- luğa geldim, yerine göre Istanbul'da bula- madığım, giderek azalan, yok olan düzeylı seyircisiyle bütünleştim. Onlarla gurur duy- dum. Büyük kent insanının, elinin alonda olan olanaklara burun kıvırdığı bir ülkede güzelliğe, estetığe, kaliteye hasret o dopdo- lu insanımın farkına vardım. Anadolu kö- kenli bir sanatçı olarak daha da onurlan- dım. Birözeltiyatronunturnesi inanılmazgûç koşullarda gerçekleşir. Bunu, bu güçlüğü yor- gunluk adına söylemiyorum. Tume, her şey- den önce bu organizasyon işidir. Sizi, oyu- nunuzu alacak, oralara taşıyacak, salonunu- zu dolduracak bir organizatör, bir dernek, bir kuruluş gerckir. Üstüne üstlük, güveni- ür bir kişi ya da tüzelkişi. (Her tiyatronun Anadolu topraklannda kalmış, antrnetiğı- mizin yetmeyeceği ölçüde alacağı vardır.) Çünkü hüsranla bitebilir o yolculuk. Sağ- lam basmak zorundasınız ayağınızı, (olabil- diğince) risksiz. Ama oralara gitmeye ka- rar vermiş olan sizin ve sizi alan kişi ya da kurumun karan da yetmez bu olayda. Ola- yın bir de resmi yani vardır. Örneğin her gi- deceğiniz yöreye tûm oyunculann kimlik su- reti ve ikainetgâh belgesi de gidecektir. Yet- mez, söz gelımi üç yıldır dört bir yanda ser- gilediğiniz oyunun bir de yazılı metnini (tekst) sunmak zorundasınız. Emniyet gö- revlilerimizin onayına. Sizin bir yönetmen ya da oyuncu olarak en az bir buçuk ayda anlayabildiğiniz, yorumlayabildiğiniz bir oyunu saygıdeğerbir emniyet görevlimiz bir okuyuşta kavrayacak ve karar verecektir. (Yani Emniyet teşkilatımızın arşivi bizim- kilerden ilerde zengindir, tavsiyeohmur.) Yıl- lardır bunlara alışnk, alışünldık. Artık faz- la öfkelenmeden bu asli görevlerimizi ye- rine getiriyoruz. Ne var ki bu kez, bu turne aşamasında, devletim bana sanat hayatımın en acı veren durumunu yaşattı. Evet, sıkı durun ve sıkı okuyun: Tüm oyunculanmızınsavcılıktan "sabıkasorgu- lamasT belgeleri ıstendi. Korkmayın, hepimiz temize çıktık. Yani bu kez en temiz halimizle gidiyoruz Ana- dolumuza, insanımıza, bizlen bağnna bas- mak için özlem duyan seyircimize. Bekle- yin bizi: Gideceğiz ve de aynı temizlikle, pı- nl pınl, alnımız ak geri döneceğiz. Söz ve- riyoruz. Evet, gittik, gördük, yaşadık, geldik... Emre Koyuncuoğlu 'nun yönettiği 'HayatDevam Ediyor' Londra da sahnelenecek Var edip-yok etme üzerine bir oyunYEŞtMAKYÜZ Geçen yıl Izmit Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyunculan ile ilk Açık Tiyatro Proje- leri 'MutfakKazalan'nı gerçekleştiren EmreKo- yuncuoğiu, bu sezon da yıne aynı toplulukla ya- şam ve ölüm üzerine bir oyun yapmayı tasarla- mış. Araştırmalann başladığı günlerde 17 Ağus- tos depreminin olroası nedenıyje j>r.ojenin çalış- malan hızlanmış. Ve, 'Hayat Devam Edryor' adlı disiplınlerara- sı ikinci Açık Tiyatro Projesi olan oyun böylece oluştu. Oyunu sahneye koyan Emre Koyuncuoğ- lu, îzmit Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyunculan ile görüştükten sonra Özen Yula'dan bir metin yazmasını istemiş. O dönemde askerliğini Izmit'te yapmakta olan Ozen Yula'nm 7 renk üzerine yazdığı ana metin oyuncular tarafindan tekrar oluşturularak 4 ayn metne dönüştürülmüş. Izmit Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu ve Istanbul Büyükşehir Belediyeleri Şehir Tiyatro- lan ortak yapımı 'Hayat Devam Ediyor', var edip-yok etme üzerine kurulu. Sahnede yer alan ayakkabı, yardım malzemeleri, elbise, saat gibi eşyalarla ilişki içinde olan oyuncular, parçala- mak ve yeniden oluşturmak temel kavramlannı sorguluyorlar. Aynca, imla kılavuzu, ilaç prospek- tüsleri ve 'Türkçe öğrenelim' kitaplan gibi me- tinlerden de yararlanıyorlar. Disiplinler arası bir yapıda hazırlanan oyunda müziklen Baba Zula gerçekleştiriyor. Işık tasanmı Murat Işçi'ye, gö- rüntü tasanmı fotoğraf sanatçısı Orhan Cem Çe- tin'e, sahne tasanmı ise Şirin İskit'e ait. Oyun- da, îzmit Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu sanatçılanndan Esra Bezen Bflgin,Betûl Çobanoğ- tu, Zuhal Gencer ve Tardu Flordun rol ahyor. Gösterinin sanat danışmanlığını da Işıl Kasapoğ- hıüstlendi. Oyunlanm mayıs aymda Babylon'da sahnele- yen topluluk 4-11 Temmuz tarihleri arasında Londra'da BarrJesea Art Center'a konuk olacak. - Oyun nasıl oluştu? EMRE KOYUNCUOĞLU - Arkadaşlarla ye- ni bir proje üzerine düşünüyorduk. Yaşam ve ölüm arasmda durmak ile ilgili bir oyun olsun ıs- tedik. Yeni çalışmaya başlamıştık kı deprem ol- du. Birçok tanıdığımızı kaybettik. Bu da bizi çok etküedi. Özen Yula'nın askerliğini Izmit'te yapması ne- deniyle her şeyi birlikte yaşadık ve çalışmaya başladık. Yula, bize 7 ayn rengin farklı farklı al- gılanma biçimleriyle ilgili 40 sayfalık bir metin getirdi. Oyuncular bu ana metinden yola çıkarak kendi anlatım tarzlannı, kendı renklerini birleş- tırerek yeni bir tablo ortaya çıkardılar. Aynı met- nin içinden 4 ayn anlatım biçimi oluştu. Oyun- culann kendi hıkâyeleri, hayata ve ölüme balaş- lan... Aynca oyunda bir parçalanma var. Bu par- çalanmayı metnin yapısında, görsellikte ve mü- zikte kullandım. -Oyunculann sahnede ilişki kurduğu eşyalann işkvinedir? İJT M^JL er şey yıkılabilir. Hayaller, insanlar, idealler... Çok daha geniş baktık. Bir yerden bir yere giderken mutlaka birölü bırakıyorsunuz arkanızda. Adım attığınız anda geride yaşamayan bir şey kalıyor. Bunlan sorgulamak istedik.' kO\ LNCUOĞLU - Düzen yapma, bir şeyi paketleme yerleştirme, rafa kaldırma durumunu gösteriyoruz. Kullanılan objeler yardım malze- meleri, ayakkabı, saatler, temizliİc malzemeleri, oyuncaklar, elbiseler.. yani gündelik eşyalar. Ya- şadığımız deneyimlerden yola çıkarak bir şeyler yaptık. Ama direkt olarak depreme bağlı değil. Bazen izleyici sadece depreme bağlıyor, tüm imgeleri depremle ilgili oluyor. Halbuki her şey yıkılabi- lir. Hayaller, insanlar, idealler... Çok daha geniş baktık. Bir yerden bir yere giderken mutlaka bir ölü bırakıyorsunuz arkanızda. Adım attığınız an- da geride yaşamayan bir şey kalıyor. Bunlan sor- gulamak istedik. - Eşyalar ve oyunculann metinlerinin yanı sıra ilaç prospektüslerini, imla kılavuzu veTürkçeÖğ- renelim 2 kitabı ne amaçla kuUanıhyor? KOYUNCUOĞLU - Üç anlamdan ayn bir an- lam üretıliyor. Birbırini çözümleyen tekstler olu- yor. Disiplinler arası olması çok önemli. Orhan Cem Çetin'in görüntüleri var. Herkes kendi işi- ni ön plana çıkarmak için değil, oyunun içine ek- leyerek bir bütün oluşturmak üzerine düşündü. Na- sıl işlevsel olabileceğini araştırdık. Örneğin, mü- zik de canlı ve sürekli oyuncuyla bir ortaklık ku- ruyorlar. Kavram, 'Yaşam ve ölüme dair her şey' - AçıkTryatro Projesi'nden biraz söz eder misi- niz? KOYUNCUOĞLU - Bu oyun Izmit Şehir Ti- yatrosu repertuvannda degildi. Ancak Izmit Şe- hir Tiyatrosu'nda sanatçılar bağımsız olarak ana işlerini aksatmadan kendi aralannda oyun çalışa- biliyorlar. Yönetim kurulu oyunu kabul ederse ve Genel Sanat Yönetmenf nin de karanyla Açık Ti- yatro Projesi çalışmaya başlıyor. Ancak bütçesi- ni kendisi buluyor. Izmit Şehir Tiyatrosu öncelik- li olarak ufak bir bütçe ayınyor, ama asıl parayı bizim bulmamız gerekiyor. Buprojede Işıl Kasa- poğlu ve Kenan Işık destek verdi. - Londra'da katılacağuuz etkinlikte başkaTürk tiyatro topluiuklan da yer alacak mı? KOYUNCUOĞLU - 1.5 yıl önce Ingiltere'ye Royal Court'un davetlisi olarak gitmiştim. 1 ay- hk semıner yapmıştık. Genç yazarlar ve yönetmen- ler üzerine bir projeydi. O dönemde, 2000-2001 yılı programı sunulmuştu. Programın içinde 'Mat- ters of life and deatfa' (Yaşam ve ölüme dair her- şey) kavramı yer alıyordu. Bizim oyunumuz da bu kavram üzerine kurulu. Dolayısıyla, Londra'daki Batttesea Art Cen- ter'a davet edildik. Aynca, British Council de sponsor oldu. Tabii, tstanbul Belediyesi Büyük- şehir Belediyeleri Şehir Tiyatrolan da prodüksi- yon masraflannı karşılamak için destek vermiştı önceden. Başka Türk toplulugu yer almayacak. Çünkü bu etkinliğe kendi konseptlerine uygun olan işleri konuk ediyorlar. 4-11 Temmuz tarihleri arasında Londra'da olacağız. 7,8 ve 9 Temmuz tarihlerin- de de 'Hayat Devam Ediyor'u sahneleyeceğiz. Yapı Kredl Yayınları yeniden yayımlandı 'Beş Şehir'in 16. baskısı Kûltür Senisi-Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Beş Şehir adlı romanı Yapı Kredi Yayınlan taranndan yeniden yayımlanıyor. Ilk basımı 1946 yılında Ülkü Yayınlan tarafindan yapılan Beş Şehir'in, Iş Bankası tarafindan yapılan ikinci basımının önsözünde yazar, kendisini bu şebirler üzerine düşünmeye ve yazmaya iten temel nedenin, kaybolanm üzüntüsü ile -yenımn yarattığı iştiyak _ - olduğunu vurguluyordu. Bu iki nedenin verdiğı dürtüyle yazdığı makaleleri, Ulkü dergisinde yayımladı. Sonra ilk baskısına geçerken bu makaleleri biraz daha geliştirdi. 14 yıl sonra yapılan ikinci baskıda bazen tek bir kelimeyle, bazen bir paragrafla oynayarak yaptığı değişiklikler kitaba bütünlük kazandırdı. Beş Şehir'in on altıncı baskısı, diğerlerinden önemli farklar içeriyor: Kitap Tanpınar'ın birinci baskıdan ikinci baskıya geçerken yaptığı tüm değişiklikleri dipnotlar aracıhğıyla okura sunuyor. M.Fatih Andı'nın yedi yüzden fazla dipnotla tespit ettığı bu değişiklikler, Tanpınar'ın on dört yıl sonra bakışmda oluşan farklılığı yansıttığı kadar, dilindeki o büyük görkemi. bir tek kelimeyle anlatmak ıstediği - şeyi nasıl vurguladığını da - gösteriyor. Kitapta aynca söz konusu şehirler üzerine kaleme alınan makalelerin Uk halleri de var, Ülkü dergisinde yayımladıklan öz halleri de. Tanpınar'ın bilinçli bir seçimle kitaptakı şehirleri Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve tstanbul olarak sıralaması bu basımda değiştirihneden korunuyor. Kezlah Jones bu akşam AçıklıavaMa Geneffikk zor' bir müzsyen olarak nitelenen Jones, saat 2130'davereceği konserde 'Iiquid Sunshine' adlı albûmündeki parcalan seslendirecek. KfiltûrServisi-Blues ve soul müziğınin önde gelen isimlerinden Ke- ziahJones. 1iquidSuns- hine' adlı albûmündeki parcalan ve unutulmaz hitleriyle, bugün saat 21.3O'ta Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda konser verecek. Blues'dan, funk'a, coşku dolu ritimleri ve kendine özgü müziği ile uzun süreler liste başı olan Jones'un vokalle- rinde, Curtis Mayfi- eld,Freddy Mercury, Marvin Gaye ve Prin- ce' in tınılanna rastlam- yor. Sanatçıyı, kariyerini borçluolduğu 1992 yı- lındaki post-buster çı- kış albümü olan 'Bhı- funk is a Fact'den bu gü- ne kadar izleyenler, 'Ii- quid Sunshine'nın bir kendinı keşfetme dene- yimi olduğunu anlaya- caklar. Genelde< 2»r' bir müzisyen olarak nitele- nen Jones'un, bu albüm- de, vokalist ve şarkı sö- züyazan olarak geçirdi- ği süreç de bunu doğru- luyor. Kayıtlan Lond- ra'da yapılan albümde, özellikle Hello He- avenly' ve 'DontForget', 70 lerin soul yaklaşım- lannı çağnştmyor. 'Lkjuid Sunshine'al- bümüyle Jones, Lenny Kravüz, MaxwEffl,Tricky and Cnocolate Ceaius gibi modern romantik şairlerin arasmda yeri- ni alıyor. Insam, duygu- lann yoğun olduğu bir zirveye çıkaran müzi- ğiyle diğer zenci soul müzisyenlerinden ayn- lan Jones, bitirmek üze- re olduğu eğitiminden sonra, 21. yüzyılm önemli müzisyenlerin- den biri olacağa benzi- yor. BUA^AMADA ŞÜKRAN KURDAKUL Ölümünün Kırkıncı Yılında İ. Hakkı Tonguç I. Dünya Savaşı yenilgisini damarlarında duyan kuşak, kurtuluştan sonra kazandığı Anadolu top- rağını değiştirme savaşımını göze aldığı zaman ken- disinden başka sermayesi olmadığının bilincindey- di. Birincil amaç, ekonomik ve siyasal bağımsızlığın kültürel temelini oluşturmak. Arkadan vuaılan Ethem Nejat'tan sonra Isma- yıl Hakkı Bartacıoğlu, Nafl Atuf Kansu gibi dü- şün ve eylem adamlan eğitimde aydınlanmanın ana ilkelerini öğrettiler kendılerinden sonra gelen kuşak- lara. İlk soru: Biz kimiz? Ikincisi: Ne yapmamız gerekiyor? Bu iki soruya yüzde yüz dogru yanıt veren egi- timcimizin I. Hakkı Tonguç olmasını rastlantı sa- yamayız. Tonguç bir birikimin ürünüdür. Sabahattin Eyuboğlu'muz bu öncü kişiliği de- ğerlendirirken bugün de çoklanmızın ders alacağı gerçekleri vurgular: "Tonguç 'un Istiklal Savaşı 'nı kazanan ve devrirn- leri başaranlarla ortak bir başka özelliği de kafasıy la Batı'ya yüreğiyle halka bağlı olması, Batı'yı bil- diği kadar Anadolu'yu da bilmesiydi. Bu iki taraflı bilgisi onu Batı züppeliğine düşmekten de korumuş- tur, köy romantizmine de." Tonguç'un tüm yaşamı ve düşünür kişiliği doğ- rular Eyuboğlu'nun bu yargılarını. Yok yoksul, üstelik Osmanlı'dan kalan onca bor- cu odemeyükümlülüğü altındaki, üstelik feodal ka- lıntılann her anlamda etkisını sürdürdüğü bir ülke- de halkın gizil gücünü harekete getirebilmek... Tonguç'un aydın olma sürecinin ilk aşamasında bulunduğunu söyleyebileceğimiz, köy öğretmenin- den buydu beklediği. Diyordu ki: "Köy öğretmeni!.. Devleti sağılan inek sayan, onu sürekli sömürmek isteyen zihniyetten uzak du- racaksın. Sizin yazgınız kendileriyle omuz omuza görev yaptığın köylülerinkiyle bir olmalı. Onlar ha- yatlannı nasıl (doğadan) korkmadan ve onunla çar- pışa çarpışa kazanıyorsa, siz de öyle kazanacaksı- nız. Diplomaya güvenir ve ona dayanarak yaşama yolunu tutarsanız, aldanmış olursunuz." 1997'de Bulgaristan'ın Silistire kasabasında do- ğan Hakkı Tonguç, Istanbul İlk öğretmen Okulu'nu bitirdikten sonra (1918) bir yıl Almanya'da özellik- le iş eğitimi konusunda bilgilenme olanağı buldu. Kurtuluş Savaşı'nın başlaması üzerine Anadolu'ya geçerak Eskişehir, Konya, Ankara, Adana öğret- men okullannda görev aldı (1919-26). Milli Eğitim Bakanlığı Pedagoji Müzesi'nde dokuz yıl çalıştık- tan sonra (1926-35) İlk öğretim Genel Müdürlü- ğü'ne "ue/fi/efen"atandı. Köy Enstitüleri'nin kurul- masında öncülüğü 1946'ya kadar süren bu son gö- revi dönemindedir. Kuram adamı olarak eylemine kaynaklık eden il- keleri kitaplaştrdığını bildiğimiz Tonguç, 1938'deya- yımladığı "Köyde Eğitim "adlı yaprtına ilişkin görüş- lerini yakın arkadaşı Ferid Oğuz Bayır'a yazdığı mek- tupta şöyle açıklar: "Reel köyü tanımak, ona göre eğitim biçimleribul- mak, bunlan gerçekleştirecek yeni insan tipiniya- ratmak kitabın hem metni hem de amacıdır." (Meh- met Başaran, Aydınlanma Yolunda, 1993) "Eğitim Yoluyla Canlandınlacak Köy" (1947) ad- lı yaprtı ise gerçekleştirmeye çalıştığı amacın temel ilkelerini gösteren bir rehber niteliğindedir. Hakkı Tonguç 23 Haziran 1960'ta dünyadan göç- tü. Geçen kırkyıllık süreç içinde karşılaştığımız top- lumsal değişmelerin başında önlenemez "köygö- çüren" olgusu geliyor. Büyük kentlerin varoşlanna sığınan insanlanmız kitleler halinde kopmak zorun- da kalıyorlartopraktan. Yetmiyormuş gibi siyasal ik- tidar özellikle aile ziraatı yapmak zorundaki küçük köylüyü IMF patronlannın iflas ertirici programlan- na terk etmiş durumda. Kırsal kesim insanı için ço- cuklannı yükseköğrenim olanaklanndan yararlan- dırmak gerçekleşemeyecek hayallerden. Tonguç ve arkadaşlannın 192O'lı yıllarda ne ya- pılması gerektiğini sorarak işe başladıklannı yazmış- tım. Bugün de bizim soracağımız ilk soru sanınm değişmedi. "Ne yapacağız?" PPOI. Ayşegül Yüksel'in tiyatro eteştirileri kitabı yayımlandı • Kühür Servisi - Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü ögretim üyesi ve Cumhuriyet gazetesi tiyatro eleştirmeni Prof. Ayşegül Yüksel'in 1975-2000 yıllan arasında yazmış olduğu tiyatro eleştirilerinden 72 adedi Mitos Boyut Tiyatro Yayınlan tarafmdan 'Sahneden tzdüşümler' adlı bir kitapta toplandı. Son 25 yılın ülkemiz tiyatro sanatınm gelişimini yansıtan, düzeyli ve sahnelendiğı yı1larda izler brrakmış oyunlan içeren kıtap, bu dönemin tiyatro yaşamına birinci elden tamklık eden bir belge olma nitelıği taşıyor. EyhH Rrtınası'Münih Rlm : Festivali'ne davet edüdi • Kültür Servisi - Yönetmenhğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı, 'Eylül Fırtması', Filmfest München'e (Münih Film Festivali) davet edildi. Başrollerini Tank Akan, Zara, Kutay Özcan, Deniz Türkali ve Hazım Körmükçü'nün paylaştıklan fılm, aym zamanda Ispanya (Valencia) ve Kahire festivallerinden de davet aldı. 24 Haziran günü açılışı yapılan festivalde, ilk gösterimi dün yapılan fıhn, aynca yann, 28 Haziran ve 1 Temmuz tarihlerinde de gösterilecek. En iyi oyun'Hep Aşk Vardı' • Kühür Servisi -1999-2000 tiyatro döneminde sahneye konan yerli oyunlar; Hayati Asılyazıcı, Doğan Koloğlu, Nadide Küntay, Sevgi Sanlı ve Sibel Arslan ^eşilay'dan öluşanleçîci kurul tarafmdan değerlendirildi. Bu yılm en iyi yapunı ve Türk oyunu ödülleri, Yıldız Kenter'in yazıp Kenter Tiyatrosu'nda sahneye koyup oynadığı 'Hep Aşk Vardı' adlı oyuna; en iyi yönetmen ödülü, Adana Devlet Tiyatrosu'nda Musahipzade Celal'in 'Pazartesi-Perşembe' oyunundaki çahşmasıyla Ayşenil Şamlıoğlu'na; en iyi kadın oyuncu ödülü, Kenan Işık'm Şehir Tiyatrolan'nda sahnelenen 'Aşk Hastası'ndaki rolüyle Ayla Algan'a; en iyi erkek oyuncu ödülü, Istanbul Devlet Tiyatrosu'nda sergilenen Memet Baydur'un 'Güne Bakan Cam Kınklan' oyunundaki rolüyle Adnan Biricik'e verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle